maden aramalarında oluşan_sorunlar_ve_önlemler
TRANSCRIPT
Hazırlayan: Ali KÜLAH – 110204048 – 1. Öğretim
Ders: Uygulamalı Jeomorfoloji
Konu: Maden Aramalarında Oluşan Sorunlar ve Önlemler
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Beyhan Öztürk
1
• Dünya’da Madencilik, Üretimi ve Tüketimi
• Türkiye'de Madencilik, Üretimi ve Tüketimi
• Açık ve Kapalı Ocak Madenciliği
• Faaliyeti Sona Ermiş Maden Ocaklarının Bulunduğu Alanlarda
Yapılan Peyzaj Çalışmaları
• Faaliyeti Sona Ermiş Maden Ocaklarının Bulunduğu Alanların
Değerlendirmesi
• Faaliyeti Sona Ermiş Maden Ocaklarını Doğaya Yeniden
Kazandırmada Uygulanan Bitkilendirme Çalışmaları
• Madenlerin Oluşturduğu Sorunlar, Çevreye Olan Etkileri ve
Alınabilecek Önlemler
• Taş Ocaklarının Çevreye Etkileri
• Başlıca Maden Çeşitleri ve Sorunları
KAYNAKLAR
2
Dünya maden rezervlerinde önemli payları olduğu gibi dünya maden
üretiminde de rol oynayan ülkelerin başında ABD, Çin, Güney Afrika, Kanada,
Avustralya ve Rusya gelmektedir. Bunun yanı sıra maden grubuna girmeyen
petrol üretiminde Suudi Arabistan, Kuveyt, İran, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri
önemli rezervlere sahiptir.
Dünya maden rezervleri açısından en zengin ülkeler ve bu ülkelerdeki
önemli maden cevherleri aşağıdaki gibidir:
• Güney Afrika Cumhuriyeti - Altın, platin grubu metaller, manganez, krom,
alüminyum
• Çin - Demir, kurşun, manganez, molibden, kalay, zirkonyum, çinko ve fosfat
• Kanada - Uranyum, çinko, altın, bakır, nikel, kobalt, demir, petrol ve doğal
gaz
• Avustralya - Kömür, demir, rutil, çinko, kurşun ve uranyum
• ABD - Kurşun, molibden ve fosfat cevherleri
5
Dünyada Maden Üretimi
Dünyada yıllık 1,5 trilyon USD değerinde 10 milyar tonun üzerinde
maden üretilmektedir.
6
Kaynak: No Dirty Gold. Dirty Metals Mining, Communities and the Environment. A
Report by Earthworks and Oxfam Amerika, 2004.
Dünya Üzerindeki Madencilik Endüstrisinde Sorunlu Bölgeler
13
• Alaska:Red Dog: Dünyanın en büyük Çinko Maden Yataklarına sahip olan
Red Dog, aynı zamanda Alaska’nın en büyük kirlilik kaynağıdır. Yılda
196.000 ton toksik atık bu maden yataklarından yeryüzüne bırakılmaktadır.
14
• Utah:Bingham Canyon: Bu bakır ve altın madencilik şirketi, şimdilerde
dünyanın en büyük açık maden ocağı işletmesine sahiptir. Maden ocağı
çukuru 1.5 km derinliğinde ve 4 km genişliğindedir. Şirket, işçi sendikasıyla
yapmış olduğu anlaşmayı ihlal ederek çalışanlarını topluca işten çıkarmakla
suçlanmaktadır.
15
• Romanya:Rosia Montana: Bu açılması teklif edilen altın maden ocağı eğer
kurulsaydı, Avrupa’nın en büyük açık maden ocağı işletmesi olacaktı ve bu
bölgede yaşayan 2000 kişi yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kalacaktı,
ayrıca Romanya’nın arkeolojik alanları tahrip olacaktı.
