Her marka, model ve yaşta araç alım satım imkanı

20002000**

otomobillik otomobillik ikinci el parkıikinci el parkı

* Ya

klaşık

değ

erdi

r.

38.600 TL 39.500 TL 35.000 TLAUDI A3 1.6 SPORTBACK AMBIENTE TIPTR.

2005 model, 30.728 km, 1600 cc, Tiptronic, Mauritus Mavi (7.720 TL Peşin 48x 915 TL)

DOD CITY ATAŞEHİR (0216) 5720000

BMW SERIES 1 116I 2006 model, 65.342 km, 1600 cc, Manuel, Titanyum Gri (7.900 TL Peşin 48x 936 TL)

ACARLAR (0216) 5387600

HONDA ACCORD 2.0 EXECUTIVE DERI 2005 model, 55.248 km, 2000 cc, Tiptronic,

Siyah (7.000 TL Peşin 48x 830 TL) ÖZDEMİRLER (0232) 4868080

İ K İ N C İ E L D E G Ü V E N

TÜRKİYE'NİN İKİNCİ EL OTOMOBİL REHBERİ

www.dod.com.tr OCAK 2010www.dod.com.tr

HER AY EN AZ 500 İKİNCİ EL ARAÇ

2

Merhaba,Yeni yılda dergimizin ilk sayısıyla

sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Her yeni yılda olduğu gibi 2010 yılına da yepyeni ümitlerle, heyecanlarla, beklentilerle başlıyoruz. Yeni yılda hep birlikte temennimiz, geçen yılı aratmayacak, tüm sektörler için canlılığın yüksek olacağı dolu dolu bir yıl olması yönünde.

2010 yılının DOD için ayrı bir önemi var. Temelleri 1999 yılında atılan Türkiye’nin ilk ve en büyük kurumsal ikinci el markası DOD, 2010 yılında 10. yılını kutluyor. Ülkemizde alışılagelmiş ikinci el araç alım satım işlemlerine; kurumsal güvence, uzman ve eğitimli personel gücü, standartlaştırılmış hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti ölçümleri, yaygın yetkili satıcı ağı ve büyük ikinci el merkezleri gibi birçok yeniliği kazandıran marka, bu alanda Türkiye’de sektör açısından önemli bir dönemin önderliğini yürütüyor. Bugüne kadar 50 bin adedin üzerinde DOD markası üzerinden gerçekleştirilen araç alım satım işlemleri, markaya duyulan güvenin ve sektörde yarattığı farklılığın önemli bir göstergesi. Ülkemizde DOD ile başlayan bu yeni ikinci el yapılanmasında, çeşitli markaların yaptıkları yatırımlarla ortaya çıkan birçok kurumsal ikinci el markası, şüphesiz sektörün büyümesi ve müşterilerin güvenle araç alıp satabilmeleri için büyük gelişmeler. DOD’un öncülüğünde yaşanan ilk’ler sadece bunlarla da sınırlı değil. Dünya’da büyük bir potansiyele sahip olan ve son dönemde ülkemizde de çıkış trendi içerisinde bulunan operasyonel filo kiralama sektörü açısından da ikinci elde bu tarz kurumsal yapılanmaların olması, sektörün gelişimini doğrudan destekliyor. Kiralama süresince yetkili servislerde gerekli bakım ve onarımları eksiksiz yapılan, araç geçmişi net olarak bilinen, belirli bir kullanıcıya ait olan bu büyük filo araçlarının güvenle ve hızla nihai müşterilere ulaştırılmasında kurumsal ikinci el yapılanmaları önemli bir rol üstleniyor. Perakende satışların yanısıra belirli dönemlerde gerçekleştirilen açık artırma organizasyonları da DOD’un öncülüğünde sektöre gelen yenilikler ve sağladıkları avantajlarla ülkemizde büyük ilgi görüyorlar.

Kurumsal ikinci el sektöründe 10 yılllık deneyime sahip olan markanın ilerleyen haftalarda sektöre kazandırdıklarına ve uygulamalarına daha detaylı yer vereceğiz. Markanın 2010 yılında 10. yılına özel kampanyalarını, müşterilerine sunacağı sürpriz avantaj ve fırsatları sizlerle paylaşacağız.

Önümüzdeki sayı tekrar birlikte olmak dileğiyle,

Saygılarımızla,

F. Levent Gençağa DOD Marka Yönetimi Pazarlama Şefilgencaga@dod.com.tr

EDİTÖRDEN

Türkiye pazarına girdiği 1994 yılından bu yana olumlu bir satış grafiği çizen ve son 6 yılın en çok satan ithal ağır ticari aracı olma başarısını gösteren

Scania, Doğuş Otomotiv distribütörlüğünde 15 bininci aracını törenle teslim etti. Düzenlenen törende Doğuş Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, 2010 yılında, 16 ton ve üzeri ağır ticari araç pazarında yüzde 10-15 gibi bir büyüme beklediklerini bildirdi.

Bilaloğlu, ağır vasıta sektörünün bu yıl en çok daralan sektör olduğunu dile getirerek, binek araç sektörü büyürken, ağır ticari araç pazarının yüzde 50 oranında daraldığını kaydetti. 2009 yılı için 16 ton ve üzeri ağır ticari araç pazarının 10 bin adet civarında olacağını belirten Bilaloğlu, ithal ağır ticari araç pazarının da çok daraldığını, ancak Scania markalarının ise pazar payını yüzde 7 olarak koruduğunu ifade etti.

Bilaloğlu, 2010 yılı için hükümetin yüzde 3,5’luk bir büyüme öngördüğünü anımsatarak, şunları söyledi:

‘’2010 yılında, 16 ton ve üzeri ağır ticari araç pazarında yüzde 10-15 gibi bir büyüme bekliyoruz. Yani 11 bin, 11 bin 500 civarında

toplam pazar beklentimiz var. Yine Scania markamızda pazar payımızı koruyacağımızı düşünüyoruz.

