copy of tum · 2017. 2. 3. · da¤›t›m yaysat a.fi. tel: 0 212 622 22 22 capital dergisi...

36
“IMF ‹LE ANLAfiMA PARA POL‹T‹KALARINI RAHATLATIR” NOURIEL ROUBINI KR‹Z‹N NERES‹NDEY‹Z? Ekim 2009

Upload: others

Post on 14-Sep-2020

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

“IMF ‹LE ANLAfiMA PARAPOL‹T‹KALARINI RAHATLATIR”

NOURIEL ROUBINI

KR‹Z‹N NERES‹NDEY‹Z?

Ekim 2009

Page 2: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na
Page 3: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

007’nin a¤ustos ay›nda patlak veren ve iki y›ld›r tüm dünyaülkelerini saran global krizde, yavafl yavafl olumlu sinyaller gelmeye

bafllad›. ABD ve AB ülkelerini saran kriz, Türkiye’yi, özellikle de reelsektörü ciddi anlamda yaralad›. Bunun en belirgin göstergelerini, t›rmananiflsizlik oran›nda, bu y›l›n ilk çeyre¤indeki yüzde 14’lük ve ikinciçeyre¤indeki yüzde 7’lik küçülmeyle gördük.

Bundan tam bir y›l önce düzenledi¤imiz Genifl Aç› toplant›s›nda, öndegelen ekonomistlerle “Global kriz nereyegidiyor” sorusunu sormufl, dünya veTürkiye için mevcut tabloyu çizmeyeçal›flm›flt›k. Bu say›m›zda da Türkiye’ninönde gelen ekonomistlerini bir arayagetirerek, “Krizin neresindeyiz” sorusunayan›t ar›yoruz. Krizin en kötü günlerini

geride b›rakt›¤›m›z konusunda hemfikir olan ekonomistlerle bundansonras› için Türkiye’nin neler yapmas› gerekti¤ine konufltuk.

‹fl Yat›r›m’›n önderli¤inde yap›lan bu ayki Genifl Aç› toplant›m›zda,Türkiye’nin önde gelen gazetelerinin ekonomi yazarlar› ve ekonomistlerinibir araya getirdik. Dr. Ercan Kumcu, Prof. Dr. Taner Berksoy, Ege Cansen,Osman Arolat, Dr. Deniz Gökçe ve ‹fl Yat›r›m Menkul De¤erler Araflt›rmaDirektörü Serhat Gürleyen ile “Yükselifl döneminde dünya ve Türkiye’dekiyeni dengeleri, bu dönemin yaratt›¤› f›rsatlar›” da tart›flt›k.

Krizi do¤ru okumak için!

2

YönetimGenel Yay›n Koordinatörü Yeflim Denizel

Tüzel Kifli Temsilcisi Murat KöksalSat›fl Direktörü Orhan Taªk∑n

Finans Direktörü Didem KurucuÜretim Direktörü Servet Kavaso¤lu

Hürriyet Medya Towers 34212 Güneflli-‹STANBULTel 0 212 410 32 28 Faks 0 212 410 32 27

Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fi

DB Okur Hizmetleri hatt› Tel: 0212 478 03 [email protected]

DB Abone Hizmetleri hatt› Tel: 0212 478 03 00 Faks: 0212 410 35 12-13

[email protected] hariç her gün saat 08.00-20.00

aras›nda hizmet verilmektedir.

Bask› Uniprint Bas›m Sanayi ve Ticaret A.fi Had›mköy ‹stanbul Asfalt›, Ömerli Köyü Çatalca-‹STANBUL Tel: 0 212 798 28 41

Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22

Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k vePazarlama A.fi taraf›ndan T.C. yasalar›na uygun olarak

yay›mlanmaktad›r. Capital Dergisi’nin isim ve yay›nhakk› Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama

A.fi’ye aittir. Dergide yay›mlanan yaz›, foto¤raf, harita,illüstrasyon ve konular›n her hakk› sakl›d›r. ‹zinsiz, kaynak

gösterilerek dahi al›nt› yap›lamaz.

c

‹cra Kurulu Baflkan› Mehmet Y. Y›lmazYay›n Direktörü (Sorumlu) M. Rauf AteflYay›n Yönetmeni Sedef Seçkin Büyük

Haber Müdürü Hande DemirelYaz› iflleri Müdürü Ebru F›rat

Görsel Yönetmen A. Bertu¤ Pat›rYönetim Editörü fieyma Öncel Bay›ksel

Haber Merkezi Nilüfer Gözütok, Ayçe Aksakal, Yasemin Erdo¤an, Asl› Ifl›k,

Özlem Ayd›n, Hande Yavuz, Elçin CirikSayfa Yap›mc›s› Do¤an Pektafl

Grafik Yaman TetikFoto¤raflar Gökhan Çelebi, Hüseyin Öngen

Marka Müdürü Gökçe AykaçAnkara Temsilcisi Erdal ‹pekeflen

Tel: 0 312 207 00 95

[email protected]

Yay›n Türü Yerel, süreli, 3 ayl›k

ReklamGrup Baflkan› Cem M. Baflar

Grup Baflkan Yard›mc›s› Funda BaykalSat›fl Müdürleri Özlem Güner Atefl, Emel Sönmez

Sat›fl Temsilcileri Erman ‹leri, Deniz KüçükhüseyinTeknik Müdür Nusret K›r›ml›o¤lu

Tel: 0 212 336 53 60-(3 hat) Faks: 0 212 336 53 90

Rezervasyon Tel: 0 212 336 53 00-57-59 Faks: 0 212 336 53 92-93

Ankara Reklam Tel: 0 312 207 00 72 - 73 Hedef Sayfalar

Tel: 0 212 336 53 70 Faks: 0 212 336 53 91Maya Akar Center, Kat: 7 Büyükdere Cad.

No: 100-102 34394 Esentepe/‹STANBUL

Page 4: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

4 / 2009

Dünyada küresel krizin milad› kabuledilen Lehman Brothers’›n bat›fl›n›n

birinci y›l› doldu. Kötümseriktisatç›lar›n 3-4 y›l sürece¤ini iddia

etti¤i küresel krizde, flimdidengeliflmifl ülkelerden toparlanma

sinyalleri geliyor. ABD ve ABülkelerinin genelinde üçüncü çeyrekbüyüme sonuçlar›n›n pozitif gelece¤ikonusunda herkes hemfikir. Bundantam 1 y›l önce düzenledi¤imiz Genifl

Aç› toplant›s›nda “Kriz nereyegidiyor” sorusuna yan›t aram›flt›k.

Bu kez ise Türkiye ekonomisininnabz›n› tutan ekonomistlerle,

konuyu tekrar masaya yat›rd›k ve“Krizin neresindeyiz” sorusuna

yan›t arad›k. ‹fl Yat›r›m’›nönderli¤inde yap›lan bu ayki Genifl

Aç› toplant›m›zda, Türkiye’nin öndegelen gazetelerinin ekonomi

yazarlar› ve ekonomistlerini biraraya getirdik. Dr. Ercan Kumcu,

Prof. Dr. Taner Berksoy, EgeCansen, Osman Arolat, Doç. Dr.

Deniz Gökçe ve ‹fl Yat›r›m MenkulDe¤erler Araflt›rma DirektörüSerhat Gürleyen ile “Yükselifl

döneminde dünya ve Türkiye’dekiyeni dengeleri, bu dönemin yaratt›¤›

f›rsatlar›” da tart›flt›k.

KR‹Z‹N

Page 5: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 5

NERES‹NDEY‹Z?

Page 6: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

6 / 2009

M. RRauf AAtefl Krizi geçti¤imiz aylarda reelsektörün temsilcileriyle konuflmufltuk. Bukez de ekonomistlerle tart›flal›m istedik. Er-can Bey’le bafllayal›m. Krizin geldi¤i noktay›de¤erlendirerek bir aç›l›fl yapar m›s›n›z? Kri-zin neresindeyiz?

Ercan KKumcu Krizi nas›l tarif etti¤inizegöre krizin neresinde oldu¤umuz da de¤ifli-yor. Krizin en kötü noktas›n› geçtik gibi gö-rünüyor. ‹lk olarak, finansal sektöre olan gü-ven yeniden tesis edilmifl durumda. Yani fluanda hiç kimsenin flu banka batar m›, bubanka sallan›yor mu gibi bir kayg›s› yok. Ol-sa bile bu durum iktisadi kararlar›na yans›m›flgörünmüyor. Halbuki hat›rlarsan›z bundan10 ay önce ‘S›rada A bankas› var, B bankas›var’ gibi dedikodular ortal›kta dolafl›yordu.

Burada olay› de¤ifltiren en önemli 2 fak-törden biri Amerikan idaresinin ve ayn› andaAB ülkelerinin finansal sistemin arkas›nda ol-duklar›na dair beyanlar› ve aksiyonlar›. Hat›r-larsan›z hem Avrupa ve ‹ngiltere’de, hemABD’de hükümetler özellikle büyük bankala-ra ciddi mali yard›mlarda bulundu. ‹kinciside metodolojisi ya da sonuçlar› tart›fl›lsa bileABD’de uygulanan stres testi sonuçlar›ndapiyasalara bankalar›n bir flekilde kendi ayak-lar› üzerinde durabileceklerine dair bir intibazerk edildi.

Bugün bakt›¤›m›zda dünyada büyük ban-kalar›n hala stok problemi olabilir ama ak›mproblemleri kalmad›. Yani cari aktivitelerin-den kâr ediyorlar. Stok problemlerinin tümü-nün çözüldü¤ünü iddia edemeyiz. ‹leride bustok problemi sorun ç›karabilir mi derseniz?

Evet, ç›karabilir. Ama burada da hükü-metlerin bankalar›n arkas›nda olduklar› yö-nündeki tav›rlar› ve beyanlar› sayesinde eskisistemik krizin yeniden yaflanaca¤› kanaatin-de de¤ilim. Krizin ikinci taraf› elbette reelsektör ve milli gelir düflüflü. Orada da sonagelindi gibi görünüyor. Farkl› ülkelerde fark-l› sonuçlar var ama en az›ndan ABD’de olaybiraz daha yat›flm›fl vaziyette. Örne¤in bu y›l3’üncü çeyrekte ABD’de büyüme görülebilir.Avrupa’n›n büyük ülkelerinde flimdiden bellibüyüme rakamlar› telaffuz edilmeye bafllan-d›. Bu belki al›fl›lm›fl büyüme h›zlar›na he-men yaklaflmasa bile çöküflün bitti¤i yönün-de birtak›m izlenimler veriyor. Finansal fiyat-lar, krizin hemen yans›d›¤› önemli bir aland›.‹flin içine yaln›zca finansal enstrümanlar› de-¤il konut ve emtia fiyatlar›n› da koyuyorum.Orada da yeknesak olmasa bile bir düzelme-

nin oldu¤unu görüyoruz. Küresel ekonomiaç›s›ndan belki de art›k krizden de¤il krizdenç›k›fltan söz etmek daha do¤ru.

Sedef SSeçkin Büyük fiu ana kadar iyilefl-menin devam edebilmesi için ABD Hüküme-ti 2 trilyon dolar kadar destekte bulundu. Bu-nun bir süre daha devam etmesi ve art›r›lma-s› gerekti¤ini düflünenler var. Siz ne düflünü-yorsunuz?

Ercan KKumcu En son söyleyece¤imi ilkönce söyleyeyim. Ben devletin harcamalaryoluyla bu krizden ç›kabilece¤ine inanm›yo-rum. Bu konuda en aktif ABD yönetimi dav-ran›yor. 700 küsür milyar dolarl›k bir paketleyollar›n›, köprülerini yeniden yap›yorlar.Do¤ru bu, ek istihdam yarat›yor ama bu is-tihdam toplam istihdam›n daha h›zl› düflme-sini belki biraz yavafllat›yor. Ama daha ortadönemde bunun Amerikan Devleti’nin borç-lulu¤una, bu borçlulu¤un finansal piyasalarüzerine getirdi¤i bask›lara, özellikle dolar›nde¤erine ve üzerine yapt›¤› bask›lar›na bakt›-¤›m›zda ekonominin tekrar büyüme sürecinegirmesinin en önemli unsurunun tüketici gü-veninin yeniden yerine gelmesi oldu¤unudüflünüyorum.

Halbuki birtak›m makro dengesizlikleridaha da dengesiz hale getirerek bu beklenti-

DR. ERCAN KUMCU Bankalar›n devleteolan borçlar›n› ödemeden reel sektöre

borç vermelerini düflünmek hayalolurdu. Her banka için öncelik,

devletten ald›¤› sermayeyi ya dabenzeri yard›mlar› geri ödemektir.

Çünkü devletten borçland›klar› kadar,bir anlamda devletin üzerlerine

koydu¤u yapt›r›mlar› kabullenmek,serbest piyasa koflullar› d›fl›nda birtak›m

olgular› kabullenmek durumundalar.Öncelikle bu boyunduruktan ç›kmalar›

gerekiyor. Bir de tüm dünyada süren‘Krediler aç›lmad›’ gibi bankalara

yönelik elefltiriler, bazen tehdit halinebile gelebiliyor. Örne¤in geçen gün‹ngiltere’de Maliye Bakan› bankalar›kredi vermedikleri için resmen tehdit

etti. Çeflitli seviyelerde bankalarelefltiriliyor. Özellikle Bat› Avrupa veABD’de, bankalar›n yeni ya da eski

müflterilerini finanse edebilmeleri içinönce devletten ald›klar› sermaye

yard›mlar› ve benzeri yard›mlar› devletegeri ödemeleri gerekiyor. Önce bunun

gerçekleflmesi ard›ndan kredivermelerine bakmak laz›m.

Page 7: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 7

lerin olumsuz etkilendi¤i görüflündeyim. Ya-ni bugün belki bizde de benzer bir durumvar. Devletin bu kadar borçland›¤› bir ortam-da do¤al olarak özel sektöre fazla bir fley kal-m›yor. Sonra da siyasi otoriteler dönüyorbankalara ‘Siz neden özel sektöre borç ver-miyorsunuz’ diyor. Yani normalde özel sek-tör flirketlerine göre riski daha az oldu¤u ka-bul edilen bir ekonomik birimin bu denli

borçlanma ihtiyac› olunca flirketlerin borçla-nabilme kapasiteleri düflüyor.

M. RRauf AAtefl Deniz Hocamla devam ede-lim. Hocam siz gelinen noktay› nas›l buluyor-sunuz? Dünya için riskler ortadan kalkt›, ge-ride kald› denebilir mi?

Deniz GGökçe Bu kriz için çok erken yar-g›lar yap›ld›. Büyük depresyon benzetmesiyak›flt›r›ld›. Sonra Marksizm geri geliyor de-

Page 8: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

8 / 2009

nildi. Kapitalizm öldü dendi. Bu de¤erlendir-melerin bugün gelinen noktaya bakt›¤›m›zdapek do¤ru olmad›¤›n› görüyoruz.

En kötü gösterge iflsizlik; onun oran› daABD’de flu an itibariyle 9,7. O dönemde 20-25 oran›ndan bahsediliyordu. Problemlerintemel kayna¤›yd›. Buna karfl›l›k Ercan Kum-cu’nun da bahsetti¤i gibi baz› makro denge-sizlikler de yarat›l›yor.

Bütçe a盤›ndan bahsediliyor, borsa aç›-¤›ndan bahsediliyor. Bunlar da do¤ru… ABDiçin 14 A¤ustos’ta yap›lan tahminde 3’üncüçeyrek büyümesinin yüzde 2 civar›nda olaca-

¤› konufluluyordu. Bugün yüzde 3-3,5 rakam›konufluluyor. 4’üncü çeyre¤in de pozitif ol-mas› bekleniyor.

Esas bak›lmas› gereken gösterge, dünyasanayi üretimi ve ticaret göstergeleri. Bu iki-si reel taraftaki en önemli 2 gösterge. Dünyaticareti, gerçekten pozitif art›fl göstermeyebafllad›. Dünya sanayi üretimi bunun gerisin-den geliyor. Asl›nda son dönemde yüzde 2art›fl gösterdi ama öncesinde negatifti. Dola-y›s›yla reel tarafta iyileflme var, tabii iyileflme-yenler de var.

Peki buradan toparlanma gelir mi dersi-

EGE CANSEN

Page 9: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 9

niz? Esas krizin global hale dönüflmesindekidengesizliklere bakmak laz›m. Dünyadastandart durumda iki tür ülke var. BirincisiABD gibi hem hiç tasarruf etmeyen hem tü-keten ülkeler var. ABD, cari aç›k ve bütçea盤›yla bu krize girdi. Öbür uçta ise Alman-ya, Japonya, Çin gibi hem ithal etmeyen ih-racat yapan hem tasarruf yap›p rezerv birik-tiren ülkeler var.

Bir de Türkiye var. Türkiye ihracata dö-nük bir ülke, 130 milyar dolar ihracat› var.200 milyar dolar da ithalat› var. D›fla çokaç›k, buna karfl›l›k tasarruf yapmayan bir ül-ke. Türkiye’nin müthifl bir tasarruf sorunuvar. Milli gelir istatistiklerine göre yüzde 25yat›r›m oran› var. Bu yat›r›m›n arkas›ndaki ta-sarruf oran› 17-19’dur. Dolay›s›yla GSY‹H’n›nyüzde 6-7’si kadar tasarruf a盤›m›z var. Bu-nu da d›flar›dan borçlan›yoruz. Bu temel den-gesizlikler tüketen ve tasarruf etmeyenler ta-raf›ndan al›nan önlemlerle düzeltiliyor.

