kritik ve analitik düşünme odaklı · kritik ve analitik düşünme odaklı radyo...
TRANSCRIPT
*Corresponding author: AKRA Genel Müdürü, Radyolar Derneği Başkanı, RATEM Bilim Teknik Kurulu Başkanı
Kritik ve Analitik Düşünme Odaklı
Radyo Yayıncılığı Modeli Olarak AKRA
1Naim Güleç
1AKRA Televizyon Habercilik ve Yapım A.Ş., İstanbul, Turkiye
Abstract
The opportunities for reaching any kind of information and news are gradually expanding in this techno-
media era, which is based upon information, informatic, and communication. The people of the 21st
century involuntarily come across hundreds of information, voices, and images everyday. In our day -
in which the info pollution has increased, and in which we cannot distinguish between the right and the
wrong- the media followers find it hard to reach true information via true sources and true methods.
The media is accepted as an institution which has the duty of informing the masses and reflecting the
truths. However, the media mostly presents news in a way that serves for its own strategic aims, instead
of presenting the truths as they are. This situation makes it compulsory for the individuals to acquire the
ability of critical reading so as to be able to reach true, objective, and full info.
Furthermore, it is important that the media followers have a critical viewpoint and that they freely
express their criticisms because this will lead to an increase in the media quality and in the awareness
of the society.
Being one of the most effective mass media tools of the 20th century, radio also continues its effects in
the 21st century despite the development and the expansion of new media tools that are based upon
written, visual and internet-focused means. Radio is a mass media tool which can shape and change the
ideas, choices, and perceptions of its target audience; which can directly communicate with people;
which can establish emotional connections; and which can mobilize the society when necessary.
It is important that the individuals establish the system of thinking critically and analytically so that they
can truly benefit from the radio and other media; however, it is also equally important that the media
institutions focus on the critcial-analytical broadcasting in terms of their social responsibilities.
In this study, AKRA - one of the first private radio stations in Turkey since 1993- has been analyzed as
a model because of its critical-analytical broadcasting methods since 2006.
The aim of the study is to present AKRA as a model in Turkey for a radio broadcasting that focuses on
on critical-analytical thinking, and that has a high level of awareness and conciousness.
Keywords: AKRA, radio, critical and analytical thinking, radio broadcasting focusing on critical and
analytical thinking, techno-media, awareness, consciousness, high level radio broadcasting.
Özet Bilgi, bilişim ve iletişimin alt yapısını oluşturduğu tekno-medya çağında bireylerin her türlü bilgi ve
habere ulaşma imkânı giderek artmaktadır.
Buna karşın 21. yüzyıl insanı her gün yüzlerce bilgi, görüntü, ses ve imajla istem-dışı karşılaşmaktadır.
Bilgi kirliliğinin arttığı, doğru ile yanlışın ayırt edilemez hale geldiği günümüzde, medya takipçileri doğru
yöntemle, doğru kaynaktan, doğru bilgiye ulaşmakta zorlanmaktadır.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 41
*Corresponding author: Address: Faculty of Engineering, Department of Civil Engineering Sakarya University,
54187, Sakarya TURKEY. E-mail address: [email protected], Phone: +902642955752 Fax: +902642955601
Gerçeklere ayna tutma ve kitleleri haberdar etme görevini üstlendiği kabul edilen medya, gerçeği birebir
aktarmak yerine, çoğu zaman olayları kendi stratejik hedeflerine göre haberleştirmektedir. Bu durum,
bireylerin doğru, objektif ve tam bilgi için eleştirel okuma yetisi kazanmasını zaruret haline getirmektedir.
Ayrıca medya takipçisinin eleştirel bir bakışa sahip olması ve gerekli hallerde eleştirilerini çekinmeden
dile getirmesi, hem medyanın kalitesinin artması, hem de toplumda bilincin oluşması bakımından önem
arz etmektedir.
20. yüzyılın en etkili kitle iletişim araçlarından biri olan radyo, yazılı, görsel ve internet tabanlı yeni
medyadaki gelişmeye ve yaygınlaşmaya rağmen hedef kitlesinin fikirlerini, düşüncelerini, tercihlerini ve
algılarını etkileyen, değiştiren, insanlarla birebir ilişki kurabilen, duygusal bağ oluşturan ve gerektiğinde
kamuoyunu harekete geçirebilen bir kitle iletişim aracı olmaya 21. yüzyılda da devam etmektedir.
Radyonun ve diğer mecraların doğru ve faydalı şekilde takip edilebilmesi için kritik ve analitik düşünme
sisteminin bireyler arasında yaygınlaşması kadar, sosyal sorumluluk bakımından medya kurumlarının
kritik ve analitik düşünme odaklı yayıncılık yapması da önemlidir.
Bu çalışmada, 1993’te yayın hayatına başlayan, 2006 yılından bu yana da kritik ve analitik düşünme
odaklı radyo yayıncılığını etkin şekilde uygulayan, Türkiye’nin ilk özel ulusal radyolarından AKRA bir
model olarak incelenmiştir. AKRA nezdinde, Türkiye’de kritik ve analitik düşünme odaklı, farkındalık
ve bilinç düzeyi yüksek bir radyo yayıncılığı modelinin tanıtılması hedeflenmiştir.
Anahtar kelimeler: AKRA, radyo, kritik ve analitik düşünme, kritik ve analitik düşünme odaklı radyo
yayıncılığı, tekno-medya, farkındalık, bilinç düzeyi yüksek radyo yayıncılığı
1. Giriş
Bilgi, bilişim ve iletişim çağı 21. yüzyılda, dijital iletim teknolojisinin gelişmesi ve kitle iletişim
araçlarının çeşitlenmesi bilgi/mesaj transferinin hızını ve önemini arttırmaktadır.
Her tür bilgi ve haberi bireylere aktaran, hedef kitlesini bilgilendiren, yönlendiren, eğlendiren,
eğiten, davranışlarına etki eden sorumluluk sahibi yazılı, görsel ve işitsel kitle iletişim araçlarının
tümüne medya denilmektedir.
Bireyler her gün, her saat yazılı, görsel, işitsel ve internet tabanlı yeni medyanın ürettiği haber,
makale, ses, fotoğraf ve video mesajlarıyla karşılaşmaktadır.
20. yüzyılın en etkin kitle iletişim araçlarından biri olan radyo, yaklaşık 100 yıldır insanoğlunun
hayatının bir parçası olarak varlığını devam ettiriyor. Radyo halen geniş kitleler için en önemli
kitle iletişim araçlarından biridir.
İşitsel bir iletişim aracı olan radyo, gazete, dergi ve televizyonla birlikte geleneksel medya
içerisinde yer almaktadır. Radyolar, kendine has dinamik yapısı ve işitsel duyuya hitap etmesinin
getirdiği avantajlar sayesinde diğer mecralara oranla daha sadık ve bilinçli takipçi/dinleyici
kitlesine sahiptir.
Radyo, insanlarla birebir ilişki kurulabilen, sesin/sözün gücüyle muhatabıyla duygusal bağ
oluşturabilen, gerektiğinde kitleleri harekete geçirebilen etkili bir iletişim aracıdır. İnsanları
ilgilendiren her konu radyonun ilgi alanına girmektedir. Söz/mesaj var oldukça radyoculuk devam
edecektir.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 42
Radyo yayıncılığının kendine özgü kuralları ve yöntemleri bulunmaktadır. Başarılı bir radyo
yayıncılığı, radyo ekibinin program üretim süreçlerini çok iyi bilmesine, yüksek düzeyde planlama
ve organizasyon kabiliyetine, dinleyicilerle doğru ve sağlıklı iletişim kurmasına, ihtiyaç ve talepleri
profesyonelce değerlendirmesine, içeriği kaliteli şekilde üretmesine, riskleri öngörmesine,
problem/kriz çözme becerisine, bilişim ve teknolojiye hâkim olmasına, pazarlama bilgisine ve en
önemlisi işletmenin geleceği için stratejik planlar yapabilmesine bağlıdır.
Bilgi yoğunluğunun/kirliliğinin arttığı günümüzde, bilgiye ulaşmaktan ziyade doğru bilgiye nasıl
ulaşılacağı ve ulaşılan bilginin nasıl analiz edileceği sorunsalı ön plana çıkmaktadır. Medyanın
insanların düşünce dünyaları ve düşünme süreçleri üzerinde derin etkisi bulunmaktadır.
Diyarlı bir dinleyici kitlesi, radyoları takip ederken duyduğu bilgi ve haberleri bilinçli bir medya
takipçisi olarak kritik ve analitik düşünme süzgecinden geçirmelidir. Aynı şekilde toplumun doğru
bilgilendirilmesi, doğru haberlerin dinleyicilere aktarılması ve her türlü etik değere uyulması
bakımından radyo çalışanlarının da kritik ve analitik düşünme yöntemini öğrenmeleri ve bu
düşünce sistemine göre yayın akışlarını hazırlamaları gerekmektedir.
Bu çalışmada, kritik ve analitik düşünme odaklı radyo yayıncılığı yapmaya gayret eden
Türkiye’nin ilk ulusal radyolarından AKRA bir model olarak ele alınacaktır.
Kritik ve analitik düşünme eksenli, içerik üretimindeki konu-kariyer bütünlüğü anlayışından
güncel-aktüel radyo programları için haberleri inceleme/seçme kriterlerine, programlara duyarlılık
eksenli isim verilmesinden kul/insan hakkı konseptli reklamcılık hassasiyetine, değişim ve
farkındalık perspektifli yayıncılık anlayışından varlık sebebini idrake katkı sağlamayı hedefleyen
müzik ilkelerine kadar birçok konu analiz edilmeye çalışılacaktır.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için kritik ve analitik düşünmeye yönelik kavramlar ile medya,
radyo, radyo yayıncılığı ve radyoyu diğer mecralardan ayıran yönleri açıklanacaktır.
2. Kritik ve Analitik Düşünmeye Kavramsal Bakış
2.1. Düşünme
Düşünme kavramı “tefekkür”, “duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın bağımsız
ve kendine özgü durumu”, “karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları ve biçimleri
kavrama yetisi”, “zihnin bir konuyla ilgili bilgileri karşılaştırarak, aralarındaki bağlantıları
inceleyerek bir yargıya ya da karara varma etkinliği” ve “algılama ve yapımsal işlemlerden çok
düşünüleri kullanarak sorun çözme etkinliği”1 şeklinde tanımlanmaktadır.
Düşünme, zihnin bir konuyla ilgili bilgileri karşılaştırarak, aralarındaki bağlantıları inceleyerek bir
yargıya ya da karara varma etkinliğidir. Düşünmenin belli bir biçim almasıyla düşünce oluşur; bu
da ancak dil yoluyla olur. Düşüncenin dille sıkı bir bağlılığı vardır. Düşünceler sözcüklere
dökülemiyorsa, düşünme biçim almamış, düşünce olmamış demektir. Düşünme gerçek nesnelere
yöneliyorsa somut düşünme, düşüncel (ideal) nesnelere yöneliyorsa soyut düşünme adını alır.2
1 Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük, Düşünme Maddesi, www.tdk.gov.tr (Görüntüleme: 15.03.2015) 2 Türk Dil Kurumu, Felsefi Terimler Sözlüğü düşünme maddesi, www.tdk.gov.tr (15.03.2015)
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 43
Bir başka ifadeyle düşünme, “tefekkür etmek, bir sonuca varmak amacıyla incelemek,
karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihni yetiler oluşturmak,
muhakeme etmek, aklından geçirmek, göz önüne getirmek, zihniyle arayıp bulmak, akıl etmek, ne
olabileceğini önceden kestirmek, tasarlamak”3 şeklinde de tanımlanmaktadır.
Düşünme; muhakeme, irade, önsezi, sezgi, öngörü, yine kültürümüzde var olan feraset, basiret,
akıl, zihin, fehim gibi kavramlar da düşünme eylemi ve düşünceyle yakın ilişkisi olan kavramlardır.
Tahayyül etme, hayal etme, zihinsel kurgulama, zihinsel tasarım, zihinde canlandırma da ilişkili
kavramlardır.4
Başarının başlıca temellerinden birisi düşünme ve muhakemedir. Birçok kimse bu melekesini
gelişigüzel kullanır. Başarının şartı olarak gördüğümüz düşünce, teemmülü düşüncedir. Bu,
fikirlerin basit bir şekilde sıralanması değil, rabıtalı bir şekilde birbirini takip etmesidir. Bu
kabiliyet bütün tahsil boyunca işlenerek, mantık ve matematik ilimleri ile düzenlenerek geliştirilir.
Tahsilde ve meslek hayatında karşılaşılacak müşkülleri çözmek için düşüncelerde orijinal ve üretici
olmayı öğrenmek şarttır. Meseleleri, kendimizinkilerde dâhil olmak üzere, objektif olarak ele
almalı, mantıki bir muhakeme yolu takip edebilmeliyiz.
Bir problemin çözümünde, şu mantıki merhaleleri takip etmek düşünülebilir:
- Problemin, meselenin iyi ve doğru anlaşılması,
- Bu konu üzerinde mümkün mertebe çok araştırma ve soruşturma yapılması, gereken
bilgilerin toplanması,
- Ortaya çıkan muhtelif çözüm ihtimallerinin tespiti,
- Mümkün çözümlerin bir bir denenmesinin tasarlanması,
- Bunlar içinden en iyi, en az riskli çözümün seçilmesi,
- Nihai çözümün tatbik edilmesi…5
2.2. Kritik Düşünme
Kritik/eleştirel kelimesinin İngilizce karşılığı olan “critical” kelimesi “değerlendirme, yargılama,
ayırt etme” anlamlarını dile getiren Yunanca "kritikos/kriticos" teriminden türetilmiş, Latince'ye
"criticus" olarak geçmiş ve bu yolla diğer dillere yayılmıştır. 6
İngilizce kökenli “critical thinking” kavramı Türkçe’ye “kritik düşünme” ve “eleştirel düşünme”
şeklinde çevrilmiştir.
Kritik düşünme, herhangi bir konu, içerik ya da problem hakkında düşünürün düşünmesinin
kalitesini becerikli bir şekilde analiz ederek, değerlendirerek ve yeniden düzenleyerek geliştirdiği
düşünme biçimidir. Kritik düşünme kendi kendine idare eden, disipline eden, denetleyen ve
düzelten düşünmedir. Düşünmeyi analiz etmek için düşünmenin amacını, sorusunu, bilgisini,
varsayımlarını, çıkarımlarını, ana kavramlarını ve bakış açısını tanımlamak gerekir. Düşünmeyi
3 Ağargün, M. Yücel, Prof. Dr., “Analitik ve Kritik Düşünce Üzerine”, Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Platformu
Dergisi, Sayı: 1, Aralık-Ocak-Şubat 2006-2007, İstanbul. http://www.sdplatform.com/Dergi/27/Analitik-ve-kritik-
dusunce-uzerine.aspx (15.03.2015) 4 Ağargün, M. Yücel, Prof. Dr., age. 5 Coşan, Mahmud Es’ad, Prof. Dr. “Muhakeme Kabiliyetini Geliştirmek” Dilimiz ve Kültürümüz, Server İletişim,
2010 http://www.kritik-analitik.com/ArticlesPopUp.aspx?Id=3 (15.03.2015) 6 Seferoğlu S. Sadi, Akbıyık Cenk, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, sayfa 194, 2006, Ankara.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 44
değerlendirmek için ise düşünmenin açıklığını, doğruluğunu, tamlığını, ilgililiğini, derinliğini,
genişliğini, önemini, mantığını ve tarafsızlığını kontrol etmek gerekir. 7
Kritik düşünme sistematiğini kavrayan bir düşünürün şu süreçleri yönetmesi beklenir:8 - Önemli sorular ve problemler ortaya atar, soruları ve problemleri tam ve açık olarak oluşturur,
- İlgili bilgiyi toplar ve değerlendirir, etkili bir şekilde yorumlamak için soyut fikirleri kullanır,
- İyi akıl yürütülmüş sonuçlara ve çözümlere ulaşır, ilgili kriterlere ve standartlara göre test
eder,
- Alternatif düşünce sistemleri içerisinde açık fikirli bir şekilde düşünür, ihtiyaç olduğunda
varsayımlarını, çıkarımlarını ve pratik sonuçlarını tanır ve değerlendirir.
- Karışık problemlere çözümler bulma konusunda diğerleriyle etkili bir şekilde iletişim kurar.
Kritik düşünme kendi düşünce sürecimizin bilincinde ve farkında olarak, diğer insanların düşünce
süreçlerini dikkate alarak, öğrendiklerimizi doğru uygulayarak, kendimizi ve çevremizde meydana
gelen olayları anlayabilmeyi ve analiz edebilmeyi amaç edinen aktif, sistematik ve organize
zihinsel bir süreçtir.
