güvercinin gerdanlığı alamut

28
Atatürk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 26, Erzurum, 2006 213 HASAN-I SABBÂH VE HAŞÎŞÎLER* Laurence LOCKHART** Çev. Prof. Dr. Süleyman TÜLÜCÜ*** ____________________ * Bu yazı, Laurence Lockhart’ın “Hasan-i Sabbāh and the Assassins” başlığı altında, Bulletin of the School of Oriental Studies [V (1928-30), s. 675-696]’de çıkan makalesinin çevirisidir. Faydalı olacağı mülâhazasıyla, yazıya kimi yerlerde, açıklamak ve düzeltmek amacıyla, tarafımızdan, bazı notlar ilâve edilmiş; ayrıca, dipnotlardaki kimi bibliyografya eksiklikleri köşeli parantez içinde tamamlanmaya çalışılmıştır. Diğer yandan, kimi şahıs (Hûlâgû, Mengü vb.) adlarının imlâsında dilimizdeki söyleniş tarzına uyulmuş ve bazı Farsça yer adlarının (Sîmyâr, Gāzer Hân, Enbec vb.) yazılımında da aslî ve daha doğru telaffuz şekilleri esas alınmıştır. Uzun bir zaman dilimi içerisinde, özenle hazırladığımız bu yazının, konuya ilgi duyanlara yararlı olacağını ümit ediyoruz. Bilindiği üzere, uzun bir zaman dilimi içinde Batı’da ve İslâm ülkelerinde (Mısır, Suriye, İran, Türkiye, Pakistan, vb.), konu ile ilgili, kitap ve makale olarak, sayısız yayın yapılmıştır. Yeri gelmişken bunlardan kısaca bahsetmek yararlı olacaktır. Batı’da bu konuda klâsikleşmiş ilk çalışmalardan birini Joseph von Hammer (Stuttgart-Tübingen 1818; eserinin Fransızca (Paris 1833) ve İngilizceye (London 1835) çevirileri de vardır) yapmıştır. Uzun bir aradan sonra, doğrudan doğruya Hasan-ı Sabbâh, Alamût, Haşîşîler ve İsmâ‘îliyye ile ilgili olarak, başta, bir İsmâ‘îliyye uzmanı olan W. Ivanow olmak üzere, Freya Stark, Marshall G. S. Hodgson, Peter Willey, Bernard Lewis, Enno Franzius, Farhad Daftary, Anthony Campbell, Jean-Claude Frère, Edward Burman vb. ilim adamları dikkate değer yayınlar yapmışlardır. Ayrıca, bu hususta İslâm ülkelerinde zikre değer yayın yapanlar arasında Ârif Tâmir, Mustafa Gālib, Ömer Ebü’n-Nasr, Jawad al-Muscati, Minûçihr-i Sütûde, Kerîm Kişâverz, Shaykh Muhammad Iqbal gibi bilim adamlarını sayabiliriz. Ülkemizde bu konuda yayınlanmış olan kitaplar şunlardır: Cüveynî, Tarih-i Cihan Güşâ, çev. Mürsel Öztürk, Ankara 1999, s. 495-577 ve tür. yer.; Ebüzziyâ Tevfîk, Hasan b. Sabbâh, İstanbul 1300; Ömer Rıza Doğrul, Hasan Sabbah’ın Cennet Fedaîleri, İstanbul 1975; Bernard Lewis, Haşîşîler, Ortaçağ İslâm Dünyasında Terörizm ve Siyaset, çev. Ali Aktan, İstanbul 1995, diğer bir çevirisi: Kemal Sarısözen, Haşîşîler, İslâm’da Radikal Bir Tarikat, İstanbul 2005; Amin Maalouf, Semerkant, çev. Esin Talu Çelikkan, 3. baskı, İstanbul 1996; Freidoune Sahebjam, Dağın Şeyhi Hasan Sabbah, çev. Faik Baysal, İstanbul 1998; Wladimir Bartol, Fedaîlerin Kalesi Alamut-Tarihî Roman, çev. Atilla Dirim, Ankara 1998; Harold Lamb, Yıldızların Efendisi Hayyam-Tarihî Roman, çev. Suat Kaya, 2. baskı, Ankara 2001; Farhad Daftary, Muhalif İslâmın 1400 Yılı: İsmailîler-Tarih ve Kuram, çev. Ercüment Özkaya, Ankara 2001; Corci Zeydan, Selâhaddîn Eyyûbî ve Haşhaşîler (İsmâilîler), yayına haz. Ahmet Cemil, İstanbul 2002; Ernst W. Heine, Güvercinin Gerdanlığı Alamut’a Dönüş-Tarihî Roman, çev Atilla Dirim, Ankara 2002; Faik Bulut, Eşitlikçi Dervişan Cumhuriyetleri ve Hasan Sabbah Gerçeği, İslâm’da Özgürlük Arayışı-3, 2. baskı, İstanbul 2002; Yaşar Şahin Anıl, Alamut Terörünün Kaynakları ve Hasan Sabbah, İstanbul 2003; İsmail Kaygusuz, Nizarî İsmailî Devletinin Kurucusu Hasan Sabbah ve Alamut (Öğretisi, Tarihi, Felsefesi), İstanbul 2004. Diğer taraftan, Ahmed Midhat Efendi, M. Şerefeddin [Yaltkaya], M. Şemseddin [Günaltay], Dr. Rıza Nur, M. Fuad Köprülü, A. Zeki Velidi Togan, Abdülbaki Gölpınarlı, İbrahim Kafesoğlu, Ahmed Ateş, Mehmet Altay Köymen, İbrahim Agâh Çubukçu, Osman Turan, Neşet Çağatay, Yaşar Kutluay, Ethem Ruhi Fığlalı, Ramazan Şeşen, Mustafa Öz, Abdülkerim Özaydın, Mübahat Türker-Küyel, Abdulkadir Yuvalı, Süleyman Tülücü, M. Ali Büyükkara, Nejat Birdoğan, Cihangir Gener, H. Ahmet Özdemir, Kemal Timur gibi bilim adamları, çeşitli kitap ve yazılarında, konu üzerinde bilgi vermişlerdir. Hasan-ı Sabbâh’ın hayatı, faaliyetleri ve doktrini hakkında geniş kaynakça için, Bernard Lewis ve Farhad Daftary’nin yukarıda kaydettiğimiz eserlerine ilâveten, bizim şu iki çalışmamıza bk. “Ahmed Midhat Efendi’nin “Süleyman Musulî” (Musullu Süleyman) Adlı Romanında Hasan-ı Sabbâh

Upload: adanaseyhan001

Post on 18-Dec-2015

44 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

alamut

TRANSCRIPT

  • Atatrk niversitesi lhiyat Fakltesi Dergisi, say: 26, Erzurum, 2006 213

    HASAN-I SABBH VE HALER*

    Laurence LOCKHART**

    ev. Prof. Dr. Sleyman TLC***

    ____________________ * Bu yaz, Laurence Lockhartn Hasan-i Sabbh and the Assassins bal altnda, Bulletin of the

    School of Oriental Studies [V (1928-30), s. 675-696]de kan makalesinin evirisidir. Faydal olaca mlhazasyla, yazya kimi yerlerde, aklamak ve dzeltmek amacyla, tarafmzdan, baz notlar ilve edilmi; ayrca, dipnotlardaki kimi bibliyografya eksiklikleri keli parantez iinde tamamlanmaya allmtr. Dier yandan, kimi ahs (Hlg, Meng vb.) adlarnn imlsnda dilimizdeki syleni tarzna uyulmu ve baz Farsa yer adlarnn (Smyr, Gzer Hn, Enbec vb.) yazlmnda da asl ve daha doru telaffuz ekilleri esas alnmtr. Uzun bir zaman dilimi ierisinde, zenle hazrladmz bu yaznn, konuya ilgi duyanlara yararl olacan mit ediyoruz.

    Bilindii zere, uzun bir zaman dilimi iinde Batda ve slm lkelerinde (Msr, Suriye, ran, Trkiye, Pakistan, vb.), konu ile ilgili, kitap ve makale olarak, saysz yayn yaplmtr. Yeri gelmiken bunlardan ksaca bahsetmek yararl olacaktr. Batda bu konuda klsiklemi ilk almalardan birini Joseph von Hammer (Stuttgart-Tbingen 1818; eserinin Franszca (Paris 1833) ve ngilizceye (London 1835) evirileri de vardr) yapmtr. Uzun bir aradan sonra, dorudan doruya Hasan- Sabbh, Alamt, Haler ve smliyye ile ilgili olarak, bata, bir smliyye uzman olan W. Ivanow olmak zere, Freya Stark, Marshall G. S. Hodgson, Peter Willey, Bernard Lewis, Enno Franzius, Farhad Daftary, Anthony Campbell, Jean-Claude Frre, Edward Burman vb. ilim adamlar dikkate deer yaynlar yapmlardr. Ayrca, bu hususta slm lkelerinde zikre deer yayn yapanlar arasnda rif Tmir, Mustafa Glib, mer Ebn-Nasr, Jawad al-Muscati, Minihr-i Stde, Kerm Kiverz, Shaykh Muhammad Iqbal gibi bilim adamlarn sayabiliriz. lkemizde bu konuda yaynlanm olan kitaplar unlardr: Cveyn, Tarih-i Cihan G, ev. Mrsel ztrk, Ankara 1999, s. 495-577 ve tr. yer.; Ebzziy Tevfk, Hasan b. Sabbh, stanbul 1300; mer Rza Dorul, Hasan Sabbahn Cennet Fedaleri, stanbul 1975; Bernard Lewis, Haler, Ortaa slm Dnyasnda Terrizm ve Siyaset, ev. Ali Aktan, stanbul 1995, dier bir evirisi: Kemal Sarszen, Haler, slmda Radikal Bir Tarikat, stanbul 2005; Amin Maalouf, Semerkant, ev. Esin Talu elikkan, 3. bask, stanbul 1996; Freidoune Sahebjam, Dan eyhi Hasan Sabbah, ev. Faik Baysal, stanbul 1998; Wladimir Bartol, Fedalerin Kalesi Alamut-Tarih Roman, ev. Atilla Dirim, Ankara 1998; Harold Lamb, Yldzlarn Efendisi Hayyam-Tarih Roman, ev. Suat Kaya, 2. bask, Ankara 2001; Farhad Daftary, Muhalif slmn 1400 Yl: smailler-Tarih ve Kuram, ev. Ercment zkaya, Ankara 2001; Corci Zeydan, Selhaddn Eyyb ve Hahaler (smiller), yayna haz. Ahmet Cemil, stanbul 2002; Ernst W. Heine, Gvercinin Gerdanl Alamuta Dn-Tarih Roman, ev Atilla Dirim, Ankara 2002; Faik Bulut, Eitliki Dervian Cumhuriyetleri ve Hasan Sabbah Gerei, slmda zgrlk Aray-3, 2. bask, stanbul 2002; Yaar ahin Anl, Alamut Terrnn Kaynaklar ve Hasan Sabbah, stanbul 2003; smail Kaygusuz, Nizar smail Devletinin Kurucusu Hasan Sabbah ve Alamut (retisi, Tarihi, Felsefesi), stanbul 2004. Dier taraftan, Ahmed Midhat Efendi, M. erefeddin [Yaltkaya], M. emseddin [Gnaltay], Dr. Rza Nur, M. Fuad Kprl, A. Zeki Velidi Togan, Abdlbaki Glpnarl, brahim Kafesolu, Ahmed Ate, Mehmet Altay Kymen, brahim Agh ubuku, Osman Turan, Neet aatay, Yaar Kutluay, Ethem Ruhi Flal, Ramazan een, Mustafa z, Abdlkerim zaydn, Mbahat Trker-Kyel, Abdulkadir Yuval, Sleyman Tlc, M. Ali Bykkara, Nejat Birdoan, Cihangir Gener, H. Ahmet zdemir, Kemal Timur gibi bilim adamlar, eitli kitap ve yazlarnda, konu zerinde bilgi vermilerdir.

