ulaŞim ve trafİk gÜvenlİĞİ...

39
2 ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİ TURKİSH JOURNAL OF SAFETY TRANSPORTATİON AND TRAFFİC EDİTÖR/ EDITOR Prof. Dr. İ. Hamit Hancı Doç. Dr. Yeşim Yasak EDİTÖRYARDIMCILARI/ ASSISTANT OF EDITOR Doç. Dr. Aytaç Koçak Dr. Burcu Eşiyok Gülsüm Handan Aydın YAYIN KURULU/ EDITORIAL BOARD İ . Hamit Hanc ı İ rfan Korkusuz Ye ş im Yasak Burcu Eş iyok Onur Sezer M.Memduh Mazmancı Devrim Karakülah Nurhayat Yüksel Gülsüm Handan Aydın Tomurcuk Harbigil *-*-*-* Adli Bilimciler Derneği Ulaşım Ve Trafik Güvenliği Komisyonu Amaç: 2006 yılında kurulan Ulaşım Güvenliği Komisyonu’nun amacı; ulaşımın tüm alanlarında toplumsal bilinçlenmenin oluşması ve dolayısıyla da güvenlik kültürünün gelişmesine katkıda bulunmaktır. Hedefler: Bu amaçla; ulaşım güvenliğinin temelini oluşturan eğitim, denetim, alt yapı, sağlık alanlarını bir araya getiren paneller, konferanslar düzenlemek, demiryolu, havayolu, karayolu ve denizyolunda yaşanan sorunların uzmanlarca tartışılabilmesi amacıyla toplantılar organize etmek, Bilimsel çalışmaların bulgularına dayanarak, ilgili kurumlarla işbirliği yaparak, toplumsal bilinçlenmenin oluşması ve motive edilmesi amacıyla kampanyalar düzenlemek, Bilimsel çalışmaların yer aldığı hakemli “ulaşım güvenliği dergisi” çıkarmak.

Upload: others

Post on 27-Sep-2019

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

2

ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİ

TURKİSH JOURNAL OF SAFETY

TRANSPORTATİON AND TRAFFİC

EDİTÖR/ EDITOR Prof. Dr. İ. Hamit Hancı Doç. Dr. Yeşim Yasak

EDİTÖRYARDIMCILARI/ ASSISTANT OF EDITOR

Doç. Dr. Aytaç Koçak Dr. Burcu Eşiyok

Gülsüm Handan Aydın

YAYIN KURULU/ EDITORIAL BOARD

İ. Hamit Hancı İrfan Korkusuz Yeşim Yasak Burcu Eşiyok Onur Sezer M.Memduh Mazmancı Devrim Karakülah Nurhayat Yüksel Gülsüm Handan Aydın Tomurcuk Harbigil

*-*-*-* Adli Bilimciler Derneği

Ulaşım Ve Trafik Güvenliği Komisyonu Amaç: 2006 yılında kurulan Ulaşım Güvenliği Komisyonu’nun amacı; ulaşımın tüm alanlarında toplumsal bilinçlenmenin oluşması ve dolayısıyla da güvenlik kültürünün gelişmesine katkıda bulunmaktır. Hedefler: Bu amaçla;

• ulaşım güvenliğinin temelini oluşturan eğitim, denetim, alt yapı, sağlık alanlarını bir araya getiren paneller, konferanslar düzenlemek,

• demiryolu, havayolu, karayolu ve denizyolunda yaşanan sorunların uzmanlarca tartışılabilmesi amacıyla toplantılar organize etmek,

• Bilimsel çalışmaların bulgularına dayanarak, ilgili kurumlarla işbirliği yaparak, toplumsal bilinçlenmenin oluşması ve motive edilmesi amacıyla kampanyalar düzenlemek,

• Bilimsel çalışmaların yer aldığı hakemli “ulaşım güvenliği dergisi” çıkarmak.

Page 2: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

3

EDİTÖRÜN ÖNSÖZÜ

Değerli Okuyucular ,

Yeni bir sayıda daha sizlerle olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Desteklerinizle daha güçlü çalışmalarda olmak dileğiyle..

Prof.Dr.İ.Hamit Hancı

Editör

Page 3: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

4

ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİ ULUSLAR ARASI VE ULUSAL DANIŞMA KURULU

TURKISH JOURNAL OF SAFETY TRANSPORTATION AND TRAFFIC INTERNATIONAL AND NATIONAL ADVISORY BOARD

Editörs/Editorler Prof. Dr. İ.Hamit Hancı Doç. Dr. Yeşim Yasak Editör Yardımcıları/Associate Editors Dr. Burcu Eşiyok Gülsüm Handan Aydın Doç. Dr. Aytac Koçak Bilimsel Danışma Kurulu Prof. Dr. Nebi SÜMER, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü Prof. Dr. Rıdvan EGE, Ufuk Üniversitesi Prof. Dr. Fatma ALİSİNANOĞLU, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Prof. Dr. Mehmet YÜKSEL, Pamukkale Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın EREL, Yıldız Teknik Üniversitesi. Prof. Dr. Yıldız PEKŞEN, 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD Prof. Dr. Aliye MANDIRACIOĞLU, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D. Prof. Dr. Mehmet TOK, Celal Bayar Üniv. Tıp Fak.. Anestz. Ve Reanimasyon A.D. Prof. Dr. Göknur AKTAY, İnönü Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Durmuş TEZCAN, İstanbul Kültür Üniversitesi Prof. Dr. Fuat YÖNDEMLİ, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi KBB A.D. Prof. Dr. Ömer Halis TOMBAKLAR, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Ali BİLGİN, Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Ahmet YILMAZ, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi. Adli Tıp A.D. Prof. Dr. Köksal ÖNER, GATA Acil Tıp A.D. Prof. Dr. Mehmet Erdal COŞKUN, Pamukkale Üniv. Tıp Fak. Nöroş. .ve Acil Tıp A.D. Prof. Dr. Hasan TUNÇ, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Fikret İKİZ, Ege Üniversitesi Rektörlüğü Prof.Dr.Erdal ZORBA Gazi Üniv. BESYO Müdürü – HİS Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Kemal AKTUĞLU, Ege Üniv. Tıp Fak. Ortopedi ve Travmatoloji A.D. Prof. Dr. Çağatay GÜLER, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D. Prof. Dr. Ahmet SALTIK, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D. Prof. Dr. Doğan SOYASLAN, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Mustafa KARAŞAHİN, Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Ulaştırma A.D. Prof. Dr. İ.Teoman BENLİ, Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Recep AKDUR, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D. Prof. Dr. Emin TEKELİ, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. Prof. Dr. H.Bülent ÜNER, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Prof. Dr. Nilgün SARP, Ankara Üniv. Sağlık Bilimleri Fak. Sağlık Yönetimi Bölümü Prof. Dr. Zerrin BAYRAKTAR, Yıldız Teknik Üniversitesi, Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar BOYDAK, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. Prof Dr. Zerrin ERKOL, Abant İzzet Baysal Üniversitesi,Tıp Fakültesi, Adli Tıp AD. Prof. Dr. Feridun YENİSEY, Bahçeşehir Üniversitesi Prof. Dr. Fatih Selami MAHMUTOĞLU, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof.Dr.Bingür SÖNMEZ Memorial Hastanesi Prof. Dr. Hakan HAKERİ, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Yener ÜNVER YeditepeÜniversitesi Hukuk Fakültesi Doç. Dr. Süleyman IŞILDAR, EGM İnterpol Daire Başkanlığı Doç. Dr. Süleyman GÖREN, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Doç. Dr. Doğaç Niyazi ÖZÜÇELİK, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fak.. Acil Tıp A.D. Doç. Dr. Nusret KÖSE, Osmangazi Üniv. Tıp Fak. Ortopedi ve Travmatoloji A.D. Doç. Dr. Osman GÜRDAL,Gazi Üniv. Teknik Eğitim Fak. Elektrik Eğitimi Bölümü Doç. Dr. Osman CELBİŞ, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Doç. Dr. Ekin Özgür AKTAŞ, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Doç. Dr. Aytül ÇAKMAK, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D. Doç. Dr. Önder ÇELİK, İnönü Üniversitesi Tıp Fak. Kadın Hast. ve Doğum A.D. Doç. Dr. Mehmet TOKDEMİR, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Doç. Dr. Mehmet Sunay YAVUZ, Celal Bayar Üniv. Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Doç. Dr. Mahmut AŞIRDİZER, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fak. Adli Tıp A.D. Doç. Dr. Nesrin DİLBAZ, Ankara Numune Eğit. Ve Araştırma Hast. 2. Psikiyatri Kliniği Doç. Dr. Işıl ÖZKOÇAK, Karaelmas Üniv. Tıp Fak. Anest. ve Reanimasyon A.D. Doç. Dr. Lut TAMAM, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.D.

Doç. Dr. Hülya UÇAR, Hacettepe Üniversitesi, Hemşirelik Yüksekokulu Doç.Dr.Fatma Yücel BEYAZTAŞ Cumhuriyet Tıp Fak. Adli Tıp A.D. Doç.Dr.Ali Rıza ÜÇER Yargıtay Üyesi Doç.Dr.Çetin ARSLAN Yargıtay C.Savcısı Yrd. Doç.Dr. Darçın AKIN, Gebze İleri Teknoloji Enst. Şehir ve Bölge Planlama Böl. Yrd. Doç. Dr. Fatih YAĞMUR, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Yrd. Doç. Dr. Neşe Nur USER, Afyon Kocatepe Üniv. Tıp Fak. Acil Tıp A.D. Yrd. Doç. Dr. Meltem ÇOLAK, Atatürk Üniv. Diş Hekimliği Fak.. Endodonti A.D. Yrd. Doç. Tbp. Alb: Mehmet ERYILMAZ, GATA Acil Tıp A.D. Yrd. Doç. Dr. Ö. Serol DEVECİ, Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık Y.O. Yrd. Doç. Dr. Ahmet TURLA, Ondokuz Mayıs Üniv. Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D. Yrd. Doç. Dr. Nezih VAROL, Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Onur POLAT, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi. Acil Tıp A.D. Yrd. Doç. Dr. Alper ÇEVİK, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. Yrd. Doç. Dr. Sezgin SARIKAYA, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fak. Acil Tıp A.D. Yard.Doç.Dr.. Dr. Serpil YAYLACI, Acıbadem Hastanesi Acil Tıp A.D. Yrd.Doç.Dr.Asım Mustafa AYTEN,Bozok Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Öğr.Gör. Dr. Şebnem Gülen, Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji AD. Dr. Hüseyin Fazlı İNAN, Sağ. Bak. İlkyardım ve Acil Sağlık Hizm. Daire Başkanlığı Dr.Dt.Bülent ÖZDOĞAN Dr.Ayfer ÇOLAK Tepecik Eğitim Hastanesi Dr.Hüseyin BEKİR Serbest Hekim Süleyman OĞUZ, Erzincan Emniyet Müdürü Fiz. Yük. Müh. Aylin Yalçın SARIBEY, Jandarma Genel Komutanlığı Nuran YARDIMCI, Radyo Televizyon Üst Kurulu Neyfel KILIÇ, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı Mustafa AYDIN Iğdır Emniyet Müdürü Osman ORAL, Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ali ALTUNTAŞ, Konya Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürü A.Nesrin COŞKUN, Doğan Haber Ajansı Tevfik KARATAŞ, MEB Sarayköy Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Müdürü Çetin AŞÇIOĞLU, Yargıtay Onursal Üyesi Hk. Mithat Ali KABAALİ, Şişli Adliyesi Av.İsmail GÜNDÜZ, Samsun Psk. Nurhayat YÜKSEL Psi.Rebia DİRİM Av.Devrim KARAKÜLAH Ankara Barosu Hakan DÖLEK Otomotiv Sanayi. Yayın Kurulu/Publication Committe İ. Hamit Hancı İrfan Korkusuz Yeşim Yasak Burcu Eşiyok Onur Sezer M.Memduh Mazmancı Devrim Karakülah Nurhayat Yüksel Tomurcuk Harbigil Gülsüm HandanAydın

Page 4: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

5

5

ÇOCUKLARDA TRAFİK GÜVENLİĞİ EĞİTİMİNİN ÖNEMİ

THE IMPORTANCE OF CHILDREN TRAFFIC SAFETY EDUCATION

Öğr. Gör. Özlem ŞİMŞEK*

Yrd. Doç. Dr. Gülümser GÜLTEKİN AKDUMAN*

Prof. Dr. Fatma ALİSİNANOĞLU*

Ulaşım ve Trafik Güvenliği Dergisi/ Turkish Journal of Transportation and Traffic Safety, 3 (1): 5-15, 2009

ÖZET

Son yıllarda trafik kazalarında; bu kazalar sonucu oluşan can ve mal kayıplarında görülen büyük artışla birlikte trafik güvenliği kavramı da önem kazanmaya başlamıştır. Trafik güvenliği eğitimi ile kazandırılmaya çalışılan bilgi, beceri ve davranışlar trafik kazalarını ve bu kazalar sonucunda meydana gelen maddi ve manevi kayıpları azaltmaktadır. Bu nedenle toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyan trafik eğitiminin çok erken yaşlardan, hatta okul öncesi dönemden itibaren başlamasının önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Çünkü çocukların okul öncesi dönemde kazandığı davranışlar; daha sonraki yıllarda pekiştirilerek kalıcı davranışlara dönüşmektedir. Bu durum göz önüne alındığında trafik eğitiminin sistematik olarak verilmesi gerekliliği daha iyi anlaşılmaktadır. Bu çalışmada okul öncesi ve ilköğretim dönemindeki çocuklarda trafik güvenliği eğitiminin önemine yer verilecektir. Anahtar kelimeler: Trafik güvenliği, çocuk

ABSTRACT

Recently, the concept of traffic safety has also gained importance with the great increase in the loss of life and property that result from the traffic accidents. The knowledge, skills and attitudes to be gained through traffic safety education has decreased the traffic accidents and the loss of life and property that arise from these accidents. Therefore, it has been better understood that the traffic education which is considered important in terms of public health should start at early ages, even prior to school education. Because, the behaviors children adopt in pre-school period change into permanent and consistent behaviors afterwards. If we consider this situation, it is better seen that education for traffic needs to be given systematically. This study is discussing the importance of traffic safety education for the children of pre-school and primary education age. Key Words: Traffic safety, child

* Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitim Anabilim Dalı

GİRİŞ

Trafik, yayaların, hayvanların ve araçların kara yolları üzerindeki hal ve hareketleridir (1). Daha geniş bir ifadeyle, yayaların, hayvanların, taşıtların alt ve üst yapısı sağlam, uluslar arası normlara göre çizgi, levha, ışık gibi işaretlemeleri sağlam ve güvenli karayollarının,

ulaşım amacına en uygun şekilde sürekli denetlenen bir sistem içerisinde kullanırken meydana getirdikleri hareket olarak da tanımlanmaktadır (2). Her gün trafiğe yeni taşıtların çıkması, yeni yolların, oto parkların yapılması kaza ve tehlike durumunun artışını da beraberinde getirmiştir. Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu meydana gelen bu kazalardaki can kaybı, ciddi

Page 5: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

6

6

yaralanmalar ve maddi kayıplar göz önüne alındığında trafik güvenliği sözcüğü daha da anlam kazanmaktadır (2,3). Güvenlik genel anlamda bir kimsenin ya da şeyin kaza, zarar, suç ya da tehlikelerden uzak bulunması halidir (4). Türk dil kurumu sözlüğünde güvenlik; “Toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu, emniyet” olarak tanımlanmaktadır (5). Trafik güvenliği ise, meskun ve meskun olmayan mahallerdeki trafik kazaları sonucu oluşan can kaybı, yaralanma ve maddi kayıpları en aza indirgemeyi içeren bir kavramdır (6). Çocuklar için güvenlik, fiziksel, duygusal tehditleri, bina içinde ve bina dışındaki tehlikeli durumları engelleme ve çocukları bu durumlardan korumadır. Aynı zamanda çocukların, her zaman karşılaşılabilecek tehlikeler karşısında dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılmasıdır (7). Çocuklar güvenli bir çevrede yaşama ve oyun hakkına sahiptirler, yetişkinler ise çocukların güvenliklerini korumakla sorumludurlar. Ayrıca yetişkinler çocuğu koruma sorumluluğunun yanında, çocukların kendilerini korumalarını öğretmekle de sorumludurlar (8, 9). Trafik Güvenliği Eğitiminin Gerekliliği Trafik kazalarında dünyada yaklaşık olarak yılda bir milyon kişi hayatını kaybetmekte ve on milyon kişi yaralanmaktadır (10). Trafik kazası sonucunda ölen ya da yaralanan bireylerin önemli bir oranını 14 yaşın altındaki çocuklar oluşturmaktadır. Çocuklar herhangi bir motorlu taşıta ya da bisiklete binmeseler dahi trafikte yaya olarak yaralanma riskleri oldukça fazladır (11). Çocuklar % 15 - % 24 oranında yaya olarak, okula gidiş ve eve dönüş sırasında kazalarla karşılaşmaktadırlar. Bu nedenle pek çok aile çocuklarının yaya olarak okula gitmesini ve bisiklet kullanmasını istememekte, bu durum ise çocuğun önemli bir sağlık ihtiyacı olan hareketi kısıtlamaktadır (12). Çocukluk dönemindeki yaralanmaların hem kısa, hem de uzun dönemde toplum ve bireyler üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır (13). Trafik kazaları sonucunda, fiziksel, duygusal ve ekonomik kayıpların yanında can kayıpları da söz konusu olmaktadır (11). Trafik kazalarının dünya ekonomisine maliyeti yılda yaklaşık olarak 500 milyon dolardır (10). Trafik kazaları dünya ekonomisine zarar verdiği gibi, aileler açısından da önemli problemlere neden olmaktadır. Çocuğun kaza sonrasında yaralanması, vücudunun belli bir bölümünün işlevini kaybetmesi ya da can kaybı ailede duygusal problemlere neden olabildiği gibi, kaza geçiren çocuğun anne babası tedavi

süresince çocuğuyla birlikte kalmak zorunda olduğu için iş kaybı da söz konusu olmaktadır. Bunun yanı sıra çocuk eğer okula devam ediyorsa, trafik kazası sonucunda okula gidemeyecek, böylece akademik yönden de kayıplar meydana gelecektir (11). Çocukların trafikte güvenli hareket etmesi ve olası durumlar karşısında sorumlu olmaları beklenmektedir. Ancak özellikle 10 yaşın altındaki çocuklar trafikte güvenliklerini sağlayacak yeterli bilgi, beceri ve donanıma sahip değillerdir. Ancak, çocuklar sadece bilgi ve beceri eksikliğinden değil, başka nedenlerle de kazalara karşılaşmaktadırlar. Örneğin küçük oldukları için sürücünün çocuğu fark etmesi zor olmaktadır. Çocuklar genellikle hareket eden taşıtla kendi arasındaki mesafeyi ayarlamakta ve yolun karşısına geçmek için yeterli zamana karar vermekte güçlük yaşamaktadırlar. Yetişkinlerle karşılaştırıldığında çocuk için yol genişliği oldukça fazladır, bu nedenle karşıya geçmek çocuk için daha güç olmaktadır. Aynı zamanda çocukların araç ile kendi arasındaki mesafeyi ve aracın hızını algılama, kendi hızını ayarlayabilme gibi, görsel motor becerilerde eksiklikleri bulunmaktadır. Çocuğun trafikteki güvenliğini etkileyen başka bir unsur da çocuklar için güvenliğin öncelikli olmamasıdır. Trafikte arkadaşıyla karşılaştığında ya da bir hayvan gördüğünde çocuğun dikkati kolaylıkla dağılabilmektedir. Çocukla ilgili bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda okullar ve toplumdaki diğer bütün bireyler çocuğun trafik güvenliği ile ilgili sorumluluğunu paylaşmalıdır (14). Çocukların bisiklette, motorlu araçlarda yolculuk yaparken ve yaya iken uymaları gereken güvenlik kuralları, kendileri için güvenli olan durum ve güvenli olmayan durumların neler olduğu yönündeki bilgi ve becerileri, evde, okulda, oyun alanlarında çevresel tehlikeler konusundaki farkındalıkları arttırılmalıdır (9). Çocukların karıştığı trafik kazası sayısının her geçen gün artması, trafikteki güvenlik kurallarının öğrenilmesini de zorunlu hale getirmektedir. Çünkü çocuklar yolcu, yaya, bisiklet sürücüsü, halk ulaşım araçları kullanıcısı ve daha ileriki dönemlerde de sürücü adayı olarak sürekli trafik içerisinde yer almaktadırlar. Bu durum çocukların trafikte kendi başlarına ve güvenli bir şekilde hareket edebilmelerinin sağlanmasını zorunlu hale getirmektedir (15). Trafik kazalarının temel sebebinin insan unsuru olduğu unutulmamalıdır. İnsanın davranışlarının disipline edilmesi yolu da eğitimden geçmektedir. Kazaların, dolayısıyla can ve mal kayıplarının azaltılmasında önlem olarak ilk