Kritik düşünme süreci, bir sorunu tespit etmek ve çözmek, belirli amaçları gerçekleştirmek, bilgi
ve olayları anlamlandırmak ve karşılaşılan kişileri daha iyi tanımak için bilinçli bir şekilde
tasarlanmaktadır.
Kritik düşünmenin yararları şu şekilde sıralanabilir: - Kişisel perspektifleri yorumlama ve birebir ilişkileri anlama açısından önemlidir.
- Farklı değerleri tanıma ve sorgulama yoluyla anlamlandırma yeteneğinin gelişmesini sağlar.
Çünkü eleştirel düşünenler toplumdaki düşünce farklılıklarını görürler ve daha toleranslı
olurlar.
- Eleştirel düşünmenin diğer olumlu yönü ise, önyargıların ve hassas olunan noktaların farkına
varılmasını kolaylaştırmasıdır.
- Bütüncül düşünmeyi sağlayarak olayları tek boyutlu değil de, çok boyutlu görebilmeye
olanak sağlar.
- Önemli konular hakkında karar vermeye yardımcı olarak sorunun çözümünü kolaylaştırır.
- Düşünme sürecini hızlandırarak, bireyin çevresinde yer alan durum veya olayların
anlaşılmasına yardımcı olur.
- Bağımsız düşünebilmeyi ve karar vermeyi öğretir, bireyin kendine olan güveninin artmasını
sağlar ve yaşantının zenginleşmesine katkıda bulunur.9
2.3. Analitik Düşünme
Analitik kavramının Türk Dil Kurumu tarafından Türkçe’ye “çözümlemeli” şeklinde çevrilmiştir.
Yunanca “analytike tekhne” terimi “çözmeye yarayan sanat” anlamına gelmektedir. Aristoteles'te
7 Paul Richard, Elder Linda, Kritik Düşünce. Çev: Prof. Dr. Esra Arslan. Yrd. Doç. Gamze Sart. Nobel Kitap, s.
xxvi, 2013, Ankara. 8 Paul Richard, Elder Linda, age. s. xxvii 9 Vicdan Nurten, Özer Zeynep, Yoğun Bakım Hemşirelerinde Önemli Bir Özellik: Eleştirel Düşünme, Türk
Kardiyol Dern Kardiyovasküler Hemşirelik Dergisi, s. 9, 2011, Ankara
http://adminwebcast.tkd.org.tr/Files/Pdf/Derleme-2011-2-2-3.pdf (15.03.2015)
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 45
analitik kavramı biçimsel mantıkla eşanlamlıdır. Kant için analitik, anlığın biçimlerini incelemedir. 10
Analitik düşünmeyi, “bir sorunu çözüme kavuşturmak gayesiyle doğru verileri, bilgileri
ayrıştırarak ve sorunu oluşturan temel öğeleri göz önüne alarak doğru ve mantıklı sonuca varmak
için yapılan sistematik düşünme süreci” şeklinde tanımlayabiliriz.
Analitik olmak durumları, uygulamaları, sorunları, önermeleri, düşünceleri, teorileri, iddiaları ve
benzeri şeyleri onları oluşturan bileşenlerine ayırmaktır.11
Analitik düşünebilmek için okunan bir metin veya çözülmesi gereken bir sorun/durum için tüm
bağlantıları ve ilişkileri çok boyutlu incelemek, dikkatli şekilde tetkik etmek, doğru analiz etmek
gerekmektedir.
2.4. Kritik ve Analitik Düşünme
Batı dünyasında “kritik” ve “analitik” kavramlarını “düşünme” kavramıyla bir araya getirerek ilk
kez kimin kullandığı tam olarak tespit edilememektedir.
“Critical Thinking Skills: Developing Effective Analysis and Argument” adlı eserini 2011 yılında
yayınlayan Stella Cottrell’in, üniversite öğrencilerine yönelik bir metinde12 “Critical and analytical
thinking” ifadesini kullandığı görülmektedir. Burada şu görüşlere yer vermektedir:
Kritik ve analitik düşünme, üniversite çalışmalarında çok önemli bir kısımdır. Çoğu birinci
sınıf öğrencileri ilk yazdıkları ödev ve makalelerde “yeterince analitik değil” uyarısını
alabilmektedir. Üniversiteler öğrencinin kritik ve analitik düşüncesinin gelişmesinde
büyük rol oynarlar. Yani bu, daha önceki kulaktan dolma veya tecrübeler sonucu edinilen
bilgilere bakmaksızın, okunan-yazılan konuya tamamen odaklanma ve bunların kritik
analizini doğrudan metin yoluyla yapmaktır.
ABD, İngiltere, Avustralya’daki bazı üniversiteler işletme, iktisat, finans vb alanlarda eğitim
görmek isteyen/gören öğrencilere yönelik kritik ve analitik düşünmenin önemini anlatan metinler,
sunular hazırlayıp yayınlamıştır.
İngiltere’nin köklü üniversitelerinden University College London da “Critical and analytical
thinking” konusuna yoğunlaşan bir eğitim kurumu olarak dikkat çekmektedir. Üniversitenin
öğrencilere yönelik hazırladığı görselde şu bilgiler yer almaktadır: 13
Akademik dilde kritik ve analitik düşünme, argümanların ve bilgilerin karşıt bir görüşe
karşı değerlendirmesini yapmaktır. Ortaya atılan tezin doğruluğunu ve karşıt görüşü alt
edip edemediğini sorgulamaktır. Bir argümanı çözümlemek için diğerlerinin
pozisyonlarını anlamlandırmak gerekir. Yazarların neden özel bir sonuca vardıklarını ve
bir düşüncenin neden diğerine göre daha geçerli olduğunu anlayabilmek gerekir. Analitik
eleştiri yapılarak ortaya atılan tezlerin hangisinin doğru veya hangisinin yanlış olduğu ayırt
edilebilmelidir. Ortaya bir argüman atıldığı zaman ise argümanın belirgin, yeterince
10 Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük, Analitik Maddesi, www.tdk.gov.tr (15.03.2015) 11 Kritik Analitik Düşünme, Anglia Ruskin Üniversitesi, http://www.kritik-
analitik.com/ArticlesPopUp.aspx?Id=21 (15.03.2015) 12 http://www.palgrave.com/studentstudyskills/page/critical-and-analytical-thinking-skills/ (15.03.2015) 13 https://www.ucl.ac.uk/transition/study-skills-resources/critical_and_analytical_thinking.pdf (15.03.2015)
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 46
desteklenmiş, güncel ve güvenilir kaynaklarla zenginleştirilmiş olmasına dikkat
edilmelidir.
Türkiye’de “kritik” ve “analitik” kavramlarını “düşünme” kavramıyla birlikte ilk kez 2003 yılında
ülkemizin manevi liderlerinden Muharrem Nureddin Coşan’ın kullandığı kayıtlarda yer
almaktadır. M. Nureddin Coşan, 5 Nisan 2003 tarihinde katıldığı bir programda takipçilerine,
“Analitik ve kritik düşünmeyi öğreten kitaplar alın ve anlayarak okuyup, günlük hayatınızda
tatbik edin”14 çağrısında bulunmuştur.
Türkiye’de kritik ve analitik düşünme kavramının detaylı tanımlamasını 2006 yılında Prof. Dr.
Mehmet Yücel Ağargün’ün yaptığı görülmektedir:15
Kritik ve analitik düşünme; yaratılıştan bağışlanmış zihinsel yeteneklerle aktif bir biçimde;
gözlem, tecrübe, tefekkür, neden-sonuç ilişkisi kurma işlevleri ve/veya iletişim yoluyla
toplanmış ya da edinilmiş bilgilerin entelektüel-bilimsel seviyede ve belli bir disiplin
içinde tanımlanması, değerlendirilmesi, kavramsallaştırılması, analiz edilmesi,
karşılaştırılması, sentezlenmesi, yorumlanması ve uygulamaya geçilme aşamasına
gelinmesi sürecidir. Analitik ve kritik düşünme bir beceridir; bununla birlikte aynı
zamanda bir tutumdur.
Kritik ve analitik düşünme, zihinsel işlevlerin kullanıldığı bilişsel bir aktivitedir. Dikkat, hafıza,
muhakeme, algılama ve çıkarsama yapma gibi bir dizi zihinsel surecin eşgüdüm içinde etkileştiği
bir süreçler bütünüdür. Seçme, kategorize etme, tümevarım, tümdengelme, mecaz, benzetme,
ayrıştırma ve soyutlama gibi kritik ve analitik düşünmenin diğer bileşenlerinden de söz edebiliriz.
Günlük yaşantımızdaki olağan, sıradan, istemsiz, sistemsiz düşünmeden farklı; bilinçli, ilmi, hür
düşünmedir.16
Analitik ve kritik düşünme bireyin ne yaptığı veya inandığıyla ilgili karar verirken akla uygun ve
derinlemesine düşün(ebil)mesi sürecidir. Bağımsız bir kişinin, bilişsel sorgulama etkinliği,
derinlemesine düşünme ve yeniden yapılandırma gibi bilişsel pratikleri içerdiği göz önünde
tutulursa analitik ve kritik düşünme anlamlandırma ve problem çözme gibi iki temel yeteneği
gerektirir. Günümüzde yetişmiş meslek erbabı insanların, münevverlerin, mütehassısların,
eğiticilerin, tüccar ve sanayicilerin neticede aklı eren her iyi niyet sahibinin dünya gidişatını
yönlendirmeye çalışan sistem ve organizasyonları daha iyi tanıyıp politikalarını ve neticelerini
hesap edebilmeleri için de kritik-analitik düşünmeyi öğrenmeleri kaçınılmazdır.17
Kritik ve analitik yaklaşımda farkındalık artışı sağlamak esastır. Hayatımızla ilgili birçok konuda
farkındalık artışı gereklidir. “Neden birileri benim bir şeyi kabul etmemi istiyor?” “Kabul etmeli
miyim?” gibi sorular farkındalığımızı geliştirmenin ilk adimidir. Bunun için pasif konumdan aktif
14 Coşan, Muharrem Nureddin, 5 Nisan 2003 Aydın Kuşadası Konuşması,
http://www.iskenderpasa.com/BC49950B-2C61-4660-BCF5-2B1444927BF2.aspx (15.03.2015) 15 Ağargün, Mehmet Yücel, Prof. Dr., “Analitik ve Kritik Düşünce Üzerine”, Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü
Platformu Dergisi, Sayı: 1, Aralık-Ocak-Şubat 2006-2007, İstanbul. http://www.sdplatform.com/Dergi/27/Analitik-
ve-kritik-dusunce-uzerine.aspx (16.03.2015) 16 Kritik ve Analitik Düşünme Nedir? http://www.kritik-analitik.com/ShowPage.aspx?Id=kadnedir (16.03.2015) 17 Ağargün, Mehmet Yücel, Prof. Dr., age.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 47
konuma geçmeli, daha belirleyici olmalı ve doğru cevapları bulmalıyız. Kritik ve analitik düşünme
farkındalığı artırmak için tutarlı, sistemli ve doğru sorgulama cabasıdır.18
Kısaca kritik ve analitik düşünme bilgi, belge, delile dayanan; düşünerek ve akıl yürüterek bilme,
anlama, anlamlandırma ve bu anlamlandırma doğrultusunda hayatı bilinçli yaşamayı ve gerçeği
bulmayı sağlayan bir düşünce sistematiğidir.
Kritik ve analitik düşünme sisteminin ne olduğu kadar ne olmadığının da belirlenmesi
gerekmektedir.
- Kritik ve analitik düşünme (KAD) olumsuz düşünmek değildir. İddia ve fikirleri tarafsız
ve önyargısız bir şekilde değerlendirmektir.
- KAD’ın amacı insanları tek tip düşünmeye zorlamak değildir. KAD değer ve ilkelerden
ayrı bir süreçtir. Bu sebeple KAD konusunda eşit derecede yetenekli olan fakat farklı
değer ve ilkelere sahip olan iki insan, tamamen farklı sonuçlara ulaşabilir.
- KAD kendi başına bir inanç değildir. Bir düşünme sürecidir. Bu sürece işaret eder.KAD
inanageldiklerimiz hakkında sahih kaynaklara başvurarak kritik yapmanın yöntemini
gösterir. İnanageldiklerimizin sahih kaynaklara göre geçerliliğini sorgulayabilir.
- KAD duyguları ya da duygusal düşünmeyi reddetmez, onların yerine geçmez. Karar
sürecinin bilinçli cereyan etmesini sağlar. Kişinin verdiği kararlar ile ilgili farkındalığını
arttırır.19
Türkiye’de kritik ve analitik düşünme sisteminin geliştirilmesi gayesiyle bazı sivil toplum
kuruluşlarının iştirakiyle Kritik ve Analitik Düşünme (KAD) Platformu kurulmuştur. “Hayatın her
anının farkında olmak için düşünmek” misyonuyla hareket eden KAD Platformu, vizyonunu
“İnsanları düşünmeye yönlendirmek ve bunu bir hayat tarzı haline getirmelerine yardımcı olmak”
şeklinde belirlemiştir. 20
KAD Platformu’nun mutabakat metninde kritik ve analitik düşünme faaliyetlerinin amacı şu
şekilde belirtilmiştir: 21
- İnsanların erdem, maneviyat, ahlak gibi kişisel değerlere, adalet, sevgi, mertlik ve uzlaşı
gibi evrensel değerlere bağlı,
- Bilgi ve beceri yönünden, günümüz ve gelecek dönemin gereklerine göre donanımlı,
- Bedenen, ruhen ve sosyal olarak sağlıklı ve zinde,
- Üstün vasıflı, eğitimli, kültürlü, görgülü,
- Feraset, basiret ve hikmet sahibi,
- Sevgiye dayalı hizmet üreten,
- Ülkesini, milletini ve tüm insanlığı seven,
18 Ağargün, Mehmet Yücel, Prof. Dr., “Kritik ve Analitik Düşünme Nedir?”, PratiKAD - Pratik Örnekler İle
Kritik ve Analatik Düşünme, KAD Patformu Yayınları, İstanbul. 19 KAD Ne Değildir, KAD Platformu, http://www.kritik-analitik.com/PageContent.aspx?Id=127 (16.03.2015) 20 Kritik ve Analitik Düşünme Platformu, http://www.kritik-analitik.com/ShowPage.aspx?Id=MisyonVizyon
(16.03.2015) 21 KAD Platformu Mutabakat Metni, http://www.kritik-analitik.com/ShowPage.aspx?Id=mutabakat_metni
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 48
- Olayları gerçek boyutları ile kavrayıp, gidişatı olumlu yöne yönlendirebilecek, kritik ve
analitik düşünme yeteneğini edinmiş kişiler olarak yetişmesine katkıda bulunarak, böyle
fertlerin oluşturduğu mutlu ve huzurlu bir toplum oluşmasının sağlanması
amaçlanmaktadır.
KAD Platformu’nun www.kritik-analitik.com web sitesinde kritik ve analitik düşünme sistemiyle
ilgili genel bilgilerin yanı sıra sunular, makaleler, çeviriler ve kitap listesi22 de yer almaktadır.
Türkiye’nin bazı üniversitelerinde kritik ve analitik düşünme sisteminin öğrenilmesi ve
yaygınlaştırılması amacıyla kritik ve analitik düşünme kulüpleri kurulmuştur. Bunlara İstanbul
Medipol Üniversitesi KAD Kulübü,23 Sakarya Üniversitesi KAD Öğrenci Topluluğu,24 Harran
Üniversitesi KAD Kulübü25 örnek verilebilir.
Türkiye’deki bazı üniversitelerde ise öğrencilerin etkili bir şekilde kritik ve analitik düşünme
becerilerini öğrenebilmesi ders programları hazırlanmaktadır. Bunlara, Sakarya Üniversitesi
İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Ardıç ve Ahmet Canan Karakaş’ın verdiği “Kritik
Analitik Düşünce Becerileri”26 dersi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolga
Gök’ün verdiği “Kritik ve Analitik Düşünme Teknikleri”27 dersi örnek gösterilebilir.
