turkish studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d03262/2018_10/2018_10_gulerg.pdf · mevlevî ve...

18
Turkish Studies Social Sciences Volume 13/10, Spring 2018, p. 353-370 DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.13389 ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY Research Article / Araştırma Makalesi Article Info/Makale Bilgisi Received/Geliş: Nisan 2018 Accepted/Kabul: Haziran 2018 Referees/Hakemler: Prof. Dr. Mustafa YILDIRIM Prof. Dr. Abdulkadir DÜNDAR This article was checked by iThenticate. MEVLEVİ VE BEKTAŞİ TARİKATLARINA AİT BİR GRUP BAYRAK VE SANCAK ALEMİ * Gül GÜLER * ÖZET Bu çalışmada, Konya Mevlânâ Müzesi, Nevşehir Hacıbektaş Müzesi, Ankara Etnografya Müzesi ve İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesinde bulunan 10 adet tarikat alemi incelenip değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında, müzelerdeki tarikat alemlerinin, çeşitleri-tipleri, süslemeleri, malzemeleri, teknikleri, üzerlerindeki yazıları ve tarihlerinin incelenip değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Alem, işaret, damga, yolun ve dinin işareti olarak kullanılan bir sözcüktür. Bayrak ve sancak anlamı da olan alem, tarikatlarda tarikata ait sancakların tepelerinde, sancağın sahip olduğu manevi gücü temsil etmiştir. Tarikatlarda, sancakların tepelerinde kullanılan alem, her tarikata göre özel şekiller almıştır ve o tarikatın sembollerini üzerinde taşımıştır. İncelediğimiz alemlerde daha çok Mevlevî ve Bektaşi tarikatına ait sembol ve yazılar görülmektedir. Mevlevî tarikatı başlığı olan sikke, Bektaşi tarikat eşyalarında çok kullanılan sembollerden Zülfikâr, Fatma ananın eli, ejder gibi motifler alemlerde bulunmaktadır. İncelenen alemlerde tespit edilen en erken tarih H.989- M.1581’dir. On yedinci yüzyıla ait bir alem, on sekizinci yüzyıla ait bir alem ve on dokuzuncu yüzyıla ait bir alem bulunmaktadır. Tarih yazılı alemlerin Osmanlı Dönemine ait olduğu görülmektedir. Tarikat alemlerinde, alemin şeklinin oluşmasında ejder ve Zülfikâr motifinin belirleyici olduğu görülmektedir. Özellikle aynı gövdeye sahip çift başlı karşılıklı tasvir edilen ejderler, alemlerin büyük bir kısmında yer almıştır. Pirinç, demir, tunç gibi farklı malzemelerle döküm tekniğinde yapılan alemlerin hemen hepsinde yazı ve süsleme bulunmaktadır. * Bu çalışma,“Anadolu Müzelerinde Bulunan Bayrak ve Sancak Alemleri”, isimli yüksek lisans tezinden üretilmiştir (Güler, 1993). * Dr. Öğr. Üyesi, Harran Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, El-mek: [email protected]

Upload: others

Post on 23-Jan-2020

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

Turkish Studies Social Sciences

Volume 13/10, Spring 2018, p. 353-370

DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.13389

ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY

Research Article / Araştırma Makalesi

Article Info/Makale Bilgisi

Received/Geliş: Nisan 2018 Accepted/Kabul: Haziran 2018

Referees/Hakemler: Prof. Dr. Mustafa YILDIRIM – Prof. Dr.

Abdulkadir DÜNDAR

This article was checked by iThenticate.

MEVLEVİ VE BEKTAŞİ TARİKATLARINA AİT BİR GRUP BAYRAK VE SANCAK ALEMİ*

Gül GÜLER*

ÖZET

Bu çalışmada, Konya Mevlânâ Müzesi, Nevşehir Hacıbektaş

Müzesi, Ankara Etnografya Müzesi ve İstanbul Türk İslam Eserleri

Müzesinde bulunan 10 adet tarikat alemi incelenip değerlendirilmiştir.

Çalışma kapsamında, müzelerdeki tarikat alemlerinin, çeşitleri-tipleri,

süslemeleri, malzemeleri, teknikleri, üzerlerindeki yazıları ve tarihlerinin incelenip değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Alem, işaret, damga, yolun ve dinin işareti olarak kullanılan bir

sözcüktür. Bayrak ve sancak anlamı da olan alem, tarikatlarda tarikata

ait sancakların tepelerinde, sancağın sahip olduğu manevi gücü temsil

etmiştir.

Tarikatlarda, sancakların tepelerinde kullanılan alem, her tarikata göre özel şekiller almıştır ve o tarikatın sembollerini üzerinde taşımıştır.

İncelediğimiz alemlerde daha çok Mevlevî ve Bektaşi tarikatına ait sembol

ve yazılar görülmektedir. Mevlevî tarikatı başlığı olan sikke, Bektaşi

tarikat eşyalarında çok kullanılan sembollerden Zülfikâr, Fatma ananın

eli, ejder gibi motifler alemlerde bulunmaktadır.

İncelenen alemlerde tespit edilen en erken tarih H.989- M.1581’dir. On yedinci yüzyıla ait bir alem, on sekizinci yüzyıla ait bir alem ve on

dokuzuncu yüzyıla ait bir alem bulunmaktadır. Tarih yazılı alemlerin

Osmanlı Dönemine ait olduğu görülmektedir.

Tarikat alemlerinde, alemin şeklinin oluşmasında ejder ve Zülfikâr

motifinin belirleyici olduğu görülmektedir. Özellikle aynı gövdeye sahip çift başlı karşılıklı tasvir edilen ejderler, alemlerin büyük bir kısmında yer

almıştır. Pirinç, demir, tunç gibi farklı malzemelerle döküm tekniğinde

yapılan alemlerin hemen hepsinde yazı ve süsleme bulunmaktadır.

* Bu çalışma,“Anadolu Müzelerinde Bulunan Bayrak ve Sancak Alemleri”, isimli yüksek lisans tezinden üretilmiştir

(Güler, 1993).

* Dr. Öğr. Üyesi, Harran Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, El-mek: [email protected]

Page 2: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

354 Gül GÜLER

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

Özellikle, “Allah, Hz. Muhammed, dört halifenin adı, on iki imamın adı, Fetih suresinin ilk ayeti, İhlas suresi, Ayete’l-Kürsi ve Hz. Ali’yi ve kılıcı

Zülfikâr’ı öven yazılar görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Mevlevî, Bektaşi, Bayrak, Sancak, Alem.

A GROUP OF FLAGS AND STANDARDS OF MEVLEVI AND BEKTASHI ORDERS

ABTRACT

This study aims to examine and assess 10 standards of the order

located at Konya Mevlana Museum, Nevşehir Hacıbektaş Museum,

Ankara Ethnography Museumand İstanbul TurkIslam Artifacts Museum.

The study further aims to review and evaluate the varieties-types, adornments, materials, techniques and the inscriptions and dates

inscribed on standards of the order at the museums.

Standard, marking, insignia, is a word used as a reference mark of

the path and religion. Also meaning as flag and banner, the

standardrepresented the moral power possessed by the banner of the

orders as located on top of the banners of the order.

At the orders, the standard used on top of the banners took very

specific forms depending on each order and forebear the symbols of that

order. The standards under study rather presents symbols and

inscriptions from Mevlevi and Bektashi order. The standards contain

motifs such as Sikke (The Coin), which is a Mevlevi order standard, and Zülfikâr, Hand Of Mother Fatima, the dragon, the most frequent symbols

used at the artifacts of Bektashi order.