Page 6: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

7

7

sırayı eğitim almaktadır (2). Bu nedenle, olabildiğince erken yaşlardan itibaren çocuklara güvenliklerini sağlamayı öğrenebilmeleri için fırsatlar sağlanılması önerilmektedir. Erken yıllarda kazanılan bu alışkanlıklar bireye yaşam boyu katkı sağlamaktadır (8). Trafik Güvenliği Eğitim Programları Trafik bütün insanlar için özellikle de çocuklar için tehlike potansiyeli taşıyan çok karmaşık bir sistemdir (14). Bu nedenle trafik güvenliği ile ilgili bilgiler de, kişisel deneyimlerle yaşanarak öğrenilen, karmaşık yargılama gerektiren becerilerden oluşmaktadır. Bu beceriler en etkili gerçek durumlarda öğrenilmektedir. Fakat trafikle ilgili gerçek durumlar oluştururken, çocukların algısal, bilişsel ve fiziksel yetersizlikleri de dikkate alınmalıdır (16). Çocuklar için hazırlanan trafik eğitim programlarında, bilgi temelli yaklaşım kullanılarak çocukların yaya güvenliği ile ilgili bilgi ve becerilerini artırmak ve bunun yanında gerçek trafik çevresinde uygulama yapmak önemli ölçüde kabul gören bir yaklaşımdır (17). Trafikle ilgili verilen eğitim, hem çocukları gelecekte çevreye ve trafik kurallarına saygılı birer birey olarak yetiştirmeyi sağlamak ve hem de çocukların araç içinde ve araç dışında kendilerini korumalarını sağlamaya yönelik olmalıdır. Çünkü trafik kazalarındaki çocuk ölümleri en fazla çocukların yola fırlamasından ve araçtayken çocuk emniyet kemeri kullanılmamasından kaynaklanmaktadır (18). 0-5 yaş arasında trafik güvenliği, bebeğin ya da çocuğun araç içinde güvenli seyahatinin sağlanması, yaya olarak güvenliği sağlama ve oyun alanlarında güvenli olma gibi konuları içermektedir. Okul öncesi dönemde anne babanın ve okul öncesi öğretmenin güvenlikle ilgili tutumları, çocukların beceri ve tutumlarını geliştirmede önemli rol oynamaktadır. Çocuklar trafikte kendilerini korumayla ilgili daha fazla sorumluluk sahibi olmaya başladıklarında, emniyet kemeri kullanma, kendileri için güvenli yolları seçme, yolun karşısına geçerken uyulması gereken kuralları uygulama gibi davranışları yapması beklenmektedir. Bunun yanı sıra trafik güvenliğinde, 4-6 yaşlar arasındaki ve daha büyük çocuklarda bisiklet kullanımı da anahtar bir faktör olmaya başlamaktadır (15). Trafik güvenliğinin sağlanmasında çocuk eğitiminin amaçları aşağıda belirtilmiştir: • Trafik ve trafiği oluşturan elemanları basitçe tanıtmak, • Trafik içinde güvenli hareket edebilmeleri için gerekli olan temel kuralları öğretmek,

• Diğer insanların haklarına saygı duymayı aşılamak, • Karşılıklı yardımlaşmanın ve ortaklığın önemini anlatmak, • Trafik içinde karşılaştıkları farklı durumlar için yorum yapabilme, sonrasında çabuk ve doğru karar verme yeteneğini kazandırmak, • Taşıt içinde güvenli yolculuk edebilmeleri için gerekli kuralları öğretmek, • Trafik kazalarının nedenleri ve sonuçları hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak ve risk taşıyan davranışa neden olabilecek grup baskısına karşı direnme eğilimini geliştirmektir (19). Çocukların trafik güvenliği ile ilgili bu amaçlara ulaşmada, okul önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, trafik güvenliği, okulda uygulanan eğitim programına ilave edilen ek bir konu olmamalı, günlük eğitim programı ile bütünleştirilmelidir. Aksi takdirde çocukların etkili bir şekilde öğrenmelerine katkı sağlamamaktadır (8). Çocuklar için hazırlanacak trafik güvenliği eğitim programları yalnızca kurallar hakkında bilgi vermeyle sınırlı olmamalı, özellikle problem çözme gibi çocuğun aktif olacağı yöntemler kullanılmalıdır (20). Trafik eğitimi hem çocukların hem de anne babaların bilgi ve davranışlarını geliştirmelidir. Yetişkinler, çocukların güvenlik hakkında düşünmesine yardım ederek güvenlikle ilgili farkındalık geliştirmelerini sağlamalıdırlar (21). Çünkü çocuklar trafikte güvenliklerini etkileyecek olumsuz bazı davranışları yetişkinleri model alarak öğrenmektedirler (14). Okullarda güvenlik ile ilgili programların oluşturulması, evde ve okulda bu kuralların uygulanmasının sağlaması gerekmektedir (12, 21). Trafik güvenliği ile ilgili eğitim programlarının uygulanması kadar, eğitim programlarının çocukların davranışları üzerindeki etkililiğini de ölçmek önem taşımaktadır. Trafik güvenliği ile ilgili verilen eğitimde genelde, çocukların bilgi düzeyinde artış ölçülmekte, ancak bu bilgilerin davranışlara nasıl dönüştüğü başarılı bir şekilde değerlendirilememektedir. Çocuklara trafikle ilgili sorular sorulduğunda genellikle doğru cevaplar vermelerine rağmen, davranışlarında bu doğru cevapları görmek pek mümkün olmamaktadır (10). Zeedy ve ark.( 2001) yaptıkları çalışmada, 4-5 yaşlarındaki üç farklı trafik güvenliği programı almış olan 120 çocuk ile çalışmışlardır. Yapılan çalışmada çocukların bilgi düzeylerini ölçmek amacıyla üç farklı ölçüm aracı kullanılmıştır. İlk olarak üç boyutlu bir trafik çevresi modeli kullanılmıştır. İkinci ölçme aracı olarak bir trafik oyunu, üçüncü

Page 7: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

8

8

olarak ise poster kullanılmıştır. Bilgi düzeyi bu üç araç kullanılarak ölçülmüş 120 çocuktan 47’sinin trafik güvenliği ile ilgili bilgisini davranışa dönüştürüp dönüştürmediğine, gerçek trafik alanında gözlemlenmiştir. Araştırma sonucunda, her üç programın da çocukların bilgi düzeyini arttırdığı ve altı ay süresince bilgi düzeyindeki artışın devam ettiği görülmüş, ancak çocukların bu bilgileri gerçek trafik ortamlarında uygulamadıkları gözlemlenmiştir (22). Ancak bu araştırma bulgularının tersine, trafik güvenliği eğitiminin çocukların davranışları üzerinde de olumlu etkileri olduğu sonucuna ulaşan araştırmalarda bulunmaktadır. Aşağıda, iki farklı trafik güvenliği eğitim programının sonuçlarına yer verilmiştir. Amerika’nın Florida eyaletinde “Walk Safe” isimli bir trafik güvenliği eğitim programı, 16 okulda anasınıfından 4. sınıfa kadar olan, 5- 11 yaş arasındaki 6. 467 çocuğa uygulanmıştır. Çocukların %31’inin program öncesinde ve program sonrasında trafik güvenliği ile ilgili bilgi düzeyleri ve davranışları değerlendirilmiştir. Uygulanan eğitim programının çocukların hem bilgi düzeylerinde ve davranışlarında olumlu yönde etkisi olduğu sonucu tespit edilmiştir. Ön test ve son test arasındaki farklılık hem davranış hem de bilgi düzeyi olarak istatistiksel olarak anlamlıdır. Araştırma sonucunda eğitim programı uygulanmayan küçük yaş grubundaki çocukların ön test ve son test arasındaki puan farklılıklarının anlamlı olmadığı sonucu tespit edilmiştir (17). Kuzey Manhattan’da 1989-1995 yılları arasında çocukların trafik güvenliği hakkında bilgi ve davranışlarını geliştirmeye yönelik bir program uygulanmıştır. Program trafik güvenliği ile ilgili bilgi ve davranışları geliştirmeye yöneliktir ve anasınıfından 4. sınıfa kadar olan çocukların eğitimini içermektedir. Programda, çocuklara motorlu taşıt içinde, yaya olarak ve bisiklet kullanırken güvenlikleri ile ilgili bilgi ve davranışları öğretmek amaçlanmıştır. Programın uygulandığı yıllar arasında bölgede çocuklar için 25 yeni oyun alanı da oluşturulmuştur. Çalışmada, 1983- 1988 yılları arasında meydana gelen kazalar ve programın uygulandığı 1989- 1995 yılları arasında meydan gelen kazalar karşılaştırılmıştır. Programın gerçekleştiği süreçte meydana gelen trafik kazalarında çocuk yaralanmalarının % 36 oranında azaldığı görülmüştür. Programa dahil olamayan küçük yaş grubundaki çocukların 1983-1988 yılları ile 1989-1995 yılları arasında meydana gelen kazalarda yaralanma oranlarında herhangi bir değişiklik meydana gelmemiştir (23).

Trafik güvenliği ile ilgili yapılan bu eğitim programları ve program uygulamalarının sonrasında gerçekleştirilmiş olan değerlendirmeler, trafik güvenliği eğitim programlarının çocuklar üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koymaktadır. Yapılan araştırmalar çocukların sadece bilgi düzeylerindeki artışı değil, aynı zamanda çocukların trafik güvenliği ile ilgili davranışlarındaki olumlu gelişmeleri ve trafik kazalarında meydana gelen çocuk yaralanmalarının da azaldığını göstermektedir.

SONUÇ

Çocukların geçirdikleri trafik kazaları, özellikle de yaya olan çocukların karşılaştıkları kazalar önemli bir halk sağlığı problemidir. Toplumda çocuklar için güvenli oyun alanları oluşturmak ve trafik güvenliği ile ilgili eğitim vermek trafik kazalarındaki çocuk yaralanmalarının azaltılmasında ve bu kazaların olmasının engellenmesinde etkili olmaktadır (23). Çünkü çocuklar genellikle, trafik alanlarını hem ulaşım alanı hem de oyun alanı olarak kullanmaktadırlar. Ulaşım ile ilgili düzenlemeler yapılarak, çocuğun kaza geçirmesine neden olabilecek, trafiğin hızı ve yoğunluğu gibi unsurlar değiştirilerek kazaların meydana gelmesi azaltılabilmektedir (21). Çocukların trafik güvenliğini sağlamada, trafik ışığı, yol gibi çevresel düzenlemeler yapmanın maliyeti çok yüksektir. Çocuklar ve sürücüleri eğitmeye yönelik programlar ise, maliyeti daha düşük olmakla birlikte, bu çalışmaların sonuçlarının çok iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle bu tür eğitim programlarında davranış değişikliklerinin değerlendirilmesi çok önemlidir (20). Son yıllarda trafik güvenliğinde yaygın görüş, trafiğin yoğunluğu azaltma gibi çevresel düzenlemeleri içine alan pasif yaklaşım ile davranış değiştirmeye yönelik eğitim programlarını ifade eden aktif yaklaşımların bir arada kullanılması yönündedir. Trafik güvenliğini sağlamada, eğitim, halk sağlığı, şehir planlama, mühendislik gibi farklı alan uzmanlarının birlikte çalışması önerilmektedir. Çevresel düzenleme stratejilerini içeren pasif yaklaşım ile çocukların trafik güvenliği ile ilgili kuralların kullanımına ilişkin davranış değiştirme yaklaşımlarını içeren aktif yaklaşım birlikte kullanıldığında daha etkili sonuç vermektedir (24). Trafik güvenliği ile ilgili eğitim programlarının uygulanması çok önemlidir. Daha da önemlisi çocukların bu eğitim programlarının sonunda hedeflenen davranışları kazanmış olmalarıdır.

Page 8: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

9

9

Çünkü çocukların eğitim programları sonucunda kazandıkları davranışlar alışkanlık haline dönüşecek ve böylece kazaların, kaza sonrasında meydana gelebilecek olumsuz durumların önüne geçilmiş olacaktır.

KAYNAKLAR 1) Pampal, S., Dindar, H., Korgan, E.( 2004). Sağlık ve

Trafik Eğitimi.( 2. Baskı). Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık

2) Karatekin, Z. (1998) Trafik Kazalarının Önlenebilmesinde Eğitimin Etkisi ve Önemi. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Ankara.

3) Çakır, M. ( 2002). Sağlık ve Trafik Eğitimi. Ankara: Nobel Yayıncılık

4) Kartal, C. (2007). Trafik Güvenliği Açısından Trafik Kontrol İşaretlerinin Yeri ve Önemi. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Ankara

5) TDK.(2009). Türk Dil Kurumu: Büyük Türkçe Sözlük. www. tdk.gov.tr (Erişim tarihi 27.03. 2009).

6) Koç, T., Fıglalı, A (1998). Trafikte Temel Güvenlik Politikaları Analitik Hiyerarşi Proses Yaklaşımı,Trafikte Güvenlik Ve Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 26-28 Kasım 1993 arsiv.mmo.org.tr/pdf/10454.pdf (Erişim tarihi 27.03.2009).

7) Estes, L. S. ( 2004). Essential Child Care And Early Education. United State: Pearson Education

8) Preschool Safety Education. www.heathychild.net ( Erişim tarihi 27.03.2009)

9) Catron,C.E., Allen, J. (2003). Early Childhood Curricullum. A Creative Play Model.(Third Edition).New Jersey: Pearson Education.

10) Dupperex, Olivier, J.M., Roberts, I.G., Bunn, F. (2009). Safety Education Of Pedestrian For Injury Prevention. The Cochrane Collabaration. www. thecochranlibrary.com ( Erişim tarihi 27. 03. 2009).

11) Lartey, Grace, F., Price, H. J., Telliohann, S.K., Dake, A.J., Yinling, F. (2007).Primary Grade Teachers’ Perceptions And Practice Regarding Pedestrian Safety Education. Journal Of School Health. 77 (5): 265- 272.

12) Mulnavey, C.A.,Kendrick, D., Watson, M.C., Counpland, C.A.C. (2006). Increasing Child

Pedestrian Cylist Visibility Cluster Randomised Controlled Trial. J Epidemiol Community Healty. 60: 311- 315.

13) Bruce, B., Mcgrath, P.(2005). Group Intervention For The Prevention Of Injuries İn Young Children: A Systematic Review. Injury Prevention. 11:143-147.

14) Kids On The Move Traffic Safety Education for Primary School www.eduweb.vic.gov.au (Erişim tarihi 27.03.2009).

15) Primary school road safety education www.vicroads.vic.gov (Erişim tarihi 31.03.2009).

16) Cullen, J. (1998). Influence on Young Children’s

Knowledge: The Case Road Education. International Journal Of Early Years Education 6 (1): 39- 48.

17) Hotz, G.H., Cohn, S.M., Castelbalnco, A., Colston, S., Thomas, M., Weis,A., Nelson, J., Duncan, R.( 2004). Walk Safe: A Shool- Based Pedestrian Safety Intervention Program. Traffic Injury Prevention., 5 : 382- 389.

18) Tütüncü, M. (2001). Türkiye'de örgün eğitim sistemi içinde trafik eğitiminin önemi .Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Ankara.

19) Hatipoğlu, S.(2002). Okul Öncesi Çocuklarda Trafik Eğitiminin Gerekliliği. Çocuklar ve Trafik Kazaları. Uluslararası Trafik ve Yol Güvenliği Kongresi.(******) Ankara.

20) Schwebel, D.C., Gaines, J., Severson, J. (2008). Validation Of Virtual Reality As A Tool To Understand And Prevent Child Pedestrian Injury. Accident Analysis And Prevention. 40: 1394- 1400.

21) Dowswell, T., Towner, E.M., Simpson, G., Jarvis, N.( 1996). Preventing Childhood Unintentional Injuries What Works? A Literature Rewiev. Injury Prevention. 2 :140-149. www.injuryprevention.bjm.com (Erişim tarihi 27. 03.2009).

