Download - 176-669-1-PB
-
8/18/2019 176-669-1-PB
1/21
201
©sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 11 / 2005, s. 201-222
türk din mûsikisi
İBNÜ'L-MÜNECCİM (241-300/ 855-912) ve
R İ SÂLE F İ ’L-MÛSÎKÂ ADLI ESER İ
Ahmet Hakkı TURABİ *
IBN AL-MUNAJJIM (241-300/ 855-912) AND HIS WORK RIS Ā LA FI’L-M Ū S Ī K Ā Ibn al-Munajjim lived in Abbasid Era in which music became a branch of science inIslamic Civilization. He wrote two valuable books on the theories of music. He came from“Müneccimoğ ullar ı family” known by its affinity to palace, and he was also an authority in Arabic-Persian sciences. His teacher Ishāq al-Maws ıl ī was considered as the founder of thetheories of music in Islamic world; but his Works didn’t reach us. And this increased the value of al-Munajjim’s work, because his Ris ā la fi’l-M ū s ī q ā gives detailed and importantinformations about the theories of music of that period. In researches on history of music
done in western and Arab world Ibn al-Munajjim’s Ris ā la was mistakenly mixed up by his work Kit ā bu’n-Nagam . In this study we tried to connect this misunderstanding and weexamined Ibn al-Munajjim’s –and consequently his teacher Ishaq’s- theories of music. Wealso tried to give some informations about the life of Ibn al-Munajjim.
Keywords: Ibn al-Munajjim, Ris ā la fi’l-M ū s ī q ā , Kit ā bu’n-Nagam . Anahtar Kelimeler: İbnü’l-Müneccim, Risâle fi’l-Mûsîkâ, Kitâbü’n-Ne ğ am.
Giriş
Mûsikînin İslâm medeniyetinde bir ilim dal ı haline geldiğ i AbbâsîlerDönemi’nde yaşam ış olan İbnü’l-Müneccim, mûsikî nazariyat ına dair oldukçadeğ erli iki eser kaleme alm ışt ır. Saraya yak ınl ığ ıyla bilinen Müneccimoğ ullar ı gibi
birçok âlimin yetiştiğ i kültürlü bir aileden gelmesi, dönemin Arap-Acemilimlerine hakimiyeti, İslâm dünyas ında mûsikînin nazariyat ın ı temellendirenmeşhur mûsikîşinas İshak el-Mevs ılî’nin öğ rencisi olmas ı onu daha da değ erlik ılan diğ er sebeplerdir. Hocas ın ın eserlerinin günümüze ulaşamam ış olmas ı,onun eserinin önemini bir kat daha art ırmaktad ır. Zira onun Risâle fi’l-Mûsîkâ
* Marmara Üniv. .İlahiyat Fakültesi Türk Din Musikisi Anabilim Dal ı Arş.Gör.Dr.,[email protected]
-
8/18/2019 176-669-1-PB
2/21
202
adl ı eseri, dönemin mûsikî nazariyat ıyla ilgili detayl ı ve önemli bilgileriçermektedir. Ayr ıca mûsikî tarihiyle ilgili Bat ı ve Arap dünyas ında yap ılanaraşt ırmalarda İbnü’l-Müneccim’in Risâle fi’l-Mûsîkâ adl ı eseri, yanl ışl ıklaKitâbü’n-Ne ğ am isimli eseriyle kar ışt ır ılm ışt ır. Dar anlamda sözkonusukar ış ıkl ığ ın giderilmesi hususunda gayret sarfedilen bu çal ışmada, İbnü’l-Müneccim’in hayat ı, eserleri ve mûsikî nazariyat ına dair görüşleri incelenmeyeçal ış ılacakt ır.
Ailesi, Doğumu ve Yetişmesi
Tam ad ı; Ebû Ahmed Yahyâ b. Ali b. Yahyâ b. Ebî Mansur b. Ebân Hasîsb. Verîd Ka‘b b. Mehâbendâd Hasîs b. Ferrûh Dâd b. Es‘ad b. Mihr Hasîs b.
Yezdücerd İbnü'l-Müneccim’dir.1 Mu‘tezilî görüşlü bir ilim adam ı olan İbnü'l-Müneccim edebiyat tarihçisi, güçlü bir şâir, müzik nazariyatç ıs ı olup; Muvaffakb. Talha b. Mütevekkil Alellah’ ın (ö. 278/891) yan ı s ıra Abbâsî halifelerindenMu‘taz ıd-Billâh (279-289/892-902) ve Müktefî-Billâh (289-295/902-908)’ ınnedimliğ ini yapm ışt ır.2
İbnü'l-Müneccim iki as ırdan fazla Abbâsî saray ında hizmet etmiş olan veastronomi başta olmak üzere birçok dalda güçlü âlimlerin yetiştiğ iMüneccimoğ ullar ı ailesindendir. Aslen İranl ı olan bu aile, Klâsik Arap Müziğ i
Ekolü’nün en ünlü teorisyenlerini yetiştirmiştir.3
Bu aile daha çok matematik vemüziğ in estetik sahalar ında ünlenmişlerdir.4 Büyükbabas ı Yahyâ b. Ebî Mansur(ö. 216/831), -müslüman olmas ına vesile olan- Halife Me’mun (198-218/813-833)’un astroloğ u ve Beytü’l-Hikme’nin seçkin alimlerindendi.5 Babas ı Ali b.
Yahyâ (ö. 275/888), zaman ın ilimleri ve birçok sanatta gösterdiğ i kabiliyetininyan ı s ıra hünerli bir nedimdi.6 İbn Hallikân’a göre babas ın ın müzik alan ındaözel bir kabiliyeti vard ı. Zirâ o meşhur müzik adam ı İshâk el-Mevs ılî’den dersalm ış ve hocas ı hakk ında Kitâbü Ahbâr İ shâk b. İ brâhim el-Mevs ı lî ad ıyla biyografikbir eser kaleme alm ışt ır.7 Sâbit b. Kurrâ gibi ünlü bir nazariyatç ın ın mûsikiyle
1 Ebü’l-Abbas Ahmed b. Muhammed İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-A‘yân ve enbâü ebnâi’z-zaman
(nşr. İhsan Abbas), I-VIII, Beyrut 1978, VI, 198; S. M. Stern, “Abu Isa ibn al-Munajjim’sChronography”, Islamic Philosophy and the Classical Tradition, 1972, s. 437-466.2 E.A. Khairalah, “Abu Ahmad Yahya”, The Encyclopaedia of Islam (New Edition), I (London
1983), s. 251.3 Henry George Farmer, “Yahya b. Ali”, İ A, XIII ( İstanbul 1986), s. 347.4 Stephan and Nancy Ronart, “Yahya ibn Ali ibn Yahya”, Central Asiatic Journal ( CAJ),
Wiesbaden-Den Hague 1959, s. 563.5 Farmer, “Yahyâ b. Ali”, s. 347.6 Khairalah, s. 251.7 İbn Hallikân, Vefeyâtü’l-A’yân , VI, 198.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
3/21
203
alakal ı baz ı teorik meseleleri ona dan ışmas ı, Ali b. Yahyâ’n ın iyi bir müziknazariyatç ıs ı olduğ una delildir.8 Onun kütüphanesi, dönemin say ıl ı kütüphanelerindendi. Nedimliğ i ve müzisyenliğ inin yan ı s ıra hat ır ı say ıl ır birşâirdi.9 İlim ve kültür birikimini, bilhassa Arap-Acem ilimlerinde temâyüz edenİbnü'l-Müneccim başta olmak üzere dört oğ luna b ırakm ışt ır.10 Ayn ı şekildeİbnü'l-Müneccim’in amcas ı Muhammed de kaynaklarda müzik bilgisindendolay ı övülmüştür.11
Ebû Ca‘fer et-Taberî mezhebine bağ l ı bir f ık ıhç ı olan İbnü'l-Müneccim’inoğ lu Ebü’l-Hasan Ahmed, f ık ıh sahas ında kaleme ald ığ ı eserlerle meşhur oldu.
Ali b. Hârûn (ö. M.963) adl ı yeğ eni Risâle fi’l-fark beyne İ brâhim b. Mehdî ve İ shâkel-Mevs ı lî fi’l-g ı nâ isimli bir eser yazd ı. Ali b. Hârûn’un oğ lu da Kitâb Muhtâr fi’l-
E ğ ânî adl ı bir eser derledi.12 Klâsik ve modern kaynaklarda İbnü'l-Müneccim’in doğ um yerinin Bağ dat
ve doğ um tarihinin 241 (855-6) senesi olduğ unda ittifak vard ır.13 Ayn ı kaynaklaronun 58 yaş ındayken hicrî 300 (912) senesinin Rebîülevvel ay ın ın 13. gecesindeBağ dat’ta vefat ettiğ ini belirtmektedirler.14
Eğ itimini başta babas ı olmak üzere aile büyükleri ve aile çevresindekiâlimlerden ald ığ ı anlaş ılmaktad ır. Zirâ kaynaklarda, önceden geçtiğ i gibi babas ı
Ali b. Yahyâ’n ın bütün ilmini oğ ullar ı aras ında bilhassa Arap-Acem ilimlerinde
büyük bir kabiliyete sahip olan İbnü'l-Müneccim’e b ırakt ığ ı kay ıtl ıd ır.15 İbnü'l-Müneccim öncelikle –aileden tevârüs eden- saray nedimliğ i yan ında
dönemin en iyi edebiyatç ıs ı ve en güçlü şâirlerinden biriydi. Arap-Acemilimlerindeki kabiliyeti yan ı s ıra f ık ıhç ı, mu‘tezilî bir kelâmc ı, rivâyetçi [ihbârî]
8 Farmer, “Yahyâ b. Ali”, s. 347-8.9 Farmer, Historical Facts For The Arabian Musical Influence, Newyork 1970, s. 280.10 Khairalah, s. 251.11 Farmer, “Yahyâ b. Ali”, s. 347-348.12 a.g.e., s. 348.13 Ebû Ubeydullah Merzubânî, Mu’cemü’ ş - Ş uarâ (tashih; Fritz Krenkow) , Beyrut 1982, s. 502;
Ebû Bekir Ahmed b. Ali Hatîb el-Bağ dâdî, Tarîhu Ba ğ dâd, I-XIV, Kahire 1931, XIV, 230;İbn Hallikân, VI, s. 198; Babanzade Bağ datl ı İsmail Paşa (ö.1920), Hediyyetü'l-arifin esmai'l- müellifin ve asarü'l-musannafin (trc. Kilisli Rifat Bilge; tashih İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Avni Aktuç) , I-II, Ankara 1955, II, 517; Ömer R ıza Kehhâle, Mu‘cemü’l-Müellifin, I-XV,D ımaşk 1957-1961, XIII, 215; Hayreddin ez-Ziriklî, el-A’lâm , I-XI, Kahire 1954-1959, IX,195.