16
• İspanya:Los Frailes: Bu kurşun ve çinko maden ocağında 1998’de
meydana gelen kaza, maden ocağındaki toksik çamurlu suların Guadiamar
nehrine akmasına ve Donana Ulusal Park’ının bazı bölümlerinin de
kirlenmesine yol açmıştır.
17
• Kırgizistan:Kumtor: Bölgede çok sayıda meydana gelen siyanür
saçılımları, işçi kazaları ve ölümler, Dünya Bankası’nın finanse ettiği altın
madenciliği projesi hakkındaki endişelerin artmasına yol açmıştır.
18
Ülkemizin karmaşık jeolojik ve tektonik yapısı çok çeşitli maden yataklarının
bulunmasına olanak sağlamıştır. Günümüzde dünyada yaklaşık 90 çeşit madenin
üretimi yapılmaktayken ülkemizde 60 civarında maden türünde üretim yapılmaktadır.
MTA verilerine göre, dünyada 132 ülke arasında toplam maden üretim değeri
itibarıyla 28’inci sırada yer alan ülkemiz, maden çeşitliliği açısından ise 10’uncu
sırada bulunmaktadır.
Başta endüstriyel ham maddeler olmak üzere, bazı metalik madenler, linyit
ve jeotermal kaynaklar gibi enerji ham maddeleri açısından ülkemiz zengindir.
22
Türkiye’de bulunan zengin mineral kaynaklar arasında; bor tuzları,
barit, jips, lületaşı, mermer, diyatomit, perlit, manyezit, stronsiyum tuzları,
sepiyolit, fluorit, kireçtaşı, pomza, sodyumsülfat, zeolit, profilit, kuvars-kuvarsit,
linyit, feldspat, kayatuzu, olivin, dolomit, siliskumu, altın, bentonit, trona, asbest,
kalsit ve zımpara taşı önemli mineral kaynaklar arasında; kaolen, karbondioksit,
krom, molibden, boksit, nefelin siyenit, civa, NTE, diatomit, Tras, antimuan,
toryum, alünit, kum-çakıl, gümüş, turba, tuğla toprağı, volfram sayılabilir.
Türkiye’deki yetersiz mineral kaynakları arasında ise bakır,
manganez, grafit, boya toprakları, kurşun, alüminyum, maden kömürü, zirkon,
çinko, arsenik, talk, titan, demir, kükürt, mika, nikel, fosfat, kil mineralleri
sayılabilmektedir.
23
Madencilik hâsılatı içinde sektör payları-2007
(TBMM Raporu)
Yıllara Göre Türkiye’de Maden Arama
Başvuru ve Ruhsat Sayıları (TBMM Raporu)
28
Açık Ocak Madencilik Yönteminde Faaliyetler
• Bitki örtüsü ve üst toprağı kaldırarak yüzeyi hazırlamak,
• Kaya tabakalarını kırmak veya patlayıcılar yardımıyla parçalamak,
• Örtü tabakasını yükleyerek araziden uzaklaştırmak,
• Madeni çıkartarak araziden uzaklaştırmak
olarak sıralanabilir.
Açık Ocak Madenler31
Kapalı Ocak Madenciliği
• Yeraltı madenciliği maden yatağının üzerindeki örtü tabakasının çok kalın
olduğu durumlarda uygulanan bir yöntemdir.
• Yeraltı madenciliğinde madenin bulunduğu alan tespit edilip yerin altında
galeriler açılarak faaliyet sürer.
• Yeraltı madencilik faaliyetleri sırasında bozulan sahalar, genellikle, geniş
alanlar kaplamaz. Bu nedenle bu tür sahalar için madencilik sonrası arazi
kullanımı ile ilgili düzenleme ve iyileştirme çalışmaları da gündeme gelmez.