Ercan Kumcu’nun söyledi¤i devlet harca-malar› etkisi konusuna bir fley ekleyece¤im.‹lk Fannie Mae ve Ginnie Mae’e yap›lan yar-d›mlardan sonra, en son flubat ay›nda ç›kan745 milyar dolarl›k harcaman›n flu an 100milyar dolar civar›nda k›sm› gerçekleflti. Çün-kü proje bulup o projeyi finanse etmek gere-kiyor ve (tabii 100 milyar dolar küçük bir ra-kam de¤il ama) 745 milyar dolar›n tamam›harcanmam›fl durumda. Dolay›s›yla oradanç›kacak çarpan etkisi küçük çünkü harcama-n›n tamam› yap›lmam›fl durumda. Buna kar-fl›n para politikas›nda musluklar tamamenaç›lm›fl durumda. Para politikas›nda yap›laca-¤› planlananlar maksimuma yaklaflm›fl du-rumda. Tabii ileride flubatta planlanan buharcaman›n tamam› yap›l›rsa o zaman birmiktar etki edebilir. Çarpan›n büyüklü¤übaflkalar›n›n dedi¤i gibi 1,5 olur mu, onu gö-rece¤iz. Çünkü sosyal güvenlik harcamalar›ve iflsizlik ödemeleri gibi harcamalar var, on-lar›n etkisini de ç›karmak gerekiyor. Çarpan,muhtemelen yüksek oldu¤unu söyleyenler-den düflük, s›f›ra yak›n oldu¤unu söyleyen-lerden yüksek ç›kacakt›r.

Di¤er taraftan Çin, Japonya taraf›nda veAlmanya’da da Euro’nun de¤er kazanmas›ylade¤iflik bir etki var. Bu d›fl denge fazlas›n›dolar olarak yaratan ve stok olarak büyükdöviz rezervleri tutan ülkelerin biraz kendi içtaleplerini art›rmalar›, döviz kurunun birazde¤erlenmesine izin vermeleri laz›md›, olma-d›. Dolay›s›yla bu dengesizli¤in Bat›’daki ta-

raf›nda, Almanya hariç, gerekli uyum sa¤lan-sa da Do¤u taraf›nda sa¤lanmad›. Türkiye’nindurumu ise ikisinin aras›nda.

Dolay›s›yla tüm bunlar› söyledikten son-ra, dünyada dipten ç›k›fl olmufltur hatta baz›ülkeler pozitife dönmektedir diyebiliriz.Fransa ve Almanya’daki oldukça yavafl birh›z. Japonya’dan hafif bir tökezleme haberigeldi. Bundan sonra iyi de kötü de haberlerkar›fl›k olarak gelecektir. Dipten ç›kt›k, dön-dük diyelim. ABD en ileride olan ülke.ABD’de de dikkat edilmesi gereken, uzlafl-man›n seçimden 2 ay önce yap›lm›fl olmas›.Giden Bush’la henüz kazanmam›fl olan Oba-ma biraz pazarl›ktan sonra müthifl bir bütçea盤› ve para politikas› genifllemesine r›zagöstererek pragmatik bir ad›m att›. Ve bununmeyvelerini krizden erken ç›karak topluyor-lar.

Bizim durumumuzda ise maalesef Türki-ye 3 senedir seçim yafl›yor. Bu seçimler çoka¤›r kavgal› ortamlar yarat›yor. Bu da beklen-tileri fena halde bozuyor. Bunun iç talep üze-rindeki büyük çöküflte etkili oldu¤unu düflü-nüyorum. Siyasetle ekonominin kar›flt›¤› yer-de ekonomi büyük darbe yiyor. Bizim haya-ta biraz farkl› bakmam›z gerekiyor. Avrupatoparland›¤›nda biz de bu iflin içinden ç›k-mak istiyorsak, bu gerilim ortam›n› ortadankald›rmam›z gerekiyor. Toparlanmaya Türki-ye daha yavafl girdi.

M. RRauf AAtefl Ege Bey’le devam edelim.Sizin görüflünüz nedir? Dünyada riskler orta-dan kalkt› m›? Bir de sizce dünyada gelifl-mekte olan ülkeler ve özellikle Türkiye bukrizi iyi yönetti mi?

Ege CCansen Bak›n bir kere, dünya 1929Krizi’ni yaflad›. Bu çok önemli bir laboratuar,insanl›¤›n krizler karfl›s›nda ne yap›labilece¤ikonusunda bilgisi artm›fl. Böyle bir deneyimoldu¤u için bu seferki kriz daha kolay topar-land›. Yani zaten bafltan toparland› dedi¤imegöre toparlanman›n bafllam›fl oldu¤unu dü-flünüyorum.

Kald› ki flöyle bir fley de var: E¤er topar-lanma olmazsa ayn› istikamette ayn› yöntem-lerle de gidilecek. Yani diyelim ki, ABD Mer-kez Bankas›’n›n bilanço büyüklü¤ü 700 mil-yar dolardan 2,4 trilyon dolara ç›km›fl, gere-kirse 3 trilyon dolara da ç›kar. Al›nan tedbir-lerin maksimumu yok. Ne kurtarabilirlerse…

Deniz GGökçe ‘Mürekkep ve ka¤›t’ var di-yorsunuz…

Ege CCansen Bernanke, gayet kararl› görü-

Page 10: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

10 / 2009

nüyor. Bu kriz daha kolay atlat›l›yor çünkü1929 Krizi’nde yap›lan hatalar tekrarlanm›-yor. Krizi azd›ran, 2 defa dip yapt›ran hatalarbu kez yap›lm›yor. Daha do¤rusu o zamanda hata olsun diye yap›lmam›fl, iyi olsun di-ye yap›lm›fl sonucu kötü olmufl. Dolay›s›ylabu ifl burada toparlan›yor.

Asl›nda her kriz bir düzeltmedir. Bir fleybozuktur ki kriz olmufltur. Peki neydi bozukolan hadise? Paras› döviz olan ABD’nin daya-n›lmaz cari ifllem aç›klar›. Paras› dolar olma-yan ülkeler, cari ifllem a盤› verdi¤i zaman k›-sa zamanda sopay› yiyor, afla¤› oturuyordu.ABD, 7,5 trilyon dolar kümülatif cari aç›k ve-riyor, para basmaya devam ediyordu. Bu ne-reye kadar devam edecekti? Ya para sistemi-ni de¤ifltirmek gerekiyordu ya da bir kriz ç›-kacakt›. Onun bir gerisine gidersek, varl›k fi-yatlar›ndaki art›fl›n, ki bunu herkes reel ser-best art›fl olarak görüyordu, milli gelir art›fl›y-la izah› kabul de¤ildi. Milli gelirin tüketilme-yen k›sm› tasarrufa, tasarruf da yat›r›ma dö-nüflünce servet art›fl› olur. Ama servet art›fl›-na bak›yoruz bunun çok ötesinde. Demek kibu da bir balon. Lunaparktaki aynalar gibi,bak›yorsun kendini fliflman görüyorsun amagerçek de¤il…

fiimdi bu kriz küresel bir kriz oldu¤u için

kaderi de, sebebi de, çaresi de büyük devlet-lerin baflta da ABD’nin yapt›klar›yla belirleni-yor. Di¤er ülkeler ve Türkiye de bundan et-kileniyor. Sistemlerinde bozuk, durumu kötüolan ülkeler Türkiye, Macaristan, Letonya gi-bi ülkeler, çok büyük cari aç›klarla, el para-s›yla dü¤ün yapan ülkeleri kastediyorum,krizden daha fazla etkileniyor. Türkiye kriziiyi idare etse de her zaman bir fleyler dahasöylenebilir. IMF’le anlaflsayd›k iç talep bukadar çökmezdi çünkü para girifli olurdu.fiimdi sistemden para ç›k›fl› oldu.

M. RRauf AAtefl IMF’le 6 ay önce anlaflma ol-sayd›, büyümeye nas›l bir etkisini görürdük?Tahmin yapmak mümkün mü?

Ege CCansen Ekonomi daha canl› olurdu.Hem giren para dolay›s›yla hem para nereyegelirse gelsin, ki son zamanlarda IMF’in para-lar› Hazine’yi takviye için geliyordu, iyi olur-du. Türkiye’nin çok döviz a盤› yok ama büt-çe a盤› var. Paran›n girifli her zaman ekono-mide canlanma yarat›r. Döviz kurlar› afla¤› gi-derdi, ithalat ucuzlard›. Onun bir gelir etkiside oluyor çünkü artan ithalatla KDV, ÖTVtahsilat› art›yor. IMF anlaflmas› yap›lm›fl ol-sayd›, bütçe a盤› bu kadar olmuyor tarz› birzincirleme reaksiyonla ekonomi bu kadar di-be vurmazd›. Fakat ben buraya girmeyece-

“TÜRK‹YE’DE ‹Ç TALEB‹N CANLANDIRILMASI LAZIM”

TÜRKİYE NE YAPMALI? Türkiye bugün ne yapacak? Bir taraftan içerideki talebin canlanmasıiçin önlemler alacak. Diğer taraftan da dış talebin canlanması için yapılacaklarla dünyadakidurumun düzelmesini bekleyecek.

İÇ TALEP SORUNU ÇÖZÜLMELİ Benim her zaman kafamdaki senaryo şuydu: ABDtoparlanacak, Avrupa biraz geriden gelecek, sonunda da Türkiye dış taleple karşılaşacak. Türkiyekendisi dış talebi artıracak bir şeyler yapabilir mi, onu konuşuruz… Ama Türkiye’de özel tüketiminve özel yatırımların gidişatına baktığımız zaman, çok büyük çapta iç talep sorunu var.

CARİ AÇIK BÜYÜMEYLE BİRLİKTE TIRMANACAK Bugün Türkiye mesela cari dengeaçığının yaklaşık yüzde 65’ini doğrudan yabancı sermaye yatırımıyla karşılar durumda. Yani eskisikadar sıcak paraya muhtaç değil. Bu da hükümetin IMF’den uzak durmasına fırsat veriyor. Amacari denge açığı, büyüme arttıkça yeniden büyüyecek. Cari dengenin içeriden toparlanması,ekonomi yavaşladığı, işsizlik arttığı için tüketim ve yatırım durunca gerçekleşti. Yani bu yanlışnedeniyle doğru sonuca ulaşıldı anlamına geliyor.

YÜZDE 12 DÜZEYİNDE BÜTÇE AÇIĞI KABUL EDİLEMEZ Bu konuda toparlanma için 1-2yıllık vaktimizin olduğunu düşünüyorum. Bu arada iç talebi canlandırabileceğiz. Bu noktada daTürkiye’deki görüşler çok abartılı. Bazı iktisatçı arkadaşlarımız, şu andaki yüzde 6 olan bütçeaçığını 12’ye çıkaralım gibi teklifler yapıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil elbette.

KAMU BORÇ STOĞUNUN ARTMA RİSKİ VAR Çünkü Türkiye’nin kamu borç stoğu özellikle1-2 yıl içinde düştüğü seviyeden yüzde 50 artma potansiyeli taşıyor. Bu da faizler üzerindeyükseltici baskı yapacaktır. Hele sosyal güvenlik sistemindeki açıklarla devletin KİT’ler vebelediyelerde oluşan açıklarını üst üste koyarsanız ciddi bir açık problemi var. DolayısıylaTürkiye’de maliye politikasının toparlanması lazım. Açığın çok aşırıya gitmesine izin verilemez.

DOÇ. DR. DENİZ GÖKÇE

Page 11: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 11

¤im. Yap›lmam›fl olmas›n›n faydas› daha faz-lad›r diyece¤im… Ama sorunuz bu yöndeydi.Ekonomi bu kadar geri gitmezdi.

M. RRauf AAtefl IMF’le anlafl›lmamas› dahaiyi diyorsan›z, bunu da açmakta fayda var.…

Ege CCansen Söylemek istedi¤im daha zi-yade; Türkiye’nin yap›sal bir de¤iflim geçir-mesi gerekiyor. Benim tezim zaten malum.Sürekli cari a盤a dayanan bir ekonomik bü-yüme modelinin sakat oldu¤unu düflünüyo-rum. Bunun bir yerden dönmesi gerekiyor.Bu dönüflün de mutlaka bir hasar› olacak.Daha kötüleflmeden iyileflmez, daha kötü bir

devreden geçilecek. Ama bu girdi¤imiz kötüdevre bilinçlidir de arkas›ndan toparlanmam› gelecek? ‹flte ondan çok emin de¤ilim. Bi-linçli olarak yap›ld›¤› zaman da ekonomininbiraz daha kötüleflmesi gerekir ki tekrar to-parlayabilsin, dengeli büyüme olsun.

Deniz GGökçe Bu söyledi¤iniz sebep mi,sonuç mu? Esas problem tasarruf mudur yok-sa cari denge a盤› m›d›r?

Ege CCansen ‘Türkiye’nin tasarruf a盤›vard›r’ tespitine hiç kat›lm›yorum. Bu asl›ndaverileri tersten okumak. fiu kadar yat›r›m, bukadar da cari aç›k var; yat›r›m› düflersek ge-

DENIZ GÖKÇE

Page 12: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

12 / 2009

riye kalan iç tasarruftur… Bu nas›l bir okuma?Sonuçtan okuyoruz. Diyelim ki milli gelirinyüzde 25’i kadar yat›r›m ve yüzde 6’s› kadarda cari aç›k var. O zaman yüzde 19 tasarrufoluyor. Nas›l tarif edilmifl? Cari aç›k, baflkala-r›n›n tasarrufunu ülkeye getirmek anlam›nageliyor. Onlar›n tasarrufu da buraya geldi¤i-ne göre bu kadar tasarruf a盤› var. Bu tama-men bir okuma meselesi; tüketim fazlas› davar diyebiliriz.…

Türkiye’de geleneksel olarak baflkas›n›nparas›yla büyüme hedefi var. Buna inan›lm›fl.Bu elin at›yla gezmeye ç›kmak gibi… Bu bizim

genlerimize ifllemifl. ‘Ama biz d›flar›dan paragelmezse büyüyemeyiz ki’, ‘D›flar›dan paragelmezse kendimizi yönetemeyiz ki’, ‘Ekono-mimizi idare edemeyiz ki’ gibi cümleleri çokduyuyorum. Bu o kadar derin bir inanç ha-linde ki!…

Taner BBerksoy Burada flu suali sormam›zgerekmez mi? Yüzde 8 kalk›nma hedefleyenTürkiye’nin flu anda yeterli tasarrufu var m›-d›r, yok mudur?

Ege CCansen Bu da ayn› mant›k hatas›...Böyle bir fley yok. Türkiye’nin tasarrufu yüz-de 8’dir, 16’d›r diye bir fley yok. Bunu sonuç-

TANER BERKSOY

Page 13: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 13

tan okuyoruz. Hatta o flekilde geliflebilir kibakar›z tasarruf oran›m›z 21-22’ye ç›km›fl.

Hay›r efendim, bunlar›n hiçbiri statik de-¤il. Türkiye yüzde 8’le büyüyebilir ve kenditasarruflar›yla da büyür.

Deniz GGökçe ‹sterseniz tasarrufu neredenölçece¤imizi de söyleyin... Nereden, nas›l öl-çece¤iz?

Ege CCansen Siz neticeden okuyorsunuz,böyle oldu¤u için böyledir diyorsunuz… Amaben de öyle olma mecburiyeti yok diyorum.Olmufl bir fley ölçülür. Böyle bir fley olmam›flki, ölçelim...

Deniz GGökçe Tasarruf olmam›fl m› peki?Ege CCansen Tabii olmam›fl. Ama bu olma-

yacak anlam›na da gelmez.Deniz GGökçe Tamam, tasarrufu nas›l art›-

racaks›n›z peki? Ortaya müspet bir tez ko-yun….

M. RRauf AAtefl Bu konuyu aflamayabiliriz.‹sterseniz Taner Bey’le devam edelim. SizTürkiye’de krizin iyi yönetildi¤ine inan›yormusunuz? E¤er kriz geride kald›ysa Türkiyeve dünya yeniden sa¤l›kl› büyüme döneminegirebilecek mi? Ne zaman girecek?

Taner BBerksoy Önce Ege Bey’in söyledik-lerine bir ekleme yapabilirim. Tasarrufuntoplam harcamalar ve gelir üzerinden hesap-lanmas›, tamamen milli muhasebe gere¤idir.Baflka türlü hesaplayamazs›n›z. Tasarruf hepart›k olarak kal›r, Türkiye’de art›k olarak ka-lan da yüzde 16-17 civar›ndad›r. Bu rakam›nüstünde ister tüket, ister yat›r›m yap d›flar›-dan kaynak al›n›r. Dolay›s›yla Ege Bey’in ‘buyanl›fl bak›flt›r’ tespitine kat›lm›yorum.

Krizin yönetimine bakacak olursak; D›fla-r›da yani Türkiye d›fl›nda çok iyi yönetildi¤i-ni düflünüyorum. Çok h›zl› hareket edildi.Kriz çok h›zl› alg›land›. Dikkat ederseniz,krizde peflpefle gelen iki süreç söz konusu:Önce mali sistemde bir çalkalanma var. Birfinansal kriz gibi bafll›yor, reel sektöre s›çr›-yor. Belki finansal kriz aflamas›nda tereddüt-ler oldu ama sonra çok h›zl› ve büyük ölçek-li müdahale edildi. Dolay›s›yla krizin çok iyiyönetildi¤ini ve bu iyi yönetimin sonucununda al›nd›¤›n› düflünüyorum. Baflta DenizBey’in de söyledi¤i gibi, bu krizin 1929 Krizigibi uzun y›llara yay›laca¤›ndan bahsedilir-ken neticede 2 y›l içinde reel sektöre yans›-mas› oldu. Lehman’la bafllayan süreçte bu-gün toparlanmay›, dipten döndü¤ümüzü ko-nufluyoruz. Tüm bunlar krizin iyi yönetildi¤i-ni, 1929 Krizi’nden iyi ders al›nd›¤›n› gösteri-

yor. Siyasi liderlerin düzgün hareket etti¤inide ortaya koyuyor. Kald› ki, en büyük eko-nomi ABD’de bu arada siyasi liderlik de de-¤iflti, ciddi bir uzlaflma ortaya ç›kt›. Dolay›s›y-la krizin d›flar›da, siyaseten de ekonomik ola-rak da iyi yönetildi¤i kanaatindeyim.

Türkiye’de ise yönetilmedi¤ini, hiçbir fle-kilde el sürülmedi¤ini düflünüyorum.

Sedef SSeçkin BBüyük Toparlanmada, ‘Av-rupa ülkeleri hemen ABD’nin arkas›ndan ge-lecek’ diyoruz. Kriz bafllad›¤›nda, Avrupa’yayönelik de çok olumsuz beklentiler vard›.‘Do¤u Avrupa’daki projeleri ve geliflmekteolan ülkeleri Avrupa bankalar› fonlad›’ deni-yordu. Bugün Avrupa için bir risk var m›? Av-rupa’da kriz nas›l yönetildi?