14 Cemaleddin Ali b.Yusuf İbnü’l-K ıftî, İ hbâru’l-ulemâ bi-ahbâri’l-hukemâ:Târîhu’l-Hukemâ (nşr. I.Lippert), Leipzig 1903, s. 238.
15 Hatîb el-Bağ dâdî, XIV, 230; Ebu Abdullah Şihabüddin Yakut b. Abdullah Yâkût el-Hamevî, Mu‘cemü’l-Üdebâ (nşr. Ahmed Ferîd Rifâî), I-XX, Beyrut ts., XX, 28.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
4/21
204
idi.16 En önemli özelliğ i ise İslâm dünyas ında metafizik tahsil eden ilk müziknazariyatç ıs ı olmas ıd ır.17
İbnü'l-Müneccim, babas ı Ali b. Yahyâ ve dedesi Yahyâ b. Ebî Mansur gibiy ıllar boyunca Abbâsî halifelerinin nedimliğ ini yapm ış olan neşeli ve espritüelbir aileden gelmekteydi. Bunun yan ı s ıra ilim, edebiyat ve sanat alanlar ındabüyük bir kabiliyete sahip olan İbnü'l-Müneccim, çok k ısa bir zamanda soylulararas ına kar ışm ış ve Abbâsî halifelerinden birkaç ın ın y ıllarca nedimliğ iniyapm ışt ır.18 O nedimlik mesleğ ine öncelikle Halife Mu‘temid-Alellah (256-279/870-892) döneminde devletin idaresini tamam ıyla ele geçirmiş olan kardeşiMuvaffak b. Talha b. Mütevekkil-Alellah’ ın19 hizmetinde başlam ışt ır. Ayn ı zamanda onun Halife Mu‘temid’in özel meclislerinde de şen-şakrak bir nedimolarak yer ald ığ ı kaydedilmektedir.20 Daha sonra Mu‘temid’in peşinden halifeliktaht ına oturan Muvaffak’ ın oğ lu Mu‘taz ıd ve ard ından Halife Müktefî’nin21 nedimlik hizmetlerinde bulunmuştur. Özellikle Halife Müktefî ona çok değ er
vermiş ve halifenin özel adamlar ı ve meclis arkadaşlar ı aras ındaki yerini daimakorumuştur.22 Baz ı kaynaklar onun, Müktefî’den sonraki halifenin nedimliğ inide yapt ığ ına ilişkin bilgiler vermelerine rağ men, bu halifenin ismini
vermemişlerdir.23 Abbâsî halifesi Ebü’l-Fazl Ca‘fer el-Muktedir (295-320/908-932)’in hilâfete gelişi H. 295; yâni İbnü’l-Müneccim’in vefât ından beş y ıl önce
olduğ una göre, kaynaklarda ismi aç ıkça belirtilmeyen Abbâsî halifesimuhtemelen Ebü’l-Fazl Ca‘fer el-Muktedir’dir.24
Kaynaklar, edebiyât ın bütün alanlar ında üstün bir yeri bulunan İbnü’l-Müneccim’in, döneminin en meşhurlar ı aras ında yer ald ığ ı hususunda ortak
16 Merzubânî, s. 502; İbnü’l-K ıftî, s. 364; Afifüddin Abdullah b. Es’ad b. Ali el-Yemâni el- Yâfiî (ö. 768/1366), Mir'atü'l-cenân ve ibretü'l-yakzân fi ma'rifeti havadisi'z-zemân (thk. AbdullahMuhammed Cuburi) , I-IV , Beyrut 1970-84, II, 237; Ziriklî, IX, 196; Ronart, s. 563.
17 Henry George Farmer, Historical Facts For The Arabian Musical Influence, Newyork 1970, s.280.
18 İbnü’l-K ıftî, s. 364; Farmer, “Yahya b. Ali”, s. 348; Ronart, s. 563.19 Halife Mu‘temid ve kardeşi Muvaffak aras ındaki ilişki hakk ında bk. Saim Y ılmaz, Abbâsîlerde
Mu‘taz ı d ve Müktefî Dönemi (279-295/892-908), (Bas ılmam ış Doktora Tezi), MarmaraÜniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2004, s. 40-44.20 Yafiî, II, 237.21 Mu‘taz ıd ve Müktefî’nin halife oluşlar ı hakk ında geniş bilgi için bk. Y ılmaz, Abbâsîlerde
Mu‘taz ı d ve Müktefî Dönemi (279-295/892-908), s. 44-50, 202-203.22 Hatîb el-Bağ dâdî, XIV, 230; Şemseddin Muhammed b. Ahmed ez-Zehebî, Siyeru a’lâmi’n-
nübelâ (nşr. Şuayb el-Arnaût v.dğ r.), I-XXIII, Beyrut 1981-1985, XIII, 405.23 Merzubânî, s. 503; Yâkût, XX, 28.24 Muhammed b. Cerir et-Taberî, Tarihu’r-Rusul ve’l-Mülûk (nşr. Muhammed Ebü’l-Fazl), I-XI,
Kahire 1990, X, 139.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
5/21
205
kanaat sahibidirler. Yâkût, Mu‘cem ’inde ondan sitâyişle bahseder ve onu edebiyatsahas ın ın parlak bir y ıld ız ı olarak zikreder. Ayr ıca divân sahibi bir şâir olduğ unubelirtir.25 İbnü’l-Müneccim’in “recez”le26 yazan doğ uştan kabiliyetli, üstün birşâir olduğ unu nakleden Merzubânî ise; onu zaman ın ın en iyi ve en sağ lam şâiriolarak niteler. Ebû Ahmed’in İbnü’l-Müneccim’i övmek için yazm ış olduğ u birşiir nakleden Merzubânî, onun şiirlerinde dînî tutumunu anlatan veyakabiliyetini öven bir ifadeye rastlamad ığ ın ı belirtir.27 Şiirlerinden baz ılar ın ı Mes‘ûdî’nin eserinde bulmak mümkündür. Bu eserde özellikle Mu‘taz ıd veMüktefî’nin huzûrunda inşad ettiğ i şiirlerin bir k ısm ı yer almaktad ır.28 İbnü’l-Müneccim Arap şiirleri üzerine ilginç bir çal ışma olan Kitâbü’l-Bâhir ’i yazmayabaşlam ış, bu eser daha sonra oğ lu taraf ından tamamlanm ışt ır.29
Mu‘tezile’ye bağ l ı bir kelâmc ı olan İbnü’l-Müneccim’in, kelâmc ılardanoluşan bir arkadaş meclisi bulunmaktayd ı. Bu meclis toplant ılar ına HalifeMüktefî de kat ıl ıyordu. Ez-Zehebî onun bid‘atç ı ve faal bir mu‘tezilî liderolduğ unu bildirmektedir. Kaynaklar her ne kadar onun kelam sahas ında eserlertelif ettiğ ini bildirmekteyseler de bu eserlerin isimlerini zikretmemişlerdir.30 Kendisinin felsefeye karş ı temâyülü, mu‘tezile mektebinin bir temsilcisiolmas ından kaynaklan ıyor olabilir.31 Müktefî’nin de kat ıld ığ ı bu meclislerdeBağ dat’ ın en önemli alimleri ve ilâhiyatç ılar ı yer al ıyordu ve bu toplant ılarda
Müktefî ile İbnü’l-Müneccim aras ında baz ı olaylar, latîfeler ve esprilergerçekleşmiştir.32 Muhammed b. Cerir et-Taberî onun en önemliöğ rencilerindendir.33
İbnü’l-Müneccim’in çeşitli kültürlere vak ıf ve geniş bir bilgi hazinesinesahip olduğ unu belirten kaynaklar, ünlü gramerci Zeccâc ile aralar ında geçen
25 Yâkût, XX, 28.26 “Recez”, Araplar ın recez ve münserih bahirlerinin “meştûr” şekilleriyle pazarlarda,
çal ışmalar ında, develeri sevkederken söyledikleri “hudâ” (veya hidâ)’lar ında terennüm
ettikleri şiirlerdir. Çetin, Nihad M., “Arûz”, Dİ A, III ( İstanbul 1991), s. 430.27 Merzubânî, s. 503.
28 Farmer, Târihu’l-Mûsîkâ’l-Arabiyye (trc. H. Nassâr), Kahire 1956, s. 197; Farmer, “Yahyâ b. Ali” , s. 348.29 Ronart, s. 563.30 Yahya b. Ali b. El-Müneccim (ö. 300/912), “Kitabü’n-Neğ am” (trc. Ruhi Kalender, Necati
Avc ı ), Ankara Üniversitesi İ lahiyat Fakültesi Dergisi , XXV (Ankara 1981), s. 396; Muhammedb. İshâk İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist , Tunus 1985, s. 144; Zehebî, XIII, 405; Yafiî, II, 237.