22) Zeedyk, M.S., Wallace, L.,Carcary, B., Jones, K., Larter, K. (2001). Children And Read Safety- Increasing Knowledge Does Not Improve Behaviour. British Journal Of Educational, 71 (4): 573- 594.

23) Maureen, D.S., Laraque, D., Lubman, I., Barlow, B. (1999). Epidemiology and Prevention of Traffic Injuires to Urban Children and Adolescent. Pediantrics. 103 (6): 1-8. www. pediatrics.org( Erişim tarihi 27.03.2009).

24) Donna, S. C. Margaret R. H. ( 2005). Child Pedestrian Safety: The Role of Behavioral Science. The Medical Journal.182 (7) :318-319

Page 9: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

10

10

TRAFİK KAZALARININ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

THE EFFECT OF TRAFFIC ACCIDENT ON CHILDREN

Arş Gör. Neslihan BAY*

Yrd. Doç. Dr. Gülümser GÜLTEKİN AKDUMAN *

Prof. Dr. Fatma ALİSİNANOĞLU*

Ulaşım ve Trafik Güvenliği Dergisi/ Turkish Journal of Transportation and Traffic Safety, 3 (1): 16-24, 2009

ÖZET Trafik kazaları günümüzün en önemli

sorunlarındandır. Araştırmanın amacı,trafik kazlarının çocuklar üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Araştırmada, çocukların hem yaya olarak hem de yolcu olarak trafik kazalarından en fazla etkilenen grup olduğu görülmüştür. Bu sebeple, çocukların, sürücülerin ve yayaların eğitim yoluyla bilinçlendirilmesi, araçlarda emniyet kemeri ve özel çocuk koltuğu kullanılması, çocukların trafikten uzak yaşam ve oyun alanlarının sağlanması önerilmektedir.

Anahtar kelimeler: Trafik kazası, çocuk, sürücü, yaya

ABSTRACT

Traffic accidents are one of the most important problems today. The goal of this study is to carry out the effects of traffic accidents on children. In this study it has been seen that children form the group affected mostly from traffic accidents as being both pedestrians and passengers. For that reason, making children, drivers and pedestrians more conscious, using seat belts and child safety seats and providing children with new living and playing environments far from traffic are suggested.

Key Words: Traffic accident, children, driving, footer

GİRİŞ

Yaşadığımız modern dünya hareket ile şekillenmektedir ve bu hareket trafik ortamını oluşturmaktadır. Çalışan insanlar günlük yaşamın rutininde her sabah evlerinden iş yerlerine, çocuklar ise okullarına doğru kimi kısa, kimi uzun mesafelerde küçük seyahatler gerçekleştirmektedir. Akşam olduğunda ise tüm bu hareketlilik ters yönde gerçekleşmekte ve trafik yaşamımızın bir parçası olarak

hayatımızdaki yerini almaktadır (1). Trafik kazaları ise bu hareketliliğin bir sonucu olarak maalesef her geçen gün artarak yaşamımızda yer almaya devam etmektedir.

Son yıllarda trafik kazaları; özellikle gelişmekte olan ülkeler arasında giderek büyüyen bir sorun olarak karsımıza çıkmaktadır. Bu kazalarda, yılda yaklaşık 25.000 insan hayatını kaybetmektedir (2). Aşağıdaki grafikte ölüm nedenlerinin dağılımları verilmiştir.

*Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitim Anabilim Dalı

Page 10: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

11

11

OECD (Ekonomik işbirliği ve Kalkınma Örgütü)’ ye üye ülkelerdeki ölüm sebeplerinin, farklı yas grupları için oransal dağılımı (2).

Grafiğe bakıldığında, en fazla ölümün trafik kazalıyla gerçekleştiği görülmektedir.

Türkiye, yıllık trafik kaza sayısı yüksek olan ülkeler arasındadır. Yılda gidilen km. miktarı ve taşıt sayısı dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre 100 000 000 taşıt/km.’ ye düşen ölüm oranı ABD’de 0,3, İngiltere ve Almanya’da 1, Japonya’da 1,4 iken, bu oran ülkemizde 10 dur (3). Dünyanın pek çok ülkesinde trafik kazalarından kaynaklanan travma ve yaralanmalar ölümlerin en temel sebebi olmakla birlikte; hastalık, hastanede kalma, acil servis araçlarının kullanılması, sürekli ve belirli sakatlıklar, ekonomik ve sosyal masraflar da önemli sorunlar oluşturmaktadır (4). Bu sorunların yanında trafik kazalarından ülke ekonomisi ve refahı önemli şekilde zarar görmekte, kaza mağduru ve yakınları psikolojik rahatsızlıklar geçirebilmekte, işinde ve eğitiminde başarısız olmakta, eşiyle-ailesiyle, arkadaşlarıyla, meslektaşlarıyla ilişkileri bozulabilmektedir (5).

Aşağıdaki tabloda Türkiye’de son on yıl içerisinde meydana gelen kaza ve bu kazaların tüm yaş grupları için sonuçları yer almaktadır (6).

Page 11: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

12

12

Tablo’daki bilgiler, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı sorumluluk bölgesinde meydana gelen

trafik kaz bilgilerini kapsamaktadır. Tabloda trafik kazalarının ve yaralı sayılarının her geçen yıl artığı, ölü sayısının ise 3.959 ile

6.130 arasında değiştiği görülmektedir.

Trafik Araştırma Merkezi’nin 2002 yılında yapmış olduğu Yaya Kazaları Tipolojisi araştırmasında kazaya karışan kişilerin yaş dağılımları incelendiğinde; kazaya karışan her 10 yayadan yaklaşık olarak 4’ünün 18 yaşın altında olduğu, %2’sinin ise 51 yaş üstünde olduğu dikkati çekmektedir (7).

Travmaya bağlı çocuk ölümlerinin en önemli nedeni motorlu taşıt kazalarıdır. Çocuk ölümlerinin % 40' ını oluşturmaktadır. Motorlu taşıt kazalarında sürücü ölümleri 13 yaşında başlamakta, 18 yaşında en yüksek düzeye ulaşmaktadır. Çocuklar yaya olarak yürürken veya oynarken, taşıtlar tarafından yetişkinlere göre daha fazla yaralanma ya da ölüm riski altındadır. 5–9 yaş arasındaki çocuklar, en fazla yaya olarak travmaya maruz kalmaktadır (8,9).

Çocukların okula gitme ve okuldan dönme zamanlarında kaza sayısında bir artış olduğu dikkati çeken önemli bir noktadır. Örneğin Danimarka'da çocuk trafik kazalarının %10' u

çocukların okula gitme ve okuldan dönme zamanlarında olmaktadır. 2000 yılında meydana gelen tüm yaş gruplarına ait ölümlü trafik kazaları sonucuna bakacak olursak, Almanya’ da şehir içinde 922, şehir dışında 6.581, Belçika’ da şehir içinde 825, şehir dışında 1.078, İsveç’ te şehir içinde 268, şehir dışında 533 ve Türkiye’ de şehir içinde 1.542, şehir dışında 2.399 ölümlü trafik kazası dikkati çekmektedir (7).

Ülkemizde 0–11 yas grubu kaza bilgilerine bakıldığında, bu yas grubu içerisinde kazaya karışan çocukların %2’sinin ölüp, %98’inin yaralandığı, en fazla ağustos ayında, gündüz ve açık havada kazaya karıştığı, %5’inin yaya geçidinin etki alanındaki bir noktada kaza geçirdiği dikkati çekmektedir (7).

12–17 yas grubu kaza bilgilerine bakıldığında, bu yas grubu kazaya karısan yayalarında %2’ sinin ölüp, %98’inin yaralandığı, en fazla kasım ayında, gündüz ve açık havada kazaya karıştığı,

GENEL KAZA İSTATİSTİKLERİ

YILI KAZA

SAYISI ÖLÜ

SAYISI YARALI SAYISI

1999 465.839 6.130 125.586

2000 500.663 5.566 136.406

2001 442.960 4.386 116.202

2002 439.958 4.169 116.045

2003 455.637 3.959 117.551

2004 537.352 4.427 136.437

2005 620.789 4.505 154.086

2006 728.755 4.633 169.080

2007 825.583 5.004 188.383

2008 929.304 4.228 183.841

Page 12: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

13

13

%11’inin yaya geçidinin etki alanındaki bir noktada kaza geçirdiği dikkati çekmektedir (7).

Kazalardan etkilenen araç içindeki yolcular incelendiğinde, ölümlü kazaların yaş ilerledikçe azaldığı görülmektedir. Trafik kazalarında çocuk ölümlerinin ya da yaralanmalarının büyük bir kısmı araç içerisinde gerçekleşmektedir. AA and Devon Ülke Konseyi Amerika’da yapmış olduğu araştırmasında çocuk koltuğu kullanımının %24 olduğunu ortaya koymuşlardır. Sebebi arkadan çarpma olarak tespit edilmiş kazalarda, Türkiye’deki ölüm oranlarının küçük çocuklarda artmasının sebebinin ise çocuk koltuğu kullanımının yeterli olmadığını göstermektedir (10,9).

Araç çocuk koltukları, çarpma etkisini vücudun belli bir kısmına yönlendirmeyip, bu etkiyi vücudun daha güçlü bölgelerine (kalça kemiği, sırt ve omuz) dağıtarak çarpma etkisini azaltma işlevini görmektedir (11).

Çocuk trafik kazalarına sebep olan etkenlere bakıldığında çocuğun trafik içindeki hal ve hareketi, fiziki çevre (otolar, yol, hava, çalışma günü vs.), çocuğun ilişkide bulunduğu insanlar (ebeveynler, öğretmenler, sürücüler, yayalar vs.) dikkati çekmektedir (8). Çocuklar, her konuda olduğu gibi trafik ortamındaki davranış kalıplarını önce ailesinden, sonra da bu ortamda karşılaştığı diğer insanlardan model alarak öğrenmekte ve içleştirmektedir. Diş fırçalama, kitap okuma, doğal kaynakları koruma, çevresine karşı saygılı olma gibi davranış kalıpları ve insani değerler öncelikle aile ortamında kazanılan niteliklerdir. Trafik açısından ele alacak olursak, kurallara uymamanın marifet sayıldığı, hızlı araba kullanmanın onaylandığı ve prestij olarak görüldüğü, önündeki aracı sollamanın bir yarışı kazanmışçasına değerlendirildiği ortamlarda yer alan çocuklar, büyüdüklerinde, okulda ne öğretilirse öğretilsin, kurallara uymanın güvenlik için gerekli olduğuna inanmakta güçlük çekecek, en kötüsü de bu kurallara uymayarak başta kendini, sonra da diğerlerini tehlikeye atacaktır. Emniyet kemerini takmayan, çocuğuna taktırmayan, “yol boş nasıl olsa” deyip kırmızı ışıkta geçen bir babanın ya da annenin çocuğuna ne öğretmiş olabileceğini bir düşünmesinde yarar bulunmaktadır. İngiltere’de yapılan bir araştırmada sıklıkla trafik suçu işleyen sürücülerin babalarının trafik kayıtları incelenmiş ve bu sürücülerin babalarının da geçmişte pek çok kez trafik cezası aldığı belirlenmiştir (1).

Karabey (2006), 14 yaş altı çocukların trafik kazalarından etkilenme durumunu ortaya koymaya yönelik yapmış olduğu çalışmasında, incelenen 14 019 çocuğun 8819’unun yolcu pozisyonunda, 5200’ünün ise yaya pozisyonunda kazaya karıştığını, bu kazaların genellikle hatalı sollama, ışık ihlali ve öncelikli yol verme gibi sürücü hatalarından kaynaklandığını belirtmiştir. Kazaya karısan 14 931 sürücünün eğitim düzeyleri incelendiğinde, 14 yas ve altını etkileyen kazalarda, kazaya karısan sürücülerin % 60’ ının eğitim seviyesinin ilköğretim düzeyinde olduğu görülmektedir (10) Yapılan araştırmada kazaya neden olan etkenler değerlendirildiğinde, çocuğun trafik kuralları hakkında eğitilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Bunun dışında şoför ve reşit yayaların bilinçlendirilerek tutumlarının uygunlaştırılması da sadece çocuk kazalarını önlemek için değil, bütün kazaların önüne geçmek için de gereklidir (12).

0-14 yaş grubu çocukların trafik kazalarından korunmaları için, Türkiye’de yapılan başlıca faaliyetlere bakıldığında ilköğretimde trafik eğitimi dersi olduğunu görülmektedir. Ayrıca Temel Eğitim ve Orta Dereceli Okullar Eğitici Kol Çalışmaları Yönetmeliğinde, Trafik Haftasının teşkil edilmesi ve Trafik Kolu faaliyetlerinin yapılması öngörülmektedir. Çocukların okulda öğrendikleri Trafik Eğitimi Derslerinin uygulaması için, Trafik Eğitim Çocuk Parkları yapımına başlanmıştır. Karayolları Genel Müdürlüğü de trafik kazalarından çocukların korunması için, okullarda zaman zaman faaliyet yapmakta, afiş, broşür ve benzeri eğitim malzemeleri vermektedir (7). Ancak tüm bu çalışmaların çocukların trafik kazalarından etkilenme durumlarına bakıldığında yeterli olmadığı düşünülmektedir.

Sonuç ve Öneriler

Çocuklar diğer yayalara göre, tecrübe eksikliği, daha kısıtlı hareket kabiliyetleri ve görünmelerini engelleyen kısa boylarından dolayı daha fazla yaralanırlar. Çocukların güvenliğini geliştirme ile ilgili diğer tüm yayaların güvenliğini ilgilendiren çözümlerle aynı olup, bu konuda daha etkili ve verimli çözümler gereklidir. Bu çözümler, yollarda güvenlik önlemleri sağlanmasını ve çocukların tehlikelere karşı duyarlı olmasını gerektirmektedir (13).

Page 13: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

14

14

Trafik kazalarının olmasındaki en önemli, sebeplerin başında sürücü hataları gelmektedir. Sürücü hatalarından kaynaklanan kazaları önlemek için çocuklara trafik alanları dışında oynama ve gezme imkânı verilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda sürücülere de trafik konusunda eğitim verilmelidir (14).

Trafik kazalarında yolcu olarak çocukların kazalardan daha fazla etkilenmesinde, araçlarda çocuk koltuğu kullanılmaması sebep olmaktadır. Ortaya konan araştırmaların da çocuk koltuğunun Türkiye’de kullanım oranının düşük olduğunu gösterdiği düşünülmektedir (15). Özel otomobillerde 12 yaşına kadar çocukların ön koltukta oturmalarına izin verilmemelidir. Reşitler için yapılan emniyet kemerleri bu yaştaki çocukların korunmalarına uygun değildir. Şöför yanındaki ön koltuğa çocukların oturtulması uygun değildir (16). Bu nedenle, 3–14 yas arasındaki çocuklar, emniyet kemerinin boyuna göre ayarlanabildiği özel çocuk koltuğunda oturmalıdır. Böylece çarpışma halinde, karın bölgesinden yaralanma tehlikesi, kucakta ise kucaktan fırlama tehlikesi aza indirgenir (15).

Genel olarak baktığımızda, çocukların trafik kazalarından bu kadar etkilenmelerinde en büyük sebebin eğitim, dikkat eksikliği ve oyun alanlarının yeterli olmamasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu nedenlerden dolayı, çocuklara, aileden başlayarak üç yasından itibaren trafik eğitimi verilmesiyle yaya kusurlarının önüne geçilebilir. Çocuklara trafik konusunda yaşlarına uygun bilgiler verilmelidir. Karışık ve çocuğun yaşına göre karmaşık bilgileri çocuk anlayamayacağı gibi konudan iyice uzaklaşır. “Yapma, koşma” gibi emirler yerine neden yapılmayacağını anlatan konuşmalar daha etkili olur. Ebeveynler kaldırımda çocuklarıyla yürürken çocuklarının ellerini sıkıca tutmalı ve çocuğun kaldırımın içi tarafında yürümesine dikkat etmelidirler (7).

Çocukların geçirdikleri kazaların %65’i eve yakın bir bölgelerde, %9’u ise okulun yakın çevresinde meydana gelmektedir. Her zaman aynı yolda gidip gelen çocuğun dikkati azalır. Çocuk okuldan çıktığında yorgundur ve eve dönüş yolunda birçok şeyi düşünür. Karnının açlığı, yapılacak bir dolu ödev, arkadaşlarıyla birlikte yapmak istedikleri onun dikkatini dağıtan düşüncelerdir. Bu da dikkatsizliğe yol açar. Bu nedenle, Çocukları eve gelirken acele etmemeleri konusunda uyarmak gerekmektedir (10). Trafik güvenliği konusunda bilinçlenmek,

güvenliği artıcı yönde davranmak, çocuklarımıza bu konuda doğru davranış modelleri sunmak ve onların güvenliğini bugün doğrudan, yarınlarda ise öğrettiğimiz doğru davranışlarla dolaylı olarak sağlamak görevlerimiz arasındadır (1).

Yaşanılan çevrenin niteliklerinin geliştirilmesi ve yol şartlarının ıslah edilmesi de bir başka önlem olarak söylenebilir. Okul önü, çocuk parkı, hastane önü gibi yerlerde, yaya yoğunlukları ve yaya profilinin farklılığı tespit edilmeli ve yaya geçitlerinin tipleri belirlenirken, elde edilen bulgular göz önünde tutulmalıdır. Özellikle bu bölgelerde düşük hız limitlerinin tercih edilmesi ve bu hız limitlerine uyulması sağlanmalıdır (12).

Alınacak bu önlemler çocuklarımızın trafik kazalarından daha az etkilenmelerini sağlayacaktır. Trafik ile iç içe olduğumuz yaşamımızda, önce aileden başlayarak milletçe trafik bilincini oluşturmalıyız. Geleceğimizi teslim edeceğimiz, her şeyden sakındığımız çocuklarımızı korumak hepimizin görevidir.

KAYNAKLAR

1. İnternet: Çocuk Ve Trafik http://www.sgk.gov.tr/sgkshared/sgk/kres/doc/09052008_makale_01.pdf (12.03.2009). 2. İnternet: European Commision Directorate-General Transport & Energy “Novice Drivers-Web text of the European Road Safety Observatory.” http://www.erso.eu/knowledge/Fixed/06_young/novice%20drivers.pdf (12.03.2009).

3. İnternet: Türkiye Trafik Egitimini Gelistirme ve Kazaları Önleme Vakfı http://www.tutev.org/arsiv/orjinal/ulkeleristatis6.php (16.03.2009).