Taner BBerksoy Kriz süreçlerinde, gelece-¤e iliflkin kötümserler çok olur. Dikkat eder-seniz bu kriz süresince de hem Türkiye’dehem dünyada çok fazla kötümser vard›. Ba-s›nda çok kötü senaryolar yer ald›.

Bafllang›çtan beri söylediklerimiz do¤ruy-sa, en az›ndan ben flöyle düflünüyorum: ABDkrize çok büyük ölçekli ve çok h›zl› müdaha-le etti. Krizi belli bir noktada stabilize etti vedöndürdü. Hat›rlarsan›z, Avrupa bu tür mü-dahalelerde siyaset oluflturma bak›m›ndanözürlü bir toplum. Ayn› h›zda müdahale ede-medi, alg›layamad› ve reaksiyon veremedi.Ayr›ca tabii Avrupa ABD’ye göre biraz dahaba¤›ml›. D›flar›daki taleple hareket ediyor. ‹fl-te en büyü¤ü Almanya, d›flar›da talep olmaz-sa o da hareket edemiyor. Dolay›s›yla Avru-pa daha geç reaksiyon verdi ve o yüzden da-ha geç toparlanaca¤›n› kabul etmek laz›m.Buna ba¤l› olarak biz de bir miktar geç to-parlanaca¤›z.

Sedef SSeçkin BBüyük Peki arada ne kadar-l›k bir süre fark› olur? 2 çeyrek mi, 3 çeyrekmi geç toparlan›r?

Taner BBerksoy 3 çeyre¤e uzayaca¤›n› san-m›yorum. Ama Avrupa 2 çeyrek geriden ge-lebilir. Türkiye’nin özellikle Avrupa’daki tale-bin daralmas›yla beraber, ihracat kayb› oldudiyoruz, say›lara bakt›¤›m›z zaman bizde ih-racatta bir pazar çeflitlenmesi oldu¤unu görü-yoruz. Mesela bu dönemde Afrika’ya ciddibir penetrasyon varm›fl gibi görünüyor. Say›-lar henüz küçük ama toplad›¤›n›zda ihracat›-m›zda yüzde 50’den fazla pay alan AB pay›-n› yüzde 47’lere çekti. fiimdi flöyle bir gelifl-me olursa biz bu krizi kazanca çevirmifl olu-ruz: Avrupa toparland›¤› zaman biz büyükbir ihtimalle ayn› ölçekte ihracat yapaca¤›z.

Page 14: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

14 / 2009

Bu arada yeni pazarlar› da kaybetmezsek ih-racat›m›z artacakt›r. Ama biz d›fl talebin to-parlanmas› için Avrupa’y› beklemek zorun-day›z. Dolay›s›yla bizdeki toparlanma tered-dütlü ve biraz daha geç olacak gibi görünü-yor.

M. RRauf AAtefl Osman Bey’e geçelim. SizAnadolu’yu ve reel sektörü yak›ndan biliyorve izliyorsunuz. Özellikle KOB‹’lerde krizinyans›mas› orada nas›l hissedildi?

Osman AArolat Anadolu’dan bakt›¤›n›zdaolay flu oldu: Anadolu’da çok ciddi bir flekil-de olay alg›lanamad›. Bunun da 2 sebebi var-d›. Birincisi, dünya haberleriyle ilgili çok cid-di bir kayna¤› yoktu. ‹kincisi, Türkiye’dekiyönetim ciddi aç›l›mlar yaparak, do¤ru yön-ler göstererek bunlar›n önünü açmad›. Buciddi bir ‘bekle gör’ politikas›n› getirdi. ‘Bek-le gör’ politikas› da insanlar›n nakitte kalmaihtiyac›n› getirdi. Nakitte kalmak isteyenlerinço¤u birbirlerine yalan söylemeye bafllad›.Örne¤in size Sivas’tan bir hikaye anlatay›m.Sivasl› iki ortak oturuyor. D›flar›dan alacakla-r› olan biri geliyor. Ortaklardan büyük olankardefl, alacaklar› olan kifliye ‘flu benim 60bin liray› ver de biz çok zorday›z, flu günleriidare edelim’ diyor. ‘Ne olur 60 bin lira öde’diyor. Borçlu ‘yok param, ne yapay›m can›m›m› alacaks›n’ diyor. Ard›ndan çaylar içiliyor,genç ortak adam› u¤urlamaya gidiyor. Yafll›ortak masada bir banka cüzdan› buluyor. Ba-k›yor, hesapta 160 bin lira var. Genç ortakgeri geliyor. Yafll› olan gence ‘Ne terbiyesizadams›n, adam› o kadar s›k›flt›rd›n, hesab›n-

da 160 bin lira var” diyor. Genç olan ‘o be-nim defterim de¤il’ diyor. Bak›yorlar, bankacüzdan› giden borçluya ait. Anadolu’nun he-men hemen her yerinde buna benzer hikaye-leri duymak mümkün.

Nakitte kalma ihtiyac›yla çok fazla baflka-s›na zarar veren durumlar yaratt›lar. Bu fenahalde devam etti. Bankalarla olan iliflkilerin-de de ciddi olay oldu. Bankalar gerçektenkredi verebilecekleri bütün flirketlere kredivermeye devam etti. Ama bankalar kredi ver-meye çal›flmalar›na ra¤men kredi talep etme-di. Çünkü yat›r›m yapma gibi bir düflüncele-ri yoktu. Öte yandan kredi alamayacak du-rumda olanlar, zorda olanlar kredi almayaçal›flt›. Bu da çok garip bir söylem yaratt›.‘Bankalar bizi mahvetti, kredi vermiyorlar’söylemi de buradan ç›kt›. O aç›dan Türki-ye’deki durum esas itibariyle bilgi eksikli¤inedayan bir durumdu. Bilgi eksikli¤i de hemd›fl geliflmeleri iyi görememekten, onlarla il-gili medyan›n da ona uygun bir yay›n yap-mamas›ndan kaynakland›. Bir di¤er s›k›nt› dahükümetin ciddi hiçbir karar almadan, sürek-li karar erteleyerek ifli idare etmeye çal›flma-s›ndan kaynakland›. IMF’le ilgili ciddi birprogramlar› yoktu. Sadece flöyle bir program-lar› vard›: 2011 seçimleri için de IMF’li bir fle-kilde gitmenin ciddi bir problem yarataca¤›n›bildikleri için ‘acaba biz IMF’siz o dönemekadar gidebilir miyiz’ gibi bir düflünceye ka-p›ld›lar. Onun için de sürekli 3’üncü çeyrek-te düzelme beklentisine umut ba¤lay›p o fle-kilde yola devam ettiler. fiimdi 3’üncü çey-

“KR‹ZDE EN KÖTÜ GÜNLER GER‹DE KALDI”

DİPTEN DÖNÜŞ BAŞLADI Dünyada krizin dip noktası görüldü ve dipten dönüş başladı. Enkötü günler geride kaldı. 3’üncü ve 4’üncü çeyreklerde dünyanın birçok önemli gelişmiş ülkesindepozitif büyümeyi görmeye başlayacağız. Ama bu, gelişmekte olan ülkelere ve Türkiye’ye o kadarolumlu yansımayacak.

İŞSİZLİK SORUNU SÜRECEK İşsizliğin kolay çözülemeyecek bir sorun olduğu ortada. Bütünülkeler için işsizlik çok önemli bir sorun olarak ortada duracak. Daha uzun bir süre işsizlik meselesitüm ülkelerin gündemlerindeki en önemli maddelerden biri olacak.

KONUT TALEBİ 2 YILDA TOPARLAR Dünyada konut ve özellikle ticari konutta yeni bircanlanma için bir süre geçmesi gerekecek. ABD bunu en az 2 yıl gibi bir sürede toparlayacak gibigözüküyor. Özellikle ABD gibi ülkelerde kamu borçlarının kontrol altına alınabilmesi için de 2012yılını beklemek gerekecek.

KİM DAHA HIZLI DÜZELİR? Merkez bankaları piyasalara ciddi para verdi. Bunun geriçekilmesi ve temizlenmesinin nasıl gerçekleşeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama oradada belli problemler yaşayacaklarını görmemiz lazım. Asya daha hızlı toparlanıyor. Doğu Avrupa’nınbatık kredileri satın almayı sürdürmeleri söz konusu olacak. Doğu Avrupa daha geç hareketegeçecek. Burada bankaların aktif kalitesinde düzelmeler için de zamana ihtiyaç olacak.

OSMAN AROLAT

Page 15: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 15

rekte de düzelmeyece¤imiz belli. 4’üncü çey-rekte baz etkisinden dolay› belli bir düzelmeolacak ama buna da güvenmemek laz›m.Türkiye flu anda krizden en büyük darbeyiyiyen ülkelerden biri olma özelli¤ini sürdürü-yor.

M. RRauf AAtefl Peki Anadolu’daki büyük

flirketler de KOB‹’ler de hükümetin bu ifli yö-netemedi¤ini mi düflünüyor? Çünkü Anadolusermayesi hükümete yak›n olarak biliniyor...

Osman AArolat A¤›rl›kl› olarak böyle düflü-nüyorlar ama biraz önce Taner Bey’in söyle-di¤i de çok önemliydi. Her ne kadar bizimihracat›m›z 100 milyar dolar›n alt›na düfltüy-

OSMAN AROLAT

Page 16: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

16 / 2009

se de bu 100 milyar dolar›n alt›ndaki ihracat-ta Avrupa’n›n pay›n› yüzde 46’ya indi. Bu dademektir ki yeni pazarlar buldular. Yeni pa-zarlarda ciddi olarak çal›fl›yorlar. TUSKON gi-bi kurulufllar Afrika pazar›nda çok ciddi ge-liflmeler yapt›. Anadolu’dan tek tek sanayici-ler de önemli baflar›lar sa¤lad›. Özellikle Irakve Suriye üzerinde de çok ciddi geliflmeleroldu. Bunlar›n bir k›sm›n›n da kayda girme-di¤ini de bilmek laz›m. Yani özellikle Irak’aticaretin tam olarak kayda girmedi¤ini ve

orada daha pozitif bir durumun oldu¤unugörmek gerekiyor.

M. RRauf AAtefl Serhat Bey, siz reel sektörüborsa araflt›rmalar›yla takip ediyorsunuz. Krizborsadaki flirketlere nas›l yans›d› ve özellikleen çok hangi sektördeki flirketler etkilendi?

Serhat GGürleyen Türkiye krize karfl› a¤›r-l›kl› olarak para politikas›n› çal›flt›rd›. TürkiyeMerkez Bankas›, dünyada en h›zl› ve en çokfaiz indiren merkez bankas› oldu. Bununyans›mas› olarak da faiz indiriminden do¤ru-

SERHAT GÜRLEYEN

Page 17: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 17

dan fayda sa¤layan sektörler daha iyi bir per-formans gösterdi. En baflta bankalar geldi.Bildi¤iniz gibi bankalar›n aktifleri ve pasifleriaras›nda bir vade uyuflmazl›¤› var. Pasifleridaha k›sa vadeli, aktifleri daha uzun. Dolay›-s›yla faiz oranlar›n›n indi¤i bir yerde, banka-lar o vade uyuflmazl›¤› kadar geçen süredebu iflten bir avantaj sa¤l›yor. Bunu k›smenmevduat sahibiyle k›smen flirketlerle paylafl›-yorlar ama yine de büyük k›sm› bankalar›nkendi bünyesinde kald›. Merkez Bankas› faizindirirken asl›nda bankalar› kredi vermeyeteflvik etmeye çal›flt›. Biraz önce Ercan Ho-cam’›n da söyledi¤i gibi kamunun borçlanmaihtiyac›n›n fazla olmas› mekanizman›n tamanlam›yla çal›flmas›n› engelledi. Bir di¤er ne-den de artan risk nedeniyle bankalar›n kredivermede daha seçici davranmas›yd›. Bakt›¤›-n›z zaman ortaya ç›kan tablo kredi almak is-teyenlerin bir k›sm›n› bankalar riskli buldu-¤u için reddetti. Bankalar›n kredi vermek is-tedi¤i kurumlar da yat›r›mlar› ertelediklerin-den finansman ihtiyaçlar› olmad›¤›ndan kre-di almad›. Toplamda bankalar›n kârl›l›¤› ga-yet iyiydi. ‹lk 6 ay› yüzde 32 civar›nda net kâroran›yla kapatt›lar. Net kârl›l›klar›n› art›rd›lar,öz kaynaklar› da iyiydi. Haliyle bu perfor-mans borsaya olumlu yans›d›.

Biz y›lbafl›nda yat›r›mc›lara tavsiyeler ve-rirken 2009’u daha çok tahvil y›l› olarak ön-görmüfltük. Faiz oranlar›nda ciddi bir inifl ön-görüyorduk. Bu fazlas›yla gerçekleflti amaöngöremedi¤imiz fley faizlerin bu kadar düfl-tü¤ü yerde borsan›n da bu kadar iyi perfor-

mans gösterece¤iydi. Borsa bizim beklenti-mizin çok daha üstünde bir performans gös-terdi.

M. RRauf AAtefl Özel sektörle devam edelim…Ege Bey, siz izliyorsunuz yak›ndan. SizceTürkiye’deki büyükler, orta ölçekliler ve di-¤erleri ayr› ayr› bakarsak ifl adamlar›, yöneti-ciler 2001 y›l›na göre krizi iyi yönetebildilermi?

Ege CCansen Çal›flt›¤›m flirketlerde 3 kav-ram vard›r: Büyüme, kârl›l›k, nakit. Biz flirketyönetiminde bunlar› s›raya sokar›z. Birçokahvalde bir masaya oturan üst yöneticinin ilkhedefi büyümedir. Zaten baflar›l› yönetici iflibüyütendir. Geçmiflte de gördü¤ümüz efsaneyöneticiler ifl büyüten yöneticilerdir. Bu iflbüyütenler aras›nda palavradan büyütmelerde vard›r. Ama her halükarda yönetici ilkbafllad›¤›ndan beri ustalara bakar; hangi ustadaha fazla prim yap›yor, iyi para kazan›yor?‹fli büyütenler…, büyüklük ekonomisi sa¤lar,büyüklük ekonomisi kâr› art›r›r, kâr› olan flir-ketin de nakdi do¤ar. Dolay›s›yla denir ki,daima büyümeye a¤›rl›k ver. Büyüdükçe ma-liyetlerin de düflecek. Maliyetlerin düfltükçekâr›n artacak. Dolay›s›yla hem büyüme, hemkâr, hem de nakit imkanlar› birbirini tamam-lar flekilde gider.

Kriz bafllad›¤› zaman flirketlerde toplant›-lar yapt›k. Bu önceliklerinizi gözden geçirin,dedik. Bu sefer tersini yazd›k çünkü o zamanbir korkumuz vard›. fiirketlerin nakit s›k›nt›s›-na girmeleri, trafik kazas›na benzer. Kârs›zl›kveremdir, nakitsizlikse trafik kazas›na u¤ra-

“KOB‹’LER HALEN ÖNÜNÜ GÖREM‹YOR”

SANAYİ KRİZE AÇIK POZİSYONDA GİRDİ Türk sanayi kuruluşları krize büyük oranda açık pozisyonlagirdi. Türkiye’de reel faizler hep yüksek olduğu için şirketlerin çoğu döviz cinsinden kredi kullanır.Bilançolarında da dolayısıyla bir açık pozisyon çıkar. Genelde şirketler bunu ileride yapacakları ihracatlakarşılayacaklarını söyler, karşılarlar da ama geçici olarak bilançolarında bir zarar oluşur.

KOBİ’LER HAZIRLIKSIZ YAKALANDI 6 aylık dönemde yaşanan da buydu. Özellikle ilk çeyrekte kurpatladığı için sanayi kuruluşlarında büyük zararlar yazıldı. İkinci çeyrekte kurun toparlanmasıyla bunlar kısmenazaldı ama halen sanayi kısmının, reel sektörün özellikle orta ve küçük ölçekli şirketlerin krize yeterincehazırlanmadan girdiğini ve önlerini göremediğini söyleyebiliriz.

500 BÜYÜK DERSİNE ÇALIŞMIŞTI Türkiye’de ilk 500 şirketin sektörel olarak yapılanmasına baktığımızda,dünyaya daha entegre ve derslerine daha çalışmış oyuncular görüyoruz. Ama ikinci en büyük 500 şirketegeldiğimizde ve daha da altlara indiğimizde küçük şirketlerin krize uyum sağlamakta zorlandığını ve buradabilgi eksikliği olduğunu görüyoruz. Burada bir bilgi açığı var.

KOBİ’LERDE VERİMLİLİK SAĞLANMALI Buna paralel olarak da aslında bu sektörlerin, şirketlerinkârlılıkları olumsuz etkileniyor. Tabii iktisatçı olarak baktığımızda sorun, Türkiye’de istihdamın da çoğununaslında bu küçük ve orta boy şirketler tarafından sağlanması nedeniyle oluşuyor. Bu şirketlerin verimliliği ortavadede sağlanamazsa, ciddi toplumsal bazlı maliyetler olacak.