The earliest date identified on the examined standards dated back

to 989 Hijri – 1581 Gregorian. There is astandard from seventeenth

century, a standard from eighteenth century and a standard from

nineteenth century. The dated standards appear to be from ottoman Era.

The dragon and Zülfikâr motif appear to be determinant in shaping

the form of the order standards. Especially the dragons depicted with two

heads sharing a common body are present at majority of the standards.

Manufactured using casting technique with different materials such as

brass, iron, bronze, etc., almost all standards bear inscriptions and adornments. The most frequent inscriptions include “Allah, Muhammed

the Prophet, names of the four caliphs, names of twelve imams, the first

verse of Fetih (Conquest) section from the Quran, İhlas section from

Quran, Ayete’l-Kürsi and inscriptions praising Hz. Ali and his sword,

Zülfikâr.

STRUCTURED ABSTRACT

This study aims to examine and assess 10 standards of the order

located at Konya Mevlana Museum, Nevşehir Hacıbektaş Museum,

Ankara Ethnography Museum and İstanbul Turk Islam Artifacts Museum.

Page 3: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

The study further aims to review and evaluate the varieties-types, adornments, materials, techniques and the inscriptions and dates

inscribed on standards of the order at the museums.

The First Standard, Banner Standard with Mevlevi Sikke at

Konya Mevlana Museum. The Standard is manufactured with

brasscasting technique, and there is no date inscribed thereon.

Rectangular in shape, the body of the standardis tapered towards top and ends with a Mevlevi sikke (coin) at the top. Inscriptions incised on both

faces of the standardare visible (Photo no.1).

The Second Standard, Dragon Shaped Banner Standard at

Ankara Ethnography Museum. The standardis manufactured with

brass casting technique, and then silver coated. The standard bears the date 1070 Hijri – 1659 Gregorian. The banner standard features eight

dragon motifs arranged oppositely. The dragons form three sections of

the standard (Photo no.2).

The Third Standard, Drop-Dragon Shaped Banner Standard at

Ankara Ethnography Museum. The standard is manufactured with iron

casting technique, bearing no date thereon. The banner standar dappears as a drop-like shape at the center surrounded by dragons (Photo no.3).

The Fourth Standard, Drop-Sword Shaped Banner Standard at

Hacıbektaş Museum. The standardis manufactured with iron casting

technique, and bears the date 989 Hijri – 1581 Gregorian. The body of

the standard resembling a drop is tapered upwards as a sword. The dragons with identical forms of the body form a frame around the body

(Photo no.4).

The Fifth Standard, Drop-Zülfikâr Drop-Dragon Shaped Banner

Standardat Ankara Ethnography Museum. The standardis

manufactured with copper casting technique, and there is no date

inscribed thereon. Zülfikâr is located above the bottom of the drop shape of the standard. The drop at the bottom portion is surrounded by a

double-headed dragon sharing common body (Photo no.5).

The Sixth Standard, Drop-Dragon Shaped Banner Standard at

Konya Mevlana Museum. The standardis manufactured with bronze

casting technique, and there is no date inscribed thereon. The drop-shaped standard is surrounded by a double-headed dragons sharing

common body forming a frame (Photo no.6).

The Seventh Standard, Drop-Dragon-Palmette Shaped Banner

Standard at Hacıbektaş Museum. The standardis manufactured with

brass casting technique, and there is no date inscribed thereon. The

drop-shaped standard ends with a palmette at the top. One dragon on both sides surround the body of the standard until the palmette (Photo

no.7).

The Eight Standard, Spear-Zülfikâr Shaped Banner Standard at

İstanbul Turk İslam Artifacts Museum. Thestandard is manufactured

with brass casting technique, and bears the date 1223 Hijri – 1808 Gregorian. The top section of the rectangular body of the standard is

tapered upwards, making the standard resemblea spear. A Zülfikâr

composition is present at central section of the standard body (Photo

no.8).

Page 4: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

356 Gül GÜLER

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

The Ninth Standard, Spear-Zülfikâr Shaped BannerStandard at Hacıbektaş Museum. The standard is manufactured with brass casting

technique, and bears the date 1173 Hijri – 1759 Gregorian. The top

section of the rectangular body of the standard is tapered upwards,

making the standard resemble a spear (Photo no.9).

TheTenth Standard, Hand Shaped Flag Standard at Ankara

Ethnography Museum. Thestandard is manufactured with brass casting technique, and there is no date inscribed thereon. The standard, is

shaped as “Hand of MotherFatima”(Photo no.10).

Assessment

When we investigate the standards in terms of their shapes; we

seethat there are six different types of standards, which are thedrop-shaped standards surrounded by dragons,the standards that start

resembling a drop and that continue as Zülfikâr motif, the standards

resembling spears and containing Zülfikâr motifs, the standards formed

by opposing dragons on same body, square shaped order standard, and

the hand shaped standard.

When we assess the standards according to the symbolic motifs thereon; we see that the dragon patter appears on most of the banner

standards. The opposing dragons sharing same body are occasionally

depicted as facing each other, and occasionally as facing their backs. The

slanting of the dragons, their forked tongue and sharp teeth protruding

from their open mouth are visible. Another symbolic motif that appear on standards is the forked sword of St. Ali, Zülfikâr. Another symbolic motif

on the standards is the Hand of Mother Fatima, known as "Pençe-i Al-i

Abâ". Yet another motif is the sikke (coin), the headpiece of Mevlevi order.

When we assess the standards according to the inscriptions

thereon; the inscriptions on the standards are

“Bismillâhirrahmânirrahîm”, “Ya Allah” ,“Allah”, “Muhammed”, “Ya Muhammed”, “Ali”, “Allah, Muhammed, Ali”, “Ya Allah, Ya

Muhammed, Ya Ali”, “Hasan ve Hüseyin”, “Ebubekir-Ömer-Osman-

Ali”, “Lâ İlâhe İlla’llâh”, “Muhammedü’r-Resûlullâh”, “Aliyyün

Veliyyullâh”, “Yâ Muhammed Yâ Ali hayre’l beşer, Rabbenâ’ftah

beynenâ ve beyne kavminâ bi’l-hakki ve ente hayrul fatih Yâ Fettâh”, “Vemâ tevfîkî illâ billâh (The Success is only granted by

Allah), “Kun feyekun” (Be, and it be), “Ya Allah, Ya Muhammed, Ya

Ali”, “Lâ feta illâ Ali, lâ Seyfe illâ Zülfikâr”, (No other man more

valiant than Ali, no sword other than Zülfikâr), “Ser-i duvâz imâm-ı

çahardeh ma’sûm-i pâk”, (Path of fourteen innocents and twelve

imams), “ Eûzü besmele”, “Bismi ez- Murtaza Ali, bi şukr ecil haki, Murtaza Ali”, “Ya Hazreti Mevlânâ” starting verse of Saf (Conquest)

section of the Quran (Nasrun mina’llâhi ve fethun garîb ve beşşiri’-

mü’minîn), İhlas Section of the Quran, “Ser-i duvaz imam-ı çahardeh

masum-i pak” some portions of first and second sections from “Fetih section of the Quran (İnnâ fetehnâ leke fethan mübîna li-yagfira

leke’llâh), the names of twelve imams, Ayetel Kürsi, “Allâhümme salli ale’n-nebiyyi ve’l-vâsi ve bi’t-tevelli ve’l-Fâtih ve Sincar ve’l-

Baki ve’l-Kâri ve’l-Kazım ve’r-Riza ve’t-Takî ve’n-Nakî ve’l-Askeri

ve’l-Hâdî sahibü’z-zeman Kutb-ı devrân salavâtü’r-rahmân aleyhim

ecmaîn bi-rahmetike yâ erhame’r-râhimîn ve’l-hamdülillahi rabbi’l-

Page 5: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 357

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

âlemîn. Hâzâ sancağ-ı mübârek Hazret-i Sultan Seyyid Battal Gâzi Rahmetu’llahi aleyhiv âsi’a”.