31 Farmer“Yahya b. Ali”, s. 348; Ziriklî, IX, 196.32 “Kitabu’n-Neğ am” (trc. Ruhi Kalender, Necati Avc ı ), Ankara Üniversitesi İ lahiyat Fakültesi
Dergisi, XXV, 397; İbn Hallikân, VI, s. 198, 201; Khairalah, s. 252.33 Zehebî, XIII, 405.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
6/21
206
tart ışmay ı buna örnek gösterirler.34 Bilhassa Arap-Acem ilimlerindeki üstünbilgisi, Grek yaz ılar ın ı okuyabilmesi, bu eserler hakk ındaki derin bilgisi ve sahipolduğ u metafizik kültürü onun öne ç ıkmas ına ve birçok hal tercümesi müellifitaraf ından övgüyle söz edilmesine sebep olmuştur.35
Kaynaklar İbnü’l-Müneccim’in sağ lam bir rivâyetçi olduğ u konusundahemfikirdirler. O, özellikle babas ı Ali b. Yahyâ, Zübeyr b. Bekkâr, Ahmed b. el-Hâris el-Hazar, İshâk el-Mevs ılî, Henâd el-Abdî’den rivâyetler yapm ış ve onlarhakk ında bilgiler vermiştir. Kendisinden de oğ lu Yusuf, yeğ eni Ali b. Harun b.
Ali, Muhammed b. Ahmed el-Hâkimî Ebu Bekir es-Sûlî al ınt ılar yapm ışt ır.36
İbnü’l-Müneccim’in Eserleri
İbnü’l-Müneccim’in eserleri ve isimleri hususunda genel olarak klâsikkaynaklarda baz ı belirsizlikler vard ır. Bir k ısm ında mûsiki eserleri hiçzikredilmezken, bir k ısm ında farkl ı isimler verilmektedir. Baz ı modernçal ışmalardaki kar ış ıkl ıklar da buna eklenince anlaş ılmas ı güç bir durum ortayaç ıkmaktad ır. Meselâ bu modern araşt ırmalarda, baz ı klâsik kaynaklar ın İbnü’l-Müneccim’in babas ına atfettikleri Kitabü Ahbâr İ shâk b. İ brâhim el-Mevsîlî adl ı eseri İbnü’l-Müneccim’e âit gösterilmesi bu duruma güzel bir örnek teşkileder.37
Klâsik kaynaklarda zikredilen bu eserleri şu şekilde s ı
ralamak mümkündür:1- Kitâbü’l-Bâhir fî ahbâri’ ş - ş u‘arâi’l-muhadramiyyi’d-devleteyn.2- Kitâbü’n-Ne ğ am . Ebü’l-Ferec el-Isfahânî ve Ziriklî’nin zikrettiğ i bu eser şu
anda kay ıpt ır. Bu eser büyük bir ihtimalle İbnü’l-Müneccim’in Risâle fi’l- Mûsîkâ ’n ın baş ında “daha önce yazd ığ ın ı” belirttiğ i eserdir.
3- Risâle fi’l-Mûsîkâ . Kitâbü’n-Ne ğ am ve Risâle fi’l-Mûsîkâ , İbnü’l-Müneccim’in şâirlerle ilgili
eserinden sonra yaz ılm ış olmal ıd ır. Konular ı oldukça birbirine benzerdir.İsimleri farkl ı şekilde gelmiş bulunan bu iki eserden biri diğ erindenözetlenmiştir. Kaynaklarda daha geniş yaz ıld ığ ı bildirilen Kitâbü’n-Ne ğ am bugün
34 Khairalah, 252.35 Hatîb el-Bağ dâdî, s. 230; Farmer, “Yahyâ b. Ali” ,s. 348; a.mlf., Historical Facts , s. 280; a.mlf.,
Tarih , s. 197; Amnon Shiloah, The Theory of Music in Arabic Writings , München 1979, s. 200.36 Hatîb el-Bağ dâdî, s. 230; Ebü’l-Berekât Kemaleddin el-Enbârî, Nüzhetü’l-Elibbâ fî tabakâti’l-
üdebâ , Zerka 1985, s. 178-179; Kehhâle, XIII, 215.37 Yahya b. Ali b. el-Müneccim (ö. 300/912), Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ ve ke ş fi rumûzi
kitâbi’l-e ğ ânî (tah. Yusuf Şevki), Kahire 1976, s. 261; Farmer, “Yahyâ b. Ali”, s. 347-348.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
7/21
207
kay ıpt ır. Risâle fi’l-Mûsîkâ ’n ın nâşiri Yusuf Şevki, bu risâlenin Kitâbü’n-Ne ğ am’ danyap ılm ış bir nevi al ınt ı ve bilgiler mecmuas ı olduğ unu ileri sürmektedir.38
Ebü’l-Ferec el-Isfahânî’de geçen bir rivayette onun Kitâb fi’l-Gı nâ ve Ahbâri’l- Mu ğ annîn adl ı bir eseri daha olduğ u bildirilmekle beraber eser hakk ında detayl ı bilgi verilmemiştir. Rivayet şu şekildedir: “Yahyâ b. Ali der ki: Mu‘temid Alellahbenden, kendisi için yap ılan şark ılar ı bir araya getirmemi istedi. Bu şark ılar ıntopland ığ ı defter ve sayfalar ı ald ım ve yazd ım: 1000 savt [ şark ı ] idi.”39 YusufŞevki, Ebü’l-Ferec el-Isfahânî’nin bahsettiğ i bu eserin konu ve içerik itibâriylemuhtemelen Kitâbü’n-Ne ğ am ile ayn ı eser olduğ unu belirtmektedir.40Zira İbnü’l-Müneccim, Risâle fi’l-Mûsîkâ’ n ın baş ında daha önce “bir muğ anninin vas ıflar ın ı
ve ne gibi özellikleri taş ımas ı gerektiğ ini yazd ığ ı” bir kitab ındanbahsetmektedir.41Diğ er taraftan “Kitâbü’n-Neğ am” veya “Kitâbü’l-Eğ anî”isimlerinin bu dönemde daha çok mevcut besteleri bir araya getiren ve bununyan ı s ıra şark ı veya şark ıc ılar ın özelliklerinden bahseden eserlere verilmesi,
Yusuf Şevki’nin görüşünü desteklemektedir.İbnü’l-Müneccim’in eserlerini konular ına göre üç grupta toplamak
mümkündür:1. Şâirlere âit haberler, sanatlar ı ve s ıfatlar ı hakk ında bir kitap.2. İshâk el-Mevs ılî’nin ekolü üzere yaz ılm ış olan eski Arap Mûsikîsi
nazariyât ı kitab ı.3. İshâk el-Mevs ılî’nin nazariyât ın ı anlatan bir mûsikî risâlesi.
A. İbnü’l-Müneccim’in Şiir ve Şâirlerle İlgili Eseri:
“Kitâbü’l-Bâhir fî Ahbâri’ ş - Ş u‘arâi’l-Muhadramiyyi’d-Devleteyn”
İbnü’l-Müneccim’e âit en önemli eser “Kitâbü’l-Bâhir fî Ahbâri’ ş - Ş u‘arâi’l- Muhadramiyyi’d-Devleteyn” dir. Kaynaklarda değ işik isimler alt ında karş ılaşt ığ ım ızbu eser, Emevî ve Abbâsî dönemlerini yaşam ış meşhur şâirlerin bir tak ımşiirlerini ve biyografilerini içermektedir.42 İbnü’n-Nedim’e göre İbnü’l-Müneccim’in en meşhur eseridir ve melez şâirlerden bahsetmektedir.43 İbnü’l-
Müneccim, kitab ı
na Beşşâr b. Berd ile başlay ı
p, Mervan b. Ebî Hafsa ile
38 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 262-263.39 Ebü’l-Ferec el-Isfahânî, Kitâbü’l-E ğ ânî (nşr. Abdülemir Mühenna,-Semîr Yusuf Cabir), I-
XXIV, Beyrut 1986 , XVIII, 176.40 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 250.41 a.g.e., s. 189.42 Yâkût, XX, 29; Bağ datl ı İsmail Paşa, II, 517; Kehhâle, XIII, 215; Ziriklî, IX, 195.43 el-Fihrist , s. 629.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
8/21
208
tamamlam ışt ır.44 Esere daha sonra oğ lu Ebü’l-Hasen Ahmed b. Yahyâ (ö.327/938) taraf ından ilâveler yap ılm ışt ır. Ebü’l-Hasen babas ın ın eserine EbûDülâme, Vâlide b. Habbâb, Yahyâ b. Ziyâd, Mut ı‘ b. İyâs ve Ebû Aliyyü’l-Basîrgibi kendi döneminin şâirlerini de eklemiştir.45 Baz ı modern araşt ırmalar,“Kitâbü’l-Bâhir fî ahbâri’ ş - ş u‘arâi’l-müvellidîn ” adl ı eseri de İbnü’l-Müneccim’eatfederler. Halbuki İbnü’n-Nedim ve İbn-i Hallikân’da bu eser aç ıkça kardeşiHârun’a atfedilmektedir.46
Yusuf Şevki uzun tart ışmalardan sonra bu kitab ın, diğ er mûsikî eserlerindenönce yaz ıld ığ ın ı bildirmektedir.47
Günümüze ulaşmayan ve şu anda kay ıp olan bu eser hakk ında bir bilgimizyoktur. Ama en az ından eski ve yeni kaynaklar ın bilgileri ış ığ ında İbnü’l-Müneccim’in böyle bir eseri olduğ u kanaati güç kazanmaktad ır.