    Hasan- Sabbhn hayat, faaliyetleri ve doktrini hakknda geni kaynaka iin, Bernard Lewis ve Farhad Daftarynin yukarda kaydettiimiz eserlerine ilveten, bizim u iki almamza bk. Ahmed Midhat Efendinin Sleyman Musul (Musullu Sleyman) Adl Romannda Hasan- Sabbh

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------214

    _________________________________________________________________________________ ve Btnlerle lgili Bilgiler, Atatrk niversitesi lhiyat Fakltesi Dergisi, sy. 14 (1999), s. 25-45 [son

    zamanlarda bu konuda Kemal Timur tarafndan u yaz yaynlanmtr: Sleyman Musl ve Semerkant Romanlarnda Batnlik ve Hasan Sabbah, Atatrk niversitesi Trkiyat Aratrmalar Enstits Dergisi, sy. 31 (2006), s. 217-232]; Enno Franzius, Alamut Kalesi (1090-1092), ev. Sleyman Tlc, EKEV Akademi Dergisi, c. 2, sy. 2 (Mays 2000), s. 77-83; bu konuda ayrca bk. Mehmed emseddin (Gnaltay), (Hurfttan Hakkate), Hurfeler ve slm Gerei, yayna haz. Ahmet Gkbel, stanbul 1997, s. 161-186; Abdlkerim zaydn, Sultan Muhammed Tapar Devri Seluklu Tarihi (498-511/1105-1118), Ankara 1990, s. 71-88; a. mlf., Alamut, DA, II, 336-337; a. mlf., Sultan Berkyaruk Devrinde (1092-1104) Btnlerle Yaplan Mcadeleler, Prof. Dr. Fikret Iltana 80. Doum Yl Armaan, stanbul 1995, s. 177-185; a. mlf., Hasan Sabbh, DA, XVI, 347-350; a. mlf., Seluklular Zamannda Suriyedeki Btn Faaliyetleri, Trklk Aratrmalar Dergisi, sy. 12 (Eyll 2002), Prof. Dr. Cokun Alptekine Armaan, s. 195-207; A. Zeki Velidi Togan, Alamut, A, I, 289-290; Mustafa z, Haiyye, DA, XVI, 418-419.

    ** Laurence Lockhart (18901975): ran tarihi ve corafyas zerine yapt almalarla tannm ngiliz oryantalisti. 1890da Londrada dodu ve Gney Afrikada yetiti. 1913te Cambridgede BA ve 1935de Londrada the School of Oriental and African Studiesde PhD unvann ald. Doktora tezi Ndir h zerinedir. 1919-1926 yllar arasnda Meksikada ve 1926-1930 tarihleri arasnda da randa alt. Kabiliyetli bir fotoraf idi ve ranla ilgili bir dizi fotoraf ekti. Emekli olarak 1948de Buckinghamshireda ve 1953te Cambridgede oturdu, burada 18. yzyl ran tarihi zerinde aratrmalarn younlatrd. 1975te Barringtonda ld. Baz almalar baslmam olan mellifin kimi yazlar eitli ansiklopedi, kitap ve dergilerde yaynlanm bulunmaktadr. u iki aratrmas kendi alannda, hl nemini korumaktadr: Nadir Shah: A Critical Study Based Mainly on Contemporary Sources, London 1938, New York 1973; The Fall of the Safav Dynasty and the Afghan Occupation of Persia, Cambridge 1958. Ayrca, Famous Cities of Iran (London 1939) ve Persian Cities (London 1960) adl eserlerini zikretmemiz gerekir. Hayat ve eserleri hakknda ksa bilgi iin bk. Necb el-Akk, el-Msterikn, 3. bask, Kahire 1965, II, 535.

    *** Atatrk niversitesi lhiyat Fakltesi Arap Dili ve Belgati Anabilim Dal.

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------215

    ZET

    ran birok vesilelerle dikkate deer dinsel ilkelere aykr dncelere nayak

    olan kimseleri (heresiarchs) ortaya kard, bunlardan birka, bu lke snrlarnn ok

    tesine uzanan bir etki icra etti. Bu kimselerin en tannmlarndan biri, sml

    propagandacs ve kurucusu ve Haler (the Assassins)in ilk Byk stad Hasan-

    Sabbhtr.

    Hasan M. 1052 veya 1053 ylnda Kumda dodu. Reyde ve orada renim

    grd. 1076-77de Msra gnderildi. 1090da Deylemnda Rdbr Vadisindeki

    Alamt Kalesini ele geirdi. Ayn zamanda o, burada bir devlet kurdu ve grlerini

    yaymak iin propaganda faaliyetlerine giriti. Kurmu olduu Haler ve Fidler

    (Fedler) tekilt ile etrafa dehet sat. Bu devlete 1257 ylnda Moollar tarafndan

    son verildi.

    Tarafmzdan Trkeye tercme edilen bu yaz, Hasan- Sabbhn hayatn,

    Alamt Kalesini ele geirmesini ve bu blgede ve Horasanda kendi grlerini

    yaymak iin yapt propaganda faaliyetlerini ele almaktadr.

    Anahtar Kelimeler: Hasan- Sabbh, Alamt Kalesi, Haler, Fidler,

    smliyye.

    ABSTRACT

    Hasan-i Sabbh and the Assassins

    Persia has on many occasions produced remarkable heresiarchs, several of

    whom have exercised an influence extending far beyond the boundaries of that

    country. One of the most notable of these heresiarchs is Hasan-i Sabbh, the Isml

    propagandist and founder and first Grand Master of the Assassins.

    Hasan was born at Qum in A. D. 1052 or 1053. He studied at Ray and there.

    In 1076-77 he was sent to Egypt. In 1090 he seized the Castle of Alamt in the

    Rdbr Valley in Daylamn. At the same time, he founded a state here and he

    started propagandist activities for the sake of spreading his own order. He terrorized

    the surroundings with the organization of Assassins and Fids, founded by him.

    This dynasty was brought to an end by Mongols in 1257.

    The present article translated by me into Turkish deals with the life of Hasan-i

    Sabbh, his seize of the Castle of Alamt and his propagandist activities for the sake

    of spreading his own order in these lands and Khorsn.

    Key Words: Hasan-i Sabbh, the Castle of Alamt, Assassins, Fids,

    Ismliyya.

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------216

    ran birok vesilelerle dikkate deer dinsel ilkelere aykr dncelere nayak

    olan kimseleri (heresiarchs) ortaya kard, bunlardan birka, bu lke snrlarnn ok

    tesine uzanan bir etki icra etti. Bu kimselerin en tannmlarndan biri, sml

    propagandacs ve kurucusu ve Haler (the Assassins)in ilk Byk stad Hasan-

    Sabbhtr.

    Hasan- Sabbh Kuzey randa, Reyde dodu; onun tam doum tarihi

    bilinmemektedir, fakat, ortaya karlabildii kadaryla, doumu M. 1052 veya 1053

    tarihinde idi. Himyer asll1 olduunu iddia etmekle beraber, Hasan hem doutan

    hem de yetimesi itibaryla bir ranl idi ve erken yalarda ann Oniki [mam]

    Mezhebine [sn Aeriyye] intisap etmiti.

    Hasann hayat ve ahsiyeti ile ilgili hikyeler ve menkbeler ok sayda ve

    farkldr. M. 1257de Alamt Kalesi2nin Moollar tarafndan zaptndan sonra buradaki

    Halere ait kitap ve vesikalarn hemen hemen tamamnn yok edilmesi dolaysyla,

    Hasan hakkndaki malmatmz, ounlukla dman kaynaklardan elde edilmektedir;

    iyi niyetle dnldnde, bu kaynaklar tarafgirlikten uzak deildir. bnl-Esr,

    Trhul-Kmilinde, Hasann sihir, matematik, astronomi ve dier ilim dallarnda

    kabiliyetli ve mahir olduunu ifade eder3.

    Bugn biz, Hasan- Sabbh hakknda dosta bilgiler denilebilecek sadece

    tek bir kaynaa sahibiz. Cihn-gnn tannm mellifi, Ald-Dn At Melik-i

    Cveynye hmisi Hlg Hn tarafndan, Alamtun zaptndan sonra, Halerin

    oradaki ktphanesini incelemesi ve btn din dncelere aykr eserleri yok

    etmesi emredildii zaman, o, sadece bir kitab muhafaza etti. Sergzet-i Seyyidn

    isimli bu kitap, Hasan- Sabbhn bir biyografisi idi, Cveyn, tarihinin Hasan ve

    Halerle ilgili olan blmn yazarken bu eserden nemli lde faydaland.

    Sergzete gre, Cveyn tarafndan iktibas edildii vehile, Hasan, bir

    ocukken, yedi yalarndan itibaren bilgili bir insan olmaya kesinlikle kararl, ok

    okumaya merakl bir mizaca sahipti. 17 yana geldii zaman, Hasan, Emr[e]

    1 Sergzet-i Seyyidnda onun nesebi u ekilde verilir: .

    2 Alamt Kalesi hakknda geni bilgi iin bk. Zekeriyy el-Kazvn, srl-Bild ve Ahbrl-bd, Dr Sdr, Beyrut, ts., s. 301-302; Abdlkerim zaydn, Alamut Kalesi, Trk Kltr, sy. 28 (Eyll 1986), s. 53-57; Enno Franzius, Alamut Kalesi (1090-1092), ev. Sleyman Tlc, EKEV Akademi Dergisi, c. 2, sy. 2 (Mays 2000), s. 77-83 (evirenin Notu).

    3 Bk. Trhul-Kmil, Kahire 1301, X, 131: ! # $ ' ) +,.

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------217

    Darrb4 isimli bir sml dsinin, yani propagandacsnn etkisi altna girdi, fakat o,

    Hasann din kanaatlerini nemli lde sarsmay baarmakla beraber, Hasan Oniki

    [mam] Mezhebini terk etmedi ve ciddi bir hastalk geirdii dnem sonrasna kadar

    Yedi [mam] Mezhebine [Sebiyye] girmedi. Bu hadise H. 464 (M. 1071) ylnda vuku

    buldu.

    imdi, biz, Hasan- Sabbh, mer Hayym ve Nizml-Mlkn Nprda

    arkada rencilerken, bu kiiden herhangi birinin, sonradan baarya ulat

    takdirde, dier ikisine yardm edeceine dair nasl bir ballk yemini yapm olduklar

    ile ilgili menkbeye-nk bu, olsa olsa bir menkbedir-gelebiliriz5. Seluklu Sultn

    [Alp] Arslnn veziri olarak byk bir hret kazand iin, Nizml-Mlk, hayatta

    baar gsteren ilk kimse oldu. Rivayet edilir ki, mer Hayym ve Hasan- Sabbhn

    her ikisi de daha sonra Nizml-Mlke geldiler ve ona yaptklar yemini hatrlattlar.

    Szne sadk kalarak, Nizml-Mlk, mer Hayyma Npr valiliini teklif etti;

    bununla beraber, mer, bir filozof ve mn (duygu) adam olarak, onun yerine bir

    maa (emekli ayl) talep etti, o kendisine ihsan edildi. Sonra Nizml-Mlk Hasan-

    Sabbha dnd ve ona Rey veya sfahn valiliini teklif etti. Gz daha ykseklerde

    olan Hasan kabul etmedi, fakat sylendiine gre, zaman gelince kendisi Vezir

    olmak midiyle, Sarayda bir memuriyet talep etti.

    Profesr Browne, Nizml-Mlkn, hem mer Hayym hem Hasan-

    Sabbhtan ok daha yal bir adam olmas dolaysyla, okul arkadann

    yeminiyle ilgili hikyenin gerekte hibir temeli olmadn kat olarak gsterdi6. Mamafih, bu hikyenin Sergzette bulunmas dikkat ekicidir.

