Çİmentove beton - ebrosur.net fileÇimento ve beton dünyası cement and concrete world • tÇmb...
TRANSCRIPT
Çimento ve Beton D
ünyası Cement And Concrete W
orld • TÇMB • Yıl / Vol : 20 Sayı / N
o : 117 Eylül Ekim / Septem
ber October 2015
Yıl / Vol : 20 Sayı / No : 117 TÇMB Yayın Organı / Journal of TÇMB Eylül Ekim / September October 2015 Ücretsizdir / Free • ISSN 1301-0859
ÇİMENTO ve BETON DUNYASIC e m e n t A n d C o n c r e t e W o r l d
13. TÇMB Uluslararası Teknik Seminer & Sergisi
13th TÇMB International Technical Seminar & Exhibition
SABIA USA (858-217-2200) 10911 Technology Place San Diego, CA 92127United States
Ferroser RepresentationUmraniye 34776Istanbul - Turkeywww.ferroser.com.tr
No Wear Plates or Moving Parts
Small, Light & Compact Frame
Power & EthernetCable Only
Improved S/N Ratio
100% Full Analysis of Material
Mounts Directly on Stringers
Ruggedized Integrated Electronics
Sends analysis directly to PLC/OPC
Fully Network-Enabled Via Web Interface
Expanded Software Suite
Modular Design
Kontrollü Girdiler – Kontrollü Prosesler Kontrollü Maliyetler – Yükselen Karlar
Her imalat tesisinde , imalat değişkenlerini azaltmak amaçlanır. SABIA online analiz cihazları size amaçladığınız performans için ihtiyacınız olan bilgileri sağlar. SABIA dilerseniz komple kontrol çözümleri sunar, veya mevcut sistemleriniz ile çalışır. SABIA hem prosesinizi geliştirmek için gereken informasyonu sağlar , hem de bu bilgileri kullanarak prosesinizin kontrolünü sağlar.
Labaratuvar sistemlerinden farklı olarak ,beklemeden online anında bilgi sağlar, hemde sadece tek bir numune için değil fakat banttan geçen malzemelerin tamamı için bilgi verir.
SABIA USA (858-217-2200) 10911 Technology Place San Diego, CA 92127United States
Ferroser RepresentationUmraniye 34776Istanbul - Turkeywww.ferroser.com.tr
No Wear Plates or Moving Parts
Small, Light & Compact Frame
Power & EthernetCable Only
Improved S/N Ratio
100% Full Analysis of Material
Mounts Directly on Stringers
Ruggedized Integrated Electronics
Sends analysis directly to PLC/OPC
Fully Network-Enabled Via Web Interface
Expanded Software Suite
Modular Design
Kontrollü Girdiler – Kontrollü Prosesler Kontrollü Maliyetler – Yükselen Karlar
Her imalat tesisinde , imalat değişkenlerini azaltmak amaçlanır. SABIA online analiz cihazları size amaçladığınız performans için ihtiyacınız olan bilgileri sağlar. SABIA dilerseniz komple kontrol çözümleri sunar, veya mevcut sistemleriniz ile çalışır. SABIA hem prosesinizi geliştirmek için gereken informasyonu sağlar , hem de bu bilgileri kullanarak prosesinizin kontrolünü sağlar.
Labaratuvar sistemlerinden farklı olarak ,beklemeden online anında bilgi sağlar, hemde sadece tek bir numune için değil fakat banttan geçen malzemelerin tamamı için bilgi verir.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Şimdi LOESCHE yenilikçi teknoloji zamanı. Daha fazla bilgi için Hasan Başoğlu cep arayabilirsiniz +90 532 238 1976 veya www.loesche.com ziyaret edin.
GELECEKTE DAHA DA BÜYÜMEK ISTIYORSANIZ, SAĞLAM TEMELLERINIZ OLDUĞUNDAN
EMIN OLMALISINIZ
LOE_AD_2015_tuerkei.indd 2 03.03.15 16:04
ÇBDCCW 11712
EditördenFrom the editor
n Prof.Dr. İsmail Özgür YAMAN
Değerli okurlar,
Bu sayıya dergi kapağında da vurguladığımız bir haberle başlamak istiyorum. Sektörün bütün paydaşlarını biraraya getirmeyi hedefleyen ve ana teması “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji” olarak belirlenen ve bu yıl onüçüncüsü düzenlenen uluslararası TÇMB Teknik Seminerimiz Antalya’da yapıldı. Açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Şefik Tüzün’ün yaptığı bu seminerde, Avrupa Çimento Birliği CEO’su Koen Coppenhole da temaya ilişkin olarak sektörün bugünkü durumuna ilişkin bilgiler verdi. Toplam 17 teknik sunumun bulunduğu seminerimize 99 firma ve 550 izleyici katıldı. Detaylı bilgileri ilerleyen sayfalarda bulacaksınız.
Bu sayıda tanıttığımız fabrikamız ise Çimentaş. Her zaman olduğu gibi geçtiğimiz aylarda çimento ve beton sektörünü ilgilendiren çeşitli toplantılarla ilgili bilgilendirme haberlerine de yer veriyoruz. Bunlardan bazıları olarak Çimento Sürdürülebilirlik Platformu (CSI)’nın Türkiye’de yapılan yıllık toplantısı, Almanya’da düzenlenen ikinci alternatif yakıt sempozyumu, Ankara’da düzenlenen 5. Verimlilik Kongresini sayabiliriz.
Sektörden ekonomik haberler bölümümüzde ise “Dünya Ekonomik Forumu 2015-2016 Küresel Rekabet Raporu” ile “CEMBUREAU 2015 İkinci Çeyrek Ekonomik Raporuna” ilişkin değerlendirmeleri bulacaksınız. Çevreden haberler bölümünde ise her zamanki gibi güncel mevzuat bilgileri ile Avrupa’da çevre konularıyla ilgili yaşanan gelişmeleri bulabilirsiniz. Bu sayımızın TÇMB Ar-Ge Enstitü’sünden haberler bölümünde ise üyesi olduğumuz Avrupa Çimento Araştırma Akademisi (ECRA) tarafından düzenlenen Emisyonları Azaltma Semineri ile 14. Avrupa Öğütme ve Sınıflandırma sempozyumunun özetini bulacaksınız.
Bu sayımızdaki araştırma-geliştirme bölümünde yayınladığımız yazı ise ilkini geçen sayıda yayınladığımız atık ısı geri kazanım tesislerine ilişkin. Bu sayımızda ikinci bölüm olarak “Türkiye’deki WHR Yatırımları için Destekler ve Finansman Mekanizmaları” işleniyor.
Son olarak, 29 Ekim 2015 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 92. yıldönümünü kutladığımızı hatırlatarak onun kurucusu büyük önder Atatürk ve silah arkadaşlarına teşekkür ediyor ve onun sözleriyle yazıma son veriyorum: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır”.
118. sayımızda görüşmek üzere...
Dear readers
I want to start to this issue, with a recent news that we have emphasized in the cover page of our magazine. The Thirteenth International Technical Seminar of TÇMB which aims to bring all the stakeholders of the sector together was held in Antalya with the main theme of “Sustainable Environment and Energy”. Following the opening speech of the seminar that was made by the Chairman of our Board, Mr. Şefik Tüzün, the CEMBUREAU-CEO Koen Coppenhole talked about the current situation in the European Cement Industry and gave information on the main theme. During the technical sessions a total of 17 presentations were made, and 99 firms and 550 attendees were registered in the seminar. Detailed information can be found in the following pages.
In this issue, the factory that we are presenting is Çimentaş. As always, related information concerning various meetings of the cement and concrete industry from recent months are included. Among these you can find the annual meeting of Cement Sustainability Initiative (CSI) that was held in Turkey, the second alternative fuel symposium held in Germany, and the fifth national efficiency congress that was held in Ankara.
In our economic news from the sector section, you can find a review of the reports on “World Economic Forum Global Competitiveness Report 2015-2016” and “CEMBUREAU 2nd Quarterly Economic Report”. In our environmental news section you can find information not only on the current legislative about environment but also on the developments about environmental issues in Europe. In the news from our R&D department you can find detailed information about the presentations made in a seminar that was organized by the European Cement Research Academy (ECRA) which is entitled “Emissions Abatement Seminar” and the 14th European Symposium on comminution and classification.
In our research and development section you will find an article on Waste Heat Recovery systems. As we promised in our last issue, we will be covering this topic in a series of articles. In this issue the WHR article is entitled “Subsidies and Financing Mechanisms for WHR Investments in Turkey”.
Finally, I would like to remind that the past October 29th was the 92nd anniversary of the foundation of the Republic of Turkey and I would like to close this note by paying tribute to the great leader Atatürk and his friends by quoting one of his maxim: “One day my mortal body will turn into dust, but the Turkish Republic will stand forever”.
Hope to meet you in the 118th issue…
YIL / VOL : 20; No: 117 TÇMB YAYIN ORGANI / JOURNAL OF TÇMB EYLÜL EKİM / SEPTEMBER OCTOBER 2015 ISSN 1301-0869
İçindekiler/ Contents
Genel Yayın Müdürü ve Sahibi (TÇMB Adına)
Owner (On behalf of TÇMB)
Mustafa Şefik TÜZÜN
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Editor-in Chief
Prof.Dr. İ. Özgür YAMAN
Yardımcı Editör Associate Editor
Sabit USLU (Haberler ve Reklamlar/News and Features)
Yayın Kurulu Editorial Board
Sabit USLU, Zeynep AYGÜN HAZER,
Mürsel ÖZTÜRK, Pelin AYTURAN
Kapak Tasarım Cover DesignGizem BUZACI
Dağıtım Distribution
Sabahat KURT
İki ayda bir yayınlanır Published bi-monthly
Yayın İdare Merkezi Communication
Tepe Prime A Blok Kat:18-19 Eskişehir Devlet Yolu
(Dumlupınar Bulvarı) 9. km No: 266 06800 Ankara
Tel 444 50 57 Fax (90 312) 265 09 06
www.tcma.org.tr • e-mail: [email protected]
Hazırlık Preparation
Kadir ARSLANTÜRK
Baskı Printing
Fersa Ofset Baskı Tesisleri
Ostim 36. Sok No: 5/C-D ANKARA
Tel (90 312) 386 17 00 Fax (90 312) 386 17 04
www.fersaofset.com
Kapak/Cover
13. TÇMB Uluslararası Teknik Seminer & Sergisi
13th TÇMB International Technical Seminar & Exhibition
Basım Tarihi 16 Kasım 2015
Sektörden Ekonomik Haberler Economic News from the Sector43
TÇMB’den Haberler News from TÇMB15
Çimento ve Beton Yayın Özetleri Cement and Concrete Related Literature Survey83
Toplantılar/Fuarlar Meetings/Fairs88
Yayınlar Publications 90
Çimento Sektör Haberleri News from Cement Sector53
Çevreden Haberler Environmental News57
ÇimentaşÇimentaş77
Ar-Ge Enstitüsü’nden Haberler News from the R&D Institute61
haberler news
ÇBDCCW 117 15
13.TÇMB Uluslararası Teknik Seminer ve Sergisi Antalya’da Gerçekleştirildi
13th TÇMB International Technical Seminar & Exhibition held in Antalya
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği organizasyonunda 1987’den bu yana düzenlenen ve çimento teknolojisindeki son gelişmelerin paylaşıldığı TÇMB Uluslararası Teknik Seminer ve Sergisi’nin 13’üncüsü, 7-10 Ekim 2015 tarihleri arasında Titanic Deluxe Resort Belek, Antalya’da gerçekleştirildi.
Ana teması “Sürdürülebilir Çevre & Enerji” başlığı altında, Çimento Üretiminde Düşük Karbon Teknolojileri, Endüstriyel Simbiyoz, Atıkların Kullanımı, İnovasyon ve Yeni Teknolojiler olarak belirlenen etkinlikte, bu temaların yanı sıra sektörle ilgili diğer konular da ele alındı ve sektörel gelişmeleri içeren 17 teknik sunum katılımcılarla paylaşıldı.
99 yerli ve yabancı firmanın stantları ile yer aldığı ve yaklaşık 550 kişinin katıldığı seminer ve sergide, çimento sektöründeki teknoloji, hizmet, sistem ve ürün geliştiren firmalar, alanlarında geliştirdikleri yenilikleri çimento üreticileri ve sektör ilgilileriyle buluştururken bir yandan da kendilerini rakip firmalar ile mukayese etme imkanı elde ettiler.
07 Ekim 2015 tarihinde Açılış Kokteyli ile başlayan etkinlik, 08 ve 09 Ekim 2015 tarihlerinde gerçekleşen teknik sunumlar ile devam etti.
Seminerin açılış oturumunda konuşan TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün, 1911’de üretim yolculuğuna başlayan Türk çimento sektörünün bugün dünyanın birçok pazarında uluslararası ticarette rol aldığını söyledi.
Türkiye’nin halen 52’si entegre olmak üzere toplam 70 tesis ile, 85 milyon ton çimento kapasitesine ulaştığını vurgulayan Tüzün, Türkiye’nin çimento üretiminde Avrupa’da 1.sırada, Dünya’da ise 5. sırada olduğunu söyledi.
13th TÇMB International Technical Seminar and Exhibition organized by Turkish Cement Manufacturers’ Association with the aim of sharing current developments in cement industry since 1987 was held in Titanic Deluxe Resort Belek, Antalya, Turkey between the dates of October 07-10, 2015. During the event, 17 technical presentations were addressed under the topic of “Sustainable Environment and Energy” on Low Carbon Technologies in Cement Production, Industrial Symbiosis, Use of Wastes, Innovation and New Technologies. In addition, other topics that are relevant for our sector were also discussed.
99 companies with their booths and in total 550 registered participants were in the event. The event was important for the manufacturers to follow up the recent developments and creates an opportunity for the participants to consider the new investments while having a chance to benchmark their businesses.
The event started with the Opening Cocktail on 07th of October and continued with the technical presentations on 08th and 09th of October 2015.
In the opening session, Mr. M. Şefik Tüzün, mentioned that the journey of cement sector started with the Istanbul Darıca plant in 1911 and today the Turkish cement sector is involved in many international trade markets.
He said that with 52 integrated and in total 70 production units, Turkish Cement Industry standed at the focal point of National Economy and the World Cement Business ranking first in Europe and fifth in the World.
haberler news
ÇBDCCW 11716
İnşaat ve çimento sektöründeki büyümenin 2008 yılından önce konut ve ticari binalar ile başladığını son yıllarda ise altyapı ve enerji projeleri ile devam ettiğini belirten Tüzün, diğer bir önemli konunun ise ülkedeki kentsel dönüşüm alanları ve özellikle deprem bölgeleri olduğunu vurguladı. Türkiye’de önümüzdeki 20 yıl içinde 7 milyon eski konutun yenileneceğini ve bu çalışmanın 1,7 milyonunun yalnızca İstanbul’da gerçekleşeceğini ifade etti.
Çimento Sektörünün bu anlamda Türk Ekonomisine büyük katkıda bulunduğunu da ifade eden Başkan, ayrıca üretim için bundan sonra sürdürülebilir yolların izlenmesi gerektiğini belirtirken bu anlamda Türk Çimento Sektörünün de çevreye duyarlı olarak hareket ettiğini ve etmeye devam edeceğini özellikle ifade etti.
Tüzün, etkinliğe destek veren tüm sponsorlara, katılan firmalara ve organizasyonu gerçekleştiren taraflara teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Seminerin açılış oturumunda davetli konuşmacı olarak yer alan Avrupa Çimento Birliği CEO’su Koen Coppenholle, “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji”, Dünya Bankası Grubu Türkiye Müdürü Aisha Elaine Williams ise “Çimento Sektöründe Sürdürülebilirlik, Bir Örnek Uygulama ve Global Deneyimler” konulu sunumları ile etkinlik açılışında yer aldı.
Uluslararası işbirliklerimiz kapsamında yer alan Hint Çimento ve Yapı Malzemeleri Ulusal Konseyi’nden Genel Direktör Shri Ashwani Pahuja, “Hint Çimento Sektörü”, Arap Çimento ve Yapı Malzemeleri Genel Sekreteri Ahmad Al-Rousan ise “Arap Çimento Sektörünün Günümüzdeki Durumu” hakkında paylaşımda bulundu.
Etkinlik 9 Ekim 2015 akşamı verilen ve yaklaşık 500 kişinin katıldığı Gala Yemeği ile sona erdi.
Etkinlik ana sponsorları Aybars Makine (Gala Yemeği), ABB Elektrik A.Ş. (Açılış Kokteyli), REMSAN (Çanta-Doküman-USB Bellek Sponsoru), GRACE Yapı Kimyasalları (Networking Kokteyli Sponsoru), AERZEN Makine (Öğle Yemeği Sponsoru), Schneider Elektrik (Çay-Kahve Arası Sponsoru) ve Fosroc-Idea Constructive Solutions (Boyun Bağı Sponsoru) olurken, SIEMENS firması Özel Sponsor olarak (Fotoğraf Sergisi Sponsoru) etkinliğimizde yer aldı. Oturum Sponsorları Özgün Makine, Fritz & Macziol Group ve CNBM Engineering Co. Ltd. olurken Medya Sponsorları ise ALITinform, Cement International, Cementgroup, Cementurk, Global Cement, Industrial Angles, Intercem, International Cement Review, Rastak Pad. Vision., BusinessCem (Tandem), World Cement ve ZKG oldu.
He continued “The growth in the cement sector before 2008 was with residential and commercial building construction and nowadays continuing with infrastructure and energy projects.” He also highlighted another point, and talked about the urban reconstruction projects in the earthquake prone regions. “In Turkey over the next 20 years 7 million housing units will be demolished and rebuild, and only 1.7 million of those will be in İstanbul”.
Mr. Tüzün concluded his speech by thanking to the sponsors, participants, and the organizers of the event.
In the opening session of the event, there were several invited speakers. The first speech was made by the CEO of European Cement Association (CEMBUREAU) Mr. Koen Coppenholle entitled “Sustainable Environment and Energy”. Later, the World Bank Group Director for Turkey, Aisha Elaine Williams, made a speech on the “Cement Sector Sustainability, a Case Study and Global Experiences”.
Afterwards, two more speeches were made from our international collaborators. First one was from the Indian Cement and Construction Materials National Council, General Director Shri Ashwani Pahuja, who gave a speech entitled the “Indian Cement Industry”. Later, the Arab Cement and Building Materials Secretary-General Ahmad Al-Rousan talked about “Current Status of the Arabic Cement Industry”.
The event was completed with the traditional Gala Dinner that was held on 09 October 2015, with about 500 participants.
Main sponsors of the event were Aybars Makine (Gala Dinner), ABB (Opening Cocktail), REMSAN (Bags-Documents-USB Sponsor), GRACE (Networking Cocktail), AERZEN (Luncheon), Schneider Electric (Coffee Breaks) and Fosroc- Idea Constructive Solutions (Lanyards).
SIEMENS was the Special Sponsor (Photo Gallery Sponsor), Özgün Makine, Fritz & Macziol Group and CNBM as the Session Sponsors.
Media Sponsors were ALITinform, Cement International, Cementgroup, Cementurk, Global Cement, Industrial Angles, Intercem, International Cement Review, Rastak Pad. Vision., BusinessCem (Tandem), World Cement ve ZKG.
haberler news
ÇBDCCW 117 17
Asfalt Yerine Beton Yol ÖnerisiSuggestion of Concrete instead of Asphalt Pavements
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim
Kurulu Başkanı Şefik Tüzün, beton yolların asfalt yollara çok
ciddi bir alternatif olabileceğini söyledi.
Tüzün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugüne kadar
çeşitli köylerde beton yollar yapıldığını ve bunların çok
kullanışlı olduğunu anlattı. Bu yolların bir çoğunun yıllar
önce yapıldığını belirten Tüzün, “Beton yollar o zamanın
teknolojisi ve bilgisi dahilinde yapılmış. Buna rağmen bu
yollar çok başarılı ve bakım istemiyor. Bugünün bilgisi
ve teknolojisiyle bunların çok daha iyisinin çok daha az
maliyetle yapılabileceğini düşünüyoruz” dedi.
Bütün yolların işletme süreci içindeki bakımı,
dayanıklılığı ile çevreye yan etkilerinin olup olmadığının
değerlendirilmesinin, tasarım aşamasında gerektiğini dile
getiren Tüzün, şöyle konuştu:
“Bu çerçevede bakıldığında biz beton yolların çok
ciddi bir alternatif olacağını düşünüyoruz. Beton
yollar, bugüne kadar Türkiye’de çok düşünülmemiş
bir konu. Bundan sonraki yol yapımlarında beton yol
konusunun ihale kapsamı içinde bir seçenek olarak
koyulmasını bekliyoruz. Bu yolların tutuşup yanması gibi
bir özelliğinin olmadığı için özellikle çok uzun mesafeli
tünellerin içine yapılabilir. Avrupa’da bunun örneklerini
görüyoruz.”
Tüzün, beton yol yapılmasının farklı yöntemlerinin
bulunduğuna dikkat çekerek, silindirle sıkıştırılmış beton
yolların maliyetinin çok düşük olduğunu söyledi.
Beton yolların yaklaşık 30 yıl ömrü olduğunu ifade eden
Tüzün, “Ayrıca yeni yapılacak beton yollar çok daha bilinçli
yapılıyor. Beton yolların ömrünün uzatılması için doğru
yöntemlerle yapılması çok önemli. Bu yolların onarım
gideri de yok denecek kadar az” diye konuştu.
Şefik Tüzün, Chairman of the Board of Turkish Cement Manufacturers’ Association (TÇMB), said concrete pavements could be a significant alternative to asphalt pavements.
Tüzün said in his statement to the AA correspondent that there are many concrete roads that were built in various villages years ago and they are still in service. Tüzün added, “Those concrete roads were built using the old technology and knowledge. However, the roads are very successful and they have not gotten any and still do not require any maintenance. We think that many better ones can be built through the present know-how and technology with much lesser costs.”
Pointing out that, during the design phase of any pavement, the maintenance cost during its service life, durability and environmental effects should be considered, Tüzün said the following: “In view of this picture, we are thinking that concrete roads will be a very significant alternative. Concrete roads constitute an issue that has not been contemplated very well so far in Turkey. We expect that the concrete road included as an option within the scope of tenders in the subsequent road constructions. As these roads do not have the problem of combusting and burning, they might be built especially in the tunnels with very long distances. We see the examples of this in Europe.”
Tüzün pointed out the presence of different methods of concrete road making and said that the costs of roller compacted concrete roads are very low.
Tüzün expressed that the concrete roads have approximately 30 years of life cycle and added, “In addition, the concrete roads that will be newly built are being built quite consciously. It is very important to make the concrete roads through the right methods to extend their lives. The cost of repair of these roads are little if any.”
haberler news
ÇBDCCW 11718
BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı (UNCCD COP 12)Twelfth Session of the Conference of the Parties to the UN Convention to Combat Desertification (UNCCD COP 12)
BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı 195 ülke delegasyonunun katılımıyla 12-23 Ekim tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirildi.
İki hafta boyunca süren toplantıların kapanışı Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akca ve BM Genel Sekreter Yardımcısı ve UNCCD İcra Direktörü Monique Barbut tarafından gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Lütfi Akca konferansta arazi bozulumu, çölleşme, kuraklık kaynaklı sorunlar ile çözüme yönelik aksiyonların tartışıldığını belirtti. Akca, ülkemizde ilk defa taraflar konferansı gerçekleştirildiğini ve bu konferansın Aralık ayında gerçekleştirilecek 21. İklim Değişiklikleri Taraflar Konferansı’na da yön vereceğini kaydetti. Akca ayrıca, konferans kapsamında arazi tahribatının dengelenmesi konusunda ilk defa bir Bakanlar Deklarasyonu yayınlandığına ve küresel karar alındığına dikkat çekti.
Çölleşme ile mücadele ederken ayrıca ürün çeşitliğinin korunması ve iklim değişikliği ile mücadele konusunda bütüncül bir yaklaşımın hayata geçirilmesine ve karar mekanizması oluşturulmasına karar verilmesinin önemli olduğunun altını çizen Akca, çölleşmenin ve arazi tahribatının iş dünyası için de risk teşkil ettiğini, bu nedenle, konferansın, iş dünyasına çölleşme konusuna yaklaşımını değerlendirme imkanı sunduğuna da değindi. Özel sektörün çölleşmeye karşı alınacak önlemlerde daha fazla teşvik ve fondan yararlanmasının önemli olduğunu vurguladı.
Twelfth Session of the Conference of the Parties to the UN Convention to Combat Desertification was held on October 12-23 in Ankara with the attendance of the delegations from 195 countries.
Closure of the meetings that lasted two weeks was conducted by Prof. Dr. Lütfi Akca, Undersecretary of the Ministry of Forestry and Waterworks; and Monique Barbut, EU Vice Secretary General and UNCCD Executive Secretary.
Prof. Dr. Lütfi Akca stated the issues of land degradation, desertification, and drought as well as the actions oriented to solutions were discussed in the conference. Akca added that a conference of the parties took place for the first time in our country and that the conference would steer the flow of the 21st Climate Changes Conference of the Parties to be held in December. Akca invited attentions to the fact that a ministerial declaration was issued and a global resolution was passed for balancing land destruction for the first time within the scope of the conference.
Akca underlined that it is important to take a decision for the realization of a holistic approach regarding the protection of product diversity and fight against climate change and for the establishment of a decision-making mechanism when combating diversification. He added that diversification and land destruction pose risks for the world of business as well and, thus, the conference presented an opportunity to the business for evaluating its approach regarding desertification. He pointed out that it is important for the private sector
haberler news
ÇBDCCW 117 19
BM Genel Sekreter Yardımcısı ve UNCCD İcra Direktörü Monique Barbut ise konferansa ilişkin sonuçların memnun edici olduğunu belirtti. BM Çölleşme ile Mücadele Taraflar Konferansı’nın en önemli kararlarından birinin bozulmuş arazilerin rehabilitasyonu üzerinden bir anlaşmaya varmak olduğunu aktaran Barbut, bu sözleşmenin öncü bir rol üstleneceğini belirtti. Arazi bozulumunun dengelenmesi konusunda ülkelerin 2030 yılına kadar kendi hedeflerini belirleyeceklerini, bu çerçevede de bozulmuş arazilerin rehabilite edileceğini ifade etti. Arazi bozulumu dengelenmesi konusundaki hedeflerine ulaşmak amacıyla Küresel Çevre Fonu ve Ankara İnisiyatifi’nden katkı alacaklarını açıkladı. Barbut, konuşmasının sonunda ev sahipliğinden ve konferansa katkılarından dolayı Türkiye’ye teşekkür etti.
TÇMB, Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı (UNCCD COP12) kapsamında, 20-21 Ekim 2015 tarihlerinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (World Business Council for Sustainable Development - WBCSD), UNCCD ve T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı işbirliğinde üst düzey firma temsilcilerinin katılımıyla ATO Congresium’da gerçekleştirilen “Sürdürülebilir Arazi Yönetimi (SAY) İş Forumu” na katıldı.
Forumda panelist olarak yer alan TÇMB Doğal Kaynaklar ve Prosesler Daimi Komitesi Başkanı M. Hayrettin Şener, çimento sektöründe rehabilitasyon uygulamaları hakkında bilgilendirmede bulundu ve TÇMB tarafından hazırlanan ve tüm madencilik sektörü ile paylaşılacak olan “Çimento Sektöründe Hammadde Sahalarının Rehabilitasyonu Kılavuzu”nu tanıttı.
Forumda ayrıca TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün, TÇMB Rehabilitasyon Çalışma Grubu Başkanı Özgür Öztürk, TÇMB Enerji Müdür V. Sabit Uslu ve Enerji Uzmanı Didem Benzer de katılımcı olarak yer aldılar.
to make use of more incentives and funds through the precautions that will be taken against desertification.
Monique Barbut, EU Vice Secretary General and UNCCD Executive Secretary said that she found the results of the conference pleasing. Stating that one of the most significant resolutions of the UN Convention to Combat Desertification of the Conference of the Parties was the agreement reached concerning the rehabilitation of the degraded lands, Barbut added the agreement will assume a banner-bearing role. She expressed that the countries will determine their own targets with respect to balancing land degradation by 2030 and that the degraded lands will be rehabilitated accordingly. She explained that they will receive contributions from the Global Environment Fund and Ankara Initiative for attaining the targets regarding balancing land degradation. Barbut extended her thanks at the end of her speech to Turkey for hosting the conference and for its contributions.
Within the scope of Twelfth Session of the Conference of the Parties to the UN Convention to Combat Desertification(UNCCD COP 12), TÇMB participated in the “Sustainable Land Management (SAY) Business Forum” held on October, 20-21 2015 at ATO Congresium through the attendance of the top—level representatives of firms and cooperation between Turkish Union of Chambers and Stock Exchanges (TOBB), World Business Council for Sustainable Development (WBCSD), UNCCD, and the Ministry of Forestry and Waterworks.
M. Hayrettin Şener, President of the TÇMB Permanent Natural Resources and Processes Committee, who took part in the Forum as a panelist, provided information regarding the rehabilitation applications in the cement sector and introduced the “Guidebook on the Rehabilitation of the Raw Material Sites in the Cement Sector” that was prepared by TÇMB and that will be shared with the entire mining sector.
In addition, M. Şefik Tüzün, President of the Board of Directors of TÇMB; Özgür Öztürk, President of the TÇMB Rehabilitation Working Group; V. Sabit Uslu, TÇMB Energy Manager; and Energy Expert Didem Benzer took part in the Forum as attendees.
haberler news
ÇBDCCW 11720
Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi (CSI)Yıllık ToplantısıAnnual Meeting of the Cement Sustainability Initiative (CSI)
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD)
Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi (CSI)’nin yıllık toplantısı,
2013’ten bu yana girişimin bir parçası olan Çimsa’nın ev
sahipliğinde Nevşehir Kapadokya’da gerçekleştirildi.
‘Çalışanlar, İş Ortakları ve Paydaşlar için Daima Tam
Güvenlik’ sloganıyla toplanan CSI Forum 2015, çalışan
davranışlarının değişimi, yönetim sisteminin revizyonu, dış
paydaşlarla iletişimin geliştirilmesi için güvenlik hakkında
yerleşik düşüncelerin nasıl kurum kültürünün DNA’sına
işlenebileceğinin tartışıldığı bir platform oldu.
Forum’da yapılan sunumlarda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili
iyi uygulamalar, değişen koşullar ve teknolojik gelişmeler
ele alındı. Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi üyesi şirketler
çimento sektörünün durumu ve gelişim alanları ile ilgili
çözümleri birlikte değerlendirme fırsatı buldu.
Annual meeting of World Business Council for Sustainable
Development (WBCSD) Cement Sustainability Initiative (CSI)
was held in Nevşehir-Cappadocia by Çimsa that has taken
part in the initiative since 2013.
Convened with the motto of ‘Always Full Safety for Employees,
Business Partners, and Stakeholders,’ CSI Forum 2015 became
a platform where the issues of changing the employee
behaviors, revision of management system, the manner of
imprinting established thoughts about safety into DNA of
institutional culture for improving the communication with
the outside stakeholders were discussed.
In the presentations made in the Forum, the issues of health
and safety at work, good practices, changing conditions, and
technological developments were analyzed. The companies
that are the members of the Cement Sustainability Initiative
found the opportunity to evaluate jointly the status of the
cement sector and the solutions regarding the development
areas.
haberler news
ÇBDCCW 117 21
Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi üyesi şirketlerin üst
düzey yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri,
farklı ülkelerden gelen akademisyenler, iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili çalışan uzmanlar, sanayi ve ticaret
dünyasının temsilcileri ve kamu yetkililerinin katılımıyla
gerçekleşti.
Forum’da Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi Direktörü
Philippe Fonta, “Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi Forumu
çimento sektöründe ve ötesinde işbirliğini güçlendiren
tek platformdur. Bu yıl Çimsa tarafından muhteşem
bir şekilde düzenlenen Forum’da dünyanın çeşitli
yerlerinden iş sağlığı ve güvenliği alanındaki uzmanlar,
iş sağlığı ve güvenliğinin gelişimi için paylaşımın önemli
bir adım olduğunu kabul ederek bir araya geldi. Çimento
Sürdürülebilirlik Girişimi üyeleri ve paydaşları ile birlikte,
çimento sektörünün yüksek riskli alanlarını tanımlamak ve
sonrasında etkili çözümler geliştirmek için dürüst ve açık
bir diyalog gerçekleşti” şeklinde konuştu.
Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay da açılışta yaptığı
konuşmada, “İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının temel
amacı, çalışanların bedensel ve ruhsal bütünlüğüne
zarar verebilecek olası riskleri ortadan kaldırarak, sağlıklı
ve güvenli bir iş yeri ortamı oluşturmaktır. Ancak bu asla,
sadece o işyerinin çalışanları ve o iş yerinin duvarlarıyla
sınırlı bir yaklaşım değildir. Aynı zamanda bu çalışanların
ve bu duvarların ötesinde, bizimle ilgili şirketleri ve o
şirketlerin çalışanlarını da iş ortaklarımızı da kapsamaktadır,
kapsamalıdır” dedi.
‘Çalışanlar, İş Ortakları ve Paydaşlar için Daima Tam Güvenlik’
odak noktasıyla iki gün boyunca 30’dan fazla konuşmacı,
6 farklı oturum ve 2 panelde sürdürülebilirlik, iş sağlığı
ve güvenliği hakkında bilgi ve deneyimlerini paylaştı.
2012 yılında “Türkiye’nin En Temiz Sanayi Tesisi” seçilen
ve aynı zamanda Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası
tarafından “İş Sağlığı ve Güvenliği Performans Ödülü”ne
birçok kere layık görülen Çimsa Kayseri Fabrikası’nda
gerçekleşen teknik gezide Çimsa, katılımcılara üretim
prosesini ve iş sağlığı uygulamalarını anlattı.
The Forum took place with the attendance of the top
executives of the companies that are the members of
the Cement Sustainability Initiative, representatives of
the nongovernmental organizations, academicians
from different countries, experts in health and safety,
representatives of the world of industry and trade, and
authorized public representatives.
In the Forum, Philippe Fonta, Cement Sustainability Initiative
Director, said, “Cement Sustainability Initiative Forum is
the only platform that reinforces cooperation within and
beyond the cement sector. In the Forum held by Çimsa in a
magnificent manner, experts of the field of health and safety
at work from all corners of the world came together having
acknowledged that sharing is a significant step in terms
of the improvement of health and safety at work. With the
Cement Sustainability Initiative members and stakeholders,
an honest and open dialogue was realized to define the high
risk areas of the cement sector and then to develop effective
solutions.”
Nevra Özhatay, Çimsa General Manager, said in her opening
speech Basic objective of the works on health and safety at
work is to create a healthy and safe workplace by eliminating
the possible risks that might inflict damage on the physical
and mental integrity of the employees. However, this is never
an approach limited with the employees and confined in
the walls of that workplace. At the same time, it is beyond
such employees and walls; it covers, and it must cover, the
companies related with us and their employees as well as our
business partners.”
With the focus on ‘Always Full Safety for Employees, Business
Partners, and Stakeholders,’ more than 30 speechmakers
shared their experiences in terms of sustainability and health
and safety at work in 6 different sessions and 2 panels for
two days. In the technical visit to Çimsa Kayseri Plant that
was selected “Turkey’s Cleanest Industrial Facility” in 2012
and that has also been deemed worthy of the “Performance
Award for Health and Safety at Work” granted by the Union
of Cement Industry Employers many times, Çimsa introduced
their production process and occupational health practices
to the participants.
haberler news
ÇBDCCW 11722
Samsun’da Beton Yol Teknolojileri ve Uygulamaları SemineriConcrete Road Technologies and Applications Seminar in Samsun
Samsun Büyükşehir Belediyesi - TÇMB işbirliği ve Betonsa Samsun Bölge Müdürlüğü’nün katkıları ile 23 Ekim 2015 tarihinde Samsun’da bazı köy yollarında yürütülen Beton Yol uygulamalarına teknik destek vermek amacı ile “Beton Yollar Semineri” gerçekleştirildi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yurt ve TÇMB Eğitim Müdürü Sabit Uslu’nun da yer aldığı toplantıya yüklenici firma çalışanları, belediye teknik elemanları ve hazır beton tesisleri çalışanlarından oluşan 52 kişi katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yurt, 5250 sayılı kanun ile köy yollarının artık Büyükşehir Belediyelerinin çalışma kapsamına alındığını, Samsun envanterinde bulunan toplam 10.000 km’lik yolun 5.000 km’sinin büyükşehir belediyesine kayıtlı olduğunu vurguladı.