2.5.Medya ve Çeşitleri
“İletişim araçları ve iletişim ortamları”28 olarak tanımlanan medya, eğlendirme, bilgilendirme,
eğitme gibi fonksiyonları aynı çatı altında toplayan kitle iletişim araçları olarak da
tanımlanabilmektedir. 29
Türkçede “medya” olarak kullanılan İngilizce’deki media sözcüğü “araç, ortam, ortam aracı”
anlamlarına gelen medium (Latince medius) sözcüğünün çoğuludur. “Medya aracı”, “medyalar”
gibi yanlış kullanımının da gösterdiği gibi, kavramın kullanışsızlığına rağmen, genellikle belirli
karışıklıklara neden olmakla birlikte Türkçeye yoğun bir şekilde girdiği görülmektedir.30
Medya, her tür bilgiyi bireylere ve topluma aktaran, bilgilendiren, yönlendiren, eğlendiren, eğiten
sorumluluk sahibi yazılı, görsel ve işitsel kitle iletişim araçlarının tümüne verdiğimiz genel isimdir.
Tarihten gelen süreç içerisinde baktığımızda, toplumların bilgilenmesinde ve aydınlanmasında,
olaylar karşısında reaksiyon göstermesinde medyanın önemli rolü vardır. Bu reaksiyon gerek
22 http://www.kritik-analitik.com/PageContent.aspx?Id=123 23 İstanbul Medipol Üniversitesi, Kritik ve Analitik Düşünme Kulübü,
http://ogrencikulupleri.medipol.net/?p=2988 (18.03.2015) 24 Sakarya Üniversitesi Kritik ve Analitik Düşünme Öğrenci Topluluğu, www.saukad.org (18.03.2015) 25 Harran Üniversitesi, Kritik ve Analitik Düşünme Kulübü, www.harrankad.com (18.03.2015) 26 Sakarya Üniversitesi, Kritik Analitik Düşünce Becerileri ders programı,
http://www.ebs.sakarya.edu.tr/?upage=fak&page=drs&f=06&b=04&ch=1&yil=2013&lang=tr&disaridan=1&InKod
=58765&dpage=all 27 Dokuz Eylül Üniversitesi, Kritik ve Analitik Düşünme Teknikleri ders programı, http://www.deu.edu.tr/ders-
katalog/2015-2016/tr/tr_9542_9541_194.html (18.03.2015) 28 Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük, www.tdk.gov.tr, (16.03.2015) 29 Sayılgan, Emine. Medya İşletmelerinde Pazarlama Yönetimi, İstanbul: Beta Yayınları, Nisan 2010, s. 1. 30 Nalçaoğlu, Halil. Medya ve Toplum, İstanbul: IPS İletişim Vakfı Yayınları, 2003.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 49
iktidara, gerekse muhalif olanlara yönelebilir. Burada önemli olan basının büyük kitleler üzerindeki
etkisinin yadsınamaz olduğudur.
İnsan, çevresinde ve dünyada olup bitenleri öğrenmek ve öğrendiklerini veya düşündüklerini
başkalarına duyurmak, aktarmak ihtiyacı hisseder. Bu ihtiyaç az veya çok her insanın doğasında
vardır. Bu ihtiyacın giderilmesi için girişilen çeşitli teşebbüsler sonunda bugün basın-yayın
dediğimiz ve toplumun dördüncü kuvveti sayılan “medya müessesesi” doğmuştur. 31
Basın Kanunu’nun 3. maddesinde medyanın işlevi ve sınırları şu şekilde belirlenmiştir:32
“Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma
haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine
uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik,
kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının
veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla
sınırlanabilir.”
Medya giderek yaygınlaşan çeşitleri ve içerikleriyle etkili bir bilgi ve haber kaynağıdır.
Medya, klasik medya ve yeni medya olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Klasik medya çeşitleri gelişim süreçlerine göre üç ana grupta ele alınabilir:
Gazete ve Dergi: Yazılı haber, analiz, makale, fotoğraf, resim, çizim gibi sabit görsel materyallerin
yer aldığı basılı iletişim araçlarıdır.
Radyo: Sese dayalı yayın yapan işitsel iletişim aracıdır.
Televizyon ve Sinema: Ses, renk, hareket ve yazı içeren görüntüleri bir araya getirerek hareketli
yayın yapan görsel iletişim araçlarıdır.
Yeni Medya: Klasik medyayı oluşturan radyo, televizyon, gazete, dergi gibi görsel, işitsel ve yazılı
medyayı bir arada bünyesinde bulunduran ve klasik medyanın sahip olmadığı oranda bilgi
kaynaklarına ulaşma imkânı sunan internet yeni iletişim ortamıdır.
2.6.Eleştirel Düşünce ve Medya
Bilinçli bir medya takipçisinin medyada yer alan bilgi ve haberleri doğru analiz edebilmesi için
eleştirel düşünmeyi öğrenmesi gerekmektedir.
Eleştirel düşünce medyayı, hakim güçlerin meşruiyet sağlamak amacıyla toplumda yaşayanları
ikna için kullandıkları önemli araç olarak görmektedir. Eleştirel yaklaşımda, medya kuruluşları ile
siyasal iktidarı ellerinde tutanlar arasında karşılıklı bir bağımlılık, etkileşim ve ilişki olduğu
varsayılır.
Eleştirel düşünceye göre medyanın görevi, ekonomik sistemin ve bilinç yönetiminin kitlelere
sunumunu ve satışına aracılık yapmaktır. Bunu film, sinema, yarışma, müzik vb medya ürünlerini
yayınlayarak veya reklâm ve ilanların sunumuyla yapmaktadır. Eleştiren düşünceye göre medya
ürünleri, hakim gücün/iktidarın ve egemen kültürün devamını sağlamaya ve zeminini
meşrulaştırmaya yönelik anlayışla üretilmektedir. Küreselleşme ile birlikte kültürel emperyalizm,
medya üzerinden yürütülmektedir. Çok uluslu firmalar, ürettikleri ürünlerin tüketimini medya
31 Wikipedia, Basın Yayın maddesi, http://tr.wikipedia.org/wiki/Bas%C4%B1n_yay%C4%B1n (20.03.2015) 32 Basın Kanunu. http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5187.html (20.03.2015)
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 50
aracılığıyla kitlelere yaptırmaktadır. Batı medeniyeti kendi ideolojisini, yaşam ve eğlence
kültürünü tek yönlü ve kendi çıkarı doğrultusunda az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere, uluslara
doğru akıtmaktadırlar. Haber ve eğlence kültürünün medya tarafından şekillendirilmesi dünyayı
hakim güçlerin penceresinden görmemize ve kendimize de onların penceresinden bakmamıza
neden olabilmektedir.33
Medyatik gerçek, yaşanan gerçeği etkilemekte ve giderek değiştirerek onunla yer değiştirmektedir.
Bu da kültürel yabancılaşmaya, aidiyet duygusun zayıflamasına, topluma yabancılaşma ve
toplumsal çözülmeye neden olmaktadır. Eleştirel ekolün kültür emperyalizmi kuramını doğrulayan
kültür endüstrisinin en etkin silahı olan medya, toplumun kültürel yapısını kendi ihtiyacı ve çıkarı
doğrultusunda, kendi koşullarında üreterek, kendi işleyiş mantığına göre pazarlamaktadır. Geniş
kitlelere hitap eden formlar üreterek, bu formlara uygun davranış kalıpları geliştirmektedir. Bu
davranış kalıplarını gündelik yaşamın akışı içinde önümüze konulan hedonist anlayışla üretilmiş
“çalış, ye, iç, oyna, dünya boş, yaşam hoş” türü programlarda görülmektedir. 34
Bireylerin, medyanın kendilerine sunduğu bilgi ve haberler vasıtasıyla maruz kaldığı
dezenformasyona, misenformasyona veya manipülasyona karşı doğru ve gerçeği bulma yöntemi
olan kritik ve analitik düşünme becerisini edinmesi zaruridir.
2.7. Kritik ve Analitik Düşünme ile Medya İlişkisi
21. yüzyılda kitle iletişim araçlarının gelişmesiyle ve çeşitlenmesiyle habere ve bilgiye ulaşmak
kolaylaşmış ancak haberin ve bilginin doğruluğu, güvenirliliği sorunu artmıştır.
Gazete, dergi, radyo, televizyon ve internet gibi kitle iletişim araçları aracılığıyla kamuoyuna
aktarılan her türlü bilgiyi kaynağını araştırmadan, sorgulamadan, kritik ve analitik düşünme
süzgecinden geçirmeden kabul etmek doğru bir davranış/yaklaşım olmayacaktır.
Sağlıklı düşünmek ve doğru karar verebilmek için ön kabullerin ve önyargıların farkına
varılması gerekmektedir. Sağlıklı düşünme sürecini olumsuz etkileyen iç ve dış etkenlerin ortadan
kaldırılması zaruridir. Bilgi ve haberlerin her zaman doğrulanmaya, olayların çözümlenmeye
muhtaç olduğunu fark edilmesi, dış kaynaklı yanıltma ve yönlendirmelerin tuzağına düşülmemesi
için kritik ve analitik düşünme beceresinin edinilmesi gereklidir.
Medya tarafından gündeme getirilen haberler genellikle o haberi okuyan, izleyen veya dinleyen
kişilere/kitlelere belirli bir mesajı, direk veya dolaylı bir yöntemle aktarma, hatta belirli bir fikri
benimsetme ya da yönlendirme amacı taşımaktadır. Bu amaç bazen sadece bir başlıkla, bazen
haberin özetiyle, bazen de haberde kullanılan görsellerle gerçekleştirilmek istenebilir. Haberin
sadece başlığına veya özetine ya da haberde kullanılan resimlere bakılarak acele edilerek bir hüküm
çıkarılmamalıdır. Kritik ve analitik düşünme sistematiği kapsamında iyi bir haber kritiği
yapabilmek için medya mesajlarının doğru algılanması, eleştirel bir bakış açısıyla mesajların
irdelenmesi, gerçeklik-kurgusallık ayrımının net şekilde yapılabilmesi, medyanın sunduğu
dünyanın gerçeğin kendisi olmayabileceğinin düşünülmesi, medyanın yönlendirme ve yönetme
33 MORA, Mora, Prof. Dr., Medya Çalışmaları Medya Pedagojisi ve Küresel İletişim, S. 80 Alt Kitap Yayınları,
2008 34 MORA, Mora, Prof. Dr., age S. 81
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 51
fonksiyonlarının olduğunun farkına varılması, mesajı gönderenlerin kendi düşüncelerini dayatma
gayreti içinde olabileceklerinin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.35
Medyada yer alan bilgi, makale ve haberleri kritik ve analitik düşünme bakış açısında
irdeleyenlerin manipüle edilmesi zordur. Medyayı kritik ve analitik düşünme çerçevesinde takip
eden kişilerin ortak özellikleri özetle şu şekilde sıralanabilir.36
- Olayları birden fazla görüşe göre yorumlamayı öğrenerek alternatif perspektif ve dünya
görüşü üzerinde çalışırlar.
- Kitle medyası yerine birçok düşünce ve bilgi kaynaklarına dayanarak belli bir kavrayış ve
iç görü peşinde koşarlar.
- Haberlerle iç içe geçmiş fikirleri tanımayı öğrenirler.
- Haberlerin diğer görüşler esas alındığında nasıl verilebileceği üzerinde düşünerek
öyküleri zihinlerinde yeniden yapılandırırlar.
- Haberlerin yapılma içimlerini, gerçekliğin farklı şekillerde nasıl verildiğini analiz ederler.
- Haber ayrıntılarını açıklık, doğruluk, ilgililik, derinlik, genişlik ve anlamlılık açısından
değerlendirirler.
- Haberlerde çelişki ve tutarsızlıkları fark ederler.
- Haberlerin hizmet ettiği çıkarları ve ilgileri görürler.
- Üzerinde durulan geçekliklerle, görmezden gelinen gerçekleri fark ederler.
- Gerçeklik olarak verilen şeyin ne olduğunu anlarlar.
- Hangi olası etkilerin görmezden gelinip hangilerinin üzerinde durulduğunu bilirler.
Bilinçli medya takipçisinin, kritik ve analitik düşünme ekseninde yazılı, görsel, işitsel ve internet
tabanlı sosyal medyayı takip ederken aşağıdaki hususlara dikkat etmesi beklenir:
- Objektifliği ve doğru analizi engellememesi için haberlere ön kabul veya önyargıya
yaklaşmaz.
- Beyaz, gri ve kara propaganda amaçlı yayınlanan haberleri tespit ederler.
- Dezenformasyon, manipülasyon ve misenformasyona karşı dikkatlidirler.
- Haberin zamanlamasına ve kaynağına dikkat ederler.
- Direk veya dolaylı yönlendirmeleri fark ederler.
- Çok boyutlu düşünürler.
- Yorum ve yönlendirme içeren haberleri diğerlerinden ayırt ederler.
- Okuduğu bir haber veya makaleyi, geçmişteki haber ve makalelerle birlikte analiz ederler.
- Okudukları haber ve makalelerdeki bilgileri geçici olarak kabul ederler.
- Analiz haberlerini ve köşe yazılarını kendi zihninde analitik düşünceyle analiz ederler.
- Medyanın yayınlarıyla geniş kitlileri ikna etme ve yönlendirme sanatını icra ettiğinin
farkındadırlar.
35 KAD Platformu, http://www.kritik-analitik.com/PageContent.aspx?Id=121 36 PAUL Richard, ELDER Linda, Kiritik Düşünce, s. 282-283, Nobel Kitap, 2013, Ankara
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 52
- Alternatif haber ve bilgi kaynaklarını araştırırlar ve medyada yer verilmeyen önemli
gelişmelerden haberdar olurlar.
- Kendileriyle aynı fikirde olanların mutlak iyi, aynı fikirde olmayanların mutlak kötü
oldukları yanılgısına düşmezler.
- Haberleri doğru analiz etmek suretiyle yönlendirme ve propaganda amaçlı haberlerden
yararlı bilgi elde ederler.
- Haberin sonunda yer verilen karşıt görüşün fikirlerini dikkatlice okurlar ve alternatif haber
kaynaklarından karşıt görüşleri araştırırlar.
- Tek yanlı haberleri ayırt edebilirler, gözden kaçırılan, görmezden gelinen fikir ve
görüşleri arayıp bulurlar.
- İlginç, heyecan verici, acayip, abartılı ve farklı olan olayların sistematik olarak medyada
daha fazla yer aldığının farkındadırlar.
2.8.Radyo Yayıncılığı ve Radyo Türleri
Fransızca kökenli bir kelime olan radyo (radio), Türk Dil Kurumu tarafından, “Elektrik dalgalarının
özelliğinden yararlanarak seslerin iletilmesi sistemi”, “Elektrik dalgalarıyla düzenli olarak yayın
yapan istasyon ve bu istasyonun programlarını düzenlemekle görevli kuruluş”, “Radyo
istasyonlarının yayınlarını alan araç” şeklinde tanımlanmaktadır.37
Radyoyu doğrudan kamuya seslenen ve sesli programları yayan işitsel iletişim aracı olarak da
tanımlayabiliriz.
20. yüzyıldaki en önemli iletişim araçlarından biri olan radyoyu tek bir kişinin icat ettiğini
söylemek mümkün olmamaktadır. Radyonun icat edilmesine birçok insanın katkısı olduğu
bilinmektedir. Bunlar arasında Alman fizikçi Heinrick Hertz ve İtalyan fizikçi Guglielmo Marconi
ön plana çıkan isimlerdir. Radyonun gelişmesine James Clerk Maxwell ve Lee de Forest de katkı
sağlamıştır.
Radyo yayınlarının varlığını ilk kez 1860 yılında James Clerk Meaxwell ileri sürmüştür. Radyo
yayınları bir iletişim aracı olarak başlangıçta denizcilikte kullanılmış, gemiden gemiye, denizden
karaya ve karadan denize radyo dalgalarıyla sinyal gönderilmiştir. İlk programlı radyo yayını
Amerika’da Pittsburg’da Kasım 1920’de başlamıştır. İlk sürekli radyo yayını ise 14 Kasım 1922’de
İngiltere’de BBC tarafından gerçekleştirilmiştir. Radyo yayını Fransa ve Sovyetler Birliği’nde
1922’de, Almanya’da 1923’te, Arjantin, Avustralya, İtalya, Norveç, Yeni Zelanda, Hollanda,
İsveç, İsviçre, Çekoslavakya, Güney Afrika gibi ülkelerde ise 1927’de başlamıştır. 1935 yılında
FM bandının bulunması ve kullanılmaya başlanmasıyla parazitsiz ve kaliteli ses yayını imkanına
kavuşulmuştur. 38
Türkiye’de ilk radyo yayını 6 Mayıs 1927’de İstanbul’da, aynı yılın Kasım ayında ise Ankara’da
yapıldı. 39
37 TDK, Güncel Türkçe Sözlük, www.tdk.gov.tr (20.05.2013) 38 RTÜK Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Sektör Raporu, s. 2, RTÜK Yayınları, 2014, Ankara 39 RTÜK Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Sektör Raporu, s. 3, RTÜK Yayınları, 2014, Ankara
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 53
“Allo allo… Muhterem samiin (dinleyiciler)… Burası İstanbul Telsiz Telefonu… 1200 metre tul-
u mevç (dalga boyu), 250 kilosikl. Şimdi akşam neşriyatımıza başlıyoruz.”40
6 Mayıs 1927’de Türkiye radyolarının ilk spikerlerinden Sadullah Gazi Evranos’un veya Eşref
Şefik’in yaptığı bu anonsla Türkiye’de radyonun sesi duyulmaya başladı.