    Npr menkbesi hakknda her ne sylenirse sylensin, Nizml-Mlkn

    Hasan- Sabbha yardm ettii ve ona Sarayda bir memuriyet verdii hususunda

    phe etmek iin hibir sebep yoktur. Bununla beraber, otoriteler, daha sonra ne

    4 Asl metinde Durrb olarak verilmitir ki, dorusu Darrb (vuran/den, dc, para basan, bk. F. Steingass, A Learners Arabic-English Dictionary, Beirut 1989, s. 607) olacaktr. Bk. Cveyn, a.g.e. (ev. Mrsel ztrk), s. 535; brahim Kafesolu, Sultan Melikah Devrinde Byk Seluklu mparatorluu, stanbul 1953, s. 129; Neet aatay-brahim Agh ubuku, slm Mezhepleri Tarihi, 3. bask, Ankara 1985, s. 85; Farhad Daftary, a.g.e., s. 378; Abdlkerim zaydn, Hasan Sabbh, DA, XVI, 347 (evirenin Notu).

    5 Sergzete gre: . / / +5 68 +9 :+;< :< 6 =

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------218

    olduu konusunda farkl grler ileri srerler; bazlar, Hasann, yeteneklerini

    kullanarak Sultn etkilediini, Nizml-Mlk Vezir(lik) makamndan uzaklatrmak

    ve bu makam bizzat elde etmek iin baarsz bir giriimde bulunduunu ne

    srerler. Dierleri, Nizml-Mlkn, himayesi altnda olan kimsenin sratle ilerleme

    kaydettiini fark ederek, Hasann kendisinin yerine geecei korkusu ile tehlikeyi

    haber verdiini ve bir hile ile kasten onu Sultnn gznden drdn ifade

    ederler. Hasan Saraydan ayrlmaya zorlayan ve eski velinimeti Nizml-Mlk

    onun amansz dman hline getiren bir olayn vuku bulduu kesinlikle sylenebilir.

    Saraydan ayrlmaya zorlanmasndan sonra, Hasan sfahnda Res Ebl-

    Fadln yannda sml doktrinini renerek iki yl geirdi. Bir gn o, hocasna

    manidar bir ekilde yle dedi: Sadece gvenilir iki dosta sahip olsaydm, bu

    hkmdarl ykardm.7 Bu szden iyice tela kaplan Res Ebl-Fadl, Hasann

    aklndan endie ederek, ona dima kuvvetlendirecek zel orbalar ve uygun

    yemekler vermek suretiyle deliliini tedavi etmeye balad8. Onun maksadn

    anlayarak, Hasan sfahndan ayrlmak iin bunu bir frsat sayd ve sk sk mola

    vererek Msra doru yol ald, M. 1078de oraya ulat.

    sml inanlar sebebiyle, Hasan Kahirede iyi karland ve Ftm Halifesi

    el-Mstansr tarafndan byk ikram grd. Baz mellifler tarafndan Hasann

    Halifenin ellerinden birok hediyeler ald, saray maiyetinden baz insanlarn (bunu)

    kskand ve nihayet onu memleketi terk etmeye zorlad sylenir. Mamafih

    muhtemelen, Hasan- Sabbh, M. 1080de rana dnd ve daha sonra el-Mstansr

    ve olu Nizrn lehinde Dvet-i Ceddesini yaymak iin batan baa Horsn,

    Mvern-Nehri (Transoxiana) ve hatta, sylendiine gre, Kgar gezip dolat.

    Hasan, yava yava etrafna birtakm taraftarlar toplad ve bylece byk

    projesini gerekletirmek, yani Haler Mezhebini oluturmak iin esaslardan birini

    ortaya koydu. Bu Mezhebi kurma fikrinin ilk defa Hasann aklna ne zaman geldii ve

    7 Bk. Hamdullah Mstevf, Trh-i Gzde [nr. E. G. Browne, Gibb Memorial Series, Leyden-London

    1910], I, 517: . :8 =?! @!+ A= B Mrhnd bu szn biraz farkl bir versiyonunu verir: =?# @!+ A B =? =< :8

    = . 8 Yaklak yirmi sene sonra, Res Ebl-Fadl Alamtta Hasan ziyaret ettii zaman, Hasan ona yle

    dedi: Hangimiz deliymiiz? Ve hangimizin gzel kokulu ieceklere ve safranla kartrlm yiyeceklere ihtiyac varm? ki yardmsever arkadan yardmn elde edince szm nasl tuttuumu grdn!

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------219

    onun gerek sebeplerinin ne olduu, muhtemelen hi bir zaman tam olarak

    bilinmeyecektir. Muhtemeldir ki Hasan, Res Ebl-Fadl ok korkutan sz syledii

    zaman bu fikrin tohumunu zihnine koydu; onun nedenlerine gelince, ahs hrs ve

    dmanlar zerindeki arzusu, her hlkrda, onlarn olumasnda muhtemelen

    rol oynad. Hasann att bir sonraki adm, bazen zorla, fakat ou zaman hile ve

    aldatma ile, zorlamalarna s olarak hizmet etmek iin birtakm mstahkem yerlerin

    kazanlmas idi. Hasan, Girdkh ve Trz kalelerinin valilerini kendi fikirlerine

    ekerek balad; H. 483 (M. 1090) ylnda Kazvn kasabasnn 50 mil kadar kuzey-

    kuzeydousunda ok dalk bir memlekette yer alan Alamt Kalesi nnde grnd.

    Menkbeye gre (ki bu, baz deiikliklerle, hl bu blgelerde azdan aza

    dolamaktadr), Hasan, Alamta geldii zaman, Mehd diye bilinen Valiye bir kz-

    derisi ile kapl bo alan iin klliyetli miktarda bir para (bunun 3,000 dinar olduu

    sylenir) teklif etti. Teklifin kolaylkla grlr arlndan gzleri kamaan aptal Vali,

    Hasann artlarn memnuniyetle kabul etti, bunun zerine Hasan, bir kz-derisi

    bularak onu ince srmlar hlinde kesti, onlarla kalenin etrafn evirmeye balad.

    Hasan, daha sonra hak talep etti ve stelik, onun kendisine teslimini salad.

    Alamttan birka mil uzaklkta bir ky olan trhnn Kedhds, yani

    Muhtar, bana hikyenin biraz farkl bir eklini verdi. Ona gre, Hasan- Sabbh

    Alamta ilk geldii zaman orada hibir kale mevcut deildi. Kayaln olaanst

    tabi salamlnn ve onu kuatan ok dalk memleketin cazibesine kaplan Hasan,

    ne pahasna olursa olsun, ona sahip olmaya ve zerine bir kale ina etmeye karar

    verdi. Sonraki adm kayaln sahibini bulmak ve onunla bir pazarlk yapmakt; bu,

    Hasann umduundan ok daha kolay oldu, nk o, sahibi ile grt zaman

    onun cahil bir kyl olduunu anlad. Zeki Hasan, konuurken, srtnda ar bir yk

    tayan adamn, onu yere koymay dnemeyecek kadar ahmak olduunu abuk

    fark etti. Bunun zerine Hasan kz-derisi hilesini dnd ve onu baar ile

    uygulama sahasna koydu.

    Hasann Alamtun sahipliini ele geirdii tarzla ilgili rivayetler farkllk

    gsterirse de, tarih delil, orada nceden bir kalenin bulunduunu gsterir. Kalenin,

    el-Mtevekkil devrinde, M. 860 ylnda9 Hasan b. Zeyd (veya Zeydn) adl biri

    tarafndan orijinal bir ekilde ina edildii sylenir.

    9 Hamdullah Mstevf (a.g.e., I, 527), Alamt'un ina edilii ile ilgili olarak unu kaydeder: C @ E E.

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------220

    bnl-Esr10, Alamtun tesisini yle anlatr: Deylem hkmdarlarndan biri,

    avlanrken, eitilmi bir kartal salverdi. Kuu takip ederek onun kalenin yerine

    konduunu grd ve burasnn byk stratejik neme sahip bir yer olduunu

    anlayarak derhal orada bir kale ina edilmesini emretti. Ve ona Aluh Mt [metinde

    aynen byle]11 adn verdi ve bunun anlam Deylem dilinde Kartal(n) retimidir12.

    ranl ve Avrupal birok mellifler, ismi Kartal Yuvas diye tercme ettiler, fakat,

    kalenin mevkii, kesinlikle byle bir tabiri tamamen hak ederse de, bu izah, Profesr

    Brownen iaret ettii vehile, etimolojik sebeplerle hakl grlemez. luh ( FH/ ), kartal iin gzel Farsadr, buna karn mt ( +FH ), retme, retim veya retmek anlamna gelen mht ( :9+H )un bir lehe eklidir.

    Tarihi Hamdullah Mstevf, (u) garip geree dikkat eker ki, bir kimse luh

    mt isminin tamamndaki her harfe Arapadaki saysal deerini verirse, toplam 483

    olur, bu, grdmz gibi, Hasan- Sabbhn (bu) mevkii geirdii yldr13.

    Hasann bir mddet Alamtta kendisini gizledii, M. 1124te lm gnne

    kadar asla onu terk etmedii, Mezhebinin kurallarn ve talimatn yazmak ve din

    eserler telif etmekle megul olduu sylenir14.

    Bununla beraber, Nizml-Mlkn zerine gnderdii bir kuvvete kar

    Alamtu hemen mdafaa etmeye davet edildii iin, Hasann, byle rahat bir tarzda

    btn zamann geirmesine izin verilmedi. Bu ordu iddetle kaleyi kuatt, fakat

    Hasan ar derecede zarar grmedi ve derhal icat etmi olduu korkun silh

    kulland. Bu, aada grlecei gibi, kendilerine sadece isimlerini deil15, fakat ayn

    zamanda korkun hretlerini kazandran, Halerin Fid16 yani Kendini Feda

    Eden diye adlandrlan zel bir vazife ile gnderilmi grevlisi (emissary) idi. Hasan,

    tazyikten kurtulmak iin, bizzat kuatan orduya deil, fakat ba dman Nizml-

    Mlke darbe indirmeye karar verdi. Bunun iin bir Fid gnderildi, o, dman

    hatlarn getikten sonra, o zaman Nizml-Mlkn bulunduu yere doru ilerledi.

    10 bnl-Esr, a.g.e., X, 131. 11 Bu, aka luh mt ( +H /H )un yanl baslm eklidir. 12 ; B< B J. 13 J 483 = 400 + 6 + 40 + 1 + 5 + 30 + 1 14 E. Blochet, Le Messianisme dans lHtrodoxie Musulmane [Paris 1903], s. 110. 15 Bk. Bu makalede, s. 222, dipnot 19. Fidler hakknda ayrca bk. Tahsin Yazc, Fid, DA, XIII, 53

    (evirenin Notu). 16 Arapada ! o. ! . Farsa ekli (yukarda verildii gibi) EL! dir.

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------221

    Tannmamak iin dindar bir suf klna giren Fid, yal veziri hanerleyerek

    ldrd, bu suretle her eyi karkla atan ve Alamtun muhasarasna sebep olan

    ortadan kaldrlm oluyordu.

    Hasan- Sabbh ve Mezhebinin tarihi zerinde daha fazla bilgi vermeden

    nce, Mezhebin tertibini ksaca aklamak ve korkun Fidleri ve eitildikleri tarz

    biraz ayrnt ile anlatmak iyi olacaktr.

