avrupa sÜrecinde dini kurumlar ve din egitimiktp.isam.org.tr/pdfdrg/d170546/2007/2007_ocalm.pdf ·...
TRANSCRIPT
AVRUPA BİRLİGİ SÜRECiNDE . ,....
DINI KURUMLAR • \J • • •
ve DIN EGITIMI RELIGIOUS INSTITUTIONS AND
EDU CA TION in THE PROCESS of EUROPEAN UNION:
Comperative Analysis of Religious lnstitutions and Education in the European Union and Turkey
Milletlerarası Tarhşmalı İlmi Toplanh International Conference
17-19 Kasım 2006/ November 2006 Eresin Topkapı Hotel/ İstanbul
İstanbul2007
©Bu kitap İslami İlimler Araştırma Vakfı tarafından yayma hazırlanmış olup tebliğierin ilmi ve fikri muhteva ile dil bakımından sorumluluğu tebliğ sahiplerine, te'lif haklan İSAV'a, basım organizasyonu ise anlaşmalı olarak Erısar Neşriyat'a aittir.
Tertipleyen:
İ5I..\Mf i!JMLF.I't : ILIL\flll!!.l_~ \'XI>Fl '
iSLAMİ İLİMLER ARAŞTIRMA V AKFI (İSA V) THEFOUNDATION FOR RESEARCH IN ISLAMI C SCIENCES
Kıztaşı, Kamil Paşa Sokak, No. 7; Fatih-34260 1 İstanbul e-mail: [email protected] Web Site: http://www.isavvakfi.org
Tel: +90 (0212) 523 54 57-523 74 36 Faks: 523 65 37
Avrupa Birliği sürecinde dilli kurumlar ve din eğiitimi /:İlyas Çelebi. . ..,- l.bs .-İstanbul: Ensar Neşriyat, 2007
611 s.; 23,5 cm.
ISBN: 978-9944-704-02-1 1. Din-Örgütlenme ve kurumlar; 2.Din_Eğitim ve öğretim 291.65 DC20
Bibliyografık niteleme Angio-American Rules 2 (AACR2)'ye göte yapılmıştır.
Giriş
TÜRK HUKUK MEVZUATINDA
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ
ve UYGULAMA BiÇİMİ
Yrd. Doç. Dr. Mustafa ÖCAL
Uludağ Üniversitesi
Türkiye' de din eğitimi ve öğretimi denilince iki öğretim kurumu ve bir
de ders ismi öne çıkmaktadır. Öğretim kurumlanndan biri İmam-Hatip Lise
leri (İHL), diğeri İlahiyat Fakülteleridir (İF). Ders ise; Din Kültürü ve Ahlak
Bilgisi' dir (D KAB). Dördüncü olarak ise Diyanet İşleri Başkanlığı ve bu ku
rum tarafından yürütülmekte olan Kur'an Kurslan vardır.
İHL tecrübesi Cumhuriyetten önce Tevcih-i Ciliat (Cihet) Nizamnaınele
ri1 ile 1912'de kurulan Medresetü'l-Vaizm ve 1913'te kurulan Medresetü'l
Eimme ve'l-Huteba ile başlamışhr. Cumhuriyet dönemine geçildikten sonra
bunlar, 1924'te çıkanlan Tevh1d-i Tedrisat Kanunu ile İmam ve Hatip Mek
tebi adıyla 4 yıllık müstakil birer okul haline dönüştürülmüşlerdir.
İlahiyat Fakülteleri'nin ilk nüvesi ise, Dfuu'l-:Füniln'un çatısı altında bir
taraftan 1900 yılında Ulllm.-ı 'Aliye-i Diniye adıyla, 1912'de Ulllm.-ı Şer'iye Şubesi adını almak suretiyle ortaya çıkarken, diğer taraftan ıslah faaliyetleri
döneminde Kısm-ı Ali veya Sahn adıyla medresenin içinde şekillenmeye başlamışhr. 1924 yılında ise Tevhld-i Tedrisat Kanunu ile İlahiyat Fakültesi
adını almışhr.
Bk. Düstur, c. 2, İstanbul1289, s. 177-179; Düstur, c. 3. İstanbul 1293, s. 500-504.
512 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECİNDE biNi KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
Genel ve mesleki okullardaki din eğitimi ve öğretimine gelince; Osmanlı
Devleti döneminde Mekteb-i İbtidm, Rüşcİiye, İdadiye, Sultaniye ve Muallim
Mektepleri gibi ilk ve ortaöğretim kurumlannda Din Bilgisi ve Kur' an ders
leri yoğun bir şekilde okutulmuştur. Cumhuriyetin ilfuundan soma ise, din1
dersler önce kademeli olarak program dışı bırakılmış, aradan yıllar geçtikten
soma çok ciddi tartışmalar neticesinde -süreleri ve uygulanan programları
itibariyle yetersiz de olsa- yeniden okul programlan arasındaki yerlerini
alabilmiştir. ·
Konumuz; "Türk Hukuk Mevzuatında Din Eğitimi ve Öğretiminin Yeri ve
Uygulama Biçimi" olduğu için, burada öncelikle bir tebliğin sınırlan çerçeve
sinde Türkiye' deki din eğitimi ve öğretiminin asıl, ilk ve en önemli hukuki
temelini oluşturan Tevhld-i Tedrisat Kanunu'nun çıkarılışma ve uygulama
biçimine temas edeceğiz. Soma da, -söz konusu kanunu da dikkate alarak
diğer hukuk mevzuah paralelinde Cumhuriyet tarilU, boyunca din eğitimi ve
öğretimi adına olumlu-olumsuz gelişme ve uygulama biçimlerini inceleyip
değerlendinneye çalışacağız.
B. DİN EGITiMİNİN İLK HUKUKİ TEMELi TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU'NUN KABULÜ ve UYGULANMASI
ı. Tevhid-i Tedrisata Giden Yolda Eğitimde Dinilik-Millilik Tartışma
lan
23 Nisan 1920' de TBMM'nin açılışından başlayarak, eğitim ve öğretim
meseleleri de ele alınmaya başlanmışhr. 1921' de toplanan Maarif Kongresin
de Mustafa Kemal, Osmanlı eğitim sisteminde kullanılan usillleri gerileme
mizin başlıca sebebi olarak göstenniştir .2
2 Bk. Ayas, Nevzat, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, MEB. Ankara 1948, s. 128-129; Parmaksızoğlu, İsmet, Türkiye'de Din Eğitimi, MEB. Ankara, 1966, s. 23, Bilgin, Beyza, Tür
. kiye'de Din Eğitimi ve Liselerde Din Dersleri, Emel Matbaacılık; Ankara, 1980, s. 41.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 513
Cumhuriyetin ilfuundan önce (1923'te) toplanan "Hey'et-i İlrniye"de bü
tün cepheleri ile Milli Eğitim meseleleri ele alırurken3 rnedreselere yeni bir
çeki-düzen verilmesini benirnserniştir.4
Cumhuriyet ilan edildikten sonra ise, gündemi Türkiye'nin eğitim sistemi,
"dini mi olmalı, milll mi?" tarhşrnası işgal etrneğe başlarnıştır.5 Eğitim sisterni
nin dini nitelikli olmasını savunanlar; 'eğitim sisteminde birtakım aksaklık
lar var ise, bunun sisternin kendisinden değil, uygulama hatalarından kay
naklandığını, onun için Osmanlı eğitim sisteminin ıslah edilerek devarn etti
rilmesi gerektiğini' vurgularnışlardır. Mustafa Kemal'in de başlangıçta öyle
düşündüğü Maarif Kongresi'nde yaptığı konuşmasından açıkça anlaşılmak
tadır. Ayrıca 5 Şubat 1923 tarihinde Konya Dfuu'l-Hilafeti'l-Aliye Medresesi
ni teftişi esnasında yaptığı sitayişkar konuşmasındaki ifadeler ve ayrılırken
medreseye yaptığı 3 bin liralık bağış da bunu teyid etrnektedir.6
O dönernde Daru'l-Hilafe Medreselerinin adlarının değiştirilerek: "Ha
kimiyet-i Milliye Medreseleri" yapılması da tarhşılrnıştır.7
Bütün bunlara karşılık, Mustafa Kemal'in 1923' de İzmir'de yaptığı şu a
çıklaması ile artık medreseye karşı tavrının olumsuzlaştığı anlaşılmaktadır:
"Bizde en ziyade göze çarpan bir nokta vardır ki herkesin bu gibi mesfiile (meselelere)
temastan ictinabıdır. Medreseler ne olacak, evkaf ne olacak dediğiniz zaman derhal
bir mukavemete maruz kalırsınız. Bu mukavemeti yapaniann ne hak ve selfihiyetle
yaphklannı sormak lazımdır," dedikten sonra konuşmasının bir yerinde; "mille'-
3
4
5
6
7
Hey'et-i İlmiye bu çalışmalan esnasında "Sultamye"lerin isimlerinin "Lise"ye çevrilmesini
de kararlaştırmışhr. Bk. Yücel, Hasan Ali, Türkiye'de Ortaöğretim, Kültür Bakanlığı Yay. Ankara 1994, s. 21. 1924'te Milli Eğitim Bakarn Vasıf (Çınar)'ın başkanlığında toplanan II. Hey' et-i İlmiye çalışmalan esnasında ise ilkokullarm öğretim süresi 6 yıldan 5 yıla indirilmiştir. Bk. Milli Eğitim Şura/an, MEB Ankara 1995, s. 8.
Parmaksızoğlu, a.g.e. s. 21.
Bu konudaki tarhşmalar için bk. Ergin, Osman, Tiirk Maarif Tarihi, c. V. s. 1634 vd.
5 Şubat 1341 (1923) tarihli, Dördüncü sene, 771 numaralı Hakimiyet-i Milliye Gazetesinden nakleden Akseki, Ahmet Hamdi, Diıı Tedrisah ve Dini Müesseseler Hakkıııda Bir Rapor, Sebilü'r-Reşad Dergisi, c. IV. Nisan 1951, Sayı:100, s. 388. Aynca bk. Seltirnet Mecmuası, c. 2. Sayı: 41'den nakleden Dinçer, Nahit, 1913'ten Giiııünıiize İnıanı-Hatip Okulları Meselesi, (Yayına Hazırlayan M. Ertuğrul Düzdağ), Şı1le Yay. İstanbul1998, s. 45.
Sevük, İsmail Habib'in "Atatiirk'ten Hahralar" başlığı altında yazdıp bir seri yazıdan nakleden Ergin, Osman, a. g. e. c. 1-2, s. 133-135.
514 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECİNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
timizin, memleketimizin daru '1-Jünfmlan bir olmalıdır. Bütün memleket evladı,
kadm ve erkek aynı surette oradan çıkmalıdır"s diyerek tevhld-i tedrisata doğru
bir yöneliş içerisinde olduğunu ortaya koymuştur.
2. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun Kabulü ve içerdiği Hükümler
İşte kısaca özetlenen gelişmelerden sonra bir gün gelmiş Tevhld-i Tedri
sat Kanunu TBMM'nde kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur. Peki bu ka
nun ne zaman, nasıl ve niçin çıkarılmıştır?
1 Mart 1340/1924 tarihinde TBMM'ni açış konuşmasırun bir yerinde
Mustafa Kemal, Tevhld-i Tedrisattan yani eğitim ve öğretim kurumlarırun
tek elden yönetilmesinden bahsetmiştir.9
2 Mart 1340/1924 tarihinde ise, o sırada Saruhan (Manisa) mebusu 1 mil
letvekili olan Yasıf (Çınar)'ın öncülüğünü yaphğı 57 milletvekili, TBMM
Başkanlığına tevhld-i tedrisatla ilgili kanun teklifini vermiştir. 10
Kanun teklifi, 3 Mart 1340/1924'te TBMM'nce üzerinde fazla tarhşma yapılmaksızın kabul edilmiş, 6 Mart 1924'te ise, Resınl Ceride'de (Resınl
Gazetede) 430 sayılı kanun olarak yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir.11
Tevhid-i Tedrisat Kanıınıı'nun Metni
Madde 1. Türkiye dahilindeki bütün müessesat-ı ilmiye ve tedrisiye Ma
arifVekaleti'ne merbuttur.
Madde 2. Şer'iye ve Evkaf Vekaleti veyahut hususi vakıflar tarafından
idare olunan bilcümle medrese ve mektepler Maarif Vekaleti'ne devir ve
raptedilmiştir.
9
10
11
Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri İzmir Yolunda, No: 21, 5, 82-83 den nakleden Ergin; Osman, a. g. e. c. 1-2, s.135; aynca bk a. g. e. c. V. s.1736.
Ergin, Osman, a. g. e. c. 1-2, s. 136, c. 5. s. 1737.
TBMM Zabıt Ceridesi, c. 7. (1.3.1340) s. 15-27; Düstur, c. 6. (İkinci İctima, 3.3.1340, Birinci Celse), s. 467; Aynca bk. Kemal Atatürk, Nutuk, Kültür Bakanlığı Yayınlan, İstanbul, 1975, c. II. s. 481. Yücel, Hasan Ali, Türkiye'de Orta Öğretim, Kültür Bakanlığı Yay. Ankara, 1994, s. 23-24; Ergin, a. g. e. c. 5. s.1735-1740.
Resmi Ceride: Tarih: 6/3/1340 Sayı: 63; Düstur: Tertip: 3 c. 5 Sayfa: 322; MaarifVekaleti Mec
nıuası, Matbaa-i Amire, İstanbul, Mart 1341/1925, sayı 1, s. 74.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 515
Madde 3. Şer'iye ve Evkaf Vekaleti bütçesinde mekatip ve medanse tah
sis olunan mebaliğ Maarif bütçesine nakledilecektir.
Madde 4. Maarif Vekaleti yüksek diniyat mütehassıslan yetiştirmek üze
re Daru'l-Fünfinda bir ilahiyat Fakültesi tesis ve imarnet ve hitabet gibi
hıdemat-ı diniyenin ifası vazifesiyle mükellef memurların yetişmesi için de
ayrı mektepler küşad edecektir.
Kanunun 5. maddesi ile Müdafaa-i Milliyeye bağlı olan askeri okullar da
Maarif Vekaıeti'ne bağlanmışhr. Ancak, bir yıl sonra yapılan bir değişiklikle
askeri okullar tekrar Müdafaa-i Milliye Vekaleti'ne (Milli Savunma Bakanlı
ğı'na) bağlanmışlardır.U
Tevhld-i Tedrisat 1 Öğretim Birliği Kanunu'nun esası bu maddelerden
ibarettir.
3. Tevhld-i Tedrisat Kanunu'nu Öğretmeniere ve Halka Benimsetme
Çabalan
Tevhld-i Tedrisat kanunu çıkarıldıktan ve özellikle de -biraz sonra anla
tacağımiz gibi-Maarif Vekaleti'ne bağlanması gereken medreseler kapatıldık
tan sonra tartışmalar da başlamışhr. Tabiahyla taraftarlan kanunu hararetle
savunurken, karşı olanlar da muhalif görüş beyan etmekten geri kalmaınış
lardır. O dönemde Başvekil (Başbakan) olan İsmet İnönü, kanunun çıkarıl
masının sebeplerini dile getirmek ve aynı zamanda kanunu eleştireniere
cevap vermek maksadıyla 1925 yılında Mualliınler Birliği'nde öğretmeniere
hitaben bir konuşma yapmışhr. Konuşmasında özetle:
Tevhld-i tedrisatm bazılannca, kötü ve olumsuz olarak telakki edilip o
şekilde yorumlanacağını, hatta bundan dolayı ilk nazarda "dinsizlik" itharnı
na maruz kalacaklarını tahmin ettiklerini ifade· ettikten sonra İnönü "bizim
için bunların hepsi malfun idi" demiş ve bu şekilde ithamda bulunanlara
karşı şöyle bir açıklama yapınışhr:
"Yaphğımız işi dine münafi (dine aykırı) görmek, yapılan işi görmemektir. Biz şu kanaatteyiz ki, yapılan işin dinsizlikle hiçbir münasebeti yoktur.
12 Ek: 22/4/1341 - 637/1 md. ile Mekteb-i Harbiyeye menşe' teşkil eden askeri liseler bütçe ve kadrolanyla Maarif V ekiileti'nden aynlarak Müdafaai Milliye V ekaJetine devrolunmuştur.
516 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECiNDE DiNi KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
Bu sisternde muvaffak olalım, on sene azirnle, rnuvaffakiyetle tuttuğumuz
bu yolda yürüyelim. On sene sonra bütün dünya ve şimdi bize rnuarız olan
lar yahut tuttuğumuz yoldan din narnma endişe edenler göreceklerdir ki,
Müslümanlığın asıl en temiz, en saf, en hakiki şekli bizde tecelli etrniştir."13
İsmet İnönü her ne kadar konuşmasında böyle bir açıklama yapma lü
zurnu hissetmiş veya bir başka ifade ile savunmaya girişmiş ise de, uygula
rnalar veya gelişmeler hiç de o'nun bu iddiasını ispatlayıcı mahiyette olrna
nuşhr. Çünldi ona göre, Tevhld-i Tedrisat Kanunu'nun on yıllık bir süre ile
uygulanması neticesinde "Müslürnanlığın asıl en temiz, en saf, en hakiki
şekli bizde tecelli edecekti." Ama aradan değil on yıl, kendisinin Başvekilliği
ve Cumhurbaşkanlığı döneminde 26 yıl geçmesine rağmen d.inl alandaki
gelişmeler hiç de iddia ettiği gibi olrnarnışhr. Çünkü o dönernde sosyal ve
d.inl hayatta çok büyük sıkıntılar yaşanrnışhr. Osmanlı döneminde d.inl eği
tim almış ve bu alandaki hizmetleri yürütenler birer-ikişer hayattan çekilip
gittiği ve yerlerine de yenileri yetiştirilrnediği için meydan cahil ve halk üze
rinde olumsuz etkiler bırakan kişilere kalrnışhr. 1940'lı yıllara gelindiğinde
basit d.inl hizmetleri ifa edebilecek ve hatta cenazeleri kaldırabilecek kimse
ler bile k~arnıştrr.14
Neticede, Bilgin' in ifadesi ile " ... Türk Milletinin dinine bağlı büyük ço
ğunluğu, lail<liği dine· karşı bir sistem, Tevhld-i Tedrisat (öğretim birliği)
kanununu rnedreselerin kaldırılması için çıkarılmış bir kanun olarak dü
şünrneğe başlarnışhr. İnönü'nün ifadesi ile "tutulan yoldan din narnma endi
şe edenler" haklı çıknuştrr."1S
13
14
15
Bk. Muallinıler Birliği Mecmuası, yıl 1. sayı: 4, s. 149 dan nakleden Ergin; Osman, a. g. e. c, 5, s. 1741-1742; Yücel, Hasan Ali, a. g. e. s. 24; aynca bk. Ayas, Nevzad, Tiirkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi, MEB. Ankara, 1948, s. 131-132.
Akseki, a. g. Rapor. Sebilürreşad, c. N-V. İstanbul1951, Sayı 100-105; Tannöver, Hamdullah Suphi, c. H.P. Yedinci Kurultay Tııtanağı, Ankara, 1948, s. 457; Yavuz, Hulusİ, Osmanlı Devleti ve İslılnı, İz YayınCılık, İstanbul1991, s. 204; Fazlurrahınan, İslılııı ve Çağdaş/ık, (Çev. Alparslan Açıkgenç - M. Hayri Kırbaşoğlu), Fecir Yay. Ankara 1990, s. 198; Banguoğlu, Tahsin, Kendimize Geleceğiz, Derya Dağıtım, İstanbul1984, s. 97; Başgil, Ali Fuat, Diıı ve Laiklik, İstanbul1977, s. 18-19.