4. Corderio, M. (1999). Çocuklarda ve Gençlerde Yol Kazalarının yol açtığı Travma ve Yaralanmalar. Trafik Güvenliği Hakkında Derlemeler ve Trafik Güvenliği. Ankara: Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü.

5. IŞILDAR S. (1998). Yaralanma ve Ölümle Sonuçlanan Trafik Kazaları ve Bu Kazalarda Yaralanan ve Ölenlerin Yakınlarının Karşılaştıkları Sorunlar. Doktora Tezi. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.

6. İnternet: http://www.trafik.gov.tr/ (16.03.2009).

7. TOMBAKLAR, Ö., H. (2002). Çocuklar Ve Trafik Kazaları. Uluslararası Trafik ve Yol Güvenliği Kongresi. Ankara: Forum Fuarcılık ve Geliştirme.

Page 14: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

15

15

8. İnternet: Çocuklarda Kazalar. http://www.anneyiz.biz/haber/haberdtl.php?hid=658 (14.03.2009).

9. The AA Motoring Trust. (2003). The facts about road accidents and children. http://www.theaa.com/public_affairs/reports/facts_about_road_accidents_and_children.pdf (10.04.2009).

10. KARABEY, A.,L. (2006). 2004 YILI İçinde Meydana Gelen Trafik Kazalarından 14 Yas Ve Altı Çocukların Etkilenmelerinin İncelenmesi. Fen Bilimleri Enstitüsü Gazi Üniversitesi. Ankara: Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi.

11.İnternet:Trafikte çocuk koltuğunun önemi. http://trafik.akada.com.tr/showthread.php?p=334 (17.03.2009).

12. İnternet: Trafik Arastırma Merkezi Müdürlügü, Yaya Kazaları Tipolojisi, www. trafik. gov.tr (17.03.2009).

13. Robin, J. (1999). Çocuk Yayaların Güvenliği. Trafik Güvenliği Hakkında Derlemeler ve Trafik Güvenliği. Ankara: Trafik Araştırma Merkezi Müdürlüğü.

14. İnternet: “Çocuk ve Trafik”. İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü. http:// trf denetleme.iem.gov.tr/cocuktrafik.htm (17.03.2009) 15. Isıldar, S., “Trafik Kazaları ve Emniyet Kemeri” Uluslararası Trafik ve Yol Güvenligi Kongresi, Gazi Üniversitesi, Ankara. www.trafik.gov.tr (14.03.2009).

16. İnternet: Trafik Kazaları ve Emniyet Kemeri http://www.trafik.gov.tr/icerik/bildiriler/Suleyman_Isildar.doc (10.03.2009)

Page 15: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

16

16

ÇOCUKLAR VE TRAFİK KAZALARI

CHILDREN AND TRAFFIC ACCIDENTS

Öğr. Gör. Gülhan GÜVEN*

Yrd. Doç. Dr. Gülümser GÜLTEKİN AKDUMAN*

Prof. Dr. Fatma ALİSİNANOĞLU* Ulaşım ve Trafik Güvenliği Dergisi/ Turkish Journal of Transportation and Traffic Safety, 3 (1): 25-29, 2009

ÖZET

Trafik kazaları ve kazalara bağlı ölümler toplumların modernleşmesine bağlı olarak dünya genelinde sık görülür hale gelmiştir. Her milletin amacı ulusal kalkınma hedefleri doğrultusunda geleceğe iyi nesiller yetiştirmektir. Bu doğrultuda her anne babanın arzusu da ailesine, çevresine ve topluma faydalı çocuklara sahip olmaktır. Çocuk trafik kazalarının önlenmesinde ilk basamak risk etmenlerini saptayıp bunları ortadan kaldırmak ve azaltmaktır. Bu çalışmada konunun önemi ve ciddiyeti vurgulanarak, bu konudaki eksiklikleri göstermek ve ilgili çevrelerin dikkatini çekmek amaçlanmıştır.

Anahtar kelimeler: Trafik kazaları, risk faktörleri, korunma

ABSTRACT Traffik accidents and related deaths are

increasing worldwide paralel to increasing in modernization. Every nation intends an excellent generation for their national program targets in the future. Every person in a society wishes to have effective children to their family and society too. The first step of preventing children traffic accident is determining risk factors and then eliminating or reducing them. This study is planned, to underline the seriousness and importance of this topic and to take attention of related people.

Key Words: Traffic accidents, risk factors, prevention

GİRİŞ Çocuk bir toplumun teminatıdır. Bir ülkeyi

geleceğe taşıyacak olan çocuklara verilen eğitim, çağdaş, aydın bir millet olmanın temel şartlarındandır. Çocuğa verilecek eğitimin temel taşları ise okul öncesi dönemde atılmaktadır. Okul öncesi dönem, bütün gelişim alanları için kritik ve gelişimin en çok desteklenmesi gereken bir dönemdir. Temel alışkanlıkların kazandırıldığı ve toplum kural ve değerlerinin temellerinin atıldığı bir dönem olması nedeni ile de büyük önem taşımaktadır. Bu dönemde gelişen olumlu tutum ve davranışlar bireyin yetişkinlikteki tutum ve davranışlarına yön verecektir.

Başkalarının haklarına saygı duyma, toplum bireyleri ile uyum içerisinde olma, yaşama hakkı konusunda olumlu tutum geliştirme ve uygun davranışları sergileme sosyalleşme sürecinde önemli özelliklerdendir. Günümüzde modern toplumlarda trafik kurallarına uyma ve bu konuda sorumluluk geliştirme, bireyin kendisine ve diğerlerine karşı saygı duyması konusunda önemli bir unsurdur. Trafik kazalarının bir çok nedeni olmakla birlikte trafik, trafik kuralları, insan hakları konusunda duyarlılık geliştirmesini sağlayabilecek şekilde eğitim verilmemesinde önemli bir neden olduğu düşünülecek olur ise; okul öncesi dönemde verilecek trafik eğitimi ile,

*Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitim Anabilim Dalı

Page 16: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

17

17

gelecekte trafik kurallarına uyan, başkalarının haklarına saygı duyan, saygılı bireyler yetiştirilebilir. 2004 yılında 0-14 yaş arası 157 çocuk trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Genç nüfusa sahip olan Türkiye geleceğini kazalarda kaybetmektedir İnsanların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri olarak tanımladığımız trafik konusunda eğitimin erken yaşlarda verilmesi gerekliliğine son yıllarda daha çok vurgu yapılmaktadır. Çocuklar, yetişkinlere göre trafikte daha çok risk altındadırlar. Bu riskler dört ana başlık altında toplanabilir.

1- Duyma; Okul öncesi dönemde çocuklar duydukları sesin geldiği yönü ve sesin uzaklığını algılamakta güçlük çekerler. Duydukları ani ses, onları doğru harekete yönlendirmek yerine, daha çok şaşırmalarına neden olabilir.

2- Boy; Boyları kısa olduğu için yola tam hâkim olamazlar. Yoldaki objeler nedeniyle yolu görmekte güçlük çekerler.

3- Görme; Derinlik algılamaları henüz yeterince gelişmemiştir. Aracın kendisinden ne kadar uzakta olduğunu algılamakta güçlük çekerler. Ayrıca, uzağı görmede yetişkinler kadar başarılı değildirler. Uzağı görmede yetişkin düzeyine ancak, yedi yaşından sonra ulaşabilmektedirler.

4- Düşünme Tarzı; Çocuklar dokuz yaşına gelinceye kadar tehlike kavramını algılamakta güçlük çekerler. Şoförlerin hata yapabilecekleri gibi düşünceye sahip değildirler. Aracın durması için bir zaman gerektiğini düşünemezler. Kendileri nasıl istedikleri an durabiliyorsa, araçlarında aynı şekilde yapabileceğini düşünürler (1).

Çocuklar trafik kazası tehlikelerine

karşı zihinsel, fiziksel ve ruhsal yapılama özelliği itibariyle yetişkinlere oranla daha az duyarlıdırlar. Bu nedenle çocuk trafik kazalarının önlenmesi; çocuğun trafiğe uydurulması( uygun davranış-tutum gösterilmesi için gerekli bilgi verilmesi) ve trafiğin çocuğa uydurulması ( şoför, reşit yayaların tutumunu uygunlaştırılması ve yol şartlarının ıslah edilmesi gibi) ile mümkün olabileceği düşünülmektedir (2). Birçok ülkede trafik güvenliğinin sağlanabilmesi için küçük yaşta trafik bilincinin oluşturulmasına yönelik trafik

eğitim faaliyetleri yürütülmektedir. Örneğin: Hollanda’da çocukların trafik eğitimine aileler de dâhil edilmiş olup, Hollanda Trafik Birliği, okullar ve aileler bir organizasyon içerisinde ve “Trafik Aileleri” projesi çerçevesinde 1995 yılından bugüne kadar çocuklarda ilköğretim seviyesinde trafik bilinci oluşmasına yönelik çalışmalar yapmaktadır. İsrail’de trafik eğitimi dersleri anaokulunda 12. sınıfa kadar, Bulgaristan’da ise 1 ile8. sınıflar arasında zorunlu olarak okutulmaktadır. Almanya’da 1969 yılından bu yana trafik eğitimi verilmektedir. 1980 yılından bugüne kadar da ilköğretim okullarında zorunlu trafik dersinin okutulmasının yanında 3 ve 4. sınıfta test yapılarak bisiklet sürücü sertifikası da verilmektedir. Avusturya’da 1960n’tan beri tüm okullarda trafik eğitim dersleri yasalar gereği zorunlu olarak verilmektedir. Ülkemizde trafik eğitimi ilk defa 1992 yılında, liselerde seçmeli ders olarak başlamış, 1996 yılında da Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişiklik ile ilköğretim ve ortaöğretimde zorunlu ders olarak okutulması benimsenmiştir (3,4). Çocuk trafik kazalarında çocuğun bilgisinin artırılması eğitimin önemli bir parçasıdır. Çocuğa nereden yürümesi, nerede oyun oynaması, karşıdan karşıya nasıl geçileceği, basit trafik kurallarının ve işaretlerinin ne olduğu ile ilgili, ailede ve okullarda eğitim verilmelidir. Ayrıca yaşanılan yerin, çocukların gereksinimlerine göre yapılandırılması, kazaların aza indirgenmesini sağlayabileceği gibi, çevre düzenlemesi, yaşam alanları konusunda da olumlu tutum geliştirmelerini ve öğrenmelerini sağlar. Trafik güvenliğinin sağlanmasında çocuk eğitiminin amaçları

• Trafik ve trafiği oluşturan elemanları basitçe tanıtmak,

• Trafik içinde güvenli hareket edebilmeleri için gerekli olan temel kuralları öğretmek,

• Diğer insanların haklarına saygı duymayı aşılamak,

• Karşılıklın yardımlaşmanın ve ortaklığın önemini anlatmak,

• Trafik içinde karşılaştıkların farklı durumlar için yorum yapabilme, sonrasında çabuk ve doğru karar verme yeteneğini kazandırmak,

Page 17: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

18

18

• Taşıt içinde güvenli yolculuk edilebilmesi için gerekli kuralları öğretmek,

• Trafik kazalarının nedenleri ve sonuçları hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak,

• Risk taşıyan davranışa neden olabilecek grup baskısına karşı durabilmeyi geliştirmek.(1,5).

Eğitim öncelikle aile başlar. Çocuk yetişkin olma yolunda anne babasını model alır. Bu nedenle öncelikle anne ve babanın trafik kurallarına uymada iyi bir model olması gerekmektedir. Sokağa çıkıldığında ebeveynlerin trafik kurallarına uygun hareket etmesi gerekmektedir. Tehlikeli bir durumla karşılaşıldığında çocuğa neden tehlikeli olduğu açıklanmalıdır. Yaya geçitleri, üst geçitler, trafik ışıkları çocuğa anlatılmalı ve birlikte güvenli geçiş yerlerinden geçilmelidir. Araba da çocukların arkada oturmaları sağlanarak emniyet kemerleri takılmalıdır. Ailede başlayan eğitim okullarda da devam etmeli, aile ile okul işbirliği içerisinde olmalıdır. Okul öncesi eğitim kurumlarında trafik eğitimi karikatür ve resimlerle oyunlaştırılarak anlatılabilir. Okul öncesi ve okul çağı çocuklarının trafik kurallarını öğrenmeleri ve alışkanlık

kazanmaları için 1998 yılında çocuk trafik eğitim parkları açılmıştır. Öğretmenin oluşturacağı düzeneklerle çocuk trafiğin içine dâhil edilebilir, sınıftaki basit uygulamalardan sonra trafik parklarında yapılacak uygulamalarla davranışlar pekiştirilebilir.

KAYNAKLAR 1. Hatipoğlu, S. Okul Öncesi Çocuklarda Trafik Eğitiminin Gerekliliği. http://www.trafik.gov.tr/icerik/bildiriler/A6-76.doc (Erişim Tarihi 24.03.2009) 2. Tombaklar, Ö.H. Çocuklar ve Trafik Kazaları.

http://www.trafik.gov.tr/icerik/bildiriler/A6-42.doc ( Erişim Tarihi 24.03.2009)

3. T.C. Sayıştay Bakanlığı Performans Denetim Raporu “Trafik Kazalarını Önleme Faaliyetleri” Mayıs 2008 4. Çocuk ve Trafik kuralları.

http://www.egm.gov.tr/trafik.islemleri.cocuk.asp (Erişim Tarihi 28.03.2009)

5.Çocuk ve Trafik.

http://wwww.bianet.org/bianet/kategori/cocuk/39473/cocuk-ve-trafik (Erişim Tarihi 24.03.2009).

Page 18: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

19

19

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN TRAFİK KONUSUNDA BİLİNÇLENMESİ VE DUYARLILIKLARININ ARTIRILMASINA YÖNELİK AMAÇ VE

KAZANIMLAR GOALS AND GAININGS INTENDED FOR INCREASING AWARENESS AND SENSITIVITY OF PRIMARY EDUCAION STUDENTS TOWARDS TRAFFIC

Dr. Yalçın BAY* Yrd. Doç. Dr. Gülümser GÜLTEKİN AKDUMAN*

Ulaşım ve Trafik Güvenliği Dergisi/ Turkish Journal of Transportation and Traffic Safety, 3 (1): 30-40, 2009

Özet

Ülkemizde çocuklarda trafik bilincinin oluşması konusunda önemli sorunlar yaşanmaktadır. Bu bilincin sağlıklı bir şekilde oluşması ve gelişmesi için okul öncesinden itibaren trafik bilinci konusunda gerekli eğitimler verilmelidir. Trafik bilincini oluştururken bunu ayrı bir ders olarak okutmak yerine; eğitim öğretim faaliyetleriyle bütünleştirilerek tüm derslerin içeriğinde verilmelidir. Yapılan bu araştırmada ilköğretim 1. 2. ve 3. sınıf ders programlarının içeriğinde yer alan trafikle ilgili amaç, kazanım ve etkinlikler belirlenmiştir. Araştırma sonucunda ilköğretimin ilk üç sınıfında trafik eğitimine gereken önemin verilmediği anlaşılmaktadır. Yeni ders programlarında her dersin içeriğinde trafik bilincinin gelişimi konusunda amaç, kazanım ve etkinliklere daha çok yer verilmelidir.

Anahtar Kelimeler: Trafik Eğitimi, Trafik Bilinci, Trafik Kazaları.

Abstract In our country there are certain problems in raising traffic consciousness among children. Necessary education of traffic consciousness should be provided to form and improve that consciousness healthily since preschool education. While forming the traffic consciousness, instead of taking it as a certain subject, it should be taught in the contents of all the subjects by integrating with all education and instruction activities. In this study aims, gains and activities on traffic that exist in the primary school instructions of 1st , 2nd and 3rd classes have been determined. As a result of the study it can be understood that the required importance for traffic education is not given at the 1st, 2nd and 3rd classes of primary schools. In new syllabuses aims, gains and activities on the improvement of the traffic consciousness should be taken place more in the context of each lessons.

Key Words: Traffic Education, traffic consciousness, traffic accidents

GİRİŞ

Trafik kazaları can maddi ve manevi kayıplar yönünden ele alındığında ülkemizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Trafik kazalarına yönelik istatistikler incelendiğinde ülkemizin durumunun hiç iç açıcı olmadığı gözlerden kaçmamaktadır. Trafik kazalarından en çok etkilenen yaş grupları incelendiğinde

çocuklarının oranının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Çocukların ve ailelerinin bu kadar çok maddi ve manevi kayıplarla karşılaştığı trafik kazalarının önlenmesine yönelik birçok kampanya ve çalışma başlatılmış, ilköğretim 4. ve 5. sınıflarda ders olarak okutulmasına rağmen trafik kazarındaki kötü tablo bir türlü düzelmemektedir.

*Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitim Anabilim Dalı

Page 19: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

20

20

Dünya Sağlık Örgütünün 2004 yılında yayınladığı raporda yer aldığı şekli trafik kazaları dünyada önlenebilir ölümler arasında 3. sırada yer almaktadır (1). Ülkemizdeki trafik kazalarının genel durumu incelendiğinde; her 55 dakikada bir trafik kazası meydana gelmektedir. Bunu önlemek üzere yapılmakta olan yasal düzenlemeler ve düşünülen tüm tedbirler, mevcut sürücülere, bir başka deyişle kısa vadeli sonuç almaya yöneliktir. Bu nedenle, kazaya “maruz kalan” ya da “neden olan” milyonlarca vatandaşımız, etkin bir “yolcu ve yaya eğitimi” almamış olduklarından, hâlen trafikte kendi göreneklerine ve gözlemlerine dayanan davranışları sergileyerek, yollarda tehlike yaratmakta ya da tehlikeye maruz kalmaktadırlar (2). Ülkemizdeki çocukların, yollardaki kazalara karışma (kazaya neden olma, yaralanma veya hayatını kaybetme) oranlarının, diğer ülkelerden çok daha fazla olması da oldukça düşündürücüdür. Bunun en temel nedeninin, çocukların trafik ortamı ile ilgili bilgi ve becerilerinin yetersizliğinden kaynaklandığını yapılan araştırmalar ortaya koymaktadır. Onları bu olumsuzluklardan korumak için resmî kurumların gerçekleştirmekte olduğu etkin günlük denetimlerin yanı sıra, uzun vadeli bir çalışma gerektiren “güvenli trafik eğitimi” ile mümkün olabilir. Ancak bahsedilen bu eğitim, yetişkinlere verilen “sürücü eğitimi” değildir. Bu, trafiğin farklı parametrelerini de kapsayan okullarda uygulanacak bir eğitim programı olmalıdır (2).