    Mezhebin banda Ba D yani Byk stat (Did-Dut) bulunuyordu,

    onlarn en by, phesiz, Hasan- Sabbht. Byk stadn altnda birtakm

    Byk Dler vard ki Profesr Browne, tamamen bunlar, her biri bir blgede

    grevli olan piskoposlara benzetir. Bu piskoposlarn altnda sradan Dler

    bulunuyordu. Btn bu mertebelere Mezhebin (burada u hususa iaret etmek

    gerekir ki, hakik doktrin bakmndan onunla, mutat olan sml Mezhebi arasnda

    muhtemelen az bir fark vard veya hibir farkllk yoktu) doktrin ve srlar tamamyla

    retilmiti. Dlerin altndakiler Refkler (Yoldalar) ve Lsikler (Taraftarlar)di,

    (bu) iki derecedekilere Mezhebin esaslar sadece ksmen retilmiti. Lsiklerden

    sonra Fidler geliyordu, her ne kadar byle ifade edebilirsek de, onlar en stn

    derecede Katiller [= the Assassins (Haler): Katiller, Caniler]di.

    Bu Fidler, Mezhebin srlarna tamamen vakf deillerdi, fakat yine de

    oynamak zorunda olduklar zor ve ok tehlikeli roller iin son derece titizlikle

    eitilmilerdi.

    Olaanst cesaret, yorulmaz azim ve sonsuz sabr Fidlerin asl zellikleri

    idi. cabnda, aylarca hatta yllarca darbe indirmek iin frsat kollarlard. ayet bir

    cinayet teebbs baarl olmazsa, dier biri yaplrd; ayrca, hibir zaman lmden

    korkmadklar iin, cinayetleri, ok ak ve harikulde ekilde gerekletiriliyordu.

    Sonu olarak, Fidler, kurbanlarn nadiren sa braktlar, fakat, dier taraftan,

    onlara ldrlmeleri emredilenlerden bazlar, hretli bir ahsiyet olan Salhaddn

    (Saladin) hari, asla kaderlerinden kaamadlar.

    yle sorulabilir: Hasan- Sabbh ve halefleri, genellikle aralarndan asker

    olarak Fidlerin topland basit kyllerin ve da halknn kafalarn, bu olaanst

    cesaret ve lme tam aldrmama ile nasl doldurdu? Kimse, bu soruyu Marco Polo17

    tarafndan verilen iktibas edilmi u canl aklamadan daha iyi cevaplayamaz:

    O [yani, Byk stat] bir vadiyi evirtmi ve onu, her eit meyve ile dolu,

    17 Bk. Marco Polo, [The Book of Ser Marco Polo], ev. [Henry] Yule, [London 1903], I, 139 vd.

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------222

    daha nce hi grlmemi ok geni ve ok gzel bir bahe hline getirtmiti. Onun

    iinde tahayyl edilebilen en zarif kkler ve saraylar ina edilmiti Ve (orada)

    serbeste arap, st, bal ve su akan oluklar da vard; musiki aletlerinin her eidini iyi

    alabilen, ok gzel ark syleyen ve seyredenleri byleyecek bir ekilde dans

    eden, ok sayda, dnyann en gzel kadn ve cariyeleri vard. nk Yal Adam18,

    bunun gerek Cennet olduuna halkn [yani Fidleri] inandrmak istedi. Bu sebeple

    o, Muhammedin tasvir ettii gibi bir Cennet meydana getirmiti Ve bu blgelerin

    Mslmanlar onun Cennet olduuna phesiz kfi derecede inandlar!

    nk onun Ashishin19i olmaya karar verenlerden baka hibir kimsenin

    Baheye girmesine izin verilmiyordu. O, askerlikten zevk alan, memleketin 12 il 20

    yalarndaki genlerinden bazlarn Saraynda tuttu ve tpk Muhammedin yapmay

    alkanlk hline getirdii gibi, onlara Cennet hakknda hikyeler anlatyordu ve onlar,

    Mslmanlarn (the Saracens) Muhammede tam inandklar gibi ona inandlar.

    Bunun iin o, onlar derin bir uykuya sevk eden muayyen bir il dozunu [ha]20

    evvel onlara iirterek ve daha sonra onlar kaldrtarak ve tatarak takriben drdn

    veya altsn veyahut da onunu birden bahesine sokuyordu. Bylece uyandklar

    zaman, kendilerini Bahede gerek Cennet zannettikleri ok byleyici bir yerde

    buluyorlard. Ve hanmlar ve cariyeler doya doya onlarla elenip vakit geiriyorlard

    ve kendi rzalar ile asla bu mekn brakp gitmiyorlard.

    Artk Yal Adam diyeceimiz bu Emr [Prens], sarayn muhteem ve

    mkemmel tarzda kurmutu ve bu basit tepe-ahalisini kendisinin byk bir

    Peygamber olduuna kesinlikle inandrmt. Ve Ashishininden birini bir grevle

    dar gndermek istedii zaman, bahedeki genlerden birine o il dozunu

    18 Mezhebin Byk stad bazen Arapada eyhl-Cebel yani Dan eyhi ad ile anlmt. Bu unvan, yal adamn ikinci anlam olan Arapa eyh ( M# ) yani ef, reis kelimesi sebebiyle, Hallar tarafndan Dan Yal Adam eklinde yanl tercme edilmiti. Bununla beraber, Hallar, bu sfatla sadece Halerin Suriye kolunun Byk stadna iaret ettiler; onlar belki de Alamttaki Mezhebin gerek bakannn varlndan habersizdiler.

    19 Assassin kelimemizin kendisinden alnd Ashishin, Arapa Haiyyn ( +NN ) yani ha kullananlar kelimesinden galattr ki, bu isimle genellikle Hasan- Sabbhn taraftarlar anlmlard. Dindar Mslmanlar, onlardan sk sk Melhide ( $ ) yani Zndklar diye sz ettiler.

    20 Hain Fidler tarafndan mutat kullanmnn tevik edildii ve yahut da buna izin verildii zannedilmemelidir. Aksi durum da sz konusu idi, nk uyuturucu ilcn zel hassalar, o zaman yine de iyi korunmu bir sr deildi, muhtemelen yalnz Hasan- Sabbh ve dier bazlarnca biliniyordu, fakat uyuturucu ilcn mutat ekilde alnmas, dikkatsizlik ve baygnla sebep olmas dolaysyla, Fidlerde zellikle gelitirilmek istenilen bu hususiyetleri kesin olarak kreltmiti.

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------223

    verdirtiyor ve daha sonra onu Sarayna tattryordu. Bylece gen adam uyand

    zaman, kendini Kalede buluyordu; bunun zerine o, pek memnun olmuyordu. Daha

    sonra Yal Adamn huzuruna gtrlyordu ve gerek bir Peygamberin huzurunda

    bulunduu inancyla, byk bir saygyla onun nnde eiliyordu. O zaman Emr

    nereden geldiini soruyor ve o cevaben Cennetten geldiini ve onun tamamen

    eriatta Muhammedin tanmlad gibi olduunu sylyordu. phesiz, bu, yannda

    bulunan dierlerine ve ieriye alnmam olanlara, oraya girmek iin ok byk arzu

    veriyordu.

    Bylece Yal Adam herhangi bir Emrin ldrlmesini istedii zaman, byle

    bir gence unlar sylyordu: Git ve falan falan kimseyi ldr ve geri dndn

    zaman Meleklerim seni Cennete gtrecekler. Bu suretle onlar inandryordu ve

    bylece onlar, onun bu Cennetine tekrar girmek iin duyduklar byk zlem

    nedeniyle, verdii emirleri yerine getirmekte hi bir tehlikeden ekinmiyorlard. Ve bu

    sayede Yal Adam kendilerinden kurtulmak istedii herkesi adamlarna

    ldrtyordu21. Bu sebeple de, stelik btn Emrlerin kalplerine sald byk korku,

    onlar kendisine hara demeye mecbur brakmt.

    Yukardaki aklama tamamen doru deildir22. Gerek olan ey u idi ki,

    Byk stat, baz genleri fizik yetenekleri, sava zellikleri ve kararl niteliinden

    dolay seerek, onlar bir ziyafete davet ediyordu. Ziyafet esnasnda o, ahslar

    Cennete gtrme gcne sahip olduunu syleyerek, onlarla konumaya giriiyordu.

    Ayn zamanda o, bilgileri olmadan, onlara ha vererek uyuturulmalarn

    salyordu. Baygn (bir ekilde), genler, Kaleden baheye tandklar zaman, orada

    aylyor ve Marco Polo tarafndan anlatld gibi keyiflerine bakyorlard. Cennetteki

    ho misafirliklerinin sonunda, genlere tekrar ha veriliyor ve Kaleye tekrar

    gtrlyorlard; sonra, kendilerine uyuturucu il verilen mazbut yerde ve Byk

    stadn huzurunda, duygularn tekrar kazanmalar kararlatrlyordu. Daha sonra o,

    genlere, bedenen kendisinin yanndan hi ayrlmadklarn, ancak, yaptklar

    21 Kullanlan silhlar genellikle, bazen zehirli olan hanerler veya baklard. Kr. bn Battta, [Voyages], nr. Defrmery ve Sanguinetti [Paris 1853], I, 167: B /?C E +P +R + S .

    22 Marco Polonun aklamalar, Alamtu ilgilendirdii kadaryla ahs gzleme dayanmamaktadr, fakat yle grnyor ki o, Dan Yal Adamnn kalelerinden birini ziyaret etmiti. Bunun, Halerin birok kalelerinden hangisi olduunu tayin etmek mmkn grnmemektedir (Bk. The Most Noble and Famous Travels of Marco Polo, ev. John Frampton, London 1929, N. M. Penzern Girii, s. XXXVIII).

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------224

    hizmetler karlnda, kendilerini istedii anda gerekten gnderebilecei Cennet

    zevklerinin nceki tadn tatmak iin ruhlarn serbest braktn sylyordu. Ondan

    sonra Byk stat, baardklar takdirde Cennete gtrleceklerine sz vererek, baz

    ldrme grevine devam etmeleri iin onlara emirler veriyordu. Ayrca, grevlerini

    gerekletirmeye alrken, kazara, hayatlarn kaybederlerse, dorudan Cennete

    gideceklerine dair onlara teminat sz veriyordu. Bu suretle her hlkrda Fidlere

    arzularnn ifas hususunda teminat veriliyordu.

    Halerin hreti bu sistemin etkili olduunu aka gsterir ve Fidlerin

    mthi cesaretleri ve lm kmsemeleri ile ilgili verilebilecek birok rnek vardr.

    Olaanst cesaret ve yksek gayretlerini gstermek iin, onlarn sadece baz

    fiillerini burada zikretmek yeterli olacaktr.

    Ald-Dnin Byk statl esnasnda, Halere ait ky ve topraklar

    tahrip etmi olan Horsn Valisi Orhn, tam Gence dnda Fid tarafndan

    ldrld. Daha sonra Fidler, zerinde kan lekesi bulunan hanerlerini sallayarak

    ve Ald-Dn! Ald-Dn! diye bararak ehre saldrdlar, niyetleri Vezir erefl-

    Mlk arayp bulmak ve ldrmekti. Fakat Veziri bulamadlar ve evlerinin

    atlarndan kendilerine ta atan ora sakinlerinin elleriyle cezalarn buldular.

    Marino Sanuto nakleder ki, Kudsn sadece ismen Kral, Champagne Kontu

    Henry, Halerin Suriye kolunun Byk stadn ziyaret ettii zaman, bir gn ev

    sahibi ile birlikte onun kalesinin etrafnda yryordu. Byk stat, yksek bir kulenin

    tepesine yerletirilmi baz genleri gstererek, hibir Hristiyann hkmdarlarna,

    taraftarlarnn kendisine itaatli olduu kadar itaatli olmadndan emin olduunu

    belirtti. Bunun zerine genlere bir iaret yapt, onlardan ikisi derhal kuleden atladlar

    ve dibe arpp parampara oldular. Mteakiben Byk stat, geriye kalan genlere

    bunun gibi kendilerini kurban olarak boazlamalarn emretmeyi teklif etti, fakat

    Champagne Kontu, onlarn itaati hususunda yeteri kadar delile sahip olmu olduunu

    syledi, bu balln kendi tebaasnnkinden daha byk olduunu aka teslim etti.