Köy yollarının yapımına ilişkin olarak yoğun talepler aldıklarını belirten Yurt, hedeflerinin 5000 km yolu en hızlı, en ideal ve en ucuz şekilde tamamlamak olduğunu belirtti. Sathi kaplama ile beton yolun maliyet kıyaslamasını yaptıklarını belirten Yurt, ilk etapta sathi kaplamanın düşük maliyetli olduğu gözükse de sathi kaplamanın zamanla başka bir kaplama gerektireceği ve bakım onarım maliyetleri sebebiyle beton yolun daha az maliyetli olduğunu gördüklerini ifade etti. Yapılan maliyet
“Concrete Roads Seminar” was held in order to provide
technical support to concrete road applications at some of
the village roads of Samsun. The seminar was organized by
Samsun Metropolitan Municipality, TCMB and with the local
support of Betonsa Samsun Regional Directorate at 23rd of
October 2015.
The meeting were held with 52 participants including
Samsun Metropolitan Municipality Deputy Secretary General
Mustafa Yurt and TÇMB Training Manager Sabit Uslu and
also contractor employees, municipal technical staff, and
ready-mix concrete employees.
Samsun Metropolitan Municipality Deputy Secretary General
Mustafa YURT who has made the opening speech, stated
that Law No. 5250 on the village roads were now covered
with the work of the Metropolitan Municipality. He stressed
out that Samsun has a road network of about 10.000 km and
the metropolitan municipality ownes 5.000 km of it.
YURT indicated that they were taking a lot of demand about
village roads, so the municipality targeted the fastest, the
ideal and the cheapest way to complete these roads. YURT
said that they compared the cost of the concrete road with
the surface treatment (chip seal coating). Even though the
initial cost of chip seal coating may seem to be cheaper, as
it requires a second coat soon and together with its repair
and maintenance cost, concrete roads will be much cheaper
haberler news
ÇBDCCW 117 23
çalışmaları neticesinde ve yolların zeminin oldukça
bozuk olması sebebiyle en uygun kaplamanın beton yol
olmasına karar verdiklerini ifade etti.
İlk olarak şehir içi yollarda donatılı beton yol uygulaması
yapıldığı (Adnan Menderes Bulvarı 13 km’lik yol), sonuçtan
oldukça memnun kalınması sebebiyle köy yollarınında da
beton yolu tercih ettiklerini belirtti.
30 Mart 2014’ten beri toplam 350 km beton yol
döküldüğünü ve bu miktarın 65 km’sinin silindirle
sıkıştırılmış beton yol olduğunu vurgulayan Yurt, hizmet
sürelerinin sona ereceği 30 Mart 2019’a kadar tüm yol
işlerinin bitirilmesini hedeflediklerini, toplamda 1.200
km’lik yolun beton yol yapılacağını, bununda 500
km’sinin Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol (SSB) olacağını
ifade etti. Yurt konuşmasını betonun yerli malzemeler
ile üretildiğini, ağır yük trafiğine daha uygun kaplama
türü olduğunu, bakım geretirmediğini ve ABD’de de
uygulanıyor olduğunu vurgulayarak bitirdi.
Daha sonra teknik sunumlara geçildi.
Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol Uygulamaları ve Beton
Yollarda Kalite Kontrol konularını THBB Genel Sekreteri
Tümer Akakın, Beton Yol Uygulama Problemleri ve
Çözümleri konusunu ise Karadeniz Teknik Üniversitesinden
Doç.Dr. M. Vefa Akpınar anlattı.
Program sonunda konulara yönelik sorular cevaplandırıldı.
Toplantı Mustafa Yurt’un teşekkür konuşması ile sona erdi.
when compared with chip seal coating. As a result of cost
studies and the weak soil conditions he said that they decided
to the concrete roads.
He indicated that Reinforced Concrete Roads were firstly
applied to urban roads (13 km road on Adnan Menderes
Boulevard). Because of the excellent performance of that
road, concrete pavement was also preferred in village roads.
Mr. Yurt stated that since March 30th of 2014, a total of 350
km of concrete was built, and among this 65 km were roller
compacted concrete. Moreover, till the end of their service
period that will end in March 30th of 2019, they aim to finish
all road related work by building 1.200 km of concrete roads
including 500 km of roller compacted concrete. Mr. Yurt
continued his conversation by pointing out the advantages
of concrete roads such as utilization of only locally available
materials, being more appropriate for heavy loads, and being
maintenance free. With these advantages they are utilized in
USA, he ended.
After the openning speech, the technical presentations
started.
Roller Compacted Concrete Road Application and Quality
Control of Concrete Roads issues was explained by Tümer
Akakın (THBB General Secretary), Concrete Road Application
Problems and Solutions was explained by Assoc. Prof. M. Vefa
Akpınar (Karadeniz Technical University- Civil Engineering).
After the technical presentations, problems raised were
adressed by the presenters, and the session was ended by the
final acknowledgements of Mustafa Yurt.
haberler news
ÇBDCCW 11724
Kalibrasyon ve Doğrulama EğitimiCalibration and Verification Training
Türk Standartları Enstitüsü Kalibrasyon Merkez Başkanlığı
ve TÇMB organizasyonunda 22 Ekim 2015 tarihinde
TÇMB’de “Kalibrasyon ve Doğrulama Eğitimi” düzenlendi.
TSE’de Etem Keskin tarafından verilen eğitimde
katılımcılara, Metroloji ve Kalibrasyon - Terimler ve Tarifler,
Yasal Metroloji, Endüstriyel Metroloji ve Bilimsel Metroloji,
Metroloji Hiyerarşisi, Temel Metrolojik Büyüklükler,
Ölçümlerin İzlenebilirliği ve İzlenebilirliğin Sağlanması,
Kalite Sistemlerinde Kalibrasyonun Yeri, SI Birimler Sistemi,
Ölçüm, Doğrulama, Kalibrasyon, Ölçümün Doğruluğu
ve Kesinliği, Ölçüm Belirsizliği ve Ölçüm Belirsizliğinin
İstatistiksel İfadesi, ölçüm Belirsizliği, Tolerans ve Hata
Değerlerinin Kullanımı konuları aktarıldı.
25 katılımcının yer aldığı eğitimin son bölümünde TÇMB
Fiziksel ve Mekanik Test Laboratuvarından Mustafa
Altundal gündemde yer alan konulara ilişkin olarak soru
cevap yöntemi ile sektör örneklemelerine yönelik detaylı
bilgilendirmelerde bulundu.
A “Calibration and Verification Training” organized by the
Central Calibration Office of the Turkish Standards Institute
(TSE) and TÇMB was held at the head office of TÇMB on
October 22, 2015.
In the training provided by Etem Keskin from TSE, the attendees
were lectured about the issues of Metrology and Calibration -
Terms and Tariffs; Legal Metrology; Industrial Metrology and
Scientific Metrology; Metrology Hierarchy; Basic Metrologic
Magnitudes; Traceability of Measurements and Ensuring
Traceability; Role of Calibration in Quality Systems; SI Units
System; Accuracy and Precision of Measurement, Verification,
Calibration, and Measurement; Measurement Uncertainty
and Statistical Expression of Measurement Uncertainty; and
Utilization of Measurement Uncertainty, Tolerance, and Error
Values.
In the closing section of the training attended by 25 persons,
Mustafa Altundal from TÇMB Physical and Mechanical Test
Laboratories provided detailed information using specific
examples from the sector in through the question and
answer period.
The Dodge MagnaGear XTR® engineered with Dodge proven planetary and helical gear technology is the ultimate advancement in speed reducers. MagnaGear XTR reducers are ideal for rugged environments and, with their universal housing, they can be configured and mounted to suit your application. With the MagnaGear XTR reducers’ standard, premium quality, tandem sealing system and improved cooling system, you can always depend on low-maintenance operation and maximum value for your money. www.abb.com/mechanicalpowertransmission
Handles the toughest environments without unplanned downtime
The Dodge MagnaGear XTR® engineered with Dodge proven planetary and helical gear technology is the ultimate advancement in speed reducers. MagnaGear XTR reducers are ideal for rugged environments and, with their universal housing, they can be configured and mounted to suit your application. With the MagnaGear XTR reducers’ standard, premium quality, tandem sealing system and improved cooling system, you can always depend on low-maintenance operation and maximum value for your money. www.abb.com/mechanicalpowertransmission
Handles the toughest environments without unplanned downtime
haberler news
ÇBDCCW 11726
Çimento Sektörü Satınalma Meslektaşları ToplantısıCement Sector Purchase Colleagues Meeting
Sektörümüz satınalma birimlerinde görevli üst ve orta
düzey yöneticiler ile uzmanların biraraya geldiği “Çimento
Sektörü Satınalma Meslektaşları Toplantısı” 27 Ekim 2015
tarihinde TÇMB‘de, Konya Çimento’dan İbrahim Baysal
başkanlığında gerçekleştirildi.
Toplantıda Kerem Erşen (TÇMB), Hasan Övünç (Akçansa)
Fulya Çoban (HC Trading) ve Tolga Döver (Çimsa)
tarafından; “Türk Çimento Sektörü - Değerlendirmeler,
Enerji Ticaretinde Gelişmeler, 2015 Yılı İthal Kömür ve
Petrokok Piyasaları ve 2016 Beklentileri , E-katalog Sistemi
ile Satın Alma Yönetimi, konularında sunumlar paylaşıldı
ve sorular cevaplandırıldı.
30 meslektaşın katıldığı toplantı, meslektaşların gündeme
getirdiği satın alma konularındaki diğer uygulamaların
paylaşımı ile sona erdi.
“Cement Sector Purchase Colleagues Meeting” ,brought
together the senior and mid-level executives and experts
working in the purchase units of our sector, was held
on October 27,2015 at TÇMB’s head office under the
chairmanship of İbrahim Baysal from Konya Cement.
In the meeting, presentations were made under the
topics of “Turkish Cement Sector Assesments, Imported
Coal and Petrocoke Markets in 2015 and expectations for
2016, Developments in Energy Trading and Purchasing
Management System with E-catalog” by Kerem Erşen
(TÇMB), Hasan Övünç (Akçansa ), Fulya Çoban (HC Trading)
and Tolga Döver (Çimsa) and questions were answered.
The meeting with an attendance of 30 colleagues ended by
sharing applications related to purchasing issues raised by
colleagues.
ABB motorlar, çimento üretim prosesinde konveyör, fan, pompa, seperatör, öğütücü, değirmen ve döner frn gibi birçok uygulamada, daha az enerji ile daha yüksek kaliteli klinker ve çimento üretimine yllardr katk sağlamaktadr. Çimento fabrikanzn enerji maliyetini azaltmak ve üretim kapasitesini arttrmak için web sitemizi ziyaret ediniz. www.abb.com/motors&generators
ABB Elektrik Sanayi A..Tel : 0.216.581 68 00Faks : 0.216.593 36 82 E-mail : [email protected]
Minimum enerji ile maksimum kalitede çimento
Çimento ve Beton - 195x270 mm
ABB motorlar, çimento üretim prosesinde konveyör, fan, pompa, seperatör, öğütücü, değirmen ve döner frn gibi birçok uygulamada, daha az enerji ile daha yüksek kaliteli klinker ve çimento üretimine yllardr katk sağlamaktadr. Çimento fabrikanzn enerji maliyetini azaltmak ve üretim kapasitesini arttrmak için web sitemizi ziyaret ediniz. www.abb.com/motors&generators
ABB Elektrik Sanayi A..Tel : 0.216.581 68 00Faks : 0.216.593 36 82 E-mail : [email protected]
Minimum enerji ile maksimum kalitede çimento
Çimento ve Beton - 195x270 mm
haberler news
ÇBDCCW 11728
2. Alternatif Yakıt Sempozyumu2nd Alternative Fuel Symposium
MVW Lechtenberg&Partner firması tarafından 14-15 Ekim 2015 tarihleri arasında Almanya’da (Duisburg) “Alternatif Yakıt Sempozyumu” düzenlendi.
TÇMB, Türk Çimento Sektörünün Alternatif Yakıtlar hakkında yaptığı çalışmalar, bilgilendirmeler yapmak üzere Enerji ve İklim değişikliği Daimi Komitesi Üyesi M.Emre Ergüçlü (Baştaş Çimento) tarafından temsil edildi.
Etkinliğe alternatif yakıt hazırlama, depolama, taşıma ve besleme sistemleri ile yakma teknolojileri üreten firmaların temsilcileri ile çimento üreticilerinin bulunduğu 29 ülkeden 129 kişi katıldı. Türkiye’den de farklı çimento fabrikalarından 11 temsilci sempozyumda yer aldı.
Sempozyumda, Türkiye’den 6 projenin de örnek olarak sunulduğu alternatif yakıtların hazırlanması, depolanması ve besleme teknolojileri, yakma teknolojileri, oksijen enjeksiyonu ve alev borusu teknolojileri hakkında yaşanan son gelişmeler, alternatif kullanımının arttırılmasında mevcut fırınlarda köklü çözümler, çeşitli ülkelerde ve Dünya’da alternatif yakıtların mevcut durumu ve projeksiyonlar, yaşanan problemler ve çözüm önerileri, alternatif yakıt kullanımına ilişkin fonlama opsiyonları, Çek Cumhuriyetinde mevcut klinker üretimini muhafaza ederek alternatif yakıt kullanım oranının %100’e çıkarılmasına ilişkin NOx emisyonlarını düşürecek ve kalış sürelerini artıracak çalışmalar hakkında sunumlar yapıldı.
TÇMB adına yapılan sunumda ise TÇMB ve Türk Çimento Sektörü, sektörün alternatif yakıt kullanımı, yeni yatırımlar ve aksiyonlar (Yaklaşım Belgesi, Tavsiye Kılavuzu, Komite Çalışmaları), atığın kabulü ve son besleme süreçlerinde kullanılan teknolojiler hakkında bilgiler verildi.
“Alternative Fuel Symposium” was held between 14 and 15th of October 2015 in Germany (Duisburg) by the firm entitled MVW Lechtenberg&Partner.
M.Emre Ergüçlü (Baştaş), Member of the Energy and Climate Change Permanent Committee, represented TÇMB to provide information regarding the works carried out by the Turkish Cement Sector on Alternative Fuels.
129 people from 29 countries consisting of the representatives of the companies producing alternative fuel preparation, storage, carriage, and feeding systems as well as combustion technologies and of the cement producers attended the event. 11 representatives of various cement plants in Turkey participated in the symposium.
In the symposium, where 6 projects from Turkey were presented as an example, presentations were made regarding the preparation and storage of the alternative fuels; the latest developments in the feeding technologies, combustion technologies, oxygen injection and flame tube technologies; radical solutions in increasing the alternatives in the current furnaces; current status of the alternative fuels in various countries and the world and projections; problems encountered and suggestions for solutions; funding options regarding the use of alternative fuels; and studies that will reduce the NOx emissions and increase the endurance periods for increasing the alternative fuel utilization ratio to 100% by maintaining the current clinker production in the Czech Republic.
In the presentation made on behalf of TÇMB, information regarding TÇMB and the Turkish Cement Sector, alternative fuel use of the sector, new investments and actions (Approach Certificate, Suggestion Guide, Committee Works), acceptance of waste, and technologies used in the final feed processes was provided.
ABB çimento çözümleri Kırıcıdan dolum tesisine tüm süreçlerde
ABB - 210x297 mm © Copyright 2013 ABB. All rights reserved.
ABB Elektrik Sanayi A.Ş.Tel : (0) 216 528 22 00Faks : (0) 216 365 29 45 E-mail : [email protected]
ABB; AG/OG sürücü ve motorlarıyla çimento üretim prosesinde konveyör,fan, pompa, seperatör, öğütücü, değirmen ve döner fırın gibi birçokuygulamada, daha az enerji ile daha yüksek kaliteli klinker ve çimentoüretimine yıllardır katkı sağlamaktadır. Çimento fabrikanızın enerji maliyetiniazaltmak ve üretim kapasitesini arttırmak için web sitemizi ziyaret ediniz. www.abb.com/cement
ABB çimento çözümleri Kırıcıdan dolum tesisine tüm süreçlerde
ABB - 210x297 mm © Copyright 2013 ABB. All rights reserved.
ABB Elektrik Sanayi A.Ş.Tel : (0) 216 528 22 00Faks : (0) 216 365 29 45 E-mail : [email protected]
ABB; AG/OG sürücü ve motorlarıyla çimento üretim prosesinde konveyör,fan, pompa, seperatör, öğütücü, değirmen ve döner fırın gibi birçokuygulamada, daha az enerji ile daha yüksek kaliteli klinker ve çimentoüretimine yıllardır katkı sağlamaktadır. Çimento fabrikanızın enerji maliyetiniazaltmak ve üretim kapasitesini arttırmak için web sitemizi ziyaret ediniz. www.abb.com/cement
ABB çimento çözümleri Kırıcıdan dolum tesisine tüm süreçlerde
ABB - 210x297 mm © Copyright 2013 ABB. All rights reserved.
ABB Elektrik Sanayi A.Ş.Tel : (0) 216 528 22 00Faks : (0) 216 365 29 45 E-mail : [email protected]
ABB; AG/OG sürücü ve motorlarıyla çimento üretim prosesinde konveyör,fan, pompa, seperatör, öğütücü, değirmen ve döner fırın gibi birçokuygulamada, daha az enerji ile daha yüksek kaliteli klinker ve çimentoüretimine yıllardır katkı sağlamaktadır. Çimento fabrikanızın enerji maliyetiniazaltmak ve üretim kapasitesini arttırmak için web sitemizi ziyaret ediniz. www.abb.com/cement
ABB çimento çözümleri Kırıcıdan dolum tesisine tüm süreçlerde
ABB - 210x297 mm © Copyright 2013 ABB. All rights reserved.
ABB Elektrik Sanayi A.Ş.Tel : (0) 216 528 22 00Faks : (0) 216 365 29 45 E-mail : [email protected]
ABB; AG/OG sürücü ve motorlarıyla çimento üretim prosesinde konveyör,fan, pompa, seperatör, öğütücü, değirmen ve döner fırın gibi birçokuygulamada, daha az enerji ile daha yüksek kaliteli klinker ve çimentoüretimine yıllardır katkı sağlamaktadır. Çimento fabrikanızın enerji maliyetiniazaltmak ve üretim kapasitesini arttırmak için web sitemizi ziyaret ediniz. www.abb.com/cement
haberler news
ÇBDCCW 11730
Yeşil İş 2015 ZirvesiGreen Business 2015 Summit
Türkiye’nin en güçlü sürdürülebilir iş platformu olan Yeşil İş, yedinci yılında, 160’tan fazla konuşmacı, 60 oturum, 9 kulvar ve 75 çözüm ortağıyla 8-9 Ekim tarihlerinde Park Bosphorus Hotel İstanbul’da gerçekleşti.
Bu yıl ‘Sürdürülebilir İş Zirvesi’ne dönüşen ve ‘Değişimin Yeni Paradigmaları’nın tartışıldığı Yeşil İş Zirvesi’nde konuşan T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, iş dünyasına sürdürülebilirlikle ilgili işbirliği mesajı iletirken, Türkiye’nin Paris’teki İklim Değişikliği Konferansı’nda dünyaya taahhüt edeceği hedefleri de ilk kez paylaştı.
Öztürk: “Emisyonlarımızı 2030’a kadar %21 oranında azaltacağız”
Yeşil İş Zirvesi 2015 kapsamında bir protokol konuşması gerçekleştiren T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Türkiye’nin Paris’teki İklim Değişikliği Konferansı’nda vereceği mesajları ilk kez açıkladı. Dünyanın 2015 yılı biyolojik kapasitesinin 19 Ağustos itibarıyla tükendiğini belirten Öztürk, “Birleşmiş Milletler raporlarına göre 2050 yılında 9 milyara ulaşacak nüfusun beslenmesi için ekonomik ve ekolojik büyüme ve çevreyi daha fazla gözetmek zorundayız. İklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye’nin 2030 yılına kadar
Green Business 2015 Summit, the strongest sustainable business platform of Turkey, took place at the Park Bosporus Hotel Istanbul in its 7th year on October 8-9 with more than 160 speakers, 60 sessions, 9 courses, and 75 solution partners.
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Undersecretary of the T.R. Ministry of Environment and Urbanisation, who gave a speech in the Green Business Summit that turned this year into a “Sustainable Business Summit” and where the “new paradigms of change are discussed,” gave a cooperation message about sustainability to business world and shared for the first time the targets that Turkey will undertake at the Climate Change Conference in Paris to the world.
Öztürk: “We will reduce our emissions by 21% until 2030”
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, explained the messages of Turkey that will be given in the Climate Change Conference in Paris for the first time. Stating that the 2015 biological capacity of the world has been consumed as of August 19, Öztürk said, “According to the reports of the United Nations, for feeding the population that will increase to 9 billion in 2050, we have to pay attention to economical and ecological growth and the environment more and more. We have determined the plans Turkey will apply by 2030 in the fight against the climate change. According to this plan, we will explain to the
haberler news
ÇBDCCW 117 31
uygulayacağı planları belirledik. Bu plana göre Paris’teki İklim Değişikliği Konferansı’nda 2030 yılına kadar emisyon oranlarımızı %21 oranında azaltacağımızı tüm dünyaya açıklayacağız. Bu plan çerçevesinde 2020 ve 2030 yılları arasında 1 milyar 630 ton emisyon engelleyeceğiz. Ayrıca, hayvan gübrelerinin tarım arazilerinde kullanılmasını istemiyoruz. Bunun için de çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor” diye konuştu.
Öte yandan, diğer önemli bir sorunun da enerji yoğun sanayi olduğuna dikkat çeken Öztürk: “İş dünyası artık durumun ciddiyetini kavramaya başladı. Bu açıdan olumlu işbirlikleri gelişiyor. Şirketler sürdürülebilirlik verilerini paylaşıyor. Bu veriler yol gösterici oluyor. Yeşil İş kaynakları istihdam yaratmaya devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak, iklim değişikliği ile mücadele eden, temiz şehirler oluşturmak en büyük hedefimiz. Ülke genelinde elektrik tüketiminin %35’ini konutlar oluşturuyor, bu konuda enerji verimliliği sağlamak adına yeni proje çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Çözüm ortakları arasında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı’nın da yer aldığı etkinlikte Kurumsal Sürdürülebilirlik Performans Kriterleri, Döngüsel Ekonomi, İnovasyon, Teknoloji, Dijital Dönüşüm, Enerji ve Enerji Yönetim Sistemleri, Sürdürülebilir Belediyeler, Yeşil Tesisler, Sosyal Etki, Karbon ve Su Yönetimi ana başlıklarındaki konularla gerek ana kulvar oturumlarında gerekse paralel kulvarlardaki interaktif oturumlarda ele alındı.
entire world that we will reduce our emissions by 21% until
2030 at the Climate Change Conference in Paris. Within the
framework of this plan, we will prevent 1 billion 630 million
tons of emission between 2020 and 2030. In addition, we
do not want animal fertilizers to be used in the agricultural
areas. In this regard our works continue in full swing”
Drawing attention to the fact that another important issue
is the energy-intensive industry, Öztürk stated the following:
“Business world has started to realize the seriousness of the
situation. Significant collaborations are being developed
in this regard. Companies are sharing their sustainability
data. Such data is becoming a guiding spirit. Green Business
resources continue to create employment. As the Ministry
of Environment and Urbanisation, it is our biggest target
to create clean provinces fighting the climate change. 35%
of the electricity consumption throughout the country is
constituted by dwellings and our works on new projects for
providing energy efficiency are ongoing.”
In the event where the Ministry of Science, Industry and
Technology, the Ministry of Environment and Urbanisation,
the Ministry of Energy and Natural Resources, and the Ministry
of Development participated as a solution partner, the issues
with the main topics of Corporate Sustainability Performance
Criteria, Cyclical Economy, Innovation, Technology, Digital
Transformation, Energy
haberler news
ÇBDCCW 11732
5. Ulusal Verimlilik Kongresi
5th National Efficiency Congress
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen
5. Ulusal Verimlilik Kongresi, 6-7 Ekim 2015 tarihinde
Bilkent Otel Konferans Merkezi’nde yapıldı.
Çok sayıda siyasi, bürokrat, akademisyen ve sivil
toplum örgütü temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirilen
Kongre, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın açılış
konuşmasıyla başladı.
Açılış Konferansı, Türkiye Ekonomisinde Sürdürülebilir
Bölgesel Kalkınma başlığıyla Bilkent Üniversitesi
İktisat Bölümünden Prof. Dr. A. Erinç Yeldan tarafından
geçekleştirilen Kongrede, iki ayrı günde üç ayrı salonda,
İşletme Dinamikleri ve Verimlilik, Türkiye’de Yaşam
Döngüsü Analiz Uygulamaları, Uygulamada Kamu
Yönetimi ve Verimlilik, KOBİ’lerde Verimlilik, Ulusal,
Bölgesel ve Sektörel Verimlilik Analizleri, Kamu Yönetimi
ve Verimlilik, İşgücü Verimliliğini Belirleyen Etmenler,
Çeşitli Sektörlerde Enerji Verimliliği Uygulamaları, İş Sağlığı
Güvenliği ve Verimlilik, Yeni Teknolojiler ve Sanayinin
Geleceği, Sanayide Enerji Verimliliği ve İyi Uygulamalar,
Sosyal Politika Bağlamında Verimlilik Tartışmaları, Türkiye
İmalat Sanayinin Kaynak Verimliliği Potansiyeli ve İyi
Uygulamalar, Politika Oluşturma ve Uygulama Araçları,
Verimliliğe Karşı Kavramsal Tartışmalar ve Temiz Üretim
Örnek Uygulamaları başlıklarıyla oturumlar yapıldı.
Organized by the Ministry of Science, Industry, and
Technology, the 5th National Efficiency Congress was held on
October 6-7, 2015 at the Bilkent Hotel Conference Center.
The Congress attended by numerous bureaucrats, academi-
cians, and nonprofit representatives, started with the open-
ing speech of Fikri Işık, the Minister of Science, Industry, and
Technology.
In the Congress held by Prof Dr. A. Erinç Yeldan from Bilkent
University School of Economics under the title of Sustainable
Regional Development in Turkey’s Economy, sessions were
held under the following titles; Management Dynamics and
Efficiency, Lifecycle Analysis Implementations in Turkey, Public
Administration and Efficiency in Practice, Efficiency in SMEs;
National, Regional, and Sector-oriented Efficiency Analyses,
Public Administration and Efficiency, Factors Determining
the Labor Efficiency, Energy Efficiency Applications in
Various Sectors, Safety and Health at Work and Efficiency,
New Technologies and Future of Industry, Energy Efficiency
in Industry and Good Practices, Efficiency Debates in view
of Social Policy, Resource Efficiency Potential and Good
Practices of Turkey’s Manufacture Industry, Policymaking and
Application Tools, Conceptual Arguments against Efficiency
and Clean Production Model Application, in two days in
three halls.
haberler news
ÇBDCCW 117 33
13 Ekim Dünya Afet Risklerinin Azaltılması GünüOctober 13th, World Disaster Risk Reduction Day
Birleşmiş Milletler tarafından toplumların afet risklerine karşı nasıl hazırlandıkları, neler yapmayı planladıkları konusunda farkındalık yaratmak amacıyla her yıl 13 Ekim ‘Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü’ olarak kutlanıyor.
13 Ekim günü nedeni ile konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık, Türkiye’nin deprem ve afet bölgesinde bulunması açısından yüksek derece riskli bir coğrafyada yer aldığını vurgulayarak Türkiye’nin yapı stoğunun uzun ömürlü ve afetlere dayanıklı olması için KGS belgeli hazır beton kullanımının yaygınlaştırılması ve merdiven altı üretimin mutlaka engellenmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’de üretilen 107 milyon m3 betonun yüzde 65’inin üyeler tarafından üretildiğini ve denetiminden geçtiğini vurgulayan Işık, son yıllarda inşaat yatırımlarının artmasıyla hazır betona olan talebin de artmaya devam ettiğini, hızlı büyümenin de, sektörde beton konusunda fazla bilgisi olmayan birçok kişi ve firmanın hiçbir denetime tabi tutulmadan faaliyet göstermesine sebep olduğunu söyledi.
Kalitesiz ve merdiven altı üretimi engellemek için beton üreticilerinin ürettikleri betonun kalitesini belirli bir standartta tutması gerektiğini hatırlatan Işık, “Hazır betonda kaliteli üretim için tüm tesisler ciddi bir şekilde denetlenmelidir” dedi.
October 13 is being celebrated every year as the World Disaster Risk Reduction Day by the United Nations to raise awareness about readiness of societies and the things they plan to do against disaster risks.
Yavuz Işık, Chairman of the Turkish Ready Mixed Concrete Association (THBB), who gave a speech regarding the issue for 13 October, underlined that Turkey is situated in a high-risk geography as it is on an earthquake and disaster zone and stated that the use of KGS-certificated ready mixed concrete must be popularized and illegal production must certainly be prevented for the construction stock to be with long life and resisting against disasters.
Işık pointed out that 65 percent of the 107-million m3 audited concrete in Turkey is produced by their members and added that the demand for ready mixed concrete continues to growth because of the increasing in the construction investments during the recent years that rapid growth caused many people and firms with no much knowledge about concrete to carry out their businesses without being subject to inspection in the sector.
Reminding that the concrete producers must keep the quality of the concrete they produce at some particular standards in order to prevent production that is without quality and illegal, Işık said, “All the plants must be inspected for the quality production in ready mixed concrete.”
haberler news
ÇBDCCW 11734
Beton Bariyerler Hayat KurtarıyorConcrete Barriers Save Lives
Giderek artan trafikle birlikte artan kazalar, kalabalıklaşan şehir nüfusları için ciddi tehlikeler oluşturuyor. Trafik güvenliğine daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Hayat kurtaran beton bariyerlerin daha yaygın olarak kullanılması güvenli bir trafik için önem arz etmektedir” dedi.
Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, beton bariyerlerin kazalardaki ölüm oranını yüzde 70 düzeyinde azalttığını belirterek (İngiliz Ulaşım Araştırma Laboratuvarı Raporu/ Transport Research Laboratory, UK), “Beton bariyerler, çarpma esnasında özel dizaynı sayesinde aracın hızını azaltıp aracın karşı şeride geçmesini veya yoldan çıkmasını önlüyor ve aracı tekrar şeridine sevk ediyor” dedi.
Çelik bariyerlerin kazalarda yetersiz kalması ve yüksek bakım, onarım ve işletme giderleri gerektirmesi üzerine Amerika’da 1960’larda başlayan çalışmalar sonunda beton bariyerler geliştirildi. Beton bariyerler seyir emniyetinde önemli iki unsur olan ‘ayırıcılık’ ve ‘koruyuculuk’ fonksiyonlarının ikisine de sahiptir. İngiliz Karayolları Ajansı’na göre, İngiltere’de her yıl 400’den fazla kaza, araçların bariyerleri aşması sonucunda meydana geliyor ve yaklaşık 40 kişi hayatını kaybediyor. Bu noktada, kazalarda can ve mal kayıplarının azaltılmasında beton bariyerler büyük önem taşıyor.
Beton bariyerler çarpmaya karşı dayanıklıdır, bakımı kolaydır, her kaza sonrasında değiştirme gerektirmez, can ve mal kaybını en aza indirir ve her türlü iklim şartlarına dayanıklıdır.
Increasing number of the accidents with the traffic getting heavier and heavier day-by-day poses dangers for the provincial populations becoming more and more crowded each passing day. Pointing out the necessity of attaching more importance to the safety at traffic, Yavuz Işık, Chairman of the Board of Turkish Ready Mixed Concrete Association, said, “More widespread use of the life-saving concrete barriers is important for safe traffic.”
Yavuz Işık, stated that concrete barriers reduce the fatalities in accidents by about 70 percent (Transport Research Laboratory UK Report) and added, “Concrete barriers reduce the speed of the vehicle during a crash, prevent it from passing to the opposite lane or going off the road, and send it to the same lane again, thanks to its specific design.”
Concrete barriers were developed through the studies that started in the 1960s in the US due to the insufficiency of steel barriers in accidents and their requirement of high repair-maintenance and operating costs. Concrete barriers have both the “separation” and “protection” functions, two significant factors in navigation safety. According to the UK Highways Agency, more than 400 accidents are taking place due to the vehicles passing over the barriers every year in the UK and approximately 40 people lose their lives. At this point, concrete barriers have grave importance in the reduction of the loss of lives and properties in the accidents.
Concrete barriers stand up to impact, their maintenance is easy, they do not require replacement after each accident, they minimize the losses of lives and properties and they resist all kinds of climate conditions.
Walk The Belt™ Raporun Kapsamı:• Bakım İhtiyaçları• Potansiyel Ekipman Arızaları• Güvenlik Tehlikeleri• Uzun Vadeli Sistem İyileştirme
Fırsatları• Bilgilerin önceliklere uygun değerlendi-
rilmesi ile yanlış yerlere yapılabilecek bütçe harcamalarının önlenmesi
Avantajları:• Güvenliği artırır• Konveyör sistemini maksimum
verimlilikte çalışır durumda tutar• Beklenmedik arızaları önleyerek
zamandan ve paradan tasarruf etmenizi sağlar
• Etkili bakımla işletme maliyetlerini düşürür
Martin Walk the Belt™ konveyör
yürüme programı bantlarınız için baş
tamburdan kuyruk tamburuna kadar
kapsamlı bir inceleme sağlarken
güvenliği, verimliliği ve yasalara
uygunluğu artırmanın yollarını arar.
Eğitimli uzmanlarımız konveyör bandı boyunca yürüyerek, malzeme işletim sisteminizi inceler, verileri kaydeder ve doğrudan sisteminizin genel durumunu özetleyen ayrıntılı bir rapor sunar.
® ABD ve diğer ülkelerde Martin Engineering şirketinin tescilli markasıdır. © Martin Engineering 2015. Ek bilgiler http://martin-eng.com.tr/page/ticari-markalar web sitesinden elde edilebilir.
MARTIN ENGINEERINGT +90 216 499 34 91 | [email protected] | www.martin-eng.com.tr
1944’ den bu yana... Bir dünya markası
Walk The Belt™ Raporun Kapsamı:• Bakım İhtiyaçları• Potansiyel Ekipman Arızaları• Güvenlik Tehlikeleri• Uzun Vadeli Sistem İyileştirme
Fırsatları• Bilgilerin önceliklere uygun değerlendi-
rilmesi ile yanlış yerlere yapılabilecek bütçe harcamalarının önlenmesi
Avantajları:• Güvenliği artırır• Konveyör sistemini maksimum
verimlilikte çalışır durumda tutar• Beklenmedik arızaları önleyerek
zamandan ve paradan tasarruf etmenizi sağlar
• Etkili bakımla işletme maliyetlerini düşürür
Martin Walk the Belt™ konveyör
yürüme programı bantlarınız için baş
tamburdan kuyruk tamburuna kadar
kapsamlı bir inceleme sağlarken
güvenliği, verimliliği ve yasalara
uygunluğu artırmanın yollarını arar.
Eğitimli uzmanlarımız konveyör bandı boyunca yürüyerek, malzeme işletim sisteminizi inceler, verileri kaydeder ve doğrudan sisteminizin genel durumunu özetleyen ayrıntılı bir rapor sunar.
® ABD ve diğer ülkelerde Martin Engineering şirketinin tescilli markasıdır. © Martin Engineering 2015. Ek bilgiler http://martin-eng.com.tr/page/ticari-markalar web sitesinden elde edilebilir.
MARTIN ENGINEERINGT +90 216 499 34 91 | [email protected] | www.martin-eng.com.tr
1944’ den bu yana... Bir dünya markası
haberler news
ÇBDCCW 11736
3. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı3rd Earthquake Engineering and Seismology Conference of Turkey
3. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı (3.
TDMSK) 14-16 Ekim 2015 tarihlerinde İzmir’de gerçekleşti.
Türkiye’nin her bölgesinden akademisyenlerin katıldığı
ve deprem mühendisliği konusunda yaptıkları çalışmaları
paylaştıkları konferans, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü
DESEM Konferans Merkezi’nde gerçekleşti.
Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) nin de yer
aldığı konferans Yer Bilimleri, Mühendislik Sismolojisi,
Deprem Mühendisliği, Kentsel Riskler ve Afet Yönetimi ana
başlıklarıyla düzenlendi. İzmir’in Deprem Tehlikesi, İzmir’in
Deprem Riskleri, Türkiye Yeni Deprem Yönetmeliği, İzmir
ve Kentsel Dönüşüm başlıklı özel oturumların da yapıldığı
konferans üç gün sürdü.