SCANIA GENEL MÜDÜRÜ SENYÜCELDoğuş Otomotiv Scania Genel Müdürü

Tolga Senyücel de, ağır vasıta sektörünün, ekonomiye paralel bir sektör olduğu için daralmadan etkilendiğini belirtti. Senyücel, Scania olarak bu yılki satışlardan memnun olduklarını vurgulayarak, öngörülerinin 2010 yılında, ağır vasıta araç pazarının bu yıldan daha iyi olacağı yönünde olduğunu anlattı.

2010 yılında, bu yıl sattıkları araç adetlerinin yüzde 10-15 daha fazlasını satmayı planladıklarını ifade eden Senyücel, bu yılı 800 adetler civarında kapatacaklarını, 2010 yılında ise 900 küsur adetlere ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. Senyücel, ağır ticari araçların, yatırım araçları olduğuna dikkati çekerek, yatırımların ilerlemesinin ve ekonominin büyümesinin ağır ticari araçlara olan talebi de artıracağını ifade etti.

Konuşmaların ardından Doğuş Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, 15 bininci aracın anahtarını Özkardeşler İnşaat şirketi adına Şakir Alataş’a teslim etti.

15 bininci Scania teslim edildi

dergisinin okurlarına ücretsiz hediyesidir.BUSINESSErman YERDELEN

Doğuş Grubu İletişim Yayıncılık ve Ticaret A.Ş.'yi temsilen Yönetim Kurulu

Başkanı ve İmtiyaz Sahibi

Yönetim YeriDoğuş Grubu İletişim Yayıncılık ve Tic.

A.Ş. Eski Büyükdere Caddesi USO Center No: 61 34389 Maslak / İstanbul Tel:

(212) 335 00 00

Genel Yayın Yönetmeni Alper Aköz (Sorumlu Müdür)

HazırlayanLevent Gençağa (Editör)

Ahmet Gündoğmuş (Görsel Yönetmen)Zeynep Yeşilipek, Mert Uyan, Sinem Eroğlu

Basım YeriPromat Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Evren Mahallesi, Evren 1

Oto Sanayi Sitesi Yanı, Esenyurt İstanbul Tel: (0212) 690 63 63

"DOD'un fiyat ve görüntü değiştirme hakkı saklı olduğundan DOD bu konularda güncelleme

yapabilir. Tipografik hatalardan DOD sorumlu değildir. Resim, fiyat ve bilgilerde yazım hatası olduğu takdirde ilgili Yetkili Satıcı'daki bilgi ve

fiyatlar geçerli olacaktır. KDV ve diğer vergilerdeki değişiklikler ve gelebilecek yeni vergiler fiyatlara aynen yansıtılacaktır. Kredi ödeme seçenekleri,

kredi başvurusu VDF tarafından onaylandığı takdirde geçerlilik kazanacaktır."

Doğuş Otomotiv distribütörlüğünde girdiği Türkiye pazarında 15. yılını kutlayan Scania, 15 bininci aracını teslim etti

3

DOD Filo Yönetimi ve Bölge Satış Şefi Emrah Karakuş’dan DOD Açık Artırmaları ve 2010 yılı hedefleri hakkında görüş aldık.

“10. yılda 40 açık artırma ile 1.600 adet satış hedefliyoruz”

Açık artırma ile satış sistemi araç sahiplerine çoklu satış imkanıyla kısa sürede nakit akışı sağlarken, bürokratik işlemlerle de araç sahiplerinin zaman kaybetmesini önleyerek satışın gerçekleşmesini kolaylaştırmaktadır. Alıcılar için de serbest ve rekabetçi ortamda uygun fiyatlara araç alımı imkanı sunulmaktadır. Otomotiv sektöründe düzenlenen açık artırmaların en önemli tedarik kaynağını Operasyonel Filo Kiralama şirketleri oluşturmaktadır. Ülkemizde Operasyonel Filo kiralama sektörünün dünya trendi doğrultusunda gösterdiği büyüme giderek gelişmektedir. Günümüzde şirketlerin büyük kısmı araç ihtiyaçlarında filo kiralama yöntemini tercih etmektedir. Bugün yaklaşık 100.000 adet olan filo pazarının orta vadede 150.000 adetlere çıkacağı varsayımıyla, yıllık filo kiralamadan geri dönecek olan araç adedinin 30.000 adetten 50.000 adetlere çıkacağı rahatlıkla ifade edilebilir. Bu noktada, açık artırma yöntemi ile araç satış sisteminin önümüzdeki dönemde hızla gelişeceği söylenebilir.İkinci el araç sektörüne kurumsal ve

çağdaş işletim sistemi getiren DOD, açık artırma ile araç satış yöntemine 2000 yılında kamu araçlarının satışıyla başlamıştır. İlk düzenlenen açık artırmadan bu yana geçen 10 yıllık süre içerisinde DOD, 81’nci

açık artırmasını ve bu organizasyonlarda 2.873’üncü araç satısını gerçekleştirmiştir. 10 yıllık dönemde düzenlenen toplam açık artırma adedinin %62 si kadar açık artırma organizasyonu 2009 yılında düzenlenmiş ve yıl içerisinde düzenlenen 31 açık artırma ile yaklaşık 1.100 müşteri araç sahibi yapılmıştır. Başarıyla gerçekleştirdiğimiz bu açık artırma organizasyonlarında değerli çözüm

ortaklarımızdan Leaseplan,Hedef Filo, Avis,Garanti Filo Kiralama’nın da

önemli destekleri olmaktadır.2009 yılı içerisinde

birçok ilke imza attık. Açık artırmalar için özel olarak hazırlanmış mobil DOD Açık Artırma aracımız ve deneyimli açık artırma ekibimiz

ile DOD Açık Artırmaları İstanbul merkezimizin yanısıra

Anadolu’ya açılarak Ankara, İzmir, Mersin,Adapazarı, Samsun illerinde de düzenlenmiş ve büyük ilgiye sahne olmuştur.

DOD’un 10.yılını kutlayacağımız 2010 yılı bizler ve yetkili satıcılarımız için ayrı bir önem taşıyor. Filo yönetimi ve Açık Artırma ekibi olarak konuyu ele aldığımızda 2010 yılında Türkiye’de yaklaşık 16 ilde 40 açık artırma ile 1.600 araç satışı hedeflemekteyiz. Çözüm ortaklarımıza farklı ve daha yüksek adetlerde araç satış imkanı sağlarken, müşterilerimizi de sürprizlerle dolu hediyelerimiz ile avantajlı araç sahibi yapacağız.