    Hatta Fidlerin ana babalar, byle istihdam edilmelerinin ve her eyin

    stnde, grevlerinin ifasnda hayatlarn feda etmelerinin oullar iin bir eref

    olduuna inanyorlard. Bir defasnda, bir Fid, arkadalarnn lm olduu tehlikeli

    bir grevi tamamladktan sonra bir yolunu bulup evine salimen dnd zaman,

    annesi, olunun hayatta kalmasn bir utan sayarak, gerekten san kesmi ve

    yzn siyaha boyamt.

    Haler, her zaman hasmlarn ldrmediler; bir zaman sonra, korkun

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------225

    fiillerinin telkin ettii byk korku iddetli olduu zaman, sadece bir tehdit amalarn

    karlamaya ou kez kfi geliyordu. Mesel, Sultn Sancar Halere kar bir

    mcadele balatt zaman, bir sabah adrnda uyand, hemen yanndaki yere bir

    hanerin saplanm olduunu grd. Sonra Sultn, Hasan- Sabbhtan, ksaca

    unlar ifade eden bir pusula ald: Sana kar iyi niyetli olmasaydk, haneri yere

    deil, kalbine saplayabilirdik.23 Hemen sonra, Sancarn kardei Muhammed

    esrarengiz ekilde ldrld, bunun zerine Sultn, bylesine tehlikeli dmanlarla

    bar yapmay uygun grd.

    Benzer bir olay, Suriye Halerine kar mcadele ettii zaman, Halep Emri

    Nrd-Dnin bana geldi. Sancar gibi Nrd-Dn, basiretin, cesaretten sayldna

    hkmetti ve mcadeleden vazgeti.

    Baka bir vesile ile, mehur mm Fahrd-Dn Rz, kendisinin gizli bir

    sml olduu yolundaki bir itham yalanlamak iin, aka onlar ve smlleri

    lnetlemeye balad.

    ok gemeden yeni gelen birisi onun rencilerinin saflarna katld ve hemen

    kendisini ok dikkatli ve ok alkan rencilerden biri olarak gsterdi. Bir gn, her

    naslsa, mm yalnzken yeni renci onun evine girdi ve uzun bir haneri knndan

    kararak, ona kendisinin aslnda bir Fid olduunu syledi. Sonra, gelecekte

    Haleri lnetlemekten kanmak iin ok ciddi yemin etmedike arp irkilen

    mm her an olabilecek lmle tehdit etti. Fidnin tehditkr bir ekilde acele ile

    yukar kaldrlm hanerinin grn, mm, istenilen yemini etmeye mecbur

    brakt. Bunun zerine Fid hanerini knna koydu ve stadnn, kaba szlere hibir

    nem vermemesine karn, kendilerine kar dinleyicilerinin ok etkili olmalarndan

    dolay, mm gibi bilgili bir adamn kendisi ve mezhebi aleyhinde syleyebilecei

    herhangi bir eyin etkisinden korktuunu ifade ederek mma 300 altn verdi. O

    zaman Fid, yeminini tuttuu takdirde mma daha fazla demede bulunacana

    sz verdikten sonra onun iznini isteyerek oradan ayrld. Sonradan, mmn

    Halere kar artk mutat lnetleri azna almad grld; ona niin byle

    yapmad sorulunca u cevab verdi: Kimse onlara lnet etmemeli; onlarn

    burhanlar ok ikna edici ve keskindir!24

    23 Kr. Mehmed Altay Kymen, Byk Seluklu mparatorluu Tarihi, Cilt: V: kinci mparatorluk Devri, 3. bask, Ankara 1991, s. 155-156, dipnot: 1 (evirenin Notu).

    24 Kr. Sleyman Uluda, Fahrettin Rz (Hayat-Fikirleri-Eserleri), Ankara 1991, s. 29 (evirenin Notu).

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------226

    lk gnlerde Halerin durumlarn pekitirmelerini ve glerini bytmelerini

    mmkn klan iki ana faktr vard.

    lk nce, Seluklu mparatorluu, oullar Berkyruk ile Muhammed

    arasndaki saltanat mcadelesi nedeniyle Melikhn lmnden25 sonra bir kaos durumuna dt; bu, Haleri Alamt ve dier kalelerinden karmak iin

    yaplabilecek daha ileri teebbsleri bir zaman iin etkili bir ekilde nledi.

    kinci olarak, 1097de Hal Seferlerinin ortaya kmas, Hasan- Sabbha

    tehlikeli sularda balk avlamak iin iyi bir frsat verdi. O, derhal Suriyeye zel

    grevliler gnderdi, oradaki smller arasnda birok taraftar kazandktan ve baz

    da kalelerini ele geirdikten sonra, daha nce kendisine baz atflarda

    bulunduumuz Mezhebin Suriye kolunu kurdu.

    Bu buhranl zamanda Hal Seferlerinin balamas Hasan- Sabbh ve

    taraftarlar iin muhtemelen hayrl oldu, nk sapk dnceleri ile birlikte,

    Halerin korkun fiilleri, dindar Mslmanlarn onlara zellikle nefret duymalarna

    sebep oldu; slm dnyas, zihnen Hal Seferleri ile o kadar megul edilmi

    olmasayd, belki de, Halere kar ciddi ve birlikte plnlanm bir Cihda girimi

    ve phesiz onlar tamamen ezmi olacakt. Aslnda, her zaman Halerin ileri

    yolunda gitmedi, nk onlarn sfahn yaknndaki Diz-i Kh kalesi 1107de zapt

    edildi, valisi bn Att idam edildi ve taraftarlar kltan geirildi.

    Hasan- Sabbhn ilk iki halefi Bzrg-mmd ve olu Muhammed

    zamannda, ayn acmasz siyasete devam edildi, iki Abbs Halifesi el-Msterid ve

    halefi er-Rid Billh dhil, birok tannm insan, Fidler tarafndan ldrld.

    Hasan Al Zikrihis-Selm diye bilinen, Muhammedin olu Hasan byd zaman,

    babas hayattayken, Nizr b. Mstansrn gerek olu olduunu iln etti ve baz

    taraftarlar toplad. Bununla beraber o, babas tarafndan iddetle uyarld ve herkesin

    nnde, sylediklerinin yalan olduunu bildirmeye zorland. Mamafih, Muhammedin

    1162de lmnden sonra, Hasan Byk stat olduu zaman, kendisinin sz

    verilmi mm olduunu iln etti.

    1169da Hasan Al Zikrihis-Selmn bir arkada Ridd-Dn Sinn26,

    25 Melikh, Nizml-Mlkn Haler tarafndan katledilmesinden birka hafta sonra, 1092de ok ani olarak ld ve onlar tarafndan zehirlenmi olduu ok kukuludur.

    26 Ridd-Dn Sinn hakknda geni bilgi iin bk. Bernard Lewis, a.g.e. (ev. Ali Aktan), s. 93-101; a. mlf., Three Biographies from Kaml ad-Dn, 60. Doum Yl Mnasebetiyle Fuad Kprl Armaan, stanbul 1953, s. 327-328, Arapa metin iin bk. s. 336-344; a. mlf., Kaml al-Dns Biography of

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------227

    Halerin Suriye kolunun Byk stad oldu. Zahidane hayat ve menkb yani

    menkbeleri ile, Ridd-Dn, taraftarlar zerinde byk bir itibar kazand ve

    muktedir liderlii ile birlikte, bu durum, onun, Alamtun Byk stadndan bamsz

    olmasn mmkn kld. Hasan, birka kere, bouna Ridd-Dni boyun emeye

    davet ettikten sonra, ranl Haleri onu ldrmeye yollayacak kadar ileri gitti, fakat

    onlar hedeflerine ulaamadlar27. Ridd-Dn ehliyetli bir gizli servis kurdu ve ayrca

    bir gvercin-postas tesis etti; bylelikle o, hasmlarna ve gerekten [Mezhebin ilk

    kurallarn ve srlarn henz renmemi] bilgilendirilmemi taraftarlarna doast

    vastalar gibi grnen eylerle bilgi elde etmeyi baard.

    Ridd-Dn, Salhaddn ve Arslan Yrekli Richard (Richard Coeur de

    Lion)n bir ada idi ve bir zaman Salhaddnle sava hlinde oldu. Salhaddn iki

    kere Fidlerin hanerlerinden ok zor kurtuldu ve ikinci suikastten sonra,

    Halerle anlamay daha isabetli buldu.

    lmeden ksa bir sre nce, Ridd-Dn, Conrad of Montferratnn

    ldrlmesini tertipledi. Bazlar, eylemin gerek kkrtcsnn Arslan Yrekli Richard

    olduunu sylerler, fakat dierleri, muhtemelen daha doru olarak, Salhaddnin

    Ridd-Dnden hem Conrad of Montferratnn hem Arslan Yrekli Richardn

    ldrlmesini rica ettiini ve Ridd-Dnin Conrad hususunda mutabk kald

    hlde, ayet onun her iki ba dman ldrlrse, Salhaddnin ok gl

    olacandan korktuu iin, Richarda kar hibir eylemi kabul etmediini ifade

    ederler28.

    _______________________________________________________

    Rid al-Dn Sinn, Arabica, XIII/3 (Octobre 1966), s. 225-267; V. Ivanov-A. Ate, Rid-d-Din Sinan, A, IX, 635-636 (evirenin Notu).

    27 Bk. S. Guyard, Un Grand Matre des Assassins, Journal Asiatique, IX (1877), s. 365. 28 Bk. Guyard, a.g.m., s. 370. Ayrca bk. Steven Runciman, Hal Seferleri Tarihi, ev. Fikret Iltan,

    Ankara 1987, III, 57-58; Bernard Lewis, a.g.e. (ev. Ali Aktan), s. 100-101; Farhad Daftary, a.g.e., s. 433 (evirenin Notu). Salhaddn Eyybnin hayat, Hallar ve Suriye Haleri ile mnasebetleri ve mcadeleleri hususunda geni bilgi iin bk. Stanley Lane-Poole, Saladin and the Fall of the Kingdom of Jerusalem, New York-London 1898; Corci Zeydan, Selhaddn Eyyb ve Hahaler (smiller), yayna haz. Ahmet Cemil, stanbul 2002; Walter Scott, Salhaddn-i Eyyb ve Arslan Yrekli Riar [trc. Mehmed Halid], stanbul 1997 [Tarih Roman]; Philip K. Hitti, Makers of Arab History, London 1969, s. 116-149, Trkesi: Arap Tarihinin Mimarlar, trc. Ali Zengin, stanbul 1995, s. 141-172; Ramazan een, Salhaddn Eyyb ve Devlet, stanbul 1987; Abdullah Nash Ulvn, Kuds Fatihi Selhaddn-i Eyyb, Trkesi: Mustafa Salih akmakl, stanbul 1992; Ahmed Araka, Salhaddin Eyyb ve Kudsn Yeniden Fethi, stanbul 1997; Piers Paul Read, Tapnak valyeleri, ev. Sinem Gl, 2. bask, Ankara 2003, s. 161-191 ve tr. yer.; In Demirkent, Hal Seferleri, 2. bask, stanbul 2004, s. 129-163 ve tr. yer.; Amin Maalouf, Araplarn Gznden Hal Seferleri, ev. Ali Berktay, stanbul 2006, s. 165-201; Malcolm Barber, Yeni valyelik, Tapnak Tarikatinin Tarihi, ev. Berna nler, stanbul 2006, tr. yer.; Sobernheim, Salh-ad-Dn Eyyb, A, X, 103-110; Bernard Lewis,

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------228

    Alamt Halerinin tarihine tekrar geri dnelim, Hasan Al Zikrihis-Selmn

    olu Muhammed, 1165ten 1210a kadar Byk statt. Muhammedin yerine geen

    olu Celld-Dn, babas hayattayken bile, ehl-i snnete geri dnme eilimi

    gstermiti; Byk stat olunca, Celld-Dn aka buna teebbste bulundu ve

    taraftarlarn kendisine uymaya ya ikna etti ya da zorlad; mamafih, biroklarnn

    dnmesi, daha sonra grlecei gibi, sadece sath idi. Celld-Dn tarafndan

    kendisine Nev-Mslmn lkabn kazandran bu muamele, her ne kadar zhirde

    grlmese de, yine de, doal olarak, Haler arasnda glerinin zayflamasna yol

    aan hayli anlamazla sebep oldu. Celld-Dn, tehdit edici Mool tehlikesinin ilk

    farkna varan kimse idi; o, bunu, Hrezme hcum etmek iin ilerledii zaman Cengiz

    Hna, teslim teklifleriyle, eliler gndererek defetmeye alt.