Türkiye’de deprem mühendisliği konusunda önemli
gelişmelere işaret edilen toplantıda yeni Deprem
Yönetmeliğinde sismik izolasyon ve yüksek binalarla ilgili
maddelerin bulunduğu, tüketici haklarının korunmasına
daha fazla imkan sağlandığı belirtildi ve ortalama 9 yılda
bir yenilenen deprem yönetmeliğinin 3 yılda bir revize
edilmesi gerektiği vurgulandı.
Türkiye’deki yapıların büyük bir bölümünün deprem
açısından riskli yapılar olarak değerlendirildiği konferansta,
deprem açısından riskli olarak değerlendirilen 6.5 milyon
konutun kentsel dönüşümünde; yalıtımlı, hafif, sağlam,
yangın emniyetli, deprem güvenliğinin ön planda
tutulacağı, bu özellikleri bir arada taşıyan gazbeton,
yapıların öne çıkacağı belirtildi.
3rd Earthquake Engineering and Seismology Conference of
Turkey (3. TDMSK) took place on October 14-16, 2015 in Izmir.
The Conference where the academicians from all corners
of Turkey attended and shared their studies in terms of
earthquake engineering was held in the DESEM Conference
Center of Dokuz Eylül University President’s Building.
Attended also by the Turkish Autoclaved Aerated Concrete
Association (TGÜB), the Conference was organized under the
titles of Earth Sciences, Engineering Seismology, Earthquake
Engineering, Urban Risks, and Disaster Management.
Special sessions entitled Izmir’s Earthquake Hazard, Izmir’s
Earthquake Risks, Turkey’s New Earthquake Regulations,
and Izmir and Urban Transformation were also held in the
Conference that lasted three days.
In the convention, in which the significant developments in
earthquake engineering in Turkey were pointed out, the fact
that clauses regarding seismic isolation and high buildings
are included in the new Earthquake Regulations and more
opportunities for the protection of the rights of consumers
was specified and it was underlined that the Earthquake
Regulations that are renewed averagely once in every 9 years
must be revised in every 3 years.
In the Conference where a substantial part of the structures
in Turkey are deemed risky structures in terms of earthquakes,
was specified that earthquake safety with insulation,
lightness, sturdiness, fire protection will be prioritized and the
autoclave aerated concrete structures with such properties
will stand out in the urban transformation of 6.5 million
dwellings.
haberler news
ÇBDCCW 117 37
1. IRF Avrupa ve Orta Asya Bölge Kongresi1st IRF European and Central Asian Regional Congress
“Modern İpek Yolu Üzerindeki Kağıt Duvarları Ortadan
Kaldırma” çağrısıyla Uluslararası Karayolu Federasyonu IRF
tarafından düzenlenen, “1. IRF Avrupa ve Orta Asya Bölge
Kongresi Ortak Panel Oturumu” 16 Eylül 2015 tarihinde
İstanbul’da gerçekleştirildi.
UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener’in de konuşmacı
olduğu oturumda; çok önemli bir üretim aracı olan
karayolu taşımacılığı gereksinimlerinin yerine getirilmesi
amacı ile özellikle İpek Yolu boyunca karşı karşıya
kalınan serbest taşımacılık önündeki engeller, sınır
geçiş prosedürleri nedeniyle sınır kapılarında yaşanan
zaman kayıpları ve taşıma sırasında kaybedilen bekleme
süreleri, gayri resmi ödemeler nedeniyle katlanılan taşıma
maliyetleri temel tartışma konuları oldu.
Oturumun moderatörlüğü IRU’nun Sürdürülebilir
Kalkınma ve Eşya Taşımacılığı Müdürü Jans Hügel
tarafından yapılmış olup, UND İcra Kurulu Başkanı Fatih
Şener’in yanı sıra, IRU Ortadoğu ve Bölgesi Daimi Temsilcisi
Kadri Özen, Bsec-Urta Genel Sekreter Yardımcısı Adrian
Albu, UNTRR Romanya Temsil ve Bilgi Sorumlusu Roxana
Ilie ve PNC-ICC Başkanı Tariq Rangoonwala panelistler
arasında yer aldı.
Organized by the International Road Federation (IRF) with
the call for “Eliminating Paper Walls across the Modern Silk
Road,” the “1st IRF European and Central Asian Regional
Congress Joint Panel Session” was held on 16 September 2015
in Istanbul.
In the session where Fatih Şener, Chairman of the Executive
Board of UND, took part as a speaker, the issues of the
preventions encountered particularly before independent
transportation across the Silk Road for the purpose of fulfilling
the requirements of land transport, which is a significant
instrument of production; losses of time experienced at the
border gates and the waiting periods during transport due to
the border crossing procedures; and shipment costs incurred
by reason of unofficial payments became the basic topics of
discussion.
The session was moderated by Jans Hügel, IRU’s Sustainable
Development and Commodity Transport Director, and, in
addition to Fatih Şener, Chairman of the Executive Board of
UND; Kadri Özen, IRU Middle East and Region Permanent
Delegate; Adrian Albu, Bsec-Urta Vice Secretary General; U
Roxana Ilie, NTRR Romania Representation and Knowledge
Superintendent; and Tariq Rangoonwala, PNC-ICC President,
were among the panelists.
haberler news
ÇBDCCW 11738
Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) 25. Yılını Kutluyor
Turkish Autoclaved Aerated Concrete Association (TGÜB) Celebrates 25th Anniversary
Türk İnşaat Sektörünün saygın kurumlarından Türkiye
Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB) 25. yılını kutluyor. TGÜB
Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, çeyrek asırdır ülke
ekonomisi ve inşaat sektörüne sağlanan fayda ve katma
değere vurgu yaparak “Türkiye’de gazbeton üretiminin
başlamasından bugüne, toplam 50 milyon metreküp
gazbeton üretilerek, yaklaşık 4 milyon sağlıklı ve çağdaş
yapının inşasında kullanılmıştır. Gazbeton farkıyla bu
yapıların sağladığı birikimli yakıt tasarrufu ise 20 milyar
doların üzerindedir. Yıllık 5 milyon m³’e yaklaşan üretim
kapasitemiz ile bu sene Avrupa ülkeleri arasında birinci
sıraya yükselmekten ve dünyanın önde gelen ülkeleri
arasında yer almaktan mutluyuz” dedi.
25. yıl kutlamaları kapsamında çeşitli şehirlerde farklı
etkinlikler gerçekleştireceklerini belirten Hinginar;
“Kasım ayında, üyesi olduğumuz Avrupa Gazbeton
Üreticileri Birliği’nin (EAACA) Yönetim Kurulu ve Teknik
Komite toplantılarını TGÜB’ün ev sahipliğinde İstanbul’da
gerçekleştireceğiz. Farklı şehirlerde yapı sektörü, kamu
kurum/kuruluşları ve öğrencilere yönelik kutlama
organizasyonlarımız olacak. Bu sene gazbetonun
toplumda bilinirlik ve tanınırlığının artmasına özellikle
önem veriyoruz. Halkımızın sağlıklı ve sağlam konut
tercihlerinde bulunmasını istiyoruz” dedi.
Turkish Autoclaved Aerated Concrete Association (TGÜB), one
of the selected Association of the Turkish Construction Sector,
is celebrating its 25th anniversary. Fethi Hinginar, Chairman of
the Board of TGÜB, highlighted the benefit and added value
provided to the country economy and construction sector and
said, “In Turkey, total 50-million cubic-meter autoclaved aerated
concrete has been produced and used in the construction
of approximately 4-million healthy and contemporary
buildings since the commencement of autoclaved aerated
concrete production. Accumulated fuel savings thanks to
autoclaved aerated concrete are over 20 billion- dollars. We
are happy that with our annually approximately 5 million m³
production capacity, we have climbed to the first rank among
the European countries and taken place among the banner-
bearing countries of the world.”
Hinginar stated that they will organize events in various
provinces within the scope of the 25th anniversary celebrations
and added, “In November, we, as TGÜB, will hold the Board of
Directors and Technical Committee Meetings of the European
Autoclaved Aerated Concrete Association, in which we are
a member, in Istanbul. We will have celebrations in different
provinces for the construction sector and public institutions/
organizations. We are attaching special importance to the
increase of the reputation and recognition of autoclaved
aerated concrete within the society this year. We want our
society to choose sturdy and sound housings.”
haberler news
ÇBDCCW 117 39
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu: “Beton yolda atağa geçtik”Metropolitan Municipality Major of Kocaeli said “We have given a Boost to Concrete Road Construction”
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yol Bakım Onarım ve Yapım Şube Müdürlüğü beton yol uygulamalarına 2015 yatırım programında kapsamlı olarak yer vermeye devam ediyor. Özellikle köy yollarında uygulanan projede yüzde yüz yerli malzeme kullanılıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “Bütün grup yollarımızı asfalt veya beton yapıyoruz. Beton daha dayanıklı olurken, zemine de demir döşüyoruz. Amacımız kaliteli ve uzun ömürlü yollar yapmaktır. Beton yolda atağa geçtik” dedi.
Karaosmanoğlu, ekonomik kaynaklarını verimli ve israf etmeden kullanmak durumunda olan ülkemizde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi “Beton Yol” yapımına ayrı bir önem veriyor. Özellikle Kandıra bölgesinde yapılan beton yolların 45 kilometresi tamamlanarak hizmete alındı. İlk yapım maliyetinin yüksek olmadığı beton yolların uzun vadeli olması için önlemler alındığını da ifade eden Başkan Karaosmanoğlu, “Yolların en büyük düşmanı sudur. Bunun da önlemini aldık, alıyoruz. Grup köy yollarımızın kenarlarına suyun geldiği noktalarda beton kanallar yapıyoruz. Suyu doğal deşarj yaparak, yollarımızın altına girmesi muhtemel sudan koruyoruz” şeklinde konuştu.
Karaosmanoğlu sözlerine devamla, “Betonun dayanıklı-lığının en çok önem kazandığı mevsim ilkbahardır. AASHTO - Amerikan Devlet Karayolu ve Taşımacılık İdareleri Birliği tarafından Kanada’da yapılan bir araştırmaya göre, asfalt yolların yüzde 61’i bahar koşullarında bozulmaktadır. Oysa aynı koşullarda beton bozulma oranı sadece yüzde 5.5’tir. Kış ve bahar mevsimi başlangıcında donma-çözülme, genleşme-büzülme reaksiyonlarından asfalt daha fazla
Kocaeli Metropolitan Municipality Directorate of Road Maintenance Repair continues to give wide coverage to concrete road applications in their 2015 investment program.Especially on the village roads 100% locally available materials are being utilized. İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Metropolitan Municipality Major, said “We are doing whole group roads concrete and asphalt. Concrete is more durable and we are using steel to reinforce it. Our goal is to make long-lasting and high-quality roads.”
Karaosmanoğlu stated that “in our country which have to use financial resources efficiently, Kocaeli Metropolitan Municipality pays a special attention to the construction of concrete roads. 45 kilometers of concrete roads especially in Kandıra district were put into service. The initial construction cost was not high and measures were taken in order to have long-lasting concrete roads. “Water is the biggest enemy of the roads and we are taking the necassary precautions. We are doing concrete channels to the edge of the village roads at the point where the water comes. By naturally discharging the water and preventing it to get underneath our road we are protecting our road.”
Karaosmanoğlu said, “Spring is the most important season for the durability of concrete. As a result of research conducted by AASHTO (American Association of State Highway and Transportation Authority), 61% of the asphalt roads deteriorate in the spring meanwhile the deterioration ratio of concrete is only 10 percent. Asphalt is affected
haberler news
ÇBDCCW 11740
etkileniyor. Bu özelliklerin yanı sıra Beton Yol, üzerine gelen yükleri asfalta göre çok daha geniş bir alana yayarak, taban zemine iletir. Yani taşıma gücü taban zeminine bağlı değildir. Esnek asfalt kaplamada ise yük doğrudan ve yük şiddeti fazla azalmadan alt tabakalara geçer dolayısıyla daha fazla sayı ve kalınlıkta temel tabakaları gerekir. Bu nedenle, beton yol zayıf taban zeminleri üstünde asfalt yollara göre daha iyi sonuçlar vermekte, dayanma bakımından her türlü etkiye karşı koyacak şekilde hazırlanabilmektedir” dedi.
Başkan beton yolların avantajları konusunda ise, “Asfalt kaplamaların yapım ve uygulama aşamalarında, petrol türevi malzeme olan bitümün ısıtma ve agreganın kurutma işlemlerinin bulunması nedeniyle bir ölçüde çevre kirliliğine yol açabiliyor. Beton yolların bağlayıcı maddesi çimento ise herhangi bir uçucu madde içermiyor. Bu nedenle beton yol için yaşlanma, gevrekleşme söz konusu olmamasını sağlıyor. Beton kaplamaların kayma sürtünme katsayıları yüksektir. Kuru, pürüzsüz beton bir yolda 100 km ile giden otomobil 49 metrede dururken, asfaltta bu mesafe 58 metreye yükselir. Özellikle yağışlı havalarda beton kaplamanın pürüzlü yüzeyi araçlarda fren mesafesinin asfalt yüzeyine göre daha kısa olmasını sağlıyor. Ağır araçlar, asfalt yollarda beton yollara göre daha fazla deformasyona neden olurlar. Kaplamadaki bu deformasyon, taşıt enerjisinin bir kısmını emer. Bu nedenle, esnek kaplamalarda sürüş için daha fazla enerjiye, bu nedenle daha fazla yakıt tüketimine ihtiyaç vardır. Beton yollar doğal olarak açık renklidir ve araçlardan veya sokak lambalarından gelen ışıkları, koyu asfalt kaplamalara göre daha az emerler. Böylece gece görüşü artar. Islak olduğu zaman bile tehlikeli far ışığı yansımalarına sebep olmaz. Bu konu trafik güvenliği açısından önemlidir” vurgusunu yaptı.
by the freze-thaw and the expansion-shrinkage reaction
more than concrete at the beginning of winter and spring.
Concrete road transmits loads by spreading them over a wide
area. As for flexible pavements, the loads are transferred to
underneath in a short area and therefore more and thicker
layers of substrates are required. Consequently concrete road
gives better results than asphalt road on weak grounds and it
can withstand all kinds of impact.”
Karaosmanoğlu underlined about the advantages
of concrete roads, and said, “In the construction and
implementation stage of asphalt pavements, it can lead to
environmental pollution because of drying the aggregate
and heating the bitumen. The cement, binding agent of
concrete roads, does not contain volatile substances. For this
reason concrete roads don’t deteriorate with age and don’t
become crispy. Concrete pavements have a high coefficient
of sliding friction. An automobile going with 100km per hour
on dry and smooth concrete road stop after 49 meters but
on asphalt road this distance is 58meters. Especially in rainy
weather, rough surface of the concrete pavement ensures
that the breaking distance is shorter than asphaltic surface.
Heavy vehicles cause more deformation in the asphalt road.
This deformation absorbs some of vehicle power.Therefore,
there is a need more energy and more fuel consumption for
driving. Concrete roads naturally light-coloured and absorbe
lights from vehicles or street light,less than the dark asphalt.
For this reason there is an increase in the night vision of the
drivers . Concrete road does not reflect the lights even when it
is wet and it is very important in terms of safety.”
Türkiye’nin İlk Petrokok’u Tüpraş’tanTurkey’s First Petroleum Coke was produced by Tüpraş
Türkiye’de ilk petrokok, Tüpraş tarafından üretilmeye başlandı. Tüpraş’ta Cumhuriyet tarihinin en büyük sanayi yatırımı Fuel Oil Dönüşüm Tesisi’nin devreye alma çalışmaları ile ürün üretimi tüm hızıyla devam ediyor.
İzmit, İzmir ve Kırıkkale Rafinerileri’nden gelen Fuel Oil işlenerek yüzde 65 oranında beyaz ürün elde edildi ve kalan üründen de 700 bin ton petrokok üretebilen 8.200 M3/Gün kapasiteli Koklaştırma Ünitesi devreye alındı. Piyasada yaygın olarak çimento üreticileri tarafından kullanılan ve 3 milyon ton ithal edilen petrokok, iç piyasaya satılarak cari açığa katkı sağlayacak.
First petroleum coke in Turkey was started to produce by Tüpraş. Tüpraş continues to put into service the fuel oil recycling plant, the greatest industrial investment in Turkey and production in full swing.
White product has been obtained in 65% through processing fuel oil coming from İzmit, İzmir and Kırıkkale refineries and the coking unit, capable of producing 700.000 tones of petroleum coke from remaining white product,with the capacity of 8200m3/day was put into use. Petroleum Coke used by the cement manufacturers commonly and imported 3 million tons, contribute to current deficit by sale to domestic market.
WWW.AUMUND.COM
101
100 +
1,000 +
10,000 +
100,000 +
1,000,000 +
AUMUND HEAD OFFICETechnology Centre, Source of German Quality
SUBSIDIARIES + 100 Agents and Service Centres close to customers
COUNTRIES Featuring AUMUND equipment and on-site services
CONVERSIONSHigh-Tech upgrades enhancing performance and productivity
MACHINES FOR THE CEMENT INDUSTRY Genuine evidence for sustained customer satisfaction worldwide
TONS PER HOUR CLINKERConveyed by AUMUND equipment every day on a global scale
MILES PER YEARTraveled by AUMUND Sales and Service Teams to serve customers
WE CONVEYQUALITY
haberler news
ÇBDCCW 11742
28. Yapı Fuarı – Turkeybuild28th Turkeybuild Fair
Sektördeki en son yenilik ve teknolojilerin sergilendiği, bölgesinin en büyük fuarı olan Yapı Fuarı – Turkeybuild Ankara, bu yıl 1- 4 Ekim 2015 tarihleri arasında Congresium, ATO Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapı sektörü temsilcilerini bir araya getirdi.
Yem Fuarcılık tarafından organize edilen fuarda, 200’den fazla katılımcı firma sektördeki yeniliklerini, gelişmelerini ve en son teknolojilerini 24.500’in üzerinde ziyaretçiye aktardı.
1988 yılından bu yana düzenlenen ve bölgenin en büyük ticaret platformlarından biri olan Yapı Fuarı – Turkeybuild Ankara, başkent başta olmak üzere tüm bölgedeki firmaları, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yatırımcıları, sektör profesyonelleriyle iletişime geçirerek, yeni iş ve yatırım olanakları yaratacak büyük fırsatlar sunuyor.
Turkeybuild Ankara, the biggest fair of its region, where the latest innovations and technologies in the sector are exhibited, brought together the representatives of the sector on October 1 - 4, 2015 at Congresium and ATO Congress and Exhibition Hall this year.
In the Fair organized by YEM Fair Organization, more than 200 participating companies were provided information regarding innovations and cutting-edge technologies in the sector to over 24.500 visitors.
Organized since 1988, Turkeybuild Ankara provides substantial opportunities that might create new business and investment possibilities by ensuring the communication between the companies in entire region, specifically in the capital, as well as all the institutions and organizations with the investors and sector professionals.
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 117 43
Sektörden Ekonomik HaberlerEconomic News from the Sector
n Kerem ERŞEN, Ceren ALKAN TÇMB, Ankara
Dünya Ekonomik Forumu 2015-2016 Küresel Rekabet Raporuİsviçre’de bulunan Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum) hazırladığı “2015-2016 Küresel Rekabet Raporu” yayınlanmıştır. Söz konusu raporun hazırlanmasında WEF, TÜSİAD - Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu ortak çalışma yürütmüş ve raporun sonuçları kamuoyu ile paylaşılmıştır. Raporda 140 ülke seçilerek karşılaştırma yapılmış ve bu 140 ülke arasında Rekabet gücü sıralamasında Türkiye, altı basamak gerileyerek 51. sırada yer almıştır. İlk sırayı İsviçre’nin aldığı sıralamada Singapur ikinci, ABD ise üçüncü sırada yer almaktadır.
Sıralamada önceki dönemlere göre düşüş Suudi Arabistan(25), Türkiye(51) ve Brezilya(75)’da gerçekleş-miştir. Hindistan 55. Sırada yer alırken BRICS ülkelerinin en başında 28. Sırada yerini sabit tutan Çin olmuştur.
En gelişmiş ekonomilerin rekabeti, kriz öncesindeki seviyesine dönerek iyileşme göstermiştir. Ancak bu grupta bazı eşitsizlikler Doğu ve Güney Avrupa ülkelerinde yaşanmaktadır. Bu ülkeler arasında en iyi olan Yunanistan, 81. Sırada yer almaktadır.
ABD açısından finansmana erişim diğer büyük ekonomilere nazaran daha kolaydır. Avro bölgesindeki ülkeler ise finansmana erişimde sekiz yıl önce olduğundan daha çok zorlanmaktadır. Bunun nedeni ekonomik büyümede yaşanan yavaşlamadır. Buna karşın, Güney Avrupa’da gelişmiş altyapı kalitesi ile özellikle demiryolu sektöründe yoğun yatırımlar yapan ve artan piyasa rekabeti sayesinde en yüksek büyümeyi gösteren ülke İtalya olmuştur. Altyapı kalitesinde Almanya ve Fransa ile Amerika Birleşik Devletleri, İsviçre ve Kuzey Avrupa kötüleşirken Hong Kong ve Singapur üst seviyelerde yer almaktadır.
Rekabetçi piyasa ekonomisine baktığımızda ise, Fransa, İrlanda, İtalya, Portekiz ve İspanya’da, hükümetlerin uyguladıkları reformlar sayesinde piyasa rekabeti ve işgücü piyasası alanlarındaki etkinliğinde belirgin düzelmeler görülmektedir. Buna karşılık, Kıbrıs ve Yunanistan, bu konuda başarısız olmuştur.
World Economic Forum Global Competitiveness Report 2015-2016“2015-2016 Global Competitiveness Report” is published by World Economic Forum, located in Switzerland. World Economic Forum, TUSIAD (Turkish Industry and Business Association) and Sabancı University worked together for preparing the report and shared the results of report with public. There is a comparison in the report by selecting 140 countries and Turkey was ranked 51 decreased by six places in the competitiveness ranking among 140 countries. Switzerland ranked first in the ranking, the second Singapore, the United States also ranks as the third.
Compared to previous periods, Saudi Arabia(25th), Turkey(50th) and Brasil(75th) have declined. While India ranks 55th, at the top of the BRICS countries China has been 28th.
Most advanced economies have recovered from their pre-crisis level of competitiveness. Yet some disparity remains, with some Eastern and Southern European countries which occups the lowest rankings in this group: most notable is Greece, which at 81st place is the least competitive economy of this group.
Access to finance is still the main drag on growth in most of these economies, with the United States representing a positive exception. At the other end of the spectrum, in the Eurozone, finance is much more difficult to access than it was eight years ago, underscoring one of the most important factor for economic growth which slowing down on the continent. At the same time, the quality of infrastructure improved in Southern Europe, with Italy showing the highest growth, especially in the railway sector, thanks to heavy investments and increased market competition. However, infrastructure quality deteriorated in the United States, Switzerland, and Northern Europe, with Germany and France displaced from top positions by Hong Kong and Singapore.
In France, Ireland, Italy, Portugal, and Spain, we observe significant improvement in the areas of market competition and labor market efficiency, thanks to the reforms which these countries have been implementing. By contrast, Cyprus and Greece have failed to improve in these pillars.
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 11744
Söz konusu rapora göre gelişen ve gelişmekte olan Asya, 2005 yılından beri dünyanın en hızlı büyüyen bölgesi olmuştur ve orta vadede bu durumun devam etmesi beklenmektedir. Bu bölge küresel GSYH’nin yüzde 30’unu; yalnızca Çin ise, yüzde 16’sını oluşturmaktadır. Bu durum da Küresel Rekabet Endeksine (GCI) yansımaktadır.
2014-2015 yıllarında Avrupa’da ekonomi üzerinde üç faktör etkili olmuştur; (i) azalan tarım ve sanayi gelirleri ve ek olarak sel olayı yaşanmış, (ii) Rusya’daki durgunluk nedeniyle özellikle Baltık ülkelerinde ihracatta düşüş yaşanmış, (iii) Avrupa Merkez Bankası ve İsviçre Merkez Bankası’nda para politikası değişiklikleri yaşanmıştır.
Bu güçlüklere rağmen, bölgenin büyümesinin istikrarlı kalacağı tahmin edilmektedir. Baltık ülkeleri genellikle Orta ve Güney Avrupa’dan daha iyi konumda yer almaktadır. Bölgenin en rekabetçi ülkesi 36. Sıradaki Litvanya’dır.
45. sırada yer alan Rusya halen ekonomik yaptırımlarla karşı karşıyadır. Ayrıca 79. sırada yer alan Ukrayna’da halen gergin ortam sürmektedir. İki ülkede de yaşanan durgunluk, ülkenin başarısını olumsuz etkilemiştir.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde rekabette çok keskin farklılıklar vardır. Katar (14.), Birleşik Arap Emirlikleri (17.), Suudi Arabistan (25.), Bahreyn (39.) liderliğindeki birçok Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkesi oldukça rekabetçi konumda olan ülkelerdir.
Ancak Ürdün (64.), Fas (72.) ve Tunus (92.) gibi ülkeler rekabetçi ekonomide son sıralarda yer almaktadır.
Nükleer program koşullarının sağlanması durumunda İran (73.) ile yapılacak anlaşma, ülke için önemli büyüme fırsatları sağlayabilecektir.
Raporda yer alan Türkiye değerlendirmesinde ise, Türkiye’nin 2014 yılı itibariyle satın alma gücü paritesine
Emerging and Developing Asia has been the world’s fastest-growing region since 2005 and looks set to retain this status in the medium term. The region now accounts for some 30 percent of global GDP, with China alone accounting for 16 percent 18 This dynamism is reflected in the GCI results.
Three factors had an impact on the regional economy in Emerging Europe in 2014–2015: (i) some Balkan countries were hit by floods, which reduced agriculture yields, capital formation, and industry capacity; (ii) the recession in Russia reduced exports, particularly of the Baltic countries; (iii) and changes in monetary policy from both the European Central Bank and the Swiss National Bank have had double- edged effects by increasing the costs of mortgages denominated in Swiss francs on one hand and reducing interests rates on the other.
Despite these difficulties, however, the region’s growth is projected to remain steady. The Baltic countries are generally doing better than those in Central and Southern Europe. Lithuania is the most competitive economy in this region (36th).
Russia (45th) still faces economic sanctions, besides, the situation in the eastern part of Ukraine (79th) remains tense. Recession in both countries will necessarily affect the region’s prospects.
There are stark differences in competitiveness across the Middle East and North Africa region. Led by Qatar (14th), the United Arab Emirates (17th), Saudi Arabia (25th), and Bahrain (39th), many Gulf Cooperation Council (GCC) countries are already fairly competitive and can build on past progress to improve further.
However, Jordan (64th), Morocco (72nd) and Tunisia (92nd) as countries located in the last row in the competitive economy.
The recent agreement with Iran on its nuclear program (73rd) may provide important growth opportunities if conditions for implementation are fulfilled.
Rekabetçilik Endeksi BileşeniComponent of Competitiveness Index
140 Ülke Arasında Türkiye’nin Sıralaması
The Rank Of Turkey Among 140 Countries (2015)
144 Ülke Arasında Türkiye’nin Sıralaması
The Rank of Turkey Among 144 Countries (2014)
Kurumsal yapılanma / Institutional restructuring 75 64
Altyapı/ Infrastructure 53 51
Sağlık ve ilköğretim/ Health and primary education 73 69
Yüksek öğretim ve işbaşında eğitim/ Higher education and job training 55 50
Emtia-Mal piyasalarının etkinliği/ Commodity-goods market efficiency 45 43
Pazar büyüklüğü/ Market Size 16 16
İnovasyon/ Innovation 60 56
İşgücü piyasaları/ Labour market 127 131
Makroekonomik ortam/ Macroeconomic environment 68 58
Mali piyasaların gelişmişliği/ Development of financial markets 64 58
Kaynak: Dünya Ekonomik Forumu 2015-2016 Küresel Rekabet Raporu
Source: World Economic Forum Global Competitiveness Report 2015-2016
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 117 45
göre 806,1 milyar Amerikan doları değerinde Gayri Safi Yurt İçi Hasıla büyüklüğüne sahip olduğu ve bununla birlikte kişi başına düşen milli gelirin 10,482 Amerikan Doları olduğu ifade edilmiştir. Söz konusu rakamlarla Türkiye, GSYİH ile dünya toplamında %1,40 oranında bir paya sahiptir. Küresel Rekabetçilik Endeksinde bulunan bileşenler arasında Türkiye’nin en iyi performansı 16. sırada bulunduğu Pazar büyüklüğü olmuştur. Endekste en ağır düşüşü ise 75. sırada bulunduğu Kurumsal yapılanma kaleminde yaşamıştır. Bunun nedeni ise hassas siyasi dönemde özel sektör yatırımlarında yaşanan düşüştür.
CEMBUREAU 2015 İkinci Çeyrek Ekonomik RaporuEkonomik iyileşme umudu, 2015 yılının ikinci çeyreğinde reel GSYİH büyüme oranlarında yaşanan yavaşlama ile kaybolmuştur. Büyük ekonomiler arasından Almanya (+0,4%) pozitif ivme kazanmıştır. Yılın ikinci yarısında ekonomik durgunluğun bitmesinin beklenmesine rağmen Fransa durgun kalmış ve İtalya biraz zemin kaybetmiştir. Avro bölgesi dışında kalan Büyük Britanya’da büyüme hızı (+0,7%) ile, Avro bölgesindeki ülkelerin daha üzerinde gerçekleşmiştir. Bir önceki çeyreğe göre en fazla büyüme yaşayan ülke Polonya (+0,9%) olmuştur.
Çeşitli dış koşullar, AB ekonomisinin ve sanayisinin destekleyicisi olmaya devam etmektedir. Petrol fiyatları son altı yılın rekoru olarak (Haziran 2014 yılından bu yana -58%), varil başına 44 Amerikan dolarının altına inmiştir. Aynı şekilde diğer emtia fiyatlarında da düşüş yaşanmıştır. USD / EUR döviz kuru (Haziran 2014’te 1,36 olan) böylece 1,12 seviyesinde dalgalanmaya devam etmiştir.
Temmuz 2015 yılında AB’de mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı,% 9,5 olmuştur. Bu oran, Ocak 2015’ten bu yana yaklaşık %0,3 düşmüş olup %4,7 ile Almanya’dan %22,2 ile İspanya’ya kadar değişen bir skala izlemektedir.
Buna ek olarak, gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaşlama nedeniyle dış talebin zayıf olacağına dair endişeler bulunmaktadır.
Son on yıldır, küresel GSYİH büyümesinin en önemli etmeni olan Çin, ihracatı artırmak ve Şangay borsasındaki düşüşleri engellemek için, para birimi Yuan %3,5 oranında düşmüştür. Geçen yılın ilk yarısında %7,4 olan GSYH büyümesi, bu sene aynı dönemde %6,8 olarak gerçekleşmiştir. Ancak, çoğu ekonomist arasındaki görüş birliği, Çin’deki yavaşlamanın herhangi bir küresel durgunluğa etkisi olmayacağı yönündedir.
İşletme ve tüketici güven göstergeleri yılın ikinci yarısında biraz düşmüştür; ancak Ocak 2015’ten bu yana istikrarlı bir şekilde 2014 seviyelerinin üzerinde kalmıştır.
It is stated in the report that, Turkey with 806,1 billion US Dollars GDP as purchasing power parity and also have 10,482$ per capita national income. With these figures, Turkey has a share of 1.40% of the total World GDP. Turkey’s best performance within the components contained in the Global Competitiveness Index is the market size as 16th. The most decrease in the index is experienced in institutional restructuring tool as 75th. The reason fort hat is the decline in private sector investments in the sensitive political period.
CEMBUREAU 2nd Quarterly Economic ReportHopes for acceleration in economic recovery have resulted in some slowdown in real GDP growth rates in Q2 2015. Among the major economies, Germany marginally accelerated, France remained stagnant, Italy lost some ground. Outside the euro area, economic growth in the UK continued to outperform that of major euro area economies (+0.7%), whilst the highest quarter-on-quarter GDP growth among the whole EU was recorded in Poland (+0.9%).
Several external conditions continued to be supportive of the EU economy and industry. Oil prices continued to decline, i.e. down to six-year record low of USD 44 per barrel (-58% since June 2014). Likewise, it is experienced a decline in other commodity prices. The USD/EUR exchange rate has continued to fluctuate at around 1.12 (down from 1.36 in June 2014).
The seasonally-adjusted unemployment rate in the EU in July 2015 was 9.5% (10.9% in the euro area), i.e. down by 0.3% since January, ranging from 4.7% in Germany to 22.2% in Spain
In addition, there are concerns of weak external demand over the forthcoming Q3 due to a slowdown in emerging economies.
China, in particular, which has been one of the major engines of global GDP growth over the past decade: three-step devaluation of the Yuan by 3.5% in order to boost exports, repeated falls in the Shanghai stock market – for a fall of 40% from the peak – and lower-than-expected GDP growth in Q2 2015 which will result in a slowdown in annual GDP growth (6.8% in 2015 after 7.4% in 2014). However, there is consensus amongst most economists that the impact of the Chinese slowdown should not lead to any global recession.
Business and consumer confidence indicators have fallen slightly in Q2 but have remained steadily above 2014 levels since January 2015.
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 11746
Sanayi üretimi AB’de durgundur. Almanya’da yavaş bir büyüme varken, Fransa’da sert düşüş yaşanmıştır. İtalya ve İspanya’da ise düşük olmasına rağmen iyileşme devam etmektedir. 2014 yılının ilk çeyreğinden bu yana en yüksek seviyesine ulaşan sanayi üretimi, % 1,6 oranı ile artış eğilimi devam ettirmiştir.
2015 yılı ikinci çeyreğinde çimento üretim endeksi, art arda iki çeyreklik düşüş sonrası iyileşme belirtileri göstermiş ve düşük büyüme ile % 0,2 yükselmiştir. 2007 yılı 1. çeyreğinde yaşanan rekor seviyeden sonra bugün %50,7’lik gerileme yaşayan endeks, yıllık bazda 2015 yılı birinci çeyreğinde %6,2’lik düşüş yaşamış, ve 2. çeyrekte bu düşüş %0,5 seviyelerine gerilemiştir.
Orta Vadeli Program (2016-2018)11 Ekim 2015 tarihinde açıklanan “Orta Vadeli Program (2016-2018)”dan hazırlanan özet bilgiler aşağıda sunulmuştur.
Giriş
Küresel ekonomide ABD ve bazı AB ülkelerinin öncülüğünü yaptığı nispi bir canlanma süreci gözlen-mektedir. ABD ekonomisindeki canlanmayla birlikte ABD Merkez Bankasının (FED) 2015 yılının son çeyreğinden itibaren başlamak üzere aşamalı olarak sınırlı da olsa faiz artırımına gitmesi beklenmektedir. Diğer taraftan, Çin ekonomisindeki yavaşlama, bankacılık ve kredi piyasasındaki sorunların yakın çevresi ve dünya ekonomisine yayılma riski söz konusudur. AB ekonomisinde ise büyüme beklenenin oldukça gerisinde kalmakta, işsizlik ve kamu borcu sorunları gündemdeki yerlerini korumaktadır. Bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akımlarının yavaşlayacağı yönündeki beklentileri güçlendirmektedir.
Türkiye’de ise iç siyasi gelişmeler ve yakın coğrafyada artan jeopolitik ve ekonomik riskler belirsizliği artırmakta ve ekonomik aktiviteyi yavaşlatmaktadır. OVP’nin makroekonomik çerçevesi, yurt içi ve yurt dışı siyasi ve ekonomik gelişmeler, oluşan riskler ve beklentiler dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Plan kapsamında, cari açığı aşağı çekmeye, ekonominin istihdam ve verimlilik seviyesini, rekabet gücünü artırmaya, kamu maliyesini güçlendirmeye ve mali disiplinin kalitesini artırmaya yönelik eylemler öncelikle ele alınacak ve bu eylemlerin gerektirdiği yasal düzenlemelere özel önem verilecektir.
Dünya Ekonomisi
2015 yılında dünya büyümesinde önemli bir artış beklenmemesinde; başta Çin olmak üzere birçok gelişmekte
Industrial production was stagnant in the EU, with moderate but continued growth in Germany, sharp falls in France, a recovery in Italy and Spain (more pronounced in the latter) but still remaining at very low levels in historical terms. The upward trend continued and reached +1.6%, the highest since Q1 2014.
The cement manufacturing index showed signs of recovery after two consecutive quarterly falls but only rose by a meagre +0.2%. This translated into another fall year-on-year, i.e. by -0.5% - albeit much lower than the drop of- 6.2% recorded in Q1 2015 - remaining rather low in historical terms as the index has fallen by -50.7% since its all-time peak in Q1 2007.