35
Faaliyeti sona ermiş bir maden ocağı, işletmecisi tarafından terk
edilip kapatılmasından sonra peyzaj mimarının bu alanı doğaya
yeniden kazandırmak için yapacağı plan aşamaları (doğal ve
kültürel yapı ile alana ait çevre sorunları analizinden) şunlardır;
• Faaliyet öncesi, faaliyet alanı ve çevresindeki flora, fauna tespit, toprak, su,
hava, doğal ve kültürel peyzaj değerleri, jeolojik koşulları, jeomorfolojik,
hidrojeolojik, jeolojik risk, sosyo-ekonomik ve kültürel faktörler dikkate
alınarak mevcut durumun ortaya konmasıdır.
• Faaliyet sahasının fiziksel, kimyasal ve jeolojik duraylılığının sağlanmasıdır.
• Faaliyet sahasının yeniden düzenlenmesidir.
• Toprak, su ve hava yönetimi çalışmalarının gerçekleştirilmesidir.
• Peyzaj çalışmalarının gerçekleştirilmesidir.
• Faaliyet alanlarının iyileştirilmesidir.
• Faaliyet alanlarının kapatılması ve terk edilmesidir.
• İzleme ve denetim yönetimlerinin gerçekleştirilmesidir.
38
Doğa Onarım Çalışmaları 4 aşamadan meydana gelmektedir:
• Alan kullanım planlaması:
Bir alanının değişik faktörler (fiziki, beşeri ve ekonomik) yönünden irdelenip önerilen kullanımlara uygunluğunun araştırılmasıdır.
• Yeniden düzenleme:
Planlamaya uygun kazı-döküm yapılması, bitkisel toprağın ayrı olarak depolanıp daha sonra serilmesi, tesviye, drenaj ve su rejimi kontrolü ve gerekli alt yapının hazırlanması yeniden düzenleme işleridir.
• İyileştirme:
Tahrip edilmiş alana biyolojik verimliliğin yeniden kazandırılması ve toprağın değerlendirilmesi-geliştirilmesi ile yeniden bitkilendirme çalışmalarıdır.
• İzleme ve bakım:
Uygun bir yeniden düzenleme ve iyileştirme çalışmasından sonra arazinin verimli olarak kullanılmasını sağlamak için izleme ve bakım çalışmaları yapılır.
39
Balıkesir'de Maden Sahalarında Yapılan Bitkilenlendirme Çalışmaları
Edremit Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Havran Orman İşletme Şefliği,
Küçükdere Köyü hudutlarında içerisinde Koza Altın İşletmeleri adına
241,582.54 m2 lik maden sahası yapılan rehabilitasyon çalışmaları ile tekrar
ağaçlandırıldı. (Yıl:2011)
40
Bergama Ovacık Altın Madeni’nde Doğaya Yeniden
Kazandırma Faaliyetleri
Kaynak: Altın Madencileri Derneği42
Faaliyeti Sona Ermiş Maden Ocaklarını Doğaya Yeniden Kazandırmada Uygulanan Bitkilendirme Çalışmaları
47
Bitkisel onarımda kullanılacak bitkiler;
• Üretimi ve bakımı kolay olmalıdır.
• Hızlı bir gelişim göstermelidir ve yayılıcı olmalıdır.
• Derin ve güçlü kök sistemine sahip olmalıdır.
• Su tutma kapasitesi yüksek olmalıdır.
• Gürültü ve rüzgar önleyici bir özelliğe sahip olmalıdır.
• Kötü ikim şartlarına dayanıklı olmalıdır.
• Sığ, kalkerli, kayalık zeminlere ve erozyona dayanıklı olmalıdır.
• Ekonomik yönden kolaylık sağlamalıdır.
• Fizyolojik özellikleri, yaprak, doku vb. diğer özellikleri; diğer türlerle
tamamlayıcı olmalıdır.
48
Taş Ocaklarının Çevreye Etkileri
• Taş ocağı, taş çıkartmak için yer kabuğunun yüzeyinde açılan ocaktır.
Ocaktan çıkarılan taş, bloklar ya da küçük parçalar hâlindedir.