SERHAT GÜRLEYEN

Page 18: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

18 / 2009

makt›r. Yani verem zamanla tedavi edilir dearaba küt diye çarpt›¤› zaman kafan gider.Biz de trafik kazas›na u¤ramayal›m diye müt-hifl bir nakit program› haz›rlad›k. Stok azalt-malar, yat›r›m ertelemeler, vade k›smalar, sa-t›n almada vade uzatmalar... Hakikaten flir-ketlerin nakit faaliyet kârlar›n› yükselttik.Gerçek korktu¤umuz kadar olmad›. Sonra-dan kredi yenilemeleri yapabildik. Özellikleotomotiv sanayimizdeki flirketlerde flöyle birdurum oldu: Elimizde stoklar var. Bu stokla-r› satarak piyasa pay›m›z› iyi-kötü muhafazaedelim mi? Çünkü di¤er flirketler zarar›nastok eritiyordu. Kim önceden tenzilat vaadederse piyasa pay› yükseliyordu. fiimdi bizimelimizde iki opsiyon vard›. Ya biz de onlargibi hareket edecektik ve zarar›na mal sata-cakt›k ama adetsel olarak izafi pazar pay›m›-z› tutacakt›k ve ayr›ca bir miktar da nakit ya-ratabilecektik. Ya da ikinci ihtimal, dedi¤imgibi nakit, büyüme, kârl›l›k diye s›ray› de¤ifl-tirecektik. Biz bunu yapt›k. Bir defa büyüme-yi unuttuk, kârl›l›¤› ikinci s›raya koyduk,nakdi ön plana ald›k. Nakit yaratt›ktan sonrayani bizi idare edecek kadar, 4-8 ay her ney-se flöyle ufka bakt›¤›m›zda zaman için kârl›-l›¤› devreye soktuk. Biz ‘zarar›na mal satma-yaca¤›z’ dedik. Ve bu flirketlerimizin bir k›s-m› ciddi pazar pay› kaybetti. Fakat bir müd-det sonra flöyle bir fley oldu: Zarar›na mal sa-tarak zarar›na pazar pay› kazananlar kâr ede-mediklerini gördü. Yani düpedüz zarar yaz-d›lar. Bu da flirketleri rahats›z etti. Bu seferdönüp zam yapmaya bafllad›lar. Hem de pi-yasan›n darald›¤› bir noktada zamlar gelme-ye bafllad›. Ben tabi-i bütün flirketler iyi mi yönetiliyor kötü müyönetiliyor bilmiyorum. Benim çal›flt›¤›m, da-n›flmanl›¤›n› yapt›¤›m gruplarda bir hayli bi-linçli toplant›larla, taktiklerle hem yurtiçindehem yurtd›fl›nda krizi lastik patlatmadan sa¤asola çarpmadan yönetebildik. Fakat tabi-i bu oyun bir yere kadar. Neticede tüm bun-lar zaman kazanmakt›r. Sonuçta piyasan›n datoparlanmas› laz›m.

fiimdi talepte canlanma var m› yok mu di-ye sorarsan›z, piyasada malum bir akordeonhareketi vard›r. Yani fabrika stoklar› vard›r,toptanc› stoklar› vard›r, perakendeci stoklar›vard›r. Bir de halk›n kendi stoklar› vard›r.Böyle durumlarda herkes stok azalt›yor. Me-sela adam evinde 3 kilo makarna bulunduru-yorsa 1 kiloya düflmeden alm›yor. Bakkal raf-taki mallar›n› azalt›yor çünkü onu toptanc› s›-

k›flt›r›yor vadelerini ödesin diye. Bu s›radaüretimde müthifl düflmeler oluyor. Bir sürüfabrika kapat›l›yor ki biz de kapatt›k. 20 gün,1 ay kapatt›k, 1 hafta çal›flt›k, tekrar kapat-t›k... Bu arada devletin uygulamas› devreyegirdi. Çal›fl›lmayan dönemde bir miktar iflsiz-lik ödene¤inden kaynak verdi. Bu suretlemaliyetin bir k›sm› karfl›land›. Zaten ilk çey-rekte yüzde 14-15’lik düflüfl oldu ki sanayidedüflüfl daha da büyük oldu. Bu sürede akor-deon hareketi yafland›. Yönetemeyen var m›?fiimdi benim tek tek flirket olarak da müflteri-lerim var. Tekstil sektöründe de uzun zaman-d›r çal›flt›¤›m bir iki flirket var. Bunlardan birtanesi, çok büyüktü batt›. Onlar kesinlikleyönetemediler ama eskiden beri de zaten flir-keti kötü yönetirlerdi. Di¤eri daha baflar›l› ol-du o hala devam ediyor.

M. RRauf AAtefl Batan tam olarak nerede ha-ta yapt›?

Ege CCansen Büyüme oyununa çok fazlagüvenmifllerdi. Çok büyük oldu¤un zamansabit giderler de irilefliyor. O zaman bu pazardaralmalar›nda çok fazla yük kal›yor s›rtlar›n-da. Bilançolar› zaten çok bozuktu. Bir de ci-

Page 19: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 19

ro düflünce para döndüremeyince afla¤› do¤-ru gitti, batt›. Daha küçük olan flirket idareediyor.

Türkiye bugün kriz aç›s›ndan karar açma-z›nda. Yeni bir kavfla¤a geldi. Bir sa¤ yolu,bir sol yolu var.…

M. RRauf AAtefl Yani kavfla¤a geldik, iki yol-dan birini seçmek zorunda diyorsunuz.…

Ege CCansen Evet, flöyle bir noktaday›z.Önümüzde iki tez var: Son G20 toplant›s›ndaat›fla devam karar› ç›kt›, yani ‘uyar›lar›, ön-lemleri kesmeyin geri kayars›n›z’ dendi. fiim-di Türkiye bu y›l ciddi bir bütçe a盤› veriyor.Bizim geçmiflte de kötü bir sicilimiz oldu¤uiçin bütçe a盤›ndan, kamu borcunun milligelire oran›n›n artmas›ndan tedirginiz. Bu-nun Türkiye’de bir finansal iflas ça¤r›fl›m›yapmas› gibi düflünce var. Onun için ‘yete-rince aç›k verdik, daha fazla aç›k vermedenhemen istikrar tedbirlerine bafllayal›m’ gibibir tez var.

Di¤er tez ise ‘bunun flimdi s›ras› de¤il’ de-niyor. Bernanke’nin tabiriyle ‘yang›n söndü-rüyorum ben ekonomiyi canland›rmaya çal›-fl›yorum’ diyor. Zaman› geldi¤inde onu düflü-nürüz diyenler var. Yani flu an ekonomik fa-aliyet daha fazla afla¤›ya do¤ru gitmedenicap ediyorsa para basal›m, bütçe a盤›n› ar-t›rmak gerekiyorsa ABD’deki gibi art›ral›myeter ki toparlanma olsun görüflü var.

M. RRauf AAtefl Siz hangi görüfltesiniz?Ege CCansen Ben ikinci tezden yanay›m.

Bu görüflü savunanlar “kötüleflmeden iyilefl-mez”e inan›yor. Bu bütçe aç›klar›n›n büyü-mesi meselesi e¤er ekonomi toparlan›rsa, ha-ni ben biraz önce nakit, kârl›l›k, büyüme di-ye s›ralad›m ya, e¤er küçülme küçülür ve bü-yüme bafllarsa zaten bütçe a盤›nda kapanmada bafllar. E¤er biz “Aman bizim zaten kamufinansman yap›m›z bozuktur, bizim böyle birlüksümüz yoktur. Biz ABD de¤iliz daha fazlabütçe aç›klar›na dayanamay›z” diye çok ön-ceden hadiseyi s›kmaya bafllarsak. Tabi-i buna bir fley daha ilave edece¤im. Herkesinsöylediklerini sadece siyah-beyaz diye dinle-memek gerekir. Grinin tonlar›ndan bahsedi-yoruz. Ama bence bu s›ralarda küçülmeyi biran önce durdurup, oradan da büyümeye ge-çebilirsek, ondan sonra finansal bozulmalar›

daha kolay tamir edebiliriz. E¤er o aflamadanürkersek o zaman bu fakirleflme süreci artarve küçük aç›k bile büyüyebilir çünkü fayda-s› küçülür.

M. RRauf AAtefl Ercan Bey’le devam edelim.‹fl dünyas›nda büyümenin, dünya ekonomi-leri ve Türkiye’nin ne zaman normale döne-ce¤i merak ediliyor. Siz ne dersiniz? Dünyaekonomisi normale ne zaman dönebilir? Birde Ege Bey’in bahsetti¤i kavflak meselesinide¤erlendirir misiniz?

Ercan KKumcu fiimdi Türkiye’de büyüme-nin kayna¤›na bakt›¤›m›zda, Türkiye iç talepve özel sektör talebiyle büyüyor.

Deniz GGökçe ‹ç tüketimin oran› yüzde 73.Ercan KKumcu Evet, dolay›s›yla özel sektö-

rün iç talebiyle büyüyor. Ben Avrupa büyü-meye geçsin de biz daha fazla ihracat yapa-l›m hikayesine çok fazla a¤›rl›k vermiyorum.Türkiye 25 çeyrek kesintisiz büyüdü. Bu 25çeyre¤in ya birinde ya ikisinde d›fl talebinbüyümeye katk›s› pozitiftir; onlar›n d›fl›ndahepsi negatiftir. Çünkü bu süreçte ithalat ih-racattan daha h›zl› büyümüfltür. Dolay›s›ylad›fl talebin büyümeye averaj katk›s› hep ne-gatif olmufltur.

Deniz GGökçe Bir de flimdi pozitif... Ercan KKumcu Evet daralma dönemlerinde

pozitif çünkü daralma dönemlerinde de itha-lat ihracattan daha h›zl› düflüyor. ‘O nedenlebiz ihracata dayal› büyüyelim, aman Avrupabüyümeye geçsin de biz daha h›zl› büyüye-lim’ hikayesi en az›ndan bugünkü konjonk-türde yani bugünkü endüstri yap›s›, makrodengeler aç›s›ndan çok anlaml› de¤il. Böylebakt›¤›n›zda ben diyorum ki, Avrupa ya dadi¤er ihracat pazarlar›n›n reel sektöründekigeliflmeler Türkiye’nin büyümesini belirle-mez.

As›l belirleyici unsur iç talep ve iç talebiniçinde özel sektör talebi. Bu çok önemli… Da-ha da derine gidersek özel sektör talebindeyat›r›m talebi önemli. Bu Türkiye’nin endüs-tri yap›s›. Bugün otomotiv sektörü afla¤› yu-kar› bütün mallar› ithal ederek üretim yapa-rak toplam ihracat›n yüzde 15-20’sine geldiy-se, bunu yar›n ‘flartlar de¤iflti, tamamen içüretimle bu otomobilleri üretip ihraç edece-¤iz’ demek çok mant›kl› de¤il. Burada önem-li olan yurtd›fl› finansal piyasalar›n istikrarakavuflmas›.

Yurtd›fl› ekonomiler bir gün düzelecek.Ama önce onlar›n finansal piyasalar›n›n dü-zelmesi gerekiyor. Geliflmifl ülkelerde önce

Toplant›n›n moderatörlü¤ünüCapital & Ekonomist Dergileri Yay›nDirektörü M. Rauf Atefl üstlendi.

Page 20: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

20 / 2009

reel ekonomi düzelip de ard›ndan finansalpiyasalar düzelmeyecek. Geliflmifl ülkelerde-ki finansal piyasalar›n düzelmesi bize do¤ru-dan olumlu etki yapacak.

Bugün Türkiye 2 y›l öncesine göre dahariskli oldu¤u için daha az do¤rudan yat›r›mçekmiyor. Do¤rudan yat›r›m›n bu kadar düfl-mesinin sebebi, flirketlerin kendi iç problem-leri. Ayn› zamanda yeni al›mlar yapmak içinfinansal piyasalar buna imkan tan›m›yor. Ya-ni Türkiye 1 y›lda 20 milyar dolar do¤rudanyat›r›m çekmifl bir ülke. Bu flirketler 20 mil-yar dolar› kendi kaynaklar›ndan getirip debizden mal almad›lar. Finansal piyasalardano paralar› borçland›lar ya da sermaye ihraçettiler. Finansal piyasalar buna müsaitti. Buflekilde fonlar› oluflturup Türkiye’den al›mlar

yapt›lar. fiimdi o finansal piyasalar flirketlerebu olana¤› tan›m›yor. O flirketler istese bileTürkiye’den flirket alam›yor. Finansal imkançok darald›. O nedenle finansal piyasalar›ndüzelmesi, Türkiye ekonomisini çeflitli kanal-lardan olumlu etkileyecektir. Benim kanaa-tim Türkiye ekonomisi e¤er uluslararas› fi-nansal piyasalar düzelirse ve biz içeride yan-l›fllar yapmazsak geliflmifl ülkelerden çok h›z-l› toparlanacak. Yani Almanya, AB ülkelerisürünebilir, ABD ekonomisi çok yavafl birbüyüme sürecinde olabilir. Bunlar Türki-ye’nin büyümesinin önünde engel de¤il. Neolacak? Türkiye 130 milyar dolar ihracat ya-parak o büyümeyi tutturmayacak, 110 milyardolarla tutturacak. Yani burada ihracat fazlaartarsa büyürüz, yan›lg›s›na kap›lmamal›y›z.

Page 21: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 21

Biraz Ege Bey’in de¤indi¤i konulara de-¤inmek istiyorum. Türkiye bu krizi iyi yönet-ti, kötü yönetti diyemem çünkü Türkiye bukrizi yönetmedi. Yönetilmeyen bir krizin iyi-si kötüsü olmaz. Biz hiçbir fley yapmad›k.Türkiye’nin en büyük sorunu neydi? T›pk›Ege Bey’in anlatt›¤› gibi flirketlere zaman ka-zand›rmak. Yani bir f›rt›nadan geçiyoruz. Buf›rt›na bir flekilde hasar yaratacak. Zaman ka-zanarak bu f›rt›nadan en az nas›l etkileniriz?Burada en büyük sorun, benim bak›fl aç›mla,cirolar üretim düflmesi ve mal satamamak yü-zünden müthifl düfltü. Buna mukabil yüksekborçluluk devam etti. 2001’den bu yana ban-ka ve özel sektör kredilerindeki art›fl› hep be-raber izledik. O borçluluk artt›, artt› neredey-se üretim yar›ya indi. Özellikle sanayi sektö-ründe 4’te 3’üne geldi. Tabi-i firmalar do¤al olarak o borçluluk düzeyiniyani 100 üretimle servis ettikleri borçlulukdüzeyini 70 üretimle servis etmekte zorland›.

Türkiye’de ticari borçlar›n da çok önemlioldu¤unu düflünüyorum. Bugün Türkiyeekonomisinde banka borçlar› kadar ticariborçlar da çok önemli. Yani flirketlerin birbi-rine olan borçlar›. Bu piyasa birden bire ku-rudu. Dolay›s›yla bu da bankalardan ekstraborçlanma talebi yaratt›. Kendi ticari partne-rinden borçlanamayan flirketler bankalardanborçlanma talebi yaratt›. Bankalar da do¤alolarak bunlara borç vermedi. Burada Türkiyebir mekanizma yaratabilmeliydi. Bu flirketle-re tamamen siyasi kararlarla de¤il piyasayabaz kararlarla, bankac›l›k sistemini kullana-rak, bu geçifli daha hafif atlatmak yönündebir mekanizma yaratabilmeliydi. Bunun içinyurtd›fl›ndan kaynak bulunabilirdi. Bu Dünyabankas› olabilirdi, IMF olabilirdi, di¤er ulus-lar aras› kurulufllar olabilirdi. Belki bu konu-da çal›fl›ld› ama sonuç al›namad›. Ama so-nuçta ifli bir yerde ticaret ve sanayi sektörün-de bir parçalanmaya kadar getirdik.

Ege Bey’in söyledi¤i gibi yak›n zamandabir ç›k›fl yaflamazsak durum kötü. Genelliklezaten bat›fllar krizin son dönemlerinde olur.Herkes nefesini tutar tutar, tam k›y›ya ç›kar-ken çarp›l›rs›n›z. Dolay›s›yla Türkiye’nin bukonuda ciddi bir riski var.

fiimdi tüm bunlara makroekonomik poli-tikalar›n tepkisi olarak bakt›¤›n›zda, t›pk› ge-liflmifl ülkelerdeki gibi Türkiye’de de harca-malar artm›fl. Bu ka¤›t üzerinde hofl duruyortabii… Burada iki sorun var. Bunlardan bir ta-nesi, Türkiye’nin sorunu özel sektör. Biz özel

sektörü nas›l daha iyi düflündürece¤iz, dahaiyi beklentiler içine sokaca¤›z ki daha fazlatüketsin, daha fazla yat›r›m yaps›n. Devletharcamalar›n› art›rarak özel sektörün beklen-tilerini daha iyi yapamay›z. Burada anlaflam›-yorsak zaten, tart›flmay› daha fazla ileriye gö-türmeye gerek yok… Ama ikincil bir konu da-ha var. Normal kamu finansman› yürüten ül-kelerde bu tip bütçe aç›klar› verme seçiciharcamalarla oluyor. Yani bugün harcars›n›zama yar›n harcamazs›n›z… Türkiye’de bu yok.Nedir? Daha fazla harcayal›m, yeflil kart say›-s›n› art›ral›m. Daha fazla harcayal›m, emekli-lik yafl›n› afla¤› çekelim. Türkiye’de bütçeharcamalar›n›n ne afla¤› yönde ne yukar›yönde bir esnekli¤i yok. Yukar› yönde olma-s› için harcaman›n seçici olmas› laz›m. Mese-la ben bu y›l 2 köprü yapaca¤›m. Bu köprü-ler 1 y›l içinde bitecek. Bittikten sonra da birdaha köprü yapmayaca¤›m. Dolay›s›yla birsonraki y›l›n bütçesinde köprü harcamas› ol-mayacak. Ama Türkiye’de bütçe harcamalar›böyle gitmiyor maalesef… Bu konuda karne-miz de zay›f, düflünce tarz›m›z da yanl›fl. Bu-rada o nedenle kamu harcamalar›n› 2 çeyrek-te de art›rd›k. Bunun ekonomik büyümeyekatk›s› olmad›. Para politikas› aç›s›ndan dabakt›¤›m›zda verin paralar›, sal›n paralar› an-lay›fl› hakim.…

Burada en önemli sorun Türk paras› kul-lan›m de¤eri olan bir para de¤il. Yani bugünAmerikan Hazinesi paralar› bast›¤› zaman bi-rileri gidip al›yor o paralar›. Yani Çin al›yor,Japonya al›yor. Bizim param›z› almalar› içinbizim belli bir risk profilini sa¤lamam›z la-z›m. ABD’nin böyle bir sorunu yok. ABD do-lar› art›k uluslararas› ödeme arac› olmas›n de-niyor ama bu dedikodudan ibaret kal›yor.Neticede dolar uluslararas› ödeme arac› ol-maya devam ediyor. Dolay›s›yla Amerikanpara politikas›yla, Türk para politikas›n› kar-fl›laflt›rmak ve benzer reçetelerin Türkiye’degeçerli olabilece¤ini düflünmek bence yan›l-t›r. Biz krizden zaten yeni ç›km›fl bir ülkeyiz.Yani finansal piyasalar›n haf›zas› k›sad›r der-ler ama 2001 krizi unutulmufl de¤il. 2001 kri-zinin birtak›m parametreleri unutulmufl de¤il.