Bilgin, Beyza, Tiirkiye'de Diıı Eğitimi ve Liselerde Din Dersleri, Ankara 1980. s. 47.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 517
4. Tevhld-i Tedrisat Kanunu Din Eğitimi ve Öğretimine Neler Getirdi, Uygulama Nasıl Oldu?
a. Maarif Vektıleti'ııe Bağlanması Gereken Medreseler "Asker Kaçaklanyla Dolıı" iddiasıyla Kapatıldı
Tevhld-i Tedrisat Kanunu'nun -teorik olarak- din eğitimi ve öğretimine getirisi çok, götürüsü yoktur. Çünkü söz konusu kanun medreseler dahil herhangi bir öğretim kurumunu kapatmadığı gibi ilave olarak İlahiyat Fakültesi'nin ve İmam ve Hatip Mektepleri'nin açılmasını sağlamıştır. Kanun halen yürürlükte olduğuna ve bir "İnkılap Kanunu" olarak anayasa ile koruma altına alındığına göre· hükümleri bugün de aynen geçerlidir. Ancak kanunun uygulanması ilk günden itibaren bir hayli farklı olmuştur. Çünkü kanun yürürlüğe girdikten iki gün sonra (8 Mart 1924 günü) Maarif Vekilliği görevine getirilen Vasıf (Çmar)" derhal ilk iki madde gereği bütün mektepleri kendi Vekaleti'ne bağlama çalışmalarını başlatmıştır. Fakat yine 2. madde gereği Bakanlığa bağlanması gerekirken, kanunun yürürlüğe girmesinden bir hafta sonra ll Mart günü16 toplam sayılan 46517 veya 600 civarında olan ve 16 bınıs yahut 18 bin19 öğrencisi bulunan medreselerin tamamını kapatmıştır.
Vasıf'ın bu kararıyla Medreseler ilk teşkilatlı medrese olan ve Büyük
Selçuklular zamanında 1067' de öğretime başlayan el-Medarisü'n-Nizami
ye'nin tarihini esas alırsak, 857 yıl sonra tarihe intikal ettirilmiş oluyordu.20
*
"* 16
17 ıs
19
20
1961 Anayasasının 153. ve 1982 Anayasasının "İnkılap Kanunlannın Korunması" başlığı albnda verilen 174. maddesiyle ilki Tevhid-i Tedrisat Kanunu toplam 8 tane olan İnkılap Kanunlarının hükümlerinin "anayasaya aykırı olduğu· şeklinde aniaşılamayacağı ve yorumlanamayacağına" dair hüküm konulmuş ve böylece söz konusu kanunlar anayasal korunma ve güvence albna alınmıştır. Hüseyin Vasıf (Çmar)'ın MaarifVekilliği dönemi 8 Mart 1924-22 Kasım 1924 arasıdır.
Akseki, Ahmet Ha:mdi, a. g. Rapor, Sebilürreşad, c. 5. sayı 101, s. S. Bir başka tespite göre ise, medreseler Mayıs 1924'te kapatılmıştır. Bk. Talıirü'l-Mevlevi, Matbuat Alemindeki Hayahm ve İstikiiii Mahkeme/eri, N ehir Yay. 2. baskı, İstanbul1991, s. 173.
Akseki, a. g. Rapor, Sebilürreşad, c. S. sayı 101, s. 5.
Atay, Falili Rıfkı, "Bize Atatürkçü Hoca Lazım, Şeriat Uleması Değil" Cumhuriyet Gazetesi 2 Teşrin-i Evvel1340 - 4.10.1962 tarilıli sayısından nakleden; Kırboğa, Ali Rıza, Din Eğitimi ve İmam-Hatip Okullan Davası, Milli Gazete Yay. İstanbul, 1975, s. 120; Dinçer, Nalıit, a. g. e. s.30.
Zabıt Ceridesi, Dönem I. Yıl2, c. VIII. S. 917-918.
Bir tespite göre İslam alenıinde ilk medreseyi yaptıran Türk ümerasından Nisabur Hakimi Emir Nasr b. Sebüktekin' dir. Bu zat H. 425 1 M.1033'te Nisabur' da Medrese-yi Niisır?yi yap-
518 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECİNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
Vasıf'ın medreseleri kapatma kararından sonra, yaphğı işten duyduğu
sevinci ifade sadedinde şu sözü sarf ettiği nakledilmiştir:
"Onaltıbin asker kaçağının ocağını söndürdüm. Bundan duyduğum zevk, Milll
Mücadele'nin o heyecanlı devirlerinde duyduğum eıı yüksek zevklerden daha büyüktü. "21
Tabü Vasıf'ın medreseleri kapatmasım ve arkasından söylediği sözü
takdir edenl~r olduğu kadar tepki gösterenler de olmuştur. Bolu Mebusu
Falili Rıfkı, Vasıf'ın medreseleri kapatmasını bir "kahramanlık" olarak nite
lendirip takdirlerini belirtirken,22 Antalya Mebusu Rasih Kaplan da şiddetle
tepki göstermiş ve eleştirmişfu.23
Maarif Vekili Vasıf ise, yaphğı işi savunmak ve doğruluğıınu kabul etti
rebilmek amacıyla açıklamalar yapmak zorunda kalmış, vilayetlere genelgeler göndermiştir .24
Peki, Vasıf'ın iddia ettiği gibi medrese talebelen gerçekten asker kaçağı
mı idi? ... Soruya cevaben önce şu açıklamayı yapalım.
Rasillullah döneminden başlayarak bütün İslam tarihi boyunca İslam
ülkelerinde ve tabü Osmanlı Devleti döneminde bir ayetin hükmü gereğin
ce25 medrese öğrencileri askerlikten muaf tutulmuştur. Buna rağınen medre
seler gerektiği zaman öğretime ara verebiliyor26 ve öğrenciler de askere gi-
21
22
23 24
25
26
tırmışhr. (Bk. Osmanlı Tari/ı deyimleri ve Terinıleri Sözlüğü II. Medrese maddesi, s. 436.) Bu tarih esas alındığında medreselerin kapatıldığı tarihe kadar 891 yıllık bir mazisivardır.
İsliim Türk Ansiklopedisi Mecmuası, c. 2, sayı 87, s. 11.
Atqy, F. Rıfkı, a. g. yazı.
B k. İsliim Türk Ansiklopedisi Mecmuası, c. 2, sayı. 87, s. ll' den nakleden Dinçer, a. g. e, s. 30.
Konu ile ilgili bazı tartışma örnekleri için bk. Doğan, Recai, "Cumhuriyetin İlk Yıllarında Tevhid-i Tedrisat Çerçevesinde Din Eğitiıni-Öğretimi ve Yapılan Tarhşmalar", Cumhuriyetin 75. Yılında Türkiye'de Din Eğitimi ve Öğretimi, Türk Yurdu Yay. Ankara,1999, s. 233-247.
Ayet mealen şöyledir: "Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onlanıı her kesiminde bir grup dinde (dini iliııılerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalnıalıdır. Umulur ki sakıııırlar." (Tevbe Silresi, 9/122).
Konu ile ilgili dönemin Daru'l-Hilafeti'l-'Aliye İbtidlü Dahil Medresesi Umum Müdürü (İskilipli) Muhammed Atıf Efendi'nin 3 Rebiü'I-Ahir 1337 /6 Kanıınusaru 1335 (1919)'de Meşihat Makamı'na (Şeyhülislarnlığa) gönderdiği 414 sayılı müzekkere (dilekçe) mevcuttur. Müzekkerede; Süleynıaniye, Şehziide, Ankaravl, İsmail Efendi, Cedit Hasan Paşa medreselerinin harp esnasıııda Harbiye Nezareti tarafından işgal edildiğini, harbin sona erdiğini ifade ettik-
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 519
debiliyordu. Bu konuda bilinen ve belgeleri olan çokça örnek mevcuttur.V
Bütün bunlara rağmen, Maarif Vekili medrese talebelerinin tamamını "asker
kaçağı" olarak nitelendirebilmiş ve onların ocaklarının söndürillmesi ile
iftihar edebilmiştir.
Bu durumda denilebilir ki; din eğitimi ve öğretiminin ilk hukukl temeli olan
Tevh'id-i Tedrisat Kanunu aynı zamanda ilk defa gayr-i hukukl bir uygulanıaya
mesnet olarak kullanılmıştır. Açıkça bellidir ki medreseyi kapatan kanun değil, Maa
rifVekilidir. Yani medreseler hukuken açık ama fiile:ıı kapalıdır.
Burada şu soru akla gelebilir: Mademki medreseler hukuken açıkbr, öy
le ise fiilen öğretime başlablmalan için yeniden bir çalışma, bir gayret içeri
sine girilmeli mi? Bu soruya da "hayır" cevabrm veririz. Çünkü köprünün
altından çok sular akrruş, şartlar çok değişmiştir. Arhk buna ihtiyaç yoktur.
Dünün medresesinin yerini bugünün İmam-Hatip Liseleri ile İlabiyat Fakül
teleri almışbr. Zaten medreselerin kapatıldığı tarihten itibaren tekrar açılma
sı hususunda -18 Eylül1924'te Rize Müftüsü Mehmet Hulusİ Efendinin Mus
tafa Kemal' e verdiği bir dilekçe28 dışında- zamanımıza kadar ciddi bir teşeb
büs de olmamışbr.
27
28
teıı sonra şöyle devam etmektedir: "İlim ve marifete gönül vereıı talebe-i u/ilm harbe ait olan vazifelerini iknıal eyledikteıı sonra ilim talısil etmek üzere İstanbul' a avdetle meskenlerhıi talep için müracaat ediyorlar ... vb." Muhammed Atıf Efendi dilekçesinin devamında adlarıııı zikrettiği medrese binalarınııı asıl maksatlarına uygun olarak kuiiaııılması için tahliyelerini istemektedir. (Bk. Albayrak, Sadık, Türkiye'de Din Kavgası, 2. baskı, İstanbul1975, h. 175; Ceylan, H. Hüseyin, a. g. e. c. I. s. 212.
Da.ru'l-Hilil.feti'l-' Aliye Medresesinde öğrenim gören öğrencilerin 1332-1333/1916-1917 öğretim yılı sınav sonuçlarına göre: toplam 1047 öğrenciden 419'unun askerlik veya başka bazı sebeplerle sınava giremediideri ifade edilınektedir. 448'i sınıf geçmiş, 145'i bütünleıneye kalınış, 35'i sınıfta kalınıştır. (Bk. Ceride-i İlmiye, c. 3, adet 32, s. 915.) Keza; 1332-1333/1916-1917 öğretim yılında Taşra Medreselerinde okuyan 1680 öğrenciden 180'inin askerlik ve başka sebeplerle sınaviara girmedilderi anlaşılınıştır. Yapılan sınav sonuçlarına göre 1047'si sınıfını geçmiş, 250'si bütünlerneye kalınış, 176'sı sınıfta kalınıştır. (Bk. Ceride-i İlnıiye, c. 3. (Şevval 1335) aded 32, s. 915.) Daru'l-Hilafeti'l-'Aliye medresesinin 1333-1334/1917-1918 öğretim yılının sonunda toplam 1082 öğrenciden 469'unun askerlik veya başka sebeplerle sınaviara giremediideri belirlenmiştir. 439'u sınıfını geçmiş, 132'si bütünlerneye kalırken, 42'si ise sınıfta kalınıştır. (Bk. Ceride-i İlmiye, c. 4. adet 40, s. 1184.)
Tevhid-i Tedrisat kanununun kabul edilip yürürlüğe konulmasının üzerinden 6 ay geçtikten sonra Mustafa Kemal bir yıı.rt gezisine çıkmıştır. Rize'ye vardıklarında Rize Müftüsü Mehmet Hulusi Efendi ile Atina (Pazar) müftüsü 18 Eylül 1924 giinü Medreselerin yeni-
520 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECİNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
b. İmam ve Hatip Mektepleri ve İlahiyat Fakiiltesi Açıldı Ve Öğrencisizlik (!) Gerekçesiyle Tekrar Kapatıldılar
-İmam ve Hatip Mektepleri
Medreseler kapatıldıktan sonra, kanunun 4. maddesinin funir hükmü gereği Maarif Veka.Ieti'ne (Milli Eğitim Bakanlığı'na) bağlı ve öğretim süresi 4 yıl olan İmam ve Hatip Mektepleri açılmağa başlanmıştır. Ancak bu mektepler ilk defa açılmış olmaktan ziyade, bir anlamda medreselerin isim ve program de~tirilmesiyle oluşturulmuştur. Şöyle ki:
Maarif Veka.Ieti, kanunun yürürlüğe girmesinden kısa bir müddet sonra "Tevhzd-i Tedrisat Hakkında Taminı"i yayınlamıştır. Tamimde; "medreseleriıı kapatıldığı, mevcut öğrencilerin durunılanna uygun okullara yerleştirilmelerinin
lüzumu" belirtilmiştir. Ayrıca, medrese müderrislerinin, "aranan nitelikleri haiz olmalan halinde, mekteplerde din dersleri verebilecekleri" 29 ifade edilmiştir.
Bu arada, 4 Eylül 1926'da dönemin Maarif Vekili Mustafa Necati'nin• imzasını taşıyan bir tamim 1 genelge gereği; mülga (ilga edilmiş 1 kapatılmış) Daru'l-Hilafeti'l-' Aliye Medresesi'nin 4. sınıflarını tamamlayanlarla 5. ve 6. sınıf talebelen İmam ve Hatip Mektebi mezunu sayılarak kendilerine belge verilmiştir,30 Aynı medresenin ortaokul seviyesindeki İbtidai Hariç talebesi sınavsız olarak, İhzar1 (Hazırlık) sınıfı öğrencileri ise sınavla İmam ve Hatip Mektebi'ne alınmışlardır. Ancak İbtidai Hariç talebesinden isteyen herkes İmam ve Hatip Mektebi'ne alınmış olmakla birlikte, bu onların hiç sınav yapılmadan alındıklan anlamına gelmemektedir. İmam ve Hatip Mektebi 4
yıllık olduğu için müracaatta bulunanlar bir seviye tespit sınavından geçirilmek suretiyle başarı durumlarına göre sınıflara intibaklan yapılmıştıİ.31
29
* 30
31
den açılması için Mustafa Kemal' e bir dilekçe vermiştir. Verilen dilekçe Mustafa Kemal tarafından hoşnutsuzlukla karşılanmıştır. Dönemin yayin organlarmda dilekçe konusunda çok farklı haberler çıkmış ve yorumlar yapılmıştır. Geniş bilgi için bk. Kara, İsmail, İlk Rize Müftüsü Mehmet Hıılusi Efendi Rize Hadisesi Hac Hatıraları, Dergah Yay. İstanbul2004.
"Açıksöz", 12 Mart 1924, s. 2'den nakleden Yazıcı, Nesirni, Knnıil Miras Hayatı ve Eserleri, DİB Yay. Ankara, 2002, s. 25. Mustafa Necati (Uğural)'nin görev süresi; 21.12.1925- 1.1.1929 arasıdır.
Bk. MaarifVekılleti Tebliğler Mecmuası, sayı 9, 15 Teşrin-i Evvel1926, Milli Matbaa, İstanbul 1927, s.27.
Bu konudaki gelişmeler ve uygulamalar hakkında geniş bilgi için Bk. Öcal, Mustafa, İnıanı ve Hatip Mektepleri, Mezuıılanııdaıı Bazıları ile Yapılan Miillikatlar ve Şehlidetnanıe Örnekleri, U. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, c. 12, Sayı 2, Bursa 2003, s. 51-101.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 521
Kanunun yürürlüğe girmesiriden itibaren üç yıl içerisinde toplam 34 ve
ya 38 İmam ve Hatip Mektebi açılınışbr.32 Bunlardan 29 tanesi, medreseden
gelen öğrencilerle dört sınıfı birden oluşturulmak suretiyle Mart 1924'te öğ
retime başlatılmış ancak 1923-1924 öğretim yılı başında öğretime başlanmış
gibi muamele edilmiş, 4. sınıfa alınan öğrenciler 2-3 ay sonra (Mayıs veya
Haziran ayında) mezun edilmişlerdir.
Mekteplerden 5 tanesi o yaz döneminde öğrencisizlik (!) gerekçesiyle
kapatılmış, 2 yenisi açilmışbr. Ertesi sene aynı gerekçeyle 8 tanesi kapatılmış
2 yenisi açılınışbr. Bir sonraki sene sonunda ise İstanbul ve Kütahya İmam
ve Hatip Mektepleri'nin dışmda hepsi kapatılmışbr. Nihayet bu iki okul da
1929-1930 öğretim yılı akabinde resmen, 1931-1932 öğretim yılı sonunda ise
fiilen kapatılarak tarihe mal edilmişlerdir.33
Bu mekteplerih kapatılmasının gerekçeleri hep aynı; öğrencisizlik!...34
Halbuki biz, en sona kalan Kütahya ve İstanbul İmam ve Hatip Mektepleri
üzerinde yaphğımız araşbrmalarla öğrencisizlik değil o dönemin şartlarına
göre yeterince, -hatta Kütahya' da orta mektep talebesine göre her yıl çok
daha fazla- öğrencinin mevcudiyetini resmi belgeler ışığında tespit ettik.35
- Danı'l-Fiinfm İlahiyat Fakiiltesi
Önce müderrislik, sonra da İstanbul İmam ve Hatip Mektebi'nde hocalık yapmış olan Tahirü'l-Mevlevi'nin verdiği bilgiye göre; kapatılan medreselerden, Medresetü'l-Kuzat 1 Kudat talebesi Hukuk Mektebine (Hukuk Fakültesi'ne) nakledilmiştir. Medresetü'l-İrşad ile Dfuu'l-Hilafeti'I-Aliye medresesinin Sahn (ail/yüksek) kısmı talebesi ise, Dfuu'l-Fünfin'a (İlahiyat
32
33
34
35
Bizzat isim, yer ve öğrenci mevcutlanru tespit ettiğimiz İmam ve Hatip Mektebi sayısı 34'tür. Bk. Öcal, Mustafa, a. g. nı. Ancak, A. Harndi Akseki açılan mektep sayısının 38 olduğunu ifade etmektedir. Bk. Diıı Tedrisatı ve Diıız Müesseseler Hakkında (Bir Rapor), Sebilürreşad, Yıl1951, c. V. sayı 101, s. 5.
En sona kalmış İstanbul ve Kütahya İmam ve Hatip Mekteplerinin 1929-1930 öğretim yılı sonunda resmen kapatılma emri verilmiştir. O yıl yeni öğrenci kaydı yapılmamıştır. 2. sınıfa geçenler orta mektebe aktarılrnışlar, 3. ve 4. sınıfa geçeniere ise öğrenimlerini burada tamamlamalarma izin verilmiştir. Onlar da 1931-1932 öğretim yılı sonunda kendi mekteplerinde öğrenimlerini tamamladıklan için Mekteplerin fiilen kapanma tarihi 1931-1932'dir. Geniş bilgi için bk. Öcal, a. g. nı.
Bk. Ergin, a. g. e. c. V. s. 1742; Parmaksızoğlu, a. g. e. s. 25.
Bk. Öcal, a. g. nı.