    Celld-Dn 1220de ld, olu Ald-Dn dokuz yanda Byk stat oldu.

    Birden, Haler snn olma iddiasndan tamamen vazgetiler ve aka eski

    uygulama ve inanlarna geri dndler.

    Ald-Dnin ocukluk zaman, kaprisli mizac ve daha sonra, delilikle

    birlemi belirgin tuhaf hli, Halerin gcnde daha fazla ke sebep oldu. Ayn

    zamanda, Dounun daha tesinde bulutlar toplanyordu ve Mool srlerinin

    tehditkr istils ile ilgili ortalkta sylentiler dolamaktayd. Bu son hususla ilgili

    olarak, Parisli Matthew29dan iktibas edilmi u cmleler ilgi ekici olacaktr:

    Bu zamanlarda (M. 1238), Mslmanlar tarafndan, zellikle Dan Yal

    Adam adna, Fransa Kralna, ok gaddar ve merhametsiz insan rknn Kuzey

    dalarndan ktn ve Dounun geni, zengin topraklarnn sahibi olduklarn

    sylemek zere zel eliler gnderildi Bu insanlarn asla vcutlarna orantl

    olmayan ok iri balar var ve i et ve hatta insanlarla beslenirler Fransa Kralna

    gelmi olan bu kudretli ve asil Mslman eli Tatarlarn taknln daha iyi

    bastrabilmek iin, Bat milletlerinden yardm istedi; keza kendi maiyetinden bir

    Mslman eliyi bu olaylar anlatmas ve bu gibi insanlarn hcumlarna bizzat

    kar koyamadklar takdirde, onlarn Bat lkelerini harap etmelerini nlemek iin

    geriye hibir eyin kalmadn sylemesi iin Fransa Kralna gnderdi Bu sebeple

    o, Hristiyanlarn desteiyle Mslmanlarn bu insanlarn hcumlarna mukavemet

    _______________________________________________________

    Saladin and the Assassins, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, XV/2 (1953), s. 239-245 (evirenin Notu).

    29 Bk. Matthew Paris, English History, ev. [J. A.] Giles, [London 1852], I, 131-132.

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------229

    edebilecekleri bu acil ve genel durum hususunda yardm istedi. O zaman orada

    bulunan Winchester Piskoposu onun szn kesti ve aka yollu u cevab verdi:

    Brakalm bu kpekler birbirini yesin, belki bylece hepsi tkenir ve mahvolur; ve o

    zaman biz, (dnya zerinde) geriye kalan sa dmanlarnn zerine yrr, hepsini

    ldrr ve yeryzn temizleriz, ki, bylelikle btn dnya tek bir Katolik Kilisesine

    tbi olsun

    Halerin durumu artk eskisi gibi deildiyse de, Orhnn ldrlmesi ile

    ilgili vakann iyice gsterdii gibi (bk. yukarda, s. 224), Fidler, mthi cesaretlerini

    her eye ramen ellerinde tuttular. Onlarn ecaati ile ilgili haberler, gerekten de,

    Moollarn Byk Hn Mengye ulamt. Meng, bir gn saraynda, Kazvnli Kad

    emsd-Dnin bir zrh giymi olarak huzuruna girdiini grd zaman son derece

    etkilenmiti. Bu zrh niin giydiini sorunca, Kad, cevaben Halerin

    hanerlerinden korunmak iin onu daima giydiini syledi.

    Yaland zaman, Ald-Dnin delilii gittike artt ve giderek kskanlaan

    olu Rknd-Dn, ona o derecede eziyet etti ki, onun, teslim olmay arz etmek iin

    Moollara eliler gndermek zorunda kald sylenir.

    M. 1255 ylnda, Ald-Dn gzdelerinden biri tarafndan ldrld ve

    Rknd-Dn, Halerin sekizinci ve gsterildii gibi, son Byk stad oldu.

    Mengnn kardei Hlg Hn devrinde, Moollarn, Badata hcum etmek ve

    Abbs Halifeliini ykmak iin daha uzak batya ilerlemeden nce Halerin

    kkn kazmak amacyla Byk Hnn sk emirleriyle zaten ran yolunda olmalar

    dolaysyla, o, bir yldan daha az bir sre mevkiini korudu.

    Hlg ve ordusu, 1256 sonbaharnda Halere darbe indirecek mesafe

    dhiline girdiler ve Rknd-Dni teslim olmaya davet ettiler. Bir zaman ertelemeden

    sonra, Rknd-Dn, kendisine ait Meymn-Diz kalesinde Mool kuvvetleri tarafndan

    sk bir ekilde muhasara edildi. Mukavemetin faydasz olduunu anlayan Rknd-

    Dn, hayatnn balanacana dair resm bir vaat alnca Hlgya teslim oldu. Bir

    zaman Rknd-Dn onun nfuzu altnda oldu, Hlg onu rezil bir ekilde Mool

    kuvvetleriyle birlikte dolamaya ve dier kalelerini teslime davet etmeye zorlad. Bu

    kalelerden ou, yaklak ellisi, derhal teslim oldu, fakat Alamt ve zellikle Girdkh

    ve Lamsir30, biraz mukavemet gsterdiler. Bununla beraber, 1257 yl balarnda,

    30 Bu kalenin ismi eitli kaynaklarda farkl ekillerde (Lamasar, Lammasar, Lemeser, Lambasar, Lanbasar, Lanbeser, Lenbeser, Lunbeser) okunmu ve yazlmtr. Bk. Cveyn, a.g.e. (ev. Mrsel

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------230

    btn kaleler alnd ve tahrip edildi31 ve nihayet Alamt Halerinin iktidar sona

    erdi. Rknd-Dne gelince, Mengnn emriyle sonunda idam edildi32, taraftarlar ya

    ldrld veya Cveynnin dedii gibi, Yahudiler gibi datld.33

    Suriye Haleri, Moollarn elleriyle yok edilmekten kurtuldularsa da,

    1265te Msr Sultn Baybarsn hara veren tbileri olarak, tedricen nemsiz bir hle

    dtler.

    Bununla beraber, kendine has sml Mezhebi34, var olmaya devam etti ve

    _______________________________________________________

    ztrk), s. 496 vb.; Hamdullah Mstevf, Nzhetl-Kulb, nr. Muhammed-i Debr Siyk, Tahran 1336 h., s. 66; Freya Stark, The Valleys of the Assassins, London 1934, tr. yer.; W. Ivanow, Alamut and Lamasar: Two Mediaeval Ismaili Strongholds in Iran, Tehran 1960; Peter Willey, The Castles of the Assassins, London 1963, tr. yer.; Ziya kn, Farsa-Trke Lgat, stanbul 1984, III, 1753; Abdulkadir Yuval, lhanllar Tarihi I: Kurulu Devri, Kayseri 1994, s. 64; Bernard Lewis, a.g.e. (ev. Ali Aktan), s. 38 vb.; Farhad Daftary, a.g.e., s. 386 vb.; H. Ahmet zdemir, Mool stils ve Abbas Devletinin Ykl, Cengiz ve Hlg Dnemleri (612-656/1216-1258), stanbul 2005, s. 242 vb.; Abdlkerim zaydn, Alamut, DA, II, 337; Mustafa z, Bzrgmmd, DA, VI, 523 (evirenin Notu).

    31 ayet Chardin doru ise, Alamt, vaktiyle Safevler devrinde veya Safevler devrinden nce tekrar ina edilmi olmal, nk o, Voyages (nr. Langls, [Paris 1811], IX, 115)nda, onun, onlar tarafndan, hiddetlerine duar olan mehur mahkmlar iin bir hapishane olarak kullanldn ifade eder. Chardin, Alamtu un fort chteau, proche de Caspin, bti sur une haute roche, aux bords dun prcipice, et o, dans les sicles prcdans, les rois relguoient les personnes de leur sang, et dautres dont ils vouloient se dfaire sans clat. On les y laissoit vivre quelque temps; et puis, lorsquon en toit las, on les prcipitoit sans quils sen aperussent en faisant semblant de les transfrer dune tour en une autre olarak tavsif eder.

    Muhtemelen ona dair hibir bilgiye sahip olmad iin, Chardin, Alamtun daha erken tarihi hakknda sessizdir.

    32 Kr. Bertold Spuler, ran Moollar, ev. Cemal Kprl, 2. bask, Ankara 1987, s. 60-61; Abdulkadir Yuval, a.g.e., s. 62-65; H. Ahmet zdemir, a.g.e., s. 237-247 (evirenin Notu).

    33 DOhsson, Histoire des Mongols [La Haye et Amsterdam 1834]unda (III, 202), Cveynnin bu mtalas mnasebetiyle unlar syler: Ils (yani Haler) ne furent cependant pas totalement dtruits dans le Couhistan; car Mohammed dEsfzar rapporte, dans son Histoire de Hrat, que, de son temps, cest--dire vers lanne 1500, une partie des habitants de cette province tait encore attache aux erreurs de la secte. Ils levaient, parmi eux, une contributin pcuniaire, sous le titre de denier de Hassan Sabbah, dont le produit tait consacr lentretien et lornement de son spulchre, et lon dit mme, ajoute cet auteur, que maintes vieilles femmes mettent part chaque dixime pelotte de fil quelles ont file, ce quelles appellent la dixme de lImam, cest--dire de Hassan Sabbah.

    34 smliyye Mezhebi ve Aa Han hakknda bk. brahim Agh ubuku, Mezhepler, Ahlk ve slm Felsefesi ile lgili Makaleler, 2. bask, Ankara 1984, s. 58-62; Henry Corbin, slm Felsefesi Tarihi, Balangtan bn Rdn lmne Kadar (1198), ev. ve notlandran: Hseyin Hatem, stanbul 1986, s. 85-112; Bernard Lewis, smiller, A, V/2, 120-124; Mustafa z, smiliyye Mezhebi, Milletleraras Tarihte ve Gnmzde iilik Sempozyumu (Tebliler ve Mzakereler), stanbul 1993, s. 605-652; Mustafa z-Mustafa Muhammed e-eka, smiliyye, DA, XXIII, 128-133; Farhad Daftary, smailler Arasnda Entelektel Hayat: Bir zet, slmda Entelektel Gelenekler, haz.

    Farhad Daftary, trc. Muhammet eviker, stanbul 2005, s. 105-129; Wilferd Madelung, smllik: Eski ve Yeni Davet, ev. Muzaffer Tan, Din Aratrmalar, c. 8, sy. 25 (Mays-Austos 2006), s. 281-

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------231

    Hindistan, Suriye ve Afrikada birok taraftara sahip olarak, bugne kadar da

    mevcudiyetini srdrd. u hususu kaydetmek ilgi ekicidir ki smllerin sadece

    unvanca bakan olan Aa Hn, Alamtun son Byk stad Rknd-Dn Hrhn

    dorudan doruya neslinden gelen biridir.