Mid-Term Program (2016-2018)The summary information prepared from the “Mid Term Program (2016-2018)” announced on October 11, 2015, is provided below
Introduction
In the global economy, a relative process of reanimation led by the USA and some EU countries is observed. It is expected that along with the recovery in US economy, the US Central Bank (FED) will apply gradual increase in interests, tough limited, to start as of the last quarter of 2015. On the other hand, there is the risk of expansion of the slowdown in the Chinese economy as well as the problems in the banking and credit markets along the economy of the world. In the EU economy, the growth remains far beyond what is expected and unemployment and public debt issues are maintaining their places on the agenda. Such developments strengthen the expectations for the slowdown of the funds regarding the emerging economies in the forthcoming period.
In Turkey, domestic political developments and the geopolitical and economic risks growing in the nearby geography are increasing the uncertainty and slowing the economic activity. The macroeconomic frame of the MTP was prepared by the domestic and abroad political and economic developments and risks taking place into account.
Within the scope of the plan, activities regarding declining the current deficit, increasing the employment and efficiency level of the economy as well as the competitive power, reinforcing the public costs, and increasing the financial discipline quality will be handled primarily and special importance will be attached to the legal arrangements required by such activities.
World Economy
In the fact that no significant increase is expected in the growth of the world economy in 2015, slowdown of many
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 117 47
olan ekonominin yavaşlaması, yılın ilk yarısında ABD’nin bazı temel ekonomik göstergelerindeki bozulmalar ve artan jeopolitik riskler etkili olmuştur. 2014 yılı ortalarından itibaren düşük seyreden petrol ve emtia fiyatları gelişmiş ekonomilerin büyümelerini desteklerken emtia ihracatçısı ülkelerin büyümelerini yavaşlatmıştır.· Ekim ayında yüzde 3,1’e indirilen dünya büyümesinin 2016 yılında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde beklenen ivmelenme sonucunda yüzde 3,6 olması beklenmektedir1.
Gelişmiş ekonomilerin 2015 yılı büyüme tahmini yüzde 2,4’ten yüzde 2,0’ye, 2016 yılı büyümesi ise yüzde 2,4’ten yüzde 2,2’ye indirilmiştir.
ABD ekonomisinde, 2015 yılı büyüme tahmini yüzde 3,1’den yüzde 2,6’ya indirilmiştir. ABD ekonomisinin 2016 yılında yüzde 2,8 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir.
Avro Bölgesinin en büyük ekonomisi olan Almanya’da aktivitenin güçlü seyretmesine ek olarak sorunlu Avro Bölgesi ülkelerinden İspanya ve Portekiz’in de toparlanmaya devam etmesi, Avro Bölgesine yönelik ılımlı büyüme beklentilerini artırmıştır. Avro Bölgesinin 2015 yılında yüzde 1,5 oranında, 2016 yılında yüzde 1,6 oranında büyüyeceği öngörülmektedir.
Küresel büyümeye uzun süredir önemli katkı veren Çin’de büyümenin 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla yüzde 6,8 ve yüzde 6,3’e gerileyeceği tahmin edilmektedir. Bu gelişmeler çerçevesinde gelişmekte olan ekonomilerin büyüme tahminleri IMF tarafından 2015 yılı için yüzde 4,3’den yüzde 4’e, 2016 yılı için ise yüzde 4,7’den yüzde 4,5’e revize edilmiştir.
Dünya ticaret hacminin, 2015 yılında gelişmiş ekonomilerdeki toparlanma ve ivmelenen toplam talep sayesinde bir miktar artması, ancak gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaşlama nedeniyle artışın sınırlı kalması beklenmektedir. 2015 ve 2016 yıllarında dünya ticaret hacmi artışının sırasıyla yüzde 3,2 ve yüzde 4,1 olması beklenmektedir.
Küresel ekonomi 2008 krizinden bu yana toparlanma eğilimindedir. Ancak bu toparlanma ülkeler arasında farklılaşmakta, ılımlı ve dengesiz bir yapıda devam etmektedir. Fed’in faiz artışına yaklaşması, Çin ekonomisinin yavaşlaması, emtia fiyatlarındaki düşüş, artan finansal dalgalanmalar, azalan küresel talep, zayıf sermaye girişleri ve zayıflayan gelişmekte olan ülke paraları özellikle gelişmekte olan ekonomiler için aşağı yönlü riskleri artırmaktadır. Artan jeopolitik riskler ile birlikte bu gelişmeler önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme beklentilerini sınırlandırmaktadır.
1 Dünya ekonomisine ilişkin veriler Uluslararası Para Fonu (IMF) tara-fından 2015 yılı Nisan ve Ekim ayında açıklanan tahminlerdir.
emerging economies, particularly China, discrepancies in some basic economic indicators of US in the first of the year, and growing geopolitical risks were effective. While the low-progressing oil and commodity prices started to support the growths of the developed economies, the growths of the countries exporting commodities slowed down as of the middle of 2014. It is expected that the world’s growth that was drawn back to 3,1 in October will be 3,6 as a result of the acceleration in both the developed and the developing economies in 20161.
The 2015 growth estimation of the developed economies was decreased from 2,4 percent to 2,0 and 2016 growth from 2,4 percent to 2,2 percent.
In the US economy, 2015 growth estimation was decreased from 3,1 to 2,6 percent. It is expected that the US economy will grow by 2,8 percent in 2016.
Continuation of the recovery of Spain and Portugal, two of the problematic Euro Zone countries, in addition to the strong carry-over of the activities in Germany, the strongest economy of the Euro Zone, has increased the moderate growth expectations for the Euro Zone. Foresight is that the Euro Zone will grow by 1,5 percent in 2015 and 1,6 percent in 2016.
In China, that has been providing contributions to global growth for a long time, the growth is expected to reduce in 2015 and 2016 to respectively 6,8 percent and 6,3 percent. In the frame of such developments, the growth estimations of the emerging economies were revised by IMF for 2015 from 4,3 percent to 4 percent, for 2016, from 4,7 percent to 4,5 percent.
It is expected that the world trade volume will increase by a little amount thanks to the total demand recovered and accelerated in the developed economies in 2015 but such increase will be limited because of the slowdown in the emerging economies. In 2015 and 2016, the increase in the world trade volume envisaged to be respectively 3,2 percent and 4,1 percent.
Global economy tends to recover since the 2008 crisis. However, such recovery differs among the countries and continues in a moderate and unbalanced structure. Approach of the FED to interest rate increase, the slowdown of the Chinese economy, the drop in the commodity prices, growing financial fluctuations, reducing global demand, weak capital accesses, and weakening moneys of the developing countries increase the downstream risks particularly for the emerging economies. With the increasing geopolitical risks, such developments are restricting the global growth expectations for the forthcoming period.
1 Data regarding the world economy is the foresights announced in April and October of 2015 by the International Monetary Fund (IMF).
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 11748
Türkiye Ekonomisi
2015 yılının üçüncü çeyreğinde bitkisel üretimde artış eğiliminin devam etmesi, sanayi üretiminin ise takvim etkisi nedeniyle özellikle son çeyrekte ivme kazanması beklenmektedir. Yurt içi talep kaynaklı büyümenin yılın ikinci yarısında da sürmesi, dış talebin ise büyümeye olumsuz yönde katkısının devam edeceği öngörülmektedir. Bu gelişmeler ve beklentiler altında 2015 yılında GSYH’nın yüzde 3 oranında artacağı tahmin edilmektedir.
2015 yılında GSYH’ya oran olarak, özel kesim tasarruflarının ve yatırımlarının azalması; kamu kesiminde ise tasarrufların ve yatırımların artması beklenmektedir. Yüksek ve sürdürülebilir büyüme ve bunun sağlıklı finansmanı açısından özel tasarrufların artması önem arz etmektedir.
Küresel talebin belirsizliğini devam ettirmesi, AB ekonomilerinde yavaş toparlanma, yakın coğrafyadaki siyasi ve ekonomik gelişmeler, euro/dolar paritesindeki aşağı yönlü hareket ve petrol fiyatlarındaki düşmenin gelir etkisi göz önüne alındığında 2015 yılı ihracatının 143 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Ekonomik aktivitede ılımlı bir politika devam etmesi, enerji ve emtia fiyatlarındaki gerileme ve döviz kurundaki gelişmelere bağlı olarak 2015 yılında ithalattaki gerilemenin artması ve 208,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak cari açığın GSYH’ya oranının yüzde 5,2 seviyesine düşmesi öngörülmektedir.
TÜFE yıllık artış oranı 2015 yılı Eylül ayı itibarıyla yüzde 7,9 olarak gerçekleşmiştir. Yılın geri kalanında özellikle gıda fiyatlarında beklenen düzeltme hareketiyle birlikte TÜFE yıllık artış oranının gerilemesi ve yılsonunda yüzde 7,6 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.
Temel Amaç
OVP’nin temel amacı; makroekonomik istikrarın korunduğu, cari açığın ve enflasyonun aşamalı olarak düşürüldüğü bir ortamda yapısal reformlar yoluyla büyümeyi artırmak ve daha kapsayıcı hale getirmektir. Program döneminde, yurt içi tasarrufları artırmak, özel yatırımlar kaynaklı bir büyüme yapısını özendirmek, ekonominin rekabet gücünü, verimlilik düzeyini yükseltmek temel önceliklerimizdir.
2016 yılında; siyasi belirsizliklerin azalması ve gelirler politikası ile yurt içi talepte beklenen canlanma büyümeyi destekleyecektir. Büyüme, özellikle rekabet gücümüzü artıracak dış ticarete konu olan mallar üreten sektörlere ağırlık veren yatırımlar kaynaklı olacaktır. Cari açığı azaltmak ve enflasyonu düşürmek amaçları çerçevesinde harcanabilir gelir artışının altında seyreden
Turkey’s Economy
It is expected that in the third quarter of 2015, the tendency of increasing in the vegetal production will continue and industrial production will accelerate especially in the last quarter because of the calendar effect. Estimation is that the growth resulting from the domestic demand will continue in the second half of the year and that the negative contribution of foreign demand to growth will continue. In view of such developments and expectations, GDP is envisaged to grow by 3 percent in 2015.
In 2015, pro rata GDP, private sector savings and investments are expected to decrease and savings and investments of the public sector to increase. Increase of the private savings is important in terms of high-level and sustainable growth and its wealth financing.
When the effect on the continuation of the uncertainty of the global demand, slow recovery in the EU economies, political and economic developments in the nearby geography, downward movement in the euro/dollar parity, and the drop in the oil prices, on the incomes, are taken into account, 2015 export is expected to take place at the level of 143 billion dollars. Depending on following a moderate path within the economic activity, reduction in the energy and commodity prices and on the developments in the foreign currencies, the decline in the import is expected to increase and to take place at the level of 208,4 billion dollars in 2015. In line with such developments, proportion of current deficit to GDP is envisaged to drop to the level of 5,2 percent.
The CPI annual increase rate took place as 7,9 percent as of September in 2015. In the remaining period of the year, especially with the correction movement expected in the food prices, CPI annual increase rate is envisaged to decline and become 7,6 percent in the yearend.
Basic ObjectiveThe basic objective of the MTP is to increase the growth and render it more comprehensive through reforms in an environment where the macroeconomic stability is protected, current deficit, and inflation will be gradually reduced. Our primary priorities are that within the period of the Program, the domestic savings will increase, a growth structure stemming from private investments will be encouraged, and the competitive power and efficiency level of the economy will be increased.
In 2016, reduction of the political uncertainties and reanimation expected in the domestic demand through the revenues policy will support the growth. Growth will result from the investments attaching weight to the sectors producing goods subject to foreign trade that will particularly increase our competitive power. A domestic consumption structure that progresses below the disposable income increase is being contemplated within the framework of the
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 117 49
bir yurt içi tüketim yapısı tasarlanmaktadır. Enflasyon ve cari açıkla mücadelede maliye, para politikaları, makro ihtiyati tedbirler, yapısal reformlar, ihracat ve döviz kazandırıcı faaliyetlerin desteklenmesi temel politika araçları olacaktır.
Bu çerçevede; yurt içi üretim ve ihracatın ithalata olan bağımlılığının azaltılması, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, mali piyasalarda ürün ve hizmet çeşitliliği ile derinliğin artırılması, kamu gelirlerinin kalitesinin artırılması ve kamu harcamalarının rasyonelleştirilmesi, işgücü becerisi ve üretkenliğinin artırılması, istihdam piyasasının daha esnek hale getirilmesi, hukuki düzenlemelerin öngörülebilirliğinin artırılması, fikri mülkiyet haklarının iyileştirilmesi, enerji verimliliğinin geliştirilmesi, kayıt dışılıkla mücadele edilmesi, devlet yardımlarında etkinliğin artırılması, iyi yönetişim, yerel yönetimler ve bölgesel gelişme alanlarında başlatılan yapısal dönüşüm ve reformların tamamlanması önem arz etmektedir.
Program Dönemi Hedef ve Politikalar
Programın makroekonomik çerçevesi oluşturulurken; dönem içerisinde, iç siyasi belirsizliğin azalacağı, küresel büyümenin tedrici olarak artacağı, ticaret ortaklarımızın ılımlı büyüyeceği, finansal piyasalardaki dalgalanmaların ve jeopolitik risklerin azalacağı, Fed’in beklenen faiz artırım kararının ekonomimiz üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağı, büyümenin finansmanında yurt içi tasarruflarla birlikte yabancı sermaye girişinin belirli bir katkıyı sağlayacağı, dış ticaret hadlerimizde göreli bir iyileşme olacağı varsayılmıştır.
Program döneminde yıllık ortalamada reel olarak ihracatın yüzde 9, ithalatın ise yüzde 7,9 oranında artacağı tahmin edilmektedir.
2016 yılında 150 milyar dolar olması beklenen ihracatın dönem sonunda 192,5 milyar dolara, 216,3 milyar dolar olması beklenen ithalatın dönem sonunda 265,6 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Program döneminde ihracatın ve yurt içi üretimin ithalata olan bağımlılığının azaltılmasına ve özellikle hizmet gelirlerinin artırılmasına yönelik politika önceliklerinin katkısıyla, 2016 yılında cari açığın milli gelire oranının yüzde 4,9 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Söz konusu oranın, uyumlu para, maliye ve gelirler politikaları ile yapısal reformların orta vadede etkisinin görülmesi sonucunda dönem sonunda yüzde 4,4 seviyesine gerilemesi beklenmektedir.
Petrol fiyatlarının yatay hareket edeceği varsayılmış ve döviz kurlarındaki gelişmelere bağlı olarak enerji ithalatının 2016 yılında 39,2 milyar dolar olacağı ve dönem sonunda 48,6 milyar dolar seviyesine yükseleceği tahmin edilmiştir.
objectives of reducing the current deficit and inflation. In the fight against inflation and current deficit, finance, money policies, macro precautions, structural reforms, support of export and foreign currency generating activities will be the basic policy instruments.
In this frame, it is important to reduce the dependency of imports on domestic production and export, improvement of the business and investment environment, increase of the product and service diversity and depth on the financial markets, augment the quality of the public revenues and rationalize the public expenditures, enhance the workforce skill and competence, render the employment market more flexible, increase the predictability of the legal arrangements, improvement of the intellectual property rights, development of the energy efficiency, fight against the unrecorded activities, increase efficiency through governmental subsidies, and complete the structural development and reforms initiated through good governance, local governments, and regional development.
Program Period Goals and Policies When forming the macroeconomic frame of the program, it was assumed that the domestic political uncertainty will decrease, global growth will increase gradually, our commercial partners will grow moderately, the fluctuations and geopolitical risks on the financial markets will drop, impact of the FED’s expected interest increase decision on our economy will remain limited, foreign capital entry will provide a particular amount of contribution along with the domestic savings in financing the growth, and a relative recovery will take place in our exports within the period.
It is predicted that within the program period, export will increase by 9 percent and import by 7,9 percent on a real basis and in annual averages.
It is also predicted that the exports expected to be 150 billion dollars in 2016 will reach 192,5 billion dollars at the end of the period and imports expected to be 216,3 billion dollars in 2016 to reach 265,6 billion dollars at the end of the period.
With the contribution of the policy priorities for reduction of the dependency of export and domestic production on the import and especially for the increase of the service revenues within the Program period, ratio of the current deficit to the national income is expected to take place as 4,9 percent in 2016. Such ratio is expected to reduce to the level of 4,4 percent at the end of the period and as a result of the obtainment of the midterm impact of the structural reforms through the compatible money, finance, and revenues policies.
It was assumed that the oil prices will progress horizontally and it was envisaged that the energy imports would be 39,2 billion dollars in 2016 and increase to the level of 48,6 billion dollars at the end of the period depending on the developments in the foreign currencies.
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 11750
Büyüme
Yüksek ve istikrarlı büyümeye yönelik temel strateji, özel sektör öncülüğünde dışa açık, rekabetçi ve yenilikçi bir üretim yapısının geliştirilmesidir. Makroekonomik istikrarın güçlendirilerek korunması amacıyla para, finansal sektör, maliye ve gelirler politikaları eşgüdüm içerisinde yürütülmeye devam edilecektir.
Yurt içi kaynakların artırılması, kaynakların daha üretken alanlara yönlendirilmesi ve özel sektör imalat sanayii yatırımlarının artırılması, imalat sanayiinin GSYH içindeki payının yükseltilmesi ve işgücü verimliliğinin artırılması büyümenin sürdürülebilirliği ve ekonominin küresel rekabetteki konumunun güçlendirilmesi açısından önem arz etmektedir. Program döneminde özel yatırımların büyümenin temel kaynağı olması hedeflenmektedir. Özel harcanabilir gelire göre özel tüketimde kontrollü bir artış hedef alınmaktadır.
İmalat sanayii başta olmak üzere yeni yatırımların gerçekleştirilmesi, ihracatın artırılması ve teknolojik gelişme için mevcut teşvik politikaları etkin şekilde uygulanacak, ihtiyaçlara göre yatırım teşvik sistemi gözden geçirilecektir.
Yatırımcılara uygun nitelikte yatırım yeri tahsisi yapabilmek için yeterli arsa üretimi sağlanması amacıyla, hazine arazileri başta olmak üzere yatırıma elverişli arazilerin envanteri çıkarılacak ve tahsis süreçleri etkinleştirilecektir.
Kentsel dönüşümde katma değer yaratan sektörlerin, yaratıcı endüstrilerin, yüksek teknolojili, çevreye duyarlı yenilikçi üretimin ve enerji verimliliğinin desteklenmesine önem verilecektir.
Kamu Yatırım Politikası
Kamu yatırımlarının büyümeye, özel kesim yatırımlarını desteklemeye, bölgelerin gelişme potansiyellerini harekete geçirmeye, istihdamı ve ülke refahını artırmaya katkısının azami seviyeye çıkarılması temel amaçtır.
Kamu ve özel kesim yatırımları birbirlerini tamamlayacak şekilde bütüncül bir bakış açısıyla ele alınacak, kamu yatırımları, özel sektörün üretken faaliyetlerini destekleyecek nitelikteki ekonomik ve sosyal altyapı alanlarına yönlendirilecektir.
Kamu yatırımlarında, KÖİ modeliyle yürütülenler dâhil eğitim, sağlık, içme suyu ve kanalizasyon, sulama, bilim-teknoloji, bilişim ve başta demiryolu, liman, lojistik merkezleri olmak üzere ulaştırma sektörlerine öncelik verilecektir.
Kamu yatırım projeleri önceliklendirilerek kısa sürede tamamlanacak projelere odaklanılacak, mevcut sermaye stokundan daha etkin yararlanmak amacıyla idame
GrowthBasic strategy for a high-level and stable growth is the development of a production structure that is open to foreign involvement and that is competitive and innovative under the leadership of the private sector. Execution of the policies of money, financial sector, finance, and revenues and expenditures, will continue in cooperation.
Increase of the domestic resources is important in terms of conveying the resources toward more efficient areas and increase of the private sector manufacture industry investments, augmentation of the share of the manufacture industry within the GDP and the productivity of workforce, sustainability of growth, and reinforcement of the economy within global competition. Objective is that private investments will be the fundamental source of growth within the Program period. Target has been set to a controlled increase in the private consumption as per private disposable income.
For the realization of new investments, particularly the manufacture industry, increase of exportation, technological development, and the current incentive policies will be implemented in an effective manner, and the investment incentive system will be revised according to the requirements.
For providing the production of the sufficient lots in order to allocate the investment areas in the manner that it will be suitable for the investors, the inventories of the lands that are suitable for investment, particularly the lands of the state, will be created, and the processes of allocation will be enabled.
In the urban transformation, importance will be attached to the support of the sectors creating added value, creative industries, and production and energy efficiency that are with high technology and environmental sensitivity and that are innovative.
Public Investment PolicyBasic goal is to increase the public investments, support the private sector investments, mobilize the development potential of the regions, increase the employment and country welfare, and maximize its contribution.
Public and private sector investments will be handled through a holistic view and in the manner that they will complete each other and public investments will be directed to the economic and social infrastructure areas that have the nature to productive activities of the private sector.
In the public investments, priority will be given to education, health, freshwater and sewage, irrigation, science-technology, informatics as well as the transportation sectors, particularly railroads, ports, and logistics hubs, including those that are implemented through the PPP
Public investment projects will be prioritized and the projects that will be implemented in a short period will be focused on, supply-renovation, repair-maintenance, and rehabilitation
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 117 51
yenileme, bakım-onarım ve rehabilitasyon harcamalarına ağırlık verilecektir.
GAP, DAP, KOP ve DOKAP bölgelerinde eylem planları kapsamında özel sektör yatırımlarını destekleyecek ekonomik ve sosyal altyapı ile beşeri kaynakların geliştirilmesine yönelik projelerin gerçekleştirilmesine devam edilecektir.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Özelleştirme
Yurt içi ve yurt dışında petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine devam edilecek, linyit kömürü ve jeotermal gibi yerli kaynakların arama ve üretim faaliyetleri azami seviyeye çıkarılacaktır. Fayda-maliyet dengesi gözetilerek kaya gazı ve diğer yeni teknolojilere yönelik araştırma faaliyetleri yürütülecektir.
TCDD’nin yeniden yapılandırılması tamamlanacak, demiryolu yük ve yolcu taşımacılığı özel demiryolu işletmelerine açılacaktır. TCDD’nin kamu üzerindeki mali yükü sürdürülebilir bir seviyeye çekilecektir.
Özelleştirme uygulamaları, makroekonomik politikalar ve uzun vadeli sektörel öncelikler çerçevesinde belirlenmiş bir programa dayalı olarak sürdürülecektir. Özelleştirme uygulamalarında halka arz yönteminin kullanılmasına ağırlık verilecektir.
Ödemeler Dengesi
Enerjide dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik olarak maden, enerji hammaddeleri, yerli enerji üretim ekipmanları, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji yatırımları için ayrılan kaynaklar önemli oranda artırılacaktır. Ülkemizde üretimi mümkün olmayan stratejik hammadde ve girdilerle rezervi kısıtlı olan doğal kaynakların yurt dışından uygun maliyetlerle tedarikini sağlamak adına ülkemizdeki yerleşik sanayicilerin yurtdışında yapacakları yatırımlar desteklenecektir.
İhracata yönelik üretim yapan firmaların üretim kapasitelerinin yükseltilmesine yönelik orta-uzun vadeli yatırım ve işletme sermayesi ihtiyaçları finanse edilecektir. Gümrük işlemlerinde ihracatçıların maliyetini azaltıcı tedbirler alınmasına devam edilecektir.
İhracat hedeflerine ulaşılmasına katkı sağlamak amacıyla büyük ölçekli liman kapasitesi oluşturulacak, limanların demiryolu ve karayolu bağlantıları tamamlanacaktır. Önemli üretim ve tüketim bölgelerinde bölgesel ve küresel ihtiyaçlara cevap verebilecek, ülkemizin ana ihracat sektörlerinin rekabet gücünü destekleyecek lojistik merkezler oluşturulacaktır.
Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde kaliteyi artıran ve yapı malzemelerinin ihracat potansiyelini yükselten faaliyetler
expenditures will be prioritized to make use of the current capital stock in a more efficient manner.
In the GAP, DAP, KOP, and DOKAP regions, implementation of the projects for the development of the economic and social infrastructure and humanitarian resources that will support the private sector investments within the scope of the action plans will continue.
Public Economic Enterprises and Privatization
Domestic and abroad oil and natural gas research activities will continue and the research and generation activities of the domestic resources like lignite coal and geothermal will be maximized. Benefit-cost ratio will be taken into account and the research activities regarding rock gas and other new technologies will be carried out.
Restructuring of TCDD will be completed and the railroad cargo and passenger transportation will be opened to the private railroad enterprises. TCDD’s financial burden on the public will be drawn at a sustainable level.
Privatization applications will be continued on the basis of a program designated within the framework of the long-term sector-based priorities as well as macroeconomic policies. In the privatization applications, use of public offering method will be increased.
Payment Balance
The resources, allocated for reducing the foreign-source dependency in the field of energy, regarding mine and energy raw materials, domestic energy generation equipments, and renewable energy and nuclear energy, will be increased to a significant extend. For the purpose of procuring the natural resources that are not possibly produced in our country and whose reserve is restricted through strategic raw materials and inputs from abroad in affordable costs, the investments to be made abroad by the industrialists situated in our country will be supported.
Mid-long term investment and enterprise capital requirements for the increase of the production capacities of the firms that manufacture for exportation purposes will be financed. In the customs clearances, exporters’ taking of cost-reducing precautions will continue.
A large-scale port capacity will be created for contributing to the export targets and the railway and land connections of the ports will be completed. Logistics hubs that can fulfill the regional and global requirements and that will support the competitive power of the main export sectors of our country will be created in the significant production and consumption regions.
In the foreign construction services, the activities that increase quality and the export potential of the building materials will
sektörden ekonomik haberler economic news from the sector
ÇBDCCW 11752
desteklenecek, yurt dışında yüksek nitelikli ve bilgi yoğun projelere ağırlık verilmesiyle yurt dışı müteahhitlik hizmet gelirlerinin artırılması sağlanacaktır. Ülkemiz yatırımcılarının yurt dışında haklarının teminat altına alınması ve korunması sağlanacaktır.
İstihdam Politikaları
İş sağlığı ve güvenliği alanında denetimlerin daha etkin yürütülmesi sağlanacak ve başta yüksek riskli sektörlerde olmak üzere çalışma hayatında güvenlik kültürünün yaygınlaştırılması yönünde yürütülen faaliyetlerin artarak devam etmesi sağlanacaktır.
Sosyal taraflarla diyalog içerisinde tüm işçilerin erişilebilirliğini güvence altına alan ve bireysel hesaba dayanan bir kıdem tazminatı sistemi geliştirilecektir.
be supported and the revenues of the abroad construction services will be ensured to be increased by means of prioritizing the projects with high quality and information-intensity. It will be ensured that international rights of the investors of our country will be guaranteed and protected.
Employment Policies
It will be ensured that the inspections in the field of health and safety at work will be conducted in a more efficient manner and that the activities carried out for the popularization of the safety culture in the world of work specifically in the risky sectors will continue increasingly.
A seniority pay system that assures the access of all workers and that is based on personal accounts will be developed within a dialogue with the social parties.
Ek Tablo 1: Temel Ekonomik BüyüklüklerAnnex Table 1: Basic Economic Sizes
2014 2015 (1) 2016 (2) 2017 (2) 2018 (2)GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla)/GDP (Billion TL, in Current Prices) 1.747 1.928 2.141 2.376 2.640
GSYH (SAGP, Milyar Dolar) (3)/GDP (PPP, Billion Dollars) (3) 1.460 1.516 1.596 1.697 1.818
SAGP’ne Göre Kişi Başına Gelir (GSYH, Dolar) (3)/Per Capita Income as per PPP (GDP, Dollars) (3) 19.054 19.506 20.313 21.377 22.680
GSYH Büyümesi (4)/GDP Growth (4) 2,9 3 4 4,5 5
Toplam Yurtiçi Tasarruf I GSYH/Total Domestic Savings I GDP 15 14,6 16,1 16,6 17,2
İşsizlik Oranı (%)/Unemployment Ratio (%) 9,9 10,5 10,3 10,2 9,9
İhracat (FOB) (Milyar Dolar)/Export (FOB) (Billion Dollars) 157,6 143 150 170 192,5
İthalat (CIF) (Milyar Dolar)/Import (CIF) (Billion Dollars) 242,2 208,4 216,3 239,6 265,6
Ham Petrol Fiyatı - Brent (Dolar/Varil)/Raw Oil Price - Brent (Dollars/Barrel) 97,5 54,3 57,6 58,3 58,1
Dış Ticaret Dengesi (Milyar Dolar)/Foreign Trade Balance (Billion Dollars) -84,6 -65,4 -66,3 -69,6 -73,1
Cari işlemler Dengesi (Milyar Dolar)/Current Transactions Balance (Billion Dollars) -46,5 -36,7 -34 -34,4 -35,2
Cari İşlemler Dengesi / GSYH (%) (5)/Current Transactions Balance / GDP (%) (5) -5,8 -5,2 -4,9 -4,7 -4,4
TÜFE Yıl Sonu % Değişme (6)/CPI Yearend % Change(6) 8,2 7,6 6,5 5,5 5
Not:(1) Gerçekleşme tahmini Prediction for realization
(2) Program Program
(3) 2015 yılında, Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişmekte olan ülkelerin döviz kurlarında yüksek boyutta dalgalanmalar meydana gelmiştir. Bu konjonktürde ülkelerin mukayeseli refah seviyesini daha doğru yansıtması ve refah düzeyindeki eğilimi daha sağlıklı göstermesi nedeniyle bu tabloda Satın Alma Gücü Paritesine (SAGP) göre hesaplanmış GSYH ve kişi başına gelire yer verilmiştir
In 2015, high-level of fluctuations took place in the foreign currency rates of the developing countries that include Turkey. In this conjecture, GDP and per capita income calculated as per Purchase Power Parity (PPP) were included in this table as they reflect the comparative welfare level of the countries more accurately and as they show the tendency in the welfare levels more healthily,
(4) Sabit fiyatlarla yüzde değişimi göstermektedir Percentage change is shown in fixed prices,
(5) Toplam tasarruf-yatırım farkı ile cari açık arasındaki fark, milli gelir hesaplamalarında ihracat ve ithalat ağırlıklı döviz kuru kullanılmasından kaynaklanmaktadır
The difference between the difference of the total savings-investment and the current deficit stems from the foreign currency with the weight of export and import in the national income explanations,
(6) 2015- 2018 dönemi rakamları Kalkınma Bakanlığı tahminidir. 2015- 2018 period figures are the estimation of the Ministry of Development.
çimento sektör haberleri news from cement sector
ÇBDCCW 117 53
Batıçim Betonu BöldüBatıçim Divided its Ready Mixed Concrete Enterprise
Batıçim, Hazır Beton İşletmesinin daha verimli ve etkin faaliyeti için çimento işletmesi bünyesinden çıkararak ayrı bir şirket olarak yoluna devam etme kararı aldı.
Şirket tarafından yapılan açıklamada 31 Ağustos 2015 tarihi itibarı ile alınan kararda Hazır Beton İşletmesinin daha verimli ve etkin faaliyeti sürdürülebilmesi, ekonomik performansını, finansal tablolarını ve sonuçlarını kendi iktisadi bütünlüğü içinde takip edebilmenin yönetsel açıdan ve günümüz modern işletme koşullarına daha uygun olması nedeniyle ayrı bir şirket şeklinde faaliyet göstereceği vurgulandı.
Batıçim has passed a resolution that it will exclude its Ready Mixed Concrete Enterprise from the structure of Cement Enterprise to continue as a separate company for more efficient and productive production.
In the statement made by the company it was stated that as of 31st of August 2015, the Ready Mixed Concrete Enterprise will continue as a separate company to carry on its operations in a more efficient and productive manner. Moreover, it will be more suitable managerially for the current operating conditions to keep track of its economic performance, financial charts, and results within its economical entirety, was highlighted.
Limak Holding, Mozambik ve Fildişi Sahiline iki ayrı çimento fabrikası kuruyor
Limak Holding is establishing two cement plants in Mozambique and the Republic of Cote D’ivoire
Limak Holding, Mozambik ve Fildişi Sahiline iki ayrı çimento fabrikası kuruyor. Toplamda 250 milyon doları geçmesi beklenen iki yatırım, öncelikle iç pazara hitap edecek. Sonrasında bölge ülkelerine ihracat hedefleniyor.
Fildişi Sahili’nde süren ve 55 milyon dolarlık yatırımla gerçekleşmesi planlanan “ Limak Afrika Çimento Tesisi” nin ardından Mozambik’in Başkenti Maputo’da yeni bir fabrika kurulması için çalışmalar sürüyor.
Başkent Maputo’daki çimento fabrikası yatırımıyla ülkenin yeni gelişen iç pazarında altyapıdan inşaata tüm alanları hedeflediklerini belirten Limak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Bacaksız, “Afrika yatırım için gözümüze kestirdiğimiz en önemli pazarlardan. Her sektörde gelişim atağında ve iç pazarın ve bölge ülkelerinin ihtiyacı sürekli artıyor” dedi.
İlk etapta 40 milyon dolarlık bir yatırımı başlattıklarını anlatan Bacaksız, “2016’nın ilk çeyreğinde üretimin başlanması hedefleniyor. Tesis, entegre çimento fabrikasına dönüşüme göre planlandı. Bu durumda ise 150 milyon dolar daha yatırım yapılacak” diye konuştu.
2 bin ton/gün üretim beklenen fabrika inşaatında 130 işçi çalışıyor.
Limak Holding is establishing two cement plants in Mozambique and The Republic of Cote D’ivoire. These investments that expected to exceed 250 million dollar in total take part initially in internal market. Exporting is aimed to countries in the region later on.
After The Limak Africa Cement Plant planned 55 million dollar budget and the plant which is established in The Republic of Cote D’ivoire, Limak Holding establish a new plant in Mozambique’s capital, Maputo.
Limak Holding Board Member Serdar Bacaksız stated that we are targeting all sectors infrastructure to construction in newly emerging domestic market of country with cement plant investment in Maputo and he added “Africa is one of the most important market for investment. Each sector is developing and the needs of domestic markets and countries in the region are continuously increasing.”
Bacaksız told that they started a 40 million dollar investment and he said “It is aimed to start production in the first quarter of 2016. Plant was planned suitable for transformation to integrated cement plant.İn the circumstances 150 million dollar to be made more investment.”
130 employee is working in construction of plant that is expected two thousand per day production.
çimento sektör haberleri news from cement sector
ÇBDCCW 11754
Bölgesel İstikrarsızlık ve Yüksek Navlun, Çimento ihracatını Olumsuz EtkilediRegional Instability and High Freight Charges Affected Cement Export Negatively
Bursa Çimento Genel Müdürü Mürsel Öztürk Dünya Gazetesine yaptığı açıklamada çevre ülkelerdeki istikrarsızlığın çimento ihracatını da olumsuz etkilediğini, 2009 yılında 17.5 milyon ton çimento ve klinker ihracatının, navlun maliyetlerdeki artışında etkileri ile 2014 yılında 10 milyon tona gerilediğini söyledi.
Öztürk, ülkede 100 milyon tonu aşan yüksek bir üretim kapasitesine ulaşıldığını, buna karşılık iç pazarda bugüne kadar en fazla 63 milyon tona kadar çıkılabildiğini, iç pazar ve ihracat dengesini kurabilmek için ülkedeki bazı yatırımcıların Türkiye’de ürettikleri klinkeri Batı Afrika’da kurdukları tesislerde öğüterek pazara girmeye çalıştıklarını vurguladı.
Öte yandan İran’ın da yüksek yatırımlarla çimento sektöründe önemli bir oyuncu olmaya başladığını vurgulayan Öztürk, “İran’ın kapasitesinin yakında Türkiye kapasitesini geçeceğini, özellikle Körfez ülkelerine yaptıkları ihracatla ciddi potansiyel yakaladıklarını, deniz yolu nedeniyle de avantajlı olduklarını, bu bakımdan ciddi bir oyuncu haline geldiğini belirtti.
Türkiye’nin çimento ihracatında dördüncü büyük ülke olduğuna işaret eden Öztürk, dünya da üretilen toplam 4.5 milyar ton çimentonun 2,2 milyar tonunu Çin’in, 300 milyon tonunu ise Hindistan’ın üretip kullandığını, Türkiye’nin ise dünyada dördüncü ihracatçısı olduğunu söyledi.
2014’te 71 milyon ton üretildiğini ifade eden Mürsel Öztürk, iç tüketimin de 63 milyon tona ulaştığını ancak 2015 yılı ilk 6 aylık değerlerde yaklaşık toplam üretimde yüzde 9 düşüş olduğunu, yıl sonunda geçen yıla göre yüzde 5’lik bir düşüş görülebileceğine vurgu yaptı.