522 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECİNDE DiNi KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
Fakültesi'ne)36 alınmışlardır. Bu şekilde alınan 400 öğrenci ile İlahiyat Fakültesi 1924-1925 öğretim yılında öğretime başlablnuşhr.37
Ancak -aşağıda anlablacağı gibi- alınan bazı önlemlerle Fakülte öğrencisinin her yıl azalması sağlanmışhr. Nihayet 1933'te Daru'l-Fünfuı'da İstanbul Üniversitesi adıyla yeniden düzenleme yapıldığı sırada öğrenci sayısı 20'ye düşmüş ve İmam ve Hatip Mektepleri gibi bu Fakülte de öğrencisizlik (!) gerekçesiyle kapablnuşhr.38
- İmam ve Hatip Mektepleri ile ilahiyat Fakiiltesi'?tin Öğrencisiz Bırakılması İçin Alınan Önlemler
Bir an için İmam ve Hatip Mektepleri ile İlahiyat Fakültesi'nin -iddia edildiği gibi-gerçekten öğrencisiz kaldıklarını ve bu gerekçe ile kapabldıklarmı kabul edelim. Peki neden öğrencisiz kaldılar? Bu sorunun cevabı maalesef pek araştı.rıl.ıİlamışhr. Oysa İmam ve Hatip Mektepleri ile ilahiyat Fakültesi açılm~hr ama g~lişmemesi ve kendiliğinden kapanır vaziyete gelmesi için de ne lazımsa yapılmışhr. Her iki dini öğretim kurumunun öğrencisiz kalarak kendiliğinden kapanır vaziyete gelebilmesi için alınan önlemleri ve uygulanan yöntemlerini şu şekilde SLtalayabiliriz:
• Osmanlı Devleti'nin son döneminde uygulanan Mekteb-i İbtidru (İlkokul) programlarında Elif-Bfi ve Ecza-yı Şerife, Kur'an-ı Kerim ve Malumfit-ı Di
niye, Musahabiit-ı Ahlfikiyye gibi dersler mevcuttu.39 1922 yılında erkek ve kız Sultarıllerinin birinci devresinde Kur'an-ı Kerim, Siyer ve MalUmfit-ı Diniye,
Arapça, Farsça, ikinci devrelerinde (Liselerde) Akait ve Fıkıh, Arapça, Farsça,
36
37
38
39
Tahirü'l-Mevlevi, Matbuat Alemindeki Hayahm ve İstiklul Malıkemeleri, N ehir Yay. 2. baskı, İstap.bul 1991, s. 174. Tahirü'l-Mevlevi açıklık getirmemekle birlikte Medresetü'l-İrşad ile Daru'l-Hilafeti'l-Aliye medresesinin Salın (ili/yüksel.< kısmı) talebeleri Daru'l-Füniln ilahiyat Fakültesine yatay geçiş yapmış olması gerekir. Çünkü Daru'l-Füniln'da bu iki kısmın karşılığı olan yegane fakülte ilahiyat Fakültesidir.
Bk. Akseki, a. g. Rapor. Sebilürreşad, c. V. Sayı 105, Haziran 1951, s. 67.
Bk.Konu ile ilgili Talısin Banguoğlu'nun verdiği rakarnlar için bk. TBMM Tutanak Dergisi, Dönem VIII. c. 15 (3.1.1949), s. ll. Ayrıca bk. Ergin, Osman, Türk MaarifTarilıi, c. 1-2. s. 136; Ergin, a. g. e., c. V. s. 1742. Başvekalet İstatistik Unıum Müdürlüğü, Maarif1923-32 İstatistik/eri, Yayın No 26, s. 64; Naumann, William, İslmnic Higlıer Education iıı Turkey Siııce 1924 (Yayınlanmamış bir araştırma); Jacob, P. Xavier, L'Eııseignemeııt Religieux Daııs la Turquie Modeme, Klaus Schwarz, Verlag, Berlin 1982, P. 98; Parmaksızoğlu, a. g. e. s. 25; Ayhan, Halis, a. g. e. s. 50.
Bk. Mekutib-i İbtiduiye Ders Müfredatı, Maarif-i Umumiye Nezareti, Matbaai Am.ire, İstanbul 1330 (M.1910 1 Rumi 1914)
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 523
1922' deki kız ve erkek İdadilerinde Kur' an-ı Kerim, Ulum-ı Diniye, Arapça,
Farsça, Orta Mektep programlarında Din Dersleri ile Arapça, Farsça, Terbiye gibi dersler okutulmakta idi.40 .
Cumhuriyetin ilfuuıu takip eden dönemde; önce liselerin (1924), soma
ortaokulların (1927) programlan arasından dini içerikli bütün dersler çıka
nlrnışhr. 1927'de ilkokul prograrnında sadece Din Bilgisi dersi bırakılmışhr.
Daha soma yapılan bir düzenleme ile ilkokulların prograrnından da (1929)
Din Bilgisi dersi çıkanlrnışhr. 1931 yılında ise liselerin programlan arasında
ki Arapça ve Farsça dersleri çıkanlrnışhr.4ı
Cumhuriyet öncesinde Dfuu'l-MualJ.iınln-i İbtidru (İlköğretmen Okulu)
programlan arasında Kur'an-ı Kerim ve Tecvid, İbadat ve Siret-i Nebeviyye
gibi dersler var iken, 1924'te yapılan düzenleme esnasında Din Dersleri adlı
bir dersin dışında ders bırakılrnarnışhr. Bu ders de 1931 yılında yapılan yeni
bir prograrn değişikliğinde devre dışı bırakılrnışhr.42
Böylelikle İlaruyat Fakültesi mezunlarının Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapabilecekleri bir alan bırakılrnarnışhr. İlaruyat Fakültesi'nde hocalık
yapanlardan Mehn;ıet Ali Ayni de kendisi ile yapılan bir mülakatta bu durumu kastederek "Fakültenin mezunlarına parlak bir istikbal vaat etmeme
sinden" bahsetmektedir.43
• İmam ve Hatip Mektepleri açılıp kısa zamanda kapalıldıkları için İla
lıiyat Fakültesi mezunlan için bu mekteplerde öğretmenlik yapma imkarn bırakılrnamışhr.
• 1927 yılında Şfua-yı Devlet (Danıştay) karanyla din görevliliği devlet
memuriyetinden çıkanldığı için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İlaruyat
Fakültesi ve İmam ve Hatip Mektepleri'nden mezun olanlara maaşlı görev
verilemerniştir.44 Ayrıca, bazı kesirnlerce din görevliliği süfl1 ve bayağı bir
40
41
42
43
44
Yücel, Hasan Ali, Tiirkiye'de Orta Öğretim, Kültür Bakanlığı Yay. Ankara 1994, s. 157-164'te tablolar halinde verilen ders dağıbm programları.
Bk. Yücel, a. g. e. s. 165 ve sonrasında tablolar halinde verilen ders dağıbm prograrnlan.
Yücel, Hasan Ali, a. g. e. s. 219-222 arasındaki tablolar.
Milli Mecnıua, sayı lll'den nakleden Ergin, Osman, a. g. e., c. V. s. 1961-1963 ve s. 2125.
Ceylan, Hasan Hüseyin, Cumhuriyet Dönemi Diıı-Devlet İlişkileri, Risale Yay. İstanbul 1990, c. 2, s. lll.
524 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DiNi KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
meslek şeklinde taruhlarak aşağılanmış, bu rnekteplerin mensuplan sosyal baskı altmda tutulrnuştur.45
Bu konuda Kararnan tarafından yapılan bir değerlendirme şöyledir:
" ... Cumhuriyetin ilanrndan sonra din eğitimi ve öğretimi ile d.irı1 faaliyetlere
karşı genellikle rnenfi bir tavır takınılrnış, dindarları yıldırma, halkı dinden
soğutma ve uzaklaştırrna politikası izlenmiştir. Muhtemelen bu yüzden İ
mam ve Hatl,p Mektepleri öğrencisiz kalarak kapanmışlardır. Çünkü kimse
eviadını dilenci olacak diye bu rnekteplere gönderrnek isternerniştir. Evet,
dilenci olacak diye ... Çünkü o günlerde camiierin vakıfları gasp edilmiş,
Haderne-i Hayratça ise yavan ekrneğe yetmeyecek bir maaş verilmiştir. Din
hizmetlerini hakkıyla yürütrnek isteyen cami görevlisinin ikinci bir meslek
icrası mümkün olmadığı için bu zevat geçimlerini fitre, zekat vb. ile yani sadaka ile sağlar duruma düşrnüşlerdir."46
• Daru'l-Fünfın'un diğer Fakülteleri'nin mezunları isterler ve şartları ta
mamlayarak başarılı olurlarsa onlara "Mezuniyet Ruı1su" (Doktora) verilir
ken, İlahiyat Fakültesi rnezunlarına bu imkan verilrnerniştir.47
·"Tasarruf Tedbirleri" gerekçesiyle Maarif Vekili hem İlahiyat Fakülte
si'nin ve hem İmam ve Hatip Mektepleri'nin ödeneklerini kesıniştir. Fakül
tenin daha açılış yılından itibaren öğrencilere yemek dahi verilrneıniştir.4B
• Bazı yazarların ve medrese kökenli din görevlilerinden bir kısmının
konuya olumsuz bakış ve yaklaşımları da bu kururnların kapablrnasına zemin hazırlarnıştır.49
45
46
47
48
49
Bu tespit Ömer Rıza Doğrul' a aittir. B k. Selanıet Mecnıııası, sayı 71.
Karaman, Hayrettin, Kurıılıışıındaıı Giiııüınüze İmanı-Hatipler Üzerine, Alhnoluk Dergisi, sayı 37, Mart 1989 (Receb 1409), s. 16; ayrıca konu ile ilgili Gaziantep Milletvekillerinden İhsan Oru'nin TBMM'nde yaptığı bir değerlendirme için bk. TBMM .Tutanak Dergisi, Yıl 1959, 2. Celse, c. 7. s. 658-659.
İstaııbul Darıı'l-Fiinuııu Talebe Relıberi, İstanbul1932, s. 29-30.
Sebilürreşad, sayı 615, 4 Eylül 1340, s. 271; ayrıca bk. Sebilürreşad, 9 Teşrinievvel 1340, sayı 620, s. 348; İkdam Gazetesi, Eylül1340' dan nakleden Kırboğa, a. g. e. s. 23.
Bu konuda örnekler için bk. Sebiliirreşad, c. 2. s. 115-116; Vakit Gazetesi, 6-7 Nisan 1926; Jaschke, Gotthard, Yeni Türkiye'de İsliinılık, s. 44; Ertan, Veli, Alıınet Hamdi Akseki, Kültür ve Turizm Bak. Yay. İstanbul 1988, s. 120; Ceylan, H. Hüseyin, a. g. e. c. 2. s. 124; Ahmet Harndi Başar, Atatürk'le Üç Ay ve 1930'daıı Sonra Türkiye, Ankara 1945, s. 51-53.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 525
·Birtakım bahanelerle hocalar görevden alınmışın.so
Bu tespitleri verdikten sonra akla şu soru gelmektedir: Acaba bu kadar
engelleyici tedbirlere ve olumsuzluklara rağmen bir eğitim ve öğretim ku
rumu ne kadar ayakta kalabilirdi?.. Başka herhangi bir eğitim kurumu olsa
idi ayakta kalması mümkün değildi ama İmam ve Hatip Mektepleri ile ilahiyat Fakültesi ayakta kalmışhr. Ama buna rağmen söz konusu dini eğitim
kurumlarının kapılarına kilit vurmak isteyen irade bunda da gecikmemiş ve
onlart tarihe mal etmiştir. Çünkü, -Hilmi Ziya Ülken' in ifadesi yle- lfuk devlet
din işlerine karışmış ve bu dini kurumlan kapatmışın.sı
Artık bundan sonraki yıllarda -çok partili döneme geçilineeye kadar
Türkiye Cumhuriyeti eğitim sisteminde ne bir dini eğitim yaphran okul
kalmış ve ne de okul programlarında dini nitelikli bir ders ... Din eğitimi ve
öğretimi açısından tam bir fetret devri başlamışhr.
c. 1930'lıı ve 1940'lı yıllarda din eğitimi ve öğretimi alanında uygulanan
yasaklar ve dini hayatta gelinen trajik dımım
1930'lu yıllardan itibaren dönemin tek ve iktidar partisi olan Cumhuri
yet Halk Partisi (CHP) yıllarca dini konulan gündeme getirmemiştir. Bu
zaman zarfında din eğitimi ve öğretimi alanında ve dini hayatta tam ve ta
vizsiz bir yasaklı dönem yaşanmışhr. Uygulanan bazı yasaklar ve yasakların
ortaya çıkardığı durumla ilgili birkaç örnek:
• Din diline müdahale edilmek suretiyle Ezan, Kamet, Salat ü Selam ve
Tekbir Türkçeleştirilmiş ve 1932-1950 arasında 18 yıl boyunca Türkçe oku
tulmuştur. Ayrıca Türkçe ibadet denemeleri yaphrılmışhr.52 Ezanı Türkçe
50
51
52
Tahirü'l-Mevlevi, a. g. e. s. 198 vd.; Reed, Howard A.; Turkey's New İmam-Hatip Sc/ıools, (Çev. Hulusi Yavuz), Osmanlı Devleti ve İslam, İstanbul1991, s. 193; Jaschke, a. g. e. s. 75; Öcal, Mustafa, Kütahya (Eski) İmam ve Hatip Mektebi Mezunlanndan Ebeziide Şerif Ahmed Efendi İle Bir Miiliikat ve Bazı Belgeler, Diyanet Dergisi, c. 27, Sayı 4, Ankara 1991, s. 125-146. Tahirü'l-Mevlevi, a. g. e. s. 198 vd.
Bk. Yeni Sabah Gazetesi, 31 Ekim 1949.
Hafız yaşar Okur, Atatürk'le Onbeş Yıl Dini Hatıralar, Sabah Yay. İstanbul 1962, s. 12-23; Ergin, a. g. e. c. 5. s. 1938-1958; Jaschke, Gotthard, Yeni Türkiye'de İsliimlık, Çev. Hayrollah Örs, Bilgi Yay. Ankara 1972, s. 45-47; Cündioğlu, Dücane, Bir Siyasi Proje Olarak Türkçe İbadet I. Kitabevi Yay. İstanbul1999; Cündioğlu, Dücane, Türkçe Kur'an ve Cumhuriyet İdeolojisi, Kitabevi Yay. İstanbul1998; Tari/ı ve Medeniyet (Dergisi), Yıl5, Sayı 49, Nisan 1998.
526 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECİNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
okumayanların Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesine göre cezalandınlacaklan ifade edilıniştir.53
• 1946 yılında ilkokullara yeniden Din Bilgisi dersi konulması gündeme getirildiğinde, biri; gençliğin anaya-babaya itaatsizliği gibi bir ahlaki, diğeri;
komünizm tehlikesine karşı bir korunma tedbiri olmak üzere iki gerekçe ileri
sürülınüştü. Konu ile ilgili dönernin Başbakanı Recep Peker· TBMM'nde
yaphğı konuşmada: "Modem insanın dini-İslfuni bir ahlak yerine ilmi ve
insani düşiin:celerde mesafe alınış milletierin ahlakını örnek alınası gerekti
ğini" ifade ettikten soma sözlerine şöyle devarn etmiştir: " ... Komünizm denen
içtimm zehirden bünyeyi korumak için, onun yanında yavaş yavaş genişleyecek bir
şeriat hayatının ikamesi ihtimalini bir tedbir diye düşünmek, aşağı-yukan bir öldü
rücü zehirin laakal onun ka4ar öldürücü olan başka bir zehirle tedavi edileceğini
zannetmekten ibarettir. "54 Bu ifadeden açıkça anlaşılan o ki; o dönernde Başba
kanlık koltuğunda oturan Zata göre; komünizm nasıl bir zehir ise din de en
az onun kadar bir başka zehirdir. Böyle bir zihniyete sahip Başbakanın dö
neminde din eğitimi ve öğretimi ve dini hayat adına ne beklenir? Zaten bu teklif ve teşebbüsten sonuç alınamamıştır.
• Kur' an-ı Kerim dahil dini nitelikli herhangi bir kitap ve ınecınuanın
yayını yasaklanınıştır. Her şeye rağmen yapılan yayınlar da derhal toplatılınıştır.ss
• Kur' an-ı Kerim okutan ve okuyaniara baskılar ve baskınlar yapılmak
suretiyle "cürın ü ıneşhut'' halinde ellerinde Kur'an olduğu halde Polis veya
53
54
55
Bu4mnuda Diyanet İşleri Reisi Rıfat Efendi (Börekçi)'nin imzasını taşıyan ve Diyanet İşleri Reisliği Tahrirat Müdürlüğünce Müftülüklere gönderilen 4 Şubat 1933 tarih ve 360/128 sayılı yazıda da; Türkçe Ezan okumaya karşı " .... en ufak bir muhalefet irtikap edecek/erin kat'i ve şedid mücazdta ma'ruz kalacak/an ... " belirtilmiştir. Bk. Ceylan, H. Hüseyin, a. g. e. c: II. s. 313-314; Başgil, Ali Fuat, Din ve Liiiklik, Yağmur Yay. m. baskı, İstanbul1977, s. 133-134; Jashke, a. g. e. s. 46. Recep Peker 7 Ağustos 1946 10 Eylül 1947 tarihleri arasında Başvekillik 1 Başbakanlık yapmışhr.
TBMM Tutanak Dergisi, c. m. Ankara 1946, s. 445.
Döneınin Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı A. Harndi Akseki'nin yazdığı ve Sebilürreşad Yayınlan arasında 1943 yılında çıkan Peygamberimiz Hıltenıii'l-Enbiya Hz. Muhammed ve Müslümanlık adlı kitap İçişleri Bakanlığı'nca derhal toplahlınışhr. Kitabın toplahlmasıyla ilgili ortaya konan ilginç gerekçe için bk. Sebiliirreşad, c. XII. Sayı 284, yıl1959, s. 144.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 527
Jandarma karakollanna götürülmüşler oradan da mahkemelere sevk edil
mişlerdir .56
·Dini hayata ve dindarlara çeşitli bahanelerle baskılar uygulanmışbr.57
• Ders kitaplannın müfredat programına müdahalelerde bulunulmuş,
konular içerisinde Allah'ın varlığını ve birliğini çağnşbracak ifadeler bile
çıkanlmaya çalışılmışbr. Mesela, Lise Tarih kitaplarının baş tarafına ilave
edilen 8 sayfalık ekte; "Tabiatın, hem kanuniann sahibi hem tabii olduğu,
bütün varlıklarm tabiata dahil olduğu, tabiatın dışında ve üzerindeki bütün
mefhumlann insan tarafından uydurulmuş şeyler old~an" yazılmışbr.58
• Neticede -yukarıda da ifade edildiği gibi- ülkede mihraba geçip namaz
kıldıracak, ölen insanların tekfin ve defin işlemlerini yapabilecek din görevlileri kalmamışbr.59
• Bütün bunların neticesinde oluşan boşluktan istifadeyle bahl inançlar
ve tarikatlar ortaya çıkmış ve halkın inançlannı ifsat etmeye başlamışlardır.60
C. YENİDEN DİN EGİTİMİNE DÖNÜŞ, HUKUKİ DAYANAKLARI
ve UYGULAMA BiÇİMİ
Din eğitimi ve öğretimi ve dini hayat konusunda verdiğimiz örnekler ve
benzeri olumsuzluklar yaşanırken 1946 yılında ilk defa çok partili siyasi
genel seçimler yapılmışbr. Seçimler esnasında uygulanan "açik oy - gizli tasnif" yöntemiyle CHP kendisini yeniden iktidara getirmiş olsa da bir hayli
56
57
58
59
60
Akseki, a. g. Rapor; Öcal, Mustafa, Türkiye'de Kur'an Eğitim ve Öğretiminde Görülen Gelişıneler ve Bir İcazetname Örneği, U. Ü. ilahiyat Fakültesi Dergisi, c. 13. sayı 2, Bursa 2004, s. 81-140. Bu alandaki olumsuzluklann değerlendirilmesi için bk. Başgil, Ali Fuat, Din ve Laiklik, (Birinci Baskı İçin Önsöz), İstanbul1977, s. 18-19; Zapsu, Abdurrahman, Tevlıid-i Tedrisat Ktmımıı ve İmam ve Hatip Mektepleri, M. Sıralar Matbaası, İstanbul ts. (1951?), s. 3:4.