Otomotiv sektöründe Türkiye’nin ilk Türk-Japon ortaklığını gerçekleştirerek üretim hayatına başlayan Anadolu Isuzu, Isuzu lisansı ile yaptığı üretiminin 25. yaşını kutluyor. 2009 yılı içerisinde üretimini yaptığı tüm model gamlarını yenileyen Anadolu Isuzu COMVEX Ticari Araçlar Fuarı’nda Küçük Otobüs segmentinde yenilenen Turkuaz ve Citimark modellerini ve yeni N Serisi kamyon, kamyonetlerini de tanıttı. Ayrıca İthalatını yaptığı, pazarın ana oyuncularından pick up segmentindeki D Max modellerini de sergiledi. Anadolu Isuzu 2009 yılı içerisinde kendisi için bir diğer kilometre taşı olan 10 bininci araç ihracatını da gerçekleştirdi, 1984 yılından beri 50’nin üzerinde ülkeye ihracat yaptı.

Hyundai’nin SUV-E segmentinde yer alan lüks modeli ix55, Avrupa’dan sonra Türkiye yollarına çıkıyor. Şık tasarımı, güçlü duruşu, üstün sürüş dinamikleri, güvenlik ekipmanları ve rakiplerinin opsiyonel verdiği özellikleri standart olarak sunan zengin donanımıyla Avrupalı tüketicilerin kalbini çalan Hyundai ix55, şimdi de Türk tüketicisinin gönlünde taht kurmak için hazırlanıyor.

Hyundai ix55 için Hyundai Assan Başkanı Kwang-Heum Um şunları söylüyor: “SUV segmentindeki yeni modelimiz olan ix55, özellikle bir 4x4’ten daha fazlasını bekleyenler ve kaliteyi, güvenliği, konforu ve performansı bir SUV’de en üst seviyede yaşamak isteyenler için geliştirildi. ix55’in, Tucson ve Santa Fe ile birlikte Hyundai’nin SUV segmentindeki gücünü artıracağına ve pazarda sürekli gelişen marka imajımıza büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

Anadolu Isuzu gücünün 25. yaşını

kutluyor

Hyundai'den 5x5'lik

Lüks SUV: ix55önemli

Filo tadır.

ği r.

ın k ağı

artırma orgortaklarımız

Avis,Gaöne

ilİsta

Anadol

4

Kış bakımı2008 model VW Golf kullanıcısıyım.

Aracımı Eylül ayında aldığımdan periyodik bakımını da yetkili satıcıda Eylül ayında yaptırmıştım. Bu noktada aklıma bir soru takıldı; yetkili satıcıda yaptırdığım bakım kış mevsiminde gerekli olacak bakımları da içeriyor mudur? Neleri kontrol etmem gerekir? İyi çalışmalar dilerim.

Berna Yıldız, Ankara

Sn.Berna Yıldız, Tüm araçların kışa özel bir kontrol ve

bakım ile girmesinde fayda vardır. Yetkili Serviste aracınıza Eylül ayında yapılan işlemleri bilemediğimden otomobillerin kış bakımı ile ilgili genel bir bilgilendirme yapmak ve bu vesile ile tüm okuyucularımızı yönlendirmek isterim. Yaz aylarında genişleyen V kayışı özelliğini kaybeder. Aracınızın şarj problemi yaşamaması adına V kayışının değişiminde yarar vardır. Radyatör sistemindeki suyun donmaması için antifiriz kullanılmalıdır. Kış mevsimi önceden hava filtresini kontrol etmek, temizlemek veya kullanılmayacak durumdaysa değiştirmek gerekir.

Camı temizlemeye yarayan fıskiyeler sudaki kireç nedeniyle zamanla tıkanabileceğinden kontrol edilmesinde yarar vardır. Ön cam sileceklerinin kış ayarlarının zorlu koşullarında iyi performans göstermesi ve görüşünüzün daha iyi olabilmesi için aşınmışsa değiştirilmesi gerekir. Yazın

bunaltıcı sıcaklarında silecekler çabuk aşınmış olabilir. Otomobilin yola tutunmasını sağlayan lastiklerin ideal diş derinliğinin 3 mm olması gerekir. Eğer kışın karlı yollarda kaymak istemiyorsanız, mutlaka lastiklerinizi kontrol ettirin. Periyodik bakımların dışında kışa girmeden önce motor yağının mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Uzun süre kullanılan yağ, motoru koruma özelliğini kaybeder. Alkol içermeyen uygun bir cam silecek sıvısı,cam yıkama sistemini sıfır dereceye kadar donmaktan koruyabilir. Arka camdaki buharlaşmayı önleyen rezistansın kontrol edilmesi, eğer herhangi bir problem varsa onarılması veya değiştirilmesi gerekir. Kış mevsimi öncesinde kalorifer ve klima bakımının mutlaka yapılması gerekir. Klimalı otomobillerde polen filtresi değiştirilir. Kalorifer hortumları kontrol edilir. Tüm bu işlemleri Yetkili Serviste yaptırarak aracınızla birlikte rahat bir kış geçirebilirsiniz.

İlk aracımı alacağımÜniversite öğrencisiyim. 20.000 TL

bütçe çerçevesinde araç almak istiyorum. Bütçemiz düşük olduğu için ve ilk aracım olacağı için ikinci el bir araç almayı planlıyorum, bu nedenle sürekli web sitenizi takip ediyorum. Web sitesinde beğendiğim araçları bayilerinizi arayarak soruyorum. Ancak, bazılarında kaza sonucu boyanan parçalar olduğunu öğreniyorum, sizce

araçta boyanan parça olması önemli midir ya da hangi parçaların boyanmış olması daha önemlidir ? Kazasız araçlar daha değerli olduğundan bütçemin üzerinde olabiliyor ancak boyanan / değişeni olan araçların fiyatı daha makul oluyor. Ayrıca, bütçem çerçevesinde, ilk aracım olacağını da düşünürsek ikinci elde hangi aracı önerirsiniz?