B. İbnü’l-Müneccim’in Mûsikî Eserleri
1. Kitâbü’n-Ne ğ am
İbnü’l-Müneccim’in bu kitab ı, İbnü’n-Nedim ve İbnü’l-K ıftî’nin eserlerindezikredilmemektedir. Bununla birlikte döneme en yak ın kaynak olan Ebü’l-Ferecel-Isfahânî, Kitâbü’l-E ğ âniyyi’l-Kebîr adl ı eserinde, bu kitaptan övgüyle sözetmekte ve İbnü’l-Müneccim’in bu eserinden birçok al ınt ı yapmaktad ır.48 Diğ er
taraftan bizzat İbnü’l-Müneccim -geçtiğ i üzere- “Risâle fi’l-Mûsika ” isimlieserinin girişinde daha önce yazd ığ ı bir mûsikî kitab ından bahseder. Bukitab ında bir muğ anninin [ şark ıc ı, okuyucu] s ıfatlar ın ı ve neleri hâiz olmas ı gerektiğ ini yazd ığ ın ı bildirir. Gerek bu haber ve gerekse el-E ğ ânî ’de “Kitâbü’n-
Ne ğ am ”dan yap ılan al ınt ılar, bu kitab ın “Risâle fi’l-Mûsika ”dan ayr ı bir eserolmas ı ve daha önce yaz ıld ığ ı ihtimalini kuvvetlendirir. Ebü’l-Ferec el-Isfahânî,“On notay ı toplayan sesler konusu”nu işlerken bu kitab ı zikreder ve İbnü’l-Müneccim’in bunu orada anlatt ığ ın ı haber verir.49 Farmer’ ın bu iki eserin ayn ı olduğ u iddias ı, baz ı yeni yazarlarca da herhangi bir derin araşt ırmayap ılmaks ız ın kabul görmüştür.50 Farmer, İslâm Ansiklopedisi’nde yer alan
44 Carl Brockelmann, Geschichte der Arabischen Litteratur( GAL), Leiden 1943-1949, SuppI , 146. 45 İbn Hallikân, VI, 198-9; Zehebî, XIII, 405; Kâtib Çelebi (ö. 1067/1657), Ke ş fü’z-zünûn an
esâmi’l-kütüb ve’l-fünûn, I-II, Tahran 1967, I, 220.46 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 260; Farmer, “Yahyâ b. Ali” , s. 348; Khairalah, s. 252.47 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 262.48 Ebü’l-Ferec el-Isfahânî, el-E ğ ânî , VIII, 25, 374; Ziriklî, el-A’lâm , IX, 195; Farmer, Tarih , s.
197; a.mlf., Masâdiru’l-Mûsîka’l-Arabiyye (trc. H. Nassâr), Kahire 1957, s. 56.49 el-E ğ ânî , VIII, 374.50 Ronart, s. 563.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
9/21
209
İbnü’l-Müneccim maddesinde bu iki eserin ayn ı olduğ una dâir kesin kanaatbildirmektedir.51
İbnü’l-Müneccim’in “Kitâbü’n-Ne ğ am ” ı şu anda kay ıpt ır. Yukar ıda ifadeedildiğ i gibi bu kaynaklarda yer alan bilgilerin ış ığ ında, bu eserin bulunabilmesihalinde eski Arap Mûsikî ekolünün ayd ınlanmas ı yolunda büyük ad ımlarat ılacağ ı düşünülebilir.. Zirâ eserin, günümüze hiçbir eseri ulaşmayan meşhurmüzik teorisyeni İshâk el-Mevs ılî’nin öğ retilerini içermektedir.
Farmer’ ın Kitâbü’n-Ne ğ am olarak tan ıtmaya çal ışt ığ ı British Museum 2361No’da kay ıtl ı olan eser İbnü’l-Müneccim’in Risâle fi’l-Mûsîkâ ’s ından başka birşey değ ildir. Farmer’ ın dünyada tek nüsha olduğ unu belirttiğ i bu eserin, y ıllarsonra R ıza Rampour nüshas ın ın bulunmas ı görüşümüzü teyit etmektedir.52 Zîrâher iki nüshan ın girişinde eserin ad ı “Mü’minleri emiri Mu‘taz ıd-Billah’ ınhizmetçisi Yahya b. Ali b. Yahya el-Müneccim’in mûsikî risâlesidir” şeklindeapaç ık belirtilmiştir.
2. Risâle fi’l-Mûsîkâ
İbnü’l-Müneccim’in günümüze ulaşan tek mûsikî eseridir. Risâle, eski Arapmûsikîsi nazariyat ına dâir yaz ılm ış olup; meşhur mûsikîşinâs ve nazariyatç ı İshâk el-Mevs ılî’nin mûsikî öğ retilerini konu almaktad ır. Eserin konusu,
bilhassa İshâk el-Mevs ı
lî ve Grek müzisyenlerinin karş ı
laşt ı
r ı
lmas ı
etraf ı
ndaşekillenmektedir. İbnü’l-Müneccim bu eseri, nedimliğ ini yapt ığ ı AbbasîHalifelerinden Mu‘taz ıd-Billâh’a sunmak üzere yazm ışt ır.53
Bu eser, eski Arap Ekolüne âit müzikal sistem üzerine hâlâ elimizde olan enerken monografidir. Ayr ıca Ebü’l-Ferec el-Isfahânî’nin Kitâbü’l-E ğ ânî isimlieserinde geçen müzik terimlerinin aç ıklanmas ında ana kaynak konumundad ır.54
Risâlenin iki ayr ı yazmas ı bulunmaktad ır. Biri Hindistan’da R ıza RampourKütüphanesi, 3097 numaral ı ciltte 25b-28a varaklar ı aras ındad ır.55 Diğ eri BritishMuseum, Oriental Bölümü, 2361 nolu ciltte, 236b-238b varaklar ı aras ındad ır.56
a. R ıza Rampour Kütüphanesi’nde yer alan yazmada Risâlenin tam ad ı “Risâle Yahyâ b. Ali b. Yahyâ’l-Müneccim Mevlâ Emîri’l-Mü’minîn el-Mu‘taz ı d Billâh
fi’l-Mûsîkâ ”d ır.
51 Farmer, “Yahyâ b. Ali”, s. 348.52 Zekeriyâ Yusuf, Mahtûtâti’l-Mûsîka’l-Arabiyye fi’l-Âlem , Bağ dat 1967, s. 13.53 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , 189; Khairallah, 251.54 Khairallah, 251.55 Zekeriyâ Yusuf, Mahtûtât, s.13.56 Farmer, Masâdir , s. 55-56.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
10/21
210
Risâle Hindistan’da R ıza Rampour Kütüphânesi’nin 64 numaral ı el-Fennü’r-Riyâzî bölümünde, 3097 numarada kay ıtl ı, mûsikî eserlerini muhtevi bircildin 2. risâlesi olarak 25a-28b varaklar ı aras ındad ır.57 Toplam alt ı varak olaneserin alt ınc ı varağ ında sadece dört sat ır yaz ı vard ır.58 Normal sayfalar 19sat ırdan oluşmaktad ır; sayfalar, 140x240 mm. ölçüsündedir.59
Risâle zarif bir İranî yaz ıyla (ta‘lîk) yaz ılm ış olup, harfler noktalanm ışt ır amahareke yoktur. Risâle herhangi bir şekilde makâle ve bölümlere ayr ılmam ışt ır.
Nüshan ın yaz ıl ış tarihi kesin belli olmamakla beraber, tahminen hicri IX. veya X. yüzy ıllarda yaz ıld ığ ı ifade edilmektedir; müstensihi ise belli değ ildir. Yaz ı özelliğ i vs.den hareketle ulaş ılan bu neticeyi (bilgi), nüshan ın Düvelü’l- Arabiyye Üniversitesi Yazmalar Enstitüsü Kütüphanesi’nde bulunanmikrofilminin üzerindeki tan ıt ım kart ı da teyid etmektedir. Zirâ buradanüshan ın H. X. yy.da yaz ıld ığ ı kayd ı vard ır. Buna göre bu nüsha, istinsâh ı 1073(H.) olan British Museum’daki yazmadan daha eskidir. Nüshada birçok yaz ımhatas ı vard ır. Bunlar, büyük bir ihtimalle müstensihin iyi derecede Arapçabilmemesinden kaynaklanmaktad ır. Zekeriya Yusuf bu hatalar ın, müstensihinmûsikî ehli olmamas ından kaynakland ığ ın ı belirtir.60
Risâlenin giriş cümlesi: الرحمن الرحيم رسال( أمير المؤمنين المعتضد یحيي بن علي ابن یحيي المنجم موليبسم ا
ذ
قد
نقول
الموسيقي
في
یجيببا
وما
المغني
صفة
هذا
قبل
الذي
آتابنا
في
عليهآرنا
یكون
أن
...)ووصفنا ما فيه نهایة من ذلكRisâlenin son cümlesi61:
ن امر الغنا فقد شرح امر النغم وما یجري عليه ومن ت(... بيره یفهم وامتحن ما بينا فيه وقف )علي ما یلتفي به ویتقدم في أمر المعرفة
b. Biritish Museum’da bulunan risâlenin tam ad ı “Risâle Yahyâ b. Ali b.Yahyâ’l-Müneccim Mevlâ Emîri’l-Mü’minîn Mu‘taz ı d Billâh fi’l-Mûsîkâ ”d ır.
Eser İngiltere’de British Museum Kütüphanesi’nin Oriental Bölümünde,2361 numarada kay ıtl ı, riyâzî ilimlerle ilgili risâleleri muhtevî bir cildin 11.