Başgil, Ali Fuat, Din ve Liiiklik, (Birinci Baskı İçin Önsöz), İstanbul1977, s. 18-19.
Bilgin, Beyza, a. g. e. s. 49.
CHP Yedinci Kurultay Tutanağı, Ankara 1948, s. 457; Akseki, a. g. Rapor. c. V. sayı 102, Mayıs 1951, s. 19-20; Yavuz, Hulusi, Osmanlı Devleti ve İsliimiyet, İz Yay. İstanbul. 1991, s. 204; Fazlurrahman, İsliinı ve Çağdaşlık (Çev. Alpaslan Açıkgenç)-M.Hayri Kırbaşoğlu), Fecir Yay. Ankara 1990, s. 198.
Akseki, a. g. Rapor, Sebilürreşad, c. V. sayı 102, Mayıs 1951, s. 19-20; Türkiye' de Din Eğitimi ve Öğretimi Hakkında Rapor, Diyanet İşleri Başkanlığı Özel, Ankara Şubat 1981, s. 28-29 (Yayınlanmamış Rapor).
528 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
sarsılmıştı. Yıllardan beri din eğitimi ve öğretimine koyduğu yasağı, d:i:ni
hayata ve dindarlara uyguladığı baskıyı aynı şiddette sürdürmesi halinde bir
somaki seçim döneminde iktidarda kalamayacağını anlamıştı. Bunun üzerine 1947 yılında topladığı 7. Kurultaycia d:i:ni konuları da gündemine almak
durumunda kalmıştır. Kurultay esnasında kurduğu alt komisyonun hazırla
dığı raporda; bir ilahiyat Fakültesi ile din görevlisi yetiştirecek okulların
açılması, ilkokullara Din Bilgisi derslerinin konulması, Diyanet İşleri Başkan
lığına biraz ilgi gösterilmesi ve yıllarca yasakladığı Hacca gidişe izin veril
ınesi gibi tavsiye niteliğinde kararlar vardı.
İktidar Partisi bunlan uygulamaya koymak zorunda kaldı ama nasıl ve
hangi şartlarla? .. Şimdi konumuz gereği İmam-Hatip Okulları/Liseleri, yüksek din eğitimi ve öğretimi ile okul prograınlarına yeniden konulan Din Bil
gisi dersleri ile-ilgili başlangıç uygulamasına ve somaki gelişmelere bir göz
atalım.
1. İmam-Hatip Yetiştirme Kurslan ile İmam-Hatip Okulları'nın Açılı
şı, Hukuki Dayanakları ve Gelişmeler
a. İmam ve Hatip Yetiştinne KurslarınınAçılışı
Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) 7. Kurultayında kurulan komisyo
nun tavsiye kararları arasında din görevlisi yetiştirmek amacıyla okullar
açılması teklifi vardı. Teklif, 1948' de görüşüldü ve benimsendi. Ancak son
anda yapılan müdahalelerle "okul" değil "kurs" açılmasına karar verildi.6115
Ocak 1949'dan itibaren 10 aylık İmam-Hatip Yetiştirme Kursları açılmaya
başlandı. Ancak kursların 10 aylık değil, 5 ay olarak gerçeldeştirildiğini belirtenler ,de vardır.62
Askerliğini yapmış ve en az ortaokul mezunu olanların alınacağı karar
laştınlan63 ve 1959 yılına kadar sayılan 50'yi bulan64 ve zar-zor hayatiyetleri
ni sürdürebilen bu kurslar verimsiz ve başarısız olmuştur. Çünkü o dönem-
61 62
63
64
Banguoğlu, Tahsin, Kendimize Geleceğiz, İstanbul1984, s. 99.
Toker, Metin, DünyanmEn İhtiyar Talebelen İstanbul'da, Cumhuriyet Gazetesi, 4 Şubat 1949; ayrıca bk. Seliinıet Mecmuası, sayı 74, 19 Şubat 1949.
Seliimet Mecmuası, c. 3, sayı 56, 25 Haziran 1948.
TBMM Tutanak Dergisi, 27. İnikad, c. VI. Yıll959, s. 561.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 529
de ortaokul mezunu bir kimsenin böyle bir kursa devam edip, devletin maaş
vermediği bir göreve talip olması çok zordu. Nitekim Haderne-i Hayrat tara
fından ödenen sembolik ücretlerle din görevliliği vazifesini ifa eden üstelik
çoğunluğu yaşlı olan65 zatların dışında kurslara pek ilgi olmadığı gibi verimli
de olmamıştır.
b. İmam-Hatip Okulları'nın Açılışı ve "12 Mart Mııhtırası" Dönemine
.Kadar Göriilen Gelişmeler
İmam-Hatip Okullan'nın yeniden Türk eğitim sisteminin içerisinde yer alabilmesi için 21 yıllık bir bekleme zamanı olmuştur. 1949 yılında açılan İmam ve Hatip Yetiştirme Kurslan'nın verimsizliğini gören ve halk tarafından gelen ısrarlı istekleri ve baskılan dikkate alan dönemin iktidar partisi olan Demokrat Parti (DP), 1951 yılında Tevhld-i Tedrisat Kanunu'nun 4. maddesine yeniden işlerlik kazandırarak din görevlileri yetiştirmek üzere okullar açmaya karar vermiştir. 13 Ekim 1951 tarih ve 601 sayılı Müdürler Komisyonu kararı dönemin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri' tarafından 17 Ekim 1951.t:iri.hinde onaylanarak yürürlüğe konulmuştur. Kararla 7 ilimizde 5 yıllık ilkokula dayalı 4 yıllık ve adı "İmam-Hatip Okulu" olarak belirlenen okullar açılmıştır. Ortaokul seviyesindeki bu okulların ilk mezunlarını vermeleri üzerine 1955-1956' da 3 yıllık lise kısmı da açılmış ve 4+3=7 yıllık bir okul olmuştur. Lise kısmından ilk mezunlarını 1957-1958 öğİ:etim yılı sonunda vermiştir.
İmam-Hatip Okullan'nın (İHO) açılışı Türkiye' deki din eğitimi ve öğretimi için çok önemli bir dönüm noktasını oluşturduğu gibi aynı zamanda o günden itibaren bitmek-llikenrnek bilmeyen bir tartışmanın da başlangıcını. oluşturmuştur.
İlk açılışlarından sonra 1960 ihtilali dönemine kadar İHO sayısı 19'u buldu. 7 tane de ihtilal sonrası kurulan hükümetler döneminin Milli Eğitim Bakanlarından Şevket Raşit Hatiboğlu .. imzasıyla 1962-1963 öğretim yılında açıldı ve sayı 26 oldu.
65
*
**
Toker, Metin, a. g. m. ; aynca bk. Seliimet Mecmuası, sayı 74, 19 Şubat 1949. Tevfik İleri, 11.08.1950- 08.04.1953 ve 12.04.1957- 25.07.1957 arasında Milli Eğitiı:i:ı Bakanlığı yapmıştır.
Şevket Raşit Hatiboğlu, 25.06.1962-12.06.1963 arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmıştır.
530 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECiNDE DiNi KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
1965'te Süleyman Demirel'in Başbakanlığinda kurulan Adalet Partisi
(AP) hükümetleri döneminde ise 46 yeni okul açılarak 12 Mart 1971 Muhh
rası dönemine kadar İHO sayısı 72'ye ulaşh ....
c. 12 Mart Mııhtırası, İmam-Hatip Okıılıı İdare Yönetmeliği ve İlk Hıı
kıık Dışı Uygulamalar
Yakın tarihimize "12 Mart 1971 Muhtırası" olarak geçen ve dönernin sivil
1 siyasi hükümetine askerler tarafından verilen "muhhra" sonrasında Demi
rel hükümeti istifa etmiştir. Bu dönemde Nihat Erim'in peşpeşe kurduğu iki
hükümet 22 Mayıs 1972 tarihine kadar göreve devam etmiştir. Erim hükü
metlerinin Milli Eğitim Bakanlığı'm İsmail Arar'ın yaphğı dönemde· İmanı
Hatip Okulu İdare Yönetmeliği hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur.66
Yönetmeliğin 1. maddesinde İmam-Hatip Okullan'nın amaçlan şu şe
kilde belirlenmiştir:
"Laik öğretim sistemimiz içinde, Millz Eğitim Bakanlığı'nın hizmetleri arasında
ayn bir meslek okulu niteliğinde, 3 Mart 1924 gün ve 430 sayılı Tevhld-i Tedrisat
Kanunu'nun 4. maddesi gereğince kurulmuş olan İmam-Hatip Okıılımıın amaç
ları; 22.6.1965 tarih ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kunıluş ve Görevleri
Hakkındaki Kanunun 22. maddesi hükümlerine göre, özellikle imamlık ve hatiplik,
Kur' an Kursu öğreticiliği gerektiğinde müftiiliik, vaizlik ve benzeri görevleri yapmak
üzere orta öğrenim görmüş din görevlileri yetiştinnektir."
Yönetmeliğin bu maddesinden açıkça anlaşıldığı gibi İmam-Hatip Okul
lan öğrencilerini muhtelif dini görevleri ifa etmek üzere mesleğe hazırlaya
cakh.
~önetmeliğin; "Eğitim ve Öğretim Esaslar(' ile ilgili 4. maddesinde ise:
"İmam-Hatip Okulu, ortaokul üzerine 4 yıllık öğrenim vereıı bir meslek
okıılııdıır. Okııl, öğrencilerini heın mesleğe, heın de kendi alanlarında yiiksek
öğrenime hazırlar," ifadesine yer verilmiştir.
*"* . S. Demirel Hükümetlerinin Milli Eğitim Bakanlan Orhan Dengiz, İlhami Ertem ve Orhan Oğuz' dur.
66
İsmail Arar ll Aralık 1971 - 22 Mayıs 1972 arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmışhr. Bk. Hükümetler ve Programları, c. II. (1960-1980), (Hazırlayanlar: Nuran Dağlı-Belma Aktürk), TBMM Basımevi, Ankara, 1988. ·
Bk. 22 Mayıs 1972 tarih ve 1699 sayılı MEB. Tebliğler Dergisi, s. 175.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 531
Okulların önceden 4 yıl olan orta kısımları "İmam-Hatip Ortaokulu" adıy
la 3 yıla indirilmiş ve isıninden başka bu okul ve programı ile hiçbir ilgisi
bırakılmamıştır. Çünkü ders programı arasında diğer ortaokullarda okutul
makta olan Din Bilgisi dersinin dışında dini herhangi bir ders kalmamıştır.
Ayrıca nakledilen "İmam-Hatip Okulu, ortaokul üzerine 4 yıllık öğrenim veren bir
meslek okuludur" ifadesinden de anlaşılacağı gibi, lise kısmının süresi 4 yıl
olarak belirlenmiştir. Bu arada yeni İHO açılmamış ve okul sayısı dondu
rulmuştur. Neticede İmam-Hatip Orta Okulu'nun sayısı 72 olarak devam
ederken, son yıllarda açılanların lise kısımlarının açılışına izin verilmediğin
den bu seviyede eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdüren okul sayısı 42'ye
düşmüştür.67
Yine aynı maddedeki ifadeye göre İmam-Hatip Okulları -bütün mesleki
ve teknik okullar gibi- hem mesleğe ve hem de kendi alanındaki yüksek
öğrenime eleman hazırlayacak şekilde programlanmıştır. O dönemde İHO
mezunlarının kendi alanında yüksek öğrenim yapabildikleri tek yer ise Yük
sek İslam Enstitüleri idi.
Keza; aynı yönetmeliğin, öğrenci kayıt kabul şartlan ile ilgili 117. mad
desinin (d) fıkrası ile "Erkek olmak" şarh konulmuştu.68 Bu şarta göre o
yıllarda az sayıdaki İBO'nda mevcut kız öğrencilerin kayıtları silinmemiş
olsa da yeni kayıtların yapılması engellenmiş oluyordu. Ancak bu durum
anayasa ve yasalardaki "eğitimde fırsat eşitliği ilkesi"ne ters düşmüştü. Nite
kim bir hukukçu velinin konuyu Danıştay' a götürmesi sonucu 1976 yılında
bu fıkra iptal edilmiş69 ve o tarihten sonra kız öğrenciler de yeniden İHO'na
kayıt yaptırmaya başlamışlardır.
67
68
69
Bk. Öcal, Kıırııluşımdan Günümüze İmam~Hatip Liseleri, Din Eğitimi Araşhrmalan Dergisi, sayı 6, İstanbul1999, s. 231'deki Tablo 8/B.
29 Mayıs 1972 tarih ve 1700 sayılı MEB Tebliğler Dergisi, s. 185.
Söz konusu madde Daruştay Başkanlığının 15.12.1976 tarih ve 1976/4374 sayılı karan ile iptal edilmiştir. Bk. 5 Eylül1977 sayılı MEB Tebliğler Dergisi, sayı 1950, s. 479-480.
532 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECİNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
d. Milli Eğitim temel Kanunu, meslek okullannın "Meslek Lisesi"ne
çevrilmesi ve mezımlanna üniversite kapısının açılması
1973 yılında Nairn Talu'nun kurduğu hükümet döneminde70 Meslek
OkUnan'nın adları ''Lise"ye çevrilmiş ve Milli Eğitim Temel Kanunu yürür
lüğe konmuştur. Bu geliŞmenin evveliyah vardır. Kısaca özetlersek:
Meslek okullannın adının "Lise"ye çevrilmesi için ilk teklif, 1970 yılında
toplanan VTII. Milli Eğitim Ştırası'nda gündeme gelmiş ancak sonuçlandırı
lamamıştır.:ii Ferit Melen Hükümeti döneminde ise,72 Yüksek Planlama Ku
rulunca "Milli Eğitim Reformu Stratejisi" hakkında bir kararname hazırlanmış
ve 5.10.1972 tarihinde Bakanlar Kurulunca onaylanmıştır. Kararnamenin
"Giriş" kısmında; hükümet programında da öngörülmüş olan Milli Eğitim
Temel Kanunu tasarısının kısa zamanda sonuçlandırılarak Yüce Meclise
(TBMM'ne) sunulacağından bahsedilmiştir.73 Kararnamenin; Orta öğretim
kurunılarının adlan başlıklı kısmında yer alan şu ifadeler dikkat çekicidir:
''Yiiksek öğretime hazırlama yalnız bir okulım tekelinde bulunmadığı
na, imkan ve şartlan elverişli her orta öğretim kıınıınunda yiiksek öğretiıne
ve hem me~leğe hem de yiiksek öğretime hazırlayan programlar diizenlenebi
leceğine göre, her çeşit orta öğretim kıtrumıma "Lise" adı verilecektir. Belli
bir programa ağırlık veren okııZlartı bu programın adı da eklenecektir: Lise,
Teknik Lise, Meslek Lisesi, Tanm Lisesi gibi." 74
Bu tür gelişmeler devam ederken Milli Eğitim Temel Kanunu tasarısı ha
zırlanmış ve gerekli hazırlıklar yapılmıştır. Ancak kanun, daha sonra kuru
lan Nairn Talu Hükümeti döneminde TBMM'nden geçirilerek 1739 sayılı
kanu:rı haline getirilmiş ve yürürlüğe konulmuştur.7s Kanunu'n 29. madde-
70
71
72
73
74
75
~.. .
Naim Talu Hükümeti 15 Nisan 1973 - 26 Ocak 1974 arasında görev yapınışhr. Milli Eğitim Bakanı Orhan Dengiz'dir.
Sekizinci Milli Eğitim Şiirası (28 Eylül- 3 Ekim 1970), MEB. 1971, s. 26, 47.
Ferit Melen hükümeti 22 Mayıs 1972 - 15 Nisan 1973 tarihleri arasında iş başında kalınıştır ve Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Sabahattin Özbek' tir.
4 Aralık 1972 tarih ve 1723 sayılı MEB Tebliğler Dergisi, s. 409.
Bk. a. g. Tebliğler Dergisi, s. 416; ayrıca bk. 16 Eylül1974 tarih ve 1805 sayılı MEB. Tebliğler Dergisi, s. 358.
Bk. 24.6.1973 tarih ve 14574 sayılı Resmi Gazete; 2 Temmuz 1973 tarih ve 1750 sayılı MEB: Tebliğler Dergisi, s. 285.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 533
sinde mesleki ve teknik okullann adlarının "Lise'' ye çevrildiği ifade edilmiş
tir. 31. madde?i ile ''Yükseköğretime Geçiş" şu şekilde belirlenmiştir:
"Ortaöğretimin yiikseköğretime veya hem mesleğe, hem de yiikseköğretime hazırlayan programlarını bitiren öğrencilere yetiştirildikleri yönde Üniversitelere, AkademiZere ve yiiksek okulZara ginnek için aday olma hakkı
tanınır."
''Hangi Fakiilte, Akademi veYiiksek Okııliara hangi programları biti
renlerin nasıl girecekleri ilgili kurıımlarca kararlaştırılır. Giriş şartlarının tespitinde ve ııygıılamada Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili kıırııınlar aras"ın
da işbirliği yapılır."
"Giriş, ya yalnızca diplomadaki derecelere ve notZara göre, ya merkezi miisabaka imtihanları sistemi ile ya da kıırıım tarafından miinferit olarak
düzenlenir."
Kanunun 32. maddesinde ise, "İmam-Hatip Useleri" başlığı albnda bu
okullar şu şekilde tanımlanmışhr:
. "İmam-Hatip Lise leri, İmamlık, hatiplik ve Kıır' an Kıırsıı öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek iizere Milli Eğitim Bakanlığı'nca açılan ortaöğretim sistemi içinde hem mesleğe, hem yiiksek öğrenime hazırlayıcı programlar ııygıılayan öğretim kıırıımlarıdır."
Milli Eğitim Temel Kanunu'nun yürürlüğe girmesi İmam-Hatip Useleri
(İHL) açısından iki önemli sonucu ortaya çıkarrnışhr:
Birincisi; Tevhld-i Tedrisat Kanunu'ndan sonra bu okullar için ikinci bir
hukuki dayanak oluşmuştur.
İkincisi; diğer bütün mesleki ve teknik okullarla birlikte İmam-Hatip Okulları da "Lise"ye dönüştürülınek suretiyle, Yüksek İslam Enstitülerinin
yanında üniversitelere giriş kapısı da aralanmışhr. Aralanan bu kapıdan İHL
çıkışlı gençler artık üniversitelerin bütün Fakülteleri'ne veya bölümlerine
değilse bile, Liselerin Edebiyat Kolu programlarını uyguladıklan için bu kol
mezunlannın girebildikleri fakültelere ve bölümlerine girme hakkı elde et
mişlerdir.