Oğuz Karakuş, İzmir

Sayın Oğuz Karakuş,Bütçeniz çerçevesinde birçok alım

seçeneğinizin bulunduğunu bildirmek isterim. Yeni kullanıcılara trafikte rahat bir kullanım açısından öncelikle otomatik vites araç almalarını önermekteyiz. Yine de son karar size ait olup ilk arabanızı kendi kriterlerinize göre seçmenizde yarar var. İlk aracınızı kaç sene kullanmayı düşünüyorsunuz? Ayda ortalama kaç kilometre yol yaparsınız? Aracı yoğun bir trafikte mi kullanacaksınız? vs.. gibi bir çok soruyu cevapladıktan sonra size uygun aracı seçebilirsiniz. Bu konuda profesyonel yardım almak isterseniz Türkiye genelinde herhangi bir satış temsilcimizle karşılıklı yapacağınız 10 dakikalık bir görüşme ile DOD müşteri ihtiyaç analiziniz yapılacak ve size uygun araçlar önerilecektir.

Boya-Değişen durumu ile ilgili olarak Avrupa’da birçok ülkede araçlar değer kaybetmezken ülkemizde malesef değer kaybı yaşanmaktadır. Araç sahipleri ufak sürtme ve çarpmalarda araçlarını yaptırmamakta ve böylece aracın ilgili parçalarını boyatmadan satmakta ve değer kaybını önlemeye çalışmaktadır. Oysaki bu sürtme ve çarpmalar ileride paslanmaya neden olmakta ve çirkin bir görüntü oluşturmaktadır. Bir aracın parçalarının boyanmış olması onun mutlaka büyük bir kaza geçirdiği anlamına gelmez. Nasıl bir aracın sileceği değiştiğinde değer kaybı olmadığı gibi çamurluğu değişirken de değer kaybı olmaması normal olmakla berber belirttiğim gibi ülkemizde konu önemsenmektedir. En çok değer kaybına neden olan parçalar tavan, kaput ve bagaj kapağıdır. Tampon ve çamurluk gibi parçalar özellikle büyük şehirlerde değişmesi ve boyanması muhtemel parçalar olduğu için fazla değer kaybına neden olmamaktadır. Bütçeniz kapsamındaki araçlar değer

İkinci Eli Uzmanına Sorun

DOD İkinci El Sistemi Fiyatlandırma Şefi olan Barış Diker, otomobil tercihi ve alım satımı hakkında kılavuzluk yapıyor, sorularınızı yanıtlıyor.Sorularınız için: info@dod.com.tr

5

kaybını zaten yaşadığı için ileride satarken size bir sorun teşkil etmeyeceği gibi aracın kaportasında yapılmış olan işlemler kullanımınızı etkilemeyecektir. Bu bağlamda kriter olarak boyanan değişen parçalardan çok şasi hasarı olmayan, motoru, mekaniği ve şanzumanı sağlam bir araç arıyor olmanızı tavsiye ederim. Özellikle ilk aracınız olduğu düşünülürse bu konu da DOD gibi 2.el de kurumsallaşmış ve güvenilir firmalardan aracınızı almanız, almayı düşündüğünüz aracı iyi tanımanız ve ileride sıkıntı yaşamamanız açısından çok önemlidir.

Aracım titriyorYaklaşık 2 ay önce 2005 model

85.000km’de otomatik vites Hyundai Elantra aracımı ikinci sahibinden satın aldım, alım aşamasında aracın hiçbir kazası olmadığını söylediler. Araçtan genel olarak memnunum ancak şehir içindeki kasislerden geçerken dahi aracın ön bölümünden çok büyük bir çukura düşmüşcesine ses geliyor. Özellikle direksiyonu sert bir şekilde sağa-sola çevirdiğimizde ses artıyor ve yüksek hızlarda titremeye yol açıyor. Sizce önceki kullanımlarda araç kaza geçirmiş olabilir mi? İçimin rahat etmesi için ne yapabilirim?

Güneş Kayalar, İstanbul

Sayın Güneş Kayalar,Aracınızdaki titreme muhtemelen rot-

balans ayarı ihtiyacından kaynaklanıyor. Kasislerden geçerken ön bölümden gelen sesler ise ön takımlarda ciddi bir sorun olduğunu gösterir. Seyir güvenliğiniz açısından aracınızı acilen yetkili servise götürmenizi öneririz. Aracınızın kaza geçirip geçirmediğini –büyük ihtimalle-

kesin olarak burada öğrenebilirsiniz. Bahsettiğiniz sesler daha önce aracın mutlaka bir kaza geçirdiği anlamına gelmez. Sorunuzda aracı 2.sahibinden aldığınızı belirtmişsiniz, aracı aldığınız kişi de kaza olup olmadığını bilmeyebilir veya bilse bile size söylemeyebilir. Bu durumda karşınızda kurumsal bir muhatap, başka bir deyişle şirket olmadığı için yasal olarak birşey elde etmeniz mümkün değildir.Sahibinden aldığınız bir araçta, araç sahibi ile aranızdaki tanışıklık ve güven ilişkisi çok önemlidir. Karşılıklı olarak böyle bir ilişkiye dayanmayan 2.el alım satımlarda bir tarafın ciddi olarak zarar görme riski, her zaman yüksektir. Zira ülkemizde geçerli olan noter sözleşmelerinde sadece aracın fiyatı ve modeli yazar. Kilometre ve kaza durumu ile ilgili yasal bir beyan almanız mümkün değildir.

Kurumsal bir 2.el merkezinden alım

yaptığınız takdirde ise, satış elemanından bağımsız olarak karşınızda kurumsal muhatap bulursunuz. Aracın teslim formunda bunlarla ilgili bilgiler firmaya göre değişiklik arzetse bile, en azından noter satışındaki eksikliği giderecek oranda olduğu için, içinizin rahat etmesi daha kolay olur.

Mini mi Lancia mı?Merhaba,Askere giderken 2006 model VW Golf 1.6

Sportline aracımı satmıştım. Şu an askerlik sonrasında Mini Cooper S ve Lancia Delta arasında kararsızım. Her 2 aracın teknik özellikleri, donanımları ve ikinci el değerliliği açısından değerlendirdiğinizde tercihiniz ne yönde olurdu? Destekleriniz için teşekkürler, iyi çalışmalar.