When we assess the standards according to the adornments

thereon; the figurative adornment sinclude dragon motive, the objects

used for adornments include Zülfikâr and Seal of Suleiman motifs, the

vegetal adornments include palmette, rumi motif and curvy branches, the

geometric adornments include drop and circles and compositions made with the same.

When we assess the standards according to the Materials and

Manufacturing Techniques; The standard sare manufactured using

casting techniques on materials such as brass, iron, copper, and bronze.

Incision and ajour-perforation technique is used for inscriptions and adornments.

When we assess the standards according to the dates thereon;

the earliest date on the standards dates back to 989 Hijri – 1581

Gregorian. The other dates are 1070Hijri – 1659Gregorian, 1173Hijri –

1759Gregorian, and 1223Hijri - 1808Gregorian.

In conclusion: In this study 10 standards of the order located at Konya Mevlana Museum, Nevşehir Hacıbektaş Museum, Ankara

Ethnography Museum and İstanbul Turk Islam Artifacts Museum have

been examined and assessed.

All standards bearing dates thereon are from the Ottoman Era. The

standardbearing the earliest date is the drop-sword shaped banner standard at Hacıbektaş Museum that dates backs to 989 Hijri – 1581

Gregorian.

Mevlevi standards bear Mevlevi sikke(coin) and the name of St.

Mevlana is inscribed thereon. Bektashi standards, on the other hand,

bear depictions of Zülfikâr, Hand of Mother Fatima motifand inscriptions:

“Allah-Muhammed-Ali”, and names of “twelve imams”and “St. Ali”.

The standards, which also covers the meaning of flagand banner,

depicts the path and the religion, and symbolize the moral power, unity

and association of the orders they relate to.

Keywords: Mevlevi, Bektashi, Flag, Banner, Standard

Giriş

Alem, Arapça bir kelime olup ilim, "bilmek, bildirmek, işaret etmek" kökünden türemiş bir

isimdir. Alem ve âlem kelimeleri aynı kökten gelmektedir. Ancak bizim üzerinde duracağımız alem

kelimesi, kaynaklarda "alemu" diye geçmektedir ve çoğulu "alam" dır. Diğeri ise "âlemu" olup, evren

manasındadır (İsfahani, 1972: 355).

Sözlüklerde farklı anlam ve tanımları bulunan alem, damga, nişan, işaret, remiz, alâmet

anlamında (Sami, 1985: 30) veya bir şeyi tanıtmak için kullanılan işaret, yolun ve dinin işareti olarak

kullanılmaktadır (İsfahani, 1972: 355). Alem, yol işareti, kendisiyle yol bulunan, iki yer arasındaki

işarettir (Curr, 1973). Alemin anlamlarından bir diğeri de “bayrak ve sancaktır”. Genellikle altında

toplulukların birleştiği alâmet ve sancaklara ve bu hususta kullanılan işaretlere alem denilmektedir

(Arseven, 1983: 39).

Page 6: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

358 Gül GÜLER

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

Damga, işaret ve sembol anlamında kullanılan alemler, mimaride genellikle kubbelerin ve

külahların tepelerinde1 bulunmaktadır. Mimari dışında devletin bayrak ve sancaklarında görülen

alemler, tarikatlarda da ait olduğu tarikatın bayrak ve sancaklarında2 kullanılmışlardır.

Tarikatlarda, bayrak ve sancakların tepelerinde kullanılan alem, her tarikata göre özel şekiller

almakta ve o tarikatın sembollerini üzerinde taşımaktadır3. Tarikatlarda, ayin ve törenlerde bu sancak

alemlerinin kullanıldığı bilinmektedir.

Tarikatlarda şeyhlere ait olan sancaklar bir nevi davet işareti olmuşlardır. Şeyh birisini veya

halkı davet edeceği zaman sancağını bulunduğu yerin üstüne dikerek çağrısını yapmıştır (Konyalı,

1950: 49). Tarikatlarda alem verme töreninin düzenlendiğini bilinmektedir4. Bektaşilerde halifeye

verilen emanetler arasında, üstünde tarikatın inanç esaslarını belirten yazılar bulunan bir alem de

bulunmaktadır (Gölpınarlı, 1977: 20).

Ayrıca tekkelerde, dergahlarda mihrabın iki yanına ve türbelerde sandukanın başına üzerinde

alemi bulunan bir sancak konulduğu da görülmektedir.5

Bu çalışmada, Konya Mevlânâ Müzesi, Nevşehir Hacıbektaş Müzesi, Ankara Etnoğrafya

Müzesi ve İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi’nde bulunan 10 adet tarikat alemi incelenip

değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında, müzelerdeki tarikat alemlerinin, çeşitleri, süslemeleri,

malzemeleri, teknikleri, üzerlerindeki yazıları ve tarihlerinin incelenip değerlendirilmesi

amaçlanmıştır.

1. Konya Mevlânâ Müzesinde Bulunan Mevlevî Sikkeli Sancak Alemi6

Alem 49,5x13,5cm. ölçülerinde olup prinçten döküm tekniğinde yapılmıştır (Fot.no.1).

Alemdeki yazılarda kazıma ve ajur teknikleri kullanılmıştır. Alem üzerinde herhangi bir tarih mevcut

değildir.

Dikdörtgen şeklinde yapılmış olan alemin gövdesi, yukarıya doğru ucu sivrilerek devam

etmekte ve en üstte bir Mevlevî sikkesi ile bitmektedir. Alemin iki yüzünde de kazıma tekniği ile

1 Cami, mescit, türbe, medrese, han gibi yapıların kubbe ve külahlarının tepelerine birer alem konulması geleneğinin

olduğunu gibi, alem minare, minber, şadırvan, çeşme gibi mimari elemanların kubbe ve külahlarında da görülmektedir. 2 Mimari dışında bayrak ve sancakların tepelerinde, bunların sahip olduğu manevi gücü temsil eden alemler kullanılmıştır.

Çoğu zaman alem, bayrak ve sancakla aynı anlamı taşımıştır. İslamiyet’ten önce Araplarda her kabilenin ayrı bir bayrağı

bulunmaktaydı. İslamiyet’in kabulünden sonra da bayrak bir mızrağın ucuna bağlanarak savaşlarda kumandan tarafından

taşınmıştır. Hz. Muhammed'in ünlü aleminin-bayrağının adı "ukab" idi (Hamidullah, 1980:1071).

Türkler, İslâmiyeti kabul etmeden önce, çadır tepelerine ve sancak direklerine takılan alemlere "moncuk" ismi vermişlerdir

(Arseven, 1983: 41). İslâmiyet’ten önceki Türklerin dini inanç ve gelenekleriyle çok sıkı ilişkisi bulunan alemler,

Şamanizm veya daha önceki Gök tanrılı dinden etkilenmiş ve kutsal bir anlam ifade etmiştir (İnan, 1972). Bu dönemde

çeşitli alametlere ve damgalara sahip olan Türk devletlerinde, tuğ ve bayrak gibi hukuki sembollerin olduğunu ve bunların

üzerinde alemlerin yer aldığını biliyoruz (Ögel, 1991:163).