534 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECiNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
Ancak; her ne kadar okulun adı "İmam-Hatip Lisesi" olmuş ve mezunlarına Yüksek İslam Enstitüsü dışındaki diğer yüksek öğretim kurumlarına
da giriş hakkı tanınmış ise de; mezunlar aynı yıldan itibaren söz konusu
yüksek öğretim kurumlarına giremediler. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Ali Naili Erdem'in imzasıyla yayınlanan bir genelge ile o tarihte bu okullarda
kayıtlı öğrenciler "okul" dönemindeki haklarına göre muamele gördüler
ve sadece Yüksek İslam Enstitülerine girmeye devam ettiler. Ancak 1973'te
"İmam-Hatip Lisesi" olarak 1. sınıfa kayıt yaptıran öğrenciler mezun olup
"Lise ve İmam-Hatip Lisesi diploması" aldıktan sonra (1976-1977 öğretim yılında) üniversitelere girmeye başladılar.76
e. 1974-1980 Yılları Arasında İHL' de Göriilen Gelişmeler
1974'ten 19ŞO yılına kadar ikisi Bülent Ecevit, üçü de Süleyman Demirel
tarafından toplam 5 koalisyon hükümeti kuruldu. I. Ecevit Hükümeti döne
minde İmam-Hatip Orta Okulları'nın ders programları arasına "zorunlu
seçmeli" Kur' aıı-ı Kerim ve Arapça dersleri konuldu ve aynı zamanda daha
önce ortaokul halinde bırakılan okulların lise kısımlarının açılmasına izin
verildi. Ayrıca bu hükümetler döneminde toplam 302 yeni İHL açılarak okul
sayısı 374'e ulaştı. Yeni açılan okullardan 33'ü Ecevit, 269'u Demirel hükü
metleri dönemine aittir.77 Bütün bu gelişmeler sebebiyle 6 yıllık bu dönemde
76
77
Bu konuda MEB'ca yapılan açıklama için bk. 29 Aralık 1975 tarih ve 1866 sayılı MEB Teb
liğler Dergisi, s. 521.
1973 siyasi genel seçimleri sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin Genel başkanı Bülent Ecevit ile Milli Selam et Partisi (MSP) Genel Başl_<aru Prof. Dr. Necmettin Erbakan 26 Ocak 1974 günü CHP + MSP Koalisyon Hükümetini kurdular (I. Ecevit Hükümeti). 17 Kasım 1974'e kadar göreve devam eden bu hükümetin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Üstündağ idi. Bu hükümet döneminde 29 yeni İHL açıldı. Ecevit'in 5 Ocak 1978'de kurup 12 Kasım 1979'a kadar devam eden hükümeti (II. Ecevit Hükümeti) döneminin Milli Eğitim Bakanı olan Necdet Uğur zamanında ise 4 yeni İHL açıldı. Böylelikle Ecevit hükümetleri döneminde toplam 33 yeni İHL açılmış oldu. 31 Mart 1975 - 21 Haziran 1977 tarihleri arasında Süleyman Demirel'in Başbakanlığında kurulan; Adalet Partisi (AP) + Milli Selfunet Partisi (MSP) + Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) + Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Koalisyon Hükümetinin (IV. Demirel Hükümetinin) Milli Eğitim Bakanı Ali Naili Erdem idi. 21 Temmuz 1977- 5 Ocak 1978' de Demirel'in Başbakanlığında AP + MSP +MHP arasında yeni bir Koalisyon Hükümeti kuruldu. (V. Demirel Hükümeti). Bu hükümet döneminin Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe idi.
DİN EGİTİlVI ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 535 ·
İHL sayısında olduğu gibi öğrenci sayısında da büyük bir arhş oldu. Orta ve lise kısmında 1973-1974'te toplam 34.482 olan öğrenci sayısı 1980-1981 öğre
tim yılına gelindiğinde 201.004' e ulaşh.
f. Meslek Liseleri Mezımlarına Üniversitelerin Bütiin Bölümlerine Gir
me Halekının Tanınması
1982 Anayasası'nın yürürlüğe konulmasından sonra, önceki yıllarda ha
zırlanmış ve yürürlükte olan bazı kanunlar revizyona tabi tutularak yeni
anayasaya uyumlu hale getirildi. Revizyona tabi tutulanlardan biri de 1739
sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu idi.78 Revizyon sonrasında 2842 sayılı ola
rak yayınlanan kanunun konumuzia ilgili olan 31. maddesi, yeni kanunun
10. maddesi ile şu şekilde değiştirilmiştir:
"Lise veya dengi okulları bitirenler, yiiksek öğretim kurumlarına ginnelc
için aday olmaya hale kazanır."
"Hangi yüksek öğretim lcıırumlarına, hangi programları bitirenlerin na
sıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak
Yüksek Öğretim Kurulu tarafından tespit edilir."
Revizyon esnasında İHL'ni tanımlayan 32. maddedeki ifadelere doku
nulmamış aynen kalmİşhr. Böylece, bir taraftan anayasanın 42. maddesinde
yer alan "eğitimde fırsat eşitliği" ilkesinin, diğer taraftan Milli Eğitim Temel
Kanunu'nun aynen naklettiğimiz maddesinin tanıdığı haktan yararlanarak
bütün mesleki ve teknik lise mezunları ile birlikte İHL mezunlarına da üni
versitelerin bütün bölümlerinin kapısı açılmış oldu. Arhk bu tarihten itiba
ren lise ve meslek lisesi mezunu olan herkes eşit şartlarda Öğrenci Seçme ve
78
12 Kasım 1979'da Demirel VI. Hükümetini kurdu. Dışandan MSP ve MHP'nin desteğiyle "Azınlık Hükümeti" olarak kurulan bu hükümet 12 Eylül1980 ilitililine kadar devam etti. Milli Eğitim Bakanı Orhan Cemal Fersoy idi. Demirel'in kurduğu bu hükümetler döneıninde toplam 269 İHL açılmış ve okul sayısı 374'e ulaşmıştır. Ancak gerek Ecevit hükümetleri ve gerek Demirel hükümetleri zamanında bu kadar İHL açılmasında MSP ve lideri Necmettin Erbakan'ın önemli rolü olduğu bilinmektedir. Hangi hükümet, hangi Cumhurbaşkanı, hangi Başbakan, hangi Milli Eğitim Bakanı ve hangi Din Eğitimi/Öğretimi Genel Müdürü zamanında kaç İHL açıldığına dair aynntılı bilgi için bk. Öcal, Mustafa, Kuruluşundan Günümüze İnıanı-Hatip Lise/eri, Din Eğitimi Araştırmalan Dergisi, Sayı 6, İstanbul1999, s. 201-254.
Milli Eğitim Temel Kanununda değişiklik yapan 16.06.1983 tarih ve 2842 sayılı kanun için bk. 18.06.1983 tari/ı ve 18081 sayılı Resmi Gazete.
536 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DiNi KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)'nce düzenlenen üniversite giriş sınavıarına
kabldılar ve kazanabildikleri fakülte veya bölümlerde okuma hakkı elde
ettiler.
g. 12 Eylül ile 28 Ş1ıbat Süreci Arasında İHL'inde Göriilen Gelişmeler
• 12 Eylül 1980 askeri ihtilaJ.inden sonra emekli Oramiral Bülent Ulusu tarafından kurulup 13 Aralık 1983' e kadar devam eden ve Milli Eğitim Bakanlığı'm Hasan Sağlam'ın üstlendiği hükümet döneminde yeni İHL açılmadı. Mevcutların yansının kapabiması ile ilgili teşebbüsler ise önlendi.
·Turgut Özal'ın 1983 ile 1989 yıllan arasında kurduğu hükümetler (I. ve II. Özal hükümetleri) döneminde dört tane Milli Eğitim Bakarn görev yapmıştır.79 Bunlardan M. Vehbi Dinçerler dönemine denk gelen zaman dili
minde 1985-19~6 öğretim yılında ilk Anadolu İmam-Hatip Lisesi öğretime açılmış~. Bu okul önce Beykoz'da öğretime başlamış, sonra Kartal'a taşınmıştır. Dinçerler döneminde bir de İHL açılmıştır.
Hasan Celal Güzel'in bakanlığı döneminde ise 7 yeni İHL açılmış ve okul sayısı 382'ye ulaşmıştır.
·Yıldırım Akbulut'un kurduğu ve Avni Akyol'un Milli Eğitim Bakarn olduğu hUkümet dönemindesa yeni İHL açılmazken, İHL Müdürlüklerinin yönetim ve denetiminde İngilizce öğretim yaptıracak 2 Anadolu İHL'leri açılmıştır. 81
•1991'de Mesut Yılmaz'ınJik defa kurduğu ve Milli Eğitim Bakanlığı'm
Avni Akyol'un üstlendiği ANAP hükümeti döneminde;82 daha önce şube
79
80
81
82
4 •• Turgut Ozal tarafından 13 Aralık 1983'te kurulup-21 Aralık 1987'ye kadar devam eden Anavatan Partisi (ANAP) hükümetinin (I. Özal Hükümeti) Milli Eğitim Bakanı önce Vehbi Dinçerler sonra Metin Emiroğlu idi. 21 Aralık 1987'de kurulan ve 31 Mart 1989'a kadar devam eden II. Özal (ANAP) Hükümeti döneminin Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, sonra Avni Akyol'dur.
31 Ekim 1989 tarihinde Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine Yıldınm Akbulut Anavatan Partisi Genel Başkanı oldu ve 9 Kasım 1989'da hükümet kurdu. 23 Haziran 1991 tariliine kadar devam eden bu hükümetin Milli Eğitim Bakanlığı görevini deAvni Akyol üstlendi.
Öcal, Mustafa, Kuruluşundan Günümüze İmam-Hatip_ Liseleri, Din Eğitimi Araşhrmalan Dergisi, sayı 6, yıl1999, s. 224'teki TABLO 5 ..
L Mesut Yılmaz hükümeti 23 Haziran 1991'de kurulmuş ve 20 Aralık 1991 tariliine kadar devam etmiştir.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 537
olarak açılınış olan 6 İHL bağımsız müdürlük haline dönüştürülürken,83 İHL
Müdürlüklerinin yönetim ve denetiminde 13 yeni Anadolu İHL açılmıştır.B4
Yine bu hükümet döneminde ilk defa ortaya çıkan bir gelişme daha ol
muştur. 2 yerleşim merkezinde bulunan Çok Programlı Liselerin (ÇPL) çalısı
altında İHL açılmıştır. Netlee olarak toplam İHL sayısı 388, ÇPL İHL sayısı 2
(388+2=390) ve AİHL sayısı16 olmuştur.
• Silleyman·Demirel'in kurduğu VII. Hükümetin85 Milli Eğitim Bakaru
Köksal Toptan zamarnnda daha önce Konya ve Bursa' da İHL'nin yönetim ve
· denetimleri altında açılınış olan Anadolu İHL bağımsız birer okul haline
getirilmiştir. Aynca bazı İHL müdürlüklerine bağlı yeni AİHL'ler açılınıştır.
Bu dönemde toplam 15 tane Anadolu İHL açılmış oldu. Öte yandan; 1993'te
İstanbul/Kadıköy İHL bünyesinde ilk defa bir Yabancı Dil Ağırlıklı İHL a
çılınıştır. Neticede bu hükümet döneminde: İHL sayısı; 388 ve ÇPL İHL 2
(388+2=390)'de kalırken, AİHL sayısı; 31'e ulaşmış oldu. Yabancı Dil Ağırlıklı
İHL sayısı; 1' dir.
• Tansu Çiller tarafından kurulan koalisyon hükümetinin (I. Çiller Hükümeti)B6 Milli Eğitim Bakanlarından Nevzat Ayaz'ın Bakanlığı döneminde 2
yeni İHL açılmıştırP
83
84
85
86
87
Öcal, a. g. ın. s. 219-222'deki Tablo 4.
Öcal, a.g. m. s. 224'teki Tablo 5.
1991 yılı Kasım ayında yapılan siyasi genel seçimlerin sonucunda Doğruyol Partisi (DYP) Genel Başkanı Süleyman Demirel'in Başbakanlığında, Genel Başkanı Erdal İnönü olan Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) arasında koalisyon hükümeti kuruldu. (Vll. Deıi:ıirel hükümeti) Milli Eğitim Bakanlığı görevi DYP'den Köksal Toptan'a verildi. Bu hükümet 25 Haziran 1993 tarihine kadar göreve devam etti.
17 Nisan 1993 Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Turgut Özal vefat etti. 16 Mayıs 1993 günü TBMM' de Süleyman Demirel yeni Cumhurbaşkanı seçildi. Süleyman Demirel' den boşalan Doğruyol Partisi (DYP) Genel Başkanlığına 13 Haziran 1993 günü Prof. Dr. Tansu Çiller seçildi. DYP Genel Başkanı sıfahyla Tansri Çiller ile Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı Erdal İnönü 25 Haziran 1993'te yeni koalisyon hükümetini oluşturdular. Tansu Çiller ilk kadın Başbakan olarak Cumhuriyet döneminin 50. kendisinin I. hükümetini kurmuş oldu. 5 Ekim 1995 tarihine kadar devam eden olan bu hükümetin Milli Eğitim Bakanları; 25 Haziran 199;3 - 25 Ekim 1993 tarihleri arasında Nahit Menteşe, 25 Ekim 1993 -5 Ekim 1995 tarihleri arasında ise Nevzat Ayaz'dır.
Öcal, Mustafa, a. g. m. s. 219-222'de yer alan Tablo: 4. ·
· 538 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DiNi KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
Bu hükümet döneminde daha önce Isparta İHL Müdürlüğünün yöneti
minde ve aynı çatı altında açılmış olan Anadolu İHL'ye müdür ataması yapı
larak müstal<il okul haline getirilirken, İstanbul-Güngören'de İngilizce, Al
manca ve Fransızca şubeleri olan müstakil müdürlük halinde bir Anadolu
İHL açılmıştır. Keza; aynı dönemde bir de Ankara Tevfik İleri İHL Müdürlü
ğünün yönetiminde Yabancı Dil Ağırlıklı İHL daha açılmıştır.
Yine aynı, dönemde (1993'te) İçel-Bozyazı'da öncelikle Hollanda'daki
Türk işçi çocuklarının okuyacaklan ve İngilizce eğitim yaptıracak bağımsız
bir AİHL daha açılmıştır.88 Aynca Nahit Menteşe'nin Bakanlığı döneminde
23, Nevzat Ayaz'ın Bakanlığı döneminde 20 tane olmak üzere İHL'nin mü
dürlüklerinin yönetiminde toplam 43 AİHL daha açılmıştır.s9
Keza; 2 tanesi Nahit Menteşe'nin, içlerinden.1 (bir)'i ÇPL AİHL olmak
üzere toplam 27 tanesi de Nevzat Ayaz'ın Bakanlığı döneminde 29 yerde ÇPL İHL açılmıştır.90
Bu dönemin sonunda; İHL sayısı390'a, ÇPL İHL sayısı ise 31'e (390+31=
421)'e ulaşmış, AİHL sayısı 74, Yabancı Dil Ağırlıklı İHL sayısı2 olmuştur.
• Tansu ·Çiller' in peş peşe kurduğu IT. ve m. Hükümetler döneminde9ı
Milli Eğitim Bakanı Turan Tayan'dır. Bu hükümet döneminde yeni İHL a
çılmamıştır. Ancak 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan siyasi genel seçimleri önce
sinde (09.12.1995 tarihinde) önceki yıllarda şubele! halinde açılan İHL'lerden
71 tanesine daha müdür atamasi yapılarak müstakil birer okul haline dönüştürülmüşlerdir. İHL Müdürlüklerinin yönetim ve denetiminde 16 tane de
yeni AİHL açılmıştır. ' . ·-. . m. Çiller hükümetinin sonunda: IHL sayıSı 461, ÇPL IHL sayısı 31
(461+31= 492) olmuştur. AİHL sayısı; 90'a ulaşmış, Yabancı Dil Ağırlıklı İHL sayısı ise; 2 olarak kalmıştır.
88
89
90 91
Öcal, a.g.nı. s. 223; 226-227, Tablo 7.
Öcal, a. g. nı. s. 224'teki Tablo: 5; s. 226-227, Tablo 7.
Öcal, a. g. nı. s. 225-226'daki Tablo: 6, s. 226-227, Tablo 7.
Tansu Çiller 5 Ekim 1995 - 30 Ekim 1995 tarihleri arasında kısa süreli bir hükümet daha kurmuştur. (II. Çiller Hükümeti). 30 Ekim 1995-06 Mart 1996 arasında görev yapacak olan kendisinin III., T. c. 'nin 52. hükümetini kurmuştur. Bu hükümetler döneminin Milli Eğitim Bakanlığı'na DYP'den Turhan Tayan'ı getirmiştir.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 539
·Mesut Yılmaz'ın kurduğu yeni hükümet (II. Yılmaz Hükümeti) döne
minde92 Milli Eğitim Bakanı yine Turan Ta yan' dır. Kısa süreli bu hükümet
döneminde daha önce İHL müdürlüklerine bağlı olarak açılmış olan şube
lerden 3'üne daha müdür ataması yapılarak bağımsızlaştırılmıştır.
Bu dönemde yeni AİHL açılmamış olmakla birlikte Kayseri A. R: Özderid AİHL'ne müstakil müdür ataması yapılarak bağımsız bir okul hali
ne getirilmiş ve bağımsız AİHL sayısı7 olmuştur.93
Bu dönemde toplam İHL sayısı 464' e ulaşiiÜş, ÇPL İHL sayısı 31
(464+31= 495) olmuş, AİHL 90, YabanaDil Ağırlıklı İHL sayısı 2 olarak kal
mıştır.
• Necmettin Erbakan'ın kurduğu hükümet94 döneminde Milli Eğitim Ba
kanı Mehmet Sağlam olmuştur. Erbakan Hüküı:rieti döneminde; yeni açılan
veya daha önce şube olarak açılmış iken müstakil müdürlük haline getirilen
herhangi bir İHL yoktur. Ancak, İHL Müdürlüklerinin yönetiminde 17 Ana
dolu İHL açılmıştır. Ayrıca; 8 tane de ÇPL İHL açılmıştır.95
1996-1997 öğretim yılı itibariyle İHL 464, ÇPLİHL 39 (464+39= 503),
AİHL 107, Yabana Dil Ağırlıklı İHL 2 olmak üzere tamamı 612'ye ulaşmıştır
ki bu İHL'nin maksimum sayısıdır.
92
93 94
95
24 Aralık 1995 tarihli seçinUer sonrasında 6 Mart 1996 tarihinde Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığında Anavatan Partisi (ANAP) + Doğruyol Partisi (DYP) azınlık koalisyon hükümeti kurulmuştur (II. Yılmaz, 53. T.C. Hükümeti). Milli Eğitim Bakanı ise, (seçimler öncesi DYP' den istifa ederek Anavatan Partisine geçen ve bu partiden Bursa milletvekili seçilen) Turhan Tayan olmuştur. Ancak bu hükümetin öınrü fazla olmamış 28.6.1996 tarihinde istifa etmek zorunda kalmıştır. Bu hükümetin TBMM'deki "güven oylaınası"nın usulsüz olduğuna dair Refah Partisi (RP)' nin Anayasa Mahkemesine başvurması sonucunda, Mahkemenin güven oylaması sonuçlarını geçersiz sayınası üzerine II. Mesut Yılmaz Hükümeti istifa etmek zorunda kalmıştır.
Bk. Öcal, a. g. m. S. 222-228.
28 Haziran 1996 tarihinde Refah Partisi (RP) Genel Başkanı Necmettin Erbakan Başbakanlığında Doğruyol Partisi (DYP) Genel Başkanı Tansu Çiller anlaşarak yeni koalisyon hükümetini (T.C.nin 54. hükümetini) kurmuştur. Bu hükümetin Milli Eğitim Bakanı DYP'den (YÖK eski Başkanı) Prof. Dr. Mehmet Sağlam olmuştur. Bir yıllık görevden sonra; 18 Haziran 1997 günü istifa eden Erbakan Hükümeti, 30 Haziran 1997 günü görevi III. Yılmaz hükümetine devretıniştir.
Bk. Öcal, a. g. ın. S. 222-228.