Savaş BÜYÜK , Ankara

Sayın Savaş Büyük,Tasarım açısından Lancia Delta çok orijinal

ve yeni. Ancak siz ikinci el değeri ve teknik özellik açısından sorduğunuz için, Cooper S’in beygir gücü, tork değerleri ve yakıt tüketiminin Lancia 1.4 T-Jet’ten daha iyi olduğunu belirtelim. Buna mukabil, donanım açısından Lancia tercih sebebi olabilir.Ancak şunu da vurgulamak gerekir ki, Lancia Delta aile aracı olarak daha uygun iken, Cooper S daha çok spor kullanım için tercih edilmektedir. Bunu da bagaj hacimlerinden anlamak mümkündür (Cooper S 160 lt, Delta 420 lt)

6

2006 yılında Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilenen Iroc konseptinin ardından yollarda agresif ve çekici tasarımıyla yerini alan Volkswagen’in efsane modeli Scirocco bu ayki test konuğumuz oldu.

Otomotiv sektöründe yıllar geçse de asla unutulmayan, teknolojik gelişmelere paralel olarak pazara sunulan yeni araçlara rağmen daima otomobilseverlerin gönlünde farklı bir yeri olan, dünyanın neresine giderseniz gidin fanatik hayran kitleleri bulunan araçlar vardır. Citroen’in çirkin ördeği 2CV, Volkswagen’ın kaplumbağası Beetle, Fiat’ın minisi 500 gibi efsaneleşen bu modeller günümüzde teknolojik gelişmelere paralel olarak markalar tarafından

yeniden yorumlanarak pazara sunuluyor, bu sayede biz otomobilseverler için ise yeni heyecanlar, yeni tutkular ortaya çıkıyor. VW’ın efsanevi modeli Scirocco’da bu yeni akım içerisinde kendisine yer bulan araçlardan biri. İlk olarak 35 yıl önce üretilen, ardından 1992 yılında büyük bir hayran kitlesini ardında bırakarak bantlara veda eden Scirocco, Iroc konseptinin ardından oldukça çekici ve agresif bir sportif coupe olarak yollarda yerini aldı.

Sportif sürüş özelliklerinin yanısıra günlük kullanıma uygun yapısıyla da geniş bir müşteri kitlesine hitap eden Scirocco, gerek tasarımıyla gerekse de Scirocco adının getirdiği efsanevi kimlik ile birçok kişinin görür görmez sahip olmayı isteyeceği türden bir araç. Asfalta çok yakışan araç ile yolda ilerlerken hayran bakışların ilgi odağı olduğunuzu rahatlıkla görüyor olmanız da bu değerlendirmemizi kuvvetlendiriyor. Özellikle test aracımızın kırmızı

rengi, trafikte sürekli fark edilmenizi sağlıyor. Burada net olarak paylaşabileceğimiz ilk tespitimiz, Scirocco dikkat çekmek istemeyenler için uygun bir araç değil!

Scirocco, Volkswagen’in teknoloji harikası olarak değerlendirilen ve çeşitli başarı ödülleri bulunan her biri benzinli 3 ayrı TSI motor seçeneğiyle ülkemizde sunuluyor. 1.4 lt’lik 122 hp ve 160 hp’lik motorların yanısıra 2.0 lt’lik 200 hp TSI motor, farklı kesimden müşteri

6

Yaşayan Efsane!

77

kitlelerinin beklentilerine başarıyla cevap veriyor. Testimize konuk ettiğimiz aracımız ise Scirocco’nun 1.4 lt’lik 160 hp TSI Sportline Plus modeli oldu.

Aracımızı teslim almak üzere Maslak’ta bulunan Doğuş Grubu’nun sürekli bir fuar alanı şeklinde dizayn edilen Otomotion tesisine gittiğimizde ilk olarak Scirocco’yu yakından tanıma fırsatı bulduk. Araç ile ilgili aldığımız ön bilgilendirmede, aracın göze ve kalbe hitap eden özelliklerinin

yanısıra gelişmiş teknolojik özellikleri ve donanımı da dikkatimizi çekti.

Scirocco, baz versiyondan itibaren standart olarak sunulan 6 havayastığı, ABS, ESP (elektronik stabilizasyon programı), EBD (elektronik fren güç dağılımı), EDL (elektronik diferansiyel kilidi), ASR (elektronik patinaj önleme sistemi), MSR (elektronik motor çekiş kontrolü), yol bilgisayarı, hill holder (eğim kalkış asistanı), spor süspansiyon, sis farı, spor ön koltuklar,

alüminyum alaşım jantlar, çift bölgeli klima, bagajda 12V soket, ISOFIX gibi geniş bir donanım listesine sahip. Aracın bulunduğu segment açısından değerlendirildiğinde 26.200 EURO’dan başlayan fiyatlarının ulaşılabilir olması da, araç ile ilgili değerlendirmelerimizi olumlu yönde etkiliyor.

Dış tasarım İlk versiyonlarından esintiler

taşıyan ve aracın karakterini koruyan çizgileriyle Scirocco gerçekten oldukça etkileyici

bir tasarıma sahip. Petekli büyük hava girişi ve ince radyatör ızgarasıyla dikkat çeken aracın siyah fonlu ince farları ön tasarımın agresifliğini pekiştiriyor. Aracın önde başlayan bu çekici görünümü, yanda arkaya doğru uzanan kaslı gövdesi ve akıcı çizgileriyle bütünleşerek her an harekete geçecekmiş gibi duruyor. Aracımıza çok yakıştığına inandığımız 10 kollu 17 inç’lik “donington” alüminyum alaşım spor jantlar ise bu sportif ve

8

çekici görünümü destekliyor. Aracın ön kısmındaki bu agresifliğe karşın sevimli bir görünümün hakim olduğu arka kısımda ise krom çift çıkışlı egzostlar aracın gücünü iyi ifade ediyor. Golf platformu üzerinde yükselen Scirocco, 4256 mm uzunluğu, 1400 mm yüksekliği, 2578 mm dingil mesafesi ve Passat’a yaklaşan 1810 mm’lik genişliği (Passat, 1820 mm) ile yolda kendini belli eden bir otomobil. Aracın arka kısımdaki spoyleri ve tüm VW modellerinde alışık olduğumuz yan aynalara monte edilmiş sinyalleri ise şıklığını tamamlıyor.