Bugün Türkiye hala orta vadeli programyapaca¤›m, yap›yorum, yapmak üzereyim,çal›fl›yorum demekten baflka kamuoyunakonmufl, tart›flmaya aç›lm›fl bir rakamlarmanzumesi yok. Kötü… ve yasal bir zorunlu-luk oldu¤u halde yok. Ve Türkiye’de bunuyasalara koyman›n çok fazla ba¤lay›c› bir un-

Page 22: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

22 / 2009

suru da yok. Yani borçlanma kanunu ç›kar-d›k. Bakt›k ki olmuyor onun içine s›¤m›yo-ruz, borçlanma kanununu de¤ifltiriverdik.Yar›n mali kural koyaca¤›z bunu yasaya dakoyaca¤›z sonra bakt›k olmuyor diyece¤iz kibir kanun ç›kar›p 2013 y›l› için bu kurallaruygulanmayacak. Kanunlar› koyuyoruz sonrabürokratlar› kurtarmak için kanunlar› yinede¤ifltiriyoruz. Dikkat edin, orta vadeli prog-ram›n yay›nlanmas›n› emreden yasa de¤ifl-medi. O çünkü siyasilerin kanuna karfl› yü-kümlülü¤üydü. Siyasiler de nedense kanunakarfl› yükümlü tutulmuyor. Ama borçlanmakanunu de¤iflti çünkü o zaman hazine yasa-y› ihlal etmifl olacakt›. Bürokratlar› kurtarmakiçin yasay› de¤ifltirdiler. Ama makro ekono-mik aç›dan çok ciddi bir zay›f noktam›z› daortaya koyduk. Dolay›s›yla ortada bir prog-ram, perspektif yokken ve bir perspektif olsabile ba¤lay›c› yokken tutup da Türkiye’ninABD, Japonya ve ‹ngiltere gibi kontrol meka-nizmalar› çok fazla olan ülkelerdeki para vemaliye politikalar›n› uygulamaya koymas›bence kendi krizini kendi yaratmakt›r. fiu anakadar uluslararas› geliflmelerin kurban›y›z.Bunu tersine çevirmek için bir fley yapmad›k,yapamad›k. Ama bunu tersine çevirmek içinsizin önerdi¤iniz yönde hareket edersek ken-di krizimizi yarat›r›z o zaman.

Deniz GGökçe Ben 2 y›l önerdim. M. RRauf AAtefl Deniz Bey’le devam edelim.

Siz bundan sonra büyümenin bafllamas› veekonominin istikrar kazanmas› için hüküme-tin ne gibi önlemler almas› gerekti¤ini düflü-nüyorsunuz?

Deniz GGökçe fiimdi iki trend var: 60’lardaideolojik bazl› bölünme vard›. fiimdi sosyolo-jik, din bazl› bölünmemiz var. Devlete karfl›tutum alt›nda bölünebiliyoruz. Hep böylebölünmeler var ve bu bölünmelerin getirdi¤isiyasi kavgalar›n ekonomiye hiçbir tahribatyapmayaca¤› varsay›m›ndan hareket ediyo-ruz. Bir de Türkiye’de flirket ve devletin ben-zer oldu¤u düflüncesi var. fiirket muhasebe-siyle devlet muhasebesinin benzedi¤i yakla-fl›m› var. Bunlar tabii yanl›fl…

Biz bir tarafta s›r›t›p 40 yafl›nda emekliolup, öbür taraftan da bu ülkede sa¤lam birmali ortam olsun diyemeyiz. Bir tarafta kurla-r› oynatal›m, ihracat› art›ral›m deyip buradaTürk kaza¤› alan› yerin dibine gömdü¤ümü-zü de unutmayal›m. Dolay›s›yla Türk toplu-munun ekonomi mant›¤› yok. Kredi kart›karfl›s›ndaki tutumumuz, emeklilik konusun-

daki tutumumuz ayn›.… Bir de flu anda kuvveti elinde bulunduran

devlet yönetiminde çok fazla deneyimi olma-yan grubu da ‹stanbul’da, Ankara’da, ‹z-mir’de iyice hor da görüyoruz. Dolay›s›ylatoplumun ço¤unlu¤unu oluflturan insanlar›nhayata bak›fl felsefesiyle daha küçük olangrubun felsefesi aras›nda çat›flma var. Bu ça-t›flma ortadan kalkmadan istedi¤in önlemi al,Türkiye huzura ermez.

Bütün beklentilerin bozulmas›n›n arkas›n-da bu gerilimin oldu¤unu düflünüyorum. Benyanl› bakm›yorum. Beklentiler o kadarönemli ki bu beklentileri bozan her fley te-meli ne olursa olsun ekonomiyi kötüye götü-recek. fiimdi bugünkü sosyal güvenlik siste-minin yaratt›¤› 35-40 milyar dolarl›k aç›k bi-

Page 23: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 23

zim ekonomiye bak›fl aç›m›zdaki temel yap›-sal sorundan kaynaklanm›yor mu? Bunu dü-zeltmek için at›lan hamlelere 1999, 2005,2006, 2007, 2008’de hep karfl› ç›k›p asl›ndaküçük bir miktar oluflturan geçifl dönemindeetkilenecek insanlar yüzünden sistemin bütü-nünü belaya atmad›k m›? Bir de Türkiye’ninbugünkü borçluluk durumunun fark›nda de-¤iliz. Bu masada bir sürü emekli insan var.Bana devletin borcu var. Bu borç gözüküyormu ortada? fiu anda sistem içinde çal›flanlaradevletin borcu var, bu borç gözüküyor mu?Bugün devlette ya da özel sektörde çal›flan-lara olan borçlar ileride ödenmeyecek mi?

Bir ülke kendi para cinsinden yurtd›fl›ndaborçlanabiliyor mu, borçlanam›yor mu? Dün-yada kendi para cinsinden borçlanabilen 7

ülke var, bunun 2’si ‹sviçre ile Lüksemburg.Onlar› saf d›fl› ederseniz sadece 5 ülke var.…

fiimdi bunun yan›nda iflin bir reyting un-suru var. Ülke içinde borçland›¤›n zamanuzun vadeli sabit faizli borçlanabiliyor mu-sun? Bu faktörleri hiç hesaba katm›yoruz.Risk diye bir kavram yok. ‹nsanlar ne zanne-diyor? Döviz tutunca mutlu olacaklar›n› zan-nediyorlar. Milyon kez hesap yap›yorsun,uzun vadede her zaman TL’nin getirisi dahayüksek.

Ege CCansen fiu anda tutmuyorlar. Döviz-deki art›fl yüzde yar›m, TL’deki art›fl yüzde24...

M. RRauf AAtefl Döviz tutmada art›fl azal›yorama hala çok yüksek...

Deniz GGökçe Bu azalma 2001, 2002, 2003sürecinde de oldu. Yüzde 60 dolarizasyon-dan yüzde 30 civar›na indi, orada da duru-yor.

Ege CCansen fiu anda yüzde 26,4. Deniz GGökçe Ama bu çok büyük bir do-

larizasyon oran›. Bir de borç konusundakidolarizasyona bakarsak.…

Ege CCansen Eskisi gibi kimse evini dolar-la kiraya vermeye ya da satmaya çal›flm›yor.

Deniz GGökçe Bu dolar›n TL karfl›s›ndakide¤erinden kaynaklan›yor.

Ege CCansen Kat›lm›yorum.…Geçen eylülden bu a¤ustosa kadar dolar

kriz döneminde 1,20’den 1,50’ye yükseldi.Ciddi bir yükselme var. Buna ra¤men insan-lar›n böyle bir e¤ilimi yok.

Deniz GGökçe Çünkü 1,70’ten alm›flt›r, sat-mak için yükselmesini bekliyordur. TL’ye gü-ven artt› ama hala yeterli düzeyde de¤il. Tür-kiye’de çok ciddi bir dolarizasyon var. fiirket-lerin borçlanmalar›n›n çok büyük bir k›sm›döviz cinsinden oluyor.

Taner BBerksoy Türkiye dövizde stok so-rununu çözemiyor. Burada kemikleflmifl 60-70 milyar dolar var, bunun alt›na düflmüyor.Buna mukabil kötü bir dönemden geçiyor-sak, bu miktar 100 milyar dolar› buluyor.

Deniz GGökçe Evet, flu anda 113 milyardolar.

Türkiye’de üç konuda at›l›m gerçeklefltir-di. Bir döviz rezervi yükseldi. Merkez Banka-s›’ndaki rezerv 80 milyar dolara kadar ç›kt›.Bu krizde 70 milyar dolara indi, 75 milyar do-lara do¤ru hareket etti. Dolay›s›yla kriz orta-m›nda 5 milyar dolarl›k net kamu rezervikayb›m›z var. Merkez Bankas›, son 5 y›lda 20milyar dolar›n üzerine 60 milyar dolar ekledi.

EGE CANSEN Benim danışmanlığınıyaptığım gruplarda bir hayli bilinçlitoplantılarla, taktiklerle hem yurtiçinde hemyurtdışında biz krizi lastik patlatmadansağa sola çarpmadan yönetebildik. Fakattabii bu oyun bir yere kadar. Sonuçtapiyasanın da toparlanması lazım. Ben kriziçin çalıştığım şirketlerle hammaddeninnihai ürüne dönüştürme katsayısınabakıyorum. Yani hammadde, ürüne ağırlıkveren malzemeler ve enerjinin, satışfiyatına oranına bakıyorum. En dip olarakşirketlerde baktığımız hadise budur. Ondansonra marjinal maliyetleri kullanırız. Ama ilkolarak buna bakarız. Sonra da ürünlerisıraya sokuyoruz. En fazla katma değeryaratanlar üzerine gidiyoruz. Ama bu krizfırtınası devam ederse, eve sel gelmesindiye duvarını yükseltiyorsunuz. 38 cm’yekadar idare ediyor. Ama 48 cm olursa suduvarın öbür tarafına süzülüyor. Sonuçtatalebin artması gerekiyor…

Genel olarak baktığımda şirketleraçısından kriz kötü yönetilmedi. Benimbirebir içinde olduğum 8-9 şirket var fakatdiğerlerine de bakıyorum. Sadece tekstilsektörü fena darbe yedi. Ama zaten krizekadar da tekstil darbe yiye yiye geliyordu.Nakliye sektöründe problemler oldu, gemiinşa işine kötü bir darbe geldi. Ticari araç,ağır vasıta ve kamyon sektörü çok kötüetkilenmiş durumda. Malum kamyonlar biryerde yatırım malı… Binek otomotiv dahaaz etkilendi diyebilirim. Çünkü bütündünyada kamyon talebinde büyük düşüşvar. Bunlar dayanıklı olduğu için hemenyenisini almaya da gerek yok. Amatoparlanma gelmezse dökülmeler devameder.

Page 24: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

24 / 2009

Yaln›z flunlar› anlam›yorum… Bir ülkeninMerkez Bankas›, 60 milyar dolar al›p karfl›l›-¤›nda piyasaya TL verirse dövize talep yarat-m›fl oluyor. TL ve piyasay› döküyor. Bu du-rumda hangi para de¤erlenir? ‹kinci soru, busiyasi kavgan›n içinde Türkiye’nin riski azal-d› m›? Türkiye’nin reytingi niye düflsün? Kal-d› ki Türkiye’de yanl›fl fleyler var. Reyting ko-nusunda biz hep borç oran›na bak›yoruz.Dünyan›n hiçbir yerinde borçluluk oran›ylareyting aras›nda bir korelasyon yok. Hattageliflmekte olan ülkelerin borçluluk oran› ge-liflmifl olanlardan daha düflük. Burada ters biranaliz yap›lmas› laz›m. Borcu devletinGSY‹H’s›ndan ald›¤›n vergi taban›yla öder-sin. Bizim zafiyetimiz, o vergi taban›n›n kü-çüklü¤ünde. Peki bu vergi taban›n› neden ar-t›ram›yoruz? Türkiye’deki herkes bu masan›netraf›ndakiler bile minimum gelir vergisiniödüyor ve akflamlar› s›r›tarak rahat biçimdeuyuyor. Vatandafll›k bilinci yok. Herkes köflekapmaca peflinde. Benim tan›d›¤›m flirketpatronlar›n›n bildi¤i tek nokta, verginin nas›lödenmeyece¤idir.

fiimdi böyle bir ortamda ülkenin d›flar›-dan kendi paras› cinsinden borçlanmas›mümkün de¤il. ‹çeride uzun vadede ve sabitfaizle borçlanmas› da mümkün de¤il. Türki-ye ciddi flekilde reel kur dalgalanmas›na, re-el faiz dalgalanmas›na, d›fl ticaret haddi dal-galanmas›na, likidite sorunlar›na muhatap.Bu durumda Türkiye muhafazakar m› dav-rans›n? Yoksa keseyi aç, vatandafl› kurtar m›desin? Daha sabahleyin evden ç›karken karfl›komflunun floförü, ‘Deniz Bey, millete sak›zsatmaya çal›fl›yorsunuz ama vatandafla birazpara verseler de onlar› harcasalar daha iyi ol-maz m›yd›?’ dedi. Avanta istiyor.

Böyle bir ortamda bir de iktisatç›lar ‘bubütçe a盤›n› 2 misline ç›karal›m, yüzde 12olsun’ diyor. Bütçe a盤›n› yüzde 12’ye ç›ka-r›rsan senin borçluluk oran›n da t›rman›r ve2001 y›l›ndaki haline dönersin. Onun içinmakul bir süre içinde belli bir miktar harca-ma art›fl› yap›p, kritik bir iki yere nokta at›fl›yap›p bu arada da ipin ucunu kaç›rmamam›zlaz›m. Ama bu anlay›fla hükümet yeni yenigeliyor. Bütçe haz›rl›¤› yeni bafllad›. fiu 20-25y›ll›k tarihimize bir bakal›m. Hangi dönemdekanunda yaz›lan mali hükümleri yapt›k?

Ercan, sen Merkez Bankas›’ndan tahkimyasalar› delinip, ortal›¤a sular seller gibi Mer-kez Bankas› kayna¤› döküldü¤ünde istifa et-medin mi?

Ercan KKumcu Do¤ru.Deniz GGökçe Bunun bedelini de 1994 kri-

zi olarak ödedik. Ondan sonra 10 y›la yak›nsosyal güvenlik reformu üzerinde oturduk.Bugün emeklilik için fatura 35-40 milyar do-lar. Her y›l da art›yor. Bu bir toplumsal ah-makl›k de¤il midir? Bu toplumsal ahmakl›¤›tekrar etme flans›m›z var m›?

Türkiye’nin hangi döneminde devleti yö-netenler kanunlar çerçevesinde sorumlu dav-rand› ki? Bunu söyledikten sonra baflka birfley söylemeye gerek yok...

M. RRauf AAtefl Taner Bey’le devam edelim.2010’da ekonominin durumu ne olacak?2010’da büyüme için IMF anlaflmas›n›n ge-reklili¤ine inan›yor musunuz?

Taner BBerksoy 2010’a geçmeden birkaçfley söyleyece¤im. Konuflulanlarda çeliflki vargibi geldi. Onu tart›flal›m. Türkiye ekonomi-sinin büyümesinde ihracat çok da önemli de-¤il deniyor. Bu, çok do¤ru de¤il. Parasal ola-rak bakarsan›z do¤ru olabilir. Ama ithalatlakaçan talep, ihracatla gelenden daha fazlad›r.Dolay›s›yla net büyüme etkisi yoktur amakrizden kim etkilendi derseniz, ihracatç› fir-malar etkilendi. Yani bugün daha az otomo-bil, daha az tekstil ürünü, daha az kamyonüretiyorsunuz. Bunun bir de yan sanayisi var.

‹stihdam düfltü¤ü zaman onunla berabertüketim de düflüyor.

Esas çeliflki flu: ‹hracattan ziyade ben debüyümenin iç taleple gerçekleflece¤ini düflü-nüyorum. Bafl›ndan beri de dünyada bize ör-nek gösterilen Kore’ye, Çin’e k›yasla çok bü-yük avantaj›m›z oldu¤unu söylüyorum. Bi-zim yerleflik iç pazar›m›z var. Bu ekonomiiçin çok önemli. fiimdi iç pazarla büyüyelim,nas›l büyüyece¤iz? Bunun öncülü¤ü ne ola-cak? fiu an iç pazar k›p›rdam›yor. Nas›l k›p›r-dayacak? Bunu k›p›rdatacak tüketim harca-malar›, yat›r›m harcamalar› ve kamu harca-malar› var. Tüketim harcamalar›, kriz baflla-madan 3 çeyrek önce azalmaya bafllam›flt›.Özel yat›r›m harcamas›, krizden 4 çeyrek ön-ce azalmaya bafllam›fl ve büyük hacimli ola-rak küçülerek geliyor. Bu flekilde krize yaka-lanm›fl›z... Dolay›s›yla bu taraflar ölü.

Bu ekonomiyi büyütebilmek için elimizdebir tane alet var. Kamunun harcama yapmas›gerekiyor. Bugün için söylemiyorum ama kri-ze girdi¤in noktada bu analizi yapsayd›n ka-mu harcamas›yla büyürdün. Her harcama, buetkiyi yaratmaz. Kamu harcad› ama ayn› etki-yi yaratmad›. Zaten benim iyi yönetilmedi

Page 25: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 25

dedi¤im de bu... Bütün dünya canland›rmaçerçevesinde harcayaca¤›m diyor. ‹stihdam›,üretimi teflvik edece¤im diyorlar. Senin gibi‘buzdolab› da¤›tay›m, Ahmet’e Mehmet’e ve-reyim’ demiyorlar. Bunun ad›n› koymak la-z›m. Bugüne kadar yap›lan ekonomi yöneti-mi de¤il. Ekonomi yönetilmedi demek, kötüyönetildi demek zaten. Bunun ad›n› koya-caks›n. Bütün dünya geçmiflten ders ald›¤›için bunu yap›yor. Biz de ise ‘›srarla geçmifl-ten hiçbir fley ö¤renmedim’ diyorsun.

Ercan KKumcu Türkiye 2001’den kamuharcamalar›n› art›rarak m› ç›kt›?