Yapılan araştırmalar ve ülkemizin trafik kazalarındaki genel durumuna bakıldığında öğrencilerimize çocukluktan itibaren trafik bilincinin kazandırılması gereği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle trafik eğitiminin bireyin bedensel, sosyal, duygusal, zihinsel ve dil gelişiminin büyük ölçüde tamamlandığı ve kişiliğinin şekillenmeye başladığı bir dönem olan 0-6 yaş arasında olması gerektiğini tüm eğitimciler vurgulamaktadır. Verilecek olan bu eğitimin, ilk çocukluktan itibaren başlaması ve sistemli bir eğitim olması gerekmektedir. Kazanımların günlük yaşamın bir parçası olması, çocukların trafik konusunda duyarlılık kazanmalarına, trafik güvenliği konusunda bilinçlenmelerine ve trafik kurallarına duyarlı yetişkinler olmalarını imkân sağlayacaktır. Bunun yanında çocukların yakın çevresinde yer alan yetişkinlerin de bu konuda bilinçlenmelerine dolaylı etkisi olacaktır.

Bu çalışmada, ilköğretimin 1. 2. ve 3. sınıflarında yer alan ders programları incelendiğinde trafik eğitimi konusundaki kazanımlar ve etkinliklerin neler olduğunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Bunun yanında ilköğretim ilk üç sınıfta verilmesi planlanan kazanım ve etkinliklerin trafik bilincinin gelişmesinde ne ölçüde yeterli olduğu tartışılmıştır.

Ülkemizde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan son düzenlemeler ile Milli Eğitim Bakanlığı’na yeni ve önemli görevler verilmiştir. Bu görevlerle ilgili araştırma ve çalışmaların yapılması, mevzuatın hazırlanması, hizmetlerin sağlıklı biçimde yürütülmesi, bir icra planı dâhilinde yürütülmektedir. İcra Planındaki; okul öncesi, okul içi ve okul dışı trafik eğitimini düzenleyen, Trafik Genel Eğitim Planı ile Çocuk Trafik Eğitim Parkları Yönetmeliği yayımlanarak ilgili kuruluşlarla işbirliği içinde uygulamaya geçilmiştir. Böylece öğrencilerin derslerde öğrendikleri trafik bilgilerini, eğitim parklarında zarar görmeden uygulamaları ve trafik kurallarına uygun davranış oluşturmalarına imkân sağlayacaktır (3). (Eren, 1999, s. 16-18). İlköğretim haftalık ders çizelgesi incelendiğinde 4. ve 5. sınıfta haftada 1 saat Trafik ve İlkyardım Dersi okutulmaktadır (3).

Ancak ilköğretim 1. 2. ve 3. sınıflarda Trafik ve İlkyardım dersi okutulmamaktadır. İlköğretim ilk üç sınıfın haftalık ders çizelgesi incelendiğinde; Türkçe 12, Matematik 4, Hayat Bilgisi 5, Görsel Sanatlar 2, Müzik 2, Beden Eğitimi 2 ve Rehberlik/ Sosyal Etkinlikler 1 saat olmak üzere toplam 28 saat zorunlu ders verilmektedir. Bunun yanında haftada iki derste birer saat seçeli olarak okutulmaktadır. Bu dersler; Sanat Etkinlikleri (Drama, Tiyatro, Halk Oyunları, Enstrüman, Resim, Fotoğrafçılık, Heykel vb.), Spor Etkinlikleri (Güreş, Futbol, Basketbol, Voleybol, Masa Tenisi vb.), /Bilişim Teknolojileri, Satranç, Takviye ve Etüt Çalışmaları gibi dersler olduğu belirlenmiştir (3).

Okullarda Trafik Eğitiminin Önemi Trafik eğitiminin önemi okul öncesi eğitim ve ilköğretim olmak üzere ele alınmıştır. Trafik eğitimine ve trafik bilincinin kazandırılmasına çok küçük yaşlarda başlanması gerekliliği vurgulanmıştır.

Page 20: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

21

21

Okul Öncesi Eğitimde Trafik Eğitiminin Önemi Anaokulları ve anasınıflarındaki “Trafikle İlgili Kurallar ve Önemi” başlığı altında ele alınan “Trafik” faaliyeti sırasında uygulamada dikkate alınması gereken görüş ve öneriler şunlardır:

1. Okulöncesi eğitim kurumlarındaki yönetici, öğretmen ve denetleyicilerinin trafik konularında yetiştirilmeleri ve hizmet içi eğitimlerden geçirilmeleri, anne babaların da, sözlü, yazılı ve yayın araçları vasıtasıyla trafik konusunda eğitilmeleri sağlanmalıdır.

2. Yeni açılacak resmi ve özel anaokullarında minyatür çocuk trafik eğitim parkı ve materyalleri bulundurma zorunluluğu getirilmelidir.

3. Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğüne bağlı kreşler ile Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi ve özel anaokulu ve anasınıfı çocukları yıl içinde, çocuk trafik eğitim parklarında belirli bir sıralama ile uygulamalı eğitimden geçirilmelidir.

4. Okulöncesi trafik eğitiminde katılan çocukların yaşlarının ve yeteneklerinin göz önünde bulundurulması suretiyle hazırlanacak filmler, oyunlar, oyuncaklar, eğitim materyalleri, tanıtıcı poster, stiker, afiş, slayt vb. araç ve gereçler etkin bir şekilde kullanılmalıdır (4).

İlköğretimde Trafik Eğitiminin Önemi

İlköğretim okulları 6. ve 8. sınıflarında haftada 1’er saat “Trafik ve İlkyardım Eğitimi Dersi” 1997-1998 eğitim-öğretim yılından itibaren zorunlu ders olarak okutulmaya başlanılmıştır.

Görüş ve öneriler: • Okullarda trafik kolları kurulmalı, uygulamalı trafik eğitimleri yaptırılmalı ve bu konularda gerekli çalışmalar sürdürülmelidir. • Trafik dersleri, çocukların yaş dönemlerine göre ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda, eğitim kasetleri, belgesel filmler, video, sergi, sosyal ve kültürel etkinlikler ve broşürlerle desteklenmelidir.

• Engelli bireylerin yaş ve eğitim düzeylerine göre de trafik eğitim programları hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. • İlköğretim öğrencilerinin trafik bilinci kazanmaları için, trafikten sorumlu kişi ve kuruluşlarla işbirliği yapmaları sağlanmalıdır. • Trafik ve İlk Yardım konularında yarışmalar düzenlenmeli ve ödüllendirilmelidir. • Trafik ve ilkyardım derslerinde yayalarla ilgili konular artırılmalı ve zenginleştirilmelidir. • Uygulamalı trafik eğitimi için çocuk trafik eğitim parkları yaygınlaştırılmalı, öğrenciler bu parklarda eğitilmeli veya trafikle ilgili diğer kurum ve kuruluşlara götürülmelidir. • Bisiklet eğitimine daha erken yaşlarda başlanmalı, öğrencilere bisiklet kullanımı okulda öğretilmeli. • Anne ve babaların trafik konularında eğitilmeleri sağlanmalı, yerel yönetimlerden ve sponsor kuruluşlardan bu konular için yardım ve destek alınmalıdır. • Resmi ve özel öğretim kurumlarında ilköğretim müfettişlerince yapılan denetimlerde trafik panosu oluşturulması konusunda rehberlik yapılmalıdır. • Trafik haftası nedeniyle içeriği trafik olan (şiir, makale, öykü, karikatür ve resimlerden oluşan) okul gazetesi çıkarılmalıdır. • Okul öncesinden başlayarak üniversite eğitimine kadar ve eğitim düzeylerine göre vatandaşları da kapsayacak “Trafik Kuralları ve Bilgileri’’ rehberi hazırlanmalı ve yaygın bir şekilde dağıtımı sağlanmalıdır. • Trafik ve İlk Yardım Eğitimi dersinin işlenişinde materyalin büyük bir önemi vardır. Bu sebeple materyal sağlanmasına büyük bir ağırlık verilmelidir. • İlköğretim okullarının yapımı ile ilgili projenin içine trafik eğitim alanları da konulmalıdır. • İlköğretim okullarının yakınında bulunan ana ve tali güzergâhlarda trafik akışı, yol düzeni ele alınmalı ve öğrencilerin can güvenliğini sağlayacak en iyi duruma getirilmesi için işaret ve işaretlemelerin yapılması

Page 21: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

22

22

sağlanarak, bu konulara ilişkin mikro ölçeklerde çalışmalar yapılmalıdır. • Trafik ve ilk yardım derslerine giren öğretmenler sık sık hizmet içi eğitim programlarına alınmalı, trafik konusunda yenilik ve değişiklikler konusunda bilgilendirilmelidir (4).

Okullarda trafik eğitiminin önemi vurgulandıktan sonra trafik kazalarına sebep olan kişilerin eğitim düzeyleri incelendiğinde aşağıdaki sonuçlarla karşılaşılmıştır (5).

Ölümlü-Yaralanmalı Kazaya Sebep Olan Sürücülerin Öğrenim Durumu

Öğrenim Durumu Ölümlü ve Yara-lanmalı Kaza Sayı

Kaza Yapan Yüzdesi

Sürücü Yüzdesi

İlk Öğretim Lise Yüksekokul Belirsiz

73.283 11.725 6.131 2.734

78.0% 12.5% 6.5% 2.9%

64% 17% 8% 1% 99%

Toplam 93.873 99.9% 180.9%

Kazaları önlemede en önemli faktör; sürücülük kurallarını sürücü ve yayaların benimsemesi ve eğitimdir. Bu yalnız okul diploması ile sağla-namaz. Bizim sürücülerin 64%’ü ilkokul ve ilköğretim, 17%’si lise, 11%’i Yüksekokul mezunu (8%’i bilinmiyor) dur. Trafik suçu işleyenlerde ise 78%’i ilköğretim, 12.5%’i lise ve 6.5%’i Yüksekokul mezunu olup 2.9%’u belirsizdir. Görülüyor ki sürücülerin 64%’ü ilköğretim bitirmiş olduğu halde ölümlü ve yaralanmalı kaza yapan ilköğretim mezunu oranı 78%’dir, kaza yapma oranı ilköğretim bitiren sürücülerde 18.4% oranında fazladır. Türkiye’de 15.5 milyon sürücü olduğu halde yaralanma ve ölüm azalsa da uygar ülkelere göre hâlâ bu sayı çok fazladır, çünkü hâlâ sürücü okullarında devam kontrolü yapılamıyor, uygulamalı ders yetersiz, öğretmenler yeterli Trafik Güvenliği Eğitimi almamıştır ve önemlisi en doğal hakkımız olan bencillik ölçüsünü biraz kaçırmış olmamızdadır, Milli Eğitim Bakanlığının da okul ve kurslarda psikolojik yapıyı geliştirdiği, yeterli eğitim ve denetimi yaptığı söylenemez (5). Yukarıdaki tablo incelendiğinde trafik kazalarına neden olanların büyük çoğunluğunun eğitimsiz veya ilköğretim düzeyinde eğitim aldıkları anlaşılmaktadır. Bu nedenle okul öncesinden itibaren çocuklara çok küçük yaşlardan itibaren trafik bilinci verilmelidir. Amaç

Ülkemizdeki trafik eğitiminin, ilköğretimin 1. 2. ve 3. sınıf düzeyindeki durumunun gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Problem İlköğretim 1. 2. ve 3. sınıf dersler programlarında trafik eğitimi konusunda ne düzeyde kazanım ve etkinlik bulunmaktadır? Yöntem Araştırmanın modeli tarama modelindedir. Trafik eğitimiyle ilgili kaynaklar incelenmiştir. Daha sonra ilköğretim 1. 2. ve 3. sınıf “Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi, Görsel Sanatlar, Müzik, Beden Eğitimi” ders programlarının tek tek kazanım ve etkinlikleri incelenmiştir. Trafik eğitimiyle ilgili kazanım ve etkinlikler ders bazında bulgular bölümünde verilmiştir. Bulgular ve Yorum Bu bölümde ilköğretim 1. 2. ve 3. sınıf “Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi, Görsel Sanatlar, Müzik, Beden Eğitimi” ders programlarında trafik eğitimiyle ilgili kazanım ve etkinlikler sırayla ele alınarak yorumlanmıştır. İlköğretim 1. 2. ve 3. Sınıf Ders Programlarındaki Trafikle İlgili Amaç, Kazanım ve Etkinlikler

Page 22: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

23

23

Bu bölümde ilköğretim 1. 2. ve 3. sınıflarda yer alan Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi, Görsel Sanatlar, Müzik ve Beden Eğitimi derslerinin ders programları incelenmiştir. Bu derslerin içeriğinde trafik eğitimiyle ilgi olan amaç, kazanım ve etkinlikler sırasıyla verilmiştir. İlköğretim Türkçe Dersi (1–5. Sınıflar) Öğretim Programı Düzey : 3. Sınıf; Görsel Okuma ve Görsel Sunu Kazanım : 1.4. Trafik İşaretlerinin anlamını bilir. Açıklama: Öğrencilerin günlük yaşamlarında uymaları gereken trafik kuralları ve trafik işaretleri hakkında bilgi verilmelidir (6). İlköğretim Matematik Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programı Düzey: 1. Sınıf

Öğrenme Alanı: Geometri Alt Öğr. Alanı : Örüntü ve Süslemeler Beceriler : Akıl yürütme, ilişkilendirme, iletişim, problem çözme Kazanımlar : Bir örüntüdeki ilişkiyi belirler. Araç Gereçler : Meyve çekirdekleri,baklagiller, akarna, boncuklar, kesilip hazırlanmış geometrik şekiller, geometrik cisimler, oyuncaklar, A4 boyutunda karton tabaka, yapıştırıcı

ÖĞRETME VE ÖĞRENME SÜRECİ Trafik lambalarındaki kırmızı, sarı,

yeşil renklerin sırayla yanıp sönmesi, bir gün içinde okulda yapılan düzenli etkinlikler, mevsimlerin oluşumu, halk oyunlarında ve beden eğitimi dersinde yapılan tekrarlı hareketler, bir müzik parçasındaki ritim, belli motiflerle bir kazağın örülmesi vb. belirli bir düzen içinde meydana gelen olaylar ve oluşumlar üzerinde tartışma yaptırılarak örüntü kavramı fark ettirilir.

Ölçme ve Değerlendirme Hangi olay veya olgular bir düzen içinde meydana gelir?

• Mevsimler........................................

• Yoldan geçen arabalar.....................

• Haftanın günleri................................

• Yan yana duran binaların renkleri....

• Bir günlük dersler.............................

• Bir kolyede dizili boncuklar...............

Düzeyi: 2. sınıf

Kazanım:Karesel, dikdörtgensel, üçgensel bölgelerin ve dairenin sınırlarının isimlerini belirtir.

Etkinlik: Trafik levhalarının hangi geometrik şekillere benzediklerini tartışırlar (7).

Hayat Bilgisi Dersi Öğretim

Programı 1998 Hayat Bilgisi Dersi Programı ile 2005 Hayat Bilgisi Dersi Programı’nın karşılaştırıldığında aşağıdaki tablo ortaya çıkmaktadır. Bu tablo incelendiğinde öğrencilere trafik kurallarını ezberletmek yerine kavratmanın ve sağlıklı bir trafik bilincinin verilmesinin önemi anlaşılmaktadır.

1998 Hayat Bilgisi Dersi Programı 2005 Hayat Bilgisi Dersi Programı

* Öğrenciler trafik eğitimi ve çevrenin korunması gibi konularda kendilerine sunulan bilgileri aynen ezberlemektedirler.

* Öğrenciler, çevreyi kendilerinin de içinde yer aldıkları bir bütün olarak algılamaları ve korumaları gerektiğini kavrarlar.

Page 23: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

24

24

Düzey: 1. Sınıf

Düzeyi: 2. Sınıf A.2.12. Okula geliş ve gidişleri sırasında karşılaştığı ulaşım araçlarını gözlemler ve sınıflandırır.

Trafik Sahnesi Gar, otogar, liman vb. yerlere inceleme gezisi yapılır. Buralarda bulunan taşıtları gözlemlemeleri ve çalışma kâğıtlarında resimleri verilen taşıtları sınıflandırmaları sağlanır. Okula geliş gidişlerde karşılaştıkları ulaşım araçlarının maketleri yapılarak, trafik sahnesi oluşturulur.

A.2.13. Okula geliş ve gidişlerinde kendisinin ve başkalarının trafikteki davranışlarını gözlemleyerek, doğru ve yanlış davranışları ayırt eder.

Yayalar Sınavda! Trafikle ilgili sınıf içi ve dışı etkinlikler yapılır. MEB Trafik Güvenliği Öğretmen Kılavuzu ve tepegöz yansılarından yararlanarak yayaların doğru ve yanlış davranışları ile ilgili ayırt etmeleri istenir.

Düzeyi: 3. Sınıf

Kazanımlar Etkinlik Örnekleri

B.1.18. Çevresindeki insanlara karşı hissettiği duyguları fark eder ve bunları uygun biçimde ifade eder.

Duygularımızla Yüzleşelim Kızgınlık, korku, mutluluk, üzüntü duyguları uyandırabilecek senaryolar verilir. Öğrencilerin bu durumlarda duygularını nasıl ifade ettikleri verilen çalışma kâğıdında belirtmeleri istenir. Kızgınlık hissettikleri durumlar üzerinde konuşulur. Kızgınlık anlarında kullanabilecekleri “trafik ışıkları” tekniği öğretildikten sonra, drama yoluyla bu tekniğin uygulaması yapılır.

A.1.32. Trafikteki çeşitli sesleri tanır, aralarındaki farklılıkları ayırt eder ve bunu özgün biçimde ifade eder.

Bu Ne Sesi? Taşıtların sesleriyle ilgili bir çocuk şarkısı dinlenir. Şarkıda geçen seslerin dışında trafikte hangi sesleri duydukları sorulur. Bu sesleri taklit ederler. Gözleri kapalıyken duydukları seslerin kaynağını bulurlar.

A.1.33. Trafikte görme ve görülme kavramlarını kavrar ve yolda koştuğu zaman başkaları tarafından görülme olasılığının azaldığını, bunun da bir risk oluşturduğunu kabul eder.