İç MekanCoupe formlu aracın oldukça

heybetli ve gösterişli ön kapısından içeriye girdiğimizde bizi çok yabancı olmadığımız bir kokpit karşılıyor. Scirocco’nun

kardeşi EOS’tan alınan kokpiti, kullanılan krom malzemelerle aracın sportifliğini başarıyla yansıtıyor. Kapı içlerindeki üçgen formlu kollarla sportif yapısı desteklenen kokpitte şüphesiz alt kısmı düz olarak gelen deri kaplı direksiyon simidi en fazla dikkat çeken ve aracın kimliğini vurgulayan unsur olarak beğenimizi kazanıyor. Arkaya doğru eğimli tavanı ve yüksek omuz çizgisi ile coupe formlu aracımız içeride beklediğimizden daha geniş bir oturma alanı sunarak bizleri şaşırtmayı başarıyor, çok uzun boylu değilseniz bu araçta dört kişi keyifli yolculuklar yapabilmeniz mümkün. Sürüş açısından bakıldığında ise, sizi aracın kışkırtıcı sürüş pozisyonuna kendinizi çok fazla kaptırıp radara girmemeniz konusunda uyarmalıyız zira Scirocco sürücüsüne bir yarış

pilotu hissi sunuyor ve gerek akselerasyon gerekse de yol tutuş ve viraj kabiliyeti ile bu hissi pekiştiriyor. Bu noktada Scirocco’da kullanılan ses sistemine de ayrı bir paragraf açmak istiyoruz.

Ses kalitesi ve akustiğiyle bize adeta canlı konser performansları sunan Scirocco’nun ses sistemi, kalbimizi tam hedeften fethetti. Bugüne kadar bir aracın üzerinde standart olarak sunulan ses sistemleri içerisinde bu denli kullanıcısını etkileyen ve akşam saatlerinde felç olmuş İstanbul trafiğinde bile bize zamanın nasıl geçtiğini hissettirmeyen bir ses sistemine tanık olmamıştık. VW mühendislerini, bu efsanevi modelde yer verdikleri etkileyici müzik sisteminden dolayı gerçekten kutlamak gerek. Aracın iç mekanda bir

diğer övgüye değer noktası ise, yan yükseltilerinin de desteğiyle vücudu çok iyi saran sportif koltukları. Arka koltukların sırtlıklarının yatırılması durumunda daha da genişleyebilen bagaj 290 litreye sahip, yüklemesi ise dar ağzı nedeniyle biraz zahmetli.

Performans ve Sürüş ÖzellikleriTestimize konuk olan

1.4 lt 160 hp’lik benzinli motor, turbo ve kompressör desteğiyle aracımıza etkileyici bir performans sağlıyor. Aracı çalıştırdığınız ilk andan itibaren, gaza dokunduğunuz an istediğiniz tepkileri hemen verebileceğini hissettiren motor, yaklaşık 1,3 tonluk Scirocco’nun üstün yol tutuş özellikleriyle birleşerek hızlanmanızı teşvik ediyor. 1500-4500 devir aralığında

Aracın kokpiti kardeşi EOS’tan alınmış. Alüminyum pedallar, krom kaplamalar ve alt kısmı düz olarak gelen deri kaplı direksiyon simidi aracın sportifliğini yansıtıyor.

240 Nm’luk tork üreten, 5800 d/d’de 160 hp güç sunan 1.4 lt’lik başarılı TSI motor, Scirocco’yu 8 saniye gibi bir sürede 100 km/s sürate ulaştırmayı başarıyor. Birçok motorun 1.8 lt ve üzeri hacimlerle erişebildiği performans değerlerini 1.4 lt’lik bir motor hacmiyle sunabilen TSI teknolojisi, sahip olduğu vergi dilimi avantajıyla da önemli bir rekabet gücü elde ediyor. Aracın motorundan kabine giren ve devir artıkça içerisinde daha çok kullanılabilecek potansiyelin olduğunu vurgulayan motor sesi ise, yarattığı his ile aracın

sportif kimliğini destekleyen önemli öğelerden biri olmuş. Testimiz süresince ortalama 8,7 litre yakıt tüketen aracımızın sunduğu performans ve esneklik değerlerine göre tüketiminin çok makul olduğunu da belirtmeliyiz. Sahip olduğu üstün güvenlik donanımlarıyla izinden asla sapmayan aracın istenildiğinde devre dışı bırakılabilen ESP sistemiyle onu dizginlenmesi zor bir yarış atına çevirebilmek de mümkün. Düz vites olmasına karşın hill holder özelliği sayesinde rampalarda kalkışta aracın sizi asiste etmesi ve geri

kaydırmaması da hoşumuza giden önemli özelliklerden biri. 100 km/s hızda belirlediğimiz yaklaşık 37 m’lik duruş mesafesi, motorun sunduğu performans karşısında yeterli ve güven veriyor. Sonuç olarak 1.4 TSI 160 hp’lik motorun performansını görünce, 2.0 lt 200 hp’lik versiyonu merak etmekten kendimizi alıkoyamadığımızı da paylaşmak istiyoruz.

Sonuç VW, Scirocco’yu geçmişten

geleceğe yorumlarken aracın efsanevi kimliğini başarıyla sürdürecek ve uzun yıllar

adından söz ettirecek bir model yaratmayı başarmış. Araç çekici görüntüsü, üstün teknolojisi ve kışkırtıcı performansıyla geniş kitlelerin gönlünü çalmaya aday. Üstüne aracın kendi segmentine göre oldukça cazip olan fiyatlarını da gözönünde bulundurursanız, hayran bakışların ilgi odağı olacak bu deneyimi siz de yaşamayı düşünebilirsiniz.