İslamiyeti kabul ettikten sonraki Karahanlı, Gazneli, Büyük Selçuklu gibi Türk devletlerinde değişik renklerde, üzerlerinde

farklı sembollerin yer aldığı bayrak ve sancakların kullanıldığı görülmektedir. Anadolu Selçuklu döneminde de bayrağın

hukuki bir sembol olarak kullanılmaya devam ettiği, değişik renk ve sembollere sahip bu bayrakların üzerinde alemlerin

bulunduğu görülmektedir. Osmanlı döneminde ise bayrak daha geniş manada kullanılmış, sancak ise devlete ve hakana ait

olarak görülmüştür. 3 Ayrıca tarikat yapılarının kubbelerinde de alem bulunmaktadır. Bu alemler genelde bağlı olduğu tarikatın bir sembolü

olan başlığı şeklindedir. 4 Bektaşilerdeki bu tören şöyle anlatılmaktadır;

Bektaşiler yeni birini içlerine almak için uzun tecrübelerden geçirirlerdi. Bir takım merasimlerden sonra, Bektâşi babası

gür sesiyle "İnnâ fetahnâ leke fethan mübînâ" diye bağırınca, aşık elif vaziyetini alır, rehber hazin bir sesle münâcaat

okurdu. Daha sonra baba, "Allah, Muhammed, Ali" diye talibin arkasına vurur, tuğ ve alemi müridin eline verirdi (Tarım,

1948:73). 5 Sancak ve alemin tarikatlarda kullanıldığını anlatan minyatürlerde bulunmaktadır. Osmanlı Döneminde, şehzadelerin

sünnet düğünü şenliklerini anlatan minyatürlerde, dervişlerin meydana gelirken sancak-alem taşıdıkları görülmektedir. 6 Müzede 429 nolu envantere kayıtlı olan alem, 1960 yılında bir şahıs tarafından satın alınmıştır (Güler, 1993).

Page 7: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 359

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

yapılmış yazılar görülmektedir. Bir yüzünde en üstte “Elif” onun altındaki dikdörtgen bordür içinde,

“Bismillâhirrahmânirrahîm” bunun altında sağda “Allah” solda “Muhammed” okunmaktadır.

Ortadaki iç içe üç dairenin tam ortasında “Ali” yazısı vardır. En alt kısımda ise “Kün fe-yekûn” 7

yazılmıştır. Gövde kenarındaki ince bordürde bulunan yazılar tahrip olduğundan okunamamıştır.

Alemin diğer yüzündeki düzenleme de aynısıdır. Bu yüzün kenar bordüründe okunabilen yazı,

“Bism-i ez-Murtaza Ali, bi-şukr ecil haki, Murtaza Ali”dir. Alemin tepesinde bulunan Mevlevî

sikkesi içerisinde ajur tekniğiyle, müsenna (karşılıklı) olarak “Ya Hazret-i Mevlânâ” yazısı

görülmektedir. Alemin tek şişkin bileziğe sahip silindir bir sapı mevcuttur.

2. Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Ejder Formlu Sancak Alemi8

Alem 57x32,5cm. ölçülerindedir (Fot.no.2). Malzeme olarak pirinç üzerine gümüş kaplama

kullanılarak döküm tekniğinde yapılmıştır. Alemdeki motif ve yazılarda ajur ve kazıma teknikleri

kullanılmıştır. Üzerinde H.1070-M.1659 tarihi okunduğundan, alemin Osmanlı dönemine ait olduğu

söylenebilir.

Sancak alemi, karşılıklı duran sekiz ejder motifinden oluşmaktadır. Ejderler alemin üç

bölümden oluşmasını sağlamıştır. Alemin alt kısmındaki birinci bölümde, aynı gövdeye sahip çift

başlı dört ejder karşılıklı birbirlerine bakmaktadır. Sivri kulakları, çekik gözleri olan bu ejderlerin

açık olan ağızlarından yine sivri uçlu olan dilleri uzanmaktadır. Ejderlerin gövdeleri üzerindeki pullar

dökülmüştür. Alemin üst kısma yakın ikinci bölümünde iki ejder karşılıklı birbirlerine bakmaktadır.

Gövdelerinin üzeri pullarla kaplı olan bu ejderlerin de sivri kulakları, çekik gözleri ve açık olan

ağızlarından sivri dişleri görülmektedir. Alemin üçüncü kısmı olan en üst bölümde, başları bugün

mevcut olmayan, aynı gövdeye sahip çift başlı ejder bulunmaktadır. Ayrıca alemin şişkin bir bileziği

bulunan sap kısmı bulunmaktadır.

Alemin en üst bölümünde iki ejderin ortasında “Ya Allah” yazısı görülmektedir. Bunun

altındaki bölümde sağda “Muhammed”, solda “Hasan ve Hüseyin”, ortada “Ebubekir, Ömer”,

bunların altındaki bölümde de “Osman” yazısı okunmaktadır. Alemin en alt bölümünde sağ tarafta,

“Lâ ilâhe İlla’llâh”, sol tarafta “Muhammedü’r-Resûlullâh”, ortada “Aliyyün Veliyyullâh” yazıları

okunmaktadır. Bu bölümde sağdaki ejderin üzerine “Cihan bir ejderhadır ağzın açmış…” cümlesi

yazılıdır. Ayrıca “Vakf-i…Divâne Mehmet Efendi. Ketebehu İbrahim. Ameli Muslim ve sene

1070” okunmaktadır. Alemin orta bölümünde iki ince bordür üzerinde de yazılar bulunmaktadır,

ancak bu yazılar tahrip olduğu için okunamamaktadır. Alemin tek şişkin bileziğe sahip silindir bir

sapı mevcuttur.

3. Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Damla-Ejder Formlu Sancak Alemi9

Alem 71,5x30cm. ölçülerindedir (Fot.no.3). Malzeme olarak demirden, döküm tekniği ile

yapılmıştır. Alemin üzerindeki yazılarda ajur tekniği kullanılmıştır. Üzerinde tarih veren bir kitabe

bulunmadığı için kesin yapılış tarihi bilinmemektedir.

Sancak alemi ortada bir damla şekline benzeyen motif ve bunu çevreleyen ejderlerden

oluşmaktadır. Ortadaki damla motifinin içinde ajur tekniği ile ortada “Muhammed”, yanlarda

“Ebubekir-Ömer-Osman-Ali” yazılmıştır. Bu yazıların etrafında İhlas Suresi yer almaktadır. Damla

şeklinin başlangıcında, yazının hemen altında ortada bir tam palmet, iki yanda yarım palmet motifleri

görülmektedir. Damla motifinin etrafında, aynı gövdeye sahip ejderler çerçeve oluşturmuşlardır.

Gövdelerinden birbirleri ile düğümlenen ejderler, ikisi yukarıda ikisi de aşağıda olmak üzere toplam

dört tanedir. Karşılıklı birbirlerine bakan ejderlerin sivri kulakları, çekik gözleri ve açık olan

ağızlarından dışarıya doğru çıkmış sivri dil ve dişleri görülmektedir. Alemin alt kısmında karşılıklı

7 Ol deyince olur. (Yasin Suresi 82) 8 Müzede 5438 nolu envantere kayıtlı olan alem, 1928 yılında bir Mevlevî tekkesinden getirilmiştir (Güler, 1993). 9 Müzede 11846 nolu envantere kayıtlı olan alem, müzeye 1942 yılında Tokat Müzesinden getirilmiştir(Güler, 1993).