Öztürk, yapılan çimento fabrikası yatırımlarında modernizasyona ağırlık verilmesi gerektiğini ve yeni yatırımların da bölgesel olarak planlanarak yapılması gerektiğini aktardı. Öztürk, Körfez Geçiş Köprüsü, Hızlı Tren Projesi gibi yapımı devam eden projelerin Bursa’yı İç Anadolu’nun ihracat kapısı haline getireceğini ifade etti.
Mürsel Öztürk, Bursa Cement General Manager, said in his statement to the Dünya Newsletter that the instability in the neighboring countries affected the cement export negatively as well, and the 17.5 million-ton cement and clinker export in 2009 declined to 10 million tons in 2014 also through the increase in the freight costs.
Öztürk pointed out that a high production capacity exceeding 100 million tons in the country has been attained while maximum 63 million tons had been achieved on the domestic market, and that some of the investors in the country try to penetrate into the market by means of grinding the clinkers that they have produced in Turkey, in the plants they have established in Western Africa, to be able to establish the domestic market-export balance.
On the other hand, Iran has started to be a significant actor in the cement sector through high amount of investments, Öztürk underlined, and said that Iran’s capacity would outshine that of Turkey soon. He added that they had caught significant potential through their exports particularly to the Gulf countries, that they are advantageous by means of sea transport as well, and that they had become a serious actor in this sense.
According to Öztürk, Turkey is fourth biggest country when it comes to cement exportation and 2,2 billion tons of the total 4.5 billion-ton cement produced in the world were being produced and utilized by China and 300 million tons by India.
Mürsel Öztürk stated that 71 million-ton cement was produced in 2014, that the domestic consumption reached 63 million tons but there had been approximately 9-percent decline taking place in total production in the initial 6-month values in 2015, and that there might be 5-percent decline at the yearend compared to the previous year.
Öztürk expressed that it is necessary to prioritize modernization in the cement plant investments made and new investments must be made through regional planning and that the projects whose implementations are ongoing, such as the Bay Crossing Bridge and High Speed Train, will make Bursa the export gate of Central Anatolia.
çimento sektör haberleri news from cement sector
ÇBDCCW 117 55
Çimsa’dan 1. Yapı Kimyasalları SemineriThe first Construction Chemicals Seminar from Çimsa
Türkiye çimento sektörünün önde gelen şirketlerinden Çimsa, yapı kimyasalları sektöründeki gelişmeleri paydaşlarıyla birlikte değerlendirmek üzere 10 Eylül 2015 tarihinde 1. Yapı Kimyasalları Semineri’ni düzenledi. Sakıp Sabancı Müzesi’nde geniş bir katılımla gerçekleşen seminerde, yapı kimyasalları sektöründeki gelişmeler ve uygulamalar konuşuldu.
Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı Hakan Gürdal ve Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay tarafından yapılan açılış konuşmalarında Sabancı Holding’in halen Türkiye’de yüzde 17’lik paya sahip olduğu, 50 yıla yakın bir süredir çimento sektöründe yatırım yapıldığı ve uzun vadeli büyüme planları bulunduğu, bu doğrultuda yenilikçi ürün ve yatırımlara imza atıldığı belirtildi.
Konuşmalarda, yapı kimyasalları sektöründe üretici, satış ve uygulayıcı olarak irili-ufaklı yaklaşık 500’e yakın firma bulunduğu ve sektörün üretim değerinin 2014 yılında 2,33 milyar TL’ye ulaşıldığının öngörüldüğü bilgisi paylaşıldı. Bu çerçevede İnşaat sektörü ve kentsel dönüşüm projeleri ile birlikte Yapı Kimyasallarının kullanıldığı alanlarda da talep ve pazarın büyüdüğü vurgulandı.
Çimsa’nın, sektörün yüksek katma değerli ürünlere geçmesinde Ar-Ge faaliyetleriyle sektöre rehberlik ettiği, “Mersin’de 2000 yılından bu yana faaliyet gösteren ve ‘inovasyon üssü’ olarak nitelendirilen Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezinde, katma değeri yüksek ve özel ihtiyaçlara yönelik özel ürünler geliştirildiği belirtildi.
Çimsa,one of the leading companies in Turkish cement sector, arranged the first construction chemicals seminar on September 10, 2015 for assesing the developments in construction chemicals sector with shareholders. Developments and executions in construction chemicals were discussed at the seminar held at the Sabancı Museum with board participation.
In opening speech Sabancı Holding Cement Group President Hakan Gürdal and Çimsa General Manager Nevra Özhatay stated that Sabancı Holding currently has a 17% share in Turkey. They have invested close to 50 years in the cement sector and have long-term growth plans and in this direction they succeed at innovator products and invesments.
It was highlighted in the speech, there are approximately 500 companies producing, selling and implementing, and the production value of the construction chemicals sector have reached to 2,33 billion TL in 2014. Within this scope demands and markets are growing in the construction sector and the sector used the construction chemicals and urban transformation projects.
It was stated that Çimsa has guided to passing of sector to high value-added products through the r&d activities. High added value special products for special needs have been developed in Cement Research and Application Centre qualified as “innovation base” and operating since 2000 in Mersin.
çimento sektör haberleri news from cement sector
ÇBDCCW 11756
Çimsa’dan Eskişehir’e 55 Milyon Dolarlık Dev YatırımA 55 million dollar investment from Çimsa to Eskisehir
Yurt içi ve yurt dışından önde gelen isimlerin de katıldığı seminerin önemli konuşmacıları arasında Katalunya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Jose Gomez Serrano, ODTÜ’den Prof. Dr. İ. Özgür Yaman, Gazi Üniversitesi’nden Doç.Dr.Mustafa Şahmaran , Ege Üniversitesi’nden Doç.Dr.Özge Andiç Çakır, Siegen Üniversitesi’nden Dr.Ret.Nat.Yılmaz Sakallı ve Prof. Dr. Reinhard Trettin yer aldı. Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki The Seed’de gerçekleşen sunumlarda, dünyada ve Avrupa’da yapı kimyasalları sektöre yön veren gelişmeler ve uygulamalar ele alındı.
Türkiye’nin önde gelen çimento ve yapı malzemeleri
üreticilerinden Çimsa, Eskişehir Fabrikası’nda beyaz
çimento yatırımına hazırlanıyor. Dünya beyaz çimento
pazarındaki lider üreticiler arasına adını yazdıran şirket, 55
milyon dolarlık yeni yatırım kararını açıkladı.
Çimsa, Afyon’da yılda 1,5 milyon ton klinker kapasiteli yeni
çimento fabrikası yatırımının ardından, 2015 yılının ikinci
büyük yatırımını açıkladı. Çimsa Eskişehir Fabrikası’nda
yapılacak, 55 milyon ABD doları bedele sahip yatırım için
çalışmalar 2015 yılının son çeyreğinde başlayacak.
Çimsa, gri çimentonun yanı sıra beyaz çimento ve kalsiyum
alüminat çimentosu gibi özel ürünlerle de inovasyon
konusunda Türkiye’de çimento ve yapı malzemeleri
sektörüne öncülük ediyor. Çimsa Eskişehir Fabrikası’nda
2017 yılının birinci çeyreğinde tamamlanması planlanan
yatırım ile mevcut durumda gri klinker üreten Eskişehir
Fabrika I. Üretim Hattı’nın hem gri hem beyaz klinker
üretecek şekilde (convertible) modifikasyonunun
yapılması planlanıyor. Toplam gri klinker üretim kapasitesi
yıllık 1.4 milyon ton olan Fabrika’da bu yatırım sonucunda I.
Üretim Hattı, global pazar koşullarına göre gri ya da beyaz
klinker üretim esnekliği sağlanarak yıllık 415 bin ton beyaz
klinker üretebilecek kapasiteye sahip olacaktır. Böylelikle
bugüne kadar Çimsa Mersin Fabrikası’nın beyaz klinker
üretim kapasitesine Çimsa Eskişehir Fabrikası üretimi
eklenince Çimsa’nın yıllık beyaz klinker üretim kapasitesi 1
milyon 565 bin tona çıkacak.
Key speakers of the seminar attended by native and foreign prominant names are Prof. Jose Gomez Serrano from Polythecnic University of Catalonia, Prof.İ.Özgür Yaman from METU, Assoc. Prof. Mustafa Şahmaran form Gazi University, Assoc.Prof. Özge Andıç From Ege University, Dr.Ret.Nat.Yılmaz Sakallı from University of Siegen and Prof.Reinhard Trettin. Developments and applications directing the sector related to construction chemicals in Europe also in the world have been mentioned at the presentation made in The Seed at Sakıp Sabancı Museum.
Çimsa, one of the leading producers of cement and construction materials of Turkey, is prearing itself for a white cement investment at its Eskisehir Plant. Having made its mark among the leading producers on the white cement market of the world, the company has just announced its 55 million dollar new investment resolution.
Çimsa has announced its second large investment of 2015 after the one in a new cement plant with annually 1,5 million- ton clinker capacity in Afyon. Works on the, 55 million US-dollar investment in Çimsa’s Eskisehir Plant will start in the last quarter of 2015.
Çimsa leads cement and construction materials sector of Turkey in terms of innovation in the special products like white cement and calcium-aluminate cement, in addition to grey cement, as well. A (convertible) modification in the manner that Eskisehir Plant Production Line 1, which currently produces grey clinker, will be producing both white and grey clinkers through the investment made in Çimsa Eskisehir Plant that will be complete in the first quarter of 2017. As a result of this investment in the Plant whose total grey clinker production capacity is 1.4 million tons per annum, the Production Line 1 will have the capacity of producing 415 thousand tons of white clinkers by ensuring the grey or white clinker production flexibility according to the global market conditions. This way, when the production of the Çimsa Eskisehir Plant is added to the white clinker production capacity of the Çimsa Mersin Plant, Çimsa’s annual white clinker production capacity will increase to 1 million 565 thousand tons.
çevreden haberler environmental news
ÇBDCCW 117 57
Çevreden HaberlerEnvironmental News
Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik Gereği Hazırlanması Gereken Faaliyet Ön Bilgi Formu Bildirim Süresi Uzatıldı
08.06.2010 tarih ve 27605 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik” kapsamında yer alan faaliyetlerin Faaliyet Ön Bilgi Formlarını, Kirlenmiş Sahalar Bilgi Sistemi üzerinden doldurmaları ve imzalı olarak 08.09.2015 tarihine kadar İl Müdürlüklerine sunmaları gerekmekteydi.
Ancak “Kirlenmiş Sahalar Bilgi Sistemi” üzerinden faaliyet sahiplerince yapılan yoğun bildirimler, sistemin yavaşlamasına, form doldurma süresinin uzamasına ve sistemin kilitlenmesine neden olmuştur. Bu nedenle, sistem üzerinden yapılması gereken bildirimlerin elde olmayan mücbir sebeplerden dolayı aksaması ve faaliyet sahiplerinin mağdur olmaması amacıyla bahsi geçen bildirim süresi 08.11.2015 tarihine kadar uzatılmıştır.
06-07.09.2015’te İkincisi Gerçekleş-tirilen İklim Değişikliği Gayrı resmi Bakanlar Toplantısında İklim Değişikli-ği Baş müzakerecisi Türkiye’yi Temsil Etti
İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu’nun 09.04.2015 tarihinde, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce başkanlığında gerçekleştirmiş olduğu toplantıda İklim Değişikliği Baş müzakerecisi seçilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, yurt dışında ülkemizi temsil etmeye devam ediyor.
30.11.2015-11.12.2015 tarihleri arasında Fransa’nın ev sahipliğinde düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 21. Taraflar
Preparation of the Activity Preliminary Information Form Has Been Prolonged for the Regulation on Soil Pollution Control and Point Source Contaminated Areas
Regulation on Soil Pollution Control and Point Source
Contaminated Areas was published in the Official Gazette
dated 08.06.2010 with numbered 27605. In this content,
facilities have to fill the Activity Preliminary Information
Form by using the Contaminated Areas Information System
and bring the signed copy at the Provincial Environmental
Directorate due on 08.09.2015.
However, due to facilities intensive declarations on the
Contaminated Areas Information System, the system has
been slowed down, filling time of the forms extended and
problems of system locks have been occurred. Because of
these compelling reasons the due date has been prolonged
till 08.11.2015.
At the Second Unofficial Minister Meeting, Turkey Represented by Climate Change Chief Negotiator at 06-07.09.2015
Climate Change and Air Management Coordination Committee has done the meeting at 09.04.2015, chaired by İdris Güllüce, the Minister of Environment and Urbanization. In the meeting, selected chief negotiator, Ministry of Environment and Urbanization Deputy Secretary Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar goes on representing our country in the abroad.
United Nations Framework Convention on Climate Change (UNFCCC), 21th Conference of Parties will meet with the host of
n İrem ÜNVER, Uğur AVDAN TÇMB, Ankara
Daha fazla bilgi için / For more information: http://www.csb.gov.tr/gm/cygm/index.php?Sayfa=duyurudetay&Id=47378
çevreden haberler environmental news
ÇBDCCW 11758
Konferansı hazırlıkları kapsamında İkinci İklim Değişikliği
Gayrı resmi Bakanlar Toplantısı 06-07 Eylül 2015
tarihlerinde Paris’te gerçekleştirildi.
İklim değişikliğine uyum ile kayıp ve zarar konularının
görüşüldüğü oturumda İklim Değişikliği Baş müzakerecisi
Birpınar, uyum konusunun sera gazı emisyonlarının
azaltımı ile aynı derecede öneme sahip olduğunu belirtti.
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin sıklıkla görüldüğü
bir Akdeniz ülkesi olarak uyumun anlaşmada mutlaka
yer alması gerektiğini düşündüğümüzü, ancak iklim
değişikliğine uyum konusunda küresel bir uyum hedefi
belirlemenin mümkün olmadığını söyledi. Bu hedef
belirlense bile uygulamanın etkinliğini ölçmek için henüz
üzerinde uzlaşmaya varılmış ölçü birimleri ve göstergeler
bulunmadığını, bunun yerine kapsamlı bir hedef
belirlenebileceğini ve tarafların çabalarının arttırması
gerektiğini ifade etti.
Birleşmiş Milletler İklim Müzakereleri 31.08.2015 - 04.09.2015 Tarihleri Arasında Yapıldı
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
kapsamında 2020 sonrası yeni iklim rejimine ilişkin
müzakereler Almanya’nın Bonn kentinde 31.08.2015 -
04.09.2015 tarihleri arasında gerçekleşti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve
İklim Değişikliği Baş müzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin
Birpınar başkanlığında, Çevre Yönetimi Genel Müdürü
Muhammet Ecel ve ilgili kurumlardan oluşan resmi heyet
ile katılım sağlanan müzakerelerde temel olarak 2015
yılında Paris’te imzalanması planlanan yeni anlaşma metni
üzerinde görüşüldü.
Bu çerçevede, konferansta yeni anlaşma ile Paris’te kabul
edilecek kararlar hakkında görüşmeler yoğun bir biçimde
müzakere ediliyor.
France in 30.11.2015-11.12.2015. In the context of conference
preparation 2nd Climate Change Unofficial Ministers Meeting
was held at Paris on 06-07 September, 2015.
In the session of Adaption of Climate Change, and Loss and
Damage, Climate Change Chief Negotiator Birpınar stated
that, subject of adaptation is as important as mitigation
of greenhouse gases emissions. As one of a mediterranean
country, the negative effects of Climate Change are often
seen. We think that, adaptation has to be in the convention.
However, a global adaptation goal cannot be determined
on Adaptation of Climate Change. Even if the goal has been
defined, for the measure of effectivity of the application, there
were not any compromised unit of measurements and tables.
Instead of this, a comprehensive goal can be specified and
the parties have to increase their efforts.
United Nations Climate Negotiations Done at 31.08.2015 – 04.09.2015
As part of the United Nations Framework Convention on
Climate Change, the negotiations done in Germany in
31.08.2015 - 04.09.2015 about the new regime of climate
after 2020.
Under the chairmanship of Ministry of Environment and
Urbanization’s Deputy Secretary Prof. Dr. Mehmet Emin
Birpınar, Environmental Management General Director
Muhammet Ecel and a committee of related departments
officials have attended the negotiation. The essential
negotiation is about the new agreement which will be
intended to sign at Paris in 2015.
In this context, the new agreement and decisions, will be
accepted at Paris, are intensively negotiating.
Daha fazla bilgi için / For more information: http://www.csb.gov.tr/turkce/index.php?Sayfa=haberdetay&Id=19997
çevreden haberler environmental news
ÇBDCCW 117 59
Taslak metinlerde yer alan hususlar, Türkiye heyeti
tarafından titizlikle analiz ediliyor. Özellikle sera gazı
emisyonlarının azaltılması ve finansman konularına ilişkin
bölümlere, ülkemizin ulusal çıkar ve öncelikleri de göz
önünde bulundurularak müdahale ediliyor.
04.09.2015 Cuma günü tamamlanmış olan bu oturumun
ardından bu yılın Ekim ayında bir müzakere oturumu daha
gerçekleştirilecek ve müzakerelere devam edilecek.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Yeni Başkanını Seçti
Hırvatistan’ın Dubrovnik kentinde 07.10.2015 tarihinde
düzenlenen IPCC 42. Oturumuna Türkiye İklim Değişikliği
Baş müzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar
Başkanlığında bir heyet ile katıldı. Toplantının ağırlıklı
gündem maddesini Başkanlık ve Divan seçimleri oluşturdu.
Toplam 6 adayın yarıştığı Başkanlık seçimini ülkemizin de
desteklediği Güney Kore’den Hoesung Lee Kazandı.
Türkiye Küresel İklim Değişikliği ile Mücadelede 2030 Yol Haritasını Belirledi
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin başkanlık ettiği
01.10.2015 tarihli ‘İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi
Koordinasyon Kurulu’nda alınan karar çerçevesinde
Türkiye, 2030 yılında sera gazı emisyonunu % 21’e kadar
azaltabileceğini Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesine bildirdi.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan
Güllüce, Bu bildirimin İklim Değişikliği ile mücadele ve
çevrenin korunması kapsamında ülke olarak her zaman
üzerimize düşen görevi yapmaya hazır olduğumuzun
göstergesi olduğunu ifade etti.
Articles in the draft agreement were analyzed preciously by
the Turkish committee. Especially, about the reduction of
greenhouse gases emissions and finances were interfered by
taking into consideration of Turkey’s priorities and benefits.
Negotiation was completed on Friday, September 4. The next
session of negotiation will be in October of this year, and the
sessions will continue.
Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC) Selected Their New Chief
42th Session of IPCC meeting done with the participation
of a Turkish committee with chairmanship of Climate
Change Chief Negotiator Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar in
Dubrovnik/Croatia on the date of 07.10.2015. The meeting’s
intensive subject is the chief and council members’ election.
In the 6 candidate of chief, South Korea’s candidate Hoesung
Lee won the election. Also, our count supported him.
Turkey Determined a Roadmap for 2030 to Fight Against the Global Climate Change
Minister of Environment and Urbanization İdris Güllüce
chaired the Coordination Committee of Climate Change and
Air Management at 01.10.2015. The committee stated the UN
Climate Change Framework Convention that; Turkey reduces
the greenhouse gases emissions up to 21% till the 2030.
In this content, Minister Güllüce stated that, this statement is
a sign to Turkey always ready to take actions for the fighting
the climate change and protection of the environment.
Daha fazla bilgi için / For more information: http://www.csb.gov.tr/turkce/index.php?Sayfa=haberdetay&Id=19983
Daha fazla bilgi için / For more information: http://www.csb.gov.tr/turkce/index.php?Sayfa=haberdetay&Id=20327
çevreden haberler environmental news
ÇBDCCW 11760
Bakan Güllüce; İklim Değişikliği ile mücadele için ulusal
katkının belirlenmesi çalışmasının 2 yıl sürdüğünü, bu
süreçte tüm kurumların özveri ile yoğun bir şekilde
çalışmaya katkı ve destek verdiklerinin altını çizdi.
Ayrıca Türkiye’nin, 2020 sonrasına ilişkin yeni küresel iklim
anlaşmasına kendi imkânları çerçevesinde katkı sağlamaya
kararlı olduğunu dile getirdi.
Avrupa Komisyonu REFIT ve E-PRTR Yönetmeliğinin Uygulanması Raporu için Yol Haritası Çıkardı
21.09.2015 tarihinde, Avrupa komisyonu Mevzuat
Uygunluğu ve Performansı (REFIT) ve Avrupa Kirletici
Salınım ve Aktarım Kayıt (E-PRTR) raporu için bir yol
haritası yayınladı.
E-PRTR kayıtları Avrupa’daki sanayinin çevre kayıtlarını
temin etmek için oluşturulmuş bir sistem. Ayrıca sağlanan
bilgiler içinde yıllık kirletici salınımı ve transferi bilgileri
de mevcut. Çıkarılan yol haritası E-PRTR yönetmeliği
için yapılan değerlendirme çalışmalarını özetlemektedir.
Kayıtların tamamlanma tarihi Aralık 2016 olarak
planlanmaktadır. Değerlendirme çalışmalarının hedefi,
yönetmeliğin etkinliğini incelemek, mevzuatın sıkıntılı
yönlerini bulmak ve basitleştirme imkânlarını belirlemektir.
Yol haritası için yapılacak geri dönüşlerin son günü
22.10.2015 olarak belirlenmiştir. Avrupa Çimentolar Birliği,
üyeleri adına geri dönüşü yapacaktır.
Minister Güllüce pointed that; for fighting against the climate
change, national contribution studies continued 2 years and
in this period all institutions gave their intensive support and
contribution with devotion.
Also he stated that; Turkey will contribute the new global
climate agreement with our own possibilities.
European Commission Released Roadmap on REFIT and Report on the Implementation of the E-PRTR Regulation
On 21.09.2015, the European Commission published a
Roadmap for Regulatory Fitness and Performance (REFIT)
and Report on the implementation of the European Pollutant
Release and Transfer Register (E-PRTR) regulation.
The E-PRTR is the register that provides environmental
information on the industrial facilities in Europe including
annually reported data on pollutant releases and transfers.
The roadmap outlines the work to be carried out on the
evaluation of the E-PRTR Regulation which is planned to be
completed by December 2016. The aim of the evaluation
is to assess the effectiveness of the Regulation, detect any
regulatory burden and identify possibilities for simplification.
The deadline for providing feedback on the roadmap
is 22.10.2015. CEMBUREAU will respond on behalf of its
members.
Daha fazla bilgi için / For more information: http://ec.europa.eu/smart-regulation/roadmaps/docs/2016_env_062_e-prtr_en.pdf
http://prtr.ec.europa.eu/
Daha fazla bilgi için / For more information: http://www.csb.gov.tr/gm/cygm/index.php?Sayfa=haberdetay&Id=20269
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 117 61
The seminar on Emissions Abatement was organized by
European Cement Research Academy (ECRA) and held in
Bergamo Italy on 1-2nd September 2015. On behalf of TÇMB
R&D Institute, Evrim Şengün was attended to the seminar.
Seminar aims to share experiences on the latest technologies
concerning the secondary abatement of emissions from
the clinker burning process with regard to present and
future legal requirements. Organization and seminar plan
were coordinated by Helmut Hoppe from German Cement
Producers Association (VDZ).
1. Plant Visit
In the first day of the seminar, Italcementi Plant in Rezzato
Bergamo was visited. The plant was built in 1964. The cement
plant, based on semidry technology, produces white and grey
clinker. The plant’s annual production capacity for clinker is
1.000.000 tons.
Emisyonları Azaltma Semineri 01-02 Eylül 2015 tarihlerinde Avrupa Çimento Araştırma Akademisi (ECRA) tarafından İtalya’nın Bergamo şehrinde düzenlenmiştir. Seminere TÇMB Ar-Ge Enstitüsü’nden Evrim ŞENGÜN katılım sağlamıştır.
Seminerde, mevcut ve gelecekteki yasal gereksinimler bakımından klinker pişme prosesi kaynaklı emisyonların ikincil azaltılması ile ilgili en son teknolojiler hakkında tecrübelerin paylaşılması amaçlanmıştır. Organizasyon ve seminer planının işleyişi Almanya Çimento Üreticileri Birliğinden (VDZ) Helmut Hoppe tarafından koordine edilmiştir.
1. Fabrika Ziyareti
Seminerin ilk gününde Rezzato Bergamo’da bulunan İtalcementi fabrikasına bir ziyaret gerçekleştirilmiştir. Fabrika 1964 yılında inşa edilmiştir. Çimento fabrikası yarı kuru teknoloji ile beyaz ve gri klinker üretmektedir. Fabrikanın yıllık klinker üretim kapasitesi 1.000.000 ton’dur.
Emisyonları Azaltma SemineriEmissions Abatement Seminar
n Evrim ŞENGÜN TÇMB Ar-Ge Enstitüsü / TÇMB R&D Institute
1
European Cement Research Academy (ECRA)
Emissions Abatement
Bergamo/ Italy, 01-02 September 2015
Evrim ŞENGÜN
The seminar on Emissions Abatement was organized by European Cement Research Academy (ECRA) and held in Bergamo Italy on 1-2nd September 2015. On behalf of TCMA R&D Institute, Evrim Şengün was attended to the seminar. Seminar aims to share experiences on the latest technologies concerning the secondary abatement of emissions from the clinker burning process with regard to present and future legal requirements. Organization and seminar plan were coordinated by Helmut Hoppe from German Cement Producers Association (VDZ). 1.Plant Visit In the first day of the seminar, Italcementi Plant in Rezzato Bergamo was visited. The plant was built in 1964. The cement plant, based on semidry technology, produces white and grey clinker. The plant’s annual production capacity for clinker is 1.000.000 tons.
Figure1: İtalcementi Rezzato Cement Plant
The emissions renovation work began in 2013. The selective catalytic reduction (SCR) system for the reduction of NOx, added to the traditional selective non-catalytic system (SNCR) allows reducing nitrogen oxides produced in quantity that are higher than 80%. SO2 abatement system was installed based on a dry injection of sodium.
Şekil 1. İtalcementi Rezzato Çimento FabrikasıFigure1. İtalcementi Rezzato Cement Plant
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 11762
Emisyon ıslah çalışmaları 2013 yılında başlatılmıştır. NOx’un azaltımı için geleneksel seçici katalitik olmayan indirgeme (SNCR) sistemine eklenen seçici katalitik indirgeme (SCR) sistemi, %80’den daha yüksek miktarlarda üretilen nitrojen oksit miktarının azaltılmasını sağlamıştır. Sodyum bikarbonatın kuru olarak püskürtülmesini temel alan SO2 azaltım sistemi kurulmuştur.
2. Sunum Özetleri
Seminerin ikinci gününde, 2012 yılında açılan ve 100’den fazla çalışan ve araştırmacısı bulunan Italcementi ILAB Araştırma ve İnovasyon Merkezi‘nde, emisyonların azaltılması konusunda sunumlar yapılmıştır.
2.1. Mevcut ve Gelecek Çevresel Yasal Gereklilikler ve Çimento Endüstrisi Üzerindeki Etkisinin DeğerlendirmesiHelmut Hoppe, VDZ
Endüstriyel üretim tesisleri için çevre düzenlemeleri, verimli emisyon azaltma teknolojilerinin kurulumu ile özellikle hava kirliliği kontrolü mevzuatıyla çok yakın ilişkiler içindedir. Alternatif yakıtlar ile birlikte işleyen çimento fırınlarını da içeren çeşitli endüstriyel faaliyetler için emisyon sınır değerleri, Avrupa Sanayi Emisyonları Yönergesi (IED)’nde belirlenmiştir. IED, var olan 7 direktifin birleşimidir. Aşağıdaki tabloda IED Sanayi Emisyonları Yönergesi (2010/75 EU) Ek VI Bölüm 4 Sayı 2’ye göre emisyon sınır değerleri verilmiştir.
The emissions renovation work began in 2013. The selective
catalytic reduction (SCR) system for the reduction of NOx,
added to the traditional selective non-catalytic system (SNCR)
allows reducing nitrogen oxides produced in quantity that
are higher than 80%. SO2 abatement system was installed
based on a dry injection of sodium.
2. Summary of the Presentations
On the second day of seminar, the presentations about
emissions abatement were made in Italcementi ILAB
Research and Innovation Centre, which was inaugurated in
2012, with more than hundred employees and researchers.
2.1. Overview of Present and Future Environmental Legal Requirements and Their Impact On The Cement IndustryHelmut Hoppe, VDZ
Environmental regulations for industrial production facilities
go hand in hand with the installation of efficient emission
abatement technologies, especially legislation on air
pollution control. Emission limit values for several industrial
activities, including cement kilns co-processing alternative
fuels, have been set in the European Industrial Emissions
Directive (IED). IED is the combination of 7 existing Directives.
In the following table, emission limit values are given by IED
Industrial Emissions Directive (2010/75 EU) Annex VI Part 4
Number 2.
Tablo-1 Emisyon Sınır Değerleri
Table-1 Emission Limit Values
Kirletici madde / Polluting Substance Değer / Value Birim / Unit
Toplam toz / Total dust 30 mg/m3
HCl 10 mg/m3
HF 1 mg/m3
NOx 500 mg/m3
Cd + Tl 0.05 mg/m3
Hg 0.05 mg/m3
Sb + As + Pb + Cr + Co + Cu + Mn + Ni + V 0.5 mg/m3
Dioksinler ve furanlar / Dioxins and furans 0.1 ng/m3
SO2 50 mg/m3
TOC (Toplam organik karbon / Total organic carbon) 10 mg/m3
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 117 63
Yetkili makam, TOC ve SO2’nin çimento fırınında atığın
birlikte yakılması sonucunda oluşmadığı durumlarda,
ortaya çıkan emisyon limit değerleri için istisnalar verebilir.
CO için hiçbir kesin emisyon sınır değeri yoktur. Yetkili
merci emisyon sınır değerleri tespit edebilir.
IED, endüstriler için fabrikalarının dizayn ve işletilmesinde
ve otoriteler için uygun izin koşullarının belirlenmesinde
(ör: emisyon sınır değerlerinin saptanması), Mevcut En
İyi Teknik (Best Available Techniques-BAT) dökümanının
kullanılmasını istemektedir.
BAT dokümanı NOx azaltımı için iki ana önlem
önermektedir. Birincil önlemler; alev soğutma, düşük
NOx alev boruları, orta fırın ateşlemesi, mineralizatör
eklenmesi ve proses optimizasyonudur. İkincil önlemler
ise; kademeli yakma, SNCR ve SCR (uygun katalizör ve
proses iyileştirilmesi)’dir.
2.2. Mannersdorf Çimento Fabrikasında NOx-Katalizörü ile Çalışma Deneyimi Johannes Daul, LafargeHolcim
Mannersdorf Çimento Fabrikası’nın 1,3-1.4 milyon ton
çimento üretim kapasitesi mevcuttur. Fırın sistemleri ön
ısıtıcı, kalsinatör, fırın ve soğutucudan oluşmaktadır.
SCR sistemi için bazı değişiklikler yapılmıştır. Sisteme üre
beslemesi üst siklon girişlerinden verilmiştir. SNCR sistemi
beklemededir. Temizlik için taze hava filtrelenmekte ve
ön ısıtılmaktadır. Katalizör ön ısıtılmış basınçlı hava ile
temizlenmektedir.
Sistemin performans hedefleri; Toz <2 g/Nm3,
NOx< 200 mg/Nm3 (%10 oksijen düzeltmeli),
NH3 <20 mg/Nm3 (%10 oksijen düzeltmeli) olarak
belirlenmiştir. 2 katalizör katmanı donatılmıştır. Katalizör
petek şeklinde, 7 mm açıklıklı, 18 hücre ve 43 m3 hacminde
dizayn edilmiştir.
2012-2013 yıllarında basınç kaybı ve toz tıkanmalarına
odaklanılmıştır. 2013-2014 yıllarında başarısız bir
elektrofiltre optimizasyonundan sonra 2 katalizör
katmanından 13 hücre katmanına geçilmiştir. 18x18
hücre katalizöründe basınç kaybının fazla olması nedeni
ile 13x13 hücre katalizörü kullanılmaya başlanmıştır.
The competent authority may grant derogations for emission
limit values set out in this point in cases where TOC and SO2
do not result from the co-incineration of waste. For CO, there
is no definite emission limit value. The competent authority
may set emission limit values
The IED requires the use of BAT (Best Available Techniques)
document for the industry to design and operate their plants
and for the authorities to set appropriate permit conditions
(e.g. determination of emission limit values)
BAT document recommed two main measure for the
reduction of NOx. Primary measures are flame cooling,
low NOx burners, mid-kiln firing, addition of mineralisers
and process optimisation. Secondary measures are staged
combustion, SNCR and SCR (subject to appropriate catalyst
and process development).
2.2. Operating Experience with the NOx-Catalyst in the Mannersdorf Cement Plant Johannes Daul, LafargeHolcim
Mannersdorf Cement Plant has the production capacity
of 1,3-1.4 million tons. The kiln system of plant consists of
preheater, calciner, kiln and cooler.
For SCR system, some modifications were made. Urea
injection is made to the system on top cyclone inlets. SNCR
system remains in stand by. For purge, fresh air is filtered and
preheated. Catalyst is cleaned with preheated compressed air.
The performance targets of system determined as Dust
<2 g/Nm3, NOx< 200 mg/Nm3 (dry, %10 O2), NH3 <20 mg/
Nm3 (dry, %10 O2). 2 catalyst layers are equipped. Catalyst
are designed as honeycomb , 7 mm opening, 18 cell, 43 m³
volume.
In 2012-2013, it was focused on pressure loss & dust blockages.
In 2013-2014, after unsuccessful electrofilter optimization, it
was moved from 2 catalyst layers to 13 cell layers. Because of
high pressure loss in 18x18 cell catalyst, , 13x13 cell catalyst
was started to use. Free pass opening was increased from 7
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 11764
Serbest geçiş aralığı 7’ den 9,9 mm’ye yükseltilmiştir.
Elektrofiltre sonrası toz yükü 15-30 m3 ‘e ayarlanabilmiştir.
Uzunluğun 1300 mm’den 1200 mm’ye azaltılması
katalizörün temizlenme verimliliğini arttırmıştır. 2015
yılında hammadde değirmeni açıldığı zaman NOx
<200 mg/Nm3, NH3<30 mg/Nm3 olacak şekilde kararlı
bir operasyon yapılması hedeflenmiştir. Üre tüketimi
optimize edilecektir. Basınç kaybı katman başına yaklaşık
2 mbar’dır. Fırın ve kalsinatördeki yanma optimizasyonu
ile bacada NOx hedefi tutturulmuştur. Üre enjeksiyonu
kontrol optimizasyonu ile NH3 pikleri azaltılacaktır.
2.3. Alman Çimento Sanayinde SCR Uygulama ile İşleyişi Gösterme ProjeleriHelmut Hoppe, VDZ
Alman mevzuatı, beraberinde atık işleyen çimento
fabrikaları için katı emisyon sınır değerleri emretmektedir.
Var olan operasyonel deneyimlere göre SNCR prosesi,
işletmeciler için NOx ve NH3 emisyon sınır değerlerinin
her ikisini birden karşılayamamaktadır. SCR proseslerinin
geliştirileceği iki SCR uygulama ile işleyişi gösterme projesi
(Mergelstetten ve Rohrdorf projeleri) gerçekleştirilmiştir.
Her iki fabrika da %100 ’e kadar atık yakıyor olması nedeni
ile istenilen sınır değerleri sağlayamamaktadır. Bu projeler
Alman Çevre Bakanlığı tarafından finanse edilmiştir.
Mergelstetten Projesi’nde yüksek tozlu SCR sistemi
kullanılmıştır. Teknoloji sağlayıcı ELEX CemCat AG’dir.
SCR reaktörü, 4 katalizör katmanından oluşmaktadır.
Katalizör tipi kare veya hekzagonal petek katalizördür.
Katalizör sağlayıcı CERAM Frauenthal’dir. Projede SCR,
SNCR ve birleştirilmiş SNCR+SCR sistemleri ile çalışılmıştır.
İndirgeyici kimyasal en az SCR sisteminde tüketilmiştir.
SNCR ve birleştirilmiş SNCR+SCR sistemlerinde indirgeyici
kimyasal tüketimi hemen hemen aynıdır.
Rohrdorf Projesi’nde son-uç SCR sistemi kullanılmıştır.
Teknoloji sağlayıcı GEA Bischoff GmbH’dir. SCR reaktörü
2 katalizör katmanından oluşmaktadır. Katalizör tipi
sinüzoidal petek katalizördür. Katalizör sağlayıcı Haldor
Topsoe’dir.