540 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
İHL sayısının maksimuma ulaşhğı 1996-1997 öğretim yılı itibariyle kayıtlı öğrenci sayısı ise; orta kısmında 3Hf.775, lise kısmında 192.727 olmak
üzere toplam 511.502' dir. (Bk. Tablo 1.)
h. "28 Ştıbat Süreci" iJ Yıllık Kesintisiz Zortınltı Eğitim Kararı Ve · İHL'nin Orta Kısımlarına Yansıması
Türkiye, Erbakan Hükümeti döneminden başlayarak yeni bir döneme
girmiştir. Çünkü 28 Şubat 1997 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kuru
lu'nda (MGK) alınarak kamuoyuna açıklanan kararlar önce Erbakan Hükü
metini sarsmıştır. Sonradan I/28 Ştıbat Süreci" olarak anılacak olan söz konu
su MGK toplantısında irtica (!) ile ilgili ortaya konulan görüşler yıllarca tar
hşma konusu olmuş ve bütün toplumu etkilemiştir. İlk kuruluş yıllarından
beri İmam-Hatip Liseleri'nde -27 Mayıs 1960 ihtilali, .12 Mart 1971 muhtırası ve 12 Eylül 1980 ihtilali dönemlerinde görülen kısa süreli duraklamalar dö
nemi hariç- fasılasız devam ed_en pozitif gelişmeler, bu kararlardan sonra
negatif gelişme sürecine girmiştir.
Erbakan hükümeti birinci yılının sonunda istifa eclince, 30 Ha~dran 1997
günü Mes.ut Yılmaz'ın Başbakanlığında yeni bir koalisyon hükümeti (III.
Yılmaz Hükümeti) kurulmuştur.96 Milli Eğitim Bakanlığı'ın Hikmet Uluğbay
üstlenmiştir. Bu hükümet döneminde, daha önce 13-17 Mayıs 1996 tarihleri
arasında gerçekleştirilen 15. Milli Eğitim Şfuası'nda,5+3=8 yıllık kesintili ve
yönlendirmeli zorunlu eğitim teklifine karşılık, çok tartışmalı bir şekilde ve
baskı ile kabul ettirilen 8 yıllık "kesintisiz zorunlu eğitim" kararına dayanıla
rak hazırlanan yasa tasarısı TBMM'nden geçirildi ve 4306 sayılı kanlın olarak
yürürlüğe konuldu.97 Kanunun yürürlüğe konulmasından sonra İHL' deki
uygulamalar özetle şöyle olmuştur:
96
97
30 Haziran 1997 günü Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığında; Anavatan Partisi (ANAP) + Demokratik Sol Parti (DSP) + (Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk olan) Demokratik Türkiye Partisi (DTP) + Bağımsız milletvekillerinden oluşan hükümet (III. Yılmaz Hükümeti) kuruldu. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit Devlet Bakanı Başbakan Yardımcılığı, aynı partiden Hikmet Uluğbay ise, Milli Eğitim Bakanlığı görevini üstlendi. 17 ay boyunca görev yapan bu hükümet "yolsuzluklar yaptığı" gerekçesiyle 25 Kasım 1998 günü TBMM'de yapılan oylama sonucunda; 209'a karşılık 312 oyla düşürülen Cumhuriyet tarihinin ilk hükümeti oldu.
Bk. 18.08.1997 tarih ve 23084 sayılı Resnız Gazete, s. 2-6.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 541
15 Eylül 1997 Pazartesi günü okullar 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim
yaphrmak üzere öğretime açıldı. İmam-Hatip Liseleri ile orta kısımları olan
diğer bazı meslek liseleri orta kısımlarına artik yeni kayıt yapamadan öğre
time başladılar. Milli Eğitim Bakanlığı'nca, İHL'nin orta 2. ve 3. sınıflarına
geçmiş bulunan öğrenCilere öğrenimlerini bu okullarda tamamlama zorunlu
luğu getirildi. Orta kisımları son mezunlarını 1998-1999 öğretim yılı sominda
verdiler (Bk. Tablo 1.) ve tarihe mal oldular: Mezuniyetten sonra isteyen
İHL'ne, isteyen başka okullara kayıt yaptırarak ortaöğrenimierine devam
ettiler.
Anadolu Liseleri, Anadolu Meslek Liseleri ile Anadolu İHL'ler ise son
defa 1997-1998 öğretim yılında orta 1. (6.) sınıfa kayıt yaptılar ve son mezun
larını 1999-2000 yıl sominda verdiler.'* AİHL orta kısmından son mezunlarını
verirken bir başanya imza attılar. 2000-2001 öğretim yılı için yapılan Anado
lu Liselerine Giriş Sınavında bir öğrenci 100 sorudan 99'ı.Inu doğru cevapla
yarak 990 puarila Türkiye l.si oldu.- Bir başka öğrenci ise aynı sınavda Tür
kiye 2.si oldu.- AİHL'lerin orta kısımları böylesine muhteşem bir başarı ile
veda ederek Türk eğitim sisteminden çekildiler. Buradan mezun olanlardan
da isteyen lise kısmına devam ederken, arzu edenler de başka okull~a geçiş
yaptılar.
ı. İHL Lise Kısmına Uygulanan Yasaklar Ve Meslek Lisesi Mezunlannın
Üniversiteye Girişinin Engellenmesi
1998' den itibaren meslek liseleri öğrencileri ile İHL'nin lise kısmında öğ. renim gören öğrencilerin üniversitelere girişlerini engellemek amacıyla hu
kuk dışı uygulamalara girişiimiş başka (düz) liselere geçişleri yönergelerle,9s
..
**
Tablo 1.' e bakılırsa; 1999-2000 ile 2000-2001 öğretim yıllarında da orta kısmında az miktarda öğrenci görülmektedir. Bu öğrenciler normal sürede değil, gecikmeli olarak mezun olanlardır.
Tablo 1.'e bakılırsa; 2000-2001 ile 2001-2002 öğretim yıllarında da orta kısmında az miktarda öğrenci görülmektedir. Bu öğrenciler normal sürede değil, gecikmeli olarak mezun olanlardır.
*** . İstanbul Güngören AİHL orta kısmından mezun olan İkbal Şencan **** 98
Kayseri Melikgazi Ali Rıza Özderici AİHL orta kısmından mezun Hatice İslamoğlu.
Milli Eğitim Bakarılığı'na Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Nakil ve Geçiş Yönergesi, MEB Tebliğler Dergisi, Eylül1998, sayı 2492, s. 1006 vd.
542 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECİNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
okullara gönderilen talimatlada engellenmiştir.99 İHL' den tasdiknamesini
alarak müracaat eden öğrencileri her türlü riski göze alarak kendi okuluna
kabul eden liselerin yöneticileri ise soruşturmaya tabi tutularak cezalandınl
dılar. Hatta bir kısmının müdürlük görevine son verildiğine dair basında
haberler bile çıkmışhr.
1997-1998 öğretim yılı sonunda İmam-Hatip Liseleri mezun verememiş
lerdir. Çünkü, 1995-1996 öğretim yılından itibaren 9. (Lise 1.) sınıflardan
başlayarak 4'·yıllık İmam-Hatip Lisesini kademeli olarak 3 yılda bitirme im
kfuu veren Ders Geçme ve Kredili Sistemden tekrar 4 yıllık Sınıf Geçme Sis
temine geçilmiştir. 1997-1998 öğretim yılı sonunda Sınıf Geçme Sistemi 4.
yılını dold"!lffil.adığından bu öğretim yılı sonunda okullar mezun verememiş
tir. Ancak önceki yıllardan (Kredili Sistemden) beklemeli olan çok az sayıda
öğrenci mezun qlmuştur.
Buna karşılık; 1998-1999 öğretim yılından itibaren ise İHL'nin Hazırlık
Sınıfı + 3 yıllık bir okul haline getirilmesi ise, bu sefer de bu öğretim yılı so
nunda okulların hem ll. ve hem de 12. sınıflarının mezun olabilmelerine
imkan tanınmışhr. Böylelikle bir evvelki yıl mezun vererneyen İHL, 1998-
1999 öğre~ yılı sonunda iki dönemini birden (çifte) mezun etmiştir.
İHL 1997-1998'de mezun verememiş olmalarına karşılık 1998-1999'da
çifte mezun vermiştir ama aynı yıl (1998' de) bu okullardan düz liselere geçi
şin engellenmesi yanında bir de Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ile Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)'nce meslek liseleri mezunlannın üni
versiteye girişlerini engelleyici karar alınmışhr. Anayasa ve yasaların açık
hükümlerine rağmen 1999 yılından itibaren bütün mesleki ve teknik lise
mezunlan ile birlikte İHL mezunlan -kendi ilgi alanlan dışındaki yiiksek
öğretim programiarına giremez olmuşlardır. Şöyle ki;
99 Bk. MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 12.10.1998 tarih ve 12130 sayılı yazısı. MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün 19.10.1998 tarih ve 13908 (1998/106) sayılı genelgesi. MEB Talim vbe Terbiye Krulu Başkanlığının 10.09.1999 tarih ve 11786 sayılı yazısı. MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğünce hazırlanıp M üsteşar Bener Cordan tarafından imzalanan 18.09.1999 tarih ve 13908 sayılı yazı. MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğünce hazırlanıp Genel Müdür Hüseyin Atılgan tarafından imzalanan 19.09.1999 tarih ve 10558 sayılı yazı.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 543
Anayasa'nın 42. maddesinde "Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun
bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsaını kanunla tespit edilir ve düzenlenir," denilmektedir. Anayasa'nın kastettiği kanun olan Milli Eğitim Temel Kanunu'nun yukanda naklettiğimiz 31. maddesinde ise; "hangi yiiksek öğretim
kıırumlamıa, hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Baka1tlığı ile işbirliği yapılarak Yüksek Öğretim Kıırulıı tarafından tespit edilir'' denilmektedir. Ama buna rağmen Yüksek Öğretim Ku
rulu Milli Eğitim Bakanlığı'ın devre dışı bırakarak bütün mesleki ve teknik
liselerin önünü kesecek kararlar almıştır. 1999 yılında alırup aym yıl uygu
lamaya konulan kararla; lise mezunlarının orta öğretim başarı puanları 0.5
ile çarpılarak belirlenirken, mesleki ve teknik liseler ile birlikte İHL mezunla
iının.ki 0.2 ile çarpılarak belirlei11Iriştir. Bu uygulama ile lise mezunları ile
meslek lisesi mezunlarının başarı puanlan arasında -meslek liseleri mezunla
rının aleyhine- 25-30 puanlık bir fark Öluşturulmuştur.
Burada açık bir hak gaspı söz konusudur. Çünkü 1973'ten beri meslek
liseleri mezunlarına anayasa ve yasaların verdiği haklar engellenmiştir. Son
karar hukuki olsa bile meslek liselerinde kayıtlı bütün sınıflardaki öğrenciler
haklarını koruyarak mezun olmalı ve üniversitelerin her bölümüne girmeye
devam etmeliydi. Tıpkı 1973'te Milli Eğitim Temel Kanunu çıkbğında, mes
lek liselerine önceden "meslek okulu" iken kayıt yaptıran öğrencilerin eski
haklarına, yeni kayıt yaptıranların da yeni haklara sahip olduklannın ifade
e..:~Jerek ona göre uygulama yapıldığı gibi.
Buna rağmen, son kararın birkaç yıllık uygulaması sonucunda görül
müştür ki, özellikle İHL mezunları daha çok gayret etmek suretiyle yine de
üniversitelerin bazı bölümlerine girmeyi başarmışlardır. Bu sefer 2003-2004
öğretim yılından itibaren; lise mezunlarının ortaöğretim başarı puanları he
saplamrken 0.8 ile, mesleki ve teknik lise mezunlarının ortaöğretim başarı
puanları hesaplamrken; 0.3 ile çarpılarak hesaplanması kararlaştırılmıştır.
Son karar ve uygulama meslek lisesi mezunlannın aleyhine 40 ila 50 puanlık
fark ortaya koymuş ve bu sebeple arbk meslek lisesi mezunlarının kendi ilgi alanlarındaki yüksek öğretim kurumlannın dışında herhangi bir fakülte
veya bölüme girmeleri imkansız hale gelmiştir.
544 AVRUPA BİRLİGİ SÜREdNDE DİNi KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
Aslında bu kararlar, 1924'te açılıp, arkasından alınan bazı tedbirler se
bebiyle öğrencisiz (!) bırakılan İmam ve Hatip Mektepleri'ne uygulanan taktiğin günümüze uyarlanmış şeklinden başka bir şey değildir. Ama bütün
bunlara rağmen 1920'li yıllarda olduğu gibi bu yıllarda <;la İHL öğrencilerin
de geçici bir müddet azalma olsa da öğretim e devam etmişlerdir.
j. Son Ecevit Hükümetleri Dönemi
• Bülent Ecevit, ll Ocak 1999 günü kendisinin IV. ve TC.'nin 56. Hükü
meti'ni ( dışatıdan DYP destekli azınlık hükümetini) kurdu ve 28.5.1999 tari
hine kadar göreve devam etti.1°0 Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu idi.
• 18 Nisan 1999 günü yapılan siyasi genel seçimler sonrasında Bülent E
cevit' in Başbakanlığında yeni bir koalisyon hükümeti kuruldu. T. C. nin 57.
ve B. Ecevit'in V. Hükümeti 3 Kasım 2002 seçimlerine kadar göreve devam
etti. Milli Eğitim Bakanlığı'nı önce Metin Bostancıoğlu sonra da Necdet Te
kin yaph.101 Ecevit'in kurduğu bu iki hükümet döneminde meslek liseleri
mezunlarının üniversiteye girişlerinde veya başka türlü herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır.
k. AK Parti Hükümetleri Dönemi
• 3 Kasım 2002 günü yapılan siyasi genel seçimler sonrasında Genel Baş
kanı Recep Tayyip Erdoğan olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) 363
milletvekili ile tek başına iktidara geldi. Ancak Erdoğan siyasi yasaklı oldu
ğu için hükümet kurrria görevi yardımcılarından Abdullah Gül' e verildi.
Abdullah Gül18 Kasım 2002 günü 58. T.C. Hükümeti'ni kurdu. Milli Eğitim
Bakanı Erkan Mumcu oldu.
100 Bülent Ecevit'in lideri olduğu DSP o dönemde TBMM'nde 61 milletvekili ile temsil edilmekte ve Parlamentoda 4. parti duruın~da idi.
1o1 28 Mayıs 1999 günü, Genel Başkanı Bülent Ecevit olan Demokratik Sol Parti (DSP), Genel Başkanı Devlet Bahçeli olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Genel Başkanı Mesut Yılmaz olan Anavatan Partisi (ANAP) ile anlaşarak T. c. 'nin 57. (ll. Ecevit) hükümetini kurdular. Bu hükümetin Milli Eğitim Bakanlığı'nı 10.07.2002 tarihine kadar Metin Bostancıoğlu, bu tarihten 18.11.2002'ye kadar Necdet Tekin yaptı.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 545
· Başbakanlıktan istifa eden Abdullah Gül'ün yerine Recep Tayyip Er
doğan 14 Mart 2003 günü kendisinin ilk, AK Partinin ikinci veT. C. nin 59.
Hükümeti'ni kurdu.92 Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik oldu.
AK Parti adına kurulan son hükümetler döneminde de meslek liseleri
nin üniversiteye girişleri konusunda rahatlahcı herhangi bir karar alınama
mıştır. Ancak daha önce açık iken son yıllardaki uygulamalar sebebiyle öğ
rencisiz kalarak kapanmak durumunda kalan bazı İmam-Hatip Liseleri ye
niden öğretime başlahldı. Aynca bazı İHL'nin müdürlüklerinin yönetimle
rinde yeni AİHL'leri açıldı.
1. 28 Şubat Süreci Sonrasında İHL'nde Görülen Sayısal Gelişmeler
28 Şubat 1997 sürecinden sonraki gelişmeler doğrultusunda İmam-Hatip
Liseleri'nin son durumlanna bir göz athğımızda, karşımıza şöyle bir durum
çıkmaktadır:
8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimle tabanlan kaybettirilen ve üniversite
lere girişte önlerine konulan puan engelleri ile -hpkı 1924'te açılan İmam ve
Hatip Mektepleri gibi- İHL'nin "öğrencisizlik sebebiyle (!)" kendiliğinden
kapanmasına zemin hazırlanmış oluyordu. Bütün bu kararlara karşılık İHL'i
ciddi sarsırihlar geçirmiş olmakla birlikte kararlan alanlarm beklentileri ger
çekleşmemiştir. Şimdi MilllEğitim Bakanlığı İstatistiklerinden yola çıkarak 8
yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin uygulamaya konulmasından bir evvelki yıl
olan 1996-1997 öğretim yılında ve sonraki yıllarda İHL, ÇPL İHL ve AİHL ve
Açık Öğretim İHL'ndeki sayısal gelişmelere bir göz atalım:93
92
93
Recep Tayip Erdoğan daha önce (1997'de) Bitlis'te okuduğu bir şiir sebebiyle mahkum olduğu ve siyasi yasağı devam ettiği için 3 Kasım 2002'de yapılan genel seçimlerde aday olamamış dolayısıyla milletvekili seçilememişti. Bu arada bazı yanlışlık ve usıilsüzlükler yapıldığı gerekçesiyle Siirt il seçimleri Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edilmiş ve 9 Mart 2002'de yenilenmesi kararlaştırılmıştı. Recep Tayyip Erdoğan'ın bu arada yasaklılık süresi doimuştu. Yenilenen Siirtseçimlerinde aday olan Erdoğan bu sefer milletvekili olarak parlamentoya girdi. Bu gelişme üzerine Abdullah Gül Hükümeti istifa etti. Cumhurlıaşkarn Ahmet Necdet Sezer'in Hükümeti kurma görevini Recep Tayyip Erdoğan'a verdi, o da 14 Mart 2003 günü hükümetini kurdu.
Okul ve öğretmen sayılan ile ilgili tablo 1. MEB Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı tarafından her yıl yeniden hazırlanan "Milli Eğitim Sayısal Veriler" adlı kitapçıklardan yararlarularak oluşturulmuştur.
U1
""' 0\
..., ~ ...... o
~ !:""
~ > o:ı
~· -· G')ı
IHL ÇPLIHL AIHL Açak Top Öğrenci Öğrelnıen
IHL OkulSayı Toplanı Toplanı YIL
Oı·la Lise Or la Lise Oı·l:ı Lise
-· {/)
~: rı1
Ok. Ö~·n. Ok. Ö![n. Ok Ö![n. Ok. Ö![n. Ok Ö~·J1 Ok Öğrn. Ö~·l\, 1996·1997 464 290.94'3 464 185.126 30 6.768 30 4.924 107 21.064 107 2.677 601 511.502 1SS09
1997·1998 464 188.329 464 168.422 33 5.214 34 5.365 107 25.088 107 4259 60S 396.677 18.702
("') -· ~ rı1
1998·1999 460 91.623 464 177.234 32 3.447 33 6.820 105 19.529 107 8.732 604 307.5'>5 1S.145 d 199'1·!!000 43 1.953 464 116.4'31 4 162 33 6.289 105 13.874 107 11.504 1367 604 151.580 15.92!!
....... z 2000·2001 9 215 462 71.430 2 85 31 6.093 94 5.259 107 14.097 4.098 600 102.042 11S77
2001·2002 451 55.339 1 3 107 16.403 5.647 5!iS 77:392 S.504
2002·!!003 436 48.035 100 16.499 6.566 536 71.100 7.431
2003·2004 445 66.117 7 18.781 12.591 452 97.459 7.631
!!004·2005 445 73.563 7 23.288 6.93? 452 103.'/SS S.140
2005·2001>
...... ,
~ c:: ~ ~ < ~
d ....... z rı1 C) ı
a: ~ -·
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 547
1996-1997 öğretim yılında İHL, ÇPL İHL ve AİHL'nin bütün sınıflarında kayıtlı öğrenci (orta kısım + lise kısım) toplamı 511.502'dir. Bu rakam, İHL'nin kendi tarihlerinde öğrenci sayısı bakımından zirveye ulaşıldığını göstermektedir. 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim kararının alındığı ve uygulamaya başlandığı 1997-1998 öğretim yılından itibaren öğrenci sayısında düşüş başlamıştır. En düşük sayı ise 2002-2003 öğretim yılına aitt!r ki bu yılda öğrenci sayısı 71.100 olarak tespit edilmiştir. Ondan sonraki yıllardaözellikle AK Partinin iktidara gelmesi üzerine üniversite kapılarının tekrar açılacağı umuduyla olsa gerek- yeniden öğrenci artİşı gözlenıneye başlamıştır. 2004-2005 öğretim yılında öğrenci sayısı103.788 olarak gerçekleşmiştir.