Page 8: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

360 Gül GÜLER

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

birbirlerine bakan ejderlerin ağızları daha çok açılmış ve içinden dil yerine birer palmet motifi

çıkmaktadır. Alemin tepesinde dairevi bir form içerisinde “Allah” yazısı görülmektedir. Bu yazının

etrafındaki ikinci dairevi şeklin ortasına, alttaki ejder başlarından ikisi ağzı açık olarak

dayanmaktadır. Alemin iki bileziğe sahip silindir bir sapı mevcuttur.

4. Hacıbektaş Müzesinde Bulunan Damla-Kılıç Formlu Sancak Alemi10

Alem 87x25cm. ölçülerindedir (Fot.no.4). Demir malzemeden döküm tekniğinde yapılmış

olan alemin üzerinde kazıma ve altın yaldız teknikleri kullanılmıştır. Üzerinde H.989-M.1581 tarihi

okunduğundan, alemin Osmanlı dönemine ait olduğu söylenebilir.

Damla şekline benzeyen alemin gövdesi, yukarıya doğru bir kılıç gibi incelerek

uzanmaktadır. Gövdenin etrafında, gövde ile aynı forma sahip ejderler çerçeve oluşturmaktadır. Bu

çerçeve ile gövde arasında yaklaşık bir santimetrelik bir boşluk bulunmaktadır, ejderler boyun

kısımlarından alem gövdesine perçinlenmişlerdir. Aynı gövdeye sahip dört ejder başından,

yukarıdaki ikisi birbirine ters dönmüş, aşağıdaki ikisi ise karşılıklı birbirlerine bakar vaziyettedirler.

Ejderlerin sivri kulakları, çekik gözleri, açık olan ağızlarından dışarıya doğru uzanan sivri dil ve

dişleri görülmektedir. Alemin her iki yüzünde bulunan damla motifi içerinde yazılar bulunmaktadır.

Bir yüzde damlanın ortasında “Allah-Muhammed-Ali” bunun etrafında Saf suresi 82. ayet11 ve “Yâ

Muhammed Yâ Ali hayre’l beşer, Rabbenâ’ftah beynenâ ve beyne kavminâ bi’l-hakki ve ente

hayrul fatih Yâ Fettâh” yazılıdır. Alemin diğer yüzünde, yine damla formunun ortasında “Vemâ

tevfîkî illâ billâh”12 kenar bordürde ise diğer yüzdeki surenin aynısı yer almaktadır. Burada 989

(M.1581) diye bir tarih düşülmüştür. Altın yaldız kullanılarak yazılan yazılarda, yaldızın bir kısmı

bugün dökülmüştür.

Damla şeklindeki gövdenin bitim noktasında iki yana doğru boynuza benzeyen birer çıkıntı

oluşturulmuştur. Bu bölümün hemen üstünde gövdeleri “S” şeklinde yapılmış ejderler görülmektedir.

İki başlı olan ejderlerden yukarıdakiler birbirlerine ters dönmüş, aşağıdakiler ise karşılıklı

birbirlerine bakar vaziyettedirler. Alemdeki diğer ejder başları gibi sivri kulakları, çekik gözleri, açık

olan ağızlarından dışarıya çıkmış sivri dil ve dişleri görülmektedir. Alem yukarıya doğru bir kılıç

gibi incelerek uzanmaktadır. Alemin sapı bugün mevcut değildir.

5. Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan Damla-Zülfikâr Formlu Sancak Alemi13

Alem 31x47cm. ölçülerindedir ve bakır malzemeden döküm tekniğinde yapılmıştır

(Fot.no.5). Alemde kazıma tekniğiyle yapılmış yazı ve motiflerin üzeri altın yaldızla kaplanmıştır.

Üzerinde herhangi bir tarih bulunmadığı için yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Alemin damla şeklindeki alt kısmının üzerinde Zülfikâr bulunmaktadır. Alt kısımdaki

damlanın etrafını, aynı gövdeye sahip çift başlı bir ejder çevrelemektedir. Birbirlerine ters dönmüş

vaziyette duran ejder başlarının sivri kulakları, çekik gözleri, sivri dişleri ve açık olan ağızlarından

dışarıya doğru çıkmış olan dilleri görülmektedir. Alemin damla formunun bir yüzünde ortada Mührü

Süleyman motifi yer almaktadır. Mührü Süleyman motifinin içinde “Ya Allah, Ya Muhammed, Ya

Ali”, “Lâ feta illâ Ali, lâ Seyfe illâ Zülfikâr” 14”, “Ser-i duvâz imâm-ı çahardeh ma’sûm-i pâk”15”

yazıları okunmaktadır. Zülfikâr’ın üzerinde Eûzü besmele ile Fetih suresinin birinci ve ikinci

10 Müzede 835 nolu envantere kayıtlı olan alem, müzeye 1964 yılında Ankara Etnoğrafya Müzesi’nden getirilmiştir (Güler

1993). 11 Nasrun mina’llahi ve fethun garîb ve beşşiri’l-mü’minîn. (Saf suresi 82) 12 Başarı ancak Allah’tandır. 13 Alem müzede 487 nolu envantere kayıtlıdır (Güler 1993). 14 Ali’den başka yiğit, Zülfikârdan başka kılıç yoktur. Bu söz hakkında bkz., Aclûnî, Keşfü’l-Hâfâ, tah. A. Kalaş 2.

baskı, Beyrut 1979, II, 363; Taberî, Tarihu’l-Ümem ve’l-Mülûk, Beyrut 1987, III, 116. 15 On dört masum ve on iki imamın yolu.

Page 9: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 361

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

ayetinin bir kısmı okunmaktadır16. Zülfikâr’ın iki çatalı arasında “Ya Muhammed” yazılıdır. Damla

formunun diğer yüzünde yazılar biraz daha tahrip olmasına rağmen büyük bir kısmı okunmuştur.

Burada “Ketebehü fakir-el hakir Derviş sefer Pirlepeli Gulam Sultan-ı Seyyid Gazi Veli” kitabesi

okunmuştur. Bu bölümün üst kısmındaki Zülfikâr üzerinde ise “Allâhümme salli ale’n-nebiyyive’l-

vâsi ve bi’t-tevelli ve’l-Fâtih ve Sincar ve’l-Baki ve’l-Kâri ve’l-Kazım ve’r-Riza ve’t-Takî ve’n-

Nakî ve’l-Askeri ve’l-Hâdî sahibü’z-zeman Kutb-ı devrân salavâtü’r-rahman aleyhim ecmaîn bi-

rahmetike yâ erhame’r-râhimîn ve’l-hamdülillahi rabbi’l-âlemîn. Hâzâ sancağ-ı mübârek Hazret-

i Sultan Seyyid Battal Gâzi Rahmetu’llahi aleyhi vâsi’a” okunmuştur. Alemin sap kısmı bugün

mevcut değildir ve üzerindeki yaldız kısmen dökülmüştür.