Türkiye’de radyo yayıncılığı 1992 yılına kadar TRT’nin tekelinde devam etti.
1992 yılı Türkiye’de özel sermayeli radyoların yayın hayatına başladığı yıl oldu.
İlk kurulan özel radyolar, Anayasal düzene ayrılık teşkil ettiği gerekçesiyle kapatıldı. Halk
“radyomu geri istiyorum” kampanyası düzenledi, araçlara “siyah kurdele” takıldı.
Kampanyanın etkili olması sonucunda 1993 yılında Anayasa’nın 133. Maddesi değiştirildi,
değişiklik 10 Temmuz 1993 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu yasayla
birlikte radyo yayıncılığında devlet tekeli kaldırılmış, özel sektörün önü açılmış oldu.
13 Nisan 1994’te radyo ve televizyonların kuruluş ve yayınlarının düzenleyen 3984 sayılı kanun
TBMM’de kabul edildi. Hem devlet hem de özel girişimin yürüttüğü radyo ve televizyon yayınları
kanuni bir düzenlemeye tabi tutuldu. Kanunla Radyo Televizyon Üst Kurulu oluşturuldu. Gelişen
yeni şartlar ve ihtiyaçlar ile Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında 6112 sayılı Radyo ve
Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ise 15 Şubat 2011’de TBMM’de kabul
edildi. Kanun, Resmi Gazetede 3 Mart 2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Kanunun, radyo ve televizyon yayıncılık sektörüne pek çok yenilik getirmekle birlikte öncelikle
AB standartlarına uygun düzenlemeler getirmesi önemlidir. Kanun, ifade ve haber alma özgürlüğü
başta olmak üzere düşünce çeşitliliğini, rekabet ortamının oluşmasını, çoğulculuğun genişlemesini
güvence altına almıştır. Ayrıca karasal sayısal yayına geçişi net bir takvime bağlayıp vericilerin
tek bir şirket tarafından kurulup işletilmesini öngörmüştür. Kanun yabancı sermaye ve yayıncı
şirketlere ortak olabilecek kuruluşlarla ilgili kısıtları azaltırken yoğunlaşmayı önleyerek çok
sesliliğin sağlanmasını hedeflemiştir. Kanun ayrıca 3984 sayılı yasada olmayan ürün yerleştirme,
isteğe bağlı yayıncılık, koruyucu sembol sistemi, izleyici temsilciliği, verici tesis ve işletim şirketi,
platform ve altyapı işletmeciliği kavramlarını tanımlayıp düzenlemiştir. Kanun RTÜK’ün bir yıl
içinde radyo ve televizyon frekans planlamalarını yapmasını, en geç iki yıl içinde de karasal
televizyon frekans ihalesinin yapılmasını, analog karasal televizyon yayınlarını Türkiye genelinde
sonlandırmasını, radyo yayınları için sıralama ihalesinin ise analog televizyon yayınlarının sona
erdirilmesinin ardından altı ay içinde yapılmasını öngörmüştür. Kanun, yayın lisans süresini ise 5
yıldan 10 yıla çıkarmıştır. 41
İnternet üzerindeki ilk radyo istasyonu 1993’te Carl Malamuc tarafından geliştirildi. Malamud’un
istasyonu Mbone (internet üzerinden eşzamanlı yayın) adı verilen bir teknoloji kullanıyordu. Şubat
1995’te ise sadece internette yayın yapan ilk tam zamanlı radyo istasyonu Radio HK yayına
başladı. Günümüzde internet üzerinden 24 saat kesintisiz yayın yapabilen Türkiye’de ve dünyada
binlerce radyo istasyonu bulunmaktadır. Normal ulusal, yerel radyo yayınlarını internetten
aktaranların yanı sıra sadece internet radyosu olarak faaliyet gösteren işitsel kuruluşlar da
bulunmaktadır. 42
40 Türkiye’nin ilk radyo yayın sesi: http://www.tvhaber.com/video/52656/ilk-radyo-anonsu-esref-sefik-6-mayis-
1927.html (20.03.2015) 41 RTÜK Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Sektör Raporu, s. 13-14, RTÜK Yayınları, 2014, Ankara 42 Göksel, Gökselin. A’dan Z’ye Radyo, Broadcasterinfo Dergisi, Sayı: 13, Ekim 2004, sayfa 111
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 54
2015 itibarıyla Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) bünyesinde ulusal olarak TRT FM, TRT
Radyo1, TRT Radyo3, TRT Nağme, TRT Türkü; bölgesel olarak TRT Antalya, TRT Çukurova,
TRT GAP Diyarbakır, TRT Trabzon, TRT Erzurum; yerel şehir radyoları olarak TRT Kent Radyo
İstanbul, TRT Kent Radyo Ankara, TRT Kent Radyo Ankara olmak üzere 5 ulusal, 5 bölgesel ve
3 yerel radyo istasyonu yayın yapmaktadır. 43
RTÜK kayıtlarına göre Türkiye’de 38’u ulusal, 100’ü bölgesel ve 921’i yerel olmak üzere toplam
1059 radyo kuruluşu lisans başvurusunda bulunmuştur. Radyolar FM (87.5-108 MHz) bandı
üzerinden karasal analog radyo yayıncılığı yapmaktadır.
Türkiye’de karasal ortamda radyo yayını yapmak üzere ulusal (R1) lisans tipinde 38 kuruluş
başvurmuş olup bu kuruluşlardan yayın faaliyetine devam edenlerin sayısı 34’tür. Bu radyolar
aşağıdaki logo çağrılarıyla yayın yapmaktadır:44
AKRA FM, Alem FM, Best FM, Burç FM, Jöytürk FM, Kanal Türk Radyo, Kral FM, Kral Pop,
Mega Radyo İstanbul, Meltem FM, Metro FM, Moral FM, NTV Radyo, Number 1 Türk FM,
Number One, Pal FM, Power FM, Power Türk, Radyo 35, Radyo 7, Radyo Cihan, Radyo D, Radyo
Mehtap, Radyo Müzik, Radyo Seymen, Radyo Turkuvaz, Radyo Viva, Semerkand Radyo, Show
Radyo, Radyo Slow Time, Slow Türk, Süper FM, TGRT FM, Virgin Radio.
3 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın
Hizmetleri Hakkında Kanun’da “Karasal, kablo, uydu ve diğer yayın ortamları üzerinden yapılan
ve bireysel iletişim hizmetlerini kapsamayan ses ve veri yayını” şeklinde tanımlanan radyolar lisans
tiplerine göre 3’e ayrılmaktadır: 45
Ulusal radyo (R1): 6112 sayılı kanunda ulusal radyo yayını, “Ülke nüfusunun asgarî yüzde
yetmişine ve Üst Kurulca belirlenen yerleşim yerlerine karasal ortamdan ulaştırılan yayın hizmeti”
olarak tanımlanmaktadır.
Bölgesel radyo (R2): 6112 sayılı kanunda bölgesel radyo yayını, “Bir coğrafi bölge içindeki illerin
toplam nüfusunun asgari yüzde yetmişine ve Üst Kurulca coğrafi bölge içinde belirlenen illere
ulaştırılan yayın hizmeti” şeklinde tanımlanmaktadır. Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde yayın
yapan radyolar bu kategoriye girmektedir.
Yerel radyo (R3): 6112 sayılı kanunda yerel radyo yayını, “En fazla bir ilin sınırları içine karasal
ortamdan ulaştırılan yayın hizmeti” olarak tanımlanmaktadır.
Ulusal, bölgesele ve yerel radyolarda karasal verici güçleri 30 watt ile 30 KW arasında
değişmektedir. Tek, ikili, dörtlü, sekizli, 16’lı veya 32’li anten sistemi kullanılmaktadır. Şehrin
nüfus yoğunluğu ve coğrafi yapısı verici gücünü ve anten yapısı etkileyen temel unsurlardır.
Ulusal, bölgesel ve yerel radyoların haricinde uydu, internet ve mobil radyolar da mevcuttur.
Uydu radyoları: 6112 sayılı kanunda uydu ortamından yapılan yayınlar, “Yayın hizmetinin uydu
kapasitesi vasıtasıyla alıcılara iletildiği ortam” olarak genel bir ifadeyle tanımlanmaktadır. Ulusal
ve bölgesel radyolar şehirlerdeki verici sistemlerine uydu üzerinden yayınlarını aktarmaktadırlar.
43 TRT, Radyolar, http://radyo.trt.net.tr/Sayfalar/Web/KanalListesi.aspx#body (20.05.2013) 44 RTÜK Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Sektör Raporu, s. 77-78, RTÜK Yayınları, 2014, Ankara 45 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun,
http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=5a3cac1e-b6d9-4b23-bc7a-8dcd671fceba (20.03.2015)
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 55
Dolayısıyla ulusal ve bölgesel radyoların uydu yayını yapması zaruridir. Türkiye’de lisans alarak
sadece uydu ortamında yayın yapan radyolar da mevcuttur.
İnternet radyoları: 6112 sayılı kanunda internet radyolarıyla ilgili bir tanım veya hüküm
bulunmamaktadır. Web ortamı ulusal, bölgesel ve yerel radyoların ikincil yayın mecrasıdır. Sadece
internet ortamında yayın yapan radyolar da bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye’de radyoların internet
yayınlarını bir platform gibi aktaran web siteleri ile mobil uygulama platformları da bulunmaktadır.
Mobil radyolar: 6112 sayılı kanunda mobil cihazlarda yayın yapan radyolarla ilgili bir tanım veya
hüküm bulunmamaktadır. Radyonun yayınlarını internet ortamına aktaran radyoların Android, İOS
vb tabanlı mobil cihaz uygulamaları da bulunmaktadır.
2.9.Radyo Yayıncılığının Geleceği
Türkiye’de özel radyo yayıncılığı 1992 yılından bu yana FM (frekans modülasyonu) bandı
üzerinden karasal analog şeklinde yayın yapmaktadır. FM üzerinden yapılan yayınlara analog
radyo yayını denilmektedir. Uydu ve internet ortamındaki radyo yayıncılığı Türkiye’de eşzamanlı
olarak gelişme göstermiş olup sayısal yayıncılığa geçişin uygulamalarıdır.
Sayısal radyo yayıncılığı, analog radyo yayıncılığına alternatif olarak gelişmektedir.
Sayısal radyo yayıncılığı, çok farklı sayısal radyo teknolojileri olduğundan zaman zaman kavram
karmaşasına neden olmaktadır. Ancak, sayısal radyo yayıncılığı teriminden Avrupa’da, genellikle
Avrupa Telekomünikasyon Standartlar Komitesi (ETSI) tarafından standardize edilen ve Avrupa
yayıncılık frekans planları ile uyumlu olan radyo yayıncılığındaki sayısal karasal sistemler
anlaşılmaktadır.
Avrupa’da sayısal radyo yayıncılığı genellikle dört kategori altında incelenmektedir: DAB, DAB+
ve T-DMB yi içeren DAB ailesi, DRM ve DRM+ içeren DRM ailesi, internet radyo ve sayısal
karasal, kablo ve uydu televizyon hizmetlerinin parçası olan sayısal radyo yayıncılığı. Avrupa
dısındaki ülkelerde ISDB, IBOC, XM Radyo, Sirius Radyo ve 1Worldspace gibi farklı sayısal
radyo yayıncılığı teknikleri kullanılmaktadır. 46
Sayısal radyo yayıncılığı teknolojisi ayrıca dinle ve öde, kaydetme, ileri ve geri sarma gibi
interaktif seçenekler sunmaktadır. Bu teknoloji ile birlikte zamandan bağımsız olarak bir program
seçilerek istenen zamanda dinlenebilmektedir.
Sayısal radyo yayıncılığı dinleyicilere daha kaliteli yayın, yeni ve etkileşimli hizmetler sunmakta
ve frekans spektrumunu daha verimli kullanmaktadır. Bu nedenle, sayısal radyonun gelecekte
analog radyo yayıncılığının yerini alacağı düşünülmektedir.47
Sayısal radyo yayıncılığı, geleneksel radyo yayınına göre daha kaliteli ses sunmasına ilaveten
içerik zenginliği, etkileşimli dinleyici ve veri hizmetleri gibi yeni avantajları nedeniyle gelecekte
daha fazla tercih edilecektir.
Radyo yayıncılığının geleceğini etkileyen en önemli faktörlerden biri internettir. Yayın
teknolojilerinin gelişmesi ve internet bant genişliğinin artması sonucu radyo dinleyicilerinin, bilgi
teknolojileri firmalarınca geliştirilecek hibrit alıcılarla, bir radyonun FM, sayısal radyo ve internet
ortamındaki yayınlarına tek cihazdan eş zamanlı ulaşması mümkün olabilecektir.
46 Çakmak, Erdem. Sayısal Radyo Yayıncılığı ve Arşivlenmesi, RTÜK Uzmanlık Tezi, Ankara, 2011. 47 Çakmak, Erdem. A.g.e.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 56
2.10. Radyonun Avantajları
Radyo, geçen yüzyılda keşfedilen işitsel bir iletişim aracıdır. İşitsel yayıncılığın başlamasından bu
yana radyo, bireyleri ve toplumu etkilemeye devam etmektedir.
Radyo, televizyonun aksine doğası gereği kitlelerle birebir ilişki kurulabilen bir iletişim aracıdır.
Televizyon, izleyicinin dikkatini çekebilmek için onu kutunun karşına almak zorundadır. Oysa
radyonun sesleri ve o seslerin oluşturduğu imajlar, biz ne yapıyor olursak olalım ‘orada’dır ve bizi
çok daha çabuk içine çekebilir. Radyo kişiseldir ve doğrudan bireye ulaşır. 48
Ses iletiminin kolay olmasından dolayı radyolar internet ortamında televizyondan daha önce yerini
aldı. MP3, AAC, Mpeg 4 vb yayın formatlarında radyo yayını 64 Kb, 96 veya 128 KB hızlarında
internet ortamında dinleyiciye ulaşmaktadır. Dünyanın neresinde olursa olsun bir radyo dinleyicisi
artık istediği radyonun yayınlarına internet ortamında ulaşmakta, stüdyodaki masadan çıktığı
haliyle kaliteli şekilde işitsel yayını dinleyebilmektedir. Radyolar iOs, Android vb. işletim
sistemlerine uygun application uygulamaları vasıtasıyla cep telefonlarından da dinleyicilere
ulaşmaktadır.
Radyonun reklam ve sponsorluk bedelleri, televizyonlara oranla daha düşüktür. Reklamverenler,
televizyona oranla düşük bütçelerle radyolarda etkili reklam ve sponsorluk çalışması
yapabilmektedir. Türkiye’de ulusal radyoların çoğunluğu, reklam verenlerin reklam ajansları
tarafından hazırlanan ve medya planlama ajansları tarafından radyo ajanslarına rezervasyonları
yaptırılan reklamları yayınlamaktadır. Bunun yanı sıra reklam verenler ile direkt iletişime geçerek
reklam yayınlayan radyolar da bulunmaktadır.
2.11. Türkiye’de Radyo Dinleyici Profili ve Dinleyici Talepleri
Türkiye’de radyo dinleyici profiliyle, radyoların dinlenme oranlarıyla ve dinleyicilerin talep ve
şikâyetleriyle ilgili çeşitli resmi ve özel kurum ve kuruluşlar tarafından dönem dönem araştırmalar
yapılmaktadır. Türkiye’deki en son araştırma, RÜTK tarafından 25 Ağustos – 4 Eylül 2014 tarihleri
arasında gerçekleştirildi. 26 il ve 104 ilçede radyo dinleyen 15 yaş ve üzeri 2 bin 545 kişi ile
gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları özetle şu şekildedir: 49
- Eğitim ve gelir düzeyi arttıkça radyo dinleme oranı artmaktadır.
- Radyo en çok evde ve araçta dinlenmektedir.
- Cep telefonundan radyo dinleme oranı hızla yükselmektedir.
- Ev ve işyerinde radyo dinleme düşmekte, araçta radyo dinleme oranı artmaktadır.