• Taş ocakları genellikle inşaatlarda ve sanayide gerekli olan taş, kum, mıcır,
kara yolu ve demir yolu dolgu malzemesi, çimento ve beton üretimi
amacıyla kurulmaktadır.
• Etkileri: Taş ocaklarının faaliyeti sonucu oluşan tozlar, insanlar ve bitkiler
üzerinde olumsuz etki yapar. Bu hava kirleticiler, bitki örtüsünün ve ekili
alanların zarar görmesine neden olur. Taş ocaklarından çevreye verilen atık
maddeler; çevredeki bitki örtüsüne, toprak yapısına, havaya, suya, tarım
alanlarına ve canlı habitatlarına zarar verir.
• Değişik amaçlar için taş ocaklarından farklı özelliklerde taş üretilmektedir.
Bu üretim, ocaklarda dinamit patlatarak ya da taşlar kesilerek yapılmaktadır.
• Bazı ülkelerde taş ocaklarının patlatmalı (çeşitli patlayıcılar kullanılması)
yöntemle işletilmesi; doğal çevre üzerinde bozucu, yıkıcı, tahrip edici, insan
yaşamı üzerine çok çeşitli olumsuz etkilere hatta yaralanma ve kazalara
neden olmaktadır
57
Kara yolu kenarında yer alan bir taş ocağı
Taş ocağı işletmesi
Kesme yöntemiyle işletilen bir
taş ocağı
58
Altın
• Altın, kimyada Au sembolü ile gösterilen yumuşak, parlak sarı renkte
kimyasal bir elementtir. Altının parlak sarı rengi, asitlere karşı dayanıklılığı,
doğada serbest halde bulunabilmesi ve kolay işlenebilmesi gibi özellikleri,
insanların ilkçağlardan beri ilgisini çekmiştir.
• Altın, parlak sarı rengi ve ışıltısıyla göz alan çok ağır bir metaldir. Üstelik
kolay kolay tepkimeye girmeyen çok kararlı bir element olduğu için havadan
ve sudan etkilenmez. Bu yüzden hiçbir zaman paslanmaz, kararmaz ve
donuklaşmaz. Bir başka özelliği de saf haldeyken çok yumuşak olmasıdır;
bu nedenle kolayca dövülerek biçimlendirilebilir. Altın bütün bu özellikleriyle
tarih boyunca en kıymetli metallerden sayılmıştır. (Kaynak: Wikipedia)
60
Siyanür
• Siyanür, karbon ve azot ihtiva eden bir grup kimyasal maddeye verilen
genel bir isimdir. Siyanür bileşikleri hem doğal olarak bulunan hem de
insanlar tarafından üretilen (antropojenik) kimyasallardan oluşur.
• Eklem bacaklılar, böcekler, bakteriler, yosunlar, mantarlar ve daha üst
yapıdaki bitkilerin çeşitli türleri dahil siyanürün iki binden fazla doğal kaynağı
bulunmaktadır.
• Gaz halindeki hidrojen siyanür ile katı haldeki sodyum ve potasyum siyanür
insanlar tarafından üretilen siyanürün başlıca biçimleridir.
• Kendine özgü özellikleri nedeniyle siyanür, metal parçalar ile plastikler,
sentetik kumaşlar, gübreler, bitki zararlıları için ilaçlar, boyalar ve ilaçlar gibi
çok sayıdaki genel organik ürünlerin imalinde kullanılır.
• Siyanürün sanayide kullanımı hakkında halkın haklı bir endişesi
bulunmaktadır. Siyanür toksik bir maddedir ve belirli miktarlarda yutulması
veya solunması halinde ölümcül olabilir.
65
Siyanürün Sanayide Kullanımı
• Siyanür, karbon ve azot gibi yaygın elementlerden oluşması ve diğer
maddelerle kolayca reaksiyona girmesi nedeniyle kimya sanayisinin temel
yapı taşlarından birisini oluşturur.