6. Konya Mevlânâ Müzesinde Bulunan Damla-Ejder Formlu Sancak Alemi17

37x15cm. ölçülerindeki alem, tunçtan döküm tekniğinde yapılmıştır, üzerindeki süslemede

ise ajur ve kazıma teknikleri kullanılmıştır (Fot.no.6). Alemde herhangi bir tarih bulunmadığı için

yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Alem damla şekline benzemektedir ve aynı gövdeye sahip çift başlı ejderler alemi iki yandan

çevreleyerek çerçevesini oluşturmaktadır. Alemin üst kısmında iki ejder birbirlerine ters dönmüş

vaziyettedir, alt kısımdaki iki ejder ise karşılıklı birbirlerine bakmaktadırlar. Gövdeleri burgulu

yapılan ejderlerden üsttekilerin kıvrımlı boynuzları, çekik gözleri, açık olan ağızlarından uzanan sivri

dilleri görülmektedir. Alttaki ejder başları daha sade yapılmıştır. Alemin iç kısmında ajur tekniği ile

yapılmış, palmet, rumi ve kıvrık dallardan oluşan bitkisel bir kompozisyon görülmektedir. Bu

süsleme ile ejderler arasında ince bir bordür yer almaktadır ve bordürün üzerindeki yazının büyük

bir kısmı silinmiş olduğundan okunamamıştır. Üstteki iki ejder başı arasında bulunan dikdörtgen

bordür üzerindeki yazınında büyük bir kısmı silinmiş olduğundan okunamamaktadır. Alemin

tepesinde, oldukça büyük, şeddeli, kalın ve kabartmalı olarak yazılmış “Allah” yazısı görülmektedir.

Harfleri arasında küçük, belirsiz bazı motifler yer almaktadır. Alemin tek ince bir bileziğe sahip, sap

kısmı mevcuttur.

7. Hacıbektaş Müzesinde Bulunan Damla-Ejder-Palmet Formlu Sancak Alemi18

Alem 74x30cm. ölçülerindedir (Fot.no.7). Malzeme olarak pirinçten döküm tekniğinde

yapılmış alemin üzerindeki yazı ve süslemelerde, ajur ve kazıma teknikleri kullanılmıştır. Alemde

herhangi bir tarih bulunmadığı için yapılış tarihi bilinmemektedir.

Damla şekline benzeyen alem, tepede bir palmet motifi ile bitmektedir. Alemin gövdesini iki

yanda palmet başlangıcına kadar birer ejder çevrelemektedir. Ejderlerin vücutlarının alt kısmı, bugün

mevcut değildir. Ejderler boyun ve gövdelerinden aleme perçinlenmişlerdir. Başları birbirine ters

vaziyette duran ejderlerin, çekik gözleri ve açık ağızları görülmektedir. Alem gövdesi iç içe damla

motiflerinden oluşmaktadır. En dıştaki ince bordür üzerinde kazıma tekniği ile yapılmış kıvrık

dallardan oluşan bir süsleme görülmektedir. İkinci bordürde, ajur tekniği ile on iki imamın adı

yazılmıştır. Üçüncü bordürde ise Ayete’l Kürsî yazılıdır. Ortadaki damlada “Allah-Muhammed-Ali”

okunmaktadır. Alemin tepesindeki palmet motifinin içinde yine, ajur tekniğiyle “Allah-

Muhammed” yazısı bulunmaktadır. Alemin tek bir bileziğe sahip olan silindirik sapı, gövdeye

çiviyle perçinlenmiştir.

16 İnnâ fetehnâ leke fethan mübînâ li-yağfira leke’llâh. (Fetih suresi 1-2)

17 Alem müzede 429 olu envantere kayıtlıdır ve 1926 yılında Konya Şemseddini Tebrizi Zaviyesinden getirilmiştir (Güler,

1993). Müzede bu alemle ilgili kayıtta “Mevlânâ’nın hocası Şems bu alemi asasının başına takar ve elinde gezdirirmiş”

şeklinde bir bilgi bulunmaktadır. 18 Alem müzede 5436 nolu envantere kayıtlıdır ve Hacıbektaş Müzesine 1964’te Ankara Etnografya Müzesi’nden

getirilmiştir (Güler, 1993).

Page 10: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

362 Gül GÜLER

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

8. İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesinde Bulunan Mızrak-Zülfikâr Formlu Sancak

Alemi19

Alem 55x12cm. ölçülerinde olup, pirinçten döküm tekniğinde yapılmıştır (Fot.no.8).

Üzerindeki yazılarda ajur tekniği kullanılmıştır. Alemde H.1223-M.1808 tarihi okunmuştur.

Alemin dikdörtgen gövdesinin üst kısmı sivrilerek bitmekte ve bu şekliyle de alem bir

mızrağa benzemektedir. Alemin gövdesinin orta kısmında bir Zülfikâr kompozisyonu

bulunmaktadır. Zülfikâr’ın baş tarafı, bir ejder başı şeklinde yapılmıştır. Ejderin pullu gerdanı, sivri

kulakları, çekik gözleri ve yukarıya doğru kıvrılan ağzı, kazıma tekniğiyle yapılmıştır. Alem

gövdesindeki yazılar ajur tekniğiyle yazılmıştır. Üst kısmında “Allah” yazısı görülmektedir.

Zülfikâr’ın sağ tarafında Fetih suresinin birinci ayeti, Zülfikâr’ın sol tarafında ise “Lâ fetâ illâ Ali

Lâ seyfe illâ Zülfikâr” yazılmıştır. Zülfikâr’ın alt kısmında da “Ali” yazısı bulunmaktadır. Alemin

sapında bulunan şişkin bilezikte, kazıma ile yazılmış “sene 1223” tarihi mevcuttur.

9. Hacıbektaş Müzesinde Bulunan Mızrak-Zülfikâr Formlu Sancak Alemi20

64,5x17cm. ölçülerinde olan alem, pirinç malzemeden döküm tekniğinde yapılmıştır ve

yazılarında, ajur ve kazıma teknikleri kullanılmıştır (Fot.no.9). Üzerinde H.1173-M.1759 tarihi

yazılıdır.

Alemin dikdörtgen gövdesinin üst kısmı sivrilerek bitmekte ve bu şekliyle alem bir mızrağa

benzemektedir. Gövdede ajur tekniği ile yazılmış yazılarda yukarıdan aşağıya doğru, “Gale’n-

nebiyyü aleyhisselâm, Lâ fetâ illâ Ali, Lâ seyfe illâ Zülfikâr” okunmaktadır. Gövdenin alt

kısmından başlayıp yukarıya doğru uzanan Zülfikâr, yazıların üzerinde yer almaktadır. Alem

gövdesinin ön yüzünün alt bölümde, kazıma tekniğiyle “Feyzullah min evlad-ı el-Hâc Bektaş sene

1173” yazılıdır. Arka yüzünde ise “Veli kuddise sırruhu, bi hafa vencela, seccâde-nişîn, âsitâne-i

şerîf” yazılmıştır. Alemin üst kısmında, uçları kapalı küçük bir boynuz motifi yer almaktadır. Alemin

sapında ise şişkin bir bilezik bulunmaktadır.

10.Ankara Etnografya Müzesinde Bulunan El Formlu Bayrak Alemi21

27,5x10cm. ölçülerinde, pirinçten döküm tekniğinde yapılan alemde, yazılar kazıma tekniği

ile yazılmıştır (Fot.no.10). Alemde herhangi bir tarih bulunmamaktadır.

Alem, “Fatma Ananın Eli” olarak bilinen “Pençe-i Âl-i Abâ”, şeklinde yapılmıştır. Alemin

her iki yüzünde de yazılar bulunmaktadır. El şeklindeki alem gövdesinin ön yüzünün avuç içerisinde,

“Allah-Muhammed-Ali” yazısı, baş parmaktan başlayıp bütün parmakları ve avuç kenarını dolanan

Ayete’l Kürsü yazılıdır. Alemin diğer yüzünün avuç içerisinde “Fatma-Hasan-Hüseyin”

parmaklarda ise Salavat-ı Şerif ile on iki imamın adı yazılıdır22. Alemin silindirik sapında iki ince

bileziği bulunmaktadır.