- Hafta içi günlük ortalama radyo dinleme süresi 3 saat 23 dakikadır.
- Hafta sonu günlük ortalama radyo dinleme süresi 2 saat 42 dakikadır.
- Yıllar itibarıyla radyo dinleme süresinde düşüş gözlenmiştir.
- EBU (European Broadcasting Union) araştırmasıyla karşılaştırıldığında Türkiye AB
ülkeleri arasında radyo dinleme süresi bakımından 3. sırada yer almaktadır.
48 Göksel, Göksenin. A’dan Z’ye Radyo-2, Broadcasterinfo Dergisi, sayı 11, Temmuz 2004, s. 108-109 49 RTÜK, Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması, RTÜK Yayınları, 2014, Ankara.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 57
- OFCOM’un yaptığı araştırasıyla karşılaştırıldığında Türk genci, İngiliz gençlerden daha
fazla radyo dinlemektedir.
- Genç kuşak radyoyu gece dinlemektedir.
- Ulusal radyolar yüzde 64’lük aranla yayın türüne göre en çok tercih edilen radyo
kanallarıdır.
- Radyo kanallarının beğenilme nedenleri arasında müzik çeşitleri, yayın akışları ve
program kalitesi ön plana çıkmaktadır.
- En çok dinlenen radyo programı haber bültenleri, haber programları ve dini programlar.
- Radyo en çok müzik için dinleniyor. En çok dinlenen müzik türleri sırasıyla Türk halk
müziği, Türk pop müziği, Türk sanat müziği, arabesk müzik, özgün müzik, tasavvuf
müziği ve ilahi, yabancı pop…
- Radyo programları, televizyon programlarına göre daha düzeylidir.
- Radyolarda çocuk ve kadın programlarına daha fazla yer verilmesi isteniyor.
- Radyo yayınlarındaki rahatsızlık önceki yıllara göre artmaktadır.
- Rahatsız olunan konuların başında reklamlar gelmektedir. Dinleyiciler en çok
reklamların sıklığından, tele alışverişten ve reklam sürelerinin uzunluğundan şikâyet
etmektedir.
- Reklamları duyduğunda dinlemeye devam edenlerin oranı azalmaktadır.
- Dinleyicilerin radyo yayınlarına dair RTÜK’ten beklentileri sırasıyla, radyolarda
reklamların azaltılması, doğrudan satış reklamlarının kaldırılması ve denetlenmesi,
DJ’lerin argo konuşmalarının denetlenmesi, müziklerin artırılması ve çeşitlendirilmesi,
eğitici programlara yer verilmesi, Türkçe’nin doğru kullanılması, çocuk ve gençlerin
gelişimi için yayınların artırılması yönündedir.
3. Kritik ve Analitik Düşünme Odaklı Yayıncılık Anlayışı ve AKRA
Yazılı, görsel ve işitsel medya 21. yüzyılda nüfuz alanını genişleterek birey ve toplum üzerindeki
etkisini giderek artmaktadır. İnsanları ilgilendiren veya ilgilendirmesi düşünülen/tasarlanan her
olay medyanın gündemidir.
Radyolar, yazılı ve görsel medyada olduğu gibi hedef kitlesinin fikirlerini, düşüncelerini,
tercihlerini ve algılarını etkileyen, değiştiren ve çoğu zaman yönlendiren bir kitle iletişim aracıdır.
Dinleyici kitlesi, radyoları takip ederken duyduğu bilgi ve haberleri bilinçli bir medya takipçisi
olarak kritik ve analitik düşünme süzgecinden geçirmelidir. Aynı şekilde toplumun doğru
bilgilendirilmesi, olaylar hakkında doğru haberlerin aktarılması ve her türlü etik değerlere
uyulması bakımından radyo çalışanlarının da kritik ve analitik düşünme sistematiğini öğrenmeleri
ve buna düşünce sistemine göre yayın akışlarını hazırlamaları gerekmektedir.
Hiçbir profesyonel içinden geldiği gibi davranamaz. Profesyoneli amatörden ayıran ve hedefine
kilitleyen temel tutum seçilmiş davranışı sergilemesidir. Seçilmiş davranışların en rafinerisi ise
karşınızdaki kişilere beklentilerinin üzerinde bir yaklaşımı refleks haline getirmektir.50
AKRA, hedef kitlesi olan radyo dinleyicilerinin beklentilerinin üzerinde bir içerik üretimi yapmaya
özen göstermekte, her türlü içeriği kritik ve analitik düşünme süzgecinden geçirerek hazırlamakta,
50 Saydam, Ali, İletişimin Akıl ve Gönül Penceresi Algılama Yönetimi, s,311, Rota Yayınları, İstanbul, 2007
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 58
bu içerikleri iletim ortamları FM, uydu ve internetten bilgi teknolojisi ürünü olan radyo, bilgisayar,
tablet ve her türlü mobil cihaz vasıtasıyla dinleyici kitlesine ulaştırmaktadır.
AKRA Türkiye’nin ilk özel radyolarından biri olarak 1993 yılında yayın hayatına başladı.
Bu çalışmanın amacı kritik ve analitik düşünme odaklı radyo yayıncılığı modeli olarak AKRA’nın
çeşitli yönlerden incelenmesidir. Radyonun kurumsal bilgilerinden içerik üretim kıstaslarına, haber
ilkelerinden reklam kriterlerine, musiki anlayışına kadar birçok husus bu başlık altında
incelenmeye çalışılacaktır.
3.1. AKRA’ya Kurumsal Bakış
Türkiye’nin ilk özel radyolarından AKRA’nın kurulma kararı, Aydın’ın Söke ilçesine bağlı
Akbük’te 1 Kasım 1992’de gerçekleştirilen bir eğitim programında alındı. 21. yüzyılın ilim, fikir
ve kanaat liderlerinden Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan’ın da iştirak ettiği toplantıda Akbük’ün
AK’ı, radyonun RA’sı bir araya getirilerek “en güzel okuyuş, en güzel anlatış” anlamına gelen
AKRA ismi belirlendi. AKRA FM ve AK Radyo olarak da tanınmaktadır.
1993’ün Şubat’ında AK-RA Radyo Televizyon Habercilik ve Yapım A.Ş. kuruldu.
AKRA ilk kez 15 Mart 1993 Pazartesi günü Küçük Çamlıca’daki stüdyolarından İstanbul’daki
radyo dinleyicilerine hitap etti. Yayınlar 15 gün sürdü. 1 Nisan 1993’te Türkiye’deki diğer tüm
özel radyolar gibi AKRA da Anayasal dayanaktan yoksun şekilde kurulduğu ve yayın yaptığı
gerekçesiyle kapatıldı. Türkiye genelinde halkın başlattığı “radyomu geri istiyorum” kampanyası
etkili oldu ve TBMM’de Anayasa’nın 133. maddesi değiştirildi. AKRA, yasal engelin ortadan
kalkmasını müteakiben 15 Temmuz 1993 tarihinde bu sefer resmi olarak dinleyicisiyle buluştu.
Tematik bir radyo olan AKRA, milli ve manevi değerlere saygılı, kültürel değerlere sahip çıkan,
ciddiyete ve dürüstlüğe önem veren bir radyoculuk anlayışını benimsedi.
2015 yılı itibariyle AKRA’da haberden eğitime, kültürden edebiyata, sağlıktan spora 75 farklı
program51 yayınlanmaktadır. 100 bininin üzerindeki program arşivine www.akradyo.net adresi
üzerinden radyo dinleyicileri ulaşabilmektedir.
Radyoda tek bir müzik türüne değil; tasavvuf, ezgi, sanat, türkü ve etnik müzik türlerinden seçkin
eserlere yer verilmektedir.
AKRA, 300’e yakın verici ve anten sistemiyle52 RTÜK kayıtlarına göre Türkiye’nin en geniş yayın
alanına sahip özel radyosudur.
Edirne-Ankara arasında, Karadeniz otobanında ve eski İpek Yolu dahi birçok önemli güzergâhta
RDS’li kesintisiz yayın sistemini hayata geçiren ilk radyodur.
Türksat 3A üzerinden yapılan uydu yayınları Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Kafkasya ve
Ortaasya’daki 60’a yakın ülkeden dinlenebilmektedir.
AKRA’nın radyo yayınlarını internete www.akradyo.net aracılığıyla aktarmaktadır. 100’den fazla
ülkede dinleyiciye sahip olduğu IP adreslerinden tespit edilmektedir.
İnternet ortamını ve mobil teknolojiyi aktif şekilde kullanan AKRA, iOS ve Android
uygulamalarıyla mobil iletişim aracı kullanan dinleyicilerine de hizmet vermektedir.
51 AKRA, Programlar, http://www.akradyo.net/programcategories.aspx?t=t 52 AKRA, Verici listesi, http://www.akradyo.net/frekanslar.aspx (25.03.2015)
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 59
Sorun yerine çözüme odaklanan, reaksiyonerlik yerine aksiyonerliği önemseyen AKRA, “en iyi
tematik radyo” dâhil bugüne kadar birçok ödüle layık görüldü.53
3.2. KAD Perspektifinde AKRA’nın Genel Yayın Kriterlerine Bakış
Kurulduğu tarihten bu yana radyo yayıncılığı sektöründe ilke ve kriterleriyle, duruşuyla, tavrıyla,
öncülüğüyle, yenilikleriyle dikkat çeken AKRA, 2006 yılından itibaren kritik ve analitik düşünme
odaklı radyo yayıncılığı anlayışını önemseyen işitsel bir iletişim aracı olarak yayınlarına devam
etmektedir.
AKRA, hedef kitlesini, “kültür seviyesi yüksek, doğru düşünebilen, çevreye duyarlı, eğitimin
önemini kavramış, hukukun üstünlüğüne inanan, konusunda söz sahibi olan ya da olmak isteyen
kişiler” olarak tanımlamaktadır.
Radyo, misyonunu ise şu şekilde açıklamaktadır.54
- Dünyanın Türkçe konuşulan her noktasında; güzel Türkçemizin yanı sıra çeşitli yabancı
dillerde; teknolojinin sağladığı tüm yeniliklerden ve en etkili araçlardan yararlanarak;
- Hedef kitlemizi bilgilendirmek ve eğitmek; bu yolla doğru yönelimlerini sağlamak
- Adalet, ıslah, kardeşlik, barışçılık, dürüstlük, hukukun üstünlüğü gibi temel ilkelerin
korunmasına ve yayılmasına hizmet etmek.
AKRA’nın temel yayın ilke ve kriterlerinden bazıları ise aşağıdaki gibidir:55
- İnsanlarımızın maneviyatına katkıda bulunup iç dünyalarını zenginleştirmek. Sahih,
Kur’an ve sünnete uygun, hurafe ve bidatlerden uzak, aşırılıklardan uzak, hukuka uygun
İslami bilgi ve yorumlarla insanlarımızı bilinçlendirmek.
- Aile içi iletişim, nitelikli ve sağlıklı çocuk yetiştirme, ruh sağlığını koruma ve kişisel
gelişim konularında, uzmanların da desteğiyle yaygın eğitime ve bilinçlenmeye katkıda
bulunmak.
- Bireysel sağlık ve kondisyona faydası olmayan, zaman israfı ve husumete yol açan kitle
sporlarından ziyade faydalı sportif faaliyetleri teşvik etmek.
- Söz-müzik dengesi, akıcı ve sıcak hitabet, ölçülü mizah, teknik yenilikler, internet ve
telefon hatlarıyla interaktif uygulamalar gibi radyoculuk uygulamalarıyla programları
daha cazip, zevkle dinlenir ve etkili kılmak.
- Sinema, tiyatro, konser, sergi vb. kültürel faaliyetlerin tanıtım ve haberlerinde seçici
olmak; faydalı ve temel değerlerimizle çelişmeyen faaliyetlere yer vermek.
Türkiye’nin ilk tematik radyolarından olan AKRA’da haber, sağlık, kültür, edebiyat, spor, eğitim,
bilişim, çocuk, sohbet gibi alanlarda zengin bir program yelpazesi sunuluyor. AKRA’da 2015
53 AKRA, Hakkımızda, http://www.akradyo.net/content.aspx?id=25 (25.03.2015) 54 AKRA, Vizyon ve Misyon, http://www.akradyo.net/content.aspx?id=22 (25.03.2015) 55 AKRA, Yayın İlke ve Kriterleri, http://www.akradyo.net/content.aspx?id=25 (25.03.2015)
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 60
Nisan ayı itibarıyla 75 farklı program yayın akışında yer almaktadır. Programların sesli arşivine
radyonun internet sitesinin multimedya56 bölümünden ulaşılabilmektedir.
AKRA’da, 21. yüzyılın ilim, fikir ve gönül önderleri Mehmed Zâhid Kotku57 ve Mahmud Es’ad
Coşan’ın58 sohbetleri/mesajları her gün dinleyicilerle buluşmaktadır.
Dinleyicilerin “üniversite gibi radyo” olarak nitelendirdiği AKRA’da Türkiye’nin önde gelen
akademisyenlerinden Prof. Dr. Kemal Çakmaklı, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Hür Mahmut
Yücer, Prof. Dr. Ayşen Gürcan, Prof. Dr. Fatih Gültekin, Doç. Dr. Nadirhan Hasan düzenli ve
periyodik şekilde program yapmaktadır.
KAD Uygulama Örneği: AKRA’da yayınlanan programların konseptleri belirlenirken ve
içerikleri hazırlanırken kritik ve analitik düşünme eksenli hareket edilmektedir. AKRA’nın temel
ilkelerinden biri olan “konu-kariyer bütünlüğü” kritik ve analitik düşünme odaklı yayıncılığa örnek
verilebilir.
Yılda iki kez yeni yayın dönemi başlatan AKRA’da, yeni yayın dönemi hazırlıkları çerçevesinde
önce programların konseptlerini belirlemektedir. Mevcut programlarla benzer olmamasına dikkat
edilmektedir. Modern hayatın temel sorunlarından birine çözüm üretecek konseptler öncelikle
değerlendirilmektedir. Programın konsepti belirlendikten sonra bu programı en iyi kimin hazırlayıp
sunabileceğiyle ilgili araştırma yapılmaktadır. Dolayısıyla kişi öncelikle değil konu/konsept
öncelikli bir yaklaşım sergilenmektedir. Yine söyleşi programlarına bir uzmanın konuk olarak
davet edilip konuğun uzmanlığına göre sorular sorulmamakta, önce konu tespit edilip o konuda en
yetkin uzman, akademisyen kim ise o kişiye ulaşılmaya çalışılmakta ve radyoda o kişi konuk
edilmektedir.
KAD perspektifli bir diğer uygulama ise AKRA’da programlara verilen isimlerle toplumda
farkındalık ve bilincin oluşmasının hedeflenmesidir. “Duyarlı Gençlik, Bilinçli Aile”, “Sporla
Gelen Sağlık”, “Yaşayan Kıraatler”, “Hayata Renk Katanlar”, “Çevre Bilinci”, “Farkındalık
Atölyesi”, “İdeal İletişim”, “Sağlıklı ve Doğal Hayat” programları örnek verilebilir. Programların
fragmanları da toplumda bir konuda duyarlılığın, farkındalığın, bilincin oluşması hedeflenerek
kritik ve analitik düşünme eksenli hazırlanmaktadır.
Duyarlı Gençlik Bilinçli Aile programının fragman metni aşağıdaki şekildedir: 59
Akıp giden şu hayatı ne kadar bilinçli yaşıyoruz?
Bize emanet edilen ailemize, çocuklarımıza karşı ne kadar ilgiliyiz?
Geleceği şekillendiren gençler bizi biz yapan değerlere ne kadar duyarlı?
Hayatın akışında durup düşünmek, düşündürmek, bireysel ve toplumsal duyarlılığımızı
artırmak için her perşembe saatler 19.00’u gösterdiğinde Bilinçli Aile, Duyarlı Genç
programı radyonuz AKRA FM’de…
Duyarlı bir genç, bilinçli bir ailede yetişir…
3.3. KAD Perspektifinde AKRA’nın Haber İlk eve Kriterlerine Bakış
56 AKRA, Multimedya, http://www.akradyo.net/medya.aspx 57 AKRA, Mehmed Zâhid Kotku, Sohbetler, http://www.akradyo.net/programdetails.aspx?p=18 58 AKRA, Mahmud Es’ad Coşan, Sohbetler, http://www.akradyo.net/programdetails.aspx?p=203 59 AKRA, Duyarlı Gençlik, Bilinçli Aile, Fragman, http://www.akradyo.net/programdetails.aspx?p=357
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 61
Medyanın temel görevi birey ve toplumları gelişmeler hakkında vaktinde haberdar etmek ve doğru
bilgilendirmektir. Bu nedenle medyanın doğru ve tarafsız olarak gerçekleri olduğu gibi duyurması
gerekmektedir. Ancak uygulamada işler farklı yürümektedir.