57 R ıza Rampour Kütüphanesi’nin 3097 numaral ı cildindeki diğ er mûsikî eserleri –s ıras ıyla-
şunlard ır: 1- “el-Kânûn cüz’ü’t-telif mine’l-Mûsîkâ li-Öklides ”, 2- “Risâle Yahyâ b. Ali b. Yahyâ’l- Müneccim Mevlâ Emîri’l-Mü’minin Mu‘taz ı d Billâh fi’l-mûsîkâ ”, 3- “Kitabi’l-Mûsîka’l-Kebîr li- Fârâbî ” (beş sayfa), 4- “el-Kitabü’l-Kâfî fi’l-Mûsîkâ li-Ebî Mansur b. Zeyle ”, 5- “el-Kitâbü’l-Edvarli-Safiyyüddin Abdülmü’min Ba ğ dâdi’ ş - Ş ehîri’l-Urmevî ”, 6- “Hâ ş iye alâ ş erhi’l-Hocendi li-Kitâbi’l- Edvâr fi’ ş - Ş eyh Mahmûd el-Atâî ”, 7- “Risâle fi’l-Mûsîkâ ” (müellifi bilinmiyor). Risâletü’bni’l- Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 97.
58 Zekeriya Yusuf, Risâletü’bnü’l-Müneccim fi’l-Mûsîkâ , Kahire 1964, s, 10.59 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 101.60 a.g.e., s. 101; Z. Yusuf, Risâle, s. 10.61 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 110.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
11/21
211
risâlesi olarak 236b-238b varaklar ı aras ındad ır.62 Risâle toplam 5 sahifedir; ilksahifede 10, son sahifede 8, tam sahifelerde ise 23 sat ır vard ır. Sayfalar 90x180mm. ölçüsündedir.63
Risâle zarif bir İran yaz ıs ıyla (ta‘lik) yaz ılm ış olup; noktalama veharekelerden yoksundur. Risâle herhangi bir şekilde makâle ve bölümlereayr ılmam ışt ır.
Bu nüshada birçok yaz ım ve dil hatas ı vard ır. Müstensihi tahminen İranl ı olup; Zekeriya Yusuf’a göre mûsikî ehli birisi de değ ildir.64 Ayr ıca bu nüshada,R ıza Rampour Kütüphanesi’nde bulunan yazmada yer alan üç önemli cümleeksiktir.
Risâlenin yaz ıl ış tarihi risâlenin sonunda belirtilmiştir. Müstensihin notunagöre hicri 2 Cumâde’l-ûlâ 1073 y ıl ında Perşembe günü yaz ım ı tamamlanm ış; 25Muharrem 1074 Çarşamba günü de Keşmir’de mukâbele edilmiştir. Amamüstensihin kimliğ i hakk ında herhangi bir bilgi yoktur.65 Dolay ıs ıyla bu nüshaR ıza Rampour nüshas ından yaklaş ık bir as ır sonra yaz ılm ışt ır.
Risâlenin giriş cümlesi: الرحمن الرحيم رسالة یحيي بن علي ابن یحيي المنجم مو( أمير المؤمنين المعتضدبسم ا
با عليه في الموسيقي نقول قد یكون أن یجيب صفة المغني وما هذا الذي قبل في آتابنا آرنا
...)ووصفنا ما فيه نهایة من ذلك
Risâlenin son cümlesi66:اآثرهم ممن یدعي الح( هذاق بهذه الصناعة لو امتحن بالمسألة عن بعض ما فان آرنا في
لقصرت معرفته عنه وتمت تم مقابلته1073شهر جماد األولي سن 2الرسالة یوم الخميسالكتاب )في بلدة آشمير1074محرم سنة2باالصل یوم لالربعا
Öncelikle belirtmek gerekir ki, her iki risâle –baz ı cümle eksiklikleri vekelime hatalar ı d ış ında- birbirinin neredeyse ayn ıd ır. Her ikisi de ayn ı eserden
62 British Museum Oriental 2361 no’lu ciltteki -Arapça/Farsça- diğ er eserler s ıras ıylaşunlard ır: 1- “Risâle fî ârâi’l-mutasavvife ve’l-fukahâ fî simâ‘i’l-mûsîkâ ”. Muhammed b. CelâlR ızevî, 1068 (Farsça), 2- “Risâle fî cevâzi’l-Mûsîkâ ”. Abdülcelil b. Abdurrahman (Farsça), 3-“Kitâbü’l-Edvâr fi’l-Mûsîkâ ”. Müellifi bilinmiyor, 4- “Ş erhü’l-Edvâr ”, 5- “Risâle fî ş erhi kitâbi’l- edvâr ”. Mevlâna Mübârek Şah, H. 777 (Farsça), 6- “Ş erhu Risâle-i Edvâr ”. Ebû Nasr el-
Hocendî, 7- “ Mûsîkâ Hikmet-i Alâî ”. İbn-i Sinâ (Farsça), 8- “ Min Kitâb Ya‘kub b. İ shâk el- Kindî fi’t-te’lîf ”, 9- “Risâle fi’l-mûsîka ”, 10- “el-Kitâbü’l-Kâfî fi’l-Mûsîkâ ”. İbn-i Zeyle, 440 H.(Farsça), 11- “Risâle Yahyâ b. Ali b. Yahyâ’l-Müneccim Mevlâ Emîri’l-Mü’minîn Mu‘taz ı d Billâh fi’l-Mûsîkâ ”, 12- “el-Mûsîka’l-Kebîr ”. Fârâbî (4 sahife), 13- “Ke ş fü’l-Edvâr ”. Kâs ım b. Dost AliBuhârî (Farsça), 14- “Kenzü’t-Tuhaf Der Mûsîkâ ” (Farsça). Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s.111-115.
63 Amnon Shiloah, s. 201.64 Zekeriya Yusuf, Risâle, s. 3.65 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 29.66 age , s. 29.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
12/21
212
farkl ı zamanlarda istinsah edilmiş olabileceğ i gibi, birbirinden istinsah edilmiş de olabilir. Ama ittifak edilen nokta eserin orijinalinin müellifin elindenç ıkt ığ ıd ır. Zâten kaynaklar risâlenin İbnü’l-Müneccim’e âit olduğ unda görüş birliğ i içindedirler.67
Bu eserin önemi, bilhassa eski Arap Ekolü mûsikî nazariyat ında kullan ılan ve Ebü’l-Ferec el-Isfahânî’nin Kitâbü’l-E ğ ânî ’sinde yer alan teknik terimleriayd ınlatmas ında yatmaktad ır.68
Müellifin ifâdesine göre bu risâle meşhur mûsikîşinâs ve nazariyatç ı İshâkel- Mevs ılî’nin öğ retisi üzerine temellendirilmiştir.69 O, Risâle ’sinde özellikleKlasik Arap Mûsikîsi Ekolü ile Grek Eserlerini Şerh Edenler Ekolü’nünfarklar ın ı ele almaktad ır. Onun tabiriyle öncekiler “Arabî G ınân ın Üstadlar ı”diğ erleri ise “Grek Mûsikîsi Üstadlar ı”d ırlar.70 İbnü’l-Müneccim bu ekolleraras ındaki farkl ıl ıklar ı tart ış ır ve değ erlendirir. O bu mûsikîleri incelerken veİshâk’ ın öğ retilerini aktar ırken enstrüman olarak udu tercih etmiş; nazariyesiniud üzerine temellendirmiştir. Udun klâvyesindeki parmak bask ılar ına işaretederek bize, Arab mûsikîsi dizisindeki her bir nota (nağ me) için doğ ru olan yerigösterir. Bu meyanda ebced harflerinden müteşekkil olan “ebced notasistemi”ni kullanmaktad ır. Eski Arap ekolünün müzikal pratiğ inin özellikleparmaklar ve “mecârâ veya mecârî” (parmak bask ılar ı ) denen şeyler üzerine
kurulduğ unu ifâde eder. Bunlara dâir makam (melodi) sistemininproblemlerinden ve ayr ıca “intikâl”den [geçiş ] bahseder.
İbnü’l-Müneccim’in Risâle’ de ele ald ığ ı konular ı, şu şekilde s ıralamakmümkündür:
1- Aç ış: Müellifin ismi ve risâlenin konusu.2- Fihrist: Önceki kitab ın ın konusu, notalar, parmak bask ılar ı, İshâk el-
Mevs ılî ile eski filozoflar ın nota say ılar ı konusundaki farkl ıl ık.3- İshâk el-Mevs ılî’nin notalar ı: Say ılar ı ve isimleri.4- Nota isimleri, bam, misles, mesnâ ve zîr telleri ile aras ındaki farklar.5- İshâk ve Grek Filozoflar ın ın teorileri aras ındaki fark.6- Perde yerlerinin sebepleri.
7- İshâk’a göre makamlar: Uyumlu ve uyumsuz sesler.8- Araplar ın g ınâda kulland ıklar ı perdeler.
67 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 173.68 Farmer, “Yahyâ b. Ali” , s. 348.69 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ, s. 189-191; Amnon Shiloah, s. 200.70 Farmer, Masâdir , s. 55.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
13/21
213
9- Sonuç ve zeyl.71 Risâle tahkikiyle birlikte 3 defa neşredilmiştir:1- İlk neşir üstad Muhammed Behçe el-Esrî taraf ından yap ılm ışt ır. Dr.