Değerlendirme ve Sonuç

Alemler Şekillerine-Tiplerine Göre Değerlendirildiğinde; Damla şekline benzeyen ve

etrafını ejderlerin çerçevelediği alemler (Fot.no.6,7), damla şekli ile başlayan ve Zülfikârlı devam

eden alemler (Fot.no.4,5), mızrak şekline benzeyen ve içinde Zülfikâr bulunan alemler (Fot.no.8,9),

19 Müzede 3940 nolu envantere kayıtlı olan alem, bir şahıstan alınmıştır (Güler, 1993). 20 Alem müzede 832nolu envantere kayıtlıdır ve Hacıbektaş Müzesine 1964’te Ankara Etnografya Müzesi’nden

getirilmiştir (Güler, 1993). 21 Müzede 9850 nolu envanterde, tekke bayrağı alemi olarak kayıtlıdır. 1935’te İstanbul Şehzade Evkaf Ambar-ı’ndan

Ankara Etnografya Müzesine getirilmiştir (Güler, 1993). 22 Baş parmakta, Allahümme salli alel Mustafa Muhammed Ali. Fatıma vel Hasan vel Hüseyin…… ve Muhammed el Bakır

ve Cafer es Sadık ve Musa, işaret parmağında, El Kazım ve Rıza ve Muhammed, orta parmakta, Et-Takî ve alâ Hasanü’l

Askerî, yüzük parmağında, El-İmam el-Mehdi-i zaman yazılıdır. Küçük parmaktaki yazılar okunamamaktadır.

Page 11: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 363

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

aynı gövdeye sahip karşılıklı duran ejderlerin oluşturduğu alemler (Fot.no.2,3), kare gövdeli tarikat

başlıklı alem (Fot.no.1) ve el şeklinde yapılmış alem (Fot.no.10) olmak üzere, altı farklı tipte alemin

olduğu görülmektedir.

Alemler Üzerlerinde Bulunan Sembolik Motiflere Göre Değerlendirildiğinde; Sancak

alemlerinin büyük bir kısmında ejder figürü görülmektedir.23 Aynı gövdeye sahip karşılıklı duran

ejderler, bazen birbirlerine bakar şekilde bazen de birbirlerine ters dönmüş vaziyette tasvir

edilmişlerdir. Ejderlerin çekik gözleri, açık olan ağızlarından uzanan sivri dilleri ve dişleri

görülmektedir (Fot.no.2,3,4,5,6,7).

Alemlerde görülen diğer bir sembolik motif, Zülfikâr’dır.24 Hz. Ali'nin ucu çatallı kılıcı olan

Zülfikâr, alem gövdesinin devamında çift çatallı olarak yapıldığı gibi, alem gövdesinin içinde de yer

almıştır (Fot.no.5,8,9).

Sembolik motiflerden biri de el kompozisyonudur (Fot.no.10). El şeklinde yapılan alem,

Fatma Ana’nın eli, "Pençe-i Âl-i Abâ" olarak geçmekte ve elin parmakları, Hz. Muhammed, Hz. Ali,

Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Hz. Fâtıma’yı temsil etmektedir.

İncelediğimiz bir alemde Mevlevî tarikatının başlığı olan sikke25 görülmektedir (Fot.no.1).

Alem gövdesinin devamında yer alan başlığın içinde yazı bulunmaktadır.

Alemler Üzerlerinde Bulunan Yazılara Göre Değerlendirildiğinde; Alemlerin

üzerindeki yazılar, genellikle sülüs yazı tipi kullanılarak yazılmıştır. Yazılar, bazen alemin formuna

uygun olarak yüzeye yayılmış, bazen de bordürlere yerleştirilmiştir. Ayrıca yazıların bir kısmı,

bitkisel kompozisyonların üzerinde yer almaktadır. Alemlerde okunan yazılar;

“Bismillâhirrahmânirrahîm”, “Ya Allah” ,“Allah”, “Muhammed”, “Ya Muhammed”, “Ali”,

“Allah, Muhammed, Ali”, “Ya Allah, Ya Muhammed, Ya Ali”, “Hasan ve Hüseyin”, “Ebubekir-

Ömer-Osman-Ali”, “Lâİlâhe İlla’llâh”, “Muhammedü’r-Resûlullâh”, “Aliyyün Veliyyullâh”, “Yâ

Muhammed Yâ Ali hayre’l beşer, Rabbenâ’ftah beynenâ ve beyne kavminâ bi’l-hakki ve ente

hayrul fatih YâFettâh”, “Vemâ tevfîkî illâ billâh (Başarı ancak Allah’tandır), “Kun feyekun” (Ol

deyince olur), “Ya Allah, Ya Muhammed, Ya Ali”, “Lâ fetâ illâ Ali, lâ Seyfe illâ Zülfikâr”, (Ali’den

başka yiğit, Zülfikârdan başka kılıç yoktur), “Ser-i duvâz imâm-ı çahardeh ma’sûm-i-pâk”, (On

dört masum ve on iki imamın yolu), “ Eûzü besmele”, “Bism-i ez- Murtaza Ali, bi şükr-i ecil haki,

Murtaza Ali”, “Ya Hazret-i Mevlânâ”, Saf suresi 13. ayet (Nasrun minallahi ve fethun garib ve

beşşiri’l-mü’minîn), İhlas Suresi, “Ser-i duvaz imam-ı çahardeh masum-i pak” “Fetih suresinin

birinci ve ikinci ayetinin bir kısmı (İnna fetehnâ leke fethan mübîna li-yağfire leke’llah), on iki

imamın adı, Ayete’l Kürsî , “Allâhümme salli ale’n-nebiyyi ve’l-vâsi ve bi’t-tevelli ve’l-Fâtih ve

Sincar ve’l-Baki ve’l-Kâri ve’l-Kazım ve’r-Riza ve’t-Takî ve’n-Nakî ve’l-Askeri ve’l- Hâdî

sahibü’z-zeman Kutb-ı devrân salavâtü’r-rahmân aleyhim ecmaîn bi-rahmetike yâ erhame’r-

râhimîn ve’l-hamdülillahi rabbi’l-âlemîn. Hâzâ sancağ-ı mübârek Hazret-i Sultan Seyyid Battal

Gâzi Rahmetu’llahi aleyhi vâsi’a”.

23 Türklerin evren adını verdikleri ejder, Türkçede hem kâinat ve âlem, hem de yılan ve ejder anlamına gelmektedir.

Efsanevi bir hayvan olan ejder Uzak Doğu ve Orta Asya mitolojisi kökenli olup Türk mitolojisinde önemli bir yer

tutmaktadır. Ejder bereket ve bolluğun temsilcisidir. Sancak alemlerinde birbirleriyle karşılıklı duran ejderler, hem evren

hem de birbirleriyle zıtlık oluşturan, madde-nefs, aydınlık-karanlık ve iyilik-kötülük gibi kavramları temsil etmektedir. 24 Hz. Ali'nin Yemen'den getirdiği bir demir parçasını Medineli bir usta işlemiş ve yedi karış eninde, bir karış boyunda,

ortasında kanın akmasi için yiv bulunan bir kılıç yapmıştır. Hz. Muhammed'e ait olan bu kılıcı, Hz. Muhammed, Uhud

savaşında Hz. Ali'ye vermiştir. (Gölpınarlı, 1977:215). 25Tarikat başlıkları, taç sikke, külah gibi isimler almakta ve o tarikatın kutsal şekillerini ihtiva etmektedirler. Mevlevîler,

Mevlâna'ya bağlı olduklarını belli eden, keçeden yapılmış yekpare, bal rengi veya beyaz bir başlık takarlar. "Sikke" adi

verilen bu başlık tarikatın sembolüdür.