Medya mülkiyeti, siyasi ve ekonomik çıkar ilişkileri, yayın politikası, ulusal çıkarlar, uluslar arası
ilişkiler, hedef kitlenin sosyo-demokrafik özellikleri, haber kaynaklarının mesleki ve kişisel
çıkarları, benzeri nedenlerden dolayı haber, yanlış bilgi (missinformation), eksik bilgi
(disinformation) ve yönlendirme (manipulation) şeklinde “dolayımlanarak”, “dünyasal gerçek”,
“medyatik gerçeğe” dönüştürülür. Bu nedenle medyada haberin dolayımlanması, kaynaktan
itibaren başlayan, muhabirin ve haberin yayımlanacağı kurumun özelliğine göre formatlanarak
kitleye sunulmasına kadar çeşitli aşamalarda ve farklı nedenlerle gelişen bir süreçtir.60
Radyoların haber kaynağı çoğunlukla kendi haberci ekibi değildir. Haber ajansları, gazeteler ve
internet haber siteleri radyolar tarafından haber kaynağı olarak kullanılır. Bu nedenle kritik ve
analitik düşünme becerisi radyo habercileri için önemli hale gelmektedir.
Radyo habercisi, yayınlanma amacını ve kaynağını net şekilde bilemediği, doğruluğundan emin
olamadığı haberlerle karşı karşıya kakalabilmektedir. Habercinin, mesleki tecrübesi ve olayları
analiz etme yeteneği, doğru haberlerin tespit edilmesi ve redaksiyonun doğru yapılabilmesi
bakımından önemlidir. Bu nedenle radyo habercisinin kritik ve analitik düşünme yetisine sahip
olması, dinleyici kitlesinin yanlış haber almasını ve yanlış yönlendirilmesini engelleyecektir.
Kritik ve analitik düşünme sistemini yayınlarına yansıtan AKRA’nın haber ilke ve kriterlerinden
bazıları şu şekildedir.61
- Parti, vakıf, dernek vb. sivil toplum kuruluşları; belediyeler, şirketler ve şahısların tek
taraflı reklâm, halkla ilişkiler faaliyeti, gizli reklâm ve propagandalarına alet olmamak.
Faydalı ve olumlu duyuru ve haberlere yayınlarda yer vermek.
- Türkiye ve dünya siyasetinde, günübirlik olay kalabalığından ziyade uzun vadeli, makro
strateji ve planları duyurmak; dinleyicilerimizi bu konuları düşünüp anlamaya sevk
etmek.
- İktidar partileri ya da yükselen değerlerin rüzgârına, gelip geçici moda akımlara
kapılmadan, doğruları savunan siyasetçi ve aydınların açıklama ve uyarılarına yer
vermek. Haber kirliliğine fırsat vermeden, doğru, ciddi ve yararlı haberler yayınlamak.
- Doğu Türkistan, Filistin, Kafkasya, Ortadoğu ve tüm İslam coğrafyasında, mazlumların
çektiği sıkıntıları gündeme getirip kalıcı çözüm konusunda dinleyicilerimizi
bilinçlendirmek ve uyanık tutmak.
Etik değerlere önem veren AKRA için hangi haberin yayınlanması gerektiği kadar hangi tür
haberlerin yayınlanması da önemlidir. Toplumu olumsuz etkileyecek haberlerin yayınlanmasından
kaçınılmaktadır. Radyo haber merkezi, haber bültenlerini kritik ve analitik düşünme perspektifinde
hazırlarken aşağıdaki hususlara dikkat etmekte ve haber bülteninde bu tür haberlere yer
vermemektedir:
60 Mora, Necla Prof. Dr, Medya Çalışmaları, Medya Pedagojisi ve Küresel İletişim, Alt Kitap Yayınları, s. 29, 2008.
http://politikadergisi.com/sites/default/files/kutuphane/medya_calismalari_medya_pedagojisi_ve_kuresel_iletisim.pd
f (26.03.2015) 61 AKRA, İlke ve Kriterleri, http://www.akradyo.net/content.aspx?id=22 (26.03.2015)
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 62
- Yöneticilerin/siyasilerin, toplumu huzursuz edecek ve gerginliğe neden olacak
açıklamaları, polemikleri, sataşmaları veya mesnetsiz iddiaları.
- Politikacıların siyasi söylevleri veya propaganda amaçlı açıklamaları...
- Toplumu huzursuz eden, kötü örnek oluşturan, olumsuz davranışların artmasına
sebebiyet veren üçüncü sayfa da denilen asayiş haberleri (kavga, kaza, cinsel suçlar,
psikolojik vakalar, mafya hesaplaşması, uyuşturucu…)
- Yasadışı örgütlerinin bombalı saldırıları, suikastlar, propaganda amaçlı gösteriler ile
toplumu geren silahlı çatışma haberleri.
- Polemik haline dönüştürülen yahut kasıtlı şekilde abartılan olaylar.
- Reklam amaçlı gizli ya da açık kişi veya şirket haberleri yahut tanıtımları...
- İnsanlara zaman kaybettiren veya husumete sevk eden kitlesel faaliyetler...
- Toplum ve bireylerin algılarını, davranışlarını ve tercihlerini etkilemek amacıyla yapılan
açıklama ve haberler…
-
KAD Uygulama Örneği:
Kritik ve analitik düşünme odaklı habercilik uygulamasına Merhaba Türkiye programı örnek
verilebilir. Merhaba Türkiye programında haftanın altı günü günlük gazeteler okunmaktadır.
Programda değerlendirilecek gazetelerin tüm sayfaları, her sabah haber sorumluları tarafından
kritik ve analitik düşünme yaklaşımıyla incelenmekte, satır satır okunarak yayınlanacak haber ve
yazılar tespit edilmektedir. Bu inceleme sonucunda bazen bir gazeteden birkaç haber tespit
edilebilmekte, bazen de okunmaya uygun haber tespit edilememektedir. Tespit edilen haberler
kendi içinde de incelemeye tabi tutulmakta, ilke ve kriterlere uymayan kısımlarına yer
verilmemektedir. Merhaba Türkiye programında, gazeteler, diğer radyoların çoğunlukla uyguladığı
şekilde “gazetelerin manşete çıkarttığı/önemsediği haberleri” okunmamakta, bunun yerine sadece
AKRA’nın yayın ilke ve kriterlerine uyan ve titiz bir çalışma sonucu tespit edilen haber ve yazılar
okunmaktadır.
AKRA’nın günlük haber bültenleri, Gün Biterken, Dünya Gündemi gibi haber aktüel programları
da aynı hassasiyetle hazırlanmaktadır. Haber ajanslarına düşen ve medyaya yansıyan haberlerin
yaklaşık yüzde 10’u AKRA’nın ilke ve kriterlere uymaktadır. Bu nedenle doğru içerikli, art
niyetsiz, faydalı ve yararlı haberlerin temininde zorluk çekilmektedir.
AKRA, tüm yayın içeriğini ve haberleri kritik ve analitik düşünme süzgecinden geçirerek, ilke ve
kriterleriyle analiz ederek yayınlamayı öncelemiş olup, son 10 yılda RTÜK’ten haber ve genel
yayın ihlaline ilişkin herhangi bir uyarı veya ceza almamıştır.
Buna karşın, RTÜK’ün 2014 yılı Radyo TV Yayıncılığı Sektör Raporu’na göre 6112 sayılı
kanunun yürürlüğe girdiği 13 Mart 2011’den 31 Aralı 2013’e kadarki yaklaşık 3 yıllık sürede radyo
ve televizyonlara yayın ihlallerinden dolayı uygulanan müeyyide sayısı 1.227’dir. Bu yıllarda en
çok müeyyide 448 kez olmak üzere özellikle “bitkisel ürün” reklamları nedeniyle 8. maddenin
1’inci fıkrasının “Genel sağlığa, çevrenin ve hayvanların korunmasına zarar verecek davranışları
teşvik edemez” şeklinde belirlenen (l) bendine, ikinci olarak 186 kez olmak üzere yine aynı
maddenin 1. fıkrasının “İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı
olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira
niteliğinde ifadeler içeremez” şeklinde belirlenen (ç) bendine, daha sonra ise 132 kez olmak üzere
aynı kanunun 8. maddesinin “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel,
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 63
zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların
izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz” şeklindeki 2.
fıkrasına uygulanmıştır.62
3.3. KAD Perspektifinde AKRA’nın Reklam İlk eve Kriterlerine Bakış
Radyolar gelirlerini ticari iletişimden elde etmektedir. Ticari iletişim, 6112 sayılı kanunda, “radyo
ve televizyon reklamları, program desteklemesi, tele-alışveriş ve ürün yerleştirmeyi de kapsamak
üzere, ekonomik bir faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişinin ürün, hizmet veya imajını,
doğrudan veya dolaylı olarak tanıtmak amacıyla tasarlanmış sesli ve sessiz görüntülerin bir ücret
veya benzeri bir karşılıkla ya da öz tanıtım amacıyla bir programla birlikte yada bir program içine
yerleştirilerek verilmesi” şeklinde tanımlanmıştır. 63
Ticari iletişim türleri kısaca reklam, sponsorluk, tele alışveriş ve ürün yerleştirmedir.
Radyolar, Türkiye’deki reklam gelirlerinin yaklaşık yüzde 3’ünü alabilmektedir.
Düşük fiyata çok fazla reklam spotu yayınlamak radyoların temel sorunlarından biridir.
RTÜK’ün yaptığı Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması’nda radyo dinleyicilerinin şikâyet ettiği
hususların başında reklam kuşaklarının süresinin uzunluğu ve sıklığı, doğrudan satış (tele alışveriş)
programları ve yanıltıcı reklamlar gelmektedir. 64
Tele alışveriş yöntemiyle radyolarda insan sağlığına zararlı ürünlerin pazarlanması ve satılan
ürünlerin bazılarının radyoda tanıtımı yapılanla aynı olmaması ya da ürünün sahte çıkması
radyoculara ve radyolara olan güveni sarsmaktadır.
Reklam verenler ücretini verdikten sonra radyolarda istediği içerikte reklamı yayınlatabilmekte, bu
konuda “kaliteli reklam” anlayışı ve standardı bulunmamaktadır. Bu da abartılı, yanıltıcı ve sahte
ürünlerin reklamının çok fazla radyolarda yayınlanmasına sebep olmaktadır. Bunun sonucu olarak
da dinleyiciler mağduriyet yaşamaktadır. Reklam içerik ve ürün hassasiyeti konusunda tematik
radyoların diğerlerine göre daha bilinçli davrandığı gözlemlenmektedir.
Reklamı, kazanç elde edilen ticari iletişim geliri aracı yerine “sağlıklı ve yararlı ürünlerin insanlarla
buluşmasına aracılık etmek” şeklinde değerlendiren AKRA’nın “Kanser, depresyon, obezite,
sigara alışkanlığı vb. gibi modern yaşamın tüm insanlığı tehdit eden hastalıklarına karşı sağlıklı
gündelik hayat, sağlıklı beslenme ve doğru davranış biçimlerini teşvik etmek” ilkesi bu anlayışta
etkin rol oynamaktadır.
Kritik ve analitik düşünme odaklı AKRA’nın reklam ilke ve kriterlerinden bazıları aşağıdaki
gibidir:
- Reklamlardaki temel ilke ve kriter dinleyicilerin ruh ve beden sağlığını korumaktır.
- Reklam vermek isteyen kişi ya da kurumların ürün ya da hizmetlerini çok yönlü
incelemek…
62 RTÜK Radyo ve TV Yayıncıları Sektör Raporu 2014, s. 48-49, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı, RTÜK
Yayınları, 2014, Ankara. 63 RTÜK Radyo ve TV Yayıncıları Sektör Raporu 2014, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı, RTÜK Yayınları,
2014, Ankara. 64 RTÜK, Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması – 2014, S. 207, RTÜK Yayınları, Ankara, 2014.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 64
- İnsanların yaşam kalitesini artıran, direk veya dolaylı olarak insanlara fayda sağlayan
ürünlerin reklamlarına yer vermek.
- Yerli malı ürünlerine ve yerli sermayeye öncelik vermek…
- Radyo dinleyicileri için yarar sağlamak yerine zararı dokunacak ürün ya da hizmetlerin
reklamını ve sponsorluğunu kabul etmemek.
- Modern çağın hastalıklarının (kanser, obezite..vb) kaynağı olan gazlı içecekler ve cipsler
ile hidrojenize edilen nebati yağlarla üretilen ürünlerin, içerisinde trans yağ veya GDO
barındıran, zararlı katkı maddeleri katılarak üretilen ürünlerin reklamı yayınlamamak.
- Ürün yararlı olsa da tanıtımında abartı, yanıltıcı veya yanlış beyan varsa bu tür reklamları
kabul etmemek.
- Reklamın içeriğinde geleneklere, örf ve adetlere uygun olmayan tarz, üslup ve musiki
varsa bu tür reklamları kabul etmemek.
- Tüketiciye zarar veren ürün ya da hizmetlerin reklamını yayınlayarak kul hakkı/insan
hakkı ihlaline sebebiyet vermemek…
- Reklam kirliliğinin önlenmesi ve dinleyicilerin ürüne/hizmete ilgisini yitirmemesi için
reklam kuşaklarının süresini, kanunen 12 dakikaya kadar müsaade edilmesine rağmen 5
dakikayla sınırlandırmak; az, öz ve etkili reklam yayınını öncelemek…
Reklam verenler, reklam ajansları ve diğer yayıncılar tarafından reklam ilke ve kriterlerinden taviz
vermemesiyle tanınan AKRA, reklam vermek isteyen firmaların faaliyet alanlarını ve reklamı
yayınlanacak ürün/hizmeti, kritik ve analitik düşünme perspektifinden toplumun ruh ve beden
sağlığı adına çok yönlü incelemeye tabi tutmaktadır. Üretici firma, ürünün kalitesi ve fiyatı, ürüne
erişim noktaları, pazarlama stratejisi, marka bilinirliliği, marka imajı gibi kıstaslar dikkate alınarak
ürünle ilgili dinleyici odaklı fayda/zarar analizi yapılmaktadır. Yayınlanacak reklam, finans
kurumu hizmeti/ürünü ise veya bir ürünle ilgili helal/haramlık konusunda farklı görüşler varsa bu
ürünlerin/hizmetlerin fıkhi açıdan uygunluğu ayrıca değerlendirilmektedir.
KAD Uygulama Örneği-1: Faizsiz finans kurumlarının altın hesabı, bireysel emeklilik ve kredi
kartları… vb reklamlar yayınlanmak üzere gönderildikten sonra AKRA, gerekli görürse reklam
ajansından ürünle/hizmetle ilgili ilgili finans kurumunun fıkıh komisyonun kararını talep
etmektedir. Fıkıh komisyonun kararı Türkiye’nin önde gelen fıkıh/İslam hukuku âlimlerine
gönderilmekte, ilim adamlarının raporuna göre reklamların yayınlanıp yayınlanmamasına karar
verilmektedir. Bu tür incelemeler sonucunda birkaç kez altın hesabı, bireysel emeklilik ve kredi
kartı reklamlarının yayınlanmadığı olmuştur. Bu itirazlar sonrasında ilgili finans kurumlarının bazı
ürün veya hizmetiyle ilgili değişikliğe gittiği de gözlemlenmiştir.
KAD Uygulama Örneği-2: Sağlık Bakanlığı onaylı olmayan ve eczanelerde satılmayan bitkisel
ürünlerin, gıda takviyelerinin, bal vb ürünlerin reklam veya tele alışveriş yoluyla satış talepleri
AKRA tarafından geri çevrilmektedir. Bakanlık onaylı olan ve eczanelerde satılan bitkisel ürünler,
krem ve jel gibi ağrı kesici ürünler ise incelemeye tabi tutulmaktadır. Firmadan talep edilen
sertifika ve üretim belgeleri üniversitelerin farmakoloji profesörlerine gönderilmekte, gelen rapora
göre reklamın yayınlanıp yayınlanmamasına karar verilmektedir.
Radyoların genellikle ticari gelir için her türlü reklamı kabul ettiği ve reklam yayın
müeyyidelerinin çok fazla ihlal edildiği bir yayıncılık ortamında AKRA, kritik ve analitik düşünme
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 65
odaklı yayıncılık ve sosyal sorumluluk gereği toplumun ruh ve beden sağlığını korumak gayesiyle,
maddi kazanç kaybına rağmen kriterlerine uymayan ürün ve hizmetlerinin reklamını
yayınlamamaktadır.