Şoför Amca Dikkat! MEB Trafik Güvenliği Öğretmen Kılavuzu ve tepegöz yansıları kullanılarak görme ve görülme kavramları tanıtılır. Okul bahçesinde koşma alıştırmaları yaptırılarak trafikteki riskler fark ettirilir.

A.1.34. Okula geliş ve gidişlerde karşıdan karşıya geçerken güvenli yerleri kullanır.

Güvenli Yollardan Yürürüm Trafik akışının ve taşıt türlerinin gözlemlenebileceği bir okul dışı gezi düzenlenir. Öğretmen rehberliğinde güvenli yerlerden karşıdan karşıya geçilir. Sınıfta da konuyla ilgili kısa filmler izlettirilir. Okula geliş ve gidişlerde karşılaşılan insanlarla nasıl etkileşimde bulunulacağı hakkında konuşulur.

A.1.35. Okula geliş ve gidişleri sırasında karşılaştığı insanlarla etkileşimde bulunurken nasıl davranması gerektiğini araştırır.

Page 24: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

25

25

A.3.25. Okula geliş ve gidişlerinde kendisinin ve başkalarının güvenliği için trafik işaret ve levhalarına, trafik kurallarına uyar.

Dikkat! Kırmızı Işık Yandı Okula geliş ve gidişlerinde kendilerinin başkalarının güvenliği için neler yapmaları gerektiği konusunda beyin fırtınası yapılır. Trafik işaret ve levhaları ile ilgili resimli kartlar hazırlanır. Sınıf iki gruba ayrılır. Kartlar gösterilerek anlamları gruplara sorulur. Çalışma sonunda öğrenciler bu trafik işaret ve levhalarını, trafik akışını gösteren bir panoda uygun yerlere yerleştirirler. Trafik kuralları ile ilgili hazırlanan form dağıtılır. Okula geliş ve gidişlerinde uydukları kuralları işaretlemeleri istenir.

C.3.26. Farklı hava koşullarının trafikteki etkilerini açıklar.

Zincir Takalım Gazete ve dergilerden trafik kazaları ile ilgili haberler derlenir. Bu haberlerdeki kazalarla hava koşulları arasında ilişki kurmaları sağlanır. Islak ve kuru zemin arasındaki farkı deneyle göstererek farklı hava koşullarının trafikteki etkilerini açıklamaları istenir.

(8). Hayat Bilgisi Öğretim Programı. Görsel Sanatlar Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programı Görsel Sanatlar Ders programı incelendiğinde trafik eğitimi ve trafik bilincine yönelik bir amaç, kazanım ve etkinlik örneğinin olmadığı belirlenmiştir (9). İlköğretim Müzik Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programı Düzey: 1. Sınıf Öğreneme Alanı: A. Dinleme Söyleme Çalma Kazanım: A.1. Çevresindeki ses kaynaklarını ayırt eder. Etkinlik: Öğrencilere, çevrelerindeki ses kaynaklarından çıkan sesler (trafikteki sesler, hayvanların sesleri, doğadaki sesler, kullandığı araç gereçler vb.) kayıttan dinletilir. Bu seslerin hangi kaynağa ait olduğu, önceden hazırlanıp tahtaya asılan materyallerden buldurulur. Açıklama: Hayat bilgisi Dersi, “Okul Heyecanım” Teması: Trafikte çeşitli sesleri tanır. Aralarındaki farklılıkları ayırt eder ve bunu özgün biçimde ifade eder.

Kazanım: A.2. Çevresinde duyduğu sesleri ayırt eder (10). İlköğretim Beden Eğitimi Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programı

Düzey: 1. Sınıf Öğrenme Alanı: Hareket Bilgi Ve

Becerileri Kazanım: 1.19. Fiziksel etkinliklerde başkalarının haklarına saygı göstermesi gerektiğini anlar. Etkinlik: 1.19. Trafik Polisi: Öğrenciler dört gruba ayrılırlar. Etkinlik alanına “ ╬ ” şekli çizilir. Çizgilerin kesiştiği noktanın ortasında bir öğrenci bekler (Bu öğrenci trafik polisidir). Gruplara ayrılan öğrenciler, çizgilere derin kolda tek sıra olarak yerleşirler. Trafik polisinin düdüğü çalması ile ilk oyuncular yoldan çıkmamak üzere zıplayarak ilerlerler. Orta noktaya önce gelen oyuncuya trafik polisi, yol göstererek ilerlemesini sağlar. Diğer çizgideki oyuncu da bu oyuncuya yol açar. Oyun bu şekilde devam eder (11). Sonuç ve Öneriler

Page 25: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

26

26

İlköğretim 1. 2. ve 3. sınıf ders programları incelendiğinde, trafik bilincinin geliştirilmesine yönelik amaç kazanım ve etkinlik aşağıda sırasıyla verilmiştir. İlköğretim Türkçe Dersi (1–5. Sınıflar) Öğretim Programında: 1. sınıf düzeyinde; 1 kazanım, 1 açıklama belirlenmiştir. İlköğretim Matematik Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programında: 1. sınıf düzeyinde; 1 kazanım ve 2 etkinlik saptanmıştır. Hayat Bilgisi Dersi Öğretim Programında: 1. sınıf düzeyinde; 5 kazanım, 4 etkinlik, 2. sınıf düzeyinde; 2 kazanım, 2 etkinlik, 3. sınıf düzeyinde: 2 kazanım, 2 etkinlik bulunmuştur. Müzik Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programında: 1. sınıf düzeyinde; 2 kazanım, 1 etkinlik yer almaktadır. Görsel Sanatlar Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programında: kazanım ve etkinlik bulunamamıştır. İlköğretim Beden Eğitimi Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programı: 1. sınıf düzeyinde; 1 kazanım, 1 etkinlik. İlköğretim ilk üç sınıfta yer alan derslerinin tüm programları ele alındığında trafik bilincinin oluşmasına yönelik toplam 14 kazanım, 12 etkinlik ve 1 açıklama olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlardan da anlaşıldığı üzere ilköğretim ilk üç sınıf düzeyinde öğrencilerde trafik bilincinin gelişmesi için yeterli kazanım ve etkinliğe yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bundan sonraki süreçte trafik ve ilk yardım dersinin amaçlarını destekleyen etkinlikler ilköğretim ilk üç sınıf düzeyinde çok rahatlıkla uygulanabilir. Programlarda yer alacak kazanım sadece trafik kazaları konusunda bilinçlenmeyi ve trafik kurallarına uymayı alışkanlık haline getirmiş bireyler yetiştirme amaç edinilmelidir. İlköğretim ilk üç sınıfta yer alan tüm derslerin öğretim programında ve her sınıf düzeyinde mutlaka trafik bilincinin geliştirilmesine yönelik amaç, kazanım ve etkinliklere mutlaka yer verilmelidir. Çocuklarda trafik bilincinin kazandırılabilmesi için okul öncesi eğitimden başlayarak yüksek öğretimin sonuna kadar devam edilmelidir. Yeni yapılan ders programlarında trafik eğitimi ve trafik bilincinin kazandırılmasına yönelik gerekli tedbirler alınmalıdır. KAYNAKLAR 1. http://www.ilkyardimdernegi.org.tr/-HABERLER-

DUNYA.SAGLIK.ORGUTU.2004.YILINDA.BIR.KARAR.ALDI.....hphp (30.02.2009)

2. MEB.(2006) İlköğretim 4–5. Sınıf Trafik ve İlk Yardım Dersi Öğretim Programı. Ankara: Devlet Kitapları Müdürlüğü Basımevi.

3. http://iogm.meb.gov.tr/pages.php?page=program (30.02.2009). 4. http://www.otoalsat.com/otococuk/okullarda_trafik_egitiminin_onemi.html (30.03.2009) 5. EGE, RIDVAN. (2005). II. Trafik Şurası Açılış Konuşması. II. Trafik Şurası, 21-22 Ekim 2004. Ankara: Pano Ofset. 6. MEB (2005). İlköğretim (1 – 5. Sınıflar) Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu: Ankara: Devlet Kitapları Müdürlüğü Basımevi. 7. MEB. 1-5MATEM. PROGR. GİRİŞ OCAK 2009. http://ttkb.meb.gov.tr/ogretmen/(30.02.2009). 8. MEB. Hayat Bilgisi Öğretim Programı. http://iogm.meb.gov.tr/pages.php?page=program (30.02.2009). 9. MEB. Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Kılavuzu – 12/09/2006. http://iogm.meb.gov.tr/pages.php?page=program (30.02.2009). 10. MEB. İlköğretim Müzik Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programı (Son hali) - 07/06/2007 http://iogm.meb.gov.tr/pages.php?page=program (30.02.2009). 11. MEB. İlköğretim Beden Eğitimi Dersi (1–8. Sınıflar) Öğretim Programı. http://iogm.meb.gov.tr/pages.php?page=program (30.02.2009).

MEB (2005). İlköğretim (1 – 5. Sınıflar) Matematik Dersi Öğretim Programı: Ankara: Devlet Kitapları Müdürlüğü Basımevi.

MEB (2005). Hayat Bilgidi Dersi Öğretim Programı: Ankara: Devlet Kitapları Müdürlüğü Basımevi.

MEB (2009). İlköğretim (1 – 8. Sınıflar) Matematik Dersi Öğretim Programı: Ankara: Devlet Kitapları Müdürlüğü Basımevi.

http://ttkb.meb.gov.tr/ogretmen/modules.php?name=Downloads&d_op=viewdownload&cid=74 (30.03.2009).

Page 26: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

27

27

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BAĞLAMINDA ÜNİVERSİTE KAMPÜS

ALANLARINDA ULAŞIM -ERİŞEBİLİRLİK KAVRAMLARI VE ÖRNEKLERİ

TRANSPORTATION AND ACCESSIBILITY EXAMPLES IN

UNİVERSİTY CAMPUS AREAS ACCORDING TO SUSTAINABILITY

Yrd.Doç.Dr.Asım Mustafa AYTEN* Ulaşım ve Trafik Güvenliği Dergisi/ Turkish Journal of Transportation and Traffic Safety, 3 (1): 41-51, 2009 ÖZET Sürdürülebilirlik kavramı günümüzdeki kaynakların etkin kullanımı ile birlikte gelecek kuşakların hak ve çıkarlarını gözeterek, ödün vermeksizin korunması ve eksiksiz bir biçimde gelecek nesillere aktarılmasını prensip edinmiştir. Bu bağlamda, gündelik yaşamın her alanında, yaşam çevrelerinde temel ilke durumundaki Sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler Teşkilatı, O.E.C.D gibi Uluslar arası kuruluşlarca kabül edilmiş göstergelerin uygulanması zorunludur. Bu göstergelerden biri olan Ulaşım ve Erişebilirlik kavramları kapsamında, Çevre ile Dost Ulaşım araçlarının kullanılması, Toplu taşımın teşvik edilmesi ile yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile daha az enerji harcayarak en az ulaşım maliyeti ile ulaşım şebekesinin tasarlanmasından meydana gelmektedir. Bu makale, Üniversite kampüs alanlarının planlanmasında bu göstergelerin uygulanması gerektiği üzerinde durarak, günümüzdeki kampüs planlaması örnekleri ile stratejik eylem planlarındaki yeri tartışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, Erişebilirlik, Üniversite Kampüs alanları planlaması, Çevre ile dost ulaşım araçları, Toplu taşımacılık

ABSTRACT: Sustainability concept takes the principle of efficient use of resources and transfer of them to next generations with spervising rights and interests of next generations. In this respect, accepted indicators by international organisations such as European Union or United Nations has to be applied essentially in every area of daily life in Order to maintain sustainability that is the basic principle in life environments. Related to the indicators that is in the content of transportation and accessibility; use of environmental friendly vahicles, supporting mass transit, use of renewable energy in transportation to spend less energy and less transportation cost and design of transporation network are some important factors. This article insists on application of such indicators in planning of university campus areas and discusses current campus Plans and place of them in strategic action Plans. Keywords:Sustainability, Accessibility, University Campus Area Planning, Environmental Friend transportation vehicles, Mass transit

* Bozok Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

GİRİŞ Sürdürülebilir kentleşme/kentsel gelişme yaklaşımını, sürdürülebilir kalkınma yönündeki genel evrensel amacın önemli bir parçası olarak görmek gerekir. Dünyada kentsel nüfus oranının hızla artması ile kentler, metropoliten alanlar ve kentsel bölgeler yeni olgu ve sorunlarla karşılaşmaktadır. Kentleşme ve sanayileşme süreçlerinde kaynakların denetimsiz kullanımı ve tüketimi; sera etkisi ve ozon aşınması gibi sorunlara yol açmış, doğal çevre üzerinde

olumsuz sonuçlar yaratmıştır. Diğer yandan kentlerde biriken nüfus grupları arasındaki sosyal ve ekonomik farklılaşmalar büyümüş; kentsel yoksulluk, kentsel güvenlik gibi sorunlar da kentsel yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye başlamıştır. Bu yeni olgu ve sorunlara karşılık bulabilmek için, sürdürülebilir kentlere ulaşma amacı; özellikle 20. Yüzyılın sonlarından bu yana kentleşme sektörünün gündemindeki en önemli konular arasındadır.

Page 27: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

28

28

Ekonomik refahın, sosyal adaletin, çevre koruma ve geliştirmenin sağlanması için, birbirini tamamlayan ve güçlendiren amaçlara gereksinim vardır. Sürdürülebilir kentsel gelişme yaklaşımı, bu dengeli gelişime erişebilmek için, aşağıdaki temel amaçları birbiriyle bütünleştirmektedir (Commission of the European Communities 1998)1:

• Kentsel alanlarda ekonomik refahı ve istihdamı güçlendirmek,

• Kentsel alanlarda eşitliği, sosyal katılımı ve kentsel yenilemeyi teşvik etmek,

• Kentsel çevreyi korumak ve geliştirmek,

• Kent yönetimine ve yerel kapasite artırımına katkı yapmaktır.

Kentsel ulaşım, sürdürülebilirlik bakış açısı ile bakıldığında kentlerin en önemli özelliklerinden biridir. Bir yandan çevresel etkileri azaltma isteğinin, diğer yandan yüksek düzeyde erişebilirlik isteğinin sağlanması, kentsel ulaşım konusunda eşgüdümlü şekilde harekete geçmenin önemini vurgulamaktadır. Alternatif yolculuk türleri sağlanması: özellikle yürümenin, bisiklet kullanımı için uygun mekanlar çok kısıtlıdır; kamu güvenliği konusunda sorunlar vardır; ve tüm bu olumsuzluklarla yapılı çevrenin genel niteliği etkilenmektedir. Motorlu araçlar ve insanların gereksinimleri arasındaki dengesizliği gidermenin yolu, araç kullanımından tamamen vazgeçmek değildir. Yapılması gereken araçların daha az kullanılması, en azından araçla seyahat edilen yol uzunluğunun hem mutlak olarak, hem de kişi başına azaltılmasıdır. Bunun sağlanabilmesi için üç konuda eyleme geçmek gerekmektedir:

1. Alternatif yolculuk türleri

sağlanması: özellikle yürümenin, bisiklet kullanmanın ve toplu taşımın vurgulanması,

2. Arazi kullanım ve kentsel tasarım politikalarının, bu alternatif türleri desteleyecek ve insanların yapmak zorunda oldukları yolculuk sayısını ve uzunluğunu azaltacak şekilde değiştirilmesi,

3. Araç kullanımının sosyal ve ekonomik maliyetlerini; yakıt, yol kullanımı, park etme, motorlu araç, araç kaydı ücretlerine ekleyen ulaşım ücretlendirme reformu yapılmasıdır.

Üniversite Kampüs Alanlarında Erişebilirlik ve Örnekleri:

Sürdürülebilir kentsel gelişmenin bir amaç haline gelebilmesi için, bu yönde gelişme olup olmadığının belirli göstergelerle ölçülebilmesi önemlidir. Kentsel sürdürülebilirlik göstergelerini herhangi çevresel, ekonomik ve sosyal göstergelerden ayırt eden özellikler, bu göstergelerin 1) bütünleştirici, 2) ileriye yönelik, 3) dağıtıcı, 4) toplumdaki çok sayıdaki paydaştan alınan girdilerle geliştirilmiş olmalarıdır.Maclaren 1996, 205-209)2. Bu bağlamda, Sürdürülebilir kentleşmenin en önemli araçlarından biri olan Ulaşım ve Erişebilirlik kavramlarının Üniversite kampus alanları özelinde ele alınması gerekmektedir. Ortaçağa kadar geçmişi olan Üniversite kampus alanları bulundukları kentle özdeşleşmişler ve kente birincil derecede damgasını vurmuşlardır. Bu çalışmada günümüzden yarım asır öncesinin planlama ve mimari üslubuna göre tasarlanmış kampüs örnekleri ile birlikte, Ülkemizdeki birkaç Üniversite kampüsü de örneklenerek değerlendirilmiştir. Özellikle, 1970’lerden itibaren Çevre kavramının giderek önem kazanması ve insanoğlu dışındaki diğer canlıların da varlığının öne çıkması düşüncesi yeni arayışları beraberinde getirmiştir. Bu bakımdan, 2000’li yıllar Üniversite kampus alanlarının planlanma düşüncesinin artık Sürdürülebilirlik nosyonu üzerine inşa edildiğini ortaya koymaktadır. Bunlar, doğal kaynak kullanımı, her türlü çevresel kirliliğin önlenmesi, artık maddelerin bertarafı, yeniden kullanımı ile ilgili teknolojiler geliştirilmesi, doğal kaynaktan üretilmiş malzeme kullanımı, doğal peyzaj elemanlarının kullanım yoğunluğu, fosil yakıt kullanan ulaşım türleri yerine toplu taşımayı özendiren ve yenilenebilir enerji kaynakları ( güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji gibi ) ile çalışan ulaşım araçlarının yer alması gibi bir dizi önlemi beraberinde getirmiştir.