Page 12: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

364 Gül GÜLER

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

Alemler Üzerlerindeki Süslemeye Göre Değerlendirildiğinde; Figürlü süslemede görülen

ejder motifi, alemlerde aynı gövdeye sahip karşılıklı durarak, bazen birbirlerine bakar şekilde bazen

de bir birlerine ters dönmüş vaziyette tasvir edilmişlerdir. Ejderlerin pullu veya burgulu yapılmış

gövdeleri, çekik gözleri, açık olan ağızlarından uzanan sivri dilleri ve dişleri, bazen de kıvrımlı

uzanan boynuzları bulunmaktadır (Fot.no.2,3,4,5,6,7). Nesneli süslemede, Zülfikâr ve Mühr-i

Süleyman motifi26 görülmektedir (Fot.no.5,8,9). Alemlerde bitkisel süsleme olarak palmet, rumi ve

kıvrık dallar ile yapılan kompozisyonlar yer almaktadır (Fot.no.6,7). Geometrik süslemede ise damla

ve daire motifleri ile yapılmış kompozisyonlar bulunmaktadır (Fot.no.3,4,7).

Alemler Malzeme ve Tekniklerine Göre Değerlendirildiğinde; Alemler, pirinç, demir,

bakır, tunç gibi malzemeler kullanılarak döküm tekniğinde yapılmışlardır. Üzerlerindeki yazı ve

süslemelerde, kazıma ve ajur-delik işi tekniği kullanılmıştır. Ayrıca alemlerin üzerindeki yazıların

bir kısmında altın yaldız kullanıldığı görülmektedir.

Alemler Tarihlerine Göre Değerlendirildiğinde; Alemlerden bazılarının üzerinde tarih

bulunmaktadır. En erken tarih H.989- M.1581’dir. Diğer tarihler H.1070- M.1659, H.1173- M.1759,

H.1223- M.1808’dir. Tarih olan alemlerin Osmanlı Dönemine ait olduğu görülmektedir.

Sonuç olarak, bu çalışmada, Konya Mevlânâ, Nevşehir Hacıbektaş, Ankara Etnografya ve

İstanbul Türk İslam Eserleri Müzelerinde bulunan toplam 10 adet tarikat alemi incelenip

değerlendirilmiştir.

Üzerinde tarih yazılı olan alemlerin tamamı, Osmanlı dönemine aittir. En erken tarihli alem

ise H.989-M.1581 tarihli, Hacıbektaş Müzesi’nde bulunan damla-kılıç formlu sancak alemidir.

Mevlevî alemlerinde, Mevlevî sikkesi yapılmış ve Hz. Mevlânâ’nın ismi yazılmıştır. Bektaşi

alemlerinde, ise Zülfikâr’ın tasviri, Fatma ana eli motifi ve “Allah-Muhammed-Ali”,“on iki imam”

ve “Hz. Ali” isimleri yazılmıştır.

Yolun ve dinin işareti, bayrak ve sancak anlamları da bulunan alemler, tarikatlarda üzerinde

bulunduğu sancakla birlikte, sahip olduğu manevi gücü, birliği, beraberliği temsil etmektedir.

KAYNAKÇA

Aclûnî, (1979). Keşfü’l-Hâfâ. Beyrut. II, 363.

Arseven, C.E. (1983). Sanat Ansiklopedisi. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.

Bırge, J.K. (1937). The Bektashi Order Of Dervishes. London.

Birol, İ., Derman, Ç. (1991).Türk Tezyini Sanatlarında Motifler. İstanbul: Kubbealtı Yayınları.

Bodur, F. (1987). Türk Maden Sanatı. İstanbul: Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Sanat Yayınları.

Curr, H. (1973). Mu’cem’ul-Arabiyy’ul Hadis. Beyrut.

Erdem, S. (1988) .“Alemin Tarihçesi ve Monçuk, Hilal Boynuz Alemlerin Menşeleri Üzerine” Sanat

Tarihi Araştırmaları Dergisi, I, 3:103-117.

Erginsoy, Ü. (1978). İslam Maden Sanatının Gelişmesi. İstanbul: Kültür Bakanlığı Yayınları.

Gölpınarlı, A. (1977). Tasavvuf’tan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri. İstanbul: İnkılap ve Aka

Kitabevi.

Gölpınarlı, A. (1958). Manakıb-ı Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli. İstanbul: İnkılap Kitabevi.

26 Hz. Süleyman’ın mührü olarak bilinen motif, iki eşkenar üçgenin üst üste konmasıyla oluşmuştur.

Page 13: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 365

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

Güler, G. (1993). Anadolu Müzelerinde Bulunan Bayrak ve Sancak Alemleri. Basılmamış Yüksek

Lisans Tezi. Ankara.

Hamidullah, M. (1980). İslam Peygamberi (Çev; Salih Tuğ). İstanbul: İrfan Yayınevi.

İnan, A. (1972). Tarihte ve Bugün Şamanizm. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.

İsfahani, R. Mu’cem Müfredat El Faz El-Kur’an. Beyrut.

Karamağaralı, B. (1976). “Anadolu’da XII-XVI Asırlardaki Tarikat ve Tekke Sanatı Hakkında”

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, XXI: 247- 284.

Koşay, H., Çetin, P. (1956). “Etnoğrafya Müzesindeki Alemler”. Etnografya Dergisi, 3:80-86.

Ögel, B. (1991). İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.

Önder, M. (1966). “Selçuklu Ejderi”. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni, 8:2-4.

Öney, G. (1969). “Anadolu Selçuk Sanatında Ejder Fiğürleri”. Belleten, TTK, XXXIII,132:171-192.

Önge, Y. (1979). “Anadolu’nun Bazı İslami Yapılarındaki Alemler Hakkında”. I.Milletlerarası

Türkoloji Kongresi, Kongreye Sunulan Tebliğler, I:814-827.

Sami, Ş. (1985). Kamus-ı Türki, c.I, İstanbul.

Taberî. (1987). Tarihu’l-Ümem ve’l-Mülûk. Beyrut. III, 116.

Tarım, C.H.(1948).Tarihte Kırşehri- Gülşehri ve Babailer-Ahiler-Bektaşiler, İstanbul:Yeniçağ

Matbaası.

Tezcan, H., Tezcan, T. (1992). Türk Sancak Alemleri, Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları.

Uzunçarşılı, İ.H. (1988). Osmanlı Devletinin Saray Teşkilatı, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.

Yücel, E. (1975). “Türk Sanatında alem”, Türkiyemiz, 16.34-37.

Page 14: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

366 Gül GÜLER

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

FOTOĞRAFLAR

Fotoğraf no. 1

Fotoğraf no.2

Page 15: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 367

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

Fotoğraf no.3

Fotoğraf no.4

Page 16: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

368 Gül GÜLER

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

Fotoğraf no.5

Fotoğraf no.6

Page 17: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 369

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

Fotoğraf no.7

Fotoğraf no.8

Page 18: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_10/2018_10_GULERG.pdf · Mevlevî ve Bektaşi Tarikatlarına Ait Bir Grup Bayrak ve Sancak Alemi 355 Turkish Studies

370 Gül GÜLER

Turkish Studies Volume 13/10, Spring 2018

Fotoğraf no.9

Fotoğraf no.10