    II

    ALAMTU ZYARET

    Bu makalenin yazar, Alamtu ziyaret eden ilk Avrupal olduunu asla iddia

    etmez; iin dorusu, biroklar ondan nce orada bulundular. 1831de Albay

    Monteith, rann kuzey vilyetlerinde seyahat ederken, kaleyi ziyaret etti, fakat o,

    yerin bir hayli tasvirini verirse de, onun tarihi hakknda tamamen bilgisiz grnr. Alt

    yl sonra, Albay Shiel isminde, dier bir ngiliz subay, ok etin bir yoldan

    Tahrndan Alamta seyahat etti. Her iki subay da grdklerini Krallk Corafya

    Cemiyetinin Dergisinde yazdlar. 1927de Profesr Ernst Herzfeld, Albay Shiel gibi

    hemen hemen ayn yolla seyahat ederek Tahrndan Alamta gitti. Bu satrlarn

    yazarnn farknda olduu kadaryla, Profesr Herzfeld, ziyaretine dair hibir rapor

    kaleme almad; bu, yeri ve tarihini tasvir etmek iin ondan daha ehliyetli bir kimsenin

    bulunmamasndan dolay, son derece teessf edilecek bir durumdur.

    Temmuz 1928de, bu makalenin yazar, iki arkadala beraber, Alamta

    gitmek zere Tahrndan yola kt. Bir leden sonra araba ile Tahrndan ayrlarak,

    ayn akam, 96 mil uzaklktaki Kazvne ulatk. ki katrcy ve onlarn sekiz katrn

    cretle tutarak, ertesi sabah Kazvnden erken yola ktk. lk bir iki millik patika

    yolumuz (buna olsa olsa patika denebilirdi), bizi, Kazvnin etrafn kuatan ho

    meyve baheleri arasndan gtrd, fakat sonra bu yol, biraz kuzey dou

    istikametinde, kra ovann iinden geerek Tlekn silsilesinin bayrlarna doru gitti.

    Bayrlar trmandktan sonra deniz seviyesinden 7,200 fit ykseklikteki Smyr

    Geidinin tepesine doru ana silsile zerindeki dolambal ve talk keiyolunu takip

    ettik. Gne batarken zirveye ulatk ve fevkalde bir manzara ile abalarmzn

    karln aldk. Gelmi olduumuz yere tekrar baktmzda, Hemedn istikametinde

    tede yksek ve uzak dalar olduu hlde, Kazvn ve bahelerini temsil eden ova

    zerinde koyu bir yama grebildik. Bununla beraber, en gzel manzara, zt

    istikamette, yani kuzey ve kuzey-douya doru idi. 4,000 fit derinliinde pek byk

    bir yark gibi grnrken, hrd vadisi tam ayaklarmzda idi ve onun tesinde _______________________________________________________

    294 (evirenin Notu).

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------232

    birou hl karla kapl, 12,000 il 14,500 fit yksekliindeki dalar uzanyordu.

    Alak seviyedeki Hazar denizi sahilinden itibaren her taraftaki bulutlar, bu da

    engelinin zerinden fkrm ve onun beri tarafndaki ksa mesafeyi sel gibi akp

    gemiti. Daha yksek tepelerdeki bu bulutlar ve karlar, batan gnein ualaryla

    tamamen harikulde bir ilek krmzsna boyanmt.

    Hedefimiz, Alamt; nazarmzdan gizlenircesine, kardaki dalardan birinin

    br zerinde idi.

    Ksa bir mesafedeki boazdan aa inerek Smyr kyne yakn buday

    tarlalaryla evrilmi gzel bir yerde kampmz kurduk. Mamafih, ilk nce, biraz

    uzakta korkun bir kavga kt zaman gece dolaysyla gbel yerlemeye

    baladmz iin, skntl bir duruma dyor gibi olduk. Bu kavga kyllerle

    katrclarmz arasnda km ve buna onlarn katrlarnn yoldan sapp bir buday

    tarlasna girmeleri ve fakat tamamen izinsiz olarak ok ekini itahla yemeleri sebep

    olmutu. Grltnn miktar hakknda hkm vermek gerekirse, insan ok kan

    dklmesini bekleyebilirdi, fakat hemen her ey yatt, sonra, zannederim, bir veya

    iki yiitlik denemesi el deitirmiti!

    Yeniden bar saland, yakndaki bir derenin rlts ile huzur iinde

    uyuyarak, serin da havasnda rahat bir gece geirebildik. Ertesi sabah hrd

    nehrine indik, Alamt nehri ile birletii noktaya gelinceye kadar takriben 5 veya 6 mil

    dou istikametinde onun yukar ksmn takip ettik. Birleme yerinin tam yukarsnda

    hrdu ilkel bir kpr ile geerek, bu nehir yata yolu ile, takriben bir eyrek mil (a

    mile and a quarter) uzunluundaki Alamt boazn ktk. Bu boazn kenarlar, 150

    il 200 fit yksekliindeki dimdik uurumlard. Bu uurumlar yolun ounda ve hatta

    sarkan yerlerde dikey olduklar iin, nehir yata tek mmkn yoldu; bereket versin ki,

    nehir alakt.

    Boazdan ktmz zaman nehir yatandan ayrlabildik ve bu suretle bir

    kere daha ayaklarmz slanmadan ilerleyebildik. Birka mil uzaktaki ayn yukar

    ksmnda, hrek isimli kk bir kyde gece sebebiyle kamp kuruldu.

    Ertesi gn gne doduktan az sonra yola karak, hemen, derin bir vadide

    dalardan aaya akan bir ayn Alamt nehrine katld yerde kurulmu olan

    trhn kyne geldik. Bu vadiye baktmzda hemen karmza kan dan

    kenarnda byk bir knt grebiliyorduk.-[Bu da] Alamt da [idi]. knt ise

    Alamt kayal idi; o takriben trhndan 8 mil uzakta ve tam olarak 3,000 fit daha

    yksekti.

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------233

    trhna vardmz zaman, kyller, ilk nce, yanllkla bizi, o zaman

    blgenin seilmeye lyk genlerini askere kaydetmekle grevli olan memurlar

    zannettiler. Bu sebeple biz, dmanca olduunu syleyemeyeceimiz, belirgin bir

    souklukla karlandk, fakat, bizim sadece Alamta giden Firangis [Frenkler]

    olduumuz anlalnca, hemen tehditkr baklarn yerini glmsemeler ald. Sonra

    Kedhdy yani kyn Muhtarn grmeye gtrldk, o bizi scak bir ekilde

    karlamakla kalmad, fakat ayn zamanda, hemen Alamt kayalnn dibinde

    uzanan bir ky (olan) Gzer [veya Gzr] Hna rehberliimizi yapma hususunda

    srar etti.

    Kedhdnn zeki bir adam olduu anlalyordu ve Hasan- Sabbh ve

    Alamtun tarihini ve onunla ilgili baz menkbeleri olduka iyi renmiti. phesiz, o

    bize isimlerimiz, yalarmz, milliyetimiz ve hepsinden ziyade, Alamta seyahat etme

    gayemiz hakknda mutat sorular sordu. Seyahat etmedeki yegne saikimizin tarih

    ilgiden dolay olduunu cevap olarak Kedhdya bildirdiimiz zaman, phesini nazik

    bir ekilde gizlemeye alsa da, belli ki bize inanmad. Fakat elbette dedi, kalenin

    harabeleri arasnda bir yerde hl gml olduunu syledikleri hazineyi kazp

    karmak iin hep bu tarafa gelmi olmalsnz! Dierleri daha nce buraya geldiler ve

    bu hazineyi bulmak iin hep uratlar. nkr etmemize ramen, biraz phe etmi

    olmal ki, bizim gerekten hazine-avclar olduumuz sonucuna kani oldu.

    trhndan yolumuz Gzer Hna 8 mil boyunca yaklak 2,000 fit

    ykselerek, vadinin kuzey-dou tarafna gitti. Gzer Hnn yaknnda kk bir

    trbenin yanndan geip biraz ilerlediimiz zaman fotoraf ekmek iin birka dakika

    mola verdik, (nk) kayaln mkemmel bir manzaras bu noktadan (bk. lk

    fotoraf) grntlenebiliyordu. Sonra olduka s olan vadiyi getik ve Gzer Hnn

    hemen dndaki baz aalarn glgesinde durup mola verdik. Rehberimiz Kedhd

    kyn byklerini aramak iin gitti, ksa bir sre sonra onlarla birlikte dnd.

    Tam oturabileceimizi dndmz yerde-kale ve Halerin mehur

    bahesine dair birtakm sorular sorduk. Bununla beraber, baheyle ilgili herhangi bir

    bilgi toplayamadk, grnte onun btn izleri yok olmutu.

    Bu arada katrlarmz, eya ve erzakmzla arkadan yetierek, yeni

    arkadalarmzla birlikte aalarn ho glgesinde le yemeini yedik ve daha sonra

    seyahatimizin son menzilinden yola ktk.

    Yolumuz Gzer Hnn dar ve dolambal yollar iinden getikten sonra, ok

    yal nar aalarnn gzel bir ekilde glgeledii iyi kt bir ky imenliine geldik;

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------234

    bu aalarn arasndan o anda zerimizde kule gibi gzken Alamt kayaln

    grverdik. Bu imenlii getikten sonra, hemen, -trhndan itibaren takip

    ettiimiz bir vadinin bir kolu olan-dar ve derin bir vadiye geldik, onun kuzey-bat

    tarafndaki Alamt kayalnn kenarndan geerek dan brne daha fazla

    ilerledik. Kayaln tam kuzeyindeki bir noktaya ulancaya kadar, yaklak yarm mil

    bu vadinin bat tarafna devam ettik. Karmz, vadinin br taraf, da kayala

    balayan yksek bir boazd. Bu boaz, zirvenin takriben 200 fit aasnda, kuzey-

    bat ucu yaknnda kayalkla birleiyordu. Kayaln karsnda dikey bir yark bu

    noktaya yaknd; bu yark, takriben ortada ta ii ile smsk kapatlmt. Vadiyi

    getikten ve bu boaz trmandktan sonra, burada ok dik olan kayaln kuzey-dou

    yz boyunca dar bir yaya yolunu takip ettik. Bu yol, yaklak 200 yarda kadar biraz

    aa indikten sonra, birdenbire tepeye doru bir zikzak silsilesi hlinde, dikey olarak

    ykselmeye balad. Her tarafta ayak izi kalntlarna rastladk ve tepeye tam

    ulamadan nce, aka kalenin d duvarn oluturmu olan harabelerin yanndan

    getik. Albay Monteith Alamtla ilgili raporunda bu duvardan bahseder; onun

    raporuna gre hkm vermek gerekirse, onun zamanndaki (1831) korunma durumu

    imdikinden ok daha iyi idi. Albay Monteith ayrca kayaln tepesindeki bir kuleden

    sz eder, fakat bu tamamen ortadan kaybolmutur.

    Kayaln tepesi, kuzey-kuzeydoudan gney-gney douya uzanan dar bir

    srt (bayr) eklindedir. Birka fit geniliinde ve derinliinde kk yarklarla

    paraya blnm olan bu srt, 400 yarda uzunluundadr ve genilik bakmndan en

    geni ksmda 35 yardadan ularda sadece birka fite kadar farkllk gsterir. Tepenin

    takriben 50 fit aasnda, gney-bat tarafnda srtn merkez ksmna paralel olarak

    uzanan ksm, bir payanda duvar olduu anlalan ksmn kalntlardr; bir zamanlar

    mevcut topyekn alan, bu sebeple muhtemelen imdi olduundan epeyce daha

    byk olmalyd.

    Barometreme gre zirve, deniz-seviyesinin 6,200 fit yukarsndadr. Kayaln

    ykseklii, evresine nispetle, gney-bat tarafnda ok fazladr, buradaki tepe,

    tabanndaki Gzer Hnn tarlalarnn tam olarak 900 fit yukarsndadr. Dier tarafta,

    srtn kuzey-kuzeybat ucunda takriben 750 fit olan ykseklik, boazn kayalkla

    birletii noktada sadece 200 fite kadar der. Bu boaz dou tarafnda dier bir

    vadiye eimli olduu iin, srtn nisp ykseklii, gney-gneydou ucuna doru bir

    kazan olarak artar, orada yaklak 500 fit olur.