Projelerin sonunda elde edilen organik bileşik azaltma
oranları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
to 9,9 mm. Dust load after electrofilter could be fitted to 15-30
m3. Reduced length from 1300 mm to 1200 mm, improved
catalyst cleaning efficiency. In 2015, when raw mill began
operating, stable operation was aimed with NOx <200 mg/
Nm3, NH3<30 mg/Nm3. Urea consumption will be optimized.
Pressure loss per layer remains at ~2 mbar. NOx target at
stack is kept that is supported by combustion optimization
on kiln/calciner. The optimization of the Urea injection
control will reduce the NH3 peaks.
2.3. SCR Demonstration Projects in the German Cement IndustryHelmut Hoppe, VDZ
The German Ordinance prescribes strict emission limit values
for cement plants co-incinerating waste. According to the
existing operational experiences, the SNCR process would
not enable the operators to meet both the NOx and the
NH3 emission limit value. Two SCR demonstration projects
(Mergelstetten and Rohrdorf projects) were carried out to
further develop the SCR process. Both plants , because of
100% co-incinerating waste, did not provide the wanted
limit values. These projects were financially supported with
German Federal Ministry for the Environment .
In the Mergelstetten Project, High-dust SCR system was used.
Technology provider is ELEX CemCat AG. SCR reactor consists
of 4 catalyst layers. Catalyst type is square or hexagonal
honeycomb catalyst. Catalyst supplier is CERAM Frauenthal.
In the project, it was worked with SCR, SNCR and combined
SNCR+SCR systems. Reducing agent was consumed at least
in SCR system. In SNCR and combined SNCR+SCR systems,
reducing agent consumption was almost the same.
In the Rohrdorf Project, Tail-end SCR system was used.
Technology provider is GEA Bischoff GmbH. SCR reactor
consists of 2 catalyst layers. Catalyst type is sinusoidal
honeycomb catalyst. Catalyst supplier is Haldor Topsoe.
The abatement rates of organic compounds which is
obtained at the end of the projects is given below table.
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 117 65
Almanya’da 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren NOx için 200
mg/m3’lük (%10 oksijen düzeltmeli) emisyon sınır değeri
sağlanmalıdır. 30 mg/m3’lük (%10 oksijen düzeltmeli) NH3
emisyon limit değeri 2016’da sağlanmalıdır. Sınırlı bir süre
için NH3 emisyonu üreten hammadde kullanan tesisler
istisnaya başvurabilmektedir. Pek çok fabrika SCR sistemi
kurmaya karar vermiştir. Gelecek aylarda da pek çoğunun
buna karar vermesi beklenmektedir.
Seçilecek projeye göre klinkerin tonu başına 0,50
(Rohrdorf )-1,12 (Mergelstetten) euro operasyon maliyeti,
ton başına SCR reaktörü için 5 kWatt saat elektrik tüketimi
ek maliyet beklenmektedir. SCR katalizörlerinin kullanım
süresi yüksek toz versiyonunda yaklaşık 3 yıl, son-uç
versiyonunda yaklaşık 10 yıldır.
Uygulama ile işleyişi gösterme projeleri hakkındaki
raporlar aşağıdaki linkler altında bulunabilir:
2.4. Rezzatoda Yüksek Tozlu SCR, Sahadan İlk Sonuçlar Mauro Clemenzi, CTG-Italcementi GrupYüksek tozlu SCR’nin seçilmesinin nedenleri; yarı tozlu SCR ile karşılaştırıldığında daha düşük sermaye masrafı, yeni hat dizaynı için düzen kısıtlamaları için daha iyi uyum, yarı tozlu ile karşılaştırıldığında daha uzun katalizör ömrü (daha yavaş katalizör zehirlenmesi) ve test fabrikasından olumlu geri bildirim alınmasıdır.
In Germany, a NOx emission limit of 200 mg/m3 (10 % O2) has
to be met from 01 January 2019 on. A NH3 emission limit of
30 mg/m3 (10 % O2) has to be met from 01 January 2016 on.
For a limited period, the plants can apply for an exemption
due to raw material generated NH3 emissions. Several cement
plants have already decided to install a SCR plant. It is
expected that more cement plants will decide for SCR within
the next months.
According to selected project, additional costs are expected
that the operational costs are 0,50 (Rohrdorf )-1,12
(Mergelstetten) €/t clinker and the electricity demand for the
SCR reactor is around 5 kWh/ t clinker. The lifetime of the SCR
catalysts can be ~ 3 years in case of the High-dust version and
~ 10 years for the Tail-end version.
The reports about the demonstration projects can be found
under the following links:
2.4. High-dust SCR in Rezzato First Results from the Field Mauro Clemenzi, CTG-Italcementi GrupThe reasons for choosing High-dust SCR are lower Capex
compared to Semi-dust SCR, better fitting with layout
constraints for new line design, longer catalyst lifetime
expected compared to semi-dust (slower catalyst poisoning)
and positive feedback from in house test plant.
Tablo-2 Organik Bileşik Azaltım Oranları
Table-2 Abatement Rate of Organic Compounds
Bileşen/Madde SınıfıCompound / Substance Class
Azaltma Oranı / Reduction Rate
Mergelstetten Rohrdorf
TOC % 70 % 40-60
PCDD/F % 50-60 % 80-95
PCB % 10-30 % 75-95
PAH % 90 % 95
Benzen / Benzene % 17-48 % 10-70
Mergelstetten Projesi / Mergelstetten Project:http://www.umweltinnovationsprogramm.de/sites/default/files/benutzer/36/dokumente/zement_schwenk_ab_scr_high_dust_2014.pdf
Rohrdorf Projesi/ Rohrdorf Project:http://www.umweltinnovationsprogramm.de/sites/default/files/benutzer/36/dokumente/abschlussbericht_rohrdorf_final.pdf
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 11766
Rezzato De-NOx sisteminde üre beslemesi üst siklon
girişlerinden verilmektedir. SNCR sistemi beklemededir
ve sadece acil durumlarda/yedeklemede kullanılır.
Katalizörün temizlenmesi için sıcak basınçlı hava kullanılır
ve elektrikli ısıtıcı ile kasa ön ısıtılır.
Sonuç olarak, Yüksek tozlu SCR uygulanabilirdir ve
fırın işletimine tesir etmeksizin (SCR başlatma işlemini
yönetmek için baypas borusu kullanılır) etkilidir. 200 mg /
Nm3 NOx emisyon limitine (% 90’a kadar NOx indirgemesi)
ulaşılmıştır. % 60’a kadar TOC emisyonu indirgenmiştir.
SCR’ye karşı birleştirilmiş SNCR+SCR işletimi sadece daha
yüksek kimyasal tüketimine neden olmaktadır. Ek güç
tüketimi, temizleme için basınçlı hava ve artan basınç
düşmesi nedeni ile 2 kWatt saat/ton civarındadır.
2.5. Yüksek Verimli SNCR Prosesi ile NOx Azaltımı Dirk Fähsing, Dyckerhoff GmbHYüksek verimli SNCR (HE-SNCR) sisteminde çok katmanlı
SNCR ve özel ağızlıklar bulunmaktadır. Döngü ve online
kontrol yapılmaktadır. Amonyak sisteme pulverize olarak
beslenmektedir.
Yüksek verimlilik kontrolünü optimize etmek için; SNCR
sistemi ardından NH3, NO, CO ve O2 gaz analizi, SNCR
sistemi öncesinde ise NO ve O2 gaz analizi ölçümleri
tavsiye edilmektedir.
In Rezzato De-NOx system, urea injection is made to the
system on top cyclone inlets. SNCR system remains in stand
by and is used only for emergency/back up. Hot compressed
air is used for catalyst purging and casing is preheated with
electrical heater.
As a result, High-dust SCR is feasible and effective without
impacting kiln operation (bypass duct used to manage SCR
start up operation). Emission limit of 200 mg NOx/Nm³ (up to
90% of NOx reduction) is achieved. TOC emission is reduced
up to 60%. The combined SNCR + SCR operation versus SCR
only leads to higher reagent consumption. Additional power
consumption is in the range of 2 kWh/ton (compressed air for
cleaning+ increased pressure drop).
2.5. NOx Abatement with High Efficiency SNCR Process Dirk Fähsing, Dyckerhoff GmbHIn High Efficiency SNCR (HE-SNCR) system, there are multi
level SNCR and special nozzels. Loop and online control are
made. Ammonia is fed as pulverized to the system.
To optimize the high efficiency control; gas-analysis
measurements NH3, NO, CO and O2 after SNCR system, gas-
analysis measurements NO and O2 before SNCR system are
recommended.
Şekil 2. Yüksek Tozlu SCR Sistemi
Figure 2. High-Dust SCR System
5
Figure 2: High-Dust SCR System In Rezzato De-NOx system, urea injection is made to the system on top cyclone inlets. SNCR system remains in stand by and is used only for emergency/back up. Hot compressed air is used for catalyst purging and casing is preheated with electrical heater. As a result, High-dust SCR is feasible and effective without impacting kiln operation (bypass duct used to manage SCR start up operation). Emission limit of 200 mg NOx/Nm³ (up to 90% of NOx reduction) is achieved. TOC emission is reduced up to 60%. The combined SNCR + SCR operation versus SCR only leads to higher reagent consumption. Additional power consumption is in the range of 2 kWh/ton (compressed air for cleaning+ increased pressure drop).
2.5. NOx Abatement with High Efficiency SNCR Process Dirk Fähsing, Dyckerhoff GmbH In High Efficiency SNCR (HE-SNCR) system, there are multi level SNCR and special nozzels. Loop and online control are made. Ammonia is fed as pulverized to the system. To optimize the high efficiency control; gas-analysis measurements NH3, NO, CO and O2 after SNCR system, gas-analysis measurements NO and O2 before SNCR system are recommended. In HE-SNCR system, because of coating and abrasion, temperature measurement equipment and nozzels can get out of order. In system, there are probabilities of malfunction in flowmeters, pressure measurement equipment and gas analyzer. A steady process improve the performance of the SNCR system. Fuel quality (specific heat, water content), dosage; meal feed, recirculations (Cl,SO2,NH3); scale of steps and time for stabilisation in the kiln operation influences temperature, base-NOx, CO content and gas streaks.The performance of HE-SNCR system depends on the availability of necessary conditions for the chemical reactions and valid input data for the control.
Basic chemical reaction 4NO + 4NH3 + O2 → N2 + 6H2O 6NO2 + 8NH3 → 7N2 + 12H2O
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 117 67
HE-SNCR sisteminde, sarmalanma ve aşınma nedeni ile sıcaklık ölçüm cihazlarında ve ağızlıklarda arızalar görülmektedir. Sistemde akış ölçerlerde, basınç ölçüm cihazlarında ve gaz analizöründe arıza yaşanma ihtimali vardır.
Düzenli bir proses HE-SNCR sisteminin performansını iyileştirmektedir. Yakıtın kalitesi (özgül ısısı, nem içeriği), dozajlaması; farinin beslenmesi, devirdaimleri (Cl,SO2,NH3); fırın işletmesinde stabilizasyon için zaman ve adımların skalası; sıcaklığı, NOx girdisini, CO içeriğini ve gaz kaçaklarını etkilemektedir. HE-SNCR sisteminin performansı, kimyasal reaksiyon için gerekli şartların ve kontrol için geçerli girdi verilerinin sağlanmasına bağlıdır.
Birincil ölçümler ile birlikte düşük miktarda emisyona neden olan olan hammaddeler ile kalsinatörlü fırınlarda günlük ortalama 200 mg/m3 NOx ve 30 mg/m3 NH3, her fırında günlük ortalama 350 mg/m3 NOx ve 30 mg/m3 NH3 mümkün olmaktadır.
2.6. Hammaddelerden Kaynaklı Organik Emisyonların Sakınılması ve Azaltılması
2.6.1. Bölüm 1: Dr. Felix Papsch, Avusturya Çimento Sanayi BirliğiAvusturya Çimento Sanayi’nde zamanla alternatif hammaddelerin kullanımı artmış, klinker üretimi için tüm hammaddelerdeki oranı 1997 yılından sonra % 1’den % 15’e kadar yükselmiştir. TOC emisyonu 27 mg/m3’den 43 mg/m3’e kadar yükselmiştir.
Wopfing Çimento Fabrikası’nda TOC’u azaltmak için iyileştirici termal oksitleyici kullanılmıştır. Kararlaştırılan emisyon limitleri CO için 330 mg/m3, TOC için 33 mg/m3’dür. TOC ve CO’in % 95’den fazla azaltılması mümkün olmaktadır. Operasyonel kullanılabilirlik % 100’e yakındır. Termal verimlilik % 95’dir. Elektrik güç ihtiyacı 8 kWatt saat/t klinker artmaktadır. 1 Euro/t klinker, enerji maliyeti eklenmektedir.
2.6.2 Bölüm 2: Volker Hoenig, VDZÇimento üretim prosesi alternatif hammaddelerin kullanımı için çeşitli imkanlar sunmaktadır. Doğal kaynakların korunması ve endüstriyel atık ürünlerin çevresel olarak dostça yok edilmesini sağlamaktadır.
Tehlikeli atık malzemelerin yakılması çevresel yasal zorunluluklar ile düzenlenmiştir. Örnek olarak Avrupa’da Sanayi Emisyonları Yönergesi (2010/75/EC), Avusturya’da Atıkların Yakılması Hakkında Yönetmelik, Almanya’da
In HE-SNCR system, because of coating and abrasion, temperature measurement equipment and nozzels can get out of order. In system, there are probabilities of malfunction in flowmeters, pressure measurement equipment and gas analyzer.
A steady process improve the performance of the SNCR system. Fuel quality (specific heat, water content), dosage; meal feed, recirculations (Cl,SO2,NH3); scale of steps and time for stabilisation in the kiln operation influences temperature, base-NOx, CO content and gas streaks.The performance of HE-SNCR system depends on the availability of necessary conditions for the chemical reactions and valid input data for the control.
Together with primary measures and low raw material related emission, daily average of 200 mg/m3 NOx and 30 mg/m3 NH3 with calciner kilns and daily average of 350 mg/m3 NOx and 30 mg/m3 NH3 for every kilns are possible.
2.6. Avoidance and Abatement of Organic Emissions from Raw Materials
2.6.1. Part 1: Dr. Felix Papsch, Association of the Austrian Cement IndustryUse of alternative raw materials in the Austrian Cement Industry increased in time, after 1997 clinker production proportion in the entire raw material increased from 1 % to 15 %. TOC emission increased from 27 mg/m3 to 43 mg/m3.
Regenerative thermal oxidizer was used to reduce TOC in Wopfing Cement Plant. Agreed emission limits are 330 mg/m3 for CO and 33 mg/m3 for TOC. More than 95 % reduction of TOC and CO are possible. Operational availability is near to 100 %. Thermal efficiency is 95 %. Electric power demand increases 8 kWh/t clinker. It is added 1 €/t clinker to energy cost.
2.6.2 Part 2 :Volker Hoenig, VDZCement production process offers various possibilities for utilisation of alternative raw materials. It provides saving of natural resources and environmentally friendly disposal of industrial waste products.
Incineration of hazardous waste materials is regulated with environmental legal obligations. Industrial Emissions Directive(2010/75/EC) in Europe, Ordinance on the Incineration of Waste in Austria, Ordinance No. 17 on the Incineration and Co-incineration of Waste in Germany,
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 11768
Atıkların Yakılması ve Birlikte Yakılması Hakkında 17 Sayılı Yönetmelik, İsviçre’de revizyon altında olan Hava Kirliliği Kontrolü Hakkında Yönetmelik ve Atıklar Hakkında Teknik Yönetmelik verilebilir.
Malzemenin alternatif hammadde olarak kullanılabilmesi için bir akış şeması takip edilmektedir. Buna göre ilk olarak ön testler ve analizler yapılmaktadır. Malzemenin kökeni, tipi ve miktarına yönelik bilgi edinilmektedir. Alternatif hammadde olarak uygunluk değerlendirilmekte ve çevresel analizler (nem, bileşen, eser elementler, klor, sülfür, TOC, toksik organik bileşenler) yapılmaktadır. Depolama, işleme ve ön işlem aşamasında güvenli ve uygun bir depolama tesisi seçimi, ön işlem (öğütme, kurutma) gerektiren durumlarda uygun işlemin seçimi, uygun transfer ve dozajlama sistemi seçimi yapılır. Uygun besleme noktaları seçilir. Kalite (girdi) kontrolü için sabit kalite ve bileşimin düşük miktarda dalgalanmasının korunması ve var olan kalite ve çevresel yönetim sistemlerinin uygulanması sağlanmaktadır. Son aşamada emisyon kontrolü için, alternatif hammaddeler ilk kullanıldığı zaman denemeler ve ön testler yapılmakta ve uzun dönem işletmede sürekli ölçümler yapılmaktadır.
2.7. Sıcak Gaz Filtreleme: Eski Bir Problem için Yeni Bir Çözüm Fabio Ferrari, İtalcementiProjede sıcak gaz filtreleme için standart polyester torba yerine seramik kandil içeren yüksek sıcaklık torba filtreleri kullanılmıştır. Seramik kandillerin iç kafes ihtiyacı yoktur. Dikkatli kullanılması gereklidir. Bir kere yüklenince son değiştirmeye kadar yerinde bırakmak daha iyidir. Standart vuruş jet sistemi ile karşılaştırıldığında temizleme sisteminde bir fark yoktur.
Filtreler iki farklı üreticiden gelen kandiller ile donatılarak kullanılmıştır. Kandillerden biri NOx indirgeyici katalizör içermektedir. Bu teknoloji SCR tesislerine ilginç bir alternatif olabilir ancak hala geliştirmenin çok erken aşamalarındadır.
Yüksek sıcaklık torba filtreleri soğutmaksızın soğutucu çıkış havasının tozsuzlaştırılmasında kullanılmaktadır. Sonradan, çıkış havası farklı atık ısı kullanım seçeneklerinde kullanılabilir.
Yüksek sıcaklık filtrelemenin standart çözüm ile karşılaştırıldığında yatırım maliyetlerinin korunması (yaklaşık -%7), güç tüketiminin azalması (-%30, -0,5 kWatt saat/t kln’e karşılık gelen) ve daha az ekipman nedeniyle toplam
bakım maliyetlerinin azalması gibi avantajları vardır.
Ordinance on Air Pollution Control and Technical Ordinance
on Wastes which are currrently under revision in Suisse can be
given as examples.
For using a material as an alternative raw material, a flow
chart should be followed. According to this, pre-tests and
analyses are performed firstly. Information is obtained about
the origin, the type and the amount of the material. Suitability
as an alternative raw material is evaluated and environmental
analyses (moisture, composition, trace elements, chlorine,
sulphure, TOC, toxic organic compounds) are performed. In
storage, processing and pretreatment step; the selection of
a safe, suitable storage facility, in case where pretreatment
(grinding, drying) is necessary the selection of suitable processes
and then the selection of suitable transport and dosing systems
are carried out. The selection of suitable feeding points is
performed. For quality (input) control, safeguarding of constant
quality and low fluctuations of composition and application of
existing quality and environmental management systems are
provided. In the last step; for emission control, trials and pretests
are made when first using alternative raw materials and in
long-term operation continuous measurements are performed.
2.7. Hot Gas Filtration: A New Solution for An Old Problem Fabio Ferrari, ItalcementiIn the project, for hot gas filtration high temperature bag filters
including ceramic candles are used rather than standard
polyester bags. Ceramic candles are no need of internal cage.
It is necessary to be carefully handled. Once installed, it is
better to leave in position till the final replacement. There is no
difference in cleaning system when compared with standard
Pulse Jet System.
The filters are equipped with candles coming from two
different suppliers. One of the candles includes NOx reduction
catalyst. This technology can be an interesting alternative
to SCR facility however it is still in the very early stages of
development.
High temperature bag filters are used to dedust cooler
exhaust air without cooling. Later, exhaust air can be used in
different waste heat using options.
Compared with the standard solution, high temperature
filtration has advantages as saving in the investment cost
(approximately -%7), decreasing in the power consumption
(- 30%, corresponding to - 0,5 kWh/t clk) and decreasing in
overall maintenance cost because of less equipment.
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 117 69
7
Fabio Ferrari, ta cementi In the project, for hot gas filtration high temperature bag filters including ceramic candles are used rather than standard polyester bags. Ceramic candles are no need of internal cage. It is necessary to be carefully handled. Once installed, it is better to leave in position till the final replacement. There is no difference in cleaning system when compared with standard Pulse Jet System. The filters are equipped with candles coming from two different suppliers. One of the candles includes NOx reduction catalyst. This technology can be an interesting alternative to SCR facility however it is still in the very early stages of development. High temperature bag filters are used to dedust cooler exhaust air without cooling. Later, exhaust air can be used in different waste heat using options. Compared with the standard solution, high temperature filtration has advantages as saving in the investment cost (approximately -%7), decreasing in the power consumption (- 30%, corresponding to - 0,5 kWh/t clk) and decreasing in overall maintenance cost because of less equipment. 2.8. Reduction of Mercury Emissions by Operational and Secondary Measures Volker Hoenig, VDZ Minamata Convention globally binding treaty was made on mercury. It aims reduction of mercury emissions worldwidely. The prohibition of import, export and production of mercury containing products until 2020, the reduction of emissions from artisanal and small-scale gold mining by promoting mercury-free alternatives and the minimization of emissions from industrial sources by establishing Best Available Techniques and Best Environmental Practices are expected. This treaty is initiated by the United Nations Environmental Programme (UNEP) and opened for signature in October 2013. It will be coming into force after being ratified by 50 countries.
Figure 3: The Distribution of Mercury Emission Sources
2.8. İşleyiş ve ikincil Ölçümler ile Civa Emisyonlarının İndirgenmesiVolker Hoenig, VDZCiva üzerinde küresel bağlayıcılığı olan Minamata anlaşması yapılmıştır. Civa emisyonlarının dünya genelinde azaltılması hedeflenmektedir. 2020 yılına kadar civa içeren ürünlerin üretiminin, ithalat ve ihracatının yasaklanması, küçük ölçekli altın madenciliği ve zanaatçılıktan kaynaklanan emisyonların civasız alternatiflerine geçilerek azaltılması ve endüstriyel kaynakların neden olduğu emisyonların en iyi mevcut tekniklerle ve en iyi çevre uygulamaları kullanılarak minimize edilmesi beklenmektedir. Bu anlaşma Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından başlatılmış ve Ekim 2013 yılında imzaya açılmıştır. 50 ülke tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecektir.
UNEP 2013 yılı Küresel Civa Değerlendirmesi’ne göre dünya genelindeki civa emisyonlarının tamamı 2010 yılın-da 1.960 tondur. Bu miktarın 173 tonu yani %9’u çimento endüstrisinden kaynaklanmaktadır.
Çimento üretim prosesindeki civa kaynakları hammadde ve yakıtlardır. Alternatif hammadde ve yakıtlar normal hammadde ve yakıtlara göre daha yüksek veya daha düşük civa içerebilirler.
Çimento üretim prosesindeki civanın davranışı ön ısıtıcı, hammadde değirmeni ve toz çöktürücü arasındaki termal koşullara göre belirlenir. Ön ısıtıcıda veya fırında civa veya civa bileşikleri buharlaşır. Sıcaklık ve reaksiyona girebilecek maddelere bağlı olarak HgCl2, HgO ve HgSO2 oluşabilmektedir.
2.8. Reduction of Mercury Emissions by Operational and Secondary MeasuresVolker Hoenig, VDZMinamata Convention globally binding treaty was made on mercury. It aims reduction of mercury emissions worldwidely. The prohibition of import, export and production of mercury containing products until 2020, the reduction of emissions from artisanal and small-scale gold mining by promoting mercury-free alternatives and the minimization of emissions from industrial sources by establishing Best Available Techniques and Best Environmental Practices are expected. This treaty is initiated by the United Nations Environmental Programme (UNEP) and opened for signature in October 2013. It will be coming into force after being ratified by 50 countries.
According to UNEP Global Mercury Assessment 2013, overall worldwide emissions was 1.960 tons in 2010. 173 tons of this amount corresponding to 9 % is from cement industry.
Mercury sources in the cement production process are raw materials and fuels. Alternative raw materials and fuels might contain higher or lower mercury than normal raw materials and fuels.
The behavior of mercury in cement production process is determined by thermal conditions between preheater, raw mill and dust precipitator. Mercury and its compounds are vaporized in preheater or kiln. Depending on temperature and available reaction partners, HgCl2, HgO and HgSO2 can be formed.
Şekil 3. Civa Emisyon Kaynaklarının Dağılımı
Figure 3. The Distribution of Mercury Emission Sources
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 11770
8
According to UNEP Global Mercury Assessment 2013, overall worldwide emissions was 1.960 tons in 2010. 173 tons of this amount corresponding to 9 % is from cement industry. Mercury sources in the cement production process are raw materials and fuels. Alternative raw materials and fuels might contain higher or lower mercury than normal raw materials and fuels. Table 3: Mercury Contents in Raw Materials and Fuels
The behavior of mercury in cement production process is determined by thermal conditions between preheater, raw mill and dust precipitator. Mercury and its compounds are vaporized in preheater or kiln. Depending on temperature and available reaction partners, HgCl2, HgO and HgSO2 can be formed.
Figure 4: Behavior of Mercury in Cement Production Process
Mercury is partially bound to dust circulating between kiln/preheater, raw mill and dust precipitator. Selective dust shuttling method is systematically applied in many cement plants to specifically separate mercury from the process. It is most effective at a low temperature of
Civa fırın/önısıtıcı, hammadde değirmeni ve toz çöktürücü arasında dolaşan toza kısmen bağlıdır. Seçimli tozun sirküle edilerek işlenmesi metodu, prosesden özellikle civayı ayırmak için birçok çimento fabrikası tarafından sistematik olarak uygulanmaktadır. Yüksek oranda oksitlenmiş civa bulunan 120-140 oC’lık düşük sıcaklıklarda çok etkilidir. Filtrede tutulan toz çimento değirmeninde kullanılabilir. Civa çimento matrisinde güvenli bir şekilde tutulur ve sızma ihmal edilebilir düzeydedir.
Mercury is partially bound to dust circulating between kiln/
preheater, raw mill and dust precipitator. Selective dust
shuttling method is systematically applied in many cement
plants to specifically separate mercury from the process. It
is most effective at a low temperature of 120–140°C with a
high proportion of oxidised mercury. Filter dust can be used in
cement mill. Mercury is safely enclosed in cement matrix and
leaching is at a negligible level.
Şekil 4. Çimento Üretim Prosesinde Civanın Davranışı
Figure 4. Behavior of Mercury in Cement Production Process
Tablo 3: Yakıt ve Hammaddelerdeki Civa Miktarları
Table 3: Mercury Contents in Raw Materials and Fuels
8
According to UNEP Global Mercury Assessment 2013, overall worldwide emissions was 1.960 tons in 2010. 173 tons of this amount corresponding to 9 % is from cement industry. Mercury sources in the cement production process are raw materials and fuels. Alternative raw materials and fuels might contain higher or lower mercury than normal raw materials and fuels. Table 3: Mercury Contents in Raw Materials and Fuels
The behavior of mercury in cement production process is determined by thermal conditions between preheater, raw mill and dust precipitator. Mercury and its compounds are vaporized in preheater or kiln. Depending on temperature and available reaction partners, HgCl2, HgO and HgSO2 can be formed.
Figure 4: Behavior of Mercury in Cement Production Process
Mercury is partially bound to dust circulating between kiln/preheater, raw mill and dust precipitator. Selective dust shuttling method is systematically applied in many cement plants to specifically separate mercury from the process. It is most effective at a low temperature of
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 117 71
9
120–140°C with a high proportion of oxidised mercury. Filter dust can be used in cement mill. Mercury is safely enclosed in cement matrix and leaching is at a negligible level. In “support of dust shuttling by sorbent injection” method , injection is made into gas stream before dust filter. It is most effective in direct operation at low temperatures from 140°C. Mercury and other pollutants are captured on the sorbent‘s surface. Activated carbon, activated coke, calcium hydroxide, trass and intermixtures thereof are used as sorbent.
Figure 5: Possible Points of Injection
Oxidised mercury is adsorbed more effectively than elemental mercury . Because of this, while injecting sorbent, oxidising agents like bromine, sulphur can be added in it. Another method is volatilisation of Hg from shuttled dust with thermal treatment. To remove mercury, a filter is added in addition to sorbent injection.
Figure 6: Thermal Treatment of Dust with Split Preheater System
New method for mercury abatement is thermal treatment of dust with split preheater system. Filter dust is continously treated with thermal with gas taken from lower preheater stages to heat up the dust. Mercury is adsorbed on filter dust evaporates, dust is precipitated and
Emici madde püskürtmesi ile desteklenen tozun sirküle edilerek işlenmesi metodunda, gaz akımına püskürtme işlemi toz filtresinden önce yapılır. 140 oC’den düşük sıcaklıklarda direkt işletmede çok etkilidir. Civa ve diğer kirlilikler emici maddenin yüzeyinde yakalanır. Aktif karbon, aktif kömür, kalsiyum hidroksit, tras ve bunların karışımları emici madde olarak kullanılmaktadır.
Oksitlenmiş civa elementel civadan daha etkin adsorplanmaktadır. Bu nedenle emici madde püskürtülürken içine brom, sülfür gibi oksitleyici maddeler ilave edilebilir. Diğer bir metot sirküle edilerek işlenen tozun ısıl işleme tabi tutularak Hg’nın uçurulmasıdır. Civayı uzaklaştırmak için emici madde püskürtmesine ilave olarak bir filtre eklenir.
Civa azaltımı için yeni bir metot da tozun bölünmüş ön ısıtıcı sistemle ısıl işlenmesidir. Filtre tozu, tozu ısıtmak için daha alt ön ısıtıcı kısmından alınan gaz ile sürekli ısıl işleme tabi tutulur. Civa filtre tozu buharlarına absorplanır, toz çöktürülür ve ön ısıtıcıya neredeyse civasız olarak geri döner. Civayı tutmak için aktif karbon ve ayrı bir çöktürücü kullanılır. Alınan ilk sonuçlar %60 ayırma verimliliği göstermiştir.
In “support of dust shuttling by sorbent injection” method , injection is made into gas stream before dust filter. It is most effective in direct operation at low temperatures from 140°C. Mercury and other pollutants are captured on the sorbent‘s surface. Activated carbon, activated coke, calcium hydroxide, trass and intermixtures thereof are used as sorbent.
Oxidised mercury is adsorbed more effectively than elemental mercury . Because of this, while injecting sorbent, oxidising agents like bromine, sulphur can be added in it. Another method is volatilisation of Hg from shuttled dust with thermal treatment. To remove mercury, a filter is added in addition to sorbent injection.
New method for mercury abatement is thermal treatment of dust with split preheater system. Filter dust is continously treated with thermal with gas taken from lower preheater stages to heat up the dust. Mercury is adsorbed on filter dust evaporates, dust is precipitated and returned to preheater almost mercury-free. Activated carbon and a separate precipitator are used to capture mercury. First results show 60% separation efficiency.
Şekil 5. Olası Püskürtme Noktaları
Figure 5. Possible Points of Injection
9
120–140°C with a high proportion of oxidised mercury. Filter dust can be used in cement mill. Mercury is safely enclosed in cement matrix and leaching is at a negligible level. In “support of dust shuttling by sorbent injection” method , injection is made into gas stream before dust filter. It is most effective in direct operation at low temperatures from 140°C. Mercury and other pollutants are captured on the sorbent‘s surface. Activated carbon, activated coke, calcium hydroxide, trass and intermixtures thereof are used as sorbent.
Figure 5: Possible Points of Injection
Oxidised mercury is adsorbed more effectively than elemental mercury . Because of this, while injecting sorbent, oxidising agents like bromine, sulphur can be added in it. Another method is volatilisation of Hg from shuttled dust with thermal treatment. To remove mercury, a filter is added in addition to sorbent injection.
Figure 6: Thermal Treatment of Dust with Split Preheater System
New method for mercury abatement is thermal treatment of dust with split preheater system. Filter dust is continously treated with thermal with gas taken from lower preheater stages to heat up the dust. Mercury is adsorbed on filter dust evaporates, dust is precipitated and
Şekil 6. Tozun Bölünmüş Önısıtıcı Sistem ile Isıl İşlemi
Figure 6. Thermal Treatment of Dust with Split Preheater System
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 11772
14. ESCC Seminar held in Sweden from 7 to 10 September
2015 was organized with respect to the joint action of
Gothenburg Chalmers University and EFCE (European
Federation of Chemical Engineering). Seminars were realized
with the participation of the mining-construction sector
representatives and academicians. During the seminars,
ECRA (European Cement Research Academy) project started
in 2012 about “Future Grinding Technologies” in cement
industry especially had been discussed for its 2nd stage steps
with respect to the participant opinions. 1st stage was already
discussed as a round table event held on November 2015 with
the participation of TÇMB including both lecture courses and
discussion part. Results of the 1st stage were published as a
technical report. For the second stage discussion, Çınar Uysal
from TÇMB R&D Institute participated to ESCC Seminars.
7-10 Eylül 2015 tarihleri arasında İsveç’in Göteborg kentinde
14. Avrupa Kırma, Öğütme ve Sınıflandırma Semineri (ESCC)
Chalmers Üniversitesi ve EFCE (European Federation of
Chemical Engineering) işbirliği ile organize edilmiştir. İlgili
seminerler, özellikle madencilik sektörü temsilcileri ile
birlikte akademisyenler ve öğütme konusunda söz sahibi
yapı endüstrisinden katılımcılarla gerçekleştirilmiştir.
ECRA(Avrupa Çimento Araştırma Akademisi)’nın 2012 yılı
itibariyle yürütmeye başladığı çimento endüstrisi özelinde
“Geleceğin Öğütme Teknolojileri” konulu projenin, 2014
yılı Kasım ayı içerisinde TÇMB’nin de katılım sağladığı 2
günlük eğitim ve “roundtable” oturumu sonrasında teknik
raporu yayınlanmış ve bu raporun neticeleri kapsamında
projenin 2. Aşaması için atılacak adımlarda sektör
görüşünün belirlenmesi hususunda yapılacak toplantı
14. ESCC (Öğütme ve Sınıflandırma Avrupa Sempozyumu) İsveç’te Düzenlendi14. ESCC (European Symposium on Comminution and Classification) Held in Sweden
n Çınar UYSAL TÇMB Ar-Ge Enstitüsü / TÇMB R&D Institute
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 117 73
Seminars had different kind of subjects in respect of
sustainability and energy efficiency terminology in grinding
perspectives. Accordingly, main subjects of the symposium
are crushing, grinding, modelling, simulating, innovation,
new technologies and industrial applications. Symposium
were launched with the opening speech of Prof. Dr. Magnus
Evertsson from Chalmers Technology University, Product and
Process Development Department.
During the seminars, it was pointed out that 6-7 % of world
energy consumption came from the wide usage of ball mill and
other type of grinding equipment in mining and construction
sector. In order to increase the efficiency of energy utilization
for such consumption, DEM (Discrete Element Method) and
PBM (Population Balance Model) terms have to be evaluated
together for the particle breakage modelling and simulation.
In that respect, it was emphasized that impact energy and
impact pace has the direct proportion with the particle
finesses. According to micro and macro studies on increase
in impact energy leading to surface rupture and shear off,
most of the speakers emphasized that design parameters of
crusher and grinding equipment has to be optimized with
the support of mathematical modelling in respect of physical
and empirical Bond Law.
For the modelling and simulation, it was stated that not
only evaluating the particle breaking behavior like sliding,
free falling or squeezing but also critical speed has to be
considered as a vital input.
It was emphasized that the development on grinding systems
and logarithmic increase in energy consumption starting
from explosion (0.2 kWh), followed by crushing (2kWh) and
20kWh grinding have a great importance. Innovations on
grinding equipment affect the technology-work leadership,
reduction in production cost and effective mineral usage in
a positive way. Moreover, increase in energy demand and the
challenge in ore market with the tendency of an increase in
ore demand results in price reduction.
ECCS 2015 seminer programı içerisinde yer almıştır. 2.
Aşama üzerinde yapılan bu toplantıya katılım TÇMB Ar-Ge
Enstitüsü çalışanı Çınar Uysal tarafından sağlanmıştır.
Öğütme konusunda sürdürebilirlik ve enerji verimliliği
kavramları çerçevesinde farklı başlıklara ve oturumlara
yer veren seminerler, kırma, öğütme, sınıflandırma,
modelleme, simülasyon, inovasyon ve yeni teknolojiler
ve endüstriyel uygulamalar gibi ana başlıklar üzerinden
yürütülerek tamamlanmıştır. Seminerin açılış konuşması
Chalmers Teknoloji Üniversitesi Ürün ve Üretim Geliştirme
Bölümünden Prof. Magnus Evertsson tarafından
yapılmıştır.