• Yılda, toplam üretiminin %80’ini oluşturan, bir milyon tonu aşkın siyanür;
nitril, naylon ve akrilik plastikler gibi organik kimyasalların üretiminde
kullanılmaktadır.
• Siyanürün geri kalan %20’si yükleme, boşaltma ve nakliyesi nispeten kolay
ve güvenli bir katı siyanür türü olan sodyum siyanürün imalâtında kullanılır.
Bunun da %90’ı büyük çoğunluğu altının elde edilmesi olmak üzere,
dünyanın dört bir yanında madencilikte kullanılmaktadır.
Dünya Siyanür Üretiminin Madencilikte Kullanılan Kısmı
66
Altın Üretiminde Siyanür Kullanımı
• Altına yüksek değer verilmesinin nedenlerinden birisi, kimyasalların hemen
tamamının etkisine olan direncidir. İstisnalardan birisi, kıymetli metali
çözündüren siyanür veya daha doğru bir ifade ile siyanür içeren çözeltidir.
• Madencilikte siyanür, kırma ve graviteyle ayırma gibi basit fiziksel
süreçlerde kolayca zenginleştirilemeyen ve özellikle düşük tenörlü
cevherlerden altını (ve gümüşü) elde etmede kullanılır.
67
Dünyada Siyanür Üretimi
Katı, sıvı veya gaz halindeki siyanürün dünyada başlıca üç üreticisi
vardır:
• Amerika Birleşik Devletleri’nde Dupont,
• İngiltere’de ICI,
• Almanya’da Degussa Corporation
dur.
• Yıllık toplam dünya üretimi yaklaşık 1,4 milyon ton HCN’dir.1 Daha önce
belirtildiği gibi, toplam HCN (Hidrosiyanik asit) üretiminin %20’si sodyum
siyanürün (NaCN) elde edilmesinde ve geri kalan %80’i kimyasal
maddelerin üretimi gibi çok sayıda sanayi faaliyetinde kullanılmaktadır.
Sodyum siyanür ABD’de FMC Corporation tarafından da üretilmektedir.
68
Siyanürün Sıhhî ve Çevresel Etkileri
• Siyanürün İnsanlar Üzerindeki Toksik Etkisi ve Marazları
• Yeterince yüksek dozaja maruz bırakıldığında, siyanür bir şahsı birkaç
dakika içinde öldürecek kapasitede hızla tesir edebilen bir zehirdir. İnsanlar
siyanüre solunum, yutma veya deri yoluyla absorbsiyonla maruz kalabilirler.
Siyanür, dokuda hipoksiya veya “syanosis” (derinin mavimsi renk alması)’
na neden olarak hücrelerin oksijen kullanmasını önler. Solunum sistemi
hücreleri oksijenle besleyemez ve tedbir alınmazsa hızlı ve derin solumalar
ve ardından katılma, şuur kaybı ve boğulma ile sonuçlanır. En yaygın
antidotu amil nitrit olup ağızdan veya damardan alınabilir. Siyanürün
kansere, kusurlu doğumlara veya olumsuz olarak etkilenmiş üremeye neden
olduğu bilinmemektedir.
69
• Siyanürün Çevresel Etkileri
• Zararlı maddeler sadece insanları değil ekolojik alıcıları da etkilerler.
Madencilik ortamlarında üç ekolojik veya çevresel alıcı grubu kaygı
konusudur:
memeliler,
sürüngenler,
amfibianlar; kuşlar (özellikle yaban ördeği); balıklar ve diğer sucul hayat.