Sürdürülebilir ve ekolojik öncelikli bir

tasarım için; -İklimsel özelliklerin değerlendirilmesi, -Alanın yapısal özelliklerinin

değerlendirilmesi, -Alanın bitki ve hayvan varlığının

belirlenmesi, -Çevresel etkilerin değerlendirilmesi, -Erişebilirlik özellikleri, -Açık ve yeşil alanların özellikleri

belirlenerek planlanmak durumundadır. Bu makalede, Üniversite kampus

alanlarının planlamasında ulaşım ve erişebilirlik kavramlarına vurgu yapılırken bir yandan da geçmişteki örneklerle günümüzdeki yaklaşımlar

Page 28: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

29

29

arasındaki farklılık ortaya konularak Sürdürülebilirlik eksenindeki örnek uygulamalar- Japonya, Hong-Kong gibi ülkelerden seçkin örnekler üzerinde bir tartışma gerçekleştirilmektedir. Bu yönü ile çalışma halen gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer alan Ülkemiz kentlerindeki Üniversite kampus alanlarının planlamasında bu kavram ile kriterlerinin uygulamaya yansıtılması gerektiğini bir kez daha göstermektedir. Üniversite kampus alanları yüksek öğretim faaliyetlerinin gerçekleştiği oldukça geniş bir alana yayılabilen içerisinde çok farklı birimlerden oluşan yada belirli bir alanda ihtisaslaşabilen kurumlardır. Bu nitelikleri ile kent içinde ama çoğunlukla da kent dışı alanlarda yer alan üniversite kampus alanlarının planlanması ve tasarımı önemlidir. Kent dışı üniversite kampuslarının yer seçiminde gerçek ihtiyaçlardan kaynaklanan ölçütlerin göz ardı edilmemesi önemli bir konudur. Bu ölçütleri dışsal ve içsel olmak üzere iki kategoriye ayırmak mümkündür. Dışsal ölçütler kampus alanının yakın çevresi ile olması gereken ilişkilerini düzenlemekte önemli katkısı olan ölçütlerdir ve özetle aşağıdaki şekilde sı-ralanabilir.

• Kampus alanı kentle ve kent

toplumu ile ortak kullanım alanlarından maksimum yararın sağlanabilmesi için, yakın bir mesafe ve ilişki içinde konuşlanmış olmalıdır.

• Kampus ile kent arasında etkin bir ulaşım sisteminin kurulmuş olması veya ekonomik koşullarla ve kolay bir şekilde kurulabilmesi gereklidir.

• Kampus alanı, eğitim ve araştırma konularında işbirliği yapılması gereken kurumlar ve kaynaklarla (endüstriyel kuruluşlar, etkin iş alanları, doğal kaynaklar v.b.) etkin ulaşım ve iletişim kurabilecek bir konumda seçilmelidir.

• Kampus alanı, kentsel alt yapı olanaklarından (ulaşım sistemi, enerji kaynakları, temiz su ve kanalizasyon sistemleri, arıtma tesisleri v.b.) maksimum yarar, sağlayabilecek bir konumda olmalıdır.

İçsel ölçütler ise, seçilen alanın kampus tesislerinin konuşlandırılması ve yapımına katkıda bulunacak arazi özelliklerini kapsar ve özetle aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

• Kampus alanı olarak seçilen

arazi, üniversitenin mevcut ve gelecekteki ge-reksinimlerini karşılayacak büyüklükte ve boyutlarda olmalıdır.

• Seçilen alanın, jeolojik ve topoğrafik yapısının, tesislerin ve dolaşım siste-minin etkin bir şekilde yerleşimine ve yapılaşmasına olanak sağlayacak özelliklere sahip olması gereklidir.

• Toprak kalitesi her türlü, bitki, ağaç ve bitkilerin yetiştirilmesine, uygun olmalıdır.

• Yer altı suyunun ekonomik ve kolay elde edilebilmesine olanak sağlaması gereklidir.

• Yoğunluk Kriteri: Genel olarak yoğun yerleşmeler (50 kişi/ha ve daha fazlası) kentsel, bundan daha az yoğunluktaki dağınık yerleşmelere kırsal yerleşmeler adı verilmektedir.

• İşlevler Kriteri: Genellikle kentsel yerleşmelerin başlıca dört işlevi (çalışma, barınma, dinlenme ve ulaşım) mevcuttur (3). Kampüslerin yapısal alan tasarımında genellikle dört ana bölgeden söz edilmektedir. Akademik Bölge: Eğitim, öğretim ve araştırma işlevlerini yerine getiren fakülteler, laboratuarlar, amfi, idare ve yönetim binalarıdır. Yönetim-Sosyal Alanlar Bölgesi: Kampüste yaşayanların ortak kullanım mekanları olup; rektörlük, bilgi işlem, kütüphane, yemekhane, spor tesisleri, alle, etkinlik ve sergi alanları Barınma Bölgesi: Öğrenciler, öğretim üyeleri ve idare personele yönelik yurtlar, lojmanlar ve bu mekanların ihtiyacı olan açık ve kapalı alanlardır. Ulaşım Bölgesi: Kampüs içindeki tüm kullanımları birbirine bağlayan ve kampüsü kentle ilişkilendiren araç ve yaya trafiğini sağlayan yolların bulunduğu alanlardır. Üniversite kampüslerinin planlanması, kent içinde bulunduğu alana olan çevre bağlantılarının ve çevre uyumunun sağlanması, merkez noktasının açık olarak belirlenmesi ve bu alana olan bağlantılarının güçlendirilerek alan içinde ulaşılabilirlik düzeyinin saptanması açısından oldukça önemlidir. Kampüslerin değişik işlevleri barındıran karmaşık oluşu ve bu işlevler arası ilişkilerin aksaksız yürütülebilmesi ancak kampüsteki birimlerin sistematik bir düzen içinde ele alınmasıyla gerçekleşebilir. Özellikle, Kampüs alanlarının kentle olan ulaşım bağlantıları ve kampus alanı içindeki ulaşım ve dolaşım ilişkileri birincil derecede ele alınması gereken tasarım ölçütüdür. Üniversite kampüsleri kent için ulaşılabilir olmalıdır. Eğimin çok fazla olduğu alanlarda sirkülasyon ve ulaşım ağı yayalar için %8’lik maksimum ölçek, araçlar içinde %15’lik eğim sınırlaması dikkate alınmalıdır. Kampüs yerleşim

Page 29: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

30

30

modellerine göre farklılık gösterse dahi ana arter yaya yolları ile birlikte, iki önemli binayı birbirine bağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu omurga açık ve yeşil alanlarla da desteklenmelidir. Enis Kortan’ın belirttiğine göre, “Üniversitelerde iki ders arasındaki 10-15 dakikalık sürede, bir öğrencinin en uçtaki iki fakülte arasında gidebilme olasılığının sağlanmasıdır. Bilimlerin gelişmesine paralel bir biçimde, öğrencilerin 10-15 dakikalık mesafe ( 800-1000 m) ye göre bu erişimi sağlaması beklenmektedir.”Aynı zamanda, kampüslerin optimum büyüklüğü yaya ulaşımında, kampusun bir uçtan bir uca, kolay ve rahat bir biçimde yürünebilmesine göre saptanır (4). Ulaşım ağını oluşturan elemanlar, girişler, yollar, meydanlar ve otoparklardan meydana gelir. Girişler, Üniversite kampüsünün başlangıç ve bitiş noktasındaki kampus ana girişi bütün bölgelere dağılımı sağlar.Ana girişe bağlı olmayan belli aktivite ya da eğitim gruplarına ulaşımı sağlayan yoğunluğun artışına engeldir.Yaya yolları, taşıt yolarının iki yanına paralel tretuvarlardan ve taşıtlara geçiş imkanı vermeyen, kampus peyzaj alanlarının içinde uzanan yaya yollarından daha hızlı, kısa mesafe ulaşımını sağlayan bağlantılardır (5). Ulaşım sisteminde yatay düzenleme iki boyutlu ayrım Radburn sistemi yaya ve taşıtların aynı düzlemde hareket etmesine olanak sağlar. Taşıtlar, ana arter ve tali yollardan merkeze ulaşır. Kampüs ulaşım sistemi sadece ulaşım elemanlarıyla kısıtlı değildir. Sirkülasyonu doğru sağlayabilmek için geliştirilen üç formül yaya-taşıt ulaşımını birbirlerinden bağımsız olarak geliştirilmiş sistemlerle çözümler. Yatay düzenleme ile iki boyutlu ayrım Radburn sistemi yaya ve taşıtların aynı düzlemde hareketine olanak sağlar.

Dober yol tasarım ilkelerini şöyle sıralamaktadır: Kampüs yaya yolları ders aralarında bir yerden diğerine varmak isteyen yaya yoğunluğunu taşıyabilecek büyüklükte ve kesintisiz olmalıdır. Kampüs düzenlemesinde kullanıcıların her türlü ihtiyacına ve çevresel koşullara göre bakım ve uyumu düşünülmelidir. Yollar arası kademelenme taşıma kapasitelerine göre oluşturulmalıdır. Servis yolları ve gerektiğinde itfaiye ve ambulans gibi araçların kolay ve rahat geçebilmeleri sağlanmalıdır. Yaya-Taşıt ulaşım ağlarının kesişmemesine dikkat edilmelidir. Ana yollar dışında kalan tali yollar kullanım sırasında görsel farklılık yaratmalıdır (6). Sürdürülebilir ulaşım konusunun temel amacı özel otomobil kullanımı dışındaki ulaşım alternatiflerinin yaygınlaştırılmasıyla, ulaşımdan kaynaklanan enerji tüketiminin ve çevresel etkilerinin en aza indirgenmesidir. Toplu ulaşımın yoğunluğu ve kullanımı çerçevesinde yürüme mesafesi ile en kısa zamanda varılması gereken varış noktasına ulaşmayı hedeflemek mümkündür. Ayrıca, Bisiklet kullanımı gibi kirlilik yaratmayan ulaşım türlerinin kullanımının yaygınlaşması da önemlidir. Bunun yanı sıra özel araç için park ücreti uygulaması getirilmesi de dikkate alınmaktadır. Aşağıdaki örneklerde, bu kriterlerin doğrudan doğruya uygulandığı gözlemlenmektedir. Hong-Kong Üniversitesi Yönetimi engelli insanların da ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kampus boyunca yaya ve araç trafiğinin tamamen birbirinden ayıracak bir biçimde serbest engelleyici elemanlarla oluşturulmuş bir yayalaştırma ilkesini kabul etmiştir. Mevcut ve öneri yeni binalardan ayrı ve kuzey-güney, doğu-batı dolaşımı ızgara olarak tanımlanmış ve kampus yerleşimi buna göre gerçekleşmiştir.

Page 30: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

31

31

Şekil 1:Ulaşım ve Dolaşım planı-Hong-Kong Üniversitesi

Kaynak: www.hku.hk/mech/ssm/hsb/links/htm, 2009

Dolaşım güzergahları açık meydanlar, avlular ve her biri peyzajı yapılmış ortak alanlarla birbirlerine bağlanmaktadır. Böylece, açık mekanın peyzaj kampus boyunca ziyaretçilerin ve kullanıcılar için aidiyet kimliğini sağlayan ve yönlenmeye yardımcı olan dolaşım güzergahlarının kesişimleri ile düğüm noktalarını tanımlamaktadır.

Mevcut katlı Üniversite erişebilir yolunun genişlemesi ve cyber plaza ile ilişkili Pokfulam yolundan yeni bir giriş yolu teklif edilmiştir.

Mevcut iç yol şebekesi ki şeritli araç trafiğine ayrılmış yola hizmet etmek için genişletilmiştir . Ana bina yakınında ve güney ve yeni batı giriş kapılarındaki araç girişlerinin olduğu bölümlerde, tıbbi rahatsızlığı olan hastalar için ve engelliler haricinde özel araç park etme idare tarafından önerilmiştir.

Tokyo Üniversitesinin genel ulaşım türleri ile Üniversitenin yer seçiminde ulaşım bağlantılarını açıklayan aşağıdaki şekilde görülmektedir. ( Bkz Şekil 2 )

Page 31: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

32

32

Şekil 2: Tokyo Üniversitesi Ulaşım Bağlantıları

Kaynak: www.tokyouniversity.edu.tr, 2009

Sonuç:

Sürdürülebilirlik kavramı ve yaklaşımı kentlere damgasını vurduğu kadar Üniversitelerin planlanması ve tasarımındaki en önemli kriterlerden biri haline gelmiştir. Geleneksel yaklaşımlardan ayrı olarak sürdürülebilirlik çerçevesinde; toplu taşım ağırlıklı ulaşım sistemleri, öncelikli yayalaştırma programları, özel araç kullanımını sınırlandırılması, kullanımı halinde ise yeteri kadar otopark yeri ayrılması, yaya mesafesinin bir yayanın çok kısa zamanda yürüyebileceği mesafede olması-erişebilir olması, karbon türevli enerji sistemleri yerine sıfır karbon enerji yada yenilenebilir enerji türlerinin kullanıldığı enerji sistemlerinin ulaşımda kullanılması, her türlü atığın yeniden kullanılmasına elverişli atık depolama ve yeniden dönüşüm uygulamalarının sürdürülebilir kılmak, bisikletle ulaşımın teşvik edilmesi, şeklinde tanımlanabilir. Bu tanımlama altındaki her bir farklı uygulamanın birbirleri ile bir bütünlük içinde ele alınarak gerçekleştirilmesi zorunludur. Özellikle de ulaşım şebekesinde yaya-araç trafiğinin tamamen birbirinden ayrıştırılması , binalar arasındaki geçişlerin oldukça kolay ve erişebilir olması ile kampus alanı içi ve çevresinde

oldukça büyük açık mekanlar ile spor aktivitelerinin yer aldığı alanlar bırakılması temel esastır.Kampüs kendi başına bir kent gibi düşünülmekte ve bütün ihtiyaçlar yine yerinde karşılanmaktadır. Bu hali ile kampüsün oluşumu ve gelişimi içinde devamlılığının sağlanması mümkün olabilmektedir. Aynı zamanda, Sürdürülebilirlik temalı olmak üzere Üniversitelerce hazırlanan Stratejik Eylem planlarında Kampüs planlamasının ana ilkelerini görmek mümkündür.

Sonuçta bu makale çalışmasında sürdürülebilir kampus kavramı ile ulaşım açısından erişebilirlik üzerine vurgu yapılarak örneklerle de çeşitlendirilmiştir. Halen Ülkemizde bu aşamaya ulaşmış Üniversite örnekleri sınırlı sayıdadır. Bu bağlamda, Stratejik planlama Üniversite yönetimlerince yapılırken ve uygulanırken bu temel kavram üzerinden bir açılım yapılması daha yerinde ve doğru olacaktır. Çünkü, Üniversite kampus alanları açık ve kapalı alanları ile ulaşım ve dolaşım bağlantılarının yer aldığı bir bütünü oluşturmaktadır. O halde, planlama ve tasarım aşamalarında kampüsün kısa erimli olmanın ötesinde uzun erimli planlamasını yapılarak buna dayalı tasarım kararlarının uygulanması gerekir. Bu

Page 32: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

33

33

bağlamda erişebilir mesafelerde yaya öncelikli ve ağırlıklı bir dolaşım dizgesinin yer alması birincil koşul olarak gösterilebilir.

KAYNAKLAR 1. Commission of the European Communities. (1998).

Sustainable Urban Development in the European

Union: A Framework for Action. Brüksel.

2. Maclaren, V. (1996) “Urban Sustainability

Reporting”. Wheeler, S. M.

3. Türeyen M. (2002) Yüksek Öğretim Kurumları-

Kampüsler Tasarım Yayın Grubu , İstanbul

4. Sönmezler K. (2003) “ Modern Mimarinin Kentsel

Deney Alanı: Üniversite Tasarımı, Doktora tezi

M.S.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü yayımlanmamış

doktora tezi, İstanbul

5. Bilgin Ayda,(2006) “Doğu Akdeniz Bölgesi ve

çevresinde Üniversite Kampüs planlaması Üzerine bir

İnceleme” Yayımlanmamış yüksek lisans tezi,

Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,

Adana

6. Dober,R.P.(1982) , Campus Planning,

İnternet kaynakçası:

1.www.hku.hk/mech/ssm/hsb/links/htm, 2009

2. www.tokyouniversity.edu.tr, 2009

İLETİŞİM ADRESİ;

Yrd.Doç.Dr.Asım Mustafa AYTEN Eposta:[email protected]

Page 33: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

34

34

15 Kasım 2009 Dünya Trafik Mağdurlarını Anma Günü TRAMAD Basın Bildirisi

TRAFİK KAZALARI KADER DEĞİLDİR.

SADECE ADALET İSTİYORUZ, BU TERÖR DE BİTSİN İSTİYORUZ...