Seminerler kapsamında bilyalı değirmen ve türevlerinin
yaygın kullanımı ile birlikte dünyadaki % 6-7 oranında enerji
harcamasının sebebi olan maden ve yapı sektöründeki
enerji verimliliğini artırmak adına DEM(Discrete Element
Method) ve PBM (Population Balance Model) kavramlarının
birlikte değerlendirilmesi ile tanecik kırılmasının
modellenerek simüle edilmesi ve bu kapsamda darbe
enerjisinin ve darbe hızının tane inceliği ile doğru orantılı
olduğuna dikkat çekilmiştir. Darbe enerjisinin artması ile
birlikte yüzeyden kopma ve daha sonrasında ikiye ayrılma
fenomenin gerçekleştiği mikro ve makro bazda yapılan
çalışmaların fizik ve amprik Bond Yasası kullanılarak
oluşturulan matematiksel modellemeler ile desteklenerek
kırıcı ve öğütücülerin tasarım parametrelerinin optimize
edilmesi birçok konuşmacı tarafından vurgulanmıştır.
Modelleme ve simülasyon için partikül davranışı olan
kayarak, serbest düşüş veya sıkıştırma ile kırılmasının
incelenmesinin yanısıra kritik hızın modelleme esnasında
girdi olarak öneminin yüksek olduğu katılımcılara
aktarılmıştır.
Patlatmanın ton başına 0.2 kWh ve kırmanın 2 kWh
enerji kullanımının yanısıra öğütme için 20 kWh’lik bir
enerji gereksinimi sebebiyle logaritmik olarak artışın ve
öğütmede kullanılan sistemlerin geliştirilmesinin önemi
vurgulanmıştır. Öğütücü ekipmanlar üzerinde yapılacak
inovasyonların teknoloji ve iş liderliği, üretim maaliyetinde
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 11774
Another prominent subject was the demolition waste
classification and re-usage studies presented during the
seminars. In Germany, in the year 2012, 192 million demolition
waste had been re-used as coarse aggregate stated by Dr.
Elske Linß from Bauhaus-Universität Weimar. In that respect,
rates of percent recovery values were indicated as ;
-Building rubber (78 %)
-Road construction (96 %)
-Excavated soil (9.7 %)
-Building site (2.1 %)
It was emphasized that although moisture and contamination
levels make the separation process hard, gypsum can be sorted
easily. In that sense, it was stated that there is an ocular progress
in Near-Infrared Sorting (NIS) for the recovery and re-usage.
Additionally, it is better to use NIS-Crusher combination instead
of using NIS separation and hand sorting. It was shared with
the audience that primary area of usage of demolition waste
is ordinary concrete production and followed by asphalt, road
and other kind of construction works.
Another subject presented during the seminars were size
reduction (mechanical activation) of the fly ash and slag,
called as product, in order to activate and use in the cement
production as an ingredient. It was stated that there is a
strong correlation between lime absorption capacity and
particle size distribution as well as compressive strength.
During the size reduction process, between the ball mill,
vibratory mill and stirred media mill, the best result was
obtained with stirred media mill with a 10-30 minute of
grinding time and it was evaluated that excessive grinding
leads to agglomeration respectively.
In 2012 the European Cement Research Academy (ECRA)
initiated a new research project on “Future Grinding
Technologies” (FGT). A literature study was conducted in
order to create a grinding technology database for further
benchmark applications. In 2014, the first phase of the
azalma ve etkili cevher kullanımı gibi artılarının olduğu
ayrıca son dönemde enerji ihtiyacı, cevher piyasası
rekabet ortamı ve arzın artma eğiliminde olması ile birlikte
fiyatların düştüğü belirtilmiştir.
Seminerler kapsamında öne çıkan bir diğer konu ise
yıkıntı atıklarının sınıflandırılarak tekrar kullanımına yönelik
çalışmalar üzerine yapılan sunum olmuştur. Almanya’nın
2012 yılı içerisinde oluşan 192 milyonluk yıkıntı atığının
66 milyon civarının özellikle iri agrega olarak kullanıma
alındığı, Almanya’da konumlanan “Bauhaus-Universität
Weimar” üniversitesinden Dr. Elske Linß tarafından yapılan
sunum ile katılımcılarla paylaşılmıştır. Bu kapsamda,
-İnşaat enkazı içerisinde % 78
-Yol yapımı atıklarının % 96
-Kazılmış alanlardan % 9.7
-İnşaat alanlarından % 2.1
oranlarında geri dönüşümün sağlandığı belirtilmiştir. Geri
dönüşüm kapsamında alçının rahatça ayrıştırılabildiği
ancak nem ve kontaminasyonun ayrışmayı zorlaştırdığı
belirtilmiş olup NIS(Near-Infrared Sorting) ile geri kazanım
ve kullanım konusunda ilerleme sağlandığı vurgulanmıştır.
NIS’in eleme ve hava ile sınıflandırma sonrasında el ile
sınıflandırma yerine kırıcı-NIS kombinasyonu ile optimum
sistemin oluşturulabilindiği belirtilmiştir. Kullanım alanları
değerlendirildiğinde birinci sırada genel beton yapımında
kullanımın olduğu diğer alanların asfalt, yol ve diğer
yapılar olarak sıralandığı aktarılmıştır.
Uçucu kül ve cüruf gibi ürün olarak sayılan malzemelerin
incelik parametresi değiştirilerek (mekanik aktivasyon)
aktive edilmesi ve çimento içerisinde kullanımı konusuna
değinilmiştir. Kireç absorblama kapasitesi ile tane
boyu dağılımı ve basınç dayanımı arasında güçlü bir
korelasyon gözlemlendiği, inceltme esnasında bilyalı
değirmen, titreşimli değirmen ve karıştırmalı değirmen
kullanıldığında en iyi sonucun karıştırmalı değirmende
10-30 dk. aralığında öğütme ile sağlandığı fazla öğütme
kaynaklı aglomerasyon(topaklanma) gözlemlendiği
yapılan çalışma kapsamında katılımcılarla paylaşılmıştır.
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 117 75
project was started with a round table discussion and
workshop in Dusseldorf, Germany. A technical report (ECRA
TR 127/2015) was prepared following this event and provided
to the participants. During the “European Symposium on
Comminution and Classification 2015” (ESCC) a discussion
was held on this Phase 1 report.
According to the report, grinding units are the main source
of electrical energy demand in cement production. Cement
and raw material grinding rank highest in electricity demand
in a cement plant, followed by the kiln and the cooling unit.
It was stated that there are potentials for improvement in
crushing and grinding technology in the cement industry. It
was emphasized that the particle size distribution influences
quality parameters strongly.
The adaption of the plant layout and the optimization
of the grinding plants show high potential regarding the
reduction of the OPEX. Furthermore, the capacity and
efficiency of existing plants could also be improved. The
Phase 1 report emphasized that the next steps will include
the benchmarking of equipment through scoring with Key
Performance Indicators (KPI).
It was stressed in the report that future developments in
industrial comminution are moving towards finer grinding.
Therefore, new grinding technologies, flexible production and
advancements in process control are necessary to achieve
environmental, energy and quality targets.
Representatives of the cement industry, equipment suppliers,
universities and research institutes will cooperate in this
project, which up to now has been funded by ECRA members.
It was decided to 15th ESCC seminar held in Izmir in 2017.
Note: This article is a compilation of the presentations done
during ESCC 2015 seminars and “TR 127/2015” Technical
Report prepared by ECRA .
2012 yılında ECRA(European Cement Research Academy)
tarafından “Geleceğin Öğütme Teknolojileri” konulu yeni
bir araştırma projesi başlatılmıştır. “Benchmark” uygulamarı
için öğütme teknolojisi veritabanı oluşturulması amacıyla
literatür çalışması yürütülmüştür. Almanya’nın Düsseldorf
kentinde 2014 yılında yapılan çalıştay kapsamında projenin
ilk aşaması başlatılmıştır. Birinci aşama sonrasında hazırlanan
teknik rapor(TR 127/2015) katılımcılarla paylaşılmış olup
ESCC 2015 içerisinde ilgili rapor tartışmaya açılmıştır.
Teknik rapor içerisinde çimento üretiminde harcanan
elektriğin temel kaynağının öğütme sistemlerinden
geldiği, yüksek elektrik tüketiminin öğütmeden sonra
döner fırın ve soğutma ünitelerinden kaynaklandığı
vurgulanmıştır. Kırma ve öğütme teknolojilerinde
yapılacak potansiyel gelişmelerin bulunduğu belirtilmiş
tane boyu dağılımının kalite parametrelerini önemli
ölçekte etkilediği vurgulanmıştır.
Fabrika planında yapılacak adaptasyonlar ve öğütme
tesislerinin optimizasyonu ile operasyonel harcamaların
azalacağı ayrıca mevcut tesislerin kapasitesi ve
verimliliğinin geliştirilebileceği belirtilmiştir. İleriye yöne-
lik adımları tanımlamak amacıyla temel performans
göstergeleri kapsamında yapılacak puanlama ile
ekipmanların “Benchmark” çalışmalarının yürütüleceği ilk
aşama raporunda vurgulanmıştır.
Endüstriyel kominüsyon kapsamında ilerlemelerin
daha ince öğütmeye doğru gitmekte olduğu raporda
belirtilmiştir. Bu sebeple, yeni öğütme teknolojileri,
esnek üretim ve proses kontrolünde ilerlemeler gibi
parametrelerin çevresel ve enerji açısından kalite hedefine
ulaşmak için gerekli olduğu bildirilmiştir.
Proje paydaşları olan çimento endüstrisi temsilcileri,
ekipman sağlayıcılar, üniversiteler ve araştırma
enstitülerinin işbirliği içerisinde olduğu ve bu zamana
kadar projenin ECRA üyeleri tarafından finanse edildiği
belirtilmiştir.
15. ESCC seminerinin 2017 yılında İzmir’de düzenlenmesine
karar verilmiştir.
Not: Bu yazı, ESCC 2015 semineri kapsamında yapılan
sunumlardan ve ECRA tarafından hazırlanan TR 127/2015
kodlu teknik rapordan yararlanılarak derlenmiştir.
Ar-Ge enstitüsü’nden haberler news from the R&D institute
ÇBDCCW 11776
Hint Çimento Birliği Yetkilileri Enstitümüzü Ziyaret EttiNational Council for Cement and Building Materials, India Officials Visited our Institute
Bu yıl 13.’sü gerçekleştirilen TÇMB Teknik Seminer’ine
katılmak üzere ülkemize gelen Hint Çimento Birliği
(National Council for Cement and Building Materials,
India) Genel Direktörü Mr. Shri Ashwani Pahuja ve Grup
Direktör Dr. Shri Harsh 6 Ekim 2015 AR-GE Enstitümüzü
ziyaret etmişlerdir.
TÇMB Ar-Ge Enstitüsü Direktörü ve personeli tarafından
karşılanan Mr. Shri Ashwani Pahuja ve Dr. Shri Harsh’e
Enstitü hakkında bilgi verilmiş ve Laboratuvarlarımız
tanıtılmıştır.
TÇMB Laboratuvarlarına verilen hizmetler ve yapılan Ar-Ge
projeleri hakkında bilgiler paylaşılmıştır.
TÇMB ve Hindistan Çimento Birliği arasında yapılabilecek
ortak Ar-Ge projeleri ve çalışmalar ile iki birlik arasındaki
işbirliğinin kuvvetlendirilmesi için çalışmaların yapılması
hakkında görüş alış verişinde bulunulmuştur.
General Director Mr. Shri Ashwani Pahuja and Group Director
Dr. Shri Harsh from National Council for Cement and Building
Materials came to our country to participate in the 13th
TÇMB International Technical Seminar and visited our R&D
Department on 6 October, 2015.
Mr. Shri Ashwani Pahuja and Dr. Shri Harsh were welcomed
by R&D Department Director and R&D workers, they were
informed about the Institute and laboratory.
Information about TÇMB Laboratory services and R&D
projects were shared.
R&D projects that TÇMB and National Council for Cement
and Building Materials could work as partners and studies to
improve the cooperation between the two associations were
discussed.
çimento fabrikaları cement factories
ÇBDCCW 117 77
ÇimentaşÇimentaş
Şirket Yapısı
1950 yılında temelleri İzmir’de atılan Çimentaş Group, 2001 yılından bu yana Cementir Holding çatısı altında Türkiye çimento sektöründe faaliyetini sürdüren uluslararası kimlik sahibi bir kuruluştur. Çimentaş Group bünyesinde İzmir, Edirne, Kars ve Elazığ illerinde dört adet çimento entegre tesisi ile sektörde faaliyetini sürdürmeye devam etmektedir.
Misyon
Müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşıyacak çimento ve hazırbeton çözümleri üreterek, atık yönetimimizin sinerjisini de kullanarak, çevre bilinci ile sosyal sorumluluk alanlarında öncü olmak.
Vizyon
Operasyonel mükemmellik ile pazar konumumuzu güçlendirmek ve en çevik ve karlı çimento ve çözüm sağlayıcısı olmak.
Company Structure
Founded in İzmir in the year 1950 Çimentaş Group has been acting in the body of Cementir Holding since the year 2001 known as an international entity within the cement industry of Turkey. Çimentaş Group together with four integrated cement plants within the body thereof, situated in the cities of İzmir, Edirne, Kars and Elazığ is ongoing to sustain its activities in the industry.
Mission
With our cement and concrete solutions, increase our customer satisfaction to highest level by also utilizing our waste management synergies and lead in environmental, and social responsibility area.
Vision
To reinforce our market position and become the most agile and profitable cement solution provider through operational excellence.
çimento fabrikaları cement factories
ÇBDCCW 11778
Kuruluş ve Tarihçe
İzmir Çimentaş Fabrikası 1953 yılında 150.000 ton kapasite ile Ege Bölgesinin ilk çimento fabrikası olarak üretim faaliyetine başlamıştır. Günümüze kadar yapılan yatırımlar ile birlikte 1.750.000 ton klinker kapasitesine ve 2.300.000 ton çimento üretim kapasitesine ulaşmıştır.
Fabrika bünyesinde 1 adet 600 ton/saat kapasiteli hammadde ve 125 ton/saat kapasiteli katkı kırıcısı devrede olup kırılan malzemeler 40.000 tonluk kapalı stokholde depolanmaktadır. Temin edilen kömürler özel olarak yapılmış sahalarda tutulmaktadır. Farin öğütme aşamaları için 2 adet bilyalı ve 1 adet dik değirmen bulunmaktadır. Hammadde stokholünden beslenen hammaddeler online analizör ile takip edilerek belirli oranlarda farin değirmenlerinde öğütülür ve homojenizasyon için farin silolarına alınır ve fırına beslenir. Yakıt hazırlama ünitesinde petrokok ve linyit kömürler belirlenen oranlarda karıştırılır ve öğütülerek alternatif atıklar ( RDF, kuru çamur) ile birlikte döner fırına beslenir. Döner fırın ünitesinde üretilen klinker 60.000 ton kapasiteli siloda depolanır. Çimento Öğütme işlemleri toplamda 460 ton/saat kapasiteli 3 adet bilyalı ve 1 adet horomil değirmeninde yapılmaktadır. Üretilen çimento toplamda 32.000 ton kapasiteli 6 adet çimento silosunda stoklanabilmektedir. Paketleme ünitesinde ise 6 adet dökme çimento yükleme istasyonu, 4 adet torbalı çimento yükleme istasyonu ayrıca Big-bag ve Siling-bag yüklemeside yapılmaktadır.
Yönetim Sistemleri
Grubumuzda öncelikle ISO 9001 standardına uygun olarak Kalite Yönetim Sistemi kurulmuş ve sonrasında kurulan diğer tüm Yönetim Sistemleri için bu model temel oluşturmuştur.
Çimento üretiminde TS EN 197-1 standardı, hazır beton üretiminde ise TS EN 206 ve TS 13515 standartları çerçevesinde oluşturulan Fabrika Üretim Kontrolü Sistemi ile ürünlerimizin kalitesinin sürekliliği sağlanmaktadır.
ISO 14001 standardına uygun olarak kurulan Çevre Yönetim Sistemi ile ulusal ve uluslararası mevzuatlara uyum sağlanmıştır.
OHSAS 18001 standardına uygun olarak kurulan İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ile grubumuzda olası en iyi çalışma koşulları sağlanmaktadır.
Grubumuzda Yönetim Sistemlerimizin şartlarına uyulmakta ve etkinlikleri sürekli iyileştirilmektedir.
Yürürlükteki mevzuata, sektörel yükümlülüklere ve ürün standartlarına uymakta, mevzuatın iyileştirilmesine ve geliştirilmesine yönelik çalışmalara katkıda bulunmaktayız.
Incorporation and History
İzmir Çimentaş Factory was established and started production activity as the very first cement factory of Aegean region with a capacity of 150.000 tons in the year 1953. Together with the investments made up to date, it has achieved clinker capacity of 1.750.000 tons and cement production capacity of 2.300.000 tons.
1 raw material crusher with capacity of 600 mt/hour and additive crusher with capacity of 125 mt/hour have been running in the body of factory, and materials crushed are stored in confined stock hole with 40.000 mt capacity. Coals procured are kept in sites prepared for special purposes. 2 ball-mills and 1 vertical mill are available for stages of raw milling. Raw material fed from raw material stock hole are monitored by means of online analyzer thus are milled in raw mills with particular rates and got into raw silos for homogenization then fed into kiln. In fuel preparation unit, petro coke and lignite coals are mixed in particular proportions then milled and fed into rotary kiln together with alternative fuel (RDF, dry mud). Clinker produced in rotary kiln unit is stored in silos with 60.000 mt capacity. Cement milling process is done through 3 ball-mills and 1 horomill. Cement produced may be stocked in 6 different cement silos with total capacity of 32.000 mt. In packing unit instead, bulk cement loading through 6 stations, bagged cement loading through 4 stations furthermore big-bag and sling-bag loading may be performed.
Management Systems
First of all, Quality Management System in compliance to ISO 9001 standard was established in this group and then this model has become basic sample for other management systems established later on.
By means of Factory Production Control System created in frame of TS EN 197-1 standard in cement production and TS EN 206 and TS 13515 standards in ready-mixed concrete production continuity of product quality is ensured.
National and international legislations have been complied with thanks to Environment Management System established in compliance to ISO 14001 standard.
Best possible working conditions are ensured within the group with Labor Health and Safety Management System established in compliance to OHSAS 18001 standard.
Conditions of Management Systems are followed within the Group and factors thereof are permanently improved.
We are complying with the legislation in force, sector responsibilities and product standards and making contributions into studies regarding to improvement and development of legislation.
çimento fabrikaları cement factories
ÇBDCCW 117 79
Ana Ekipmanlar ve Özellikleri / Main Equipments and Properties
Ünite / Unit Tip / TypeÜretici
ManufacturerKapasite Capacity
Hammadde Kırıcı / Raw material crusher Çekiçli Kırıcı / Hammer Crusher Hischmann600 ton/saat600 mt/hour
Katkı Kırıcı / Additive crusher Çekiçli Kırıcı / Hammer Crusher Hischmann125 ton/saat125 mt/hour
Farin Değirmeni 1 / Raw mill 1 Bilyalı Değirmen / Ball Mill F.L.Smidth90 ton/saat90 mt/hour
Farin Değirmeni 2 / Raw mill 2 Bilyalı Değirmen / Ball Mill F.L.Smidth240 ton/saat240 mt/hour
Farin Değirmeni 3 / Raw mill 3 Dik Değirmen / Vertical Mill Krupp Polysius120 ton/saat120 mt/hour
Kömür Değirmeni 2 / Coal Mill 2 Bilyalı Değirmen / Ball Mill F.L.Smidth18 ton/saat18 mt/hour
Kömür Değirmeni 3 / Coal Mill 3 Dik Değirmen / MPS 180 Vertical Mill Pfeiffer20 ton/saat20 mt/hour
Döner Fırın 1 / Rotary Kiln 15 Kademeli Önısıtıcı ve Kalsinatörlü 65 m x 3,6 m 5 stage preheather with precalsiner
Krupp Polysius2200 ton/gün2200 mt/day
Döner Fırın 3 / Rotary Kiln 34 Kademeli Önısıtıcı ve Kalsinatörlü iki kule 75 m x 4,75 m 4 stage preheather 2 string with precalsiner
F.L.Smidth3300 ton/gün3300 mt/day
Ön Ezici / Pre-Grinding Roller press Krupp Polysius240 ton/saat240 mt/hour
Çimento Değirmeni 3 / Cement mill 3 Bilyalı Değirmen / Ball Mill F.L.Smidth100 ton/saat100 mt/hour
Çimento Değirmeni 4 / Cement mill 4 Bilyalı Değirmen / Ball Mill F.L.Smidth100 ton/saat100 mt/hour
Çimento Değirmeni 5 / Cement mill 5 Horomill FCB80 ton/saat80 mt/hour
Çimento Değirmeni 6 / Cement mill 6 Bilyalı Değirmen / Ball Mill Krupp Polysius180 ton/saat180 mt/hour
Paketleme / PackingTorbalı Paketleme x 4 / Rotor Packer x 4 Dökme Yükleme x 6 / Bulk Loading x 6
Ceylan
400 ton/saat400 mt/hour 600 ton/saat600 mt/hour
Ürün Tipleri / Types of Products
CEM I 42,5 R
TS EN 197-1EC Uygunluk Belgesi ve TS Uygunluk Belgesi / EC Certificate of Conformity and Certificate of
Conformity to Turkish Standards
CEM II/A-M (P-L) 42,5 R
CEM II/B-M (L-W) 42,5 R
CEM IV/B (P-W) 32,5 R
CEM II/A-W 52,5 N
çimento fabrikaları cement factories
ÇBDCCW 11780
Yönetim Sistemlerimiz, tüm çalışanlarımızın, müteahhit-
lerimizin, tedarikçilerimizin etkin katılımı ve sorumluluk
paylaşımı sayesinde iş yapma ilkelerimizin bir parçası
haline gelmiştir. 3. taraflarla, hissedarlarımızla, çalışanları-
mızla, müşterilerimizle ve diğer paydaşlarla Yönetim
Sistemleri ile ilgili konularda açık olarak iletişimde
bulunmaktayız. Aynı şekilde, yetkili makamlarla, ilgili yerel
idari makamlarla, şahıslarla, cemiyetlerle, kamu kurum
ve kuruluşlarıyla şirketin faaliyetleri ile ilgili konularda
işbirliğinde bulunmaktayız.
Yönetim Sistemleri ve Belgeler
• TSE’ninbelgelendirdiğiISO9001KaliteYönetimSistemi
• BSI’ınbelgelendirdiğiISO14001ÇevreYönetimSistemi
• BSI’ın belgelendirdiği OHSAS 18001 İş Sağlığı ve
Güvenliği Yönetim Sistemi
• KÇK’nın Performans Değişmezliği Belgeleri ile
belgelendirdiği Fabrika Üretim Kontrolü Sistemi
• İsrail Standartlar Enstitüsü’nün Uygunluk Belgesi ile
belgelendirdiği 197-1 Fabrika Üretim Kontrolü Sistemi
• TürkStandartlarınaUygunlukBelgesi
Çimentaş’ın vizyonunda yer alan Operasyonel
Mükemmelik; 2011 yılında üst yönetimin katılımı ve
katkıları ile başlayan , bugün farklı disiplinlerin dahil olması
ile de zenginleşen, özünde bir değişim yolculuğudur.
Management systems of us have become an integrated part of our principles of running business thanks to actual participation and responsibility sharing of all of our workers, contractors and suppliers. We are clearly communicating with 3rd Parties, shareholders and customers of us and other stockholders in the matters related to Management Systems. We are accordingly in cooperation with competent authorities, relevant local administrations, persons, associations, public institutions and organizations in the matters related to company activities.
Management Systems and Certificates
• ISO9001QualityManagementSystemcertifiedbyTSE
• ISO14001EnvironmentManagementSystemcertifiedbyBSI
• OHSAS 18001 Labor Health and Safety ManagementSystem certified by BSI
• FactoryProductionControlSystemwhichKÇK(QualityandEnvironment Authority) certified by means of Performance Stability Certificates
• 197-1 Factory Production Control System which IsraelStandards Institute certified with Compliance Certificate
• CertificateofCompliancetoTurkishStandards
Contained in the vision of Çimentaş, Operational Excellence is in fact a transformation journey, which started upon participation and contributions of superior management in 2011, and become enriched upon inclusion of various disciplines today.
çimento fabrikaları cement factories
ÇBDCCW 117 81
Yalın Altı Sigma projelerinin yanı sıra Kaizen – küçük iyileştirme projeleri ile de her seviyeden çalışanın sisteme katılımı desteklenmekte, bu amaçla düzenlenen eğitimlerle çalışanların farkındalığı ve yetkinlikleri artırılmaktadır.
Çevre
Yaşadığımız çevrenin korunmasını ve sürekli iyileştirilmesini işimizin bir parçası olarak kabul ederek;
• Çevreileilgilimevzuatvesektörelyükümlülükşartlarınıyerine getirmeyi,
• Doğal kaynakları verimli kullanarak, atıklarımızıminimum seviyeye indirmeyi,
• Ocakların işletmesi sonrası rehabilitasyon çalışmalarıyapmayı,
• Çevrekirliliğiniönlemedeuygulanabilireniyitekniklerikullanarak, bu konudaki performansımızı sürekli geliştirmeyi,
• Çalışmalarımızsonucuoluşabilecektoz,gazemisyonu,atık ve gürültü düzeyini sistemli olarak azaltarak sürekliliğini sağlamayı,
• Atıkyakmave tehlikesizatıkgerikazanımıkonusundaen iyi teknolojileri kullanarak enerji geri kazanımı sağlamayı, karbondioksit salınımlarını düşürmeyi,
• Enerjiileilgiliolarakyapılansatınalmalar,yeniprojevetasarımlarda sisteme uygun, verimliliği yüksek ekipman, sistem ve servisleri tercih etmeyi,
Temel hedeflerimiz arasında tutmaktayız.
ÇİMENTAŞ olarak biliyoruz ki; çevreye yapılan her yatırım ve her duyarlı davranış, ülkemizin ve dünyanın geleceğine atılabilecek en önemli adımdır.
Üretim faaliyetlerimizin her aşamasında enerji ve doğal kaynak kullanımında yapılacak tasarruf ve verimlilik artışı, ekonomik getirilerinden ziyade çevrenin korunması yönünde atılmış önemli bir adım olacaktır. Çevre bilincinden yoksun bir ekonomik büyümenin mümkün
By means of simple six Sigma projects as well as Kaizen –small development projects, contribution of employees of any level into system are being supported, hence awareness and perfection of employees are increased through trainings arranged for this purpose.
Environment
Considering protection and continuously improvement of environment we live in as an integrated part of our business; we keep among our basic aims:
• To fulfill requirementsof legislativeandsectoral liabilitiesrelated to environment,
• Tominimizewasteofusebynaturalresourcesefficiently,
• Tomakerehabilitationworksafteroperationoffurnaces,
• To continuously develop our performance by using bestpossible techniques in prevention of environmental pollution,
• Tosystematicallyreducedust,emissionofgas,wasteandnoise level that would occur as the result of our works thus ensure permanence thereof,
• To ensure recycling and to reduce emission of carbondioxide by using best possible technologies in waste burning and recycling of non-hazardous waste,
• To prefer equipment, systems and services of highproductivity and suitable to present system in purchases, new projects and designs in connection with energy.
We as ÇİMENTAŞ are aware of that any investment made in and any sensitive behavior forward to environment would be the best step to take in favor of our country and the world.
Any increase in savings and efficiency in use of energy and natural resources at every stage of production activities of us, would be a step to take forward to protection of environment rather than economical income. Starting with the understanding of that any economic growth with lack of environmental awareness could not be possible, we have been increasingly feeling the responsibility of being a sample
çimento fabrikaları cement factories
ÇBDCCW 11782
olamayacağı anlayışından yola çıkarak toplumda örnek bir firma olma sorumluluğumuzu her geçen gün daha çok hissetmekteyiz. Bu nedenle de Çimentaş olarak dünyadaki diğer tüm çimento fabrikaları gibi çevreyi koruma, geliştirme ve ekolojik yapılanma konularında çalışmalar ve yatırımlar yapılmaktayız.
Çevre korumaya yönelik çalışmalar, oluşan kirliliğin giderilmesi şeklinde yürütülmekte iken; yeni yaklaşım, üretim sisteminde doğrudan daha az kirlilik ve atık üretecek proseslerin seçilmesidir. Bu konuda yeni teknolojiler yakından takip edilmekte ve uygulanmaktadır. Bugün çevre mevzuatı kapsamında izin verilen maksimum toz salımının çok altında faaliyet gösteren fabrikamız, Avrupa Birliği normlarına da uygun çalışmaktadır.
Çimentaş İzmir Çimento Fabrikası Çevre ve İş Sağlığı Güvenliği Politikasını 14.10.2004 tarihinde yayınlamıştır ve sürekli olarak gözden geçirilmektedir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetimi
2015 yılında yapılan fabrika sahası iyileştirme çalışmaları bu felsefeyi desteklemektedir. Bunlar silo temizliğinde güvenlik, Etiketleme, Kilitleme, Emniyete Alma, Denetme (EKED) ve fiziksel koşulların iyileştirilmesine yönelik bazı işler olarak sıralayabiliriz.
Bu anlayışla, şirket genelinde sürekli iyileştirme anlayışıyla iş sağlığı ve güvenliği performansının ve çalışan farkındalığının yükseltilmesi ve iş sağlığı ve güvenliğinin uyulması gereken bir mecburiyet yerine çalışanların sağlığını ve güvenliğini destekleyen bir sistem olarak görüldüğü bir kültür yaratılması amaçlanmaktadır.
Çimentaş İzmir Fabrikasında iş sağlığı ve güvenliği bilincini yükseltmek, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı oluşturmak, iş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek için yerine getirilmesi gereken şartları tanımlamak yasal açıdan bir zorunluluk olduğu kadar şirketin en önemli değeri olan insana verdiği öneminde açık bir göstergesidir.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk
Çimentaş ekonomik katma değer yaratmanın yanında çevresel, toplumsal ve yasal sorumlulukları bilinci ile tüm paydaşları ile etkileşim içerisinde bulunarak misyonu doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmektedir.
Çimentaş Eğitim ve Sağlık Vakfı ile birlikte önceliğin eğitim olduğunu düşüncesiyle geleceğe yatırım yapmaktadır. Eğitimin yanında sağlık, sanat, spor ve çevre alanlarında da toplumsal sorumluluk bilinciyle değer katan çalışmalar yürütmektedir.
company in society day by day. Therefore, we as Çimentaş just like all other cement factories in the world; have been making studies and investments on the matters of protection and development of environment and ecological construction.
As studies regarding to environment protection are conducted in form of removing pollution occurred; the new approach is directly to choose process of production system that would produce less pollution and waste. New technologies are closely followed and applied in this matter. Acting with highly lower than maximum dust emission permitted in scope of environment legislation in force today, our factory is operating in compliance to European Community norms as well.
Çimentaş İzmir Cement Factory had published its Policy of Environment and Labor Health and Safety on 14.10.2004, which is continuously reviewed.
Health and Safety Management
This philosopy is also supported by the work performed to improve plant site conditions in 2015 such as health and safety in silo cleaning, LOTO (Lockout and Tagout) and some works related to site physical condition improvements.
In this sense, it is aimed to increase health and safety performance and employee awareness and to create a culture seen as a system which supports individual’s health and safety instead of an obligation to be complied with.
In Çimentaş İzmir Cement Plant, it is required to define the conditions that must be fulfilled in order to increase occupational health and safety awareness, to create healthy and safe working conditions and to prevent work accidents and occupational diseases which are the clear indicators of the importance given to human which is the most significant value of the company as well as legal obligaion.
Corporate Social Responsibility
Çimentaş is sustaining its activities in line with its mission upon interacting with all stockholders thereof in awareness of social and legal responsibilities besides creating economical added value.
Çimentaş has been making investment to future together with its Training and Health Foundation upon considering that training is precedence. It further conducts studies adding value in the fields of health, art, sports and environment besides training with awareness of social responsibility.
yayıntarama literature survey
ÇBDCCW 117 83
ÇİMENTO I. 2. BETON Çimento Kimyası 1.1. 2.1. Mekanik Özellikler Katkılar 1.2. 2.2. KatkılarProses 1.3.
Çimento ve Beton Dünyası Dergisinin bu sayısında taranarak, özetleri çevrilen dergiler aşağıda verilmiştir:
• ACI Materials Journal
• Cement and Concrete Research
• Cement International
• International Cement Review
• World Cement
• ZKG International
Çimento ve Beton Yayın ÖzetleriCement and Concrete Related Literature Survey
n Hazırlayan: Pelin AYTURAN TÇMB, Ankara
1. ÇİMENTO
1.1. Çimento Kimyası
1.1.1. Daha Fazla Klinker Kemer Oluşumu Konuları
CLARK, M.: More Clinker Ring Issues, International Cement Review, s. 52-54,
Mayıs 2015.
Bu makalede, çimento fırınlarında kaplayıcı kemer oluşumu konusu
üzerine yapılan derleme anlatılmıştır. Kemer oluşumu konusu uzun
yıllardır tartışılan bir konu olup, bu makalede, yığın oluşumunun kimyası
ve oluşumun nedenleri üzerine durum değerlendirmesi yapılmıştır.
Anahtar sözcükler: çimento klinkeri; kemer oluşumu; çimento prosesi;
çimento kimyası.
yayıntarama literature survey
ÇBDCCW 11784
1.2. Katkılar
1.2.1. Na2SO4 Çözeltisi İçindeki Portland Katkılı
Harçlarda Sülfata Maruz Kalma Hızına Sıcaklığın Etkisi
HOSSACK, A. M. ve THOMAS, M.D.A : The Effect of Temperature
on the Rate of Sulfate Attack of Portland Cement Blended
Mortars in Na2SO4 Solution, Cement and Concrete Research,
C.73, s.136-142, Temmuz 2015.
Katkılı çimentolarda sülfat etkisi iyi bilinen ve araştırılmış bir konudur. Bununla birlikte, sülfat etkisi hızına sıcaklığın etki de önemlidir. Bu çalışmada, 1, 5, 10 ve 230C sıcaklıklarda deneyler yapılmıştır. Portland ve kalkerli çimentolar, çeşitli yardımcı bağlayıcılarla birlikte kullanılmıştır. Harç çubukları, 15-30 ay süreyle % 5’lik Na2SO4 çözeltisine daldırılmıştır. Yüksek sıcaklıklarda, yardımcı bağlayıcılardan özellikle uçucu kül , dış sülfat etkisine karşı direnci önemli ölçüde arttırmıştır. Daha düşük sıcaklıklarda, metakaolin sülfat etkisine direnci arttırmış; uçucu külün ise belirgin etkisi olmamıştır. Sülfat etkisine karşı farklı direncin nedenleri şunlardır: yardımcı bağlayıcı maddeler kullanılınca Portland çimentosunun seyrelmesi; ince öğütülmüş yardımcı bağlayıcılar ile çekirdek bölgeler oluşumu ve yardımcı bağlayıcıların puzolanik ve hidrolik reaksiyonları.
Anahtar sözcükler: sıcaklık; sülfat etkşisi; katkılı çimento; uçucu kül; Portland kalkerli çimento.
1.3. Proses
1.3.1. VRM Optimizasyonu
KLINE, C. ve KLINE, J.: VRM Optimisation, International
Cement Review, s. 50-54, Temmuz 2015.
Valsli dikey değirmenlerin, daha önceleri kullanılan değirmenlere göre bazı avantajları vardır:1) düşük güç tüketimi 2) daha az aşınan parça 3) atık ısıyla kurutmaya bağlantı yapılması. Önceki teknolojilerden olan bilyalı değirmenler ile daha yüksek güç sarfiyatı ve daha fazla aşınan parça durumu olmakta ve hammadde yeterince kurutulamamktaydı. Bu makalede, hammadde öğütme ve hazırlama için kullanılan dikey valsli değirmenlerke ilgili olarak işletmeyi optimize etmek için kimyasal nitelikli konular ve rutin ölçümler tartışılmış ve önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar sözcükler: hammadde; öğütme; valsli değirmen; çimento prosesi.
1.3.2. Proses Optimizasyonu
JAYARAMAN, N. ve BENAVIDES; F.: Process Optimisation,
International Cement Review, s. 67-71, Temmuz 2015.