8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim uygulamasının İHL'nde öğrenci azalmasına sebep olduğu kesin. Ancak asıl sebep; üniversiteye giriş için ortaöğretim başarı puanlarının belirlenmesinde uygulanan sistemdir. Bu sistemin uygulamaya konulmasından sonra bazı İHL'i sınıf açacak kadar yeni öğrenci kayıt yapamadıkları için öğrencisizlik (!)sebebiyle kapatılmışlardır. Gazetelere yansıyan haberlere göre, öğrencisizlik (!) .sebebiyle ilk kapanan (Çanakkale) Lapseki İHL olmuştur.104 Benzer bazı yöntemlerle başka bazı İHL'ler de kapatılmıştır. Okul sayılarına bakhğımızda 1997-1998'de İHL + ÇPL İHL + AİHL'nin toplam sayısı 605 iken 2002-2003 öğretim yılında 536'ya düşmüştür.
Bu yıllarda; 1 (bir) ÇPL Anadolu İHL kapatılmıştır. 36 İHL, ÇPL İHL'ye dönüştürülmüştür. 19 tanesinin yönetim ve denetimi MEB. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün görev ve yetki kapsaınından çıkarılmıştır. Buna göre: ÇPL İHL 2000-2001 öğretim yılına kadar Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'ne bağlı iken, 2001-2002 öğretim yılından itibaren bu Genel Müdürlüğü'n yetki ve kapsaınından çıkarılmıştır.
36+19+=55 İmam-Hatip Lisesinin yönetim ve denetimi Din Öğretimi Ge
nel Müdürlüğü'nden alınıp, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü'ne verilmiştir.
12 (oniki) tanesinin ise, tamamen kapatıldığı anlaşılmaktadır.
104 Bk. 8 Ekim 2000 tarihli Yeni Şafak Gazetesi, s. 17. Gazetedeki habere göre; 2000-2002 öğretim yılı başında 8 öğrenci kayıt yaptırdığı ve bu kadar öğrenci ile sınıhçılması imidin dahilinde olduğıı halde, branş dışından görevlendirilen okul müdürü ve Milli Eğitim Müdürlüğiince baskı uygulanmak suretiyle velilere çocuklarının kayıtlarını aldırdılar ve okulu "öğrencisizlik (!)" gerekçesiyle kapattılar. Daha başka bazı İHL'ler de benzer gerek• <!lerle kapandılar veya kapatıldılar.
548 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DiNi KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
AİHL ise, 2001-2002 öğretim yılına kadar 107 olan okul sayısı korunmuş olmakla birlikte, 2002-2003 öğretim yılında 7 tanesi öğrencisizlik (!) gerekçesiyle kapanmış ve okul sayısı 100' e gerilemiştir. 2003-2004 öğretim yılından itibaren bağımsız müdürlük halindeki 7 AİHL'ye istatistiklerde yer verilmekte, İHL müdürlüklerirıirı yönetim ve denetimleri altındakiler ise istatistiklere yansıtılmamıştır.
- İlk Açılış Yıllanndan 2006-2007 Öğretim Yılına Kadar İHL'ne Kayıt Yaptıran Toplam Öğrenci Ve Mezıın Sayılan
Orta kısmına; 1951-1952 öğretim yılından itibaren 7 ilimizde "İmamHatip Okulu" adıyla bu okullar eğitim sistemimiz içerisindeki yerlerini almaya başladıklarında 876 öğrenci kayıt yaptırmışh. Bu tarihten orta kısımlarınason defa kayıt yapıldığı 1996-1997 öğretim yılına kadar toplam 1.500.000 (birbuçukınilyoı:ı) civarında öğrenci kayıt yaptırarak okuma hakkı elde etmiş, buiUardan 1.000.000 (birmilyon) kadarı mezun olmuştur.
Lise kısmına; İmam-Hatip Okulları'nın Lise kısmına geçildiği öğretim yılı olan 1955-1956' da 7 İmam-Hatip Okuluna toplam 254 öğrenci kayıt yaptırmışh. Bu tarihten 2006-2007 öğretim yılına kadar 1.100.000 (birmilyonyüzbin) civarında öğrenci kayıt yaphrmış, bunlardan mezun olanların sayısı ise; 650.000 (alhyüzbin) civarındadır.
na ğı
2. Yüksek Din Öğretimi Kuruinıarımn Açılışı ve Hukuki Dayanakları
a. Alıkara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin Açılışı ve Hııkııki Daya-
Daru'l-Fürıfın ilahiyat Fakültesi'nin kapatılmasının üzerinden 16 yıl geçtikten sonra, 9 Mayıs 1949 günü TBMM'nden tarhşmalı bir şekilde ·geçirilen 5424 sCiijllı kanunla yeniden bir ilahiyat Fakültesi açılması kararlaştırılmıştır. Fakülte, 21 Kasım 1949' da Ankara Üniversitesi'ne bağlı olarak öğretime başlamıştır. Bu Fakülte açılırken hukuki dayanağı yine Tevhld-i Tedrisat Kanunu'nun 4. maddesi olmuştur. Kuruluş gerekçesi ise;
"Din meselelerinin sağlam ve ilmi esaslara göre incelenmesini mümkün kılmak,
meslekl bilgisi kuvvetli ve düşünüşünde ihatalı din adamlannın yetişebilmesi için
lüzumlu şartlan sağlamak ... " şeklinde ifade edilmiştir.ıos
·105 Bk. Parınaksızoğlu, a. g. e. s. 29; Ankara Üniversitesi Kataloğu 1983-1984, A. Ü. Basımevi, Ankara 1984, s. 527-543.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 549
Belirtilen gerekçelerle A. Ü. İlaruyat Fakültesi açılmışhr ama öyle bir ders prograrnı hazırlanmışhr ki, ilk yıllarda Kur' an-ı Kerim okutulmarruşhr.106 Ancak 1953-1954 yılında hazırlanan ders programında 1. ve 2. sınıflarda" Kur'an ve İslam Dini Esaslan" adıyla haftada 2 kredilik ders yer alabilmiştir.107 Programda Arapça dersi gözükmekle birlikte ilk 1-2 yıl bu ders de okutulmamışhr. Mesleki 1 dini dersler ise son derecede yetersiz ve zayıfur.
Sonraki yıllarda gerek programında yapılan değişiklikler ve iyileştirmelerle, gerekse yetişen öğretim elemanlanyla bu Fakülte kuruluş maksadına
uygun eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürmeye başlamış ve devam etmiştir.1os
b. Yüksek İslam Enstitülerinin Açılışı
A. Ü. İlaruyat Fakültesi'nin açılışının üzerinden on yıl geçtikten sonra Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak 24 Eylül 1959 tarihinde İstanbul' da, öğretim süresi 4 yıl olan ve İmam-Hatip Okulu (İHO) mezunlannın girebileceği, ismi Yüksek İslam Enstitüsü olarak belirlenen yeni bir dini yüksek öğretim kurumu açılmışhr. Mezunlannın İHO ve Din Bilgisi öğretmeni olabileceği ve Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında her tür dini hizmetleri yapabile-
106 A. Ü. ilahiyat Fakültesi için hazırlanan ilk ders programı arasında Kur'an-ı Kerim dersi ·gözükıneınektedir. Bk. İlfihiyat Fakültesi Albünıü -1949-1960, TürkTarih Kurumu Basımevi, Ankara 1961, s. 15. Ayrıca: 2005 ve 2006 yıllan boyunca A. Ü. İliihiyat Fakültesi ile İmam-Hatip Okullan ve Yüksek İslam Enstitülerinin ilk mezunlanndan tanınmış bazı isimlerle geniş kaps.amlı mülakatlar yaptık. Söz konusu Fakültenin ilk mezunlanndan ve halen hayatta olanlarm mülakatlar esnasında yaptıkları açıklamalar da bunu doğrulamaktadır. Onlar kendilerinin Fakülteden mezun oluncayakadar Kur'an dersleri gönnediklerini, Kur'an okumayı dışarıdan bazı hocalardan veya din görevlilerinden özel ders almak suretiyle öğrendiklerini ifade etmişlerdir. Arapça dersinin ise, -programda gözükmekle birlikte- bir veya iki yıl sonra okutulmaya başlandiğını ifade edenler olmuştur. (Yaphğımız müliikatlar 2007 yılında 3 veya 4 ciltlik kitap halinde yayrnlanacakhr.)
107 Bk. Koştaş, Münir, Ankara Üniversitesi İlfihiyat Fakültesi, Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakül
tesi Dergisi, c. XXXI. A.Ü. Basunevi, Ankara 1989, s. ll. 1961'de hazırlanan program için bk. 8 Temmuz 1961 tarih ve 10849 tarihli Resmi Gazete, s. 4562-4563.
10B Fakültenin tarihçesi için bk. Bolay, Süleyman Hayri, Fakültemiz ve Faaliyetleri, A. Ü. İlfihiyat Fakültesi Dergisi "50. Yıl Özel Sayısı", Ankara 1973, s. 367; ayrıca bk. Ankara Üniversitesi İlalıiyat Fakültesi, A. Ü. Basunevi, Ankara 1976; Çadırcı, Musa- Süslü, Azmi, Allkara Üniversitesi Gelişim Tarihi (Atatürk'ün 100. Doğum Yılına Armağan), A. Ü. Basımevi, Ankara 1982, s. 338-366; Koştaş, a. g. nı. s. 1-27.
550 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DİNİ KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
ceği Yüksek İslam Enstitüsü için iki yıl sonra bir de yönetınelik hazırlanıp yürürlüğe konulmuştur.·
İstanbul YİE'nden sonra Konya (1962), Kayseri (1965), İzmir (1966), Erzurum (1969), Bursa (1975), Samsun (1976) ve Yozgat (1980)'ta açılanlada birlikte 1980 yılına gelindiğinde sayılan 8' e ulaşmıştır.
c. İslami İlimler Fakültesi'nin Açılışı
Rektör P!of. Dr. Kemal Bıyıkoğlu'nun başkanlığında 16 Kasım 1970'de toplanan Atatürk Üniversitesi Yönetim Kurulunun aldığı bir kararla bu üniversiteye bağlı Erzurum' da İsıarnı İlimler Fakültesi açılması kararlaştırılrnıştır.109 Öğretim süresi S yıl olarak belirlenen fakülte 1971-1972 öğretim yılında öğretime başlamıştır. Bu şekilde A. Ü. İliliiyat Fakültesi'nden ayrı ikinci bir fakülte öğretime başlamıştır. A. Ü. İliliiyat Fakültesi başlangıçtan 1976'ya kadar İmam-Hatip Okulu/Lisesi mezunlarını öğrenci olarak kabul etınezken, Erzurum' daki bu Fakülte daha kuruluşundan itibaren öğrenci kontenjanlannın %40'ını İmam-Hatip Okulu mezunlarına tahsis etmiştir.
d. YÖK Yasası ve Yüksek Din Öğretiminde Görülen Pozitif Ve Negatif Gelişmeler
12 Eylül 1980 ihtilali sonrasında TBMM feshedilip, onun yerine geçici olarak görev yapmak üzere kurulan Danışma Meclisi'nce 1981 yılmda 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir.uo Kanunun 2. maddesi gereğince, yüksek öğretim üst kuruluşları, bütün yüksek öğretim kurumları, bağlı birimleri ve bunlarla ilgili faaliyet esaslan kanun kapsamına alınmıştır. Dolayısıyla A. Ü. İliliiyat Fakültesi, Yüksek İslam Enstitüleri ile Erzurum' daki isıarnı İlimler Fakültesi de kanun kapsamına alınmış, oldu.
1982' de yayınlanan 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK)' nin m
ilgili maddesi gereğince A. Ü. İliliiyat Fakültesi aynı isimle aynı üniversiteye
* Resmi Gazete ve MEB Tebliğler Dergisinde yayınlanmamış olan İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünün açılış karar metni ile 31 Temmuz 1961 tarih ve 211 sayılı yönetmeliğin dakti-lo edilmiş bir nüshası bizde mevcuttur. -
109 Atatürk Üıiiversitesi İsliimi İlimler Fakültesi Albüınü (Birinci Dönem Mezun/an) 1976-1977, s. 5.
no 6 Kasım 1981 tarih ve 17506 sayılı Resmi Gazete.
111 20 Temmuz 1982 gün ve 17760 sayılı Resıni Gazete. Söz konusu KHK 1983 yılında Danışma Meclisinde görüşülerek 2809 sayılı kanun haline getirildi. Bk. 30.3.1983 tarih ve 18003 sayılı Resmi Gazete.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 551
bağlı kalırken, Erzurum' daki İslfuni İlimler Fakültesi ile Yüksek İslfun Ensti
tüsü İlruuyat Fakültesi adıyla birleştirildiler. Daha önce kapatılmış olan Yozgat'taki hariç,· 6 ilimizdeki Yüksek İslfun Enstitüsü'nün her biri ayrı bir İla
lıiyat Fakültesi'ne dönüştürülerek bulunduklan ildeki üniversitelere bağlan
dılar. Neticede 8 tane İlahiyat Fakültesi olmuş oldu.
Somadan 1980'li ve 1990'lı yıllarda aç:ılanlarla İlahiyat Fakülteleri'nin
sayısı 24 olması gerekiyordu. Ancak, 1992' de çıkan bir kanuna göre açılması
gereken 13 İlahiyat Fakültesi'nden Antalya' daki Akdeniz Üniversitesi'ne
bağlı İlahiyat Fakültesi hiç açılmamıştır. 1997-1998 öğretim yılında resmen
açılan Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne Dekan ve bazı
öğretim elemanlannın ataması yapılmasına rağmen şimdiye kadar hiç öğ
renci kontenjanı verilmemiştir. Malatya'daki İnönü Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi'ne 2001, Van'daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne
ise 2002 yılından itibaren öğrenci kontenjanı verilmemiştir. Hiçl.;ir makul ve
hukuki gerekçesi olmayan bu negatif gelişmeler sonucunda eğitim ve öğre
tim faaliyetlerini sürdüren İlahiyat Fakültesi sayısı20'ye düşmüştür.
İlahiyat Fakülteleri'nin yaşadığı bir başka sıkıntı ise; son yıllarda öğrenci
kontenjanlannın iyice azaltılmış olmasından dolayı adeta sembolik birer
fakülte haline dönüştürülmüş olmalandır. Mezunlannın belirgin bir istih
dam alanı bile olmayan diğer birçok fakülte ve yüksek okulların öğrenci
kontenjanları her yıl artırılırken, onbinlerce mezununa ihtiyaç olan İlahiyat
Fakülteleri'nin kontenjanlannın iyice azaltılmasının da makul ve hukuki bir
gerekçesi yoktur.
Keza; bir başka gelişme de 1998-1999 öğretim yılında on İlahiyat Fakül
tesi'nin çatısı altında faaliyete geçirilmiş olan İlköğretim Din Kültürü ve
Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölürnleri'nin, 2006-2007 öğretim yılından itiba
ren Eğitim Fakülteleri'ne aktanlmış olmasıdır. Konu ile ilgili alınmış olan
YÖK kararında, söz konusu bölürnün Eğitim Faküiteleri'ne bağlanması ile
.. Yozgat Yüksek İslam Enstitüsü 4 Ocak 1980 tarihinde açılmış, tatil aylannda da ders yapılmak suretiyle iki öğretim yılı tamamlanmışbr. Ancak Bakanlıktan gönderilen 7.4.1981 tarihli bir yazı ile bu Enstitüye 1981-1982 öğretim yılı için yeni öğrenci kontenjanı verilmeyeceği ve yeni kayıt yapılamayacağı, Enstitü hoca ve talebelerinin kendi istekleri doğrultusunda diğer Yüksek İslam Enstitülerine dağıblacakları bildirilmiştir.
552 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DiNi KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
ilgili olarak resmen belirlenen herhangi bir gerekçe yoktur.112 Ancak Eğitim
Fakülteleri çevrelerinde şifahi olarak ortaya konmaya çalışılan gerekçe; İl
köğretim okulu öğretmenliklerinin tamamının tek yönetim altmda birleşti
rilmesidir. Söz konusu bölüm İlahiyat Fakülteleri bünyesinde iken ne tür
mahzur (!) ortaya koydu, Eğitim Fakjilteleri çalısı albna alımnca nasıl avantaj
veya dezavantajlar sağlayacaktır? Bunlar tarhşılabileceği gibi zamanla daha
iyi anlaşılacaktır.
- ilahiyat Fakiilteleri'ne Kayıt Yaptıran Toplam Öğrenci Ve Mezun Sa
yıları
Yaphğımız tespitiere göre; İlahiyat Fakülteleri'ne 1983-1984'ten 2006-
2007 öğretim yılına kadar toplam 40 bin civarında öğrenci kayıt hakkı elde
etmiştir. Önceki dönemlerde ise (A. Ü. İlahiyat Fakültesi + Yüksek İslam
Enstitüleri) 10 ila 12 bin civarında öğrencinin kayıt yaptırdığını tahmin edi
yoruz. Bu durumda din! yüksek öğretim kurumlarına ilk açılış yıllarından günümüze kadar toplam 50 ila 52 bin civarında öğrenci kayıt hakkı kazan
mıştır. Bunlardan halen 5 bin kadarı kayıtlı öğrencidir. Toplam 45 ila 47 bin
civarında mezun verilmiştir.
e. İliiht.yat Meslek Yüksek Okıılları
YÖK tarafından 1989-1990 öğretim yılından itibaren; "Din görevlilerinin
mesleki yöııdeıı gelişmelerine yardımcı olmak ve diıı'i hizmetlerin seviyesini yükselt
mek" amacıyla İlahiyat Meslek Yüksek Okulları (İMYO) açılması kararlaşh
rılmıştır. Konu ile ilgili ilk YÖK kararında Ankara, Marmara, Dokuz Eylül ve
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlıklarına bağlı olarak dört yerde
İMYO,açılması gerekiyordu. Ancak bunlardan Marmara ve Dokuz Eylül
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İMYO'ları ayi:u yıl. öğretime başlarken, U.Ü.İ.F. İMYO 1992-1993'te öğretime başlamıştır. Ankara Üniversitesi İ. F.
İMYO ise hiç açılmamıştır.
Bu arada 1991-1992 öğretim yılında Atatürk Ü. İlahiyat Fakültesi Dekan
lığına bağlı Erzincan, 1994-1995 öğretim yılında ise Karadeniz Teknik Üni-
112 YÖK'ün 26.05.2006 tarihli Genel Kurul toplantısında görüşüp karara bağladığı ve Rektörlüklere gönderdiği karar yazısının tarih ve sayısı: 06.06.2006 * 012274 ve B.30.0.EÖB.0.00.00.03.04.05 -1694.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiçiMi 553
versitesi Rektörlüğüne bağlı Trabzon ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi ilahiyat
Fakültesi Dekanlığına bağlı olarak Van'da İMYO'ları açılrruşb.r. Böylelikle İMYO sayısı 6'yı bulmuştur.