Avrupa Trafik Mağdurları Federasyonu FEVR tarafından 1993 yılından bu yana her yılın kasım ayının 3. pazarı kutlanan Dünya Trafik Mağdurlarını Anma Günü 26 ekim 2005 tarihinden itibaren Dünya Sağlık Örgütünün desteği ile BM tarafından küresel bazda Trafik Mağdurlarını Anma Günü olarak tanındı. Dünya genelinde kutlanan Trafik Mağdurlarını Anma Günü Türkiye'de 2007 yılından itibaren resmi olarak tanındı ve kutlanmaya başladı. Ülkemizde her gün TV haberlerinde ve gazetelerin 3.sayfalarında görmeye alıştığımız trafik kaza haberleri ülkemizin vazgeçilmez bir gerçeği olmaya devam ettirilmektedir. Her yıl 12.000 den fazla vatandaşımız hayatını yollarda kaybetmekte ne kadarının kalıcı engelli olduğu bilinemeyen 180.000 den fazla vatandaşımız yaralanmaktadır. Ülkemizde trafik kazalarında yakınlarını kaybedenlerin, kazalarda yaralanan ve ömür boyu bedensel engelli kalan onbinlerce vatandaşımızın bir ömür boyu yaşadığı psikolojik travmalar ise gündeme dahi gelmemektedir. Ülkemizde ölümlü trafik kazaları için söylenen “ ömrü bu kadarmış, kaderi buymuş “ sözleri maalesef kabullenilmiştir. Trafik Mağdurları ve Trafik Güvenliği Derneği TRAMAD olarak Sayın Diyanet İşleri Başkanlığına yaptığımız yazılı başvuruda dinimiz açısından trafik kazaları ve trafik kazalarının kader olup olmadığı sorulmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığının verdiği cevap derneğimizin www.tramad.org.tr web sitesinde yayınlanmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığının açıklamasında “ İçerisinde yaşanılan ülkenin trafik düzenini sağlamak üzere koyduğu kural ve şartlara uygun olarak davranmak orada yaşayan herkesin görevidir. Trafik kurallarına uymak, yasal olduğu kadar dini bir görevdir ve ihmali sorumluluğu gerektirir. Kâinatta meydana gelen her şeyi ezelde takdir eden ve zamanı gelince de onu yaratan yüce Allah'tır. Kulun da olmasını istediği şey için, iradesini sarf etme ve tercih etme yetkisi vardır. Bu tercih yetkisine irade-i cüz'iyye denir. İnsan bununla sorumluluk altına girer. Allah'ın her şeyi ezelde bilip takdir etmiş olması, bizim yapmak veya yapmamak istediğimiz şeyler konusunda cüzi irademizi sarf etmemize engel değildir. O halde kulun görevi, iradesini iyi yöne sarf etmek ve üzerine düşeni yaptıktan sonra gerisini Allah'a bırakmak ve O'na güvenmektir. “ olduğu belirtilmiştir. Yapılan açıklamada dinimiz açısından TRAFİK KAZALARININ KADER OLMADIĞI trafik kurallarına uymanın hem vatandaşlık hem de dini bir görev olduğu, insanın davranışlarından sorumluğu olduğu net bir şekilde belirtilmiştir. Toplumun her kesiminde TRAFİK KAZALARI KADER DEĞİLDİR gerçeğinin hayata geçirilmesi trafik terörü ile mücadelede önemli bir adım olacaktır. Biz trafik mağdurlarının yaşadığı sorunların başında trafik kaza sonrası yargıda her aşamada yaşadığımız eksiklikler, hatalar ve haksızlıklardır. Son günlerde ölümlü trafik kazaları sonucu yapılan yargılamalarda çıkan kararlarda sanıklara ceza yerine Sayın Mahkemelerce verilen hapis cezalarının paraya çevrilerek bununda ödeme kolaylığı getirilerek taksitlendirilmesi sıkça görülmeye başlamıştır. Kanunlarımız içinde var olan bu seçeneğin uygulanması elbette Sayın Hakimlerimizin takdirindedir. Ancak sanığa verilmesi gereken yasalarımızdaki bizce yetersiz cezaların bile tam olarak uygulanmaması trafik terörünü bir suç olmaktan çıkaracak, caydırıcılığı kalmayacaktır. Ülkemizde 2001 ekonomik krizi ve halen yaşamakta olduğumuz küresel ekonomik kriz sebebiyle verdikleri çekleri ödeyemeyen ve halen cezaevinde bulunan 1000 den fazla vatandaşımız

Page 34: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

35

35

bulunmaktayken her yıl 12.000 den fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 180.000 den fazla vatandaşımızın yaralandığı trafik kazalarından dolayı cezaevlerine trafik suçluları konulmamaktadır. Çek mağduru vatandaşlarımız devlete karşı suç işlememiş sadece şirketlere, şahıslara verdikleri çekleri ödeyememekten dolayı mahkum olmuşlar 5 yıla kadar hapis cezası almışlar cezaevlerine gönderilmişlerdir. Oysa yasal sınırın misli üzerinde alkollü iken, aşırı hızla giderken, kırmızı ışıkta geçerken, yaya geçidinde yayaya yol vermeyerek ölüme sebebiyet veren, ehliyetsiz araç kullanan en basit trafik kurallarına uymadıkları için sevdiklerimizi bizden koparan sürücülere hapis cezası verilerek ve uygulanarak ıslah edilmeleri ve toplum açısından da caydırıcılık sağlanması gerekirken sanık sürücülere ekonomik ceza verilmesini kabul etmiyoruz. Biz trafik mağdurlarının acısına bir nebze olsun merhem olacak tek şey adil ve düzgün bir yargılama sonucu belirlenecek kusur oranlarına göre yasanın belirlediği ceza aralığına orantılı indirimsiz hapis cezası verilmesidir. Bireyin bireye karşı işlediği suçların mağdurun rızası olmadan her ne şekilde olursa olsun affedilmesi kabul edilemez. Kişinin yaşama hakkının en basit ve uyulması gereken trafik kuralları ile elinden alınması karşısında ölen öldü kalanları kurtaralım mantığına artık bir son verilmelidir. Trafik Mağdurları ve Trafik Güvenliği Derneği TRAMAD olarak Sayın Adalet Bakanımızdan, Sayın Yargıtay Başkanımızdan randevu talebinde bulunarak trafik mağdurlarının yaşadığı sıkıntıları belgeleri ile anlatarak başta kanunlarımızda adı taksirli suç olarak geçse de çoğu cinayetten farksız olan trafik kazalarında sanıklara ekonomik ceza yerine hapis cezasının uygulanmasının sağlanması için var gücümüzle çalışacağız. Yollarda yitirdiklerimiz sadece aileleri için bir değer değil TOPLUMUNDA ORTAK DEĞERLERİDİR. Sorunun bir parçası olmak yerine çözümün bir parçası olmayı tercih edenler olarak ulaşım yollarında yitirdiğimiz canlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarına sabır diliyoruz, yetkililerin bu teröründe varlığını görmesini ve bitirmek için harekete geçmesini istiyoruz. Fahrettin Onur SEZER Trafik Mağdurları ve Trafik Güvenliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı www.tramad.org.tr

Page 35: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

36

36

Ulaşım ve Trafik Güvenliği Dergisi Yazım Kuralları 1.Ulaşım ve Trafik Güvenliği Dergisinde ulaşım ve trafik güvenliği ile ilgili çalışma alanlarıda yapılmış deneysel araştırmalar, retrospektif ve prospektif çalışmalar, olgu sunumları, derleme yazıları, alan tanıtımları, editöre mektuplar yayınlanır. 2.Yayınlanmak üzere gönderilen yazıların başka bir yerde yayınlanmamış veya yayınlanmak üzere gönderilmemiş olması gerekmektedir. 3.Derginin yayın dili Türkçe ve İngilizcedir. 4.Biçimsel esaslar: •Yazılar IBM uyumlu bilgisayarlarda Winword programı ile yazılmalı, yazı ve grafikler 3.5 diskete ya da CD’ye yüklenmelidir. •Yazılar, yazar isim ve adresleri birinde bulunup diğer üçünde bulunmayan 4 basılı kopya ile birlikte gönderilmelidir. •Yazılar referanslar dahil on sayfayı geçmemelidir. •Yazılar A4 boyutundaki kağıdın bir yüzüne kağıdın üst, alt ve yan taraflarında 3cm boşluk kalacak şekilde, Times New Roman 12 punto yazı karakteri ile 1.5 satır aralığı ile yazılmalıdır. Paragraf girintisi, 1.25 cm olmalıdır. Sayfa numaraları sağ üst köşede yer almalıdır. •Her şekil, tablo ve grafik ayrı sayfada yer almalıdır. Şekillere sıra numarası verilmeli ve yazı içerisinde yerleri belirtilmelidir. Şekillerin alt yazıları ayrı bir kağıda yazılmalıdır. •Fotoğraflar ayrıntıları görülecek derecede net ve parlak kağıda basılmış olmalı, arkalarına makalenin adı, fotoğrafın numarası ve alt yazıları yazılarak ayrı bir zarf içinde 4 kopya olarak gönderilmelidir. •Tablolar diskete kaydedilirken excel programında hazırlanmalıdır. Tablolar numaralandırılmalı ve yerleri metin içerisinde belirtilmeli, tablo yazıları tablonun üstünde yer almalıdır. •Yazı formu, ön sayfa, Türkçe özet sayfası, İngilizce özet (abstract) sayfası, yazının içeriğine uygun olarak yazarlar tarafından uygun görülen şekilde bölümlere ayrılmış çalışma, kaynaklar, şekiller, tablolar ve grafikleri içeren sayfalar şeklinde düzenlenmelidir. Ara başlıklar büyük harfle yazılmalıdır. •Ön sayfa: Yazının başlığı (Türkçe ve İngilizce), yazarların isimleri, akademik unvanları, kurumları, yazışılacak yazarın adı, soyadı, adresi ve elektronik posta adresi bulunmalıdır. Makale daha önce tebliğ olarak sunulmuşsa, tebliğ yeri ve tarihi bu sayfada belirtilmelidir. •Özetler (özet ve abstract): Çalışmanın tamamının anlaşılmasını sağlayacak kapsamda olmalı ve 200 kelimeyi geçmemelidir. En fazla 10 anahtar kelime verilmelidir. •Teşekkür notu kaynaklardan hemen önce yazılmalıdır. •Kaynaklar: Metin içerisindeki kullanım sırasına göre numaralandırılmalı ve metinde parantez içerisinde gösterilmelidir. Dergi isimleri index medicus’a göre kısaltılmalı ve tüm yazarların isimleri yazılmalıdır. Kaynak yazılımı aşağıdaki örneklerde gösterildiği şekilde olmalıdır. Makale: robinson e, wentzel j. toneline bitemark photography. j forensic sci 1992;37(1):195-207 Kitap: Gordon I, Shapiro HA, Berson SD, editors. Forensic Medicine: A Guide to Principles. 3rd ed. Edinburg: Churchill Livingstone, 1988:196. Kitap Bölümü: Robinson G, Gray T. Electron Microscopy 1: Theoretical Aspects and Instrumentation. In: Bancroft JD, Stevens A, eds. Theory and Practice of Histological Technics. 3rd ed. Edinburg: Churchill Livingstone, 1990:509-523.

5.İnsanlar üzerinde yapılacak çalışmalar ve hayvan deneylerinde yerel etik komiteden izin alınmalı ve izin belgesi yazı ile birlikte gönderilmelidir. Bu konudaki tüm sorumluluk yazar/yazarlara aittir. Yazıda sözü edilen kişinin kimliğini belirten isim, adres kullanılmamalıdır. Kişinin kimliğini açık şekilde belli eden fotoğraflar kabul edilmeyecektir.. 6.Gönderilen çalışmada yazının bu dergide yayınlanmasını tüm yazarların onayladıklarını gösterir bir belge bulunmalıdır. 7.Yayınlanacak yazılar yayın kurulu tarafından kapsam ve düzen tarafından uygun bulunmalıdır. Yazıların basılıp basılmamasına, basılma önceliğine yayın kurulu karar verir. Hakemlerin kararından sonra yayın kurulunun yazının mesajını değiştirmeyen her türlü düzeltmeleri ve kısaltmaları yapma yetkisi vardır. 8.Yazı ile ilgili bilimsel ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

Turkish Journal of Safety Transportation and Traffic Instruction to Authors 1.Turkish j. safety transportatıon and traffıc welcomes material for publications as original papers, preliminary Reports, Case Reports And Letter To The Editors. 2.Papers Submitted To The Journal Are Only Accepted İf They Have Not Been Or Will Not Be Published İn An Other Journal. 3.The Journal Submits Manuscripts Written İn English And Turkish.

4.Essentials About Format; •The Manuscript Must Be Printed On A4 Paper With Margins Of 3cm On Every Side. •Four Copies Of The Manuscript Must Be Sent, İn Addition With A Copy Of The Document İn A 3.5 Diskette. •Manuscripts Must Be Maximal 10 Pages İncluding References. •Times New Roman 12 Point Font Of Word 6.0 Should Be Used With An İndentation Of 1.25 Cm Space For The First Line Of Each Paragraph And 1.5 Spacing Throughout. •Every Table, Figure And Graffic Will Be İn Different Pages. Tables Will Be Numbered Consecutively İn The Order Of Their First Citation İn The Text And Supply A Brief Title For Each. Instead Of Original Drawings, Roentgenograms And Other Material Send Sharp, Glossy Black And White Photographic Prints. If A Figure Has Been Published Acknowledge The Original Source And Submit Written Permission From The Copyright Holder To Reproduce The Material. •The Title Page Should Contain A Title Of The Article, First, Middle And Surname Of The Each Author, Academic Degrees And İnstitutional Affiliations And Name Of The Department / İnstitutions. The Name And Adress Of The Author Responsible For Correspondence About The Manuscript Should Be Defined. •Abstracts Should Not Exceed 200 Words. 10 Keywords Will Be Selected At The Most. •Number The References Consecutively İn The Order İn Which They Are First Mentioned İn The Text. Identify References İn The Text, Tables And Legends Arabic Numerals İn Paranthesis. Use The Style Of The Examples Below, Which Are Based On The Formats Used By The US National Library Of Medicine İn Index Medicus. The Titles Of The Journals Should Be Abbreviated According To The Style Used İn Index Medicus. Manuscript: Robinson E, Wentzel J. Toneline Bitemark Photography. J Forensic Sci 1992; 37(1):195-207. Book: Gordon I, Shapiro HA, Berson SD, Editors. Forensic Medicine: A Guide To Principles. 3rd Ed. Edinburg: Churchill Livingstone, 1988:196. Book Chapter: Robinson G, Gray T. Electron Microscopy 1: Theorical Aspects And İnstrumentation. In: Brancoft JD, Stevens A, Eds. Theory And Practice Of Histological Techniques. 3rd Ed. Edinburg: Churchill Livingstone, 1990:509-23. 5.When Reporting Experiments On Human Subjects İndicate Whether The Procedures Followed Were İn The Ethical Standarts Of The Responsible Committee On Human Experimentation Or With The Helsinki Declaration Of 1975, As Revised İn 1983. Do Not Use Patients’ Name, İnitial Or Hospital Numbers, Especially İn Any İllustrative Material. When Reporting Experiments On Animal İndicate Whether İnstitution’s Or The National Research Council’s Guide For, Or Any National Law On The Care And Use Of Laboratory Animals Was Follewed. 6.Manuscripts Must Be Accompanied By A Covering Letter Signed By All Authors Which İncludes A Statement That The Manuscripts Has Been Read And Approved By All Authors. 7.Coverage And Order Of The Articles Should Be Appropriate By Puclication Commitee. Publication Commitee Decides Whether The Article Will Be Published Or Not And Priority. After Evaluation By Referee, Publication Commitee Has Authority To Make Corrections And Abbreviations That Not To Change The Article’s Theme 8.Scientific And Legal Responssibility Of The Are Belong To Authors.

Page 36: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

37

37

Trafik e-grubu

Trafik ve Ulaşım Güvenliği Sorunları İle Sanal Ortamda Mücadele TRAFİK e-grubu; sanal ortamda trafik ve ulaşım güvenliği ile ilgili sorunları ve çözüm önerilerini tartışmak amacıyla bu alanda çalışan değişik disiplinlerdeki meslek mensuplarının iletişimini arttırmak için Adli Bilimciler Derneği ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından oluşturulmuş, bugün itibariyle yaklaşık 4500 üyesi bulunan bir haberleşme grubudur. Samsun’da 2000 yılı Mayıs ayında düzenlenen Trafik 2000 sempozyumunun ardından bu alanda çalışan değişik kişilerin yılda sadece bir kez buluşup bilgilerinin paylaşmalarının yeterli olmadığı görülerek sürekli bir haberleşme ve bilgilenme ağının çok daha yararlı olacağı düşünülmüştür.

Bu çalışmada da amaç asla bir yönlendirme ya da her hangi bir destek platformu oluşturmak değildir. Tek amaç tamamen özgür bir ortamda TRAFİK sorununun çözümüne gönül vermiş kişi ve kuruluşları bir araya getirerek iletişimi arttırmak ve ortak amaçlar doğrultusunda ne yapabileceğimize hep beraber karar vermektir.

Grup kurallarında seviyeli ve saygılı bir tartışma ve hukuk kurallarına uyma dışında hiçbir ön şart yoktur ve grubumuz her kese açıktır.

Bir kişinin attığı mesaj tüm grup üyelerine aynı anda gitmektedir. Grup moderatörünün grubun kuruluşuna başlangıç etmek dışında bir insiyatifi yoktur. Ne yapılacağına grubun

üyeleri hep beraber karar verir. Yani yönetim kurulumuz, denetim kurulumuz v.s yoktur. Dernek ve vakıflarda çalışan kişiler gerek günlük yaşamda koşturmaları gerekse farklı sebeplerle bir süre sonra

pasif hale gelmekte, Bir süre sonra üyelerle dernekler arasında iletişim kopmaktadır. Halbuki biz bu tip gruplarla düşünce, görüş ve reaksiyonlarımızı anında öğreniyor; bilimsel, sosyal ve yasal gelişmelerden anında haberdar oluyoruz. Bir dernekten çok daha ileri bir sivil inisiyatif olduğumuza inanıyoruz. Aramızda üniversite öğretim üyeleri, dernek ve vakıflar, basın mensupları, trafik eğitimcileri mühendisler, hekimler, trafikle uğraşan emniyet mensupları, acil yardım elemanları, trafikten yara almış acılı insanlar ve bunlar gibi bir çok değerli arkadaşımız var. Hepimiz farklı bir alandan, farklı acıları yaşayarak ve farklı düşüncelere sahip olarak bu gruba katıldık. Fakat kanımızca grubumuzu zenginleştiren farklı alanlarda bulunmamız, farklı görüş ve duygulara sahip olmamız.

Trafiği bizzat temsil edenlerle, trafik acısını yaşayanlar, trafik konusunda bilimsel çalışma yapanlar ve bu çalışmaları halka anlatanlar hep bir aradayız. Bazı sivil toplum örgütleri gibi tek taraflı konuşmuyor, hedef kitlemize direk mesajlarımızı gönderebiliyoruz. Trafik çalışanları sorunlarını direkt olarak aktarabilirken, kendilerinden beklentileri de direkt olarak alabiliyorlar. Sonuçta tez-antitez süreci bizi senteze ulaştıracaktır.

Grubun site adresi : http://www.yahoogroups.com/group/trafik Trafik grubuna üye olmak icin : [email protected] adresine adınızı soyadınızı ve işinizi

belirten bir mail göndermek yeterlişdir Üyelikten cikmak için : [email protected] a bos bir mesaj yeterlidir. Hiçbir maddi

yükümlülüğü de yoktur Bilgi almak için : [email protected] Trafik e-grup mesajlarımızı aşağıdaki adresten okuyabilirsiniz

http://groups.yahoo.com/group/trafik/messages Grubumuz bu arada 1997’den beri DEMİRYOLUMU İSTİYORUM kampanyasını sürdürmektedir. BİZE KATILMAK İÇİN SEVDİKLERİNİZİ KAYBETMEYİ BEKLEMEYİN! E-grup Moderatörü :

Prof. Dr. İ. Hamit Hancı Ankara Üniv. Tıp Fak. Adli Tıp A.D.ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı

Page 37: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

38

38

Aktiviteler

HASAN GERÇEKER ( Yargıtay Başkanı )

Page 38: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

39

39

Aktiviteler

Page 39: ULAŞIM VE TRAFİK GÜVENLİĞİ DERGİSİadlibilimler.ankara.edu.tr/files/2013/07/TrafikDergi2009.pdf · Doç. Dr. Erdem ÖZKARA, Dokuz Eylül Üniversitesi T ıp Fakültesi Adli

40

40