Cevad Ali’nin dokuz sayfal ık önsözünün yer ald ığ ı bu tahkik, 1950 y ıl ında el- Mecma‘u’l-‘ İ lmiyyi’l-‘Irâkî dergisinin I. cildinin 114 ve 124. sayfalar ı aras ındayay ınlanm ışt ır. Daha sonra bu çal ışma Matbû‘âti’l-Mecma‘u’l-‘ İ lmiyyi’l-Irâkî silsilesinde ayn ı önsöz ile ayr ı bir bas ım olarak yay ınlanm ışt ır (Bağ dat 1950). Buneşirde Üstad Muhammed, British Museum nüshas ın ı esas alm ış ve risâleyi“Kitabü’n-Ne ğ am li-Yahyâ b. Ali b. Yahyâ’l-Müneccim ” ad ıyla neşretmiştir. Burisâleyi İbnü’l-Müneccim’in Kitabü’n-Ne ğ am ’ ı ile kar ışt ır ıp bu isim alt ındayay ınlamas ın ın sebebi, Farmer’in her iki kitab ın da ayn ı eser olduğ u şeklindekideğ erlendirmesine inanmas ıd ır.72 Dergide yay ınlanan bu neşir, Ruhi Kalender
ve Necati Avc ı taraf ından Türkçe’ye tercüme edilmiştir. Herhangi bir araşt ırmayap ılmadan yay ınlanan bu çal ışmada da hata silsilesi devam etmiş ve İbnü’l-Müneccim’in “Risâle fi’l-Mûsîkâ ”s ı, “Kitâbü’n-Ne ğ am ” başl ığ ıyla yay ınlanm ışt ır.73
2- 1964 y ıl ında Üstad Zekeriya Yusuf taraf ından ve R ıza Rampour nüshas ı esas al ınarak bir tahkikli neşir daha yap ılm ışt ır. Zekeriya Yusuf, British Museumnüshas ına göre daha az hatas ı olan R ıza Rampour nüshas ın ı tercih ettiğ inibelirtir.74 Bununla birlikte yazar, dipnotta nüsha farkl ıl ıklar ına işaret etmemiştir.
3- Söz konusu eser hakk ında en geniş tahkikli neşir Dr. Yusuf Şevkitaraf ından yap ılm ış ve bu çal ışma 1969 y ıl ında Kahire’de bas ılm ışt ır. YusufŞevki tahkikte R ıza Rampour nüshas ın ı esas alm ış, British Museum nüshas ın ınfarkl ıl ıklar ına da dipnotlarda işaret etmiştir. Çal ışman ın tam ismi “Risâletü’bnü’l-
Müneccim ve Ke ş fü Rumûzi Kitabi’l-E ğ ânî ”dir. Yusuf Şevki, tahkikli neşirle birlikte;-İbnü’l-Müneccim’in verdiğ i bilgiler doğ rultusunda- İshâk el-Mevs ılî’nin mûsikînazariyat ı ve Ebü’l-Ferec el-Isfahânî’nin Kitabü’l-E ğ ânî ’sinde geçen mûsikîterimlerinin aç ıklamalar ın ı da eklemiştir.
İshak el-Mevsılî’nin Mûsikî Teorisi ve Ses Sistemi
İbnü’l-Müneccim eski Arap mûsikî ekolünün en önemli
nazariyatç ılar ındand ır. Daha önce belirtildiğ i üzere ilim ve mûsikîde temâyüzetmiş bir âileye mensûptur. Zirâ İbn-i Hallikân’ ın bildirdiğ ine göre babas ın ınmûsikîde husûsî bir mahâreti vard ı ve meşhur mûsikîşinâs İshâk el-Mevs ılî’nin
71 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 183-186.72 Farmer, Tarih , s. 197.73 Ankara Üniversitesi İ lahiyat Fakültesi Dergisi , XXV, 398.74 Zekeriya Yusuf, Risâle, s. 13.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
14/21
214
öğ rencisiydi. Nitekim Sâbit b. Kurrâ “İlmü’l-Mûsikî”de baz ı meseleleri onadan ışmaktayd ı. Hattâ Farmer’a göre o metafizik öğ renmiştir ve Doğ u-Bat ı
Araplar ı aras ından ç ıkm ış en büyük mûsikî nazariyatç ılar ından biridir.75 İbnü’l-Müneccim, Arap mûsikî icrâc ılar ın ın teoriye ve teorisyenlere hak
ettikleri önemi vermedikleri bir dönemde yaşam ışt ır. Bu dönemde notasyon veenstrümanlar üzerindeki perdeler icrâc ılar ın elindeydi ve neredeyse teorisyenleriçin kapal ı kutuydu. Zirâ notasyon belki de bir as ırdan beridir Araplarcabiliniyordu ama -onlara göre- bu, özellikle enstrümantal müziğ e uygundu.İbnü’l-Müneccim böyle bir dönemde mûsikînin nazariyat ına eğ ilmiş ve busahan ın meseleleri üzerinde iki tane de eser telif etmiştir.76 Diğ er bir yandan -âilesinin öteki fertleri gibi- mûsikîyi İshâk el-Mevs ılî, Ubeydullah b. Abdullah veİbn Hurdâzbih (ö. 300/912-913) gibi ayn ı zamanda amelî (pratik) olarak işleyenyazarlar s ın ıf ındand ır. O dönemin bir tak ım yazarlar ı gibi mûsikîyi sâdecenazarî-spekülâtif teoriler bütünü olarak işleyenlerden değ ildir.77
İbnü’l-Müneccim’in mûsikî tarihindeki önemi, yeni bir ses ve nota sistemiortaya koymas ıd ır. İshâk el-Mevs ılî’nin öğ rencisi olarak onun sistemiyleyetinmemiş bu sistemden hareketle yeni şeyler tesis etmiştir.
Bugün elimizde olan mûsikî risâlesinde beste konusunu ele alan müellif,notalar aras ında uyum ve uyumsuzluğ u incelemiş, ud üzerinde her bir parmağ ın
bask ı yeri ve bunlar ın karş ıl ıklar ın ı vermiştir. Bu perdeleri ebced harfleriylenotaland ırm ış; İshâk’ ın ses sistemini, Eski Arap ve Grek müzik sistemlerinimukayeseli olarak değ erlendirmiştir. Risâle ’nin sonunda ise mevcut sistemleyap ılan kompozisyonu örnekleriyle göstermiştir.78
“Eski mûsikîşinaslara göre ç ıkan seslerin say ıs ı 18’dir” sözünde Yahyâİbnü’l-Müneccim’in büyük ihtimalle “eski mûsikîşinaslar”dan kasd ı icrâc ılar veönceki mûsikî nazariyatç ılar ıyd ı. Zirâ bu ifadenin akabinde onlar ın sistemlerini
ve 18 sese nas ıl ulaşt ıklar ın ı şöyle ifâde etmektedir: “Bam (1. tel) ve misles (2.tel) tellerindeki seslere göre ortaya konan ilk sesi “mutlaku’l-bam”; ikincisini isebam telinin ortas ı olarak tespit etmişler ve bu s ıralama üzerine ittifaketmişlerdir. Onlara göre misles ve bamdaki sesin, mesnâ (3. tel) ve zîrdeki (4.
tel) sesin -kulak aç ıs ından uyumlu olmalar ına rağ men- ayn ı olmad ığ ın ı iddiaetmişlerdir. Zirâ onlar, ikisi ayr ı ayr ı vururlarsa, uygun ses ç ıkaracaklar ın ı kaydetmişlerdir.” Bu aç ıdan İbnü’l-Müneccim onlar ı eleştirir. Çünkü ona göre
75 Farmer, Historical Facts , s. 27, 280.76 a.g.e., s. 87.77 a.g.e., s. 280-281.78 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ, s. 241-246.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
15/21
215
ikisi ayr ı ayr ı vurulursa, kulak misles ve bamdaki sesin mesnâ ve zîrdekiseslerden farkl ı olduğ unu anlayabilir. Her birinden sekizli ve dörtlü seslerç ıkar ıl ırsa, telin tam sesi yar ım sesi vermez.
Ayn ı zamanda Grekler’in “büyük tam sistemi”nden bahseden İbnü’l-Müneccim, bunun “eski Arap sistemi”yle küçük benzerliklere rağ men oldukçafarkl ı olduğ unu belirtir. Meselâ Grekler notalar ın 8 olduğ unu ifâde ederler. ZirâGreklerin de bir oktavl ık sistemleri vard ı. Fakat bu, iki bileşik tetrakorddan(dörtlüden) -Mesón (E, F, G, a) ve Diezeugmenón (b, c, d, e)- oluşmaktayd ı.İbnü’l-Müneccim temelde bunun Arabî sistemden farkl ı olduğ unu ifade eder.79
Hocas ı İshâk el-Mevs ılî’nin sisteminde ise notalar 10 tanedir. Gerçekte 9olan bu say ı onuncunun oktav ses olarak kabûl edilmesiyle 10 olmaktad ır.İshâk’ ın sisteminde ilk ses udun mesnâ telinin boş (aç ık) vurulmas ıyla eldeedilen sestir. İshâk ud telleri üzerinde “mecrâ” ad ın ı verdiğ i seslerinkaynakland ığ ı iki perde bask ıs ı tespit etmektedir ki, birisi “vustâ” (orta parmak),diğ eri “b ıns ır” (yüzük parmağ ı ) bask ıs ıd ır. İshâk ve onun takipçilerine göre,gerek ud gerekse üflemeli enstrümanlarda bu 10 notadan fazla nota yoktur.80
İbnü’l-Müneccim bu k ısa ama çok değ erli bilgileri hâvî risâlesinde yukar ıdak ısaca anlatt ığ ım ız üç sistem aras ındaki farklar ı ortaya koymaya çal ışm ışt ır:
Öncelikle ona göre Greklerin 8 notal ı sistemleriyle eski Arap ekolünün 18
notal ı sistemleri birbirlerinden çok farkl ıd ır. Zirâ Kindî (ö. 874), İbn Sînâ (ö.1037) ve Hüseyin b. Zeyle’nin (ö. 1048) Grek sistemi üzerinde yoğ unlaşançal ışmalar ı (sistemler), yerli pratik sanattan oldukça uzak ve farkl ıd ır. Yahyâ’n ıngerçekte söylemek istediğ i şey ise, kendisinin de benimsediğ i İshâk’ ın sisteminindiğ erlerinden farkl ı ve daha doğ ru olduğ udur.