9

Teknik özellikler

Motor Sıralı / 4 silindirli

Yerleşim Önde, enlemesine

Silindir hacmi 1390 cc

Maksimum güç 160 HP / 5800 d/d

Maksimum tork 240 Nm / 1500-4500 d/d

Şanzıman 6 ileri manuel

Son hız 218 km/s

0-100 km/s 8 sn

Aktarma Önden çekiş

Yakıt türü Kurşunsuz benzin

Frenler (ön/arka) Hava Kanallı Disk / Disk

Tüketim (ş.içi - ş.dışı) 8,7 / 5.4 lt/100 km

Depo kapasitesi 55 lt

Bagaj hacmi 292 lt

Baz fiyat 26.200 Euro - 704 TL

Test aracı fiyatı 28.000 Euro - 704 TL

Tasarım, sürüş keyfi, performans, müzik sistemi

Bagaj, arka görüş açısı

Donanım

VW Scirocco 1.4 TSI 160 hp SportlineABS S

ESP SHavayastığı sürücü/yolcu/yan S/S/S

Klima S

Radyo/CD çalar S

Müzik sisteminin ses kalitesi gerçekten çok etkileyici. Araç arkada 2 kişi için yeterli alan sunuyor.Petekli hava girişi ve siyah fonlu ince farlar agresif bir görünüm sağlıyor.

10

Hedef Filo’yu kısaca tanıyabilir miyiz? 2003 yılında kurulan Hedef Filo Hizmetleri

olarak, bugün %8 pazar payı ve yönetimi altında bulunan 7.000’ün üzerindeki aracı ile ülkemizin önde gelen operasyonel filo kiralama kuruluşları arasında yer almaktayız. Türkiye geneline yayılan yaklaşık 1.000 anlaşmalı servis noktası, Ankara bölge ofisimiz ve 80 personelimiz ile müşterilerimize hizmet vermekteyiz. Kasım 2006’da Hedef Filo Hizmetleri’nin %100 hissesi Güney Doğu Avrupa ve Türkiye bölgesine yönelik yatırım yapan en büyük özel sermaye fonlarından South East Europe Equity Fund II tarafından satın alınmıştır. Southeast Europe Equity Fund II, L.P. (“SEEF II”) Balkanlar ve Türkiye’de özel olarak müzakere edilen işlemlere yatırımda bulunmak için Bedminster Capital Management LLC tarafından organize edilmiş özel sermaye fonudur. SEEF I’in devamı niteliğinde 2006 yılında kurulan SEEF II, 300 milyon ABD Doları’nın üzerinde olan

toplam sermaye taahhüdü büyüklüğündedir. Fonun yatırımcıları, European Bank for Reconstruction and Development (EBRD) ve ABD hükümetinin bir kurumu olan Overseas Private Investment Corporation (OPIC) gibi bir dizi Kuzey Amerika ve Avrupa kuruluşu ile Varlıklı ailelerden oluşur.

SEEF II, Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Hırvatistan, Sırbistan ve Karadağ, Arnavutluk, Bosna, Makedonya ve Slovakya’da faaliyet gösteren çeşitli şirketlere özel anlaşmalı öz kaynak ve özkaynakla ilgili yatırımlar yapmak suretiyle SEEF I’in yatırım yaklaşımını sürdürmeyi arzu etmektedir. SEEF I ve SEEF II Hedef Filo Hizmetleri dışında Türkiye’de Efes Breweries International (Efes Pilsen) ile ortaklık yapmış ve Yudum Gıda Sanayi A.Ş.’ye de yatırım yapmıştır. Türkiye dışında Makedonya, Bulgaristan, Sırbistan ve Gürcistan’da Bankacılık, Telekomünikasyon, Medya ve Sağlık sektörlerinde yatırımları vardır.

Kriz sonrası Dünya ve Türkiye’de filo pazarındaki gelişmeler nelerdir?

Otomotiv pazarının önümüzdeki yıl ve sonrasında daralacak olması kaçınılmaz son. Alım gücünün şirketlerde düşmesi gözle görülür şekilde olup şirketlerin operasyonel kiralama işine ağırlık vermelerine sebep olacaktır. Şirketler için sermaye yetersizliğinden kaynaklanan ve öte yandan şirketlerin düşen satın alma ihtiyacını kompanse etmek adına Operasyonel Filo kiralama şirketlerine yönelecek ve Operasyonel kiralama yapan şirketlerin firmalara ürün yapısı, farklı alternatifler veya satış stratejileri ile yaklaşarak gerek ülkemizde gerekse dünyada Operasyonel Filo kiralama pazarının artması anlamına gelecektir. Kriz sonrası dünyada şirket birleşmelerini daha çok göreceğiz.

Ülkemizde operasyonel kiralama sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Ülkemizde operasyonel kiralama

Ülkemizde son dönemlerde birçok kurumun tercihi olan

operasyonel filo kiralama şirketlerinden %8’lik pazar payı ve 7.000’nin üzerindeki

araç sayısı ile en büyüklerinden Hedef Filo Kiralama İkinci El

Takım Yöneticisi Uğur Bulut bu ayki konuğumuz oldu.

HEDEF FİLO HİZMETLERİ İKİNCİ EL TAKIM YÖNETİCİSİ

AYIN KONUĞU

HEDEF FİLO HİZMETLERİ

Uğur Bulut

11

sektörüne bakıldığında mevcut uygulamalar, yasal düzenlemeler ve herhangi bir denetim sistemi yok. Bu da süreçlerin kimi firmalarda hizmet kalitesinden uzak, müşteri beklentilerini ve ihtiyaçlarına karşılık veremeyecek şekilde yapılmasına ve sektörün etik olmayan davranışlarla bozulmasına neden olabiliyor. Fakat bu iş alanı da uluslararası sermayeli firmaların ve büyük oyuncuların sektörde bulunmasıyla artık belli standartlara kavuşacak ve kısa zamanda operasyonel kiralama işini firmalara daha rahat anlatıyor olacağız. Bu noktada Hedef Filo Hizmetleri olarak hizmet kalitesinin yükselmesi ve sektörün geliştirilmesine yönelik katkımızın maksimize edilmesi için mücadelemiz devam edecektir. Ülkemizde gelecek 5 yıl içerisinde şu anda tahmini 100.000 adet olan operasyonel kiralama pazarının 150.000 civarında olacağını tahmin ediyoruz.