Taner BBerksoy Hay›r. Bu 2001 krizi de¤il.…Bu 2001 kriziyse, o zaman 2001-2007 y›l-

lar› aras›ndaki bütün muhabbeti terse çeviri-riz. Yani biz müthifl bir tamirat yapt›k, ekono-mi çok iyi oldu, büyüdü.

Ercan, biliyorsunuz biz bunlar› söyledi¤i-miz zaman bir tek dayak yemedi¤imiz kald›.Ama bu kriz, o dönemki kriz de¤il. Bu krizaniden gelen ve tüm dünyada bütün güvenisarsan bir kriz. Önce güveni yerine koyacak-s›n. Bu güven gelene kadar da Türkiye har-camayacak. ‹hracattan medet umacak bir fleyyok. D›flar›s› kötü, o zaman içeride bir fleyleryapmak laz›m. Krizden en çok etkilenenikinci ekonomisin. ‹tibar› bundan daha çoksarsacak bir fley var m›? O dönemde mutlakaekonominin çarklar›n› döndürecek bir pake-tin haz›rlan›p uygulanmas› gerekiyordu. fiim-di bu yap›labilir mi, yap›lamaz. Geçti art›k,bunun bedelini de ödedik. Sanayide hala be-

“S‹YAS‹ YÖNET‹M KR‹Z‹ YÖNETEMED‹”

NEDEN BÜYÜK DARBE ALDIK? Krizin başından beri şunu hep çok merak ettim, çok sordum ve hala dacevap alamadım. Yine soruyorum: Biz kriz başladığı zaman, 2001’de çok büyük bir onarım yaptık vedolayısıyla bu kriz bizi çok fazla etkilemez dedik, değil mi? Bugün itibariyle ortaya çıkan sonuca göre, kendikategorimizde en fazla etkilenen ülkeler arasında ya birinciyiz ya da ikinciyiz. Neden krizden bu kadaretkilendik? Neden bu kadar büyük darbe aldık?

SİYASETEN YÖNETİLEMEDİ Bunun pek çok açıklaması olabilir. Ama bana göre en önemli nedeni, siyasiyönetim krizi doğru algılamayı bile beceremedi. Doğru algılayamadığınızı doğru yönetmeniz söz konusu değilzaten… Yönetseydi ne olurdu? Ben Ege Bey’e katılıyorum. Kriz yönetilseydi birinci çeyrekte yüzde 14, ikinciçeyrekte yüzde 7 küçülmezdik. Büyük ihtimalle bu rakamlar daha küçük olurdu, ona bağlı olarak işsizlik oranıda daha az olurdu. Toparlanma süresi daha kısa, itibar daha iyi olurdu. Belki daha ciddi bir kaynak girişisağlanabilirdi. Ama bunların hiçbiri olmadı.

DAHA ŞEFFAF VE NET MESAJLAR VERİLMELİ ‘İyi yönetildi’ diyenler de var. En azından IMFkonusundaki tereddüdün iyi yönetim işareti olduğunu düşünenler, baştan paldır küldür işin içine atlasaydı dahakötü olurdu diyenler de var. Ben o kanaatte değilim. Benim anlayışıma göre, siyasi yönetim daha şeffaf, net biriştir. Ekonominin yönetiminde çok net sinyaller verilmesi gerekir. İşte Türkiye’de o sinyallerde bir gecikme oldu.Bunun tabii bir nedeni siyaset... Peş peşe iki seçim oldu ve bir seçim daha gelecek. Belki bu gelecek seçiminçaresine bakmalı, yerel seçimlerle genel seçimleri aynı tarihte yapmalı. Yoksa 2 yılda bir seçime gidiliyor.

PROF. DR. TANER BERKSOY

Page 26: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

26 / 2009

limizi do¤rultamad›k, ekonomide ilk çeyrek-te yüzde 14 küçüldük.

M. RRauf AAtefl Peki flimdi ne yapabiliriz?Taner BBerksoy Tüketimde canlanma bafl-

lad›. Bu tüketim harcamas›n›n do¤as›nda var.‹nsanlar sonsuza kadar tüketim harcamas›n›k›sm›yor. Bir yerden sonra yeniden harcamayapmaya bafll›yorlar. Dolay›s›yla bu aflamadaDeniz Bey’in söyledi¤ine ben de kat›l›yorum.Bütçe a盤›n› iki kat›na ç›karmak gereksiz.Pozitif bir etkisi olur ama flu anda yaslanabi-lece¤i bir dayanak yok.

Tüketim harcamalar› k›p›rdan›yor, güvenbir miktar geri geliyor, d›flar›dan toparlanmasinyalleri geliyor. Bütçe a盤›n› flimdi art›r›r-sak önümüzdeki dönemdeki maliyeti art›r›-r›z. ‹tibar kayb› ve geri çevirilemez bir enflas-yon bask›s› olufltururuz.

Yap›labilecek 1-2 fley var: Biri IMF’le birflekilde kol kola girmek. Onu da yapmad›k.IMF’le kol kola girmeye kaynak girifli aç›s›n-dan ihtiyac›m›z yoktu ama risk aç›s›ndan var-d›. fiu an olmayabilir. Ama bir tek flartla, ye-rine önümüzdeki dönemi gösterecek bir ma-li program yap›lmas› laz›m.

Deniz GGökçe Ercan Bey’in söyledi¤indeflöyle bir hakl›l›k var. Bir kere devletle mer-kez bankas› anlafl›yor, uygulama merkezbankas›na b›rak›l›yor. Hedefi flaflarsa, merkezbankas› öbür tarafa hesap veriyor. Mektuplaryaz›yor, bir kopyas›n› IMF’ye gönderiyor.Dünyadaki uygulama Yunanistan, ‹talya, Por-tekiz ve Latin Amerika’da tamamen yalansöyleme üzerine kurulu. Devletin yapt›¤› ma-li olaylarda üç ka¤›t oldu¤u zaman neresikontrol mekanizmas› olacak? Bu sorunun ce-vab› yok.

Ege CCansen Bugün neyi tart›fl›yoruz? TÜ-‹K’in rakamlar› do¤ru mu yanl›fl m› bunu tar-t›fl›yoruz. Böyle bir ülkede yafl›yoruz.

Taner BBerksoy Deniz Bey’in bu dedi¤i ol-maz. Para politikas›nda siyasi otorite tepede,alt›nda bir para otoritesi var. Kural› para oto-ritesine koyuyorsun. O para otoritesi kural-dan flaflarsa yukar›ya hesap vermek zorunda.Maliye politikas›, mali kural› koydu¤un za-man do¤rudan do¤ruya siyasi otorite ba¤l›-d›r.

Deniz GGökçe Yunanistan’da olan› hat›rla-yal›m.…

Taner BBerksoy Yunanistan’› b›rakal›m.Bunun en net örne¤i Maastricht Kriterleri’dir.AB’deki istikrar ve büyüme pakt›d›r. Z›r›l z›-r›l delinir, bu kadar ceza para ödenecek diye

kurallar› vard›r ama ödenmez. Yani bu malikurallar›n böyle bir negatif yan› var.

Deniz GGökçe Çünkü orada federal yap›yok.…

Taner BBerksoy Federal yap› olsa da de¤ifl-mez. Ne yapacaks›n›z? Mali kural flaflt›¤› za-man hükümeti dövelim mi diyece¤iz? Var m›böyle bir fley? Para kural› flaflt›¤› zaman hü-kümet merkez bankas›n› dövüyor. Bu aflama-da ekonomide beklentinin önünü açmak la-z›m.

Deniz GGökçe Çeflitli ülkeler bu mekaniz-may› ayarl›yor. Cari yat›r›m harcamalar›, cariborçlanmayla karfl›lanabilir diye o miktar›ay›klay›p, ondan sonra bak›yorlar. En son Al-manya mali kural koydu. Kanun ç›kartt›, ana-saya koydurttu. Hem ülke anayasas›na hemeyalet anayasas›na yaz›ld›. Hükümet bunu ›s-kalad›¤› takdirde anayasal ceza gelecek.

Taner BBerksoy Bana kal›rsa bu aflamadaIMF anlaflmas›n›n siyaseten de yap›labilirli¤ikalmad›. 2011’de seçime gidilecek. Bundansonra yap›lmaz. ‹htiyaç da kalmad›.

Ercan KKumcu Zaten bahsetti¤iniz mali ku-ral da 2011’de uygulanacak. Bile bile lades

DENIZ GÖKÇE

Page 27: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 27

yani... Sizin umdu¤unuz gibi beklentileri dü-zeltecek yönde bir geliflme de¤il.

Taner BBerksoy Ben düzeltecek demiyo-rum. Bu aflamada ne yap›l›r? Beklentiyi dü-zeltecek bir fley yapmak gerekiyor. IMF dü-zeltmez.

Ercan KKumcu Hay›r. Mali kural› koyacak-s›n›z uygulamas› 2011’de olacak. Koskoca 14ay, 16 ayda ne olaca¤›n› bilemiyorsunuz...

Deniz GGökçe Belediyelere ket getirildi,BOTAfi’a enerji tüketimine müdahale edildidiye konufluluyor. Yani flu anda oradaki ka-namalar›n durdurulmas› için ad›m at›ld›¤› ko-nufluluyor. Yani tüm bunlar, kanamay› dur-durma olay›ndan sonra kural› namuslu flekil-de uygulamak için getiriliyor diye düflünüyo-rum.

M. RRauf AAtefl Osman Bey’e geçelim...Osman AArolat Dünyada çok ciddi kurallar

de¤ifliyor. Önümüzdeki dönemde dünyadaaçgözlülük ve sorumsuzluk azalmak zorun-da. Ne olursa olsun bunu görece¤iz. Ulusalve uluslararas› denetim sistemleri geliflecek.D›fl kaynaklardaki daralmaya karfl› yeni ön-lemler al›nmaya çal›fl›lacak. Dünya kaynakla-r›n›n hoyratça tüketilmesinin önüne geçilme-ye çal›fl›lacak.

Bunlar›n yan›nda pek çok yeni kural ge-lecek. Yeni kurallar›n gelece¤i dönemde,Türkiye dünyay› çok iyi izleyebilir bir du-rumda olmal› ve kendi kurallar›n› nas›l orta-ya koyaca¤›na bakmal›. Bir de Türkiye aç›kve net olma özelli¤ini kaybetmemeli.

Türkiye’nin ikinci 500 flirketine bakt›¤›-m›zda, yüzde 100’ün üzerinde bir borçlulukart›fl› var. Bu flirketlerin büyük k›sm› ka¤›tüzerinde kalm›fl ve batmalar› gerekiyor. fiim-di biz yeni önlemlerle bunlar›n kurtar›lmas›üzerine bir program yaparsak çok ciddi hatayapar›z. Bizim bat›fl›, birleflmeleri kolaylaflt›-ran, büyümeleri art›ran, ölçe¤i gelifltiren yenibir modeli yakalamam›z laz›m. Bu da yeni birprogramla mümkün.

Bu program da ne yaz›k ki siyasal kadro-lar›n çok kolay yapabilece¤i bir program de-¤il. Çünkü siyasal kadrolar kimseyi üzmeden,herkese bir fley veriyor gözükerek yola de-vam edeceklerdir. Oysa Türkiye’nin flu an ih-tiyac› olan birçok insan› üzecek yeni birprogram›n ortaya konulmas›. 2001 program›bu yüzden çok önemli bir s›çramaya nedenoldu. Türkiye’nin buna benzer yap›sal de¤i-fliklikleri mutlaka içeren ve dünyay› izleyenyeni bir programa ihtiyac› var. Türkiye bu

program› ortaya koyabilirse o zaman çözümegidebilecek yollar daha aç›k olur ve daha ko-lay çözüme gidebiliriz. Yoksa h›zla dibe do¤-ru giden bir yap› içerisinde kal›r›z.

M. RRauf AAtefl Peki sizce IMF’siz olur mu?Taner Bey ‘IMF’siz olur ama mali kural laz›m’diyor. Sizin görüflünüz nedir?

Osman AArolat Bence burada en güzel laf›Merkez Bankas› Baflkan› söylüyor. Uygulana-bilir bir programa ihtiyaç var. Bu IMF’ninprogram› da olur, bizim program›m›z da olur.Kimin program› olursa olsun uygulanabilirbir program olsun.

Biz bunu 2001’de uygulayabildik. O yüz-den de bu dönemde bankalardaki durumu-muz malum. O dönemde de çok karfl› ç›kan-lar oldu ama buna ra¤men sonuçta bugünkübankalar›n sa¤lam yap›s› o dönemden gelenyap›ya ba¤l› oldu.

Deniz GGökçe Rezerv birikti, borç azald›,bütçe a盤› azald›.…

M. RRauf AAtefl Bu soruyu di¤er konuklarada soral›m. Sizce IMF’siz olur mu?

Deniz GGökçe Türkiye’nin ciddi bir kadroproblemi oldu¤unu düflünüyorum. fiirketler-den pay al›rsak, Ege Bey’in bahsetti¤i gibi,krizi atlatan flirketlerin hepsi ciddi problem-ler atlatan flirketlerdi. fiu andaki hükümetinbat›fl deneyimi olmad›¤› için olay›n nereleregidebilece¤i konusunda ellerini kald›r›p daflunu yapal›m diyen yok. Birikimleri yetmez.

Vaktiyle IMF’yle anlaflma yap›lsayd› bu,bizim hem iflimizin kolaylaflmas› hem ifle ak›lmant›k zuhur etmesi aç›s›ndan do¤ru olurdu.Bundan sonra sadece parasal anlaflma olurdiye düflünüyorum.

M. RRauf AAtefl Ercan Bey, siz ne dersiniz?Ercan KKumcu Ben IMF’yle anlaflmak ge-

rekti¤ini düflünüyorum. E¤er bir IMF anlafl-mas› olmadan Türkiye bir program aç›klarsabunun hiçbir k›ymeti olmayaca¤›n› düflünü-yorum. Aksine Türkiye’nin kendi krizini ken-disinin yaratmakta oldu¤u konusunda ciddiflüphelerim var.

Deniz GGökçe Do¤u Avrupa’da IMF’yle an-laflmayan zaten bir Türkiye bir de Bulgaristankald›.

Ercan KKumcu Burada karar elbette siyasi.Olur mu, olmaz m› bilemiyorum.

M. RRauf AAtefl Ege Bey, siz ne düflünüyor-sunuz?

Ege CCansen Faydal› oldu¤u kesin. Osman AArolat ‹stihdam› da koruyucu ye-

ni bir model yarat›lmal›.

Page 28: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

28 / 2009

Taner BBerksoy Krizden ç›k›yoruz, de¤ilmi?

M. RRauf AAtefl Evet öyle bir alg› var. Biz debunu anlamaya çal›fl›yoruz.

Taner BBerksoy Ç›k›yoruz da nereye ç›k›-yoruz? Geçen gün bir haber okudum. PaperMoon’da ifller artm›fl. Yabanc›lar ve daha çokyabanc› fon yöneticileri gelmeye bafllam›fl.Bu eski yola ç›k›yoruz demek...

M. RRauf AAtefl Eski yoldan kast›n›z?Taner BBerksoy S›cak para gelecek. Ercan KKumcu Hocam kaynak gelmedikçe

böyle bir yol var da biz mi borçlanarak bü-yümeyi tercih ediyoruz? 1950’den beri ne za-man Türkiye yurtd›fl›ndan kaynak gelmedenbüyümüfl de hükümetler o ya da bu yöndetercih yap›yor. Türkiye’ye d›fl kaynak gelme-yecek, 5-10 milyar dolarl›k cari aç›kla idareedecek.

Ege CCansen Genellikle bu tart›flmalar ge-lecek tart›flman›n kayna¤›n› ortaya koyar...

Taner BBerksoy Ercan Bey muhtemelen bi-lerek yap›yor. Bir provokasyon da var...

Kaynak gelmeyecek diye bir fley yok.Hangi kayna¤›n gelece¤i, cinsi önemli. Ak-saray’da Taksim’de kaynak var. E¤er yaban-c› para gelece¤i haberi do¤ruysa ki haberiyazan arkadafl bayram gibi yazm›fl, bir sürüfley yap›labilir. Ama bunlar serbest piyasadaoldu¤u için bu sizin yönlendirece¤iniz yada yönetece¤iniz bir süreç de¤il. Yani mal›-n› satarak yabanc› do¤rudan sermaye geti-ren kesimle borçlanma ihtiyac› içinde olupiflini büyütmek isteyen kesim, ayn› kesimde¤il.

M. RRauf AAtefl Serhat Bey’le devam edelim.Son bir sorum olacak. Siz 2010 için ne düflü-nüyorsunuz?

Serhat GGürleyen Biz yavafl büyüyen birTürkiye ve düflük bir enflasyon öngörüyoruz.K›smen Avrupa’n›n yavafl büyümesi, k›smenflirketlerimizin ekonomiye olan güveninin azolmas›, IMF’yle olan anlaflman›n gecikmesibu beklentimizin temelini oluflturuyor. Yavaflbüyümeden yüzde 2,5-3 oran›n› kastediyo-rum. Enflasyon taraf›nda tehlike görmüyoruz.Merkez Bankas› ve hükümet bir yanl›fl yap-mazsa, faiz indirmeye devam edecek gibi gö-züküyor. ‹fl Yat›r›m’›n 2009 küçülme tahminiyüzde 4,5. En iyimser tahminlerden biri amamuhtemelen yüzde 7 ç›kacakt›r.

M. RRauf AAtefl Genifllemeci politikalardandünya ekonomileri nas›l ç›kacak, stratejilerinedir? S›f›r faize do¤ru geldik….

Taner BBerksoy K›sa dönemde bir prob-lem olaca¤› kanaatinde de¤ilim. Krizin çokönemli bir bafllang›ç özelli¤i, arz a盤›n›n or-taya ç›kmas›. Onun karfl›l›¤›nda da parasalveya risksel yükleme yap›ld›. Dolay›s›yla iki-si bir arada olunca uzunca bir süre enflasyonbask›s› yaratmaz. Ve tahmin ediyorum yöne-tilebilir. Büyük bir tehlike yok.