Bunu gerçekleştirirken bu sistemi teferruatl ı bir şekilde anlat ır ama maalesefGrek ve eski Arap mûsikî ekolünün sistemleri hakk ında derinliğ ine bilgiler
vermez.İbnü’l-Müneccim’in -hocas ı İshâk’ ın sistemi üzere- sistemine göre 10 tane
nota vard ır ve şunlard ır ( İlk beş tanesi mesnâ teli, ikinci beş tanesi zîr teliüzerindedir):
1. Nota: Mutlakü’l-Mesnâ [‘imâd]: 3. telin aç ık hali.2. Nota: Sebbâbetü’l-Mesnâ: 3. tel işaret parmağ ı.3. Nota: Vusta’l-Mesnâ: 3. tel orta parmak.4. Nota: B ıns ıru’l-Mesnâ: 3. tel yüzük parmağ ı.
79 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 190-191; Farmer, Historical Facts , s. 28-285.80 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ, s. 191-195.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
16/21
216
5. Nota: H ıns ıru’l-Mesnâ: 3. tel serçe parmak.6. Nota: Sebbâbetü’z-Zîr: 4. tel işaret parmağ ı.7. Nota: Vusta’z-Zîr: 4. tel orta parmak8. Nota: B ıns ıru’z-Zîr: 4. tel yüzük parmağ ı.9. Nota: H ıns ıru’z-Zîr: 4. tel serçe parmak.10. Nota: H ıns ıru’z-Zîr/B ıns ıru’l-Misles: 2. tel yüzük parmağ ı.81 Bu on notan ın bam ve misles tellerindeki karş ıl ıklar ı şöyledir:Mutlaku’l-Bam (1. telin aç ık hali)→ Sebbâbetü’l-Mesnâ (3. tel işaret
parmağ ı )Sebbâbetü’l-Bam (1. tel işaret parmağ ı ) → B ıns ıru’l-Mesnâ (3. tel yüzük
parmağ ı ) Vusta’l-Bam (1. tel orta parmak)→ H ıns ıru’l-Mesnâ (3. tel serçe parmağ ı )B ıns ıru’l-Bam (1. tel yüzük parmağ ı )→ ( İptal)H ıns ıru’l-Bam (1. tel serçe parmak)→ Mutlaku’l-Misles (2. telin aç ık hali)Mutlaku’l-Misles (2. telin aç ık hali)→ Sebbâbetü’z-Zîr (4. tel işaret parmağ ı )Sebbâbetü’l-Misles (2. tel işaret parmağ ı )→ B ıns ıru’z-Zîr (4. tel yüzük
parmağ ı ) Vusta’l-Misles (2. tel orta parmak)→H ıns ıru’z-Zîr (4. tel orta parmak)B ıns ıru’l-Misles (2. tel yüzük parmağ ı )→ Zîr alt ından ç ıkar (H ıns ıru’z-
Zîrden sonraki perde)H ıns ıru’l-Misles (2. tel serçe parmak)→ Mutlaku’l-Mesnâ (3. telin aç ık
hali)82 Farmer, İshâk ekolünün bir takipçisi olarak nitelediğ i İbnü’l-Müneccim’in
ud için ileri sürdüğ ü pratik notasyonu şu şekilde tespit eder:83 Semboller : A B J D H W Z H T Y (Ebcedî)Notalar : G a b b c d e e f f (Günümüzde)84 Her bir tel -tabakas ı- iki tane “mecrâ” üretmektedir. Yahyâ mecrâ’n ın
İshâk’ ın bir buluşu olduğ unu ifâde etmektedir. Mecrâ bir nevi seslerinkendisinden kaynakland ığ ı ak ım demektir. 1. Mecrâ, vusta (orta) parmağ ına; 2.Mecrâ, b ıns ır (yüzük) parmağ ına nispet edilmektedir. Ona göre bu iki parmak
icrâda birbirlerini takip ederler ve birbirlerinin önlerine geçmezler.85
81 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 192-193.82 a.g.e., s. 200-201.83 a.g.e., s. 204.84 Historical Facts , s. 88.85 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 222-223.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
17/21
217
İbnü’l-Müneccim risâlesinin büyük bir k ısm ında ise Arabî melodilerdekullan ılan bu on notadan (ses) bahsetmiş ve kendi aralar ında uyumlu olanlarlauyumsuz olanlar şeklinde ikiye ay ırm ışt ır. Ona göre uyumlular 6, uyumsuzlar 4tanedir ve şu şekildedir:
Uyumlular: Bunlar her iki mecrayla da uyumlu olan notalard ır.1. Mutlakü’l-Mesnâ (3. telin aç ık hali)2. Sebbâbetü’l-Mesnâ (3. tel işaret parmağ ı )3. H ıns ıru’l-Mesnâ (3. tel serçe parmağ ı )4. Sebbâbetü’z-Zîr (4. tel işaret parmağ ı )5. B ıns ıru’z-Zîr (4. tel yüzük parmağ ı )6. H ıns ıru’z-Zîr (4. tel serçe parmak)86 Eğ er bu 6 nota vusta (orta parmak) üzerinde olurlarsa (b ıns ırda da
olabileceğ i gibi) hep birlikte âhenk gerçekleşir. Bunlar eğ er b ıns ır (yüzükparmağ ı ) üzerinde olurlarsa mecrâ b ıns ıra âit olur ve “savt (ses), mecra’l-b ıns ırda” denilir.87
Uyumsuzlar:1. Vusta’l-Mesnâ (3. tel orta parmak)2. B ıns ıru’l-Mesnâ (3. tel yüzük parmağ ı )3. Vusta’z-Zîr (4. tel orta parmak): Bu, kendi mecras ında vusta’l-mesnâ (3.
tel orta parmak) ile ancak tek bir yer ve durumda uyumludur: Kendisindenb ıns ıru’z-zîre (4. tel yüzük parmağ ı ) ve buradan kendisine dönüldüğ ü yer.
4. B ıns ıru’l-Misles (2. tel yüzük parmağ ı ): Bu, kendi mecrâs ında b ıns ıru’l-mesnâ (3. tel yüzük parmağ ı ) ile uyumludur. Uymad ığ ı yer ise; kendisinden
vusta’l-mesnâya (3. tel orta parmak), vusta’l-mislesden de (2. tel orta parmak)kendisine dönüldüğ ü yerdir.88
B ıns ıru’l-misles (2. tel yüzük parmağ ı ) zîr teli üzerinde perdelerin ensonunda b ıns ır bask ıs ıyla ç ıkan bir nota gibidir. Vusta’l-misles (2. tel ortaparmak) ise h ıns ıru’z-zîr (4. tel serçe parmak) gibidir. Zaten b ıns ıru’l-misles,h ıns ıru’z-zîr ile uyum sağ lamaz. H ıns ıru’z-zîr de perdelerin en sonunda b ıns ırbask ıs ıyla ç ıkan notalarla uyumsuzdur.89
Konunun sonunda İbnü’l-Müneccim, Arabî g ınâda kullan ılan 10 notan ınbunlardan ibaret olduğ unu ve g ınân ın bunlarla gerçekleştiğ ini belirtir. Ona görenotalar ın birbirleri içinde kullan ılmalar ı sonucu elde edilen şeyler (melodiler), on
86 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 225-228.87 a.g.e., s. 226-227.88 a.g.e., s. 229-231.89 a.g.e., s. 231-233.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
18/21
218
notan ın tamam ından oluşan kompozisyonun üzerine inşa edilmesi sonucuortaya ç ıkan şeylerden daha çoktur ve zengindir.
Arap g ınâs ı işte bu yol üzere kurulur ve yine g ınâ türleri bu metod üzeregerçekleşir.
İbnü’l-Müneccim bu meyanda “intikâl” ’den (geçiş )90 söz etmektedir.Çünkü ona göre, g ınâ içinde notalar aras ında uygun düşen yerlerde birbirlerinegeçilebilmektedir. Ne var ki bu geçiş, ancak bir mecrâdan diğ erine geçiş şeklinde, yâni arada mecrâ atlanmaks ız ın yap ılabilmektedir. Müellif bu geçişin,güzel olan ve kulağ ın reddetmediğ i (hoşland ığ ı ) yerlerde gerçekleşmesigerektiğ ini bildirir. Bu geçişler sâyesinde g ınâ daha latîf bir hâle gelmiş olmaktad ır.91
Bu küçük ama önemli malumat ı hâiz olan risâleden öğ rendiğ imiz bir bilgide İshâk’ ın ve İbnü’l-Müneccim’in zaman ında udda 4 telin kullan ıld ığ ıd ır. Zirâuddaki tel say ıs ı el-Kindî, İbn Sînâ, Fârâbî (ö. 950) gibi büyük nazariyatç ılar ıneserlerinde -farazî bile olsa - beş olarak belirtilmiştir. Çünkü onlar son notas ı eksik kalan dizilerini aslen (icrada) mevcut olmayan bu 5. tel üzerindeki notaylatamamlam ışlar92 ve 5. tel ancak Zîryâb zaman ında icrâda kullan ılmayabaşlanm ışt ır.93 İbnü’l-Müneccim, 10. nağ me için uda bir tel daha takmay ı uygungörmediklerini ve bu notay ı b ıns ıru’z-zîrin (4. tel yüzük parmağ ı ) daha
ilerisinden elde ettiklerini belirtmektedir.94 İbnü’l-Müneccim, ses sistemindeki 10 notay ı mesnâ (3. tel) ve zîr (4. tel)
telleri üzerinde göstermektedir. Bam (1. tel) ve misles (2. tel) telleri üzerindegöstermemesinin nedenlerini de risâlesinde şu şekilde belirtmektedir:
1. Mesnâ ve zîr telleri, görünüşte şiddetli olmakla beraber; sesleri âhenklidir.2. Mesnâ ve zîr tellerinde karş ıl ığ ı bulunmayan sesleri taklit etmektense, bu
seslerin bam ve mislesde taklit edilmeleri daha kolay ve mükemmeldir.3. Değ işik vezin ç ıkarmak için bu tellerin ayar kolayl ığ ı ve vuruşun
güzelliğ idir. Böylece ses, mesnâ ve zîrde bazen ince ve güçlü, bazen bamda kal ın ve yumuşak ç ıkar.95
90 “Geçiş” kelimesiyle Türkçe’ye aktard ığ ım ız “intikâl”, bildiğ imiz anlamda “makam geçkisi”olmay ıp; notalar ın değ işik şekillerde ard ı ard ına veya tekrarl ı olarak s ıralanmas ı demektir.