    Tepeye tek giri vastas takip ettiimiz yolladr, dier btn noktalarda kayalk

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------235

    tamamen trmanlamazdr.

    Harabeler orada ok geni olduu iin, kalenin ana ksm aka srtn

    merkez ksmnda idi, bununla beraber srtn iinden geerek aprazvari bir ekilde

    uzanan duvarlar onun her ucundadr, gney-gneydou duvar hl iyi bir ekilde

    korunmaktadr. Gelip getiimiz yaya yolu, bu noktada yarn altna ulatktan sonra,

    payandalar vastasyla, merkez blmn tepesine bu duvarlarn yzeyi stnden

    kar yana diyagonal olarak geerek, devam edip gider. Temellerinden geriye az bir

    ey kalm olan baz bina harabeleri, srtn bu ksmndadr. Ne yazk ki, bu kalntlarn

    ar derecede harap olmu hli, yerin asl plnnn ne ekilde olduu hakknda

    herhangi bir kesin fikir edinmemizi imknsz kld.

    Yap malzemesi genellikle tat, fakat iyi yanm tula da kullanlmt.

    Kullanlan harcn kalitesi mkemmeldi.

    Sadece bizzat srtta deil, fakat ayn zamanda tepede ve boazn dou

    tarafnda urada burada kalan krk anak mlek ynlar vard; bu sebeple,

    burasnn, nemli bir yerleim yeri olmas gerekir. Bulunmu anak mlek

    paralarndan bazlarnn cam gibi mkemmel bir parlakl vard, fakat ne yazk ki,

    hibirini salam bulamadk.

    Uca yakn olduklar hlde, harabeler daha ziyade srtn kuzey-kuzeybat

    kesimindedir ve kayadan yontularak ekil verilmi iki su haznesi, her iki tarafta

    yaklak 50 fit aadadr; kayalkta alm dier iki yark, gney-bat tarafnda su

    haznesine bitiiktir; bunlardan birinde bir zm asmas byyor; bu zm asmas-

    rehberimiz bizi inandrmaya alt-bizzat Hasan- Sabbh tarafndan dikilmiti!

    Srtn gney-gneydou ksmnda dier bir su haznesi vardr; ziyaretimiz

    esnasnda yar dolu olan bu su hazneleri, kayaln tepe ve yukarsndaki meyilli

    sathlarn meydana getirdii havzadan szlp akan yamur ve kar sular ile doludur.

    Su haznelerinden baka, erzak ambar olarak kullanlm olan birka maara ve tnel

    vardr.

    Kayaln tepeden grn, gerekten ok gzel ve kma zahmetine deer.

    Kuzeydeki kulelere doru Alamt da, tam 4,000 fit ile kayaln tepesinde

    ykselmekte. 13,000 fit ve daha fazla ykseklikteki Elburz silsilesinin daha yksek

    sivri tepeleri gney-dou ve gneye doru uzanrken, 14,500 fit yksekliindeki Taht-

    Sleymnn dili tepeleri douya dorudur. Smyr Geidi ile zerinden getiimiz

    Tlekn silsilesi gney-bat tarafna dorudur. Alamt dann (bir) parasn tekil

    ettii silsileden Alamt ve hrd vadilerine inen da burunlar bat ve kuzey-bat

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------236

    istikametindedir.

    leden sonra zamann daha byk ksmn harabeleri aratrarak ve onlarn

    ve bizzat kayaln eitli alardan fotoraflarn ekerek geirdikten sonra, herhangi

    bir zorluk grmeden, ok dik yaya yolunu indik ve kalenin bat tarafna doru vadi

    boyunca akan ayn yannda hizmeti ve katrclarmzn bizim iin kurmu olduklar

    kampmza doru ilerledik. Alamt kayal zerimizde hemen hemen dikey bir

    ekilde ykseldii iin, buras kamp iin dikkat ekici bir yerdi.

    Bir iki saat sonra, gne batt ve Alamt kayal ayn yumuak nda

    ykand zaman, garip bir deiime uram gibi grnyordu. zerimizdeki duvarlar

    artk khne kalntlar deildi; bunun yerine, yeni-daha dorusu, eski-maddeyi zerine

    alm gibi grnyorlard ve tarih kale bir kere daha yeniden vcut bulmu gibiydi.

    Harikulde berrak da havas, gzel mehtap ve-hepsinden nemlisi-romantik evre

    ile beraber ihtiya duyduumuz ey, Hasan- Sabbh ve onun sadk Fidlerini bir

    kere daha Alamtun sahibi olarak tahayyl etmek iin sadece biraz daha fazla hayal

    gcmz zorlamakt. Belki, bizim iin byle idi, fakat onlar yoktular!

    Ertesi sabah Alamttan ayrlp Hazar Denizi yolunda olduumuz zaman, ku

    uuu yaklak 15 mil batdaki ilk hedefimiz, Dkin isimli bir kye kestirme da yolu ile

    gitmeye karar verdik. Bu yolun katrlarmz iin elverili olmamas dolaysyla (ve

    hemen hemen, kendimize abucak tedarik ettiimiz iin), hayvanlarmz ve eyamz

    daha uzun, fakat daha kolay yol olan, trhn ve Alamt vadisi yolu ile gnderdik.

    Her biri bir trmanmay ve mteakiben tam 2,000 fitlik bir inii gerektiren Alamt

    silsilesinin en az yksek burnunu gemek zorunda kaldmz iin kestirme

    yolumuzun ok yorucu olduu ortaya kt. Alamtun birka mil batsndaki Enbec

    vadisinden yukarya dik bir yeri trmandktan sonra, bir yerde, ok sarp bir bayrn

    yzeyinden gemek mecburiyetinde kaldk; burada, son zamanlarda iddetli

    yamurlar yolun birok ksmn andrmt; bu yzden, bir zaman ilerlemek ok zor

    oldu. Herhangi bir kayma-hemen ok az bile-birka fitlik bir heyelnla

    sonulanacakt. Daha sonra, yol durumunun daha kolay gibi grnd iyi ekilmi

    dalgal araziye geldik. Ne yazk ki, sonra, stelik bizi iliklerimize kadar slatan,

    srlm tarlalar zellikle yapkan bir amur ktlesi hline dntren iddetli bir

    gk grltl saanaa tutulduk. Bu amur, ktleler hlinde izmelerimize yapt ve

    kesinlikle yrmemizi zorlatrd. Bu nedenle, ok yorgun dtk ve sonunda Dkine

    ulatmz zaman kestirme yollar iin btn evkimizi kaybetmitik.

    Alamttan ayrldmz saatten beri, gya biz, iki tarafn gney-douya doru

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------237

    Alamt vadisi ve gney-batya doru hrd vadisinin tekil ettii, bir genin taban

    boyunca batya doru gidiyorduk. Yolumuz, bu sebeple, son zikredilen vadide

    birleiyordu.

    Ertesi sabah Dkinden olduka erken yola karak, Dehdub isimli kk bir

    ky yaknndaki hrd vadisine ulatk. Burada olduka ackl bir hadise vuku buldu,

    nk yal bir kyl kageldi ve omzunu ameliyat etmem iin bana yalvard.

    Kesinlikle hibir cerrah ve tbb bilgiye sahip olmadm syledim, ayet olsam bile,

    sadece bir akm olduu ve hi iyot bulunmad iin, herhangi bir ey

    yapamayacam ayrca ifade ettim. Yal adam ikna etmek birka dakika ald,

    szlerimde gerekten hsnniyet sahibi idim ve sonra, arkadalarm onun sknts ile

    benim kadar ilgilenmediklerinden, hznl bir ekilde uzaklap gitti. Bu uzak

    blgelerde, her Firanginin bir hakm [yani hekim] olduu farz edilir ve kylleri bu

    inantan vazgeirmek ou zaman zordur.

    Dehdub yaknndaki hrdu getik ve nehrin gneyindeki dalgal arazi

    zerinde bir mddet gittik, Pl-i Enbda birka mil daha aada bu nehri tekrar

    getik. Burada hrd bir taraftan br tarafa gzel bir tula kpr ile geilir.

    Bu kprnn daha tesinde bir ho geldin deme ayndan sonra, karanlk

    kerken ve yamur yaarken, Enb kyne, 2,000 fitlik uzun bir trman yaptk,

    geceyi orada geirdik.

    Enbdan yolumuz, yaylaya benzer, verimli, ho bir ekilde serin olduu kadar

    kfi derecede yksek ve sivrisinek ve sineklerden uzak arazi zerinden, biraz kuzey-

    batya uzand.

    le vaktinde Kilim kyne ulatk ve le yemei iin orada bir mola

    verdikten sonra, Deylemn yoluyla sbeylye devam ettik. sbeyl, hrd vadisini

    Hazar alak ukurluundan ayran srtn tam gneyinde bulunan byk bir kydr.

    Burada ormanlar kuzeydeki meyilli sathlarn tepesine doru sa tarafta yer alrlar ve

    srtn tepesinde nbetiler gibi duran, tecrit edilmi aalar kyden grlebilirler.

    sbeyldeki evler, tamamen tahtadan yaplmt ve dik, ince tahtalarla kapl atlar

    vard, bu suretle alk olduumuz dz atl kerpi evlere ho bir tezat oluturuyordu.

    Geceyi ve ertesi sabahn tamamn sbeylde geirerek, akam karanlndan

    nce ancak ksa bir merhaleyi tamamlayabildik ve srtn birka mil kuzeyindeki

    ormann ortasnda gzel konumlu bir meydanda kamp kurduk.

    O zaman dalarn kuzey bayrlar zerinde, manzaradaki deiiklik gerekten

    olaanst idi. Heybetli, fakat ou zaman kasvetli ve naho zirveler ve onlarn

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------238

    kahverengi ve plak bayrlar kaybolmutu; buna karlk, aalarla kapl geni tepe

    ve derelerden baka hibir ey gremedik.

    Bereket versin ki, hissetmekte olduumuz deiken havann yerini parlak

    gne almt, bu sebeple en iyi artlar altnda orman blgesini grebildik.

    Ormanlarn kendine has zellii, hayvan veya ku hayatna dair herhangi bir

    iaretin tamamen olmamas idi; bir kere bile bir ku tn hatta barn

    iitmedik.

    [Mola verdiimiz] ho meydanda rahat bir gece geirdikten sonra, le

    vaktinden hemen sonra kk ve ok gzel Lhcn kasabasna ulancaya kadar

    ormann iinden geerek aaya doru yolumuza devam ettik. Burada, zlmemek

    elde deil, katrclarmzn cretlerini dedik ve eski bir Ford kiraladk, onun iinde

    byk Ret kasabasna giden pek nemli olmayan bir yol zerinde sarsla sarsla

    birka mil gittik. ok ilgi ekici ve zevkli, fakat zaman zaman olduka yorucu bir tatil

    geirerek, Retten Tahrna araba ile geri dndk.

    Ksaltmalar

    DA : Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, I-, stanbul-Ankara 1988-.

    A : slm Ansiklopedisi, I-XIII, stanbul 1940-1988.

  • Hasan- Sabbh ve Haler-------------------------------------------------------------------------------239

    ALAMT KAYALIININ GNEYDEN GRN; GZER HN KY SOL

    TARAFTA AALARIN ARKASINDADIR.

    ALAMTUN KUZEY TARAFI, ONU DAA BALAYAN BOAZ, GNEYE

    ALAMT VADSNE DORU AKAN AY, ARKADA ELBURZ SLSLESNN KISM

    GRNTS.

  • Laurence Lockhart-ev. Prof. Dr. Sleyman Tlc-------------------------------------------------240

    KAYALIIN KUZEY-BATI UCUNUN GNEY YAMACI ZERNDEK BR

    IKINTIDAN GRN. KAYALIKTAK YARIKLAR YAPAYDIR; SOL

    TARAFTAK YARIK BR SU HAZNESDR VE BR ZM ASMASI SA TARAFTA

    K YARIIN STNDE BYMEKTE.