Ancak, akadeınik koordinasyonunun A. Ü. ilahiyat Fakültesi' nce, Uzak
tan Eğitim Koordinasyonunun ise Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakül
tesi'nce . gerçekleştirilmesi kararlaştırılarak faaliyete geçirilen ilahiyat Ön Lisans Programı (İÖP)'nın açılması gerekçe gösterilerek İMYO'lara 1999-2000
öğretim yılından itibaren -resmen kapatılmış olmamakla birlikte- yeni öğ
renci alımı durdurulmuştur.113 Bu duruma göre; İMYO'lar resmen açık, fiilen
kapalıdır.
3. İlk ve Orta Öğretim Kurumlarına Yeniden Din Bilgisi ve Ahlak Derslerinin Konuluşu ve Hukuki Dayanakları
a. İlkokııllara Din Bilgisi Dersinin Komılıışıı
İlkokulların programları arasından Din Bilgisi dersinin çıkarılmasının
üzerinden yaklaşık 20 sene geçtikten sonra konu yeniden gündeme getirildi.
Tartışmalar sonucunda 19 Şubat 1948 günü ilkokulların 4. ve 5. sınıflarına
haftada 2 saat yeniden Din Bilgisi dersi konulması kararlaştırıldı. Ancak
kitap yazdırmak bahanesiyle derslerin okutulması bir yıl ertelendi. Nihayet
Ahmet Harndi Akseki'ye yazdırılan kitapla 15 Şubat 1949 tarihinden itibaren
dersler okutulmaya başlandı. Ancak;
Dersler ihtiyar! (isteğe bağlı) olarak ve günlük ders saatlerini azaltına
mak kaydıyla programdaki yerini alacaklı. Hiçbir öğrenci ve öğretmen bu
dersleri okumak ve akutmak hususunda zorlanmayac~h. Derslerde sınıf
geçme söz konusu olmayacakh. Çocuğunun Din Bilgisi dersini almasını iste
yen veli okul idaresine yazılı başvuruda bulunacakh.ll4
Bu şartlar la uygulamaya konulan Din Bilgisi dersi program dışında yani
günlük ders saatlerinin başlamasından önce veya dersler bittikten sonra
okutulmuş olmalı ki, ertesi yıl yeni iktidar partisi (Demokrat Parti) döneminde "bu derslerin diğer dersler arasına alınması uygun görülmüştür."
113 Bilgi için bk. Öcal, Mustafa, Kuruluşundan Günümüze Uludağ Üniversitesi İltihiyat Fakültesi (28 Kasım 1975-28 Kasım 2005), Özal Matbaası, İstanbul, 2006, s. 111-116.
114 B k. 7 Şubat 1949 tarih ve 524 sayılı MEB Tebliğler dergisi, s. 153.
554 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DiNI KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
Ayrıca, çocuğunun dersi almasını isteyen değil de "istemeyen velilerin dilekçe vermeleri" şarh getirilmiştir.115 Öte yandan, 1951' de Köy Enstitülerinin
3. ve 4. sınıflarına,116 1953'te Öğrehnen Okullan'nın 9. ve 10. (Lise 1. ve 2.)
sınıflarına haftada birer saat ve mecburi olarak okutulmak üzere Din Bilgisi dersi konulmuştur .ıı7
b. OrtaokulZara Din Bilgisi Dersinin Konıılıışıı
İlkokul v~ Öğrehnen Okullarından sonra ortaokullara Din Bilgisi dersi
konulması gündeme gelmiştir. Bir hayli tarhşmalar sonucunda dönerrıin
Milli Eğitim Bakanı Ahmet Özel, 29 Mart 1956 tarihinde Ortaokullarda da
Din Bilgisi dersinin akutulacağını kamuoyuna açıklamıştır. Program dışı
bırakılışının üzerinden 29 yıl geçtikten sonra Din Bilgisi Dersleri Milli Eğitim Bakanlığı'nın 17 Eylül 1956 tarih ve 921 sayılı genelgesi ileııs 1956-1957 öğre
tim yılından itibaren Ortaokulların 1. ve 2. sınıflarında haftada 1 saat ve iste
ğe bağlı olarak yeniden okutulmaya başlanmıştır. Karara göre çocuklarına
dersi aldırmak istemeyen veliler okul idarelerine dilekçe vereceklerdi.119
c. LiseZere Din Bilgisi Dersinin Konulıışıı
Progr~ dışı bırakılışının üzerinden 43 yıl geçtikten sonra 1967 yılına
gelindiğinde liseıere Din Bilgisi dersi konusu gündeme geldi. Dönemin milletvekillerinden 271'inin imzası ile lise ve dengi okullara da Din Bilgisi dersi
konulması amacıyla hazırlanan önerge I. Demirel Hükümetine takdim edil
di.120 Verilen bu önerge gerek TBMM'nde, gerekse basın-yayında ve kamuo
yunda yeni bir tartışma başlath.
115 Bk. 20 Kasım 1950 tarih ve 617 sayılı MEB Tebliğler dergisi, s. 116.
116 Bk. 19 Kasım 1951 tarih ve 669 sayılı MEB Tebliğler Dergisi, s. l55. 117 Okutan, Ömer, "Din Eğitimi", Cumhuriyet Döneminde Eğitim (Kollektif Kitap), İstanbul
1983, s. 423. 118 Diıı ile İlgili Eğitim ve Öğretim Komitesi Rnporu, MEB. Ankara, 1961, s. 5. 119 Jaschke, Gotthard, Yeni Türkiye'de İslam/ık, (Çev.Hayrullah Örs), MEB, Ankara, 1972, s. 128;
Bilgin, a. g. e, s. 62.
120 Önergenin hazırlanmasında öncülük eden dönemin Adalet Partisi Kayseri Milletvekili Mehmet Ate§oğlu ile yapılan millakat için bk. Sur Dergisi, Yıl 13, Sayı 143, Şubat 1988, s. 12-13.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BİÇİMİ 555
Neticede önerge hükümetçe ve tabii olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nca
kabul edildi. MEB. Talim ve Terbiye Kurulunun, 21.9.1967 gün ve 343 sayılı
karan ve dönemin Milli Eğitim Bakanı İlhami Ertem'in onayı ile bütün lise ve
dengi okullarm 1. ve 2. sınıflannda haftada 1'er saat ve isteğe bağlı olarak
Din Bilgisi dersi akutulacağı okullara tamim edildi. Çocuğunun Din Bilgisi
dersini alınasım istemeyen veli okul idaresine dilekçe verecekti.121
-Din Bilgisi Dersleriııiıı Orta 3. ve Lise 3. Sınıfiara da Yaygmlaştırıl
ması
1976 yılında Din Bilgisi dersleri ortaokullarm 3. sınıflan ile birlikte llse
lerin 3. sınıflarına da haftada 1 saat ve isteğe bağlı olarak yaygınlaşhrıldı.122
Böylelikle ilkokul4. sınıftan lise 3. sınıfa kadar 8 yıl boyunca Din Bilgisi ders
leri haftada bir saat ve isteğe bağlı olarak okutulma ya başlandı.
d. Ahlak Derslerinin Okul Programlan Arasında Yer Alışı
1973 yılında yapılan siyasi genel seçimlerinden sonra kurulan Cumhuri
yet Halk Partisi (CHP) ile Milli Selamet Partisi (MSP) koalisyon hükümeti
protokol ünde:
"Çocuklarımıza töreve geleneklerimiz/e millf has/etierimize uygun ahlak kaide
leri öğretilmesi gayesi ile ilk ve ortaöğretime mecburi ahlak dersleri konulacaktır. Bu
dersleri okutacak öğretmenierin gerekli Vasıfları taşımasına özel bir önem verilecek
tir" ifadelerine yer verilmişfu.I23
Hükümetin kuruluşu gerçekleştikten sonra 1974-1975 öğretim yılından
itibaren, ilkokulların 4. sınıfından başlayarak lise son sınıfa kadar 8 yıl bo
yunca haftada 1 saat ve "zorunlu olarak" Ahlak derslerinin akutulacağı okul
lara tamim edilmiştir. Böylelikle isteğe bağlı Din Bilgisi dersinin yanında bir
de zorunlu olarak akutulacak Ahlak Dersi devreye girmiş oldu. m
121 16 Ekim 1967 tarih ve 1474 sayılı MEB. Tebliğler Dergisi, s. 363.
122 27 Eylül 1976 tarih ve 1900 sayılı MEB. Tebliğler Dergisi, s. 326, 338-340. 123 Cunılıuriyet Halk Partisi ile Milli SelametPartisi Arasında Yapılan Kııalisyon Protokolü, Ankara,
25 Ocak 1974, TBMM Kütüphanesi, Yer: 75-2935, Dem: 75-4053.
124 22 Temmuz 1974 tarih ve 1798 sayılıMEB Tebliğler Dergisi, s. 301-308.
556 AVRUPA BİRLİGİ SÜRECİNDE DiNi KURUMLAR ve DİN EGİTİMİ
e. Din Kiiltiirii ve Ahlak Bilgisi Derslerinin Birleştirilerek Zonmlıı Hale Getirilmesi ve Eksik Uygulanan Anayasa Hiikmii
1982'de yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 24. maddesinde şu ifadeye yer verilmiştir.
"Din ve ahliik eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.
Din Kültürü ve AJıl/ik öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarmda okutulan zorunlu
dersler arasmda yer alır. Bımım dzşıııdaki din eğitim ve öğretimi ancak kişilerin
kendi isteğine,· küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır."
İşte Anayasa' daki bu hüküm gereği, okullarda isteğe bağlı olarak okutulan Din Bilgisi dersi ile zorunlu olarak okutulan Ahlak Bilgisi dersleri birleştirilmek suretiyle zorunlu olarak okutulınaya başlanmıştır. Böylece Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) dersi için anayasal bir hukuki temel oluşmuştur. Ancak, anayasanın bu hükmü iki bakımdan eksik uygularimaktadır:
Birincisi; 24. maddeden aynen naklettiğimiz paragrafın ilk cümlesine göre, derslerin ilkokulların 1. sınıfından başlayarak 11 yıl (liseler 4 yıla çıkarıldığı için bundan sonra 12 yıl) boyunca zorunlu olarak okutulınası gerekmektedir. Ancak buna rağmen, 1982-1983 öğretim yılından beri Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (D KAB) dersi, ilkokulların 4. sınıfından lise son (3.) sınıfa kadar 8 yıl boyunca okutulınaktadır. Süresi ise, İlköğretim Okulları'nın 4. sınıfından 8. sınıfına kadar haftada 2, lise sınıflarında ise 1'er saat olarak belirlenmiştir. Oysa, lise sınıflarında da derslerin süresi en az 2 kredi/saat olması gerekir. Süre belirlemesi yetkisi tamamen Milli Eğitim Bakanlığı'na aittir ve bunu yapmak durumundadır. Çünkü muhtelif zamanlarda kon-q. ile ilgili olarak öğrenci, lise ,mezunu, öğretmen ve velilere anketler uygulamak suretiyle bfzzat yaphğımız veya yaptırdığımız birçqk araştırmadan ve bazı meslektaşımızın yaphğı veya yaptırdıkları araştırma verilerinden anlaşılmaktadır ki DKAB derslerinin lise sınıflarında da en az 2 saat (hatta 3 veya 4 saat) olarak okutulınası istenmektedir.ııs
125 Öcal, Mustafa, Din Kültürü ve Alıilik Bilgisi Dersleri Hakkmda Bazı Tespitler ve Teklifler,
M.E.G.ve S. B. Din Öğretimi Dergisi, Sayı 6, Ankara, Ocak-Şubat-Mart 1986, S. 96-107; Albnok, Rafet, Din Kültürü ve Alıilik Bilgisi Öğretiminin Ortaöğretim Öğrenci Davramşlan Üzerindeki Etkileri, Bursa 1994. (U. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalında yapılmış ve yayınlanmamış Yüksek Lisans tezi.) Bursa 1994.
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 557
İkincisi; Anayasa' dan aynen naklettiğimiz paragrafın ilk cümlesi bahset
tiğimiz şekilde -eksik de olsa uygulanırken- "Bunun dışındaki din eğitim ve
öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçiiklerin de kanuni temsilcisinin talebine
bağlıdır" şeklinde ifade edilen ikinci cümlesindeki hükme halen hiç işlerlik
kazandırılmaınışbr. Bu ifadeye göre, zorunlu olarak okutulmakta olan
DKAB derslerinin yanında, çocuklarına daha geniş d.in1 bilgi aldırmak iste
yen velilerin talepleri doğrultusunda okul programları arasına bir de isteğe
bağlı "Din Eğitir?ıi" veya "Din Bilgisi" adlı dersin konulması gerekmektedir.
Ayrıca aynı maksatla yetişkinlerden talep gelmesi halinde de onlar için özel
kurslar veya dershaneler oluşturularak onlara da daha detaylı d.in1 bilgiler
verilmek durumundadır.
D. SONUÇ DEGERLENDİRMESİ ve BİR ÖNERİ
- Sonuç Değerlendirmesi
Baştan beri anlatılanlardan soma şunu söylemek isteriz; Türkiye' de hiç
bir eğitim kurumunun din eğitimi ve öğretimi yapbran İHL ve İlamyat Fa
külteleri kadar, okullarda okutulan hiçbir dersin de Din Kültürü ve Ahlak
Bilgisi kadar hukuki temeli ve dayanağı yoktur. Buna rağmen Cumhuriyet
döneminde din eğitimi ve öğretimi faaliyetleri tam anlamıyla büyük müca
delelerle gerçekleştirilmeye çalışılmışbr. Bir taraftan daha Cumhuriyetin ilk yıllarında konu ile ilgili kanunlar çıkarılmış, diğer taraftan başta kanun tasa
rısını hazırlayan ve soma da Başvekillik ve Maarif Vekilliği gibi öneınli gö
revleri üstlenenler olmak üzere medreseleri kapatarak, okul programların
dan dini dersleri çıkartmarak din eğitimi ve öğretimine karşı olumsuz tavır
almışlardır.
Yıllar soma demokrasiye geçilince önce A. Ü. İlahiyat Fakültesi, arka
sından İmam-Hatip Okulları daha soma Yüksek İslam Enstitüleri açılıp ço
ğalmaya başlaınışbr. Bunların her birinin özellikle İBO'nın açılışı bitmek
ilikenrnek bilmeyen tartışmaların başlangıcını oluşturmuştur. 1973'te Milli Eğitim Temel Kanunu ile İHO mezunlarına da üniversiteye giriş hakkı ta
nınması başlı başına bir olay olmuştur. O günden beri bu okullardan mezun
olarak üniversitelerin çeşitli bölümlerine gidenlerin bir gün gelip Cumhuri
yetin temel değerlerini yıkacakları, laikliği yok edecekleri (!) ve devleti ele
geçirecekleri (!)iddia edilmiştir.
558 AVRUPA BİRLİGİ SÜREciNDE DiNi KURUMLAR ve DİN E GİTİMİ
Oysa yapılan tespitler ortaya koymuştur ki, çocuğunu İHL'ne gönderen
velilerin kahir eksenyetinin istediği veya bir başka ifade ile amacı; yavrularının ortaöğrenimlerini yaparken aynı zamanda devletin açhğı okullarda
sağlıklı ve yeterli dini bilgiler de almasını temindir. Onun ötesinde bir düşünce olduğunu varsaymak, konuya art niyetli yaklaşmak demektir. Eğer
memleketimizde huzur ve banşın sağlanması ve devam etmesi isteniyorsa,
insanımızın bu safiyane ve samimi isteklerine karşı devlet ve onun adına
yetki kullananların saygı duyup, olumlu yaklaşınalan gerekir. Şayet bu okul
ların ve burada öğrenim görenlerin sayısının çoğalması istenmiyorsa, o za
man anayasanın 24. maddesinin gereğini yapıp ilköğretim ve ortaöğretim
kurumlarına çocuk ve gençlerin yeterince dini bilgiler alabilecekleri dersler
konulması gibi alternatif çözüm yollan üretilmesi gerekir.
Burada şunu da ifade etmek isteriz, "kendi okulunu kendin yap" kampan
yası daha kimselerin aklında yok iken halkımız 1950'li yıllardan beri İHL,
Yüksek İslam Enstitüsü binalan yapıp, çoğunlukla iç teftişini de tamamlaya
rak "anahtar teslimi" usulüyle devlete hibe etmiş ve bu şekilde gönüllü ola
rak devletin eğitim yükünü paylaşmıştır. İHL binalannın %90'ını bu şekilde
halk yaptırmıştır. Bundan dolayı bazı devlet yetkilileri zaman zaman halkı
mıza teşekkür etmiş olmakla birlikte bazı etkili ve yetkili çevreler ise bu ko
nuda da kuşkulu davranmış ve arka planda başka maksatlar aramıştır. Son
çeyrek yüzyıl boyunca devlet yetkililerinin açlıklan "kendi okulunu kendin
yap" kampanyalarına İHL binası yaptıranlar dahil edilmemiş, yaptırılan yeni
binalarda öğretime başlanmasına izin verilmemiştir.
1982 anayasasıyla Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin zorunlu hale
getirilinesi üzerine de bir kere daha "laiklik elc:len gidiyor'' iddialan ile orta
lık adeta toz-duman edilmiştir.
Kısaca özetlemek gerekirse; din eğitimi ve öğretimi alanındaki her tür
gelişme sonrasında insanımızın kahir ekseriyeti memnun olmuştur. Ancak
bu konulara soğuk bakan ve aynı zamanda birtakım imkanlan kullanma durumunda olan bazı kişi veya kesimler giderek artan dozlarda kuşkuya
kapılmışlar, aslı esası olmayan iddia ve iftiraya varan itharnlarda bulurımuş
lardır. Onlar bu şekilde devletin etkili ve yetkili kişilerini yanlış bilgilendirip,
onların da din eğitimi ve öğretimi yaptıran kurumlara ve müntesiplerine
DİN EGİTİM ve ÖGRETİMİNİN YERİ ve UYGULAMA BiÇİMİ 559
soğuk bakmalanna sebep olmuşlardır. Çıkardıklan kanun ve kararnamelerle
hukuka aykın uygulamalar yapmışlardır. Ama ortada bir vakıa var ki o da
bu güne kadar ne Cumhuriyetin temel değerleri yıkılmış ve ne de Hliklik
elden gitmiştir, hepsi de dimdik ayakta durmaktadır. Üstelik Cumhuriyeti
ayakta tutaniann ve laikliği koruyaniann önemli bir kısmı din eğitimi almış
kişilerdir.
- Çöziim İçin Bir Öneri
Son olarak problemin çözümü kon·.ısunda şöyle bir önerimiz olacaktır:
Türkiye' de okullarda yaptırılmakta olan her tür din eğitimi ve öğretimi
nin iyileştirilmesi ve arzu edilen seviyeye getirilebilmesi için şimdiye kadar
birçok düşünce ve teklif ortaya konmuştur, kanabilir de. Nitekim biz de za
man zaman bu konudaki düşünce ve tekliflerimizi yazılı veya sözlü olarak
dile getirmeye çalışmış olmakla birlikte burada onlan bir kere daha tekrar
etmek istemiyoruz. Kişisel düşünce ve teklifler yerine, konuya kolektif dü
şünce ile bir çözüm yolu bulunmasının daha uygun olacağını ifade ediyor,
en kısa zamanda Milli Eğitim Bakanl.ığı'nca veya bir vakıf ya da benzer kuruluşun Bakanlıkla işbirliğine giderek yapacağı organizasyonla bir "Din
Eğitimi Şiirası" toplanmasını teklif ediyoruz. Böyle bir şfuada din eğitimi ve
öğretiminin bütün meseleleri konunun uzmanlan tarafından ele alınıp
kollektif akıl yoluyla çözüm yollan üretilmelidir.