91 a.g.e., s. 236.92 Ahmet Hakk ı Turabi, el-Kindî’nin Mûsikî Risâleleri , (Bas ılmam ış Yüksek Lisans Tezi),
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1996, s. 70.93 Suad b. Abdilaziz, “el-Musikûru’l-İslâmî Ziryâb”, Mecelletü’l-Müerrihi’l-Arabî, XXII (Bağ dat
1982), s. 153. 94 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 213.95 a.g.e., s. 216.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
19/21
219
Bu arada müellif sadece iki telde (misles ve zîr) tellerin 4 kattan oluştuğ unuifâde etmektedir. Ayn ı zamanda, müzisyenin bu sesler içinde en uyumlusundanen kolay ına geçebilmesi için, tellerin kat ve genişliklerini çoğ altabileceğ inibelirtmektedir.96
Sonuç
İbnü’l-Müneccim’in biyografisi ve mûsikî eserlerini konu alan buçal ışmadan elde edilen sonuçlar şöyle s ıralanabilir:
İbnü’l-Müneccim’in Risâle fi’l-Mûsîkâ adl ı eseri, el-Kindî’nin mûsikîrisâlelerinden sonra bize ulaşan ikinci eserdir. İlk dönem mûsikîsine dair çokdeğ erli nazarî bilgiler içermektedir. Zirâ Kindî’yle beraber “Grek Eserlerini ŞerhEdenler Ekolü” başlam ış; ilk dönem mûsikîsi nazariyat ından kopmalargerçekleşmiştir. İbnü’l-Müneccim ise “Klasik Arap Ekolü” diyetan ımlayabileceğ imiz grubun önde gelen ismi İshâk el-Mevs ılî’nin öğ retilerinidevam ettirmiştir. Babas ından tevârüs eden bu bilgileri işlemiş, doğ ruluklar ın ı ispat etmeye çal ışm ış ve sonraki nesillere aktarm ışt ır.
Elimizdeki kaynaklarda İbnü’l-Müneccim’in herhangi bir enstrümançalabildiğ ine dair kesin bir bilgiye ulaşamad ık. Ne var ki müzik sistemini udüzerinde göstermesi, udun ve uddan elde edilen seslerin özelliklerini
ayr ı
nt ı
lar ı
yla tan ı
mlayabilmesi, bizde ud icrac ı
s ı
olabileceğ i kanaatinioluşturmuştur. Kaynaklarda İbnü’l-Müneccim’in bestekâr olduğ una dairherhangi bir bilgi de yoktur.
Çal ışmam ızda İbnü’l-Müneccim’in, birçok modern araşt ırmada yanl ışl ıklaKitâbü’n-Ne ğ am ad ıyla an ılan eserinin, asl ında Risâle fi’l-Mûsîkâ olduğ unu;günümüze ulaşmayan Kitâbü’n-Ne ğ am adl ı eserin ise Risâle fi’l-Mûsîkâ ’dan dahaönce yaz ıld ığ ın ı ve Risâle fi’l-Mûsîkâ ’n ın , Kitâbü’n-Ne ğ am ’ ın bir özeti olarakmüstakil bir telif olduğ unu ortaya koymaya çal ışt ık.
İbnü’l-Müneccim’in Risâle fi’l-Mûsîkâ adl ı eserinin şüphesiz en önemliözelliğ i, ilk dönem mûsikî nazariyat ı çal ışanlar ı için kapal ı bir kutu olan mûsikîterimlerine aç ıkl ık getirmesidir.
Bundan sonraki çal ışmalarda mûsikî nazariyatç ılar ı için vazgeçilmez birkaynak olan Risâle fi’l-Mûsîkâ ’n ın daha güzel bir çevirisi yap ılabilir. Ayn ı zamanda bu eser çerçevesinde diğ er kaynaklardan da istifade edilerek ilk dönemmûsikî nazariyat ı ve bilhassa İshâk el-Mevs ılî’nin ses sistemi ortaya konabilir.
Kaynaklar
96 Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ , s. 213.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
20/21
220
Babanzade Bağ datl ı İsmail Paşa (ö.1920), Hediyyetü'l-ârifin esmâi'l-müellifin ve âsârü'l- musannafin (trc. Kilisli Rifat Bilge; tashih İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Avni Aktuç) , I-II, Ankara 1955,
Hatîb el-Bağ dâdî, Ebû Bekir Ahmed b. Ali (ö. 463/1071), Târîhu Ba ğ dâd , I-XIV,Kahire 1931.
Brockelmann, Carl, Geschichte der Arabischen Litteratur (GAL), I-II, Leiden 1943-1949.Çetin, Nihad M., “Arûz”, Dİ A, III ( İstanbul 1991), s. 424-437.Ebü’l-Ferec el-Isfahânî, Ali b. el-Hüseyin (ö. 356/967), Kitâbü’l-E ğ ânî (nşr. Abdülemir
Mühenna-Semîr Yusuf Cabir), I-XXIV, Beyrut 1986.el-Enbârî, Ebü'l-Berekat Kemaleddin Abdurrahman b. Muhammed Enbari, (ö.
577/1181), Nüzhetü’l-Elibbâ fî tabakâti’l-üdebâ , Zerka 1985.Farmer, Henry George, Historical Facts For The Arabian Musical Influence, Newyork 1970. ______ Masâdiru’l-Mûsîkâ’l-Arabiyye , (trc. Hüseyin Nassâr), Kahire 1957. ______ Târihu’l-Mûsîkâ’l-Arabiyye , (trc. Hüseyin Nassâr), Kahire 1956. ______ “Yahyâ b. Ali”, İ A, XIII ( İstanbul 1986), s. 347.el-Hamevî, Ebu Abdullah Şihabüddin Yakut b. Abdullah Yâkût (ö. 626/1229),
Mu‘cemü’l-Üdebâ (nşr. Ahmed Ferîd Rifâî), I-XX, Beyrut ts.İbn Hallikân, Ebü’l-Abbas Ahmed b. Muhammed (ö. 681/1282), Vefeyâtü’l-a‘yân ve
enbâü ebnâi’z-zaman, (nşr. İhsan Abbas), I-VIII, Beyrut 1978..İbnü’l-K ıftî, Cemaleddin Ali.b. Yusuf (ö. 646/1248) İ hbâru’l-ulemâ bi-ahbâri’l-
hukemâ:Târîhu’l-Hukemâ (nşr. I. Lippert) , Leipzig 1903. Yahya b. Ali b. El-Müneccim (ö. 855/912), Risâletü’bni’l-Müneccim fi’l-Mûsikâ ve ke ş fi
rumûzi kitâbi’l-e ğ ânî (tah. Yusuf Şevki), Kahire 1976. ________ “Kitabu’n-Neğ am” (trc. Ruhi Kalender, Necati Avc ı ), Ankara Üniversitesiİ lahiyat Fakültesi Dergisi , XXV (Ankara 1981), s. 396.
İbnü’n-Nedîm, Ebü’l-Ferec İsmâil b. İshâk (ö. 385/995), el-Fihrist, Tunus 1985.Kâtib Çelebi (ö. 1067/1657), Ke ş fü’z-zünûn an esâmi’l-kütüb ve’l-fünûn, I-II, Tahran 1967.Kehhâle, Ömer R ıza, Mu’cemü’l-Müellifin, I-XV, D ımaşk 1957-1961.Khairalah, E. A., “Abu Ahmad Yahyâ”, The Encyclopaedia of Islam (New Edition) , I
(London 1983), s. 251.el-Merzubânî, Ebu Ubeydullah Muhammed b. İmran b. Musa Merzubani (384/994),
Mu’cemü’ ş - Ş uarâ (tashih; Fritz Krenkow), Beyrut 1982.Ronart, Stephan and Nancy, “Yahyâ ibn Ali ibn Yahyâ”, Central Asiatic Journal (CAJ),
Wiesbaden-Den Hague 1959, s. 563.Shiloah, Amnon, The Theory of Music in Arabic Writings , München 1979.
Stern, S. M., “Abu Isa ibn al-Munajjim’s Chronography”, Islamic Philosophy and theClassical Tradition, 1972, s. 437-466.
Suad b. Abdilaziz, “el-Musikûru’l-İslâmî Ziryâb”, Mecelletü’l-Müerrihi’l-Arabî, XXII(Bağ dat 1982), s. 153.
et-Taberî, Muhammed b. Cerir (ö. 310/922), Tarihu’r-Rusül ve’l-Mülûk (nşr. MuhammedEbü’l-Fazl), I-XI, Kahire 1990.
Turabi, Ahmet Hakk ı, el-Kindî’nin Mûsikî Risâleleri, (Bas ılmam ış Yüksek Lisans Tezi),Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1996.
-
8/18/2019 176-669-1-PB
21/21