• Maden sahalarındaki siyanürün hayvanlar üzerindeki önemli olumsuz
etkileri konusunda az sayıda rapor vardır. Sodyum siyanür ve siyanür içeren
çözeltiler maden sahalarında kısıtlı alanlarda kullanılmaktadır. Yürüyen veya
sürünen hayvanların bu alanlara erişimi duvarlar, beton platformlar,
hendekler ve perdelerle önlenirken, tesislerdeki insan varlığı da hayvanların
yaklaşmasında caydırıcı bir rol oynamaktadır. ABD’de hükümet yetkililerinin
değerlendirmeleri, standart sınırlayıcı tasarımların ve iyi mühendislik
kontrolünün memeli, sürüngen ve amfibianlara olabilecek tehditleri etkin bir
şekilde azalttığını göstermiştir.
70
ABD, Nevada’da Placer Dome ve Kennecott’un ortak yatırımı olan Cortez altın
madeninde çözelti yüzeyini örten yüzer “kuş topları”.
71
Siyanürün meydana getirdiği sorunlara örnek:
• ABD’de 1998’de 6 ila 7 ton siyanür yüklü atık Homestaka Madeninden
Whitewood nehrine dökülmüş ve kitlesel bir balık ölümü gerçekleşmiştir.
Akarsuyun tamamen iyileşmesi için çok uzun yıllara gereksinim olduğu
bildirilmektedir (Moran, 1998).
• 1984'te Papua Yeni Gine'de Ok Tedi altın madeni için 2100 metrelik dağ
traşlanmış, yoğun yağışlar nedeniyle siyanürlü toprak akmış, siyanür
taşıyan bir gemi batmış ve yöre halkı başka yere taşınmıştır (Fields, 2001).
• 1995’de Guyana’da Omai Altın Madeninde siyanür içeren 2.5 milyar litre atık
su ülkenin en önemli akarsuyu olan Essequibo nehrine akmış ve kitlesel bir
balık ölümüne yol açmıştır. Diğer ülkeler Guyana’dan balık ithaline geçici bir
yasak getirmişlerdir (Boulanger, 2004).
72
Kömür
• Kömür, değişik oranlarda organik ve inorganik bileşenler içeren tortul bir
kayaçtır.
• Kömürün ana bileşeni hidrokarbonlardır; bu nedenle, oluşumu karbon
çevrimine çok bağlıdır.
• Kömürleşme, bir bitkisel deponun fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal
değişimlere uğrayarak karbonca zengin oksijence fakir hidrokarbonlara
dönüşmesidir.
73
Kömür yataklarının oluşumu ve bununla ilgili teoriler
•Kömür oluşumu için gerekli koşullar
–Organik madde
–Detritik materyal (örtü tabakası)
–Basınç
–Zaman
74
•Kömür oluşum teorileri
–Otokton Oluşu Teorisi
Bitkisel artıkların çökelimi ve kömürleşmesi bitkilerin geliştiği ortamda olmakta,
bir taşınma söz konusu edilmemektedir.
–Ollokton Oluşum Teorisi (Deltalar Teorisi)
Kömürleri oluşturan bitkisel artıkların tatlı veya acı sulu göllere veya denizlere
taşınarak buralarda çökeldiği ve bazı değişim olaylarından sonra kömürleştiği
öne sürülmektedir.
75
Grizu Patlamaları
• Grizu, metanın hava ile karışımı olarak tanımlanmaktadır.
• Kömür madenciliğinin en önemli sorunlarından biri olan grizu patlamaları, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de defalarca meydana gelmiş; can ve mal kayıplarına neden olmuştur.
• Metan gazı renksiz ve kokusuz bir gazdır. Yandığında, koşullara göre, mavi, soluk mavi ve hatta beyaz renk bile verebilir. Metan gazı, kömürün oluşumundan itibaren kömürün içinde veya çevre kayaçlarda sıkışmış olarak bulunmaktadır. Kömür üretimi sırasında ise, yeraltı çalışma yerlerine, kömürden veya çevre kayaçlardan sızarak tehlikeli bir ortamın oluşmasına neden olmaktadır (Sengupta, 1993).