Proses ile ilgili verimsizlikler, zayıf üretimin başlıca nedenidir. İyi bir proses optimizasyonu ile üretim kapasitesini önemli ölçüde arttıran faydalar elde edilebilir. Bu faydalar şunlardır; düşük enerji tüketimi, yüksek yıllık üretim hızı, kararlı bir işletme (daha az aşınma ve yıpranma ile) ve sürekli kaliteli ürün elde edilmesi. Optimizasyon prosesi, ocaktan başlayarak , ürün paketleme ünitesine kadar giden bir süreçtir. Bu sürekli bir proses olduğu için, bir alandaki değişikliğin diğerlerini etkilemesini ,her proses kademesinde, tespit etmek mümkün olmayabilir. Çimento endüstrisinde aktif yönetimde vurgulanan konu bakım ve ilgili yazılım sistemleriyle ilgilidir. Bu makalede, proses optimizasyonunun, aktif yönetimde nasıl tamamlayıcı rol oynadığı anlatılmıştır.
Anahtar sözcükler: hammadde ocağı; proses; hamkarışım dizaynı;optimizasyon.
1.3.3. Malzemelerin Kırma ve Depolanması
MICHEILI, P.D: Crushing and Storing Challenging Materials,
World Cement , s. 49-52, Haziran 2015.
Hammaddelerin taşınması için lineer proses düşünüldüğü zaman, maliyeti azaltmak ve üretimi arttırmak için gelişmiş teknoloji kullanmanın önemi ortaya çıkmaktadır. Bu makalede, Bedeshi firması tarafından geliştirilen nemli ve yapışkan nitelikli hammaddelerin taşınması üzerine geliştirdikleri yeni teknoloji ve malzemelerin kırma ve depolanması ile ilgili işletme tecrübesi anlatılmıştır.
Anahtar sözcükler: hammadde taşıma; hammadde kırma; yığın malzeme.
1.3.4. Küçük Boyutlara Kırma
REICHARDT, Y.: Crushing Down to Size, World Cement, s.53-56,
Haziran 2015.
Bu makalede, çimento fabrikaları için oldukça önemli olan kırma ünitelerindeki son gelişmeler üzerine yapılan durum değerlendirmesi anlatılmıştır.
Anahtar sözcükler: kırma; kalker ocağı; boyut küçültme.
yayıntarama literature survey
ÇBDCCW 117 85
1.3.5. Torba Filtrelerin Verimliliğini Optimize Ederek
Emisyonların Azaltılması
CARIUS, T. ve ark.: Reduced Emissions by Optimizing The
Efficiency , ZKG International, s.48-52, Haziran 2015.
Torba filtrelerle uygun toz gidermenin, çevresel koşulları geliştirmeye önemli katkısı bulunmaktadır. Günümüzde, endüstriyel tozun önemi büyüktür. Etkin toz giderme için modern teknolojiler, çevre kirliliği, iklim değişimi, artan enerji tüketimi ve doğal kaynakların korunması açısından oldukça önem taşımaktadırlar. Bu makalede, torba filtrelerin verimliliği üzerine bir işletme tecrübesi anlatılmıştır.
Anahtar sözcükler: torba filtre; emisyon; çimento fabrikası; çimento prosesi.
1.3.6. Astarlama Çözümleri
WIRY, A. : Lining Solutions, International Cement Review, s. 67-
71, Temmuz 2015.
Döner fırında çıkış bölgesindeki refrakter astar hasarları, sık gözlenen bir durumdur ve dünyadaki pekçok çimento fabrikası için tehdit oluşturmaktadır. Bu problemleri gidermek için, Zementwerk Leube GmbH firması tarafından, yeni bir astar sistemi dizayn edilmiştir. Bu makalede, mevcut sistemlerle karşılaştırma yapılmış ve yeni sistemin monte edildiği Avusturya’daki çimento fabrikalarıyla ilgili tecrübeler anlatılmıştır.
Anahtar sözcükler: döner fırın; astarlama; refrakter; korozyon.
1.3.7. Campulung Fabrikasında Klorür Bypass
Sistemi
A Tech, Avusturya: Campulung’s Chlorine Bypass,
International Cement Review, s.72-75, Temmuz 2015.
Modern süspansiyon önısıtıcı fırınlar, fırın çıkış boruları, kanalları ve siklonlarda, fırındaki aşırı klor nedeniyle sık sık sorun yaşamaktadırlar. Klor, hem hammadde, katkılar hem de yakıtdan gelebilmektedir. Özellikle alternatif yakıt kullanılması halinde, döner fırında ve önısıtıcının alt kademelerinde yüksek oranda klorür sirküle eder.
Klorür, özellikle 750-8000C sıcaklıklarda hammadde
üzerinde yoğuşur ve oldukça yapışkan bir malzeme
oluşumuna dolayısıyla, kanallarda ve siklonlarda
istenmeyen yığılmalara neden olur. Bu makalede, yüksek
miktarda klorür içeren alternatif yakıt ve hammaddelerin
proseslenmesi üzerine Holcim Romanya’da inşaa edilen
ve halen Campulung fabrikasında mevcut olan klorür by-
pass sistemi anlatılmıştır.
Anahtar sözcükler: klorür by-pass; uçucu bileşen;
hammadde; döner fırın.
1.3.8. Tesislerin Başarısı İçin Dikey Valsli Değirmen
Seçimi
MATVIYCHUCK,O.,GRAYGAARD; P.E :Choosing Vertical Roller
Mills For Plant Success, Cement International, No.2, s.48-53,
2015.
Son 30 yıldır, dikey valsli değirmenlerin kullanımı konusu
oldukça rağbet görmektedir ve dünyadaki pekçok
çimento fabrikasında hammadde öğütmek için tercih
edilen değirmen durumundadır. Dikey valsli değirmen,
bilyalı değirmene karşı uygun bir alternatif olup, pazarda
da önemli bir yer almaya başlamıştır. Bu konuda FLSmidth
tarafından OK isimli 133 valsli değirmen dünya çapında
kullanılmaktadır. Bu değirmenlerin bilyalı değirmene
kıyasla en büyük avantajı, maliyetleri önemli ölçüde
(%40 oranında) düşürmesi ve kurulduğu alandan tasarruf
sağlayarak inşaat masraflarını azaltmasıdır. Valsli değirmen,
kurutma, öğütme ve ayırma proseslerinin hepsini tek
bir ünitede toplar. Böylece tesis yerleşim planını basite
indirgemiş olur. OK değirmenin diğer bir avantajı da
öğütülecek malzeme tipinin hızlıca değiştirilebilmesidir.
Bununla birlikte, dikey valsli değirmenlerde, bilyalı
değirmenlere kıyasla bazı adaptasyon eksiklikleri de vardır.
Bu makalede, Ukrayna’da Kamyanets-Podilsky fabrikasında
2011 yılında kurulan dikey valsli değirmen ile ilgili işletme
tecrübesi anlatılmıştır.
Anahtar sözcükler: çimento fabrikası; öğütme; dikey
valsli değirmen; katkılı çimento.
yayıntarama literature survey
ÇBDCCW 11786
1.3.9. Dikey Valsli Değirmenlerin (VRM) Çimento
Öğütme Potansiyeli ve Faydaları
FLACHER, A. : Benefits and Potentials of Cement Grinding with
Vertical Roller Mills, Cement International, No.2, s.38-43, 2015.
Holcim Grubu, İsviçre merkezli olup, klinker ve curuf
öğütmede dikey valsli değirmen üzerinde yaklaşık 20 yıllık
tecrübeye sahiptir. Halen, çoğu kompoze çimento olmak
üzere tüm ürünlerin %16’sının öğütüldüğü , 33 değirmen
işletmektedir. Tecrübeler, dikey valsli değirmenlerin diğer
değirmenlerle uyumlu sonuçlar verdiğini göstermiştir.
Öğütülen çimentoların özellikleri (harç basınç dayanımı
gibi) açısından da bilyalı değirmenle belirgin farklılıklar
bulunmamaktadır. Ürün kalite parametrelerinden biri
olan işlenebilirlik açısından da , bu değirmenlerin elverişli
olduğu anlaşılmıştır. Yine enerji tüketimi de, bilyalıya
göre %30 daha düşüktür. Ancak, yüksek performanslı
değirmen işletmesinde, malzeme besleme boyutu ve
öğütme tablası üzerinde dağılımı da önem gerektirir.
Prosesdeki bir aksaklık, değirmen dişli ünitesinde hasara
yol açar. Değirmeni etkileyecek faktörleri sürekli izlemek
için, Holcim VRM Koruma Konsepti geliştirmiştir. Valsli
değirmenler, gelecekte üreticilere, teknolojik gelişme
imkanları sunar. Spesifik gaz geçişi, su enjeksiyonu gibi
konular , değirmenin dizaynı üzerinde tekrar gözden
geçirilme gerektirirler. Özellikle su enjeksiyonu çok yaygın
olarak kullanılmakla birlikte, ürün ve proses için zararlıdır.
Su kullanımından kaçınıldığı öğütme şeklinde çözümler
gerekir. Endüstri alternatif tahrik üniteleri bulmaya çalışır.
Geniş kapsamlı kullanım için, mevcut tahrik ünitelerinden
daha düşük maliyetlisini tasarlamak gereklidir. Valsli
değirmenlerin ugunluğu ve işletmenin maliyeti, aşınan
parçalar için üretilecek çözüm ve stratejilere bağlıdır.
Bu makalede, valsli değirmenlerin özellikleri ve çimento
tiplerine etkileri kapsamlı olarak anlatılmıştır.
Anahtar sözcükler: öğütme; valsli değirmen; çimento;
incelik; enerji tüketimi.
2. BETON
2.1. Mekanik Özellikler
2.1.1. Buz Çözücü Tuz Kullanıldığında Hava
Sürüklemeli Betonun Donma Karakteristikleri
LIU, Z. ve HANSEN, W.: Freezing Characteristics of air-
Entrained Concrete in Presence of Deicing salt, Cement and
Concrete Research, C.74, s.10-18, Ağustos 2015.
Kapiler boşluklarda tuz çözeltisi ve buz oluşumu arasındaki
etkileşim, tuz donma katmanlanması prosesi için yeni bir
bakış sağlayabilir. Bunu incelemek için, hava-sürüklenmiş
katkılı betondan küçük prizmatik numuneler kesilmiş;
50°C’de kurutulmuş; daha sonra farklı konsantrasyonlarda
(%0,3,9,12) NaCl çözeltilerine daldırılarak kapiler
doygunluğa ulaşması beklenmiştir. Daha sonra düşük
sıcaklıklarda donma-çözünme dögüsüne tutulmuştur.
Artan miktarda tuz çözeltisiyle kapiler boşlukların iç
doygunluğunun donma-çözünme döngüsüne önemli
ölçüde ettiği görülmüştür. Buna göre tuz iyonlarının, buz
oluşumunu geciktirdiği ve donma-çözünme sırasında
gözenekteki genleşmeye buz büyümesini de azalttığı
anlaşılmıştır. Betondaki gözeneklerde tuz iyonları ve
yüzey sıvısı bulunduğunda, buz büyümesiyle bağlantılı
numune boy uzamasının dengelendiği düşünülmüştür.
Yüzeyde katmanlanma/ölçeklenmenin miktarı, gözenekli
bağlayıcıların kapiler taşınım özelliğinden (sorptivity)
etkilenir. Tuz ölçeklenmesi, betonlarda artan kapiler
geçirimlilikle orantılı olarak artış gösterir.
Anahtar sözcükler: beton; donma-çözünme; katkılı
çimento; kriyojenik sıcaklık.
yayıntarama literature survey
ÇBDCCW 117 87
2.1.2. Betonarme Kirişlerin Kayma Dayanımına Geri
Kazanılmış Beton Agrega Kullanımının Etkisi
AREZOUMANDI, M. ve ark.: Effect of Recycled Concrete
Aggregate Replacement Level on the Shear strength of
Reinforced Concrete Beams, ACI Materials Journal, V.112,
No.3, s.559-568, Temmuz-Ağustos 2015.
Bu makalede, geri kazanılmış beton agrega(RCA) katkılı
tam-ölçekli kirişlerin mekanik özellikleri ve kayma(shear)
dayanımı üzerine yapılan deneysel çalışma anlatılmıştır.
İki adet RCA ve bir de normal beton (CC) kullanılmıştır.
İki RCA da farklı oranlarda orijinal agreya ikame
olmuştur; %50 RCA ve %100 RCA. Deney programı, üç
farklı uzunlamasına takviye oranında 18 kiriş üzerinde
yapılmıştır. Kirişlerin kayma dayanımlarına ait deney
sonuçları hem Amerikan hem de uluslararası dizayn
kodlamalarında karşılaştırılmıştır. Aynı zamanda istatistiksel
veri analizi de yapılmıştır. Sonuçta, RAC 100 betonda, RAC
50 ve CC kirişlere kıyasla %11 oranında kayma dayanımı
düşüklüğü görülmüştür. RAC 50 ve CC ise benzer davranış
göstermiştir. RAC için mekanik özelliklerdeki azalma,
kayma davranışındaki azalmayla paralel gitmiş olup, geri
kazanılmış agrega kullanılan karışımlar için bir baz teşkil
edebilecektir.
Anahtar sözcükler: kiriş; kayma dayanımı; mekanik
özellikler; gerikazanılmış agrega.
2.1.3. Alkali-silika Reaksiyonu: Mevcut Reaksiyon
Mekanizmasını Anlama ve Eksik Bilgiler
RAJABIPOUR, F. ve ark.: Alkali-silika Reaction: current
Understanding of the Reaction Mechanisms and Knowledge
Gaps, Cement and Concrete Research, C.76, s.130-146, Ekim
2015.
Alkali-silika reaksiyonu(ASR), betonda önemli bakım ve
altyapı yenileme maliyetine sebeb olan, başlıca dayanıklılık
problemlerden biridir. Konuyla igili yıllardır çalışma
yapılmasına rağmen, halen kimyasal ve fiziksel mekanizma
tam olarak anlaşılamamıştır. Bu da risk değerlendirmesi,
servis ömrü öntespiti ve ASR ‘ye duyarlı yapıların bozunma
mekanizmasını anlamayı zorlaştırmaktadır. Bu makalede,
ASR ile ilgili mevcut bilgiler ve eksiklikler kapsamlı olarak
gözden geçirilmiştir. Bunlar reaksiyon mekanizması ve
agrega özelliklerinin rolü (bileşim, mineraloji, boyut,
yüzey özellikleri), gözenek çözeltisi bileşimi (pH, alkali,
kalsiyum, aluminyum) ve maruziyet koşulları (sıcaklık, nem
gibi). Buna ilaveten, ASR performansını önceden tespit
için alternatif veya yardımcı fiziksel test için bilgisayar
modellemesinin mevcut durumu tartışılmıştır.
Anahtar sözcükler: alkali-agrega reaksiyonu; gözenek
çözeltisi; termodinamik hesaplar; ASR jel.
2.2. Katkılar
2.2.1. Silis Dumanı İçeren Fosfat Bazlı Çimentolar
HONG, L.T. ve LUBELL, A.S.: Phosphate Cement-based
Concretes Containing silica Fume, ACI Materials Journal,
V.112, No.4, s.587-596, Temmuz-Ağustos 2015.
Fosfat-bazlı çimentolar, normal Portland çimentosu ve
betonu için alternatif bağlayıcı olarak düşünülürler. Bu
çalışmada, silis dumanı ve diğer yardımcı bağlayıcılar içeren
magnezyum potasyum fosfat çimentosuyla hazırlanan
harçların reolojik ve mekanik özellikleri incelenmiştir.
fosforik asit, priz geciktirici olarak taze karışımlarda priz
süresinin kontrolünü sağlamıştır. Cam elyaf veya tekstil
cam elyafın ilave edilmesinin etkileri de incelenmiştir.
Silis dumanı ilavesi, basınç dayanımında hem erken hem
ileri yaşlarda artış sağlamıştır. 90 günde, kırılma modülü
silindirlerin basınç dayanımının %4.2 sine karşılık gelecek
şekilde olmuştur. Cam elyaflar katıldığında da basınç
dayanımında orta derecede, eğilme dayanımında da
önemli ölçüde artış tespit edilmiştir.
Anahtar sözcükler: kırılmış cam elyaf; uçucu kül;
magnezyum potasyum fosfat çimentoları; silis dumanı.
toplantılar meetings
ÇBDCCW 11788
n Zeynep AYGÜN HAZER TÇMB, Ankara
Toplantılar / FuarlarMeetings / Fairs
TARİH / YERDATE/ PLACE
İSİMTITLE
E-POSTA/ INTERNETE-MAIL/ INTERNET
19-21 Kasım 201519-21 November 2015
Gujarat, HindistanGujarat, India
13th Edition of Green Building Congress
http://www.greenbuildingcongress.com/site/gbc/index.jsp
01-04 Aralık 201501-04 December 2015Yeni Delhi, Hindistan
New Delhi, India
14th NCB International Seminar on Cement and Building Materials
http://www.ncbindia.com/
07-10 Aralık 201507-10 December 2015
Florida, ABDFlorida, USA
Cemtech Americas http://www.cemnet.com/Conference/Item/172786/cemtech-americas-2015.html
12-13 Ocak 201612-13 January 2016
Zürih, İsviçreZurich,Switzerland
ICECC 2016 : 18th International Conference on Environment and
Climate Change
https://www.waset.org/conference/2016/01/zurich/ICECC
21-22 Ocak 201621-22 January 2016
Nairobi, KenyaNairobi, Kenya
9th International Exhibition, Conference & Awards
http://asappconferences.com/cementexpo2016/About.aspx
21-22 Ocak 201621-22 January 2016Mumbai, Hindistan
Mumbai, India
Environmental Cement Africa http://prescon-int.com/eca2015/
27-29 Ocak 201627-29 January 2016Salaam, TanzanyaSalaam, Tanzania
Advances in Cement and Concrete Technology in Africa 2016
http://www.accta2016.bam.de/en/home/index.htm
27-29 Ocak 201627-29 January 2016
Johannesburg, Güney AfrikaJohannesburg, South Africa
2nd Advances in Cement and Concrete Technology
https://www.concrete.org/events/eventscalendar.aspx?m=CalendarSearchDetails&CurrentID=165107
01-05 Şubat 201601-05 February 2016
Las Vegas, ABDLas Vegas, USA
World of Concrete http://www.worldofconcrete.com/
07-10 Şubat 201607-10 February 2016
Dubai, BAEDubai, UAE
Cemtech MEA 2016 http://www.cemnet.com/Conference/Item/173387/cemtech-MEA-2016.html
toplantılar meetings
ÇBDCCW 117 89
TARİH / YERDATE/ PLACE
İSİMTITLE
E-POSTA/ INTERNETE-MAIL/ INTERNET
18-20 Şubat 201618-20 February 2016
Kahire, MısırCairo, Egypt
Cement & Concrete Middle East Exhibition
www.cementconcreteme.com
20-23 Şubat 201620-23 February 2016
Prag, Çek CumhuriyetiPrague, Czech Republic
10th Global CemFuels Conference & Exhibition
http://www.cemfuels.com/conferences/global-fuels/introduction
09-11 Mart 201609-11 March 2016Guangdong, Çin
Guangdong, China
2nd China International Aggregates, Quarrying Tailings & Construction
Waste Disposal Exhibition (Aggregates China 2016)
www.cctee.net/en
15-16 Mart 201615-16 March 2016Londra, İngiltereLondon, England
1st Global CemCoal Conference on coal for cement and lime
http://www.globalcement.com/conferences/cemcoal/introduction
TARİH / YERDATE/ PLACE
İSİMTITLE
E-POSTA/ INTERNETE-MAIL/ INTERNET
25-26 Ocak 201625-26 January 2016
Londra, İngiltereLondon, UK
2nd Global Boards Conference & Exhibition
http://www.propubs.com/industries/global-boards/conferences/introduction?utm_source=event&utm_medium=email&utm_content=244321&utm_campaign=gbc061015l
17-27 Nisan 201617-21 April 2016
Lyon, FransaLyon, France
38th Annual International Cement Microscopy Association Conference!
http://cemmicro.org/annual-conference-information/
07-10 Temmuz 201607-10 July 2016
Brighton, İngiltereBrighton, UK
The European Conference on Susta-inability, Energy & the Environment
2016http://iafor.org/conferences/ecsee2016/
19-20 Ekim 201619-20 October 2016
İstanbul, TürkiyeIstanbul, Turkey
ICCCC 201618th International Conference on Cement and Concrete Chemistry
https://www.waset.org/conference/2016/10/istanbul/ICCCC
18-21 Ekim 201618-21 October 2016
Rio De Janerio, BrezilyaRio De Janerio, Brazil
24th World Mining Congress http://www.wmc2016.org.br/
09-11 Kasım 201609-11 November 2016
Cancun, MeksikaCancun, Mexico
International Minerals Engineering Congress
http://i-mec.org/english
Bildiri Özeti ÇağrılarıCall for Papers
yayınlar publications
ÇBDCCW 11790
Beton Yol Kaplaması Yangın Esnasında Tünel Güvenliğine Katkı SağlarAvrupa Beton Kaplama Birliği EUPAVE tarafından hazırlanan kitapçık TÇMB tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:
• Yangın Esnasında Kaplamaların Davranışları • Tünellerde Yangın Eğrileri • Tünellerde Güvenlik Kuralları • Bitümlü Karışımların Yangın Davranışı • Yangın - Kavlama Olayında Betonun Davranışı • Tünellerde Beton Yol Kaplamalarının Diğer Avantajları • Tünellerde Beton Yol Kaplamalarının Yapımı • Özet ve Sonuçlar • Kaynaklar
Yol Yapımı ve Kullanımı için Yaşam Döngüsü DeğerlendirmesiAvrupa Beton Kaplama Birliği EUPAVE tarafından hazırlanan kitapcık TÇMB tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:
• Karayolları için Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi• Otoyol Yapımı için Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi• Otoyolların Kullanımı için Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi• Sonuçlar• Kaynaklar
Beton Yollar: Akıllı ve Sürdürülebilir Bir SeçimAvrupa Beton Kaplama Birliği EUPAVE tarafından hazırlanan kitapcık TÇMB tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:
• Beton Yolların Çevresel Yönleri• Beton Yolların Ekonomik Yönleri• Beton Yolların Toplumsal ve Sosyal Faydaları• Çimento ve Betonun Diğer Sürdürülebilir Uygulamaları• Sonuç• Kaynaklar
TÇMB Yayınları. Birlik Adresinden Temin Edilebilir.Ankara Teknoloji Geliştirme Bölgesi Cyberpark 1605.Cad. Dilek Binası 06800-Bilkent/ANKARA Tel: (312) 444 50 57 (Pbx)
yayınlar publications
ÇBDCCW 117 91
Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol Kaplamaları için RehberBu rehber dokümanın içeriğinde asfalt makina ve ekipmanlarıyla da kolaylıkla inşa edilebilen silindirle sıkıştırılmış beton yol kaplamalarının anahtar elemanları, yurtdışındaki genel kullanım alanları, mal-zeme özellikleri, beton karışım tasarımı, yolun yapısal tasarımı, üretimi, inşaası ve yapısal sorunların çözümü ile ilgili temel ve pratik bilgiler bulunmaktadır.
Ücretli olan kitap 8 bölüm ve 104 sayfadan oluşmaktadır.
Ücretli olan kitabın temini için e-posta adresi: [email protected]
Beton Yollar için Bütünleşik Malzeme ve Yapım Uygulamaları: Modern Uygulamalar El KitabıBu el kitabının içeriğinde beton üstyapı tasarım esasları, kullanılan malzemeler, üstyapılarda kul-lanılacak betonun önemli özellikleri, beton üstyapı inşaat uygulamaları, beton üstyapılarda kalite kontrol ve kalite güvencesi ve beton üstyapı inşası sırasında karşılaşılabilecek problemler ve çözüm önerileri ile ilgili temel ve pratik bilgiler bulunmaktadır.
Ücretli olan kitap 10 bölüm ve 348 sayfadan oluşmaktadır.
Ücretli olan kitabı temin için e-posta adresi: [email protected]
Beton Yol Kaplamaları Ulaşımda CO2 Azaltılmasına Katkı SağlarAvrupa Beton Kaplama Birliği EUPAVE tarafından hazırlanan kitapçık TÇMB tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:
• Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi ve Yakıt Tüketiminin Rolü • Yakıt Tüketimine Etki Eden Faktörler • Kanada - Ulusal Araştırma Konseyi (NRC) • İngiltere - Ulaşım Araştırma Laboratuvarı (TRL) • İsveç - Lund Üniversitesi – Düşen Ağırlıklı Deflektometre (FWD) Deneyleri • İsveç - İsveç Ulusal Yol ve Ulaşım Araştırması Enstitüsü (VTI) • Japonya- Nippon Otoyol Araştırma Enstitüsü • Teksas Üniversitesi, Teksas, Arlington, Şehir içi Araç Kullanımı • Massachusetts Teknoloji Enstitüsü - Beton Sürdürülebilirlik Merkezi • Çok Sayıda Küçük Şeyin Birleşmesi Büyük Fark Yaratır! • Genel Sonuçlar • Referanslar
TÇMB Yayınları. Birlik Adresinden Temin Edilebilir.Ankara Teknoloji Geliştirme Bölgesi Cyberpark 1605.Cad. Dilek Binası 06800-Bilkent/ANKARA Tel: (312) 444 50 57 (Pbx)
yayınlar publications
ÇBDCCW 11792
Enerji Açısından Verimli Binalar için Beton Kullanımı - Termal Kütlenin YararlarıAvrupa Beton Platformu tarafından hazırlanan kitapçık 16 sayfa olup:• Beton binaların enerji verimliiği acışından yararları• Binalarda enerjinin verimli kullanımı• Binalarda enerji kullanımı ve beton• Binalarda enerji performansına dair yönetmelik• Betonun enerji verimliliğinin kanıtlanması• Referanslarbölümlerinden oluşmaktadır.
Betonla Yangından Kapsamlı Korunma ve GüvenlikAvrupa Beton Platformu taragından hazırlanan kitapçık 32 sayfa olup:• Beton kapsamlı şekilde yangından korunmayı sağlar• Yanğında betonun performansı• Betonla yanğın güvenliği tasarımı• Kişilerin korunması• Mülkün ve ticaretin konuması• Beton ve yangın güvenlik mühendisliği• Betonun ek faydalır• Referanslarbölümlerinden oluşmaktadır.
TÇMB Yayınları. Birlik Adresinden Temin Edilebilir.Ankara Teknoloji Geliştirme Bölgesi Cyberpark 1605.Cad. Dilek Binası 06800-Bilkent/ANKARA Tel: (312) 444 50 57 (Pbx)
Betonarme Binalarda Termal Kütle Kullanımı ile İlgili Genel PrensiplerAvrupa Beton Platformu tarafından hazırlanan kitapçık 12 sayfa olup:• Termal kütle Konutlar için en iyi uygulama rehberi• Termal Kütlenin yıl boyunca kullanımı için tarasım kontrol listesi• Termal kütle- Ofisler ve ticari binalar içinen iyi uygulama rehberi• Ofisler ve ticari binalardaki termal kütle için tasarım kontrol listesibölümlerinden oluşmaktadır.
yayınlar publications
ÇBDCCW 117 93
Beton Bariyerler
•Bariyerlerin Fonksiyonları • Bariyerlerin Performansı • Bariyerlerin Maliyeti •Bariyerlerin Tipleri • Beton Bariyerler • Beton Bariyerlerinin A.B.D’de Kullanımı •Beton Bariyerlerinin Avrupa’da Kullanımı • Beton Bariyerlerinin Türkiye’de Kullanımı •Beton Bariyerlerin Yapımı ve Montajı • Beton Bariyerlerle İlgili İleriye Dönük Çalışmalar • Çelik Bariyer - Beton Bariyer Kıyaslaması • Çelik Bariyerlerin Avantajları • Çelik Bariyerlerin Dezavantajları • Beton Bariyerlerin Avantajları • Beton Bariyerlerin Dezavantajları
TÇMB Yayınları. Birlik Adresinden Temin Edilebilir.Ankara Teknoloji Geliştirme Bölgesi Cyberpark 1605.Cad. Dilek Binası 06800-Bilkent/ANKARA Tel: (312) 444 50 57 (Pbx)
Çimento Mühendisliği El Kitabı
Özellikle çimento endüstrisinde çalışanlar ve çimento üretim teknolojisi ile ilgilenenler için bu ilk kapsamlı Türkçe el kitabı ODTÜ Çimento Mühendisliği Programı Ögretim Üyesi Doç.Dr. Ömer Kuleli tarafından yazılmıştır. Toplam 286 sayfa olan kitapta aşağıdaki bölümler bulunmaktadır:
• Çimento üretimi ve kullanımı • Çimento üretiminin kimyası • Hammadde üretimi • Öğütme ve ayırma • Klinker pişirme ve klinker özellikleri • Soğutma • Kütle ve enerji denklikleri • Kalite denetimi • Çimento hidrotasyonu • Çimento üretiminde enerji kullanımı • Çimento fabrikasının çevre sorunları ve çözüm teknikleri • Stoklama, karıştırma ve gönderme sistemleri • Taşıma ve tartma sistemleri • Çimento fabrikasında bakım • Süreç denetimi • Çimento pazarlama • Fabrika yönetimi • İş sağlığı ve güvenliği • Fabrika işletmesinde yararlı veriler.
Ücretli olan kitabı temin için e-posta adresi: [email protected]
Sürdürülebilir Çimento Üretimi
Avrupa Çimento Birliği CEMBUREAU tarafından hazırlanan kitap TÇMB tarafından Türkçe’ye çevirtilerek basılmıştır. Aşağıdaki konular kapsanmaktadır.• Çimento ve beton üretimi-işlem• Birlikte işleme: Atık yönetiminden kaynak yönetimine• Birlikte işlemenin CO2 emisyonu azaltımına etkisi• Birlikte işleme çevresel etkileri artırmıyor• Çimento kalitesi üzerindeki etkisi• Birlikte işleme ile sağlık ve emniyet• Birlikte işleme mevzuatı ve kilavuz ilkelere• Avrupa çimento sanayi genel degerlendirmesi
yayınlar publications
ÇBDCCW 11794
TÇMB Yayınları. Birlik Adresinden Temin Edilebilir.Ankara Teknoloji Geliştirme Bölgesi Cyberpark 1605.Cad. Dilek Binası 06800-Bilkent/ANKARA Tel: (312) 444 50 57 (Pbx)
Katı Kaynaklı Yakıtların Çimento ve Kireç Fırınlarında Kullanılması
Çimento
Hazır Beton Sektörü Risk Değerlendirmesi Kılavuzu
Alternatif Yakıt, Alternatif Hammadde ve Atıktan Türetilmiş Yakıtlara İlişkin Tavsiye Kılavuzu
yayınlar publications
ÇBDCCW 117 95
Traslar ve Traslı Çimentolar
Ulusal Beton Yollar Kongresi
Türkiye’nin İlk Beton Karayolları
9. Uluslararası Beton Yollar Sempozyumu
Cüruflar ve Cüruflu Çimentolar
Niçin Beton Yol
TÇMB Yayınları. Birlik Adresinden Temin Edilebilir.Ankara Teknoloji Geliştirme Bölgesi Cyberpark 1605.Cad. Dilek Binası 06800-Bilkent/ANKARA Tel: (312) 444 50 57 (Pbx)
yayınlar publications
ÇBDCCW 11796
Cevher Hazırlama ve Zenginleştirme
Bölümlere yeni bilgiler eklenerek 500 sayfa olan I.Baskı II.Baskı’da 700 sayfa oldu.II.Baskıda şekiller yeniden düzenlendi, yeni şekiller ve resimler eklendi.II.Baskıya “Proses Kontrolü” ile “Pompa ve Vanalar” başlığı altında iki yeni bölüm ilave edildi.
700 sayfa ve Renkli, Aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:• Kırma • Eleme • Öğütme • Sınıflandırma • Zenginleştirme • Susuzlandırma • Atık Yönetimi • Süreç Kontrolü • Örnek Alma • Su • Pompa ve Vanalar • Korozyon Minerallerin Zenginleştrilmesi
Maden Mühendisleri Odası’ndan temin edilebilir; Selanik Caddesi No:19/4 KIZILAY / ANKARA T: (+90) 312 425 10 80 F: (+90) 312 417 52 90
Beton ve Betonarme Yapılarda Kalıcılık
Kitap 318 sayfa olup aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:• Betonun boşluklu yapısı ve geçirimliliği • Beton çatlakları • Bozulmanın fiziksel nedenleri • Betonun kimyasal nedenlerle bozulması • Betonda biyolojik etkilenme ve çiçeklenme • Karbonatlaşma • Çelik donatının korozyonu • Deniz ortamında beton ve betonarme • Çevresel koşulların değerlendirilmesi ve alınacak önlemler • Hasarın belirlenmesi ve onarım ilkeleri
Türkiye Hazır Beton Birliği tarafından yayınlanmıştırToyota Plaza Kat 3 Kavacık 34805, İstanbul T: 216 322 96 70 F: 216 413 61 80 [email protected]
Design Essential of Hard Rock Mass & Coal Strength with Practical Solved ProblemsThis book provides a background and an empirical approach to basic design of hard-rock/coal pillars in roomand-pillar mines, and stimulates more advanced studies.This is accomplished in “four concise parts”, and the inclusion of “many solved numerical problems based on actual laboratory and field observations” throughout the book illustrate how the interpretations and evaluations of tests results can be applied to engineering analysis, and how the mining engineer can tackle design for mines where pillars are employed. Specific attention is devoted to the behavior of pillars. In this way the book brings together the mechanics and engineering practice of the topic to demonstrate how pillars can be dimensioned safely and economically. To assist the reader, “a number of Appendices” are included that summarize relevant topics. This book should be of great interest to practicing mining engineers who are involved in the design of underground coal/hard-rock mines using the room-and-pillar method. It will also be useful for engineers engaged in numerical modeling aimed at selecting appropriate values for the mechanical properties contained in mine models. It is our hope that teaching staff, research engineers and graduate students will also benefit from the information contained in this publication. The book contains both 63 tables and 116 figures as well as 232 references.EVRIM Kadiköy İş Merkezi 10/74-78-108 Neşet Ömer Sokak 80300 Kadıköy - İstanbul / Türkiye [email protected] • [email protected] adreslerinden temin edilebilir.
yayınlar publications
ÇBDCCW 117 97
yayınlar publications
ÇBDCCW 11797
Mermer
Mermer sektöründe büyüme hızının artarak sürdürülebilmesi için, çeşitli sorunların çözümünde bilimsel bilgi kullanımının öneminin bilinciyle, madencilerin bilgi birikimlerini artırmak ve yeni teknolojik gelişmeleri sektör çalışanlarıyla paylaşmak üzere mermer kitabının 5. baskısını hazırlamıştır.
Kitapla ilgili detaya alttaki linkten ulaşabilirsiniz.http://www.maden.org.tr/yayinlar/kitap_goster.php?kodu=109
Mermer kitabının son baskısı TMMOB Maden Mühendisleri Odasından temin edilebilir.
Endüstriyel Filtreler Seçim, Tasarım ve Uygulama EsaslarıBu çalışmada endüstriyel toz tutma sistemleri incelenmiştir. Birinci bölümde emisyonlar, çevre ve yasal düzenlemeler üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde sistemlerde kullanılabilecek akışkanlar mekaniği prensipleri özetlenmiştir. Üçüncü bölümde basınç kayıplarına ilişkin bilgiler verilmiştir. Dördüncü bölümde filtre çeşitleri ve filtre seçimi, beşinci bölümde endüstriyel toz tutma sistemleri özetlenmiştir. Altıncı bölümde davlumbazlar, yedinci bölümde siklonlar ve durulma odaları, sekizinci bölümde torbalı filtreler, dokuzuncu bölümde endüstriyel elektrostatik filtreler (ESP), onuncu bölüm-de sulu filtreler, on birinci bölümde hava kanalları ve bacalar, on ikinci kompresörler ve basınçlı hava, on üçüncü filtre sistemleri tasarımı ve enerji verimliliği konuları incelenmiştir. On dördüncü bölümde ise bazı ilgili ekler verilmiştir.
Kitabı aşağıdaki bilgilerden temin etmek mümkündür: İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. Barbaros Mah. Uğur Sok. No:2/2 34662 Üsküdar/ İ[email protected]
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
A'4 ilan istenilen ölçüde baský kaliteli.pdf 1 10.07.2015 11:34:48
Çimento ve Beton D
ünyası Cement And Concrete W
orld • TÇMB • Yıl / Vol : 20 Sayı / N
o : 117 Eylül Ekim / Septem
ber October 2015
Yıl / Vol : 20 Sayı / No : 117 TÇMB Yayın Organı / Journal of TÇMB Eylül Ekim / September October 2015 Ücretsizdir / Free • ISSN 1301-0859
ÇİMENTO ve BETON DUNYASIC e m e n t A n d C o n c r e t e W o r l d
13. TÇMB Uluslararası Teknik Seminer & Sergisi
13th TÇMB International Technical Seminar & Exhibition