AKRA, tüm reklam ve sponsorluk tekliflerini kritik ve analitik düşünme yaklaşımıyla
değerlendirerek ve inceleyerek yayınlamayı prensip edindiği için son 10 yılda RTÜK’ten reklam
yayın ihlaline ilişkin herhangi bir uyarı veya ceza almamıştır.
Buna karşın, RTÜK’ün 2014 yılı Radyo TV Yayıncılığı Sektör Raporu’na göre 6112 sayılı kanun
yürürlüğe girdiği 13 Mart 2011’den 31 Aralı 2013’e kadarki yaklaşık 3 yıllık sürede radyo ve
televizyonlara reklamlar ihlalleriyle ilgili uygulanan müeyyide sayısı 4 bin 557’dir. Reklamla ilgili
radyo ve televizyonlara 1.620 kez 6112 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 6. fıkrasının “Yanıltıcı
olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek” şeklinde belirlenen (c) bendine, ikinci olarak
1.383 kez yine aynı maddenin “Gizli ticari iletişime izin verilemez” şeklinde belirlenen 3. fıkrasına,
üçüncü olarak ise 502 kez olmak üzere “Televizyon ve radyo yayın hizmetlerinde reklam ve tele
alışveriş” başlıklı 10. maddesinin “Televizyon ve radyo yayın hizmetlerinde reklamlar ile tele-
alışveriş, sesli ve/veya görüntülü bir uyarıyla açıkça fark edilebilecek ve program hizmetinin diğer
unsurlarından kolaylıkla ayırt edilebilecek biçimde düzenlenir” şeklinde belirlenen 1. fıkrasını
ihlalden uygulanmıştır. Bu dönemde reklam ihlallerinin sayısında görülen artış “bitkisel ürün”
reklamlarının yayınına ilişkindir.65
3.4.KAD Perspektifinde AKRA’nın Musiki İlke ve Kriterlerine Bakış
Türkiye’de radyoların arasında yaklaşık yüzde 10’luk kısmı oluşturan tematik radyoların
haricindekiler, kendilerini “müzik radyosu”, dinleyiciler de bu radyoları “müzik kutusu” olarak
tanımlamaktadır. Programcı istihdam etmeyen bazı radyolar ise otomasyonla 24 saat kesintisiz
müzik yayını yaparak yayınlarını sürdürmektedir.
Müzik ağırlıklı yayın yapan radyoların çoğunluğu “istek hattı” olarak nitelendirilen türden
programlara yayın akışına yer vermektedir. Belli bir konsepti olmayan bu programlarda
dinleyiciler canlı yayına telefonla bağlanmakta, sohbetler edilmekte, talep edilen müzik eserleri
yayınlanmaktadır.
Radyolarda çoğunlukla yeni albüm çıkaran veya popüler olan sanatçıların eserlerine yer
verilmektedir. Bu eserlerin beste, güfte ve yorum bakımından kalitesine çok fazla dikkat
edilmemektedir. Sanatçıların kitleleri etkilemek ve dikkat çekmek için müstehcen, argo ve laubali
tarzda müzik eserleri ürettikleri gözlemlenmektedir. Bu tür uygulamaların radyo dinleyicisinin ruh
yapısını ve zihin dünyasını olumsuz etkilediği aşikârdır. Bu tür uygulamaların bireylerin algılarını,
tercihlerini ve davranışlarını ne yönde etkilediği psiko-sosyal bilinciler tarafından analiz edilmesi
ilginç sonuçlar ortaya çıkarabilecektir.
RTÜK’ün 2014 yılında yaptığı Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması’na göre radyo
dinleyicilerinin tercih ettiği müzik türleri Türk halk müziği (% 43), Türk pop müziği (% 42.2),
Türk sanat müziği (% 32.7), arabeks müzik (% 24.3), özgün müzik (% 21.7), dini müzik ve ilahi
65 RTÜK Radyo ve TV Yayıncıları Sektör Raporu 2014, sayfa 49-51, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı, RTÜK
Yayınları, 2014, Ankara.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 66
(% 21.4), Türkçe rock müzik (% 16.2), fantezi/taverna müzik (% 7.1), yabancı müzik (% 3)
şeklinde sıralanmaktadır.66
Tematik radyolar yayın akışlarının yüzde 30’luk dilimini müziğe ayırmaktadır. Tematik radyolar
diğer radyolarla kıyaslandığında yayınlayacakları müzik eserlerini seçerken beste, güfte ve yorum
bakımından kaliteli olması için hassas davranmaktadır.
AKRA, müzik arşivine eklenebilmesi ve yayında kullanılabilmesi için müzik eserlerini bazı
kriterlere tabi tutarak eleme yoluna gitmektedir. Kritik ve analitik düşünme bakış açısıyla
hazırlanan müzik yayın ilke ve kriterleri aşağıdaki gibidir:
- Duyarlılık oluşturan, varlık sebebini hatırlatan, farkındalık ve bilinç düzeyini artıran
müzik eserlerine yayında öncelik vermek.
- Bestesi ve icrası nitelikli, sözleri toplumun ahlaki değerlerine uygun, olumlu ve güzel
duygulara sevk eden müzik eserlerine yer vermek.
- Dinleyeni olumsuz etkileyen, gaflete, intihara, isyana, depresyona yönlendirme ihtimali
olan müzik eserlerine yer vermemek.
- Güftesi itikadî açıdan sorunlu olan, gelenek ve göreneklere, örf ve adetlere, toplumun
ahlak yapısına ters düşen müzik eserlerine yer vermemek.
- Müstehcen ve argo ifadelerin geçtiği müzik eserlerini yayınlamamak..
- Propaganda amaçlı hazırlanan siyasi içerikli müzik eserlerine yer vermemek.
- Arabesk bir yaklaşımla ilahi adı suiistimal edilerek hazırlanan eserlere yer vermek..
AKRA’ya gönderilen müzik albümleri yukarıdaki musiki ilke ve kriterlere tabi tutularak müzik
arşivine/listesine eklenmektedir. Çok ünlü ve popüler bir sanatçı da olsa kriterlere uymaması
durumunda müzik eserleri arşive kaydedilmemekte ve yayın otomasyon programına
tanıtılmamaktadır.
KAD Uygulama Örneği: AKRA’nın müzik arşivinde yaklaşık 80 ülkeden müzik eseri
bulunmaktadır. Türkçe eserlerin yanı sıra yabancı müzik eserleri de söz, beste ve yorum kalitesi
bakımından incelemeye tabi tutulmaktadır. AKRA, müzik ilke ve kriterleri baz alarak incelemeye
tabi tuttuğunda Sami Yusuf, Maher Zain, Mesut Kurtiş gibi uluslar arası üne sahip birçok sanatçının
albümlerindeki eserlerden birkaçını yayınlanmaya uygun bulabilmektedir.
Tasavvuf musikisine yayınlarında daha fazla yer veren AKRA, beste ve söz bakımından arabesk
yaklaşımla hazırlanan “ilahi” adı suiistimal edilerek hazırlanıp piyasa sürülen müzik albümlerini
müzik arşivine kabul etmemekte, yayınlarında bu tür eserlere yer vermemeye özen göstermektedir.
AKRA, kritik ve analitik düşünce yaklaşımıyla irdelediğinde, olumsuz/kalitesiz eserlerin
yayınlanmasının, bir taraftan gerçek sanatçıların emeğine saygısızlık olacağını, diğer taraftan
toplumun müzik zevki/beğeni standardının düşmesine yol açacağını, öte yandan bireyleri yanlış
hal ve davranışlara sürükleyeceğini düşünmekte ve önlem almaktadır.
AKRA, tüm müzik eserlerini kritik ve analitik düşünme yaklaşımıyla değerlendirerek yayınlamaya
gayret etmesinin sonucu olarak 10 yılda RTÜK’ten müzik yayınına ilişkin herhangi bir uyarı veya
ceza almamıştır.
66 RTÜK, Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması – 2014, S. 129, RTÜK Yayınları, Ankara, 2014.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 67
RTÜK’ün 2014 yılı Radyo TV Yayıncılığı Sektör Raporu’nda, 6112 sayılı kanun yürürlüğe girdiği
13 Mart 2011’den bu yana radyo ve televizyonlarda yayınlanan müzik eserleri ve kliplerle ilgili
kaç adet yayın ihlalinin tespit edildiğine dair bilgi yer almamaktadır. Kanunda yer alan “müstehcen
içerik”, “şiddeti özendirici ve kanıksatıcı yayın” ve “toplumun milli ve manevi değerlerine, genel
ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırılık” maddeleri daha çok televizyondaki yayın ihlalleri
için uygulanmakta olup, bu hükümlerin radyolarda yayınlanan müstehcen ve argolu
içeriklere/müzik eserlerine yönelik uygulanıp, bu yönde radyolara uyarı veya ceza verildiğine dair
karara ya da istatistiki bilgiye ulaşılamamıştır.
3.5.Kritik ve Analitik Düşünme Radyo Programı
Türkiye’de kritik ve analitik düşünme üzerine yapılan ilk radyo programı AKRA’da
yayınlanmıştır. 2009-2011 yılları arasında yayın akışında yer alan Kritik ve Analitik Düşünme
programının fragmanında şu ifadeler yer almaktaydı: 67
Aklı eren her iyi niyet sahibinin dünya gidişatını yönlendirmeye çalışan sistem ve
organizasyonları daha yakından tanıyıp politikalarını ve neticelerini hesap edebilmeleri için
AKRA FM’den farklı bir program…
Kritik ve Analitik Düşünme nedir, nasıl kritik ve analitik düşünülür?
Kapsamı, özellikleri, yöntemleri ve etkileyen faktörler nelerdir, nasıl uygulanır?
Herkesin merak ettiği ve öğrenmek istediği kritik ve analitik düşünme yöntemi AKR’da
anlatılıyor, uzmanlar kritik ve analitik düşünme ekseninde güncel meseleleri analiz ediyor.
Artık iyiler, gidişatı kendi istikballeri açısından kavrayıp doğru olan yöne geliştirmek için
çaba harcayacak…
Kritik ve Analitik Düşünme Platformu’nun katkılarıyla hazırlanan programa konuk olanlar
arasında Prof. Dr. Mehmet Yücel Ağargün, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Celal Türer,
Prof. Dr. Mustafa Merter, Prof. Dr. İbrahim Emiroğlu, Prof. Dr. Ali Savaş Çilli, Prof. Dr.
Halil Savaş gibi Türkiye’nin önde gelen ilim adamları yer aldı. Programın sesli arşivine
www.akradyo.net‘in Kritik ve Analitik Düşünme Programı68 sayfasından ulaşılabilmektedir.
67 AKRA, Kritik ve Analitik Düşünme Radyo Programı, http://akradyo.net/programdetails.aspx?p=133 (25.03.2015) 68 AKRA, Kritik ve Analitik Düşünme Radyo Programı Sesli Arşivi, http://akradyo.net/medya.aspx?cat=1&prg=133
(25.03.2015)
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 68
SONUÇ
Kitle iletişim araçlarının geliştiği ve çeşitlendiği günümüzde yazılı, işitsel ve görsel haber ve
bilgiye ulaşım kolaylaşırken, haber ve bilginin doğrulanma ve güvenilir olma sorunu artmaktadır.
Modern çağda ivme kazanan bilgi kirliliğinin ve algıların manipüle edilmesi sorununun
aşılabilmesi için bilgi ve haberlerin analitik bir yaklaşımla irdelenmesi, kritik düşünme yöntemiyle
analiz edilmesi ve değerlendirilmesi zarureti ortaya çıkmıştır.
Medya tarafından kitlelere sunulan haberler, genellikle o haberi okuyan, izleyen veya dinleyen
kişilere/kitlelere amacı önceden belirlenen bir mesajı direk veya dolaylı bir yöntemle aktarma,
belirli bir fikri benimsetme, hedeflenen şekilde algılatma veya yönlendirme ve tercihlerini
belirleme amacı taşıyabilmektedir. Bu amaç, bir başlıkla, bir spotla veya haberde kullanılan bir
fotoğrafla gerçekleştirilmek istenebilir. Dolayısıyla bir haberin sadece başlığına veya spotuna
yahut fotoğrafına bakılmak suretiyle acele hüküm vermek kişiyi yanlış kanıya sürükleyecektir.
Gazete, dergi, radyo, televizyon ve internet gibi kitle iletişim araçları aracılığıyla kamuoyuna
aktarılan her türlü bilgiyi/haberi, eleştirel bir bakış açısıyla sorgulamadan, kaynağını araştırmadan,
kritik etmeden, analitik bir yaklaşımla konuyu irdelemeden, yayınlanma amacına dikkat
kesilmeden, doğruluğundan emin olmadan, zihin dünyamıza yönelik muhtemel risklerini analiz
etmeden, gerçeklik-kurgusallık ayrımı yapmadan, benzer haberlerle kıyaslamadan, sonuçlarını
düşünmeden doğru ve gerçek kabul etmek bilinçli ve duyarlı bir medya takipçisinin
davranışı/yaklaşımı olmayacaktır.
Sağlıklı düşünmek ve doğru karar verebilmek için ön kabullerin ve önyargıların farkına varılması
gerekmektedir. Sağlıklı düşünme sürecini olumsuz etkileyen iç ve dış etkenlerin bertaraf edilmesi
gerçeğe ulaşmayı kolaylaştıracaktır. Bilgi ve haberlerin her zaman doğrulanmaya, olayların
çözümlenmeye, olguların analiz edilmeye muhtaç olduğunu fark edilmesi, yanıltma ve
yönlendirmelerin tuzağına düşülmemesi için “kritik ve analitik düşünme” yetisinin kazanılması
gerekmektedir.
Günlük hayatta karşılaşılan olayları kritik edip analitik bir bakış açısıyla zihinde çözümleyip doğru
ya da yanlış bir sonuca varmak bireylerin yapageldiği bir eylemdir. Burada önemli olan, kritik ve
analitik düşünme becerisinin kalitesidir. Türkiye’de 2007 yılında kurulan Kritik ve Analitik
Düşünme Platformu, bir sivil toplum örgütü olarak dünyada yeni yeni tanınan ve kabul gören kritik
ve analitik düşünme yöntemini anlamaya, tanımaya, tanıtmaya, yaygınlaştırmaya ve
sistemleştirmeye yönelik faaliyetlerde bulunmaktadır. KAD Platformu tarafından seminer,
konferans ve sempozyum ve çalıştaylar düzenlemekte, Türkçe literatür oluşturulmak için makale
ve kitaplar hazırlanmakta, yabancı kaynaklar araştırılarak çeviriler yapılıp yayınlanmaktadır.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 69
Türkiye’de kritik ve analitik düşünme yöntemine ilgi duyan ve bu düşünce sisteminin
yaygınlaşmasına destek olmayan gayret eden bir medya kuruluşu da bulunmaktadır. 1993 yılında
yayın hayatına başlayan Türkiye’nin ilk tematik ulusal radyolarından AKRA, 2006 yılından
itibaren kritik ve analitik düşünme odaklı radyo yayıncılığı modelini ortaya koymaya
çalışmaktadır.
Bu çalışmada, AKRA’nın, kritik ve analitik düşünme odaklı konu-kariyer endeksli yayıncılık
anlayışı, değişim ve farkındalık perspektifli içerik üretimi, haberleri seçme ve inceleme kriterleri,
programlara toplumsal duyarlılık eksenli isim verilmesi, sağlıklı gıda ve kul/insan hakkı konseptli
reklamcılık hassasiyeti, varlık sebebini idrake katkı sağlamayı hedefleyen müzik ilkeleri başta
olmak üzere birçok konu analiz edilmeye çalışıldı.
Çalışılan konunun daha iyi anlaşılabilmesi ve kavranabilmesi gayesiyle “düşünme”, “kritik
düşünme”, “analitik düşünme”, “kritik ve analitik düşünme” kavramlarının tanımları detaylı
şekilde yapıldı. Medya kavramının tanımlanmasının akabinde “eleştirel düşünce ve medya”, “kritik
ve analitik düşünme ile medya ilişkisi” üzerinde durularak doğru düşünme ile bilinçli medya takibi
arasındaki bağlantı anlatıldı.
Çalışılan konunun temelde radyo yayıncılığı olması nedeniyle Türkiye ve dünyadaki radyo
yayıncılığının kısa tarihçesi aktarıldıktan sonra “radyo türleri”, “radyo yayıncılığının geleceği”,
“radyonun diğer mecralara göre avantajları” ve “Türkiye’de radyo dinleyici profili ve dinleyici
talepleri” konularında detaylı bilgi verildi.