Hedef Filo’nun rakamsal büyüklükleri ve hedefleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Şu anda 7.000 araçlık bir parkımız var.

Bunların marka dağılımlarına baktığımız zaman % 30’u Renault, % 22’si Ford, % 15’i Fiat, % 12’si Volkswagen, % 11’i Toyota. Yaklaşık % 10 da diğer markalar. Bu da aslında çok önemli bir konu. Daha evvelden bazı markaların payları bu anlamda baktığınızda çok daha baskındı. İmkanlar el verdiğince marka bazında homojen dağılıma gitmeyi arzu ediyoruz. Aslında bu sektörde hesap biraz farklı, çünkü bir taraftan mevcut müşterilerinizin yıl içindeki yenilemelerini yaparken ve bir takım rekabetlere rağmen bu kontratları muhafaza ederken, bir taraftan da yeni müşteriler yaratmanız gerekiyor. Yıl genelinde belki de en yüksek araç alımlarını yapan bir şirketiz. Hedef Filo Hizmetleri olarak Ocak – Nisan dönemi içinde %51 daralan filo pazarından yapılan satışların ise %11’ini alarak büyümüşüz. Bu da kiralama yapan veya yapacak olan firmaların Hedef Filo Hizmetleri’ne gösterdiği itibarın bir sonucudur. Yıl sonu itibari ile de 7.500’lü adetleri yakalamayı hedefliyoruz. Bu sektörde var olan firmalar içerisinde bu kadar çok büyümek isteyen ama her şeyi yok sayarcasına büyümek değil, belli değerlere sahip çıkarak büyümek isteyen ve bu anlamda da kaynakları yaratabilen az sayıdaki firmalardan biriyiz. Organizasyonumuzu gelecekteki değişen piyasa şartlarına göre bugünden kurguluyoruz.

Hedef Filo’nun müşteri istek ve

eğilimlerinden bahsedebilir misiniz? Kiralama sektöründe ülkemizin

en büyükleri arasında yer alan %100 yabancı sermayeli Hedef Filo Hizmetleri A.Ş. müşterilerimize en kaliteli hizmeti sunmak,öncelikli hedefimiz.

Hedef Filo Hizmetleri olarak bu işe başladığımızda birçok oyuncu vardı. Ama sektörde ilk Call Center 7/24 hizmetini biz başlattık ve bu hizmeti de kendi içimizde sağlıyoruz. Bütün kullanıcılardan gelen talepler kayıt altında, iş emri doğrultusunda açılıyor, takip ediliyor, iş sonuçlandırılıyor ve iş kapatılıyor. Yani çok basit bir sistem. Bir tarafta satış, pazarlama departmanında çalışan arkadaşlarımız merkez idari işler konumundaki insanlarla irtibattayken, aynı kişilerin kullanıcılarla irtibatta olmasını bekleyemezsiniz veya operasyon departmanında kullanıcı aradığında her defasında farklı kişinin cevap vermesini de arzu etmezsiniz. Biz bunun çok faydasını gördük. Hedef Filo Hizmetleri ile çalışan tüm müşteriler artık bu sistemi çok iyi biliyorlar ve buna alıştılar. Zaten bir süre sonra birçok şirket, Call Center hizmeti verme zorunluluğunu hissetti. Ayrıca müşterilerimiz yetkili servislerde araçlarına bakım yaptırıyorlar. Bu onlar için ciddi kolaylık. Minimum standartları belli, sürekli denetlenen organizasyonlardan hizmet alıyoruz. Zaten var olan yatırımı kullanmak en mantıklısı. Biz hep bu stratejiyi benimsedik, onun da karşılığını görüyoruz müşteriden. Bunların dışında satış ve organizasyonun yapılanması da müşteriye en hızlı, en sağlıklı bilginin zamanında ulaşılması anlamında önemli. Çok hızlı geri dönüşler yapıyoruz. Bunun sonucunda müşterinin üzerindeki birtakım yükleri alabiliyoruz. Bazen bazı şeylere çok acil ihtiyacı oluyor müşterilerin. Dolayısıyla sizin bu yükü bir şekilde onların üzerinden almanız

gerekiyor. Bu yüzden Hedef Filo Hizmetleri olarak ekibimizin yapılanmasında da buna uygun model konmuş durumda.

Araç geri dönüşlerinde hangi kanallardan

satışı tercih ediyorsunuz? Operasyonel filo kiralamadan dönen araçların 2.elde müşteriler açısından avantaj ve dezavantajları nelerdir?

2. el işini gerçekten iyi yönetiyor olmanız gerekiyor. Biz işimizi çok ciddi ve sistemli yaptığımıza inanıyoruz. Çok araştırıyoruz. Avrupa’da da belli lokasyonlarda bu işin nasıl yapıldığını gezdik, dolaştık, gördük. Araçlarımızı açık artırmalarda kullanıcılara, bayilerimiz yolu ile perakende olarak değerinde satıyoruz. Ama asıl sistemini kurduğumuz ve aynı zamanda perakende müşterilerini de hedeflediğimiz ve araçları o lokasyonlarda sattığımız bir bayilik sistemimiz var. Bu bayiler araçlarımızı bizden internet yolu ile satın alıyorlar. Mesela bu işte özellikle 2.el perakende satışta otorite olmuş DOD bunlardan bir tanesi. 2.El araç satış işini gerçek bir iş kolu olarak gören ve bu işte istihdam yaratmış bayilerle çalışıyoruz. 2. El satış sistemimizin kuvvetli olduğunu düşünüyoruz. Araçlarımızın kiralama süresince yetkili servislerin kullanılması büyük bir fark ve bunu bayilerimiz yolu ile satarken de kullanıyoruz. Araçlarımızı alan iş ortaklarımıza ve müşterilerimize güven verdiği gibi bunu bir avantaj olarak görüyoruz. Aynı zamanda kiralamadan dönen araçlarımızın bir çoğu farklı marka,tip ve renkte . Dolayısıyla piyasada “filo aracı” tanımından ayrı tutulmakla birlikte dönem sonunda blok halde aynı araçtan yüksek adette çıkmadığı için satış kanallarımız için bir avantaj daha yaratıyor.