Roubini mesela çift dip olacak diyor. Çiftdip olacak senaryosunda bu görüfl çok etkili.‘Büyük bir enflasyon olacak korkusuyla, hü-kümetler politikalar› s›k›flt›racak ve ekonomi-yi yeniden bo¤acak’ diyor ama bana çok ik-na edici gelmiyor. Yani arz oldu¤u yerde üs-tüne talep bindiriyorsun, enflasyon olacak di-ye kesin bir fley yok. Taleple beraber ekono-mi de canlanaca¤› için büyük bir enflasyonbask›s› olmaz gibi geliyor.

Sedef SSeçkin BBüyük Ercan Bey, dünyadaflirketler alemi stoksuz bir sisteme do¤ru gi-diyor. Ve bu stoksuz dünyada, talepte debüyük bir canlanma hissedilmiyor. Talep ar-tacak üretim artacak, talep tekrar dinginlefle-cek üretim azalacak. Küçük inifl ç›k›fllarlaüretimle talep aras›ndaki iliflki ilerleyecekfleklinde bir öngörü var. Ne diyorsunuz? Re-el sektörde stoksuz dünyan›n gerçe¤i bu muolacak?

Ercan KKumcu Olabilir. Dünya stoksuz da-ha do¤rusu stoklar› minimize eden bir strate-ji üzerine epeydir oturmufl durumda. Yanidikkat ederseniz, Türkiye’deki flirketler deözellikle büyük perakendeciler çok yak›ndanizleme imkan› buldu. Son 5-6 y›lda peraken-deciler sto¤u tedarikçilerine tutturan bir stra-tejiyi benimsedi. Herkes topu bir alt›na atma-ya çal›fl›yordu. Fakat flimdi yaflanan durumdahiç kimse stok tutmamaya çal›fl›yor. ABD’deneredeyse hiçbir mal› siparifl etmeden alam›-yorsunuz. Peynir ekme¤in d›fl›nda bir mal is-tedi¤inizde, ‘›smarlay›n getirtelim’ deniyor.ABD’de bunun yaflanmas› çok enteresan...Verdikleri bekleme süresi de 6 haftayla 8 haf-ta aras›nda. Rafta mal yok. Belli ki neredeysekimse satmadan mal üretmek istemiyor. Amabu kriz etkisi, devam ettirilebilir bir olgu de-¤il.

Serhat GGürleyen Bu asl›nda stoklar›n mi-nimuma indirilmesi… Bundan sonra geleceküretim art›fl›n›n ekonomiyi canland›raca¤›n›gösteriyor.

Ercan KKumcu Bu geçen 3 ayda da bekle-niyordu. ABD ekonomisine yönelik düflün-ceydi ama gerçekleflmedi. Burada beklenti-

Page 29: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 29

lerde bir uzama var. Demek ki bir iyileflmesöz konusu de¤il….

fiimdi deminki konuya gelirsek, benceen zor durumdakiler merkez bankalar›. Bir-çok aç›dan merkez bankalar› zor durumdaçünkü dünya üzerinde para politikas›n›n neyapmas› gerekti¤i konusunda bir konsensussöz konusu de¤il. Son 30 y›ld›r, ‘para politi-kas› fiyat istikrar›na odaklanmal›d›r’ diyenbir amentü söz konusuydu. Bu kriz bu ez-beri bozdu. Bunun bozulmas›n›n ötesindebu konsensusun, fikir birli¤inin da¤›lmas›y-la beraber farkl› fikirlere abone olan insansay›s› artt›. Bu insanlar da para kurullar›ndaoturuyorlar. Kimisi ‘para politikas› enflasyo-na hedeflendi¤i takdirde, varl›k fiyatlar› art›-fl›n› halledemiyor ve ekonomi krize gidiyor’diyor. Kimisi diyor ki ‘hay›r, varl›k fiyatlar›art›fl› para politikas›n›n bir sorunu de¤ildir.O bir risk sorunudur. Buna da denetleyicigözetleyici otoriteler bakmal›d›r. Fiyat istik-rar› para politikas›n›n göbe¤indedir.’ Kimisi

de bunun bir ara yolu oldu¤unu düflünüyor.Merkez bankalar› hem mal ve hizmet fiyat-lar›n›n istikrar›na hem varl›k fiyatlar›n›n ha-reketine yan gözle bakmal›d›r. Neticededünyan›n her yerinde büyümeye odaklan-m›fl bir para politikas› söz konusu. Para po-litikas›n›n ne yapmas› gerekti¤i konusundafarkl› görüflleri olan insanlar›n ayn› komis-yonda oturmas› müthifl bir tart›flman›n kay-na¤›.

Deniz GGökçe Burada hiçbir zorluk yokki... Ben hayat›mda hiç kredi kullanmad›mama evim depremde y›k›l›rsa kullan›r›m...

Ercan KKumcu Tamam ama bu insanlar ka-rar verecek, ne olursa neye reaksiyon göste-recekler onu belirleyecekler. Ne oldu sorusu-na yan›t versek bile, verece¤imiz reaksiyonbenim için farkl›, senin için farkl›, Taner Beyiçin farkl›, Ege Bey için farkl› olacakt›r…

Bir de bir baflkan›n rolü var. Genelliklemerkez bankalar›nda baflkanlar›n iki oyu var-d›r. Çünkü baflkan›n arkas›ndan birilerini sü-rükleyebilmesi gerekiyor. Bu konuda sorun-lar da ç›k›yor. Geçenlerde ‹ngiltere MerkezBankas› Baflkan› az›nl›kta kald›. Ticari finans-man bonolar›n›n ne kadar al›nmas› gerekti¤ikonusunda Trische az›nl›kta kald› ve pozis-yonunu yumuflatmak zorunda kald›. TrischeJaponya’dayd›, Avrupa’da ortal›k birbirinegirdi. Avrupa Merkez Bankas› üyelerineTr›sche oradan konuflma yapt›. Yani merkezbankalar› baflkanlar› çok zorlanacak. Bu du-rum merkez bankalar›n›n zaman›nda, yeterlive gerekli reaksiyon gösterme kapasiteleriniçok ciddi s›n›rlayacak.

fiimdi ABD’de de bu böyle olacak. Dikkatedin FED baflkanlar› farkl› türküler söylüyor.Bu para politikas› aç›s›ndan çok tehlikeli. Pa-ra politikas› kurulunda fikir zenginli¤ininönemini yads›yamay›z ama sonuçta kararaflamas›na ve karar›n zamanlama aflamas›nagelindi¤inde de konsensus çok önemli. Bubirlikteli¤i geliflmifl ülkelerdeki merkez ban-kalar› kaybetme e¤ilimi gösteriyor. Kaybet-tiklerini iddia edecek durumda de¤ilim. Amabu da benim kafamda çok ciddi flüpheler do-¤uruyor. Merkez bankalar›n›n gerekti¤inde,zaman›nda iktisadi olaylara tepki gösterebile-ceklerinden endifle duyuyorum. Merkez ban-kalar› enflasyon olmadan enflasyona tepkigösteren kurulufllar olmas› gerekirken, yaniobjektif fonksiyonlar› buyken, proaktif ola-mayacaklar demek. Burada ciddi bir globalenflasyon tehlikesi var.

ERCAN KUMCU

Page 30: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

30 / 2009

las› bir IMF anlaflmas›, parasal gevfle-menin devam›na iliflkin risk-ödüldengesini de¤ifltirebilir.” Bu sözlerkrizi önceden gören ekonomist ola-

rak ünlenen ‹stanbul do¤umlu, ABD’li NewYork Üniversitesi ‹ktisat Profesörü Nouriel Ro-ubini’ye ait. Türkiye’de para politikas›n›n et-kinli¤iyle ilgili temel riskin, mali dengedekibozulma oldu¤unun alt›n› çizen Roubini, büt-çe disiplini konusunda bir iyileflme sa¤lanma-d›¤› taktirde, Merkez Bankas›’n›n faiz indirim-lerine devam etmesinin, piyasa faizlerinde ka-l›c› bir düflüfl sa¤lama konusunda yeterli olma-yabilece¤ini belirtiyor.

Önümüzdeki dönemde ülkeler baz›ndakamu harcamalar›ndan özel sektör harcamala-

r›na geçiflin baflar›yla yönetilmesinin ve iflsizli-¤in artmas›n›n kritik konular oldu¤unu düflü-nen Roubini’ye göre küresel talebin yenidendengelenmesi, ABD’deki zay›f talebin Çin veHindistan’daki taleple telafi edilip edilemeye-ce¤i gelece¤i belirleyen hayati bir di¤er noktaolacak. 2008 y›l›nda ‹fl Yat›r›m’›n konu¤u ola-rak ‹stanbul’a gelen ve Genifl Aç› Toplant›-s›’nda konuflma yapan, iki y›l sonra 2 Ekim’de“Küresel Krizin Neresindeyiz?” konulu birkonferans verecek olan Prof. Nouriel Roubini,‹fl Yat›r›m ekonomisti Burcu Ünüvar’›n sorula-r›n› cevaplad›:

ABD kkonut ppiyasas›nda bbir mmiktar ddüzel-me ddikkat ççekiyor. KKonut ffiyatlar›ndaki ddüflüflsona yyaklaflt› ggibi ggörünüyor. SSizce kkonut ffi-

Nouriel Roubini, “kriz kahini”olarak tan›n›yor. New York

Üniversitesi ‹ktisat ProfesörüRoubini, konut fiyatlar›n›n

inifle geçti¤i ABD’debüyümenin a¤›r tempolu

olaca¤›na inan›yor. Krizdenç›k›flta yeniden canlanman›n,

küresel talep dengesininyeniden kurulmas›na ba¤l›

oldu¤unu söylüyor. Buradada ABD ve AB ülkelerinin

yan›nda Çin ve Hindistan’dakireformlar›n yak›ndanizlenmesi gerekti¤ini

düflünüyor. Roubini, Türkiyeiçin de uyar›da bulunuyor:

“E¤er Türkiye’nin kamumaliyesindeki bozulma

kontrol edilmezse, özelsektöre sa¤lanan krediler

azalacak ve maliyetleriyükselecek. Bunlar da para

politikas›n›n etkinli¤inis›n›rland›racakt›r.”

O“

Page 31: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 31

yatlar›n›n ddüflüfl ddevam eedecek mmi? YYoksa ddipnoktas›na uulaflt›k mm›?

ABD konut piyasas›n›n iyileflti¤ine dair ifla-retlerin bulundu¤u kesin. Hem mevcut konut-lara olan talebin hem birkaç daireli konutlar›narz›n›n istikrar kazand›¤› görülüyor. Özelliklede ipotekli konutlar›n haczedilmesiyle piyasa-ya sunulan düflük fiyatl› konutlar sayesindegerileyen fiyatlar, talebin artmas›n› sa¤lad›. ‹lkkez konut sat›n alanlara sa¤lanan teflvikler ta-lebin güçlenmesinin ard›ndaki bir baflka etkenoldu. Bu da konut fiyatlar›n›n istikrar kazan-mas›na katk›da bulundu. E¤er talep son aylar-daki tempoyla devam edecek olsayd› konut fi-yatlar› dibi görmüfl olarak kabul edilebilirdi.Fakat ne yaz›k ki talep taraf›nda mevcut iyilefl-meyi sa¤lam›fl olan teflviklerin etkileri, sonaerdirilmelerinin öngörüldü¤ü 30 Kas›m sonra-s›na uzat›lsa bile geçici olacakt›r. Teflvikler,büyük olas›l›kla gelecekteki talebin bir bölü-münü “öne çekmifl” durumda. Talebin birazdaha zay›flayaca¤›n› ve teflviklerin olumlu et-kilerinden bir bölümünün ortadan kalkaca¤›n›hesaba katarak modellerimize yeniden bafl-vurdu¤umuzda, konut fiyatlar›n›n henüz dibigörmedi¤i ve daha da düflece¤i sonucuna ula-fl›yoruz. Bu varsay›mlar ›fl›¤›nda tahmin etti¤i-miz toplam düflüfl oran›, 2006 y›l›n›n ortalar›n-da ulafl›lan zirveye göre yüzde 37 civar›ndaolacakt›r. (referans endeks: Case-Shiller)

Krizlerin aard›ndan, ppara vve mmaliye ppolitika-lar› aaras›nda nne ttür bbir eetkileflim bbulunmal›?

Hem para hem maliye politikalar› gerekli,ama kendi bafllar›na yetersizdir. Ekonomiyicanlanma sürecine sokmak konusunda hempara hem maliye politikalar›ndan yararlan›ld›.Özellikle ABD’de krize karfl› gösterilen politi-ka tepkileri fazlaca agresif, pek çok yönden s›-ra d›fl›yd›. Bu politikalarla ba¤lant›l› ç›k›fl stra-tejisinde zorluklarla karfl›lafl›laca¤› kesin.

Deflasyon bask›s› genel olarak varl›¤›n›korudu¤u için politika yap›c›lar›n en az›ndanbir bölümü, parasal s›k›laflt›rma için acele et-meyecektir. Yine de baz› merkez bankalar›parasal gevfleme sürecinden uzaklaflmaya bafl-larken, örne¤in ‹srail Merkez Bankas› örne¤in-

de oldu¤u gibi faiz art›r›mlar›na baflland›¤›n›gördük. ‹ktisadi daralman›n bir miktar daha s›-n›rl›, politika tepkilerinin sert ve toparlanma-n›n görece daha kuvvetli oldu¤u ülkelerde, faiz art›r›mlar› 2010 içinde ya da daha öncebafllayacakt›r.

ABD hakk›ndaki temel senaryomuza görebu ülkedeki büyüme, 2010 boyunca ve muh-temelen sonras›nda da bir süre potansiyelingerisinde kalacak. Bu da FED’in en az›ndan2010 sonuna kadar faiz art›rmayaca¤› anlam›-na geliyor. Toparlanma sürecinin çift dipli ol-ma riski, faiz art›r›mlar›n›n gere¤inden erkenya da geç yap›lmas› olas›l›¤›yla son derece ya-k›ndan iliflkili. Faiz art›r›mlar›nda erken davra-n›lmas› iktisadi toparlanmay› zora sokacak,geç kal›nmas› ise varl›k piyasas›nda afl›r› yük-selifllere ve enflasyon beklentilerinin artmas›-na yol açabilecektir. fiu an için ekonomik fa-aliyetlerdeki toparlanma, özellikle geliflmekteolan ekonomilerde, görece güçlü görünüyor.Yine de finansal koflullar ve bankac›l›k sektö-rünün sa¤laml›¤› konular›nda endifleler de-vam ediyor. Tüm bu veriler ›fl›¤›nda, politikayap›c›lar› tedbirli durufllar›n› korurken, faiz ar-t›r›mlar›n›n erken bafllama olas›l›¤› azal›yor.

Özellikle ABD örne¤inde görüldü¤ü üzeremaliye politikalar› cephesinde de keskin tep-kiler verildi. ‹ktisadi daralmay› s›n›rlamak vetoparlanman›n bafllamas›n› desteklemek içinbu tarz mali tepkilerin verilmesi gerekliydi.Ancak at›lan ad›mlar›n, baz› maliyetleri de be-raberinde getirdi¤i bir gerçek. ABD’de kamuborç oran› ve bütçe aç›klar› uzun y›llar boyun-ca yüksek seviyelerini koruyacak. Yarat›lanborcun finansman› mümkün olsa da bu duru-mun birtak›m zorluklar› beraberinde getirece-¤i kesin. Bütçede gelirler cephesinin vergiuyarlamalar›yla art›r›lmas› gerekecek. Borçla-r›n reel seviyesini düflürmenin en kestirme yo-lu enflasyon. Mali cephede yarat›lan a盤›n birk›sm›n›n FED taraf›ndan parasallaflt›r›lmas›olas› görünürken, ABD Merkez Bankas› iktisa-di aktiviteyi destekleyici ancak enflasyondakiolas› bir art›fl› dizginleyici politikalar uygula-maya devam edecektir. Böylece FED bütçe

“IMF ‹LE ANLAfiMA PARA POL‹T‹KALARINI RAHATLATIR”

Page 32: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

32 / 2009

a盤›n› parasallaflt›rd›¤› ölçüde maliye ve parapolitikalar›n›n yolu kesiflirken, merkez banka-s›n›n ba¤›ms›zl›¤› sayesinde enflasyonist bas-k›lara karfl› mücadele devam edecektir.

Türkiye, ppara ppolitikas›n› ggevfletme hh›z›aç›s›ndan bbenzer üülkelerin öönüne ggeçti. MMer-kez BBankas›’n›n bbu ccesur ttavr› rrisk yyaratabilirmi?

Türkiye Merkez Bankas›, Ekim 2008’denbu yana gerçeklefltirdi¤i toplam 950 baz puan-l›k faiz indirimiyle Eylül 2009 itibariyle politi-ka faizlerini yüzde 7,25 ile tarihi olarak en dü-flük seviyelere tafl›d›. Gelinen noktada Türki-ye’deki reel faiz oran›, Brezilya ve Macaristangibi yükselen piyasalardaki oranlar›n gerisin-de kald›. Ancak yap›lan faiz indirimleri, Türkpiyasalar›ndan büyük ölçekli sermaye ç›k›flla-r›n›n yaflanmas›na yol açmad›. Aksine son ay-larda Türk Liras› güç kazand›. Mart 2009’da endüflük düzeylerinden birine gerileyen Türk Li-ras›, eylül ortas›na kadar yüzde 20’yi aflan biroranda de¤er kazand›.

A¤ustos sonu itibar›yla bir önceki y›l›n ay-n› dönemine göre yüzde 5,3 art›fl gösteren veyüzde 7,5’lik y›l sonu hedefinin oldukça alt›n-da seyreden tüketici fiyatlar›, faiz indirimleriiçin gerekli zemini haz›rlad›. Son dönemdegerçeklefltirilen faiz indirimlerine ra¤men enf-lasyonun yak›n gelecekte yeniden yükselmesi

pek olas› görünmüyor. Zay›f iç talep, ç›kt› aç›-¤›n› önemli ölçüde geniflletti.

Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti MerkezBankas› parasal gevflemede öncü davranabildive iktisadi aktivitede keskin daralmalar›n gö-rüldü¤ü bu dönemde uygulanan parasal gev-fleme stratejisiyle daralan ekonomik aktiviteyidesteklemeye çal›flt›.

Peki öönümüzdeki ddönemde oolas› rrisklerneler?