• Grizu patlamaları havada %5-15 arası metan bulunduğunda, en şiddetli patlama ise havada %9-9.5 civarında metan bulunması halinde meydana gelmektedir.
• Grizu patlamasının olabilmesi için üç etkenin bir araya gelmesi gerekir. Bunlar; metan gazı, oksijen ve karışımın patlamasına neden olan bir kıvılcım veya bir ısı kaynağıdır. Bunlardan oksijeni ortamdan yok etmeye olanak yoktur. Zİra, yeraltına hava gönderme zorunluluğu vardır. Yeraltı çalışmalarında ateşleme kaynağının (bir kıvılcım veya ısı kaynağı) oluşması, alınan tüm önlemlere karşın çalışmanın karakteri icabı her zaman önlenememektedir. O halde, patlamanın önlenmesi için yapılacak tek işlem metan gazının ortamdan uzaklaştırılması ya da parlamanın anında söndürülmesi olmaktadır (Skochinsky and Komorov,1969).
80
Ülkemizde görülen patlamalar (1980 sonrası)
Dünya'da görülen patlamalar (1980 sonrası)
Grizu Patlamaları örnek:
81
Cıva
• Civa, baryum, kadmiyum, kurşun, arsenik vb. gibi ağır metaller ve bunların
bileşikleri insan sağlığına toksik (zehir) olarak etki ederler.
• Dünyada üretilen civa ve civa bileşikleri çeşitli endüstri dallarında
kullanılmaktadır. PVC üretiminde gerekli olan klor, doygun tuzun
elektrolizinden elde edilir.
• Baş ağrısı, titreme, uykusuzluk, kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık gibi belirtiler
göstermektedir.
• Bilindiği gibi sindirim yoluyla bağırsaklara ulaşan civa, bağırsaklar
tarafından hiçbir zaman kabul edilmez; yani vücuttan dışarı atılır. Fakat
ağızda oluşan civa buharlarının solunum yoluyla ciğerlere kadar gitmesi
büyük tehlikeler oluşturur.
82
• Akbulak, C., “ Yeraltı ve Enerji Kaynakları Coğrafyası Kömür sunumu ” , Çanakkale
Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü, Çanakkale,
2013.
• Dünyada ve Türkiye’de madencilik sektörü, Ernst & Young ve/veya Kuzey Yeminli
Mali Müşavirlik A.Ş.
• Mark J. Logsdon, Karen Hagelstein ve Terry I. Mudder., “Altın üretiminde siyanür
kullanımı”, Normandy Madencilik, 2001.
• Türk Tabipleri Birliği Kaz Dağları ve Çanakkale yöresi Madencilik Girişimleri Raporu,
2013.
• Cındık, Y ve Acar, C., “ Faaliyeti Bitmiş Taş Ocaklarının Yeniden Rehabilite Edilmesi
ve Doğaya Kazandırılması” ,KTÜ Orman Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü,
TRABZON, 2010.
• Açık Ocak Madenciliğinin Yarattığı Çevre Sorunları Fayda Analizi (İstanbul/Eyüp
Ağaçlı ve Akpınar Örnek Olay Çalışması)
• Doğal Kaynaklar ve Çevre, Açık Öğretim Yayınları.
• Güyagüler, T., “ Türkiye’ de Meydana Gelen Grizu Patlamalarının İrdelenmesi ve
Önlem Önerileri” , ODTÜ, Maden Müh. Bölümü, ANKARA.
• Kömür Ana Arama Projesi, MTA Enstitüsü, ANKARA.
• Pehlivan, M., Pehlivan, Erol ve Özler, M.A., “İnsan Sağlığı üzerine Cıva ve Cıva
bileşiklerinin etkisi”, S. Ü, Eğitim Fak. Kimya Ana Bilim Dalı, KONYA
• http://eng.ankara.edu.tr/~kavusan/index.html
• http://tr.wikipedia.org/wiki/Alt%C4%B1n#Bile.C5.9Fikleri83