Çalışmanın mihengi olan “kritik ve analitik düşünme odaklı yayıncılık modeli olarak AKRA”
konusu irdelenirken ilk olarak radyoyla ilgili kurumsal bilgiler aktarıldı.
Daha sonra “KAD perspektifinde AKRA’nın genel yayın kriterleri” anlatıldı. Kurulduğu tarihten
bu yana radyo yayıncılığı sektöründe ilke ve kriterleriyle, duruşuyla, tavrıyla dikkat çeken
AKRA’nın, hedef kitlesi olan radyo dinleyicilerinin beklentilerinin üzerinde bir içerik üretimi
yapmaya özen gösterdiği, her türlü içeriği kritik ve analitik düşünme süzgecinden geçirerek
hazırlamaya çalıştığı, hazırlanan içerikleri iletim ortamları FM, uydu ve internetten bilgi teknolojisi
ürünü olan radyo, bilgisayar, tablet ve her türlü mobil cihaz vasıtasıyla dinleyici kitlesine
ulaştırmayı başardığı tespit edildi.
AKRA’nın, toplumun doğru bilgilendirilmesi, olaylar hakkında doğru haberlerin aktarılması ve
etik değerlere uyulması bakımından dinleyicilerden önce radyo çalışanlarının kritik ve analitik
düşünme sistematiğini öğrenmeleri ve bu düşünce sistemine göre içeriklerin üretilmesi ve kitlelere
sunulması gerektiğini önemseyen bir radyo olduğu belirlendi. AKRA, bu bilinçle yapılan yayınları
radyodan dikkatle takip eden bireylerin, diğer tüm medya içeriklerini kritik ve analitik düşünme
süzgecinden geçirmeyi öğrenebileceğini ve bilinçli bir medya takipçisi olabileceğini
düşünmektedir.
Bu bölümde, KAD uygulama örneği olarak, konu-kariyer ve konsept öncelikle radyoculuk anlayışı
incelendi. Kişileri ön plana çıkaran değil, konuşulacak, irdelenecek konuları ön plana alan AKRA,
radyoda işlenecek konuya göre uzmanları tespit etmektedir. Aynı şekilde önce programın konsepti
belirlenip, ilgili programı kimin en iyi şekilde hazırlayıp sunabileceği araştırılmaktadır. Bir başka
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 70
dikkat çekici husus ise programlara isim verilirken ve fragmanları hazırlanırken toplumda/
bireylerde farkındalık ve duyarlılık oluşmasına itina gösterilmesidir.
“KAD perspektifinde AKRA’nın haber ilke ve kriterleri”nin konu edildiği bölümde radyonun
habere ve güncel olaylara bakış açısı detaylı şekilde incelendi. Yayınlarında, toplumu geren ve
bireylerde olumsuz etkiler bırakabilen asayiş haberlerine, siyasilerin polemiklerine, gizli reklam
sayılabilecek haberlere yer vermeyen AKRA’nın, gerek haber bültenleri hazırlanırken gerekse
haber aktüel programlarına içerik üretilirken haber sorumluları tarafından kritik ve analitik bakış
açısıyla haber kaynaklarının çok yönlü ve çok dikkatli biçimde takip edilmesini kural haline
getirdiği tespit edildi. AKRA’nın, hangi haberin yayınlanması gerektiğinden ziyade hangi tür
haberlerin yayınlanmaması gerektiğini daha fazla önemsediği, sözgelimi toplumu ve bireyleri
olumsuz etkileme ihtimali olan haberlerin yayınlanmasından özellikle kaçındığı belirlendi.
Bu bölümde, KAD uygulama örneği olarak, AKRA’nın haber aktüel programlarından Merhaba
Türkiye irdelendi. Programda değerlendirilecek gazetelerin tüm sayfalarının, her sabah haber
görevlileri tarafından kritik ve analitik düşünme yaklaşımıyla incelendiği, satır satır okunarak
yayınlanacak haber ve yazıların tespit edildiği, inceleme sonucunda bazen bir gazeteden birkaç
haber tespit edilebildiği, bazen de okunmaya uygun haber tespit edilemediği, tespit edilen
haberlerin de kendi içinde incelemeye tabi tutulduğu, ilke ve kriterlere uymayan kısımların
işaretlendiği, tüm bu süreçlerden sonra ilgili gazetenin programda değerlendirildiği belirlendi.
Merhaba Türkiye programında, diğer radyoların genellikle tercih ettiği gibi “bir gazetenin manşete
çıkarttığı/önemsediği haberlerden” ziyade sadece AKRA’nın yayın ilke ve kriterlerine uyan haber
ve yazıların programda okunduğu tespit edildi.
AKRA’nın bu hassasiyetinin temelinde, “radyo dinleyicisinin art niyetli bir haberle/yazıyla yanlış
yöne yönlendirilmesine aracılık etmemek” olduğu belirlendi.
Son 3 yılda haber-yayın ihlallerinden dolayı radyo ve televizyonlara RTÜK tarafından 1.227 kez
müeyyide uygulanırken AKRA’nın kritik ve analitik düşünme endeksli yaptığı yayıncılık sonucu
bu süreçte herhangi bir uyarı veya ceza almadığı tespit edildi.
“KAD perspektifinde AKRA’nın reklam ve ilke ve kriterleri”nin incelendiği bölümde, radyonun
reklama yönelik bakış açısı detaylı şekilde incelendi. Reklamı, kazanç elde edilen ticari iletişim
aracı yerine “sağlıklı ve yararlı ürünlerin insanlarla buluşmasına aracılık etmek” şeklinde
değerlendiren AKRA’nın temel reklam kriterinin insanların “ruh ve beden sağlığı”nı korumak
olduğu, dinleyiciler için yarar sağlamak yerine zararı dokunacak ürün ya da hizmetlerin reklam ve
sponsorluğunu kabul etmediği, çağımızın hastalıklarından kanser ve obezite gibi rahatsızlıkların
kaynağı olarak görülen gazlı içeceklere, cip’s gibi işlenmiş ürünlerin, içerisinde trans yağ
barındıran, zararlı katkı maddeleri katılarak üretilen ürünlerin reklamını yayınlamadığı tespit
edildi. AKRA’nın ayrıca ürün yararlı olsa da tanıtımında abartı, yanıltıcı veya yanlış beyan bulunan
reklamlara yayınlarında yer vermediği buna karşın, insanların yaşam kalitesini artıran, direk veya
dolaylı şekilde insanlara fayda sağlayan ürünlerin reklamlarına daha fazla yer vermeyi hedeflediği
belirlendi.
Bu bölümde, KAD uygulama örneği olarak, reklam alma süreci incelendi. Reklam verenler, reklam
ajansları ve diğer yayıncılar tarafından reklam ilke ve kriterlerinden taviz vermemesiyle tanınan
AKRA’nın reklam vermek isteyen firmaların faaliyet alanlarını ve reklamı yayınlanacak
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 71
ürünü/hizmeti, kritik ve analitik düşünme yaklaşımıyla toplumun ruh ve beden sağlığının
korunması adına çok yönlü şekilde incelemeye tabi tuttuğu, bu kapsamda, üretici firma, ürünün
kalitesi ve fiyatı, ürüne erişim noktaları, pazarlama stratejisi, marka bilinirliliği, marka imajı gibi
kıstaslar dikkate alınarak ürünle ilgili dinleyici odaklı fayda/zarar analizi yapıldığı, yayınlanacak
reklam, finans kurumu hizmeti/ürünü ise veya bir ürünle ilgili helal/haramlık konusunda farklı
görüşler varsa bu ürünlerin/hizmetlerin fıkhi açıdan uygunluğun da ayrıca değerlendirildiği tespit
edildi.
AKRA’nın bu hassasiyetinin temelinde “olumsuz reklamlar nedeniyle kul hakkı/insan hakkı
ihlaline sebebiyet vermemek” olduğu tespit edildi.
RTÜK’ün 2014’te gerçekleştirdiği Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması’nda radyo
dinleyicilerinin şikâyet ettiği konuların başında reklam kuşaklarının süresinin uzunluğu ve sıklığı,
doğrudan satış (tele alışveriş) programları ve yanıltıcı-aldatıcı reklamlar gelmektedir.
Son 3 yılda reklam yayını ihlallerinden dolayı radyo ve televizyonlara RTÜK tarafından 4.557 kez
müeyyide uygulanırken AKRA’nın kritik ve analitik düşünme endeksli reklam hassasiyeti ve
detaylı ürün analizleri sonucu bu süreçte herhangi bir uyarı veya ceza almadığı tespit edildi.
“KAD perspektifinde AKRA’nın musiki ilke ve kriterleri”nin irdelendiği bölümde ise radyonun
musikiye bakış açısı detaylı şekilde ele alındı. AKRA’nın, bir eserin müzik arşivine/listesine dahil
edilebilmesi ve yayında kullanılabilmesi için müzik eserlerini kriterlere tabi tutarak ciddi bir eleme
yoluna gittiği tespit edildi.
Dinleyende duyarlılık oluşturan, insanlara varlık sebebini hatırlatan, toplumun farkındalık ve bilinç
düzeyini artıran müzik eserlerine yayında öncelik veren AKRA’nın, dinleyeni olumsuz etkileyen,
gaflete, intihara, isyana, depresyona yönlendirme ihtimali olan müzik eserlerine; güftesi itikadî
açıdan sorunlu olan, gelenek ve göreneklere, örf ve adetlere, toplumun ahlak yapısına ters düşen
müzik eserlerine; müstehcen ve argo ifadelerin yer aldığı müzik eserlerine; propaganda amaçlı
hazırlanan siyasi içerikli müzik eserlerine; arabesk bir yaklaşımla ilahi adı altında hazırlanan
parçalara yayınlarında yer vermediği belirlendi.
Bu alanda, KAD uygulama örneği olarak, AKRA’ya gönderilen müzik albümlerinin müzik arşivine
alınma süreci incelendi. Çok ünlü ve popüler bir sanatçı da olsa kriterlere uymaması durumunda
eserleri müzik listesine eklenmeyen ve yayın otomasyonuna tanıtmayan AKRA’nın müzik
arşivinde yaklaşık 80 ülkeden seçkin müzik eseri bulunduğu belirlendi.
Türkçe eserlerin yanı sıra yabancı müzik eserleri de söz, beste ve yorum kalitesi bakımından
incelemeye tabi tutan AKRA’nın, müzik ilke ve kriterleri ekseninde yapılan inceleme sonucunda
Sami Yusuf, Maher Zain, Mesut Kurtiş gibi uluslar arası üne sahip sanatçıların albümündeki
eserlerden birkaçını yayınlanmaya uygun bulabildiği tespit edildi.
AKRA’nın bu hassasiyetinin temelinde, “olumsuz/kalitesiz eserlerin yayınlanmasının, bir taraftan
gerçek sanatçıların emeğine saygısızlık olacağı, diğer taraftan toplumun müzik zevki/beğeni
standardının düşmesine yol açacağı, öte yandan bireyleri yanlış hal ve davranışlara sürükleyeceği”
düşüncesi olduğu belirlendi.
AKRA’nın kritik ve analitik düşünme endeksli musiki hassasiyeti sonucu RTÜK’ten bugüne kadar
herhangi bir uyarı veya ceza almadığı tespit edildi.
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 72
6112 sayılı Kanunda yer alan “müstehcen içerik”, “şiddeti özendirici ve kanıksatıcı yayın” ve
“toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırılık”
maddelerini ihlal müeyyideleri daha çok televizyon programlarına uygulanmakta olup bu
hükümlerin radyolarda yayınlanan müstehcen ve argolu içeriklere/müzik eserlerine uyarı veya ceza
şeklinde uyguladığına dair bir karara veya istatistiki bilgiye ulaşılamadı.
Son kısmında, Türkiye radyo ve televizyonları arasında ilk kez AKRA’da yayınlanan “Kritik ve
Analitik Düşünme Radyo Programı” ele alındı. 2009-2011 yılları arasında AKRA’nın yayın
akışında yer alan programda, kritik ve analitik düşünmenin öğrenilmesi ve toplumun genelinde
yaygın bir düşünme sistemi haline gelmesi amacıyla ilim adamlarıyla söyleşilerin yapıldığı, kritik
ve analitik düşünmeye dair pratik bilgelerin verildiği tespit edildi.
Sonuç olarak AKRA’nın, bir taraftan radyoda görev alan ekibin kritik ve analitik düşünme
yöntemini öğrenerek, anlayarak, uygulayarak ve yaşayarak öğrenmesini; diğer taraftan hedef
kitlesini güncel gelişmeler hakkında doğru şekilde bilgilendirmeyi ve ürettiği içeriklerle
dinleyicilerinin bilgi dağarcığını genişletmeyi; öte yandan radyodan dinledikleriyle duyarlılık,
farkındalık ve bilinç düzeylerini yükselten, kritik ve analitik düşünme yöntemini kavrayan
dinleyicilerin, her türlü bilgi ve mesaja eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşarak bilinçli medya
takipçileri olmalarını hedefleyen ve sorumlu yayıncılık anlayışının nasıl olması gerektiğini ortaya
koyan bir “rol-model radyo” olduğu belirlendi.
KAYNAKÇA
Ağargün, Mehmet Yücel, Kritik ve Analitik Düşünme Nedir? PratiKAD - Pratik Örnekler İle Kritik
ve Analatik Düşünme, KAD Patformu Yayınları, İstanbul, 2010
Coşan, Mahmud Es’ad, Muhakeme Kabiliyetini Geliştirmek, Dilimiz ve Kültürümüz, Server İletişim,
İstanbul, 2010
Mora, Necla, Medya Çalışmaları, Medya Pedagojisi ve Küresel İletişim, Alt Kitap Yayınları, 2008
Nalçaoğlu, Halil, Medya ve Toplum, IPS İletişim Vakfı Yayınları, İstanbul, 2003
Paul Richard, Elder Linda, Kritik Düşünce. Çev: Prof. Dr. Esra Arslan. Yrd. Doç.Gamze Sart, Nobel
Kitap, Ankara, 2013
Saydam, Ali, İletişimin Akıl ve Gönül Penceresi Algılama Yönetimi, Rota Yayınları, İstanbul, 2007
Sayılgan, Emine, Medya İşletmelerinde Pazarlama Yönetimi, Beta Yayınları, İstanbul, 2010
Çakmak, Erdem. Sayısal Radyo Yayıncılığı ve Arşivlenmesi, RTÜK Uzmanlık Tezi, Ankara, 2011.
RTÜK, Radyo ve TV Yayıncıları Sektör Raporu 2014, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı, RTÜK
Yayınları, Ankara, 2014.
RTÜK, Radyo Dinleme Eğilimleri Araştırması - 2014, RTÜK Yayınları, Ankara, 2014.
Ağargün, M. Yücel, Prof. Dr. Analitik ve Kritik Düşünce Üzerine, Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü
Platformu Dergisi, Aralık-Ocak-Şubat Sayı: 1, 2006-2007
N. GÜLEÇ/ ISCAT2015 Sakarya - TURKEY 73
Göksel, Gökselin. A’dan Z’ye Radyo, Broadcasterinfo Dergisi, Sayı: 11, Temmuz 2004
Göksel, Gökselin. A’dan Z’ye Radyo, Broadcasterinfo Dergisi, Sayı: 13, Ekim 2004
Seferoğlu S. Sadi, Akbıyık Cenk, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Ankara, 2006
Vicdan Nurten, Özer Zeynep, Yoğun Bakım Hemşirelerinde Önemli Bir Özellik: Eleştirel Düşünme,
Türk Kardiyol Derneği Kardiyovasküler Hemşirelik Dergisi, Ankara, 2011
WEB SİTELERİ
www.akradyo.net – AKRA
www.deu.edu.tr – Dokuz Eylül Üniversitesi
www.harrankad.com – Harran Üniversitesi KAD Kulübü
www.iskenderpasa.com – İskenderpaşa
www.kritik-analitik.com – Kritik ve Analitik Düşünme Platformu
www.medipol.edu.tr – Medipol Üniversitesi
www.palgrave.com – Palgrave
www.politikadergisi.com – Politika Dergisi
www.rtuk.org.tr - RTÜK
www.sakarya.edu.tr – Sakarya Üniversitesi
www.saukad.org – Sakarya Üniversitesi KAD Öğrenci Topluluğu
www.tbmm.gov.tr/kanunlar - TBMM Mevzuatlar
www.tdk.gov.tr – Türk Dil Kurumu Sözlükler
www.trt.net.tr – TRT Radyoları
www.tvhaber.com – TV Haberleri Sitesi
www.ucl.ac.uk - UCL
www.wikipedia.org - Wikipedia