Kamu maliyesindeki bozulma, para politi-kas›n›n etkinli¤iyle ilgili en temel riski oluflturu-yor. Kamunun borçlanma gereksinimi artarken,yak›n zamanda aç›klanan Orta Vadeli Prog-ram’da, AB tan›ml› borç stokunun GSY‹H’yeoran›n›n, 2008 sonundaki yüzde 39 düzeyin-den, bu y›l yüzde 47,3’e ve 2010 y›l›nda da

DÜNYADA B‹R AYRIfiMA YAfiANACAK MI?

YÜKSELENLER 2009’DA CANLANIYOR Gelişmekte olan ekonomilerin mal ve emtia ihracatların-da, piyasalarına olan sermaye girişlerinde ve varlık fiyatlarında görülen yükseliş, ABD’deki tüketim velikidite artışıyla bağlantılıydı. 2008 sonlarında mal ve sermaye akımının neredeyse durmasına bağlıolarak, ilk aşamada gelişmekte olan piyasaların çoğunluğunun ABD ekonomisinden ayrışmayı başara-madığını gördük. Buna karşı daha sonraki dönemde Orta ve Doğu Avrupa dışında kalan yükselen eko-nomilerin pek çoğu, bankacılık sektörlerinin daha az sıkıntı yaşaması, dış borç sorunuyla karşılaşma-maları ve toksik finansal varlıklara sahip olmamaları sayesinde 2009’da canlanma belirtileri gösterdi.Bu ülkelerin sermaye piyasaları, hem iyimserliğin güç kazanması hem ABD kaynaklı likidite artışı saye-sinde toparlandı. Asya örneğinde gördüğümüz üzere, yükselen piyasalar, 1990’larda gördüğümüzünaksine bu kez krize, zamanında, agresif ve maliyetleri karşılanabilir politikalarla müdahale etti.

BAĞLAR HALA ÇOK GÜÇLÜ Ama yükselen piyasalar ile ABD arasındaki ticari ve finansal bağlarhala çok güçlü. Eğer ABD ekonomisi, 2010’da yeniden yavaşlarsa, büyümesi ihracata bağımlı ülkeleryeniden darbe alacaktır. Eğer ABD’nin büyüme oranındaki yavaşlama piyasalarda bir düzeltmeye yolaçarsa, yabancı yatırımcıların yükselen piyasalarda başlatacağı satış hareketi bu piyasalarda da birdüzeltme yaşanmasına neden olacaktır. Bu durumda 2008’de gözlediğimiz trendin bir benzerini bu kezyükselen piyasalarda ve daha sınırlı ölçüde yeniden izleyebiliriz.

GELİŞMEKTE OLANLAR ZORLANIR Daha büyük bir iç pazara sahip, yabancı sermayeye dahaaz bağımlı ve para-maliye politikalarında daha geniş hareket alanları bulunan ülkelerin, ABD’de topar-lanmanın yavaş gitmesi durumunda, ayrışma olasılıkları daha yüksek olacaktır. Buna karşın ihracatafazlaca bağımlı ve küresel dengesizliklerden daha fazla etkilenen ekonomiler, ekonomilerini denge nok-tasına taşımak için yapısal reformlara gereksinim duyacaktır. Bu tür reformların zaman alacak olmasıda, söz konusu ekonomilerin ABD’den ayrışmakta zorlanmasına neden olacaktır.

Page 33: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

2009 / 33

yüzde 49’a yükselece¤i tahminediliyor. Ekonomiden SorumluDevlet Bakan› Ali Babacan’a gö-re iç borç çevirme oran›,2009’da yüzde 112’ye yükselebi-lir. Hazine’nin y›l bafl›nda aç›k-lad›¤› programda, bu oran içinyap›lan projeksiyon yüzde 78 ileçok daha s›n›rl› düzeydeydi. Di-¤er yandan, borç stokundakiyükselifl de yap›lan tahminlerinüzerinde olabilir. IMF’nin yapt›-

¤› bir çal›flmaya göre kamu borcunun milli ge-lire oran›n› sabit tutabilmek için Türkiye y›ldayüzde 2,5-3,5 aral›¤›nda bir faiz d›fl› fazlaya ih-tiyaç duyuyor. Buna karfl›n Orta Vadeli Prog-ram’da 2009 ve 2010 için s›ras›yla milli gelirinyüzde 2,1 ve yüzde 0,3’ü oranlar›nda programtan›ml› faiz d›fl› aç›k öngörülürken, faiz d›fl›fazla ancak 2011’de, o da milli gelirin yüzde0,4 ile oldukça s›n›rl› seviyede veriliyor. K›sa-cas›, özellefltirme gelirlerinde h›zl› bir art›flsa¤lanamazsa kamu borç stoku en az›ndan2011’e kadar yükseliflte olacakt›r.

Kamu borçlanma gereksiniminin artmas›,devlet tahvilleri ihrac›nda da art›fl yaflanaca¤›anlam›na geliyor. Gösterge tahvil getirisi ey-lülde yüzde 9’un alt›na geriledi. Ancak kamuborçlanmas›n›n artmas›, devlet tahvillerinin faiz getirilerinin mevcut düflük düzeylerindekalmas›n› zorlaflt›racak bir durum. RGE Moni-tor, kamunun artan borçlanma miktar›n›n,ilerleyen dönemde uzun vadeli devlet tahvil-lerinin faiz oranlar›n› yükseltmesini bekliyor.Kamu borçlanmas›nda beklenen art›fl dikkateal›nd›¤›nda ve Türk bankalar›n›n tahvil piyasa-s›ndaki en büyük oyuncular oldu¤u düflünül-dü¤ünde, ekonomideki göreceli canlanmayaparalel kredi talebinin artmas› gösterge tahvilfaizinin yükselmesine neden olabilecektir.

Para politikas›n›n etkinli¤inin azald›¤›nailiflkin bir alg›n›n merkez bankas›n›n itibar›naverebilece¤i zarar, ölçülmesi zor olsa da po-tansiyel bir risk olarak varl›¤›n› koruyor. An-cak RGE Monitor, flu an bu riskin minimumdüzeyde oldu¤u görüflünde.

Olas› bir IMF anlaflmas›, parasal gevfleme-nin devam›na iliflkin risk-ödül dengesini de-¤ifltirebilir. Kamu sektörünün borçlanma ge-reksinimini azaltarak Hazine’nin borçlanmaihtiyac›n› s›n›rlayacak bir IMF finansman›, özelsektörü d›fllanma etkisinden koruyabilecek veparasal gevflemenin devam›n› mümkün k›labi-lecektir.

ABD VE AB’DEK‹ TALEP

EKS‹KL‹⁄‹N‹ Ç‹N TELAF‹

EDEB‹L‹R M‹?

KÜRESEL TALEPTE YENİ DENGE Küresel talebin yeni-den dengelenmesi, ABD’deki görece zayıf talebin Asya’dakive özellikle Çin ve Hindistan’daki güçlü taleple telafi edilip edi-lemeyeceği kritik bir konu. Eğer ABD ile Avrupa Birliği’ndekitoparlanma zayıf kalırsa Çin, Hindistan ve diğer yükselen eko-nomilerin tüketim düzeylerindeki yükseliş, ABD ve AB’deki za-yıf büyümenin getireceği talep daralmasını yalnızca kısmentelafi edebilecektir.

ÇİN VE HİNDİSTAN’IN TALEBİ YETERSİZ 2008’deABD’nin tüketim hacmi yaklaşık 10 trilyon dolardı. Çin’in tüke-tim hacmi ise bu miktarın yüzde 15’ine yakın, 1,3-1,5 trilyondolar civarındaydı. Buna Hindistan’ın, Rusya’nın, Brezilya’nınve bazı diğer önemli yükselen piyasaların tüketimleri eklendi-ğinde bile toplam iç tüketim 5 trilyon dolara ulaşılamıyor. Buda gösteriyor ki, küresel talebin dengelenmesi zamana yayıla-cak ve yapısal reformların gerçekleştirilmesi zorunlu bir süreç.

ÇİN’DE İÇ TALEP NE KADAR GÜÇLÜ? Çin’in tüketimhacminin geçtiğimiz on yılda yaklaşık yüzde 10 gibi kayda de-ğer bir hızla artmasına karşın, bu yükseliş genel çıktı düzeyin-deki büyümenin gerisinde kaldı ve tüketimin GSYİH’ye oranıyüzde 35 düzeyine geriledi. Şu ana dek Çin’deki altyapı harca-malarının arttırılması suretiyle büyümeye verilmeye çalışılandestek, dış talepteki düşüşün bir miktar telafi edilmesine yar-dımcı oldu. Bu sayede, Çin ekonomisi büyümeye devam ede-bildi ve emtia ihracatçılarına bir miktar destek sağlanabildi.

KÜRESEL DEFLASYON RİSKİ Ancak Çin’in iç talebi, dıştalepteki gerilemeyi tümüyle telafi edecek düzeyde değil. Dıştalep koşullarındaki olumsuzlukların sürmesi durumunda, ih-racattaki gerileme Çin’in büyümesini bir süre daha sınırlayabi-lir. Dahası, Çin’deki üretim artışının iç pazar tarafından emilipemilmeyeceği de belirsiz. Eğer iç talep devreye girmezse,Çin’deki üretim artışı ticaret kanalları yoluyla dünya genelinde-ki deflasyonist baskıları arttırabilir.

TÜKETİMİ ARTTIRMA YOLUNA GİDİLMELİ Küresel ta-sarruf oranları, taleple ilgili biraz önce sorduğumuz soruya ya-nıt ararken kullanacağımız en önemli göstergelerden biri ola-caktır. ABD’nin cari açığının 2001’in 2’nci çeyreğinden bu ya-na en düşük düzeyine gerilemiş olması, küresel dengesizlikle-rin azaldığına işaret ediyor. Bu gerileme, Çin’in dış ticaret faz-lasının da şu an bulunduğu seviyenin altına gerileyebileceğinidüşündürüyor. Ancak rakamlardaki daralmanın kalıcı olup ol-mayacağı henüz belli değil.

ÇİN HANE HALKININ HARCAMASI ÖNEMLİ Çin’in ver-diği teşvikler 2009 içerisinde tüketimi desteklemiş olsa da,ekonomik büyüme için yatırımlar hala belirleyici ağırlık taşıyor.Sürdürülebilir ve iç dinamiklere dayalı büyüme için Çin’in sos-yal güvenlik ağındaki boşlukların kapatılması gerekiyor. Çinhanehalkı, eğitim, sağlık ve emeklilik hizmetlerini kendileri fi-nanse etmek zorunda oldukları için, tasarruf eğilimleri halaçok yüksek. Bu hizmetlere fonların ayrılması, tüketici kredile-rinin tabana yayılması gibi adımlar iç tüketime aranan desteğiyaratabilir; zaman içerisinde Çin’in para biriminin değer ka-zanmasına izin vermek de gerekebilir.

Page 34: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

34 / 2009

em finansal piyasalar› hem reelsektörü vuran küresel krizde, özel-likle ABD’nin ald›¤› h›zl› ve etkiliönlemlerin ilk meyveleri al›n›yor.

Finans kesimine yo¤un likidite pompalanma-s› ve faiz hadlerinin neredeyse s›f›ra indiril-mesi ve belki de hepsinden önemlisi hükü-metlerin gerekenin bedeli ne olursa olsun ya-p›laca¤› yönündeki kararl›l›k mesajlar› mev-cut duruma gelinmesinde etkili oldu. Finansalpiyasalardaki düzelmenin ard›ndan as›l hare-ket reel sektörde bekleniyor.

Denizli Sanayi Odas› Yönetim Kurulu Bafl-kan› Müjdat Keçeci’nin deyimiyle yang›na ilkmüdahale yap›ld›. Bundan sonra toparlanma-n›n nas›l ve ne zaman olaca¤›, önümüzdekidönemin tart›fl›lan gündem maddelerinden.Geçmiflteki seviyelere geri dönüflü sa¤layacakbir toparlanman›n bir ç›rp›da olmayaca¤›n›n,

zaman alaca¤›n›n alt›n› çizen Keçeçi, reel sek-tördeki mevcut tabloyu flöyle aktar›yor:

“Finans kesimi, geçmiflte al›nan önlemlerinetkisiyle krizi, b›rak›n zarar görmeyi daha dagüçlenerek atlatacakm›fl gibi görünüyor. An-cak reel kesim için tablo taban tabana z›t. Re-el sektörün, kabaca söylersek yaratt›¤› katmade¤erin üçte biri bu krizle birlikte yok olupgitti. Ne var ki yazla birlikte reel kesim güvenendeksi, kapasite kullan›m oranlar› gibi gös-tergelerde dipten dönüfl iflaretleri bafllad›.”

‹stanbul Sanayi Odas› Yönetim KuruluBaflkan› C. Tan›l Küçük de Keçeci’ye kat›l›-yor. “Türkiye için 2009’un ilk çeyre¤i çokolumsuz geçmifl, yüzde 21,9 oran›nda düflüfl-le sanayimizde çarklar neredeyse durmanoktas›na gelmiflti” diyen Küçük, mart ile bir-likte düflüfl h›z›nda nispi bir yavafllama oldu-¤unu ve temmuz ay› sanayi üretiminin yüzde9,2 ile tek haneye indi¤ini vurguluyor. Kü-çük, güncel reel sektör verilerini flöyle yo-rumluyor:

“Y›l›n ikinci çeyre¤indeki yüzde 7’lik kü-çülme, arzu etti¤imiz düzeyin çok alt›nda amarekor derecede olumsuz ilk çeyre¤e k›yasla“ehven-i fler” olarak de¤erlendiriyoruz. Tem-muz sanayi üretimi verileri ile a¤ustos ay›

imalat sanayi kapasite kullan›m oran›, nispiiyileflme e¤iliminin üçüncü çeyrekte önemliölçüde h›z kesti¤ine ve toparlanman›n bekle-di¤imizden daha yavafl seyredece¤ine iflaretediyor. Büyümede, üçüncü ve dördüncü çey-reklerde baz etkisinden kaynaklanan daha iyibir performans karfl›m›za ç›kabilir.”

Gaziantep, Ortado¤u ve komflu ülkelereyapt›¤› ihracatla krizden nispeten daha az et-kilendi. Gaziantep Sanayi Odas› Baflkan› Ne-jat Koçer ise reel sektörün en önemli güncelsorunun vade uyumsuzluklar› ve geri dönme-yen borçlar oldu¤unu belirtiyor. “Gaziantepolarak Türkiye genelinden farkl› bir kriz orta-m› yaflad›k. ‹hracatta kayb›m›z yüzde 3-5’ler-le s›n›rl› kald›, kapasite kullan›m› ve istihdamaç›s›ndan da flimdiden krizin ilk bafllad›¤› ay-lardaki seviyelere ulaflt›k” diyen Koçer, reelsektörün s›k›nt›lar›n› çözümünün finansal sis-temde oldu¤unu aç›kl›yor: “fiirketlerimizinborçlar› dönmüyor, piyasalardaki çek ve se-net karfl›l›l›klar›n› alam›yorlar. Burada ‘iyi kiyara almad›’ dedi¤imiz finans sisteminin dev-reye girmesi gerekiyor. Asl›nda faizlerde gö-receli bir düflüfl bafllad›, bankalar›n enstrü-manlar› geniflliyor, birçok banka sahaya ini-yor. Vade uyumsuzluklar› ve iç piyasadakidura¤anl›¤›n afl›labilmesi için yeni finansma-na ihtiyaç var.”

2010 NNASIL GGEÇECEK?Reel sektörün temsilcileri, 2010’un zor bir

y›l olaca¤›, toparlanman›n yavafl ve kademeligerçekleflece¤i konusunda hemfikir. Tan›lKüçük, “‹stisnalara ra¤men rakamlar moralle-ri yükseltiyor. Özellikle iç pazar› canland›ra-cak tedbirler büyük önem tafl›yor. Sanayicilerolarak, bu ay sona erecek ÖTV-KDV indirimiuygulamas›n›n, tüm sektörleri kapsayacak fle-kilde geniflletilerek devam ettirilmesini istiyo-ruz” diyor. Küçük, 2010’da d›fl talepteki olum-suz geliflmeler nedeniyle sanayi sektörününve ihracat›n büyük at›l›m gerçeklefltirmesininzor göründü¤ünü de sözlerine ekliyor.

Koçer de görülmeye bafllanan toparlan-man›n sürdürülebilir olmas› için deste¤in de-vam etmesinin gerekti¤ine dikkat çekiyor.Koçer, hükümetin alaca¤› önlemlerin devam›ve sanayiye verilecek kredilerin bankalar aç›-s›ndan daha cazip görülmesini sa¤layacaktedbirler ile büyümenin h›zlanaca¤›na iflaretediyor. Müjdat Keçeci’ye göre ise 2010, iflleriyi giderse yaralar›n sar›lmaya baflland›¤› biry›l olarak hat›rlarda kalacak.

REEL SEKTÖR ‹Ç‹NDAHA ZAMAN VAR

H

Page 35: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na

ww

w.c

apital.c

omw

ww

.capita

l.com

NE

T‹M

BAfiARI ÖYKÜLER‹

ww

w.capital.com

a nalizler

ww

w.c

apital.c

om www.capital.com

p iyasalar

i fl dünyas›

ww

w.c

apital.c

om.tr

.ww

w.c

apital.c

om.tr

t rend

a rflivimizwww.capital.com.l imitsiz bilgi

C apital

ww

w.c

apital.c

om.tr

.ww

w.c

apital.c

om.tr

YÖN VEREN ‹NSANLAR

KA

R‹Y

ER

YE

N‹ Y

AK

LAfi

IMLA

R

KO

NJO

NK

TÜR

ÖZEL YAYINLARVE K‹TAPLAR

ANADOLUKAPLANLARI

AR

Afi

TIRM

A

PAZARLAMA

www.capital.com.tr

Türkiye’nin 1 numaral› ayl›k ekonomi dergisi

flimdi internette

TÜRK‹YE’N‹N EN YEN‹L‹KÇ‹ AYLIK ‹fi VE EKONOM‹ DERG‹S‹

Page 36: Copy of TUM · 2017. 2. 3. · Da¤›t›m Yaysat A.fi. Tel: 0 212 622 22 22 Capital Dergisi Do¤an Burda Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama A.fitaraf›ndan T